23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 HAZİRAN 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA Bursa Mafya ve siyaset bağlantılı bir çetenin üyesi olmuş; mahkemede yargılanmış; hüküm giymiş; polislikle ilişiği kesilmiş; ne iş yaptığı belli değil; birotelin barında çıkan kavgada ya da başka bir nedenle öldürülmüş. Cenazesi Bursa'daTürk bayrağına sanlarak kaldınlıyor. Devlet dairelerinde bayraklann yanya indirilmediğine şükür! 17 c posta: denizsoni6cumhuriyetconi.tr www.ctenctsom.com Tefe 0.212.512 05 05 Faks: 0^12.512 44 97 - AB projesi çökebilirmiş., "Müzakereye enkaz altında devam ederiz!" j ; "Sus"urluk sanığı •f öldürülmüş. § ///(heceye ** uymamıştır! ADALET ve Kalkınma Partisi Meclis Grup Başkanvekili Irfan Gündüz. hükümetin eğrtim kurumlannı okul ve dershane ile sınıriandınp kaçak Kuran kurslanna verilen kapama ve bu kurslan işletenlere yönelik hapis cezasını kaldırmasını savunurken şöyle diyor: "Terörist yetiştirdi diye eğitim kurumunu kapatırsanız, Orta Doğu Teknik Üniversitesi'ni veya Istanbul Teknik Üniversitesi'ni kapatmanız lazım. Siz devletsiniz. Suçu ve suçluyu bulur cezalandınrsınız; ama bir kurumu kaldıramazsınız. Münferit suçlular çıktı diye bir kurumu topyekûn cezalandıramazsınız." Adı üstünde "kaçak" ve dolayısıyla yasadışı bir yapılanmayı "kurum" olarak kabul eden ve bunu devletin akademik kurumlanyla kıyaslayan bir zihniyet! Irfan Gündüz, Istanbul Yüksek Islam Enstitüsü'nü bitirmiş; tasavvuf tarihi üzerine doktora yapmış; Kaçakprofesör olmuş; Kahire'de Ayn-ı Şems Üniversitesi'nde çalışmış; Istanbul'dan milletvekili seçilmiş. Kendi çapında "ilim" yapmış, şimdi siyaset yapıyor. Mahalle aralanndaki kaçak Kuran kurslarıyla akademik eğitimi aynı kefeye oturtabiliyor. Irfan Gündüz aynı zamanda Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin ve Batı Avrupa Biriiği Asamblesi Türk Delegasyonu'nun da üyesi. Türkiye'nin Avrupa'ya açılan yüzü. Hükümet, kaçak Kuran kurslannı korumaya alırken, kaçak kurs ve benzeri eğitim faaliyetlerini Islam dini ile sınırlı tutmuyor. Böylece yann Türkiye'nin her köşesinde "kaçak Incil kursu" açılmasının da yolunu açıyor. Kaçak Incil kurslannı, Hıristiyan mezheplerine göre çeşitlendirebilirsiniz: Katolik, Ortodoks, Protestan... Işte o zaman AKP Istanbul Milletvekili Irfan Gündüz, kaçak Incil kurslannı da savunmak durumunda kalacaktır. Artık zaman Oxford Üniversitesi örneğini mi verir yoksa Harvard'ı mı, orasını kendi bilir. Konuyu dini eğitimden çıkaralım... örneğin spora geçeiim... 8-10 yaş arası çocuklar için dövüş teknikleri eğitimi kursu. 10-12 yaş arası çocuklar için silah atış eğitimi kursu. Spor dışında 16-18 yaş arası çocuklar için sürücü eğitimi kursu. Bundan böyle devlet böylesi yasadışı eğitim kurslannı kapatmayacak; bunlan açıp işletenlere sadece para cezası kesip. "işinize devam edin" diyecek! Islamcı iktidar tabanına şirin görünmek isterken Türkiye'yi gerçekten çok tehlikeli bir yola sürüklüyor. Kıyas Süleyman Ekim: "Başbakan, 'Halkın yüzde 99' u Müslüman' demiş. Keşke yüzde 99'u tok diyebilseydi." Yeşil û Erol Işısağ: "Türk ^ f Ceza Yasası'nda yapılan değişiklikle tarikatçılara yeşil ışık yakılmış. Dolann renginden her alanda yararlanılsın diye." SESSİZ SEDASIZ (!) Başbakan'a göre milletin Müslümanlığı KAÇAK Kuran kurslan için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bu millet Müslümandır. Kuran öğrenmek suç mu?" diye sorunca Gülhan Elmas da sormadan edemiyor: "Kaçak binalar için; bu millet evsizdir, kaçak bina yapmak suç mu? Kaçak rakı için; bu millet akşamcıdır, kaçak rakı içmek suç mu? Vergi kaçağı için; bu millet vergi kaçırmayı sever, vergi kaçırmak suç mu? Kaçak sigara için; bu millet sigarayı sever, kaçak sigara tüttürmek suç mu? Kaçak elektrik için; bu millet kaçak hat çekmeyi sever, iki ampul yakıp aydınlanmak suç mu? Kaçak su için; bu millet temizliği sever, kaçak su ile yıkanmak suç mu? Kaçak benzin için; bu millet arabayla gezmeyi sever, araba kullanmak suç mu? Kaçak hayvan kesimi için; bu millet etoburdur, et yemek suç mu?" Başbakan'ın Istanbul'daki evinin kaçak olduğunu, kaçak evine satmayı tasariadığını, müşterinin evin kaçak olduğunu bilerek satın alacağını düşünürsek, Gülhan Elmas'ın sorulannın doğru yanıtı kendiliğinden ortaya çıkacak demektiri Yüksek Yerilim Hattı Fransa halkı Avrupa Anayasası'na hayır dedi; erdincutku '.• yahoo.com nerede Şirak orada bırak! ÇED KOŞESİ OKTAY EKİNCt Haydarpaşa'da 'Muhafazakâr' ve 'Demokrat' Proje!.. Yöneticilerimız "muhafa- zakâr demokrat" olmakla övündüklerıne göre, bunu sa- dece "türban"da değil, her konuda gözetmeleri gerek- 1 mez mi? Ankara kaynaklı "Haydar- paşa Projesi"ni duyduğum- dlan beri bunu düşünüyorum. Nasıl oluyorda Istanbul'un en - değerlitarihselpeyzajlanndan birinı "muhafaza" etmek ye- nne ortadan kaldıran bir pro- • je*muhafazakâı1ar''ınürünü olabıliyor? Ve nasıl oluyor da kentin demokratik karar organlann- dan bile "giztenerek" hazırla- nan böylesine dev bir proje "demokraflann siyasal hi- mayesinde gelıştiriliyor? 'Rant ötesi' bir dunım Soruya hemen "rant için" denileceğınden eminim. An- cak bu denli büyük bir çeliş- kinin sadece çıkar uğruna ola- mayacağına. daha da temelde. "düşünce"de ciddı tıkanıklık- lann varlıgına inanıyorum.. Çünkü, ömeğın yine Istan- vermişlerdi... Şimdi de Haydarpaşa Proje- si'nin "7 Gökddenli" canlan- dırmasına baktığımda, ister istemez aklıma o, koruma ku- rulunu basan sakallı, tespihli muhafazakârlarla, Istan- bul'un siluetini bir "dikta ya- sasTyla delik deşik eden de- mokratlar geliyor... Tarihin yarattığı peyzaj... Haydarpaşa-Harem arası- nın Marmara'dan görünümü ve Tarihi Yanmada'nınki bir- birlerini tamamlarlar. Kentin geçmişinden gelen "Avnıpa ileAsya"nm buluşmasuıı yan- sıtırlar... Doğudan batıya doğru Hay- darpaşa Gar Binası, Haydar- paşa Lisesi (şimdi Marmara Üniversitesi), Selimiye Kışla- sı ve Camisi, devamında Sala- cak sırtlanndaki konaklar ve eski Istanbul dokusu ile bu peyzajın denizde Kızkulesi ile en zarif şekilde noktalanışı... Tarihin yarattığı bu eşsiz kültür ve uygarlık gösterisini "perddeyecek" bir proje han- KtM KİME DUM DU]VIA BEMÇAK behicak <ı turk.net ÇİZGtLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci " mynet.com Önerilen gökdelenler Selimiye'yi de 'örtecek'L bul'un "tarikatçı semti" ola- rak ün yapan Çarşamba'daki Osmanlı evlerini yıkarak yer- lerine yeşil boyalı apartman- lan dikenler de "muhafaza- kâr" değüler mi? Bu kişıler. hiç değilse geri kalan eskı evleri kurtarmak için bölgeyi SÎT ilan eden Ko- ruma Kurulu'nu da şalvarlı, kaftanlı giysileriyle basıp teh- ditler savurmuşlardı... Bir yandan Osmanlı giysilerine bürünecek kadar "muhafaza- kâr" olunurken öbür yandan aynı dönemin kültürel mirası- nı yıkrnak için böylesine "mi- titan* kesılmenin, rantın öte- sinde sosyolojikbir açıklama- sıdaobnalı... Benzer şekilde, Dolmabah- çe Sarayrnın sırtına Swiss O- tel'ı, Yıldız Sarayı'mn tarihi bahçesi olan parka Conrad'ı diktirenler; hatta Taşkışla'nın önüne de Gökkafes'i kurdu- ranlar da siyasi yelpazenin "demokratr 'lan değiller miy- di? Üstelık bunlann imar izin- lerini de "12 Eylül dönemi"ne ait bir yasa ile " belediye mec- felerini devre dışı bırakarak" gi düşünceyle üretilebilir, hat- ta nasıl "akla" gelebilir? Geçen yılın sonlannda TB- MM'den geçen ve ne Istan- bul'un imanyla. ne de şehirci- likle ilgisi olmayan bir yasa- ya "özeJmadde" eklenerek bu alanda belediye meclislerini de "atiatip" -sadece- merkezi kararla; böylesi bir projeye olanak sağlamak ise Park Oteüeri yaratan 12 Eylül an- layışının hâlâ sûrdüğünü ka- nıtlıyor... Doğrusu, Haydarpaşa'da böyle birprojenin gerçekJeşe- bileceğini ben sanmıyorum. Artık Türkiye kamuoyu ve Is- tanbul halkı kentsel değeriere karşı o kadar da "duyarsız" ve "Ugisiz" değil. Proje onaylan- sa bile, hukuk gereğinı yapa- caktır. Beni düşündüren, şu "mu- hafazakâr demokratlığın" ne menem bir şey olduğu... Çün- kü yann kim bilir bunun gibi daha kaç tane "muhafazakâr ve demokrat proje"lerle karşı- laşacağız... oekinci'/ cumhuriyetcom.tr H A R B t SEMİH POROY semihporoyCa yahoo.com HAYAT EPİK TİYATROSU MLSTAFA BÎLGL hayatepik« mynet.com S A H N E 1 7 ) (almanya'do bircamii}/ FAIZSİZ KAZAUÇ KONUSUNDA BİZ "YEŞÎL HORTUM HOLDÎN6E" İNA(\IABİLİRSİN... SAHNE 2 (ankara'da bir sokak) SlZ İNANÇLARIMIZAû/ SÜVENlfyORUZ! HARİKA! PEN COK İNANCU BİR INSANIMDIR!.. BİZ DE SİZE ÎNANCSIZLISIMIZA eÜVENÎYORUZl.. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 1 Haziran tactc.miurUaz-arucan.com BOKSER HAREKET1.. ÇOK SAY/DA GlZJ-/ Ö BOKSEKLSK, AVKUfMULAK'fN, Çf/V'r, Ç L/1/e.tNA UYGl/N 8/Ç/MOS YÖNl£fJC>İGME l/£ ^ Ç Sİy#S£7İfJ£ se/er Bf# ü eÛM ÇA/ZP/ÇM/ŞL4/Ç, ÇİN'E PANO DENIZ KAVUKÇUOGLU İşimiz Zorlaşıyop Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili, eski büyükelçi Şükrü Elekdağ ile Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcü- sü Cemil Çiçek'in başını çektikleri "yıldırma harekâtı" sonucu Boğaziçi Ünivesitesi Rektörlüğü tarafından ip- tal edilen sempozyuma ilişkin tartışmalar sürüyor. Bir anlamda söz haklan ellerinden alınan konuşmaalar dü- şüncelerini günlük gazetelerde açıklıyorlar, dolayısıyla Ermeni sorununa ilişkin tezlerini çok daha geniş kitle- lere ulaştınyoıiar. Toplantı iptal edilmemiş olsaydı ko- nu belki de bu yoğunlukta gündemde kalmayacak, bu denli ilgi odağı olmayacaktı. Bir kez daha gördük ki "ya- sak", konu neolursaolsun, insanlann merakını çok da- ha fazla uyandınyor. Ittihat ve Terakki Hükümeti'nin 24 Nisan 1915 tarih- li "tehcir karan "n\n her yıldönümünde bizi bir telaş alı- yor, dünyantn dört bir yanından yükselen ve bize aykı- n gelen seslere yanıt yetiştirmek için kan ter içinde ka- lıyoruz. Fakat gördüğümüz kadanyla bu çabalanmızın pek bir yaran olmuyor, çünkü her yıl birkaç ülke daha "karşı saffa" geçiyor, biz ise biraz daha yalnızlaşıyoruz. Her benzer durumda "Türk'ün Türk'ten başka dostu yok!" kolaycılığına sanlanlara hak verdirircesine çeşitli ülkelerin parlamentolan Ermenilere "soykınm" uygulan- dığına ilişkin kararlar alıyoriar. Bazı ülkelerde bunun ter- sini savunmak kişiyi yargı önüne götürecek bir suç ola- rak ceza yasalannda karşılığını buluyor. Işin ilginç bir yanı da, Ermeni sorununa ilişkin olarak aleyhimize gerçekleşen her gelişme karşısında düştü- ğümüz şaşkınlık! ömeğin, soykınm olmadığını savunan Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğ- lu'nun Isviçre'ye gittiği takdirde savunduğu görüşler ne- deniyle yargı önüne çıkartlacağını duyduğumuzda deh- şete düşüyoruz. Oysa bu, bir Türk'ün başına gelen ilk uygulama değil. Çünkü Isviçre Ceza Yasası'nın bu uy- gulamaya ilişkin 261. maddesi 1 Ocak 1995 tarihinden bu yanayürürlükte. 2001 yılında Ermeni asıllı Isviçre va- tandaşı Aram Cambazyan'ın başvurusu üzerine Er- menilere soykınm uygulanmadığına ilişkin bir ortak bil- diri yayımlayan 12 Türk derneğinin başkanlan, Bern-La- upen Ceza Mahkemesi'nde yargılanmışlar, 14 Eylül 2001 günü haklannda beraat karan verilmişti. Sandığı- mızın tersine "doğru" bir savunmayla bu tür davalar le- himize sonuçlanabiliyor, yıllar önce Fransa'daki Orly Davası'nda da olduğu gibi. Ne var ki biz görece daha "meşakkatli" olan yollar, yöntemler yerine uluslararası kamuoyunda ciddiye alınması olanaksız "hamasi be- lagat"\ yeğliyoruz. 30 Mayıs 2005 tarihli Hürriyet gazetesinin "Soykınm eşcinsel birpapazın uydurması" başlıklı haberine gö- re Atatürk Kültür Dil Tarih Kurumu Başkanı Prof. Sadık Tural, Azerbaycan'ın başkenti Bakû'da "Ermeni Iddi- alan ve Azerbaycan Gerçeği" konulu uluslararası sem- pozyumun açılış konuşmasında, "Avrupa'nın birçok ülkesindeki Ermeni propagandasının temelinin, 1915 yılında Anadolu'da gezen ve eşcinsel olduğu söyle- nen (abç) Alman Papaz Johannes Lepsius un yaz- dığı yalanlara ve çarpıtmalara dayandığım" söylüyor. Uluslararası bir sempozyumda eleştirisi yapılan bir ki- şi tepeden tımağa bir "yalana" bile olsa. onun cinsel eğilimleri kimi ilgilendirir? Bu türden sulandınlmış "bi- limsel" yaklaşımlan kim ciddiye alır? öte yandan at alan Üsküdar 1 ! geçiyor. Geçenlerde Kanal D'deki Teke Tek programında eski Dıştşleri Ba- kanı ve emekli Büyükelçi ilter Türkmen, "soykınm"\n Amerika Birleşik Devletleri'nde okul kitaplanna alındı- ğını söylüyordu. Biz ise bunu göz ardı edip tek tek eya- let parlamentolannın aldığı "soykınm" karariannı nasıl önleyeceğimize kafa yoruyoruz. Her 24 Nisan'da tüm dikkatimiz, "ABD Başkanı acaba bu yıl ne söyleye- cek?" sorusunda yoğunlaşıyor, ama okul kitaplannı soykınm savlanndan anndırmak için gördüğüm kada- nyla hiçbir şey yapmıyoruz. Birkaç gündür intemette (www.armenoside.net) ad- lı sitede dolaşıyorum. Sitede Johannes Lepsius'un 1919 yılında "Almanya ve Ermenistan" başlığı altnda yayımladığı, "soykınm"tezini savunan belgeler ile 1913- 1928 yıllan arasındaki Alman Dışişleri belgeleri yer alı- yor. Bu siteden ulaşılabilen belge sayısı otuz binin üze- rinde. Bu arada Mayıs 2OO5'te Almanya'da en çok sa- tan araştırma/inceleme kitaplan listesinde ilk sırayı VVorfgang Gust'un Almanya Dışişleri Bakanlığı belge- lerinden derlediği "1915/16 Ermeni Soykınmı" adlı ki- tabı alıyor. Demek istediğim, işim'ız her geçen gün bi- raz daha zorlaşıyor. Karşıtlanmıza "eşcinseldi", "fahi- şeydi" diye çamur atarak bu işten sıynlmak ise herhal- de çözüm değil. Daha başka şeyleryapmak gerekir, di- ye düşünüyorum. "Gri alanlar"dan kastım da buydu ge- çen yazımda. e-posta:dka vukcuoglu@superonline.com Faks:0212-234 68 73 1 2 3 4 5 B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/ Sokulgan. cana yakın... Titan elemen- tintn sımgesi. 2/Hatayüinde bir ırmak... Işini çok iyi bilen, tuttuğu- nu koparan. 3/ Atuı eşkin yil- rüyüşü... Ağn ilinde. kayak merkezi olan bir dağ. 4/ Mısır unuyla yapılan yağlı bir yemek. 5/ Bir za- man birimi... Taşlık yer. çıplak tepe... Akım şiddeti birimi kiloamperin kısa ya- 5 zıhşı. 6/1. DünyaSa- 6 vaşı'nda Osmanlı or- dusunda kullanılmış 8 olan, şapkaya benzer 9 | bir tür başlık. II Bir aydınlatma aracı... Karşı cinsten bırine ilgi göstere- rek onu elde etmeye çalışma. 8/ Yiyecek koymaya yarayan yayvan kap... Avrupa'da bir ırmak. 9/Piya- sada tepki ya da etki... Bir soru sözü. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Sarp yer. uçunım... Boru sesi. 2/Isyankâr... Şid- deti, gücü olağanın üstünde olan. 3/Hetişim dizge- si birliği... Küçük bir dokunmayla patlayan bir tür bombaya verilen ad. 4/ Hoş görülmeyen bir şeyi ara sıra yapma. 5/ "Eğıl bir yol öpeyım / —- karanlık görmezler" (Türkü)... Denizli'nin bir ilçesi... Ford otomobilinin bir modeli. 6/Geniş ve etli yapraklan olan, kırda ya da su kıyılannda yetişen bir bitki. II Aydınlatma kaynaklannın ışık yeğinliği birimi... Ya- bancı paralann ulusal para cinsinden değeri. 8/ De- riyi kullanılabilecek duruma getire.n kimse... Evcil bir ge\ik. 9/Yansıma... Neon elementinin simgesi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear