Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURfYET 21HAZİRAN2005S
10 dishab@cumhuriyet.com.tr
KAVŞAK
OZGEN ACAR
Avrupa'da Cenaze A/larşı
Radyoda Ludwig van Beethoven'in
"Dokuzuncu Senfoni"si çahyordu. Is-
ter istemez yüzümde alaycı bir gülüm-
seme belirdi. Bu senfoni Avrupa Birfi-
ği'nin ortak marşı ıdi. Fransızlara kar-
şı, Ingiliz-Ruslann oluşturduğu 7. ko-
alisyon kapışmasının, 1. ve 2. Dünya
Savaşları'nın bir daha yaşanmaması
amacıyla AB kurulmuştu. Dokuzuncu
Senfoni de bu barışçı biriiğin resmi
simgesi idi.
Aynı gün, garip bir rastlantılar dizisi
art arda geldi. Brüksel'deAB'nin "ola-
ğanüstû doruk" toplantısı yapıldı. AB,
18 Haziran'da "olağanüstü birbunalı-
ma "girdi. Brüksel'e 19 km. ötede, dö-
nem başkanı Lüksemburg topraklann-
daki VVateıioo'da 1815 yılının 18 Hazi-
ran günü VVellington komutasındaki
Ingilizler. Fransız Imparatoru Napol-
yon Bonapart ı yenmişlerdi. Avrupa'ya
bir daha savaş gelmemesi için Osman-
lılann da katılımı ile aynı yıl Vfyana An-
laşması imzalandı. AB'nin olağanüstü
bunalıma girdiği 18 Haziran'da radyo
Dokuzuncu Senfoni'yi çalıyordu. Bir
an, AB için çalınacak en iyi müzik par-
çası Frederic Chopîn'in "Cenaze Mar-
şı" olmalıydı, diye düşündüm.
1958 Roma Anlaşması ile 6 ülkenin
başlattığı Avrupa Birliği girişimine ka-
tılan üye sayısı geçen yıl 25'e çıkmıştı.
1963'te AB ile ilk
"Ortaklık Anlaş-
ması"m, daha
sonra ilk "Güm-
rOk Birliği"r\\ im-
zalayan Türkiye yi-
ne dışarıdaydı.
Genişlemenın ge-
tirdiği sorunları,
hukuk temeline
oturtmak amacıy-
labir ABAnayasa-
sı'nın yapılması
öngörüldü. Fran-
sa'nın eski cum-
hurbaşkanı Giscar D'Estaing'in baş-
kanlığında 448 maddelik anayasa ha-
zırlandı. Anayasa, üyelerin "ulusal" bu-
kuklanna göre ya partamentolannca ya
da "halkoylamalan" ile kabul ya da red-
dedilecekti. llkhalkoylaması Fransa'da
yapıldı. Beklendiği gibi Fransızlar ken-
di başkanlıklannda hazırianan anaya-
sayı kabul etmediler. Fransa'nın reddi-
ni Hollanda iz/edi. Bu olumsuz gelişme-
lerden sonra AB Anayasası, kimilerine
göre askıya alındı ya da derin dondu-
rucuya konuldu. AB kristalinin kınlgan-
lığı ilk büyük çatlağını verdi.
Ardından, temelini anayasaya da-
yandırmayan 868 milyar Avro'luk AB
bütçesi olağanüstü doruğun günde-
mine oturdu. AB'nin temel iki amacı
vardı. Birincisi, bir daha Avrupa'da sa-
vaşı görmemek; ikincisi ise üyelerin gö-
nençlerini aynı düzeye çıkarmaktı. Bu
amaçla, zengin ülkeler, AB bütçesine
katkıda bulunacak, bu ödenekler ise
yoksul ülkelerin kalkınmasında, yapılan-
masında kullanılacaktj. Varsıl üyeierde
kendi ülkelerinde geri kalmış alanlan-
nı desteklemeleri amacıyla gereğinde
bütçeden pay aJabileceklerdi. Bu ne-
denle, Ingiltere bir efiyte verdiği katkı pa-
yını, bu uygulamaya dayanarak öteki
eliyle geri alabiliyordu. Birbaska deyim-
le varsıl Ingiltere; Almanya, Hollanda,
Isveç gibi öteki varsıl ülkelerin katkıla-
nndan yılda4.6 milyardolan "ayncalık
ödeneğı'" olarak "ulusal" bütçesine ak-
tanyordu. Fransa, "ü/usaT tanmınıdes-
teklemek amacıyfa aynı kanaidan yıl-
da 3 milyar Avro'yu cebe indiriyordu.
AB genişJediği için bu ayrıcalıklann,
yeni katılan on üye lehine yeni bütçe-
de kısrtlanması gerekiyordu. Tony Bla-
ir, Jacques Chirac'a "Ayncalıklı öde-
neğini kıs", Chirac da Blair'e "Sen kıs"
deyince kıyamet koptu. 15 saatlik do-
ruk görüşmesi çıkmaz sokakta nokta-
landı. Kınlgan AB vazosu bir çatlak da-
ha aldı. İki varsıl ülke, pasta dilimlerini
küçültmek istemiyorlardı. Dorukta, 10
yoksul ülke adına Polonya Başbakanı
Marek Belka, "Siz varsıllar ayncalık-
lannızdan vazgeçmediğinize göre biz
yoksullann ödeneklerinden ne kadaris-
tiyorsanız, buyurun kesin alın" deme-
si Londra-Paris'i utandırmadı, 2007-
13 bütçesi kabul edilemedi.
1 Temmuz'da Lüksemburg'un dö-
nem başkanlığı bitiyor, Ingiltere'nin baş-
kanlığı başlıyor. Bu nedenle onümuz-
deki altı ay boyunca bütçe sorununun
çözülmesi pek beklenmiyor. Bütçenin
geleceği 2006'da belirienecek. Ya geç-
miş bütçe ölçü olarak alın/p geleceğe
uygulanacak ya da yedi yıllıkbütçe ye-
rine tek yıllık bütçelere geçilecek.
Biryandanana-
yasanın hukuksal
varlığı ya da yok-
luğu, öte yandan
bütçenin varlığı
yokluğu da çeşit-
liyenisorunlarya-
ratacak. Bu olum-
suz gidişi.ABKo-
misyon Başkanı
Jose Manuel
Barroso, "AB'nin
geleceğineyöne-
The Economist "* X
o{ haritas
!
n
,[
geri çekeceğız
sözleri ile açıkladı. AB, bu koşullar al-
tında; anayasasız, bütçesiz, pusulasız,
elyordamıyla geleceğe yürümek zorun-
da kalıyor. Almanya Başbakanı Ger-
hard Schröder, Ulusal bencillik, Av-
rvpa'nın yakın tarihinin en büyük bu-
nalımını yaşamamıza neden oldu" yo-
rumunu yaptı.
Yeni 10 üyenin gönenç düzeylerinin
artması amacıyla öngörülen altyapı,
kamusal yenileme yatınmlarının finans
kaynaklan da ortadan kalktı. Bu ülke-
lerde AB'ye güvensizlik tohumlan sa-
çılmaya başladı. Bunalımı yaratan In-
giltere'nin hâlâ "ulusal" parabirimi ster-
lini kullanıp Avro'ya geçmemesi, "ulu-
sal" nedenler ile Itaiya'da "liret"e dö-
nüş istekleri, Avro'ya geçen yoksulla-
nn yaşam düzeylerinin iki kat azalma-
sı ise bu olumsuz gelişmetenn yancıl et-
kileri olarak güçteniyor. AB'ye en önem-
li maddi katkıda bulunan Almanya, Hol-
landa, Isveç gibi para babalan ise "Ar-
tık biz de inek gibi sağılmayacağız"
yorumunu yapıyoriar. Her çalgısından
değişik bir nota çıkan "kakofonik" bir
orkestranın "Avrupa Marşı"r\\ mı, yok-
sa "Cenaze Marşı"n mı çaldığı belli
değil. Kuşkusuz Avrupa'da dağınıklığa
yol açan bu "ulusal bencillik", en çok
Çin ve Japonya'nın dışsatımı ile Rus-
ya'nın ekrneğine yağ sürecektir.
Ulusal Bencillik, Ulusal Çıkarlar
Rüzgâr önündeki yaprak Türkiye ise
Brüksel'den gelen haberier karşısında
iyiden iyiye şaşkın! 17 AraJık karannın
gereği Ankara-Brüksel görüşmeleri 3
Ekim'de başlayacaktı. Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan ın "başkomu-
tanlık" kendinde kalmak koşulu ile
"cephe komutanlığına" atadığı Devlet
BakanıAJi Babacan, bugünterde Brük-
sel'de boy gösterdi.
3 Ekim sürecinin; uzun, belirsiz, ucu
açık, bilinmeyen yeni koşullar içerece-
ği biiiniyordu. Bu tarih, AB Anayasası
ile 2007-13 bütçesinin kabulüne da-
yandınlmıştı. Ucu açık da olsa, her şey
yolunda giderse, gö'rüş-
meler 2009'da tamam-
lanabilir, Türkiye 10cak
2014'teAB üyesi olarak
uyanabilirdi. "Neden
2014 tarihi'nn yanıtı ise
cumhurbaşkanı seçimi-
ne bağlıydı. Cumhur-
başkanı Ahmet Nec-
det Sezer'in süresi
2007'debitecekti.Yeri-
ne 7 yıllığına Erdoğan
seçilirse 2014'e değin
Türkiye'deki gelişmele-
rin gözlenmesi gereke-
cekti. Bu süreiçinde Kıb-
nslı Rumlar tanınacak,
Patrikhane'ye evrensel-
lik verilecek, PKK ile sa-
vaş göz ardı edilecek,
Ermenistan yönetiminin
eli öpülecek, Genelkur-
may Başkanlığı Başba-
kanlık'tan alınıp Milli Sa- The Guardian
vunma Bakanlığı'na bağlanacaktı.
Istediği kadar inkâr etse de Erdoğan,
AB büyükelçilerine verdiği yemekten
sonra, AB Dönem Başkanı Lüksem-
burg adına. Hollanda Büyükelçisi Şjo-
erd fzaak Hendrik Gosses yazılı açık-
lama ile PKK olayında AB'nin rstekleri-
ni gözlerönüneserdi. Brüksel, Türkiye 'y>
üye yapmamak için dokuz yıl boyunca
ne idüğü belirsiz koşullar için dayata-
caktı. Hani tek el üzerinde amuda kal-
kan akrobatın, öteki elinde, bir sopa
üzerinde bir topu havaya atıp tutması-
nın yanı sıra iki ayağı ucundaki halka-
ları ters yönde çevirmesini yeterii bul-
mayan sirk sahibinin, bumunun neden
boş kaldığını sorması gibi dizi dizi istek-
ler, Türk hükümetinin önüne çıkanla-
caktı. Çünkü bu dayatmalara "hayır"
diyemeyen bir hükümet işbaşındaydı.
Kaidı ki 2013'e uzanan, kabul gör-
meyen bütçede Türkiye var mıydı, yok
muydu, hiç belli değil. Türkiye'nin üye-
liğini destekleyen Chirac da çark etti.
Schröder, Türkiye'nin admı vermeden,
öteki Balkan ülkelerini ima ederek "En
başanlı dış siyasamız olan genişleme
sürecimiz sürmelidir" dedi.
"/•/ayrr"diyen Hollanda'nın başbaka-
nı Jan Peter Balkenende, "Türkiye
ile görüşmelere başla-
malıyız Sözümüzünar-
kasında durmalıyız"
derken, aynı sözü yine-
leyen Avusturya Baş-
bakanı VVolfgang
Schüssel açıkça "An-
cak görüşmeieraynca-
lıklı ortaklıkla sona er-
meli" dedi. Tek olumlu
tepki, AB'nin genişle^
meden sorumlu eski
yetkilisi Günther Ver-
heugen'den geldi.
BBC'deyaptığıkonuş-
mada sunucunun Tür-
kiye konusundaki alay-
cı tavnna "Türkiye el-
bette AB'nin üyesi ola-
caktır. Çünkü Türkiye
AB'nin 40 yıldır gün-
demindedir" yanıtını
verdi. Ama ne var ki ar-
tık görevde değildi!
Bu gelişmelerden sonra Türkiye'nin
1 Ocak 2014 üyeflği de artık bir serap-
tır. Türkiye, ne Musa'ya, ne Isa'ya ne
de Muhammet'e hizmet etmek yeri-
ne "ulusal çıkariannı" gözetep denge-
li bir dış siyasaya yönelmelidir. Yol ha-
ritasının olmadığı bir AB'de, Türkiye'nin
yol haritasından söz edilebilir mi? Yok-
sa, "CenazeMarşı"bu gidişleTürkiye
için çalabilir. Ister AB Anayasası, ister
AB bütçesinin özündeki kavga nedir?
Schröder'in dediği gibi "ulusalbencil-
lik" değil mi? Türkiye, artık dengeli,
"ulusal çıkarlan" gözeten siyasa izle-
mek zorundadır.
FIMNCIALnMES, Blair'in politikasının Türkiye'ye de zarar verdiğini yazc
AB kapılankapatabiliı
Elmek: oacar(S superonline.com Faks:0312-442 79 90
Dış Haberier Servisi - Ingil-
tere Başbakanı Tony Blair'in,
zirvede bütçe konusunda anlaş-
maya vanlmasuu engelleyerek
şimdiye kadar büyük destek
verdiği Türkiye'nin AB üyelik
hedefine zararverdifi öne sür-
üldü. Financial Times gazete-
si, "AB, Türkive'ye kapılaruu
kapaûrsa süıprizotanaz" yoru-
munu yaptı.
Ekonomi gazetesi Financial
Times'ta VVolfgang Munchau
ve Amity Shlaes imzalı bir ha-
ber yorumda Blair'in AB zir-
vesinde takındığı tutum sert
dille eleştirildi. Yazıda Ingilte-
re'nin, 2.5 milyar Avro'nun ia-
• Bütçe konusunda anJaşmaya vanlmasını engelleyen
Blair'in, Ingiltere'nin merkezi rol üstlenmesini de
önlediğini yazan gazete, "AB, bugün Türkiye'ye
kapılannı kapatırsa sürpriz olmaz" dedi.
desi için, genişlemenin gelece-
ği, DoguA\Tupalılarla siyasi it-
tifak, Avrupa 'da ekonomik re-
form planlan, Fransa ve Al-
manya'daki yeni kuşak liderler-
Ie ittifak kurmak gibi 4 siyasi
hedefi feda edeceğini öne sür-
dü. Blair'in feda edeceği ilk
hedefîn genişleme olduğu be-
lirtilen haberde, anayasa ve
bütçesi olmayan birbiriiğin In-
giltere dönem başkanlığında
Türkiye ile üyelik müzakere-
lerinin ertelenmesine neden
olacağuun adeta kesin gibi ol-
duğu savunuldu.
Fransa ve Almanya'da Tür-
kiye'nin üyeliğine olan muha-
lefetin giderek arttığına dik-
kat çekilen yazıda, AB 'nin, bu-
gün Türkiye'ye kapılannı ka-
patmasının sürpriz olmayaca-
ğıifadeleriyeraldı. Bulgaris-
tan ve Romanya'nın üye ol-
mayabileceğini öne süren ga-
zete, ortada bırakıldıklannı his-
seden Doğu Avrupa ülkeleri-
nin FransaCumhurbaşkanı Jac-
quesChirac ın kucağına ıtildi-
ğini yazdı.
Pazar ağutükh Avrupa
Blair'in Avrupa'da yapılma-
sı istediği ekonomik reformun
raydan çıkacağını savunan ga-
zete, Blair'in tutumu nedeniy-
le Almanya ve Fransa'da yeı
önderliklerin Blair ile strateji
bir ittifak kurmalannın imkâr
sız hale geldiğini öne sürdü.
Gazete, Fransa ve Hollan
da 'daki hayırlardan sonra, Bla
ir'in AB'de zayıf liderlikteı
kaynaklanan siyasi boşhıgu dol
durabileceğini, ama büyük bi.
fırsatı kaçırdığını yazdı.
Avusturya Başbakanı Wolf-
gangSchüssdde, Ingiltere 'nin.
pazar ekonomisı ağırlıklı ve
derinleşmemiş bir Avrupa is-
tediğini söyledi. Schüssel, bu-
nun halkın istediği sosyal ve si-
yasal Avrupa'dan uzaklaşmak
anlamına geleceğini savundu.
Moskova'da
Putin
protestosu
Ruyya'nın başkenti
Moskova'da Devlet Başkanı
VTadimir Putin'in 3. kez
devlet başkanı seçümemesi
için gösteri düzenJendL Rus
YaUoko (Efana) partisine
mensup gençlerin kurdoğu
Oborona (Savunma) geoçlik
örgüfü tarafindan organize
edilen "Putin'i Sayaca
Baglayaüm" gösterisine
vnklaşık 20 kişi kaüldı.
Göstericiler, başianna
Putin'in maskesini takülar.
15 dakika süren gösteri,
olaysız sona erdL
(Fotoğraf: AFP)
Alman bakan, Brüksel doruğundaki başarısızlığın sonuçlanna dikkatçekti
Fîscher: AB bölünebilirBRÜKSEIVFRANKFUKr(Cunıhu-
riyet) - AB Komisyonu Genişleme Ko-
miseri OUi Rehn, AB'nin genişleme
projesinin Fransa ve Hollanda referan-
dumlan sonunda "günah keçisi" olma-
ması gerektiğini söyledi. Almanya Dı-
şişleri Bakanı Joschka Fîscher, AVTU-
pa'nın kaücı olarak bölünebileceği uya-
nsında bulundu.
Avrupa Politika Merkezi'nin dün
Brüksel'de düzenledigi "AB'nin ^le-
cek genişJenıesi tehlikede mi?" konulu
konferansta konuşan Rehn, AB 'nin ha-
zirandoruğunda genişlemeye yönelik yü-
kümlülüklerini teyıt ettığini belirterek
"Düşünme zamanı, AB'nin birdenbire
çahşmavı bırakacağı anlamına geimez"
dedi. Türkiye ve Hın-atistan'ın koşul-
lan yerine getirmeleri durumunda mü-
zakerelere başlanacağını ifade eden
Rehn, Türkiye'nin reform sürecinde
tempoyu sürdürmesi gerektiğini kay-
detti. Rehn, aynca Ankara Anlaşması
ek protokolünün "Kıbns Cumhurrve-
ti'ni" de içine alacak biçimde müzake-
reler başlamadan önce imzalanması
gerektiğini bildirdi.
Almanya Dışişleri Bakanı Joschka
Fischer, Avrupa'nın kalıcı olarak bölü-
nebileceği uyansında bulundu. Fischer
Berlin'de yaptığı açıklamada, Brük-
sel'de yapılan AB zirvesinin başansız-
lıkla sonuçlanmasından sonra AVTU-
pa'nin zayıfve güçlü ülkelere bölünme
tehlikesinin ortaya çıktığıru söyledi.
Avrupa'nın entegrasyonu konusun-
da yine de fırsatlar bulunduğunu ifade
eden Joschka Fischer, AB bütcesiyle il-
gili olarak tüm ülkelerin üzerinde an-
laşabileceği bir öneri olmadan da kısa
vadede özel bir zirve yapılmasını ge-
rekli görmedigıni kaydetti.
NKARA ENDİŞELİ
3 Ekim
dikenliyol...
ANKARA (CumhurrvetBürosu)-AB nın
anayasa ve bütçe tartışmalan nederüyle içi-
ne düştüğü kriz, Türkiye'nin 3 Ekim'de so-
runsuz bir şekilde müzakerelere başlama
hedefini zora soktu.
Müzakerelere başlayabilmek içinKıbns "ek
protokolünü" imzalamak zorunda olan hü-
kümet, -müzakenelerinçerçevesT belgesinin
de katı koşullar içermeden çıkması için ça-
ba gösterecek. AB Komisyonu tarafindan ay
sonuna kadar tamamlanması beklenen bel-
ge, 25 üye tarafindan onaylanacak. Fransa ve
Avusturya gibi ülkelerin müzakere sonucun-
da "özel statii" alternatifine yer verümesini
istemeleri, Yunanistan ve Kıbns Rum Yö-
netimi'nin Kıbns'a ilişkin ödün koparma
hedefi, belgenin Türkiye'nin beklentilerini
karşılayacak şekilde çıkmasını güçleştiriyor.
Ankara, öteki aday ülkelerden istenenlerden
farklı unsurlara yer verilmemesini, tam üye-
lik hedefinin korunması ve müzakere kural-
lannın karşılanabilir olmasını talep ediyor.
AB Blair'i uyanyor
Türkiye, Almanya ve Ingiltere'nin yardı-
mına gereksinun duyarkenAJmanya Başba-
kanı Gerhard Schröder ve Ingiltere Başba-
kanı Tony Blair'in içinde bulunduklan güç
durum Ankara 'run beklentilerini de zora so-
kuyor. Blair, bütçe krizine neden olan hıtu-
mu nedeniyle AB içinde tepkilerin odağı ol-
du. AB üyeleri. 1 Temmuz'da dönem baş-
kanlığını de\Talacak olan Ingiltere'nin Tür-
kiye konusunda da benzerbir tutum ızleme-
mesi konusunda uyanlarda bulunuyorlar.
Schröder ise, erken seçim karannın ardın-
dan dikkatlerini iç politikaya çevirmiş du-
nımda. Alman Parlamentosu'nda kabul edi-
len "Ermenikaüamı" karannaBaşbakan Er-
doğan" ın verdiği tepki ise. iki lıder arasın-
da sogıık rüzgârlann esmesine neden oldu.
ACI KAYBIMIZ
Merhum Arif ve merhumeAfife Epir'in kızı,
merhum Hamit Sadi ve merhume Fatma Faize Selen'in geljni,
merhum Bülent Epir'in ablası ve Shirley Epir'in görümcesi,
Orhan Sadi ve Neriman Selen'in yengesi, Burak Epir'in halası,
Faize, Ali ve Nilüfer Selen'in yengesi,
Gül Ayşe Sele_n ve Hatice Zeynep Selen'in anneşi,
Fevzi Selim.Ünel ve Emre Yörük'ün anneannesi,
merhum gazeteci İsmail Turhan Sadi Selen'in hayat arkadaşı,
Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, Alman Dilı ve Edebiyatı
Bölümü eski öğretim üyesi ve Anadolu Üniversitesi, Eğitim Fakültesi,
Yabancı Diller Bölümü eski Bölüm Başkanı
Dilbilimci
Prof. Dr. A. Nevin Selen'i
kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz. Tüm sevenlerinin başı sağolsun.
Merhumenin cenazesi 21.06.2005 Salı (Bugün) günü İstanbul Ortaköy
Büyük Mecidiye Camii'nde kılınacak ikindi namazınm ardından
Aşiyan Aile Mezarlığında defnedilecektir.
AİLESİ
Not: Çetenk göndermek isteyenlerın Turk EğıSm Vakfı'na bağışta bulunmalan nca olunur.
Çok degerli ablamız
Lamia Yaşınkılıç'ı
kaybettik. Acımız taşınamaz büyüklükte.
Tann rahmet eylesin.
Suna Ertur, Okten-AJev-özcten Tezgören, Hümeyra Tezcaner
Y4LOVA SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Sayı: 2003-963 Konu: Gazete ilanı
Davacı Aksa Akrilik Kimya Sanayı AŞ vekıli Av. Ayşegül Yaycı Üstem ve Av. Mu-
zaffer Günd^ tarafindan davalılar Akkım Kimya Sanayi AŞ. Taner Yaznan ve arka-
daşlan aleyhine mahkememıze açılan ortaklığın giderilmesi davasının yapılan açık
dumşması sırasında verilen karar gereğince:
Davacı ile davalılann müşterek bulunduğu Yalova ili, Taşköprii Pirinçlık mevkii
ada: 0, parsel 431, cılt 5. savfa 431, 10250 00 m2'de kayıtlı bulıman taşınmazın ortak-
lığın giderilmesi için mahkememize dava açılmış ancak davaü Millet Cad. Aksaray
Pasajı No: 26 Aksaray/lstanbul aresinde vefat eden Fevzi Bann'ın mırasçılan olan Ci-
hat Bann, Cesarettin Bann, Ayla Baruı ve Mehtap Barrn (Koçulu) ile Demirkapı Cad.
No: 83 Soğancılar Ist. adresınde vefat eden Sıtkı Baş'ın mirasçılan Neriman Baş, Rıf-
kı Baş ve Mehmet Baş ile Pasinler Balkasım köyii Erzurum adresınde vefat eden Fev-
zi Kemaloğlu mirasçılanndan .AJper Kemaloğlu tüm aramalara rağmen bulunamadık-
lanndan duruşma günü ve dava dılekçesı kendilerine ılan yoluyla tebligat yapılmasına
karar verilmiş olup ve dava dosyası halen derdest olup duruşması ise 12.07.2005 günü
saat 09.30'a bırakılmıştır. Belirtilen duruşma gününde bizzat duruşmaya gelerek veya
kendılerıni vekil ile temsıl ettınneleri ve davaya dıyecekleriru ve delillerini bildirme-
leri, aksi takdirde yokluklannda yargılama yapılarâk karar verilecegi, ilan tarihuıden
7 gün sonra dava dılekçesinın teblıf edılmış sajılacağı, yııkanda isimlen yazılı Cihat
Bann, Cesarettin Barıi), Ayla Bann, Mehtap Bann, (Koçulu), Neriman Baş, Rıfkı
Baş, Mehmet Baş, Alper Kemaloğlu'na tebliğ yenne kaim olmak üzere ılan olunur.
Basm: 29145
ANMA
Prof. Dr. Üstûn KORUGAN
Özledik demeyeceğiz, sen hep bizimlesin.
Aradan geçen bir yılda hüznümüzü ve anılanmızı paylaşan dostlanmız
da bizi
yalnız bırakmadı. Sağ olsunlar.
22 Haziran 2005 günü saat 11 .OO'de hepimk yanı başında olacağız.
AtLEN
Yer: Merkezefendi Dedeler Mezarlığı
Vefatının 5'inci yılında
Kurucu üyemiz, yazar
ERTEM'i
Sevgi ve Saygıyla Anıyoruz.
TÜRK GENÇLİĞİNE HİZMET VAKFIYÖNETİM KfRULU ADEVA
BŞK.PROF.DR GÜNGÖR ŞATIROĞLU
VEFAT İLANI
UğurCAKOÇAKiçin...
"Dünya kapısından eğilmeden geçti"
diyen yoJdaşlarma ve sevenlerine
saygılar sunanz.
AİLESt