02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 8 MAYIS 2005 PAZAR 8 HABERLERIN DEVAMI TURKİYE Istanbul "Y |21 Sinoı Edirne Y İ24 Samüun Kocaeli Y 26 Trabî Çanakkale Y 20 Gires|un Y 21 Izrnir Y 23 Ankara Y 24 Manisa Y 25 Eskıaehır Aydın Y 2 4 Konya Denızlı Y 28 Sıvas Zonguldak Y 26 Antal/a Y 23 Y 27 on Y 20 Y 24 Y 25 Y 22 Y 24 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siırt Hakkâri Van Pb PB PB PB PB PB PB PB 29 25 26 29 28 24 18 19 Y 17 Butun bolgelerımızçok bulutlu, Orta ve Doğu Karadenız kıyıları, Do- ğu Akdenız, Guneydo- ğu Anadolu ıle Doğu Anadolu'nun guneydo ğusu dışında tum yurt sağanak ve gok gurul- tulusağanakyağışlıge- çecek Hava sıcaklığı Marmara ve Ege'de azalacak, dığer yerler- de bıraz artacak DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Bruksel Parıs Bonn Y B B Y Y Y Y Y 11 11 14 14 12 11 17 19 Berlm Y 16 Moskova B 11 Budapeşte PB 18 Aşkabat Madrıd B 28 Astana Vıyana Belgrad B 17 Taşkent B 20 Bakû Sofya Roma _Y 1J5 Bışkek B 22 Tiflıs Atına Y 25 Kahıre Münıh Y 10 Zürıh Y 13 Şam i Açık Pargalı bulutlu Sıslı B u l u t | u t Çok bulutlu . Yagmurlu OK a r i ı > Gok gurultulıi GUNCEL cu I Baştarafı 1. Sayfada Oysa RTE, bir grup top ne bir göz atsa, "yara kaş antısında söyledikleri- yanın" eleştiri odakla- rı değil, tersine bizzat kentiisi olduğunu -tabii hâ- lâ sağduyu sahibi ise- görebilir. örneğin, ne muhalefetıh ne de iktidarın bora- zanı olan AB Türkiye Tİemsilcisi Hans Jörg Kretschmer'in son açıklamalarında vurguladığı öğeler "sığ sularda debelehmek" diye tanımlana- bilir mi? Temsilci, kuşkusuz BÖKsel'in kanılarını, sap- tamalarını aktarıyor. 17 ^ralık kararına karşın "Türkiye'nin AB üyeliğini kağlayacak gerekli re- formlardan çok uzak" olduğunu söylüyor. Bu saptama bir süre önbe Brüksel'de rehavet diye tanımlandı ama, bizimki hâlâ rehavete ka- pılanın bız değil, AB olduğ|unu ısrarla savunuyor. AB'nin gerekli gördüğü reformları tamamladı- ğımıza inanan hükümete Ikarşın AB adına konu- şan Kretschmer ne diyor") 1 Çok açık sözleri. In- san hakları ve özgürlüklpr konusunda büyük açıklar olduğuna değiniyqr ve bu açıkların baş- lıcalarını sıralıyor: Ifade özjgürlüğü, inanç özgür- lüğü, kadınların toplumdal reformlar ve uygulamalar <ı yeri gibi... Hukuksal konusunda da bir ge- lişme gözlenmediğini söylüyor. Ipleri elinde tutan Brükfcel, bizimki ise bozuk plak gibi rehavete kapılan blmadığımızı yineliyor. GeçenlerdeTBMM'nin ilgili komisyon üyeleri- ne yaptığı konuşmada Incirlik'in lojistik amaçlar- la kullanımına izin verildiĞıni açıkiayan Dışişleri Bakanı Gül, bu iznin "aske ri birlik nakline olanak sağlamadığını" ifade etti. (Ç)nur Öymen Bakan'a soruyor: "Hükümetinizce \yayım\anan 18 Nisan tarihli 2005/8712 sayılı knrarda 'Genelkurmay Başkanlığı'nca belirlenecek ilkeler ve usuller ile tespit edilecek liman, havaalanı, tesis ve üsle- rin... askeri malzeme/ teçt izat ve personel nakli de dahil lojistik destek maksadıyla kullanılması- naizin verileceği bildirilmek\tedir. Kararname met- ninde yeralan personelnakline izin verilmesı, hü- kümetin bu çerçevede askerlerin nakline izin ve- rilmeyeceği yolundaki taarhüdü ile çelişkili değil midir?" Kuşku yok; Dışişleri Bakanı soruyu "Çelişkili değildir" diye yanıtlayacak! • ••# Dışımızdaki cephe soykırım sorununu başka kanallara taşıma hevesindıî. Böylece bir kez da- ha üye vaadiyle müzakereleri başlatmaktaki amaçları yadsınamayacak biçimde ortaya çıkı- yor: Ulusal savaş sonundaTürkiye'den alamadık- larını AB sürecinde gündeme getirmek ve üyeli- ğe karşılık Kıbrıs'tan Güne(ydoğu'ya, Güneydo- ğu'dan soykırıma, hatta B< dar uzanan bir çizgide özetlenen yaşamsal de- ğerleri ülkeden koparmak! Kopenhag ölçütleri aras yok mu diyorsunuz Brüks ğazlar statüsüne ka- nda soykırım sorunu •el'e? Yanıt Kretsch- mer'le geliyor: Ermeni savilarını kabul etmeme- mizin AB üyeliğimizi "cfo/ay//yo/dan" etkileyece- ğinin, sorunun üyelikgörüşhielerini "ciddibiçim- de etkileyeceğinin" altını ç Bu gelişmelerın varacağ mek olanaklı: Bir derken iki zıyor. olası sonucu özetle- anımaolayıkarşımı- za çıktı, çıkıyor. Güney Kıb ıs ve Ermeni soykırı- mı! Olası gidişat, bu hükümei| e hayırlara vesile olur inşallah! AL GOZÜM SEYREYLE/IŞILÖZGENTÜRK Nasıl Olsa Bir Gün Beni Seveceksin Ben bu Güneydoğu'ya nasıl vur- gunsam dostlarım resmen böl »ecilik yaptığımı ilan ettıler. Bölge:ılikse bölgecilik, ışte yeni bir Güne ydoğu yazısına daha başlıyorum. Yol um bu kezMardin'edüşmüş. Mardin intam ortasında eniştem Refik Dutbaş'ın taş üstünde btr dızesi: "Şair sen ki- minlc konuşursun / Mardin yolda- şın değilse." Gel de lıeyecan anma. Zaten Mardin'e bir haller olm jş. Tu- rıst otobüslennden bıri gelip öi diyor, yasemın kokulu avlularında binbir hıkâyenin fısıldaşıp du herbıri taş işçılığinin şaheserle ı o gü- zelım konaklar, hiç bozulmad; Sezer: Cumhuriyet, toplumun aydınlatılmasında öncü yaklaşım sergiliyor Devrimlerin savunucusuIstanbul Haber Servisi - Ay- dınlanmanın öncüsü, Atatürk ılke ve devrimlerinin yılmaz sa- vunucusu gazetemiz Cumhuri- yet'in 82. kuruluş yıldönümü ne- deniyle iş, sanat, bilim, sıyaset ve spor dünyasından çeşıtli kişi ve kurumlar tarafından çok sayı- da kutlama mesajı gönderildı. Cumhurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer, gazetemıze gönder- diği kutlama mesajında, Türk basınının seçkin kuruluşların- dan olan Cumhuriyet gazetesi- nin, kurulduğu günden bu yana Atatürk ilke ve devrimlerinin savunucusu olduğunu ve ülke- nin aydınlık geleceğe ulaşması için yoğun çaba gösterdiğinı be- lirtti. Sezer, mesajına şöyle de- vam etti: "Toplumun aydınlatılması ve evrensel değerleri özümse- ıııesi amacına yönelik olarak her zaman sorumlu ve öncü bir yaklaşım sergileyen Cum- huriyet gazetesinin yayınları- nı aynı bilinçle sürdüreceğin- den kuşku duymuyoruz. Fark- lı biçemi ve yayıncılık aıılavı- şıyla okuyucularının gönlün- de $aygın yer edinen Cumhu- riyet gazetesinin kuruluş yıl- dönümünü içten duygularla kutluyor, çalışanlarına başarı- lar ve esenlikler diliyorum." Orgeneral Tolon: Basında özel bir yeri var Birinci Ordu Komutanı Orge- neral Hurşit Tolon da mesajın- da, " Yaşamı boyunca Cumhu- riyet ilkelerini savunan ve top- lumumuzun demokratikleş- mesi için çaba sarf eden değer- li basın mensubu, Cumhuriyet gazetesinin kurucusu Yunus Nadi'yi saygı ve rahmetle anar, Türk basınında özel bir yeri olduğuna inandığım ( ıımhu- riyet'in kuruluş yıldönümünü kutlar, çahşmalarınızda başa- rılar diler, tüm gazete çalışan- larına sağlık ve esenlikler te- menni ederim" dedı. SHP Milletvekih Ahmet Güryüz Ketenci, gazetemizin Türkiye'nin siyasal, toplumsal, kültür ve sanat hayatında derin izler bıraktığını vurguladı. CHP Karaman Milletvekili Fikret Ünlü, Cumhuriyet gaze- tesinin hiç değişmeyen çağdaş, ilerici ve aydınlık çizgisı içeri- sinde, basın dünyasının öncüsü olduğunu ifade etti. DSP Genel Başkanı Zeki Se- zer, gazetemizin Atatürk ilke ve devrimlerinin en kararlı savunu- cusu olduğunu vurgulayarak "Cumhuriyetimiz gibi, gazete- niz Cumhuriyet'in de daha ni- ce yıldönümleri kutlayacağına ve kuruluş yaşayacağına ina- nıyorum" görüşünü dile getırdı. Şişli Belediye Başkanı Mus- tafa Sarıgül mesajında, "Tür- kiye Cumhuriyeti ile yaşıt, çağ- daşlığın, demokrasinin ve la- ikliğin teminatı gazetenizin kuruluşunu kutluyorum. ile- rici her yurttaşın Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Cumhuri- yet gazetesini koruması ve ya- şatması gerektiğine inanıyo- rum" dedı. Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz, "Yeni yaşınızı, ilk yaşınız gibi sevinç ve vakurla karşılıyor, göğsümüzün en güzel köşesin- de sakladığımız kalbinıizden, en kalbî başarı dileklerimi gönderiyorum" ifadesini kul- landı. ÖDP Genel Başkan Yardımcı- sı Hakan Tahmaz, halkın aydın- lanmasına ve bilinçlenmesine önemli katkılan olan Cumhuri- yet gazetesinin bundan sonra da bu görevi başarıyla devam etti- receğine olan inancını belirtti. ADD Genel Başkanı Ertuğrul Kazancı, "Kemalist Devrim'in en saygın düşünce kurumla- rından olan Cumhuriyet, ay- dınlanmanın meşalesi olarak gönüllerimizdeki yerini daima koruyacaktır"dedi. Avrupa ADD Genel Başkanı Dursun Atılgan mesajında, "Okıırlarını en doğru şekilde bilgilendiren, onurumuz ve gu- rurumuz, basında tek dayana- ğımız Cumhuriyet gazetesinin 82. yılını gönülden kutluyor, yayınlarını sonsuza dek sür- dürmesini içtenlikle diliyo- ruz" dedi. ekigi- duğu, başı önünde yürüyor. Bir metre geri- den 19 yaşlarında kısa boylu, blucın- li, saçlannı silmejöleye yatırmış genç bir adam onu izliyor. Genç adam yük- sek bir tonda hiç durmadan konuşu- yor, elleriyle, kollarıyla öyle büyük jestler yapıyor ki, bir an dengesini yi- tırip düşmesınden korkuyorunı. Genç adamın sözleri bomboş cad- dede yankılanıyor, hani duymamak mümkün değil. Sözleri adeta bir na- karat gibi: "Tamam şimdi beni sev- ıniyorsun, aşkınıa karşılık vermi- yorsun ama bira/ sabredersen beni seversin. Nasıl olsa seversin, şimdi ınye- niden onanlıp butık otel yapıln ış. lyi de olmuş. Çünkü bu taş kentinin ru- huna vakıf olabilmek için, mı ıtlaka ve mutlaka o yasemin kokulu avlu- larda oturmak, yüz yıllık hikâyelere kulak vermek gerekir. Ardından mutlaka Deyrülz; faran Manastın'na gidilmeli lster günba- tımında, ister gundoğumunda olsun, Mezopotamya'nın uçsuz bucaksız topraklarındaki renk oyunlarır a ba- kılmalı. Burada sonsuz bir sessizlik sızı kuşatacak. Bir an bıldığını?, go- rüp öğrendiğiniz her şeyı unulacak- sınız. Bütun acıları, hırsları, st vinç- leri, her şeyı. Sadece toprağıı son- suzluğunu ve evrenın yumuşak okşa- yışlannı hıssedeceksıniz Endişelen- meyiıı, çocukluk ve yaşlılığın (irbın- ni kucakladığı bu topraklarda t>u hal başınıza sık sık gelecek. Bir çeş t ann- ma bu, bir çeşit yeniden kendine dön- me. Farkındayım, biraz abartıpi adeta kutsal bir dünya çıziyorum. Öy] e, be- nim hac yerim de Güneydoğu, ne ya- palım. ardanEvet artık bu mistik duygu uzaklaşmanın zamanı geldi, üstelik Adıyaman'da, asialt bir caddede rast- ladığım en ateşlı ılanı aşk sahne: ;inden söz etmek için sabırsızlanıyon m. Cadde çok geniş ve bomboi. Tam ortada 15-16 yaşlarında bir kızcağız, beni böyle üzmenin, sana bana ne faydası var? Eninde sonunda nasıl olsa birleşeceğiz. Sana yanlış öğret- mişkr, kız kısnıı naz yapar demiş- lcr. A be canım bu kadar uzun da naz olmaz ki, sonra naz olur nazar. Vallahi başka bir kız geliverir kar- şınıa, gözünı döner, unuturum scni. Bak nasıl olsa beni seveceksin, bir an önce scv. Sev ki bu gariban bir güzel uyku uyusun, bir güzel gün geçirsin." Ilanı aşk bütun cadde boyunca uza- yıp gidiyor. Dükkânlannın önündekı kürsülere yan gelıp yatmış, guneşle- nen çarşı esnafı sılnıe kulak kesilmış, bu ateşli delıkanlıyı dinlıyor Nere- deyse aralarında bahis oynayacaklar, kız dayanamayıp bir yanıt verecek ya da vallahi bıllahı oğlana şoyle zoraki bir bakış bile atmayacak Genç adam, gıderek sesinin tonunu arttınyor, artık tehdit ediyor. "Bakkı- zım aha şuraya yazıyorunı, nasıl ol- sa beni seveceksin! Seveceksin!" Büttin bu ilanı aşk sahnesinı ızler- ken ilk kez kanım donuyor; yıllar ön- ce tanık olmuştum, Adana'da adamın biri kentin en ışlek caddesmde bir an- da silahını çıkanp yolda yuriıyen genç bir kadını vurnıuştu, hiç kımse de şa- şınııamıştı. Neyse Adıyaman'dakı ıla- nı aşk böyle bir trajedıyle noktalanmı- yor, kız genç adamın bütün çabaları- na karşı başını hiç kaldırmadan aynı tempoyla yürüyor ve çaresız âşık el kol sallayarak bellı ki epey zamandır iş edindiği ılanı aşk oyununa devam ediyor. Haklı da, oyun, hele de bir aşk oyununun kahramanı olmayı kım sev- mez, kım benımsemez kı... Ah neyse anımsadım, az daha Mar- din'de gençlerin heyecan ıçınde bek- ledikleri 20-30 Mayıs arasında yapı- lacak, "Genç Tarih" günlerını atla- yacaktım. Bu Mardinli gençler cana- var olmuşlar, proje üstüne proje oluş- turup, hem kendı ufuklarını, hem ken- tın ufuklarını genişletmeye ant ıçmış- ler. "Genç Tarih" projesınde, Ispan- ya, italya, lngiltere ve Romanya'dan 10'ar genç, yanlannda dedelennden, atalarından kalan bırer tarıhı eşyayla Mardin'e gelecekler rürkıye'nın çe- şitlı yerlerınden de 10 genç insan ta- rihlerini sırtlayıp bu gruba dahıl ola- cak ve bir "Genç Tarih " müzesınin ilk adımları atılacak Mardinli genç- ler şimdiden ninelerınin, dedelerinin kapısını çalıp eşya toplamaya başla- mışlar. Vay canına neler oluyor . Ben bu günlerı görecek mıydım 1 ' Nasıl, keyfınız bıraz yerine geldı değil mı, bırakın gündemdeki tartışmaları, yol- laradüşün! isil(i/.»ontıırki'/ supcronline.com ANNELER GÜNÜ DRAMA DÖNÜŞTÜ Yediz bebekler öldü HİCRAN ÖZDAMAR İZMİR - Aşılama yöntemiyle yediz bebeklere hamile kalan Aliağalı Sibel Deniz'ın bebeklerine sahıp olma düşün- cesi hayal oldu 4 gündür kanaması olan ve erken doğum ağnlan ılaç tedavisıyle durdurulamayan Deniz, dün sabaha kar- şı 04.00 sıralannda düşük yaptı. Central Hospital'da tedavı gören Deniz'in bebek- lerinden 5'inin erkek, 2'sinin kız olduğu belirtildi. Central Hospital Başhekımi ve Kadın Hastalıklan ve Doğum Uzmanı Özer Gürbüz, hastanın kanamasının ve ağn- lannın artmasına karşın yapılan tedavı- lere yanıt vermedığini belirtti. Gürbüz, hastanın acil olarak sezaryene alındığı- nı, bebeklerın çıkarılarak gebeliğın son- landınldığını söyledi. Bebeklerin 19 haftahk olması nede- niyle yaşama şanslarının bulunmadığını vurgulayan Gürbüz, bebeklerin 10 dakı- ka yaşadığını ve 400-450 gram cıvann- da olduklannı bıldırdi Annenin durumunun ıyı olduğunu kaydeden Gürbüz, hastanın bebeklerıni Anneler Günü'nde kaybettiğı ıçın üzün- tü duyduğunu söyledi.Gürbüz, kadın do- ğum uzmanı olarak üzerıne düşen tüm görevleri yerine getirdiklerinı kaydettı. BAŞHEKİME TEPKİ Gürbüz'ün bebeklerin cesetlerini basın toplantısında göstermesi tepki topladı. Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. BülentTıraş, durumuetik bulmadıklannı belirterek "Bebeklerin bu şekilde teşhir edilmesi gerek bebek bekleyen anneler için gerek bütün toplum için sakıncalıdır" diye konuştu. HIRSIZ, ANNELER GÜNÜ'NE KAN BULAŞTIRDI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Üç aylık bebeğinin yanında bıçakla öldü- rülen Haccttepe Hastanesi Odyoloji Bölümü'nde uzman olarak çalışan Zerrin Fırat Tahincioğlu'nun (30) katili yakalandı Açık olan pencereden eve giren hırsız, Tahıncıoğlu'nu uyanması ve bağırması üzerine öldürdüpnü söylerken; annenin de bebeğini bıçak darbelerinden korumak için üzenne kapandığı anla- şıldı. Üç aylık bebeği göğsünde yatar vaziyette öldürülmüş olarak bulunan Ta- hincioğlu'nun vücudunda 50'den fazla bıçak darbesi belirlendi. Ipek, genç an- neyı bağırması üzerıne öldürdüğünü anlatırken üç aylık bebeği ise annenin üze- rıne kapanması nedeniyle göremedığını söyledi. Ipek, yatak odasında bulunan 3 altın yüzüğü aldığını, bebeğın ağlaması üzerine evden aynldığını belirtti. GUNDEM MIJSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada res seni yüceltmek mi istedi yoksa küçültmek mi bilinmez ama, vekillere dönüp seslenmiş: "Ben odunu koysam, milletvekili seçtiririm." Çetin Altan Meclis çatısı altında şöyle mi hay- kırmış ne: "Burada birmarangozlukhatası var..." Herkes kızınca sözünü geri almış: "Tamam, burada marangozluk hatası yok!" Şimdi de TBMM Başkanı Bülent Arınç kendi- sini bir başka anlamda odunla anlattı. Dedi ki: "Mehmet Akif'in şiirindekigibi... Odun gibia- ma hakıkatleri konuşuyorum. Ama mecburum, bazılarına ancak böyle anlatabilirim..." Sözlük anlamından, geçmişteki siyasal kulla- nımından öte, odunun bir anlamı daha oldu: Hakikat! Arınç'ın Mehmet Akif'e gönderme yaparak söylediğı "odunsalgerçek" denklemıne yeni çö- zümlemeler getirmeden önce Akif'ın şiirindeki o bölümü aktaralım: Hayır, hayal ile yoktur benım alışverişim; Inan ki her ne söylemişsem görüp de söylemı- şim, Şudur cıhanda benim en beğendiğım meslek; Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek. • • • Akif, kendisini tanımlamak ıçın oduna ıyı bir gönderme yapmış ama, işı orada bırakmamış. In- ternet sitelerinden bırindekı tarife göre, odun 6 bın çeşit ürünün hammaddesıymış. 6 bin gerçek... Sözümüz elbet Arınç'tan dışarı ama, madem ki kendisi Akif'ten esınlenip onun sözlerıyle ken- disini tanımladı, şairin bir şiirini daha aktaralım: Ne odunmuş babanız, olmadı bir baltaya sap! Ona siz benzemeyin, sonra ateştiryolunuz. Meşe halinde yaşanmaz, o zamanlar geçti; Gelen, incelmış adam devrı, hemen Ama dikkatli olun, bir kafanız yontulacak. Sakın aldanmayın, incelmeye gelmez kolunuz. • •• Işte böyle sevgilı odun. Söyle bakalım, sen kendini ne yerine kodun? Dile geldi odun: "Insanlar en çok sopa yerine kullandı beni. Bir de ateş için... Yaktıkça seyrime baktılar. Hani fena şeyler de pişirmediler üzerimde. Dedim ya, beni çok kullanan oldu çoook... Ama bana benzemek isteyenle pek karşılaş- madım. Ne diyeyim? Anlaşılan insanlar âlemınde de çok varbizden. Belli oluyor sıyasetteki her izden. Ama biz neysek oyuz, Hiç değişmeyiz... Sizinkilerin maşallahı var. Bızi bile her anlama soktunuz. Hakiki odunu siyaset sözlüğüne soktunuz!" ankcum / cumhuriyet.com.tr Savaştan Sonra 60Yıl (1945-2005) • Baştarafı 2. Sayfada lngiltere ve ABD, ha- va üstünlüğünü de sağ- lamışlardı. Süreklı Alman şehir- lerinı, sanayi merkezle- rini, tren ıstasyonlarını, havaalanlannı uçaklarla bombalıyorlardı. Ayrıca, 1944 yılının haziran ayında Fran- sa'nın kuzey kıyılanna büyük kuvvetler çıkara- rak ikinci cepheyi açtı- lar. Bu kuvvetler, Fran- sızların da yardımıyla Alman sınırlanna doğ- ru ılerlediler. Ruslar da karşı saldırıya geçtiler; Almanları iilkelennden ve Polonya'dan çıkardı- lar. Sonra hep birlikte batıdan ve doğudan Berlin üzerine yürüdü- ler. Alman savunma gü- cü kınldı. Hitler, sava- şın kaybedildiğinı anla- yınca intihar etti. Al- manya teslim oldu (8 Mayıs 1945). Avrupa'da başlayan ve zamanla bütün dün- yaya yayılan insanlık tarihinin en kanlı, en acımasız savaşı 60 yıl önce böyle bitti. Telekom-Çalık ihale kazandı • TtRAN (AA) - "Türk Telekom/Çalık Enerji Telekomünikasyon" şirketler birliği, Arnavut- luk telekom işletmesi Albtelekom'un hissele- rinın yüzde 76'sını satın aldı. Slovenya Tele- kom, Güney Kore'den Telekom Korean ve Samsung firmalannın ve Mısır'dan MTC-AL Karafi Group'un da katıldıkları ihalenın son aşamasında tek başına teklif veren Türk Tele- kom/Çalık, 120 milyon Avro ile ihaleyi ka- zandı. Ihaleyi kazanan Türk şirketler birliği, Arnavutluk'ta cep telefonu alanında da faalı- yet yürütme hakkını elde etti. Bot alabora oldu: 1 ölü, 2 kayıp • İSTANBUL (AA) - Kilyos'un Ağaçlı köyü açıklannda bir şişme botun alabora olması so- nucu 1 kişi boğuldu, 2 kişı de kayboldu. Ihbar üzerine bölgeye giden Sahil Güvenlik Komu- tanlığı'na ait ekipler şişme botu, sahilden 1.5 deniz mili açıkta alabora olmuş halde bulur- ken Rüştü Saçak'ın cesedi denizden çıkarıldı. Kaybolan îsmail Hakkı Saçak ile Cengiz Sa- çak ı arama çalışmalan sonuç vermedi. 1 kişiye 1 milyon 86 bin YTL • ANKARA (AA) - Sayısal Loto'nun bu haftaki çekilişinde kazanan numaralar, "08, 15, 36, 37, 43, 44" olarak belirlenirken 6 bılen 1 kişi, 1 milyon 86 bin 864 YTL 40 YKr ikramiye kazandı. Çekilişte 5 bilenler 2 bin 633 YTL 90'ar YKr, 4 bilenler 21 YTL 10'ar YKr, 3 bi- lenler ise 3'er YTL ikramiye kazandı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear