02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 8 MAYIS 2005 PAZAR 12 PAZAR KONUGU leyla.tavsanoglu(o cumhuriyet.eom.tr BenİsraiVin\ABD>ye açılan kapı omuğunda hemfikir değilim. Bununla birlikte ABD, İsrail ve Türkiye ilişkileri, hep birlikte ~ çok önemlidir. / İşlerin zor ^ittiğinin görüldüğü danemlerde bile yoldan çikmamak için büyük çaba iarcadık. (§Arap dünyasınaa kimse ne İsrail ne de Türkiye'yi model olarak alir. Öncelikle bizfarklıyız. Model olmak istemiyoruz, başka ülkelere örnek olafyiliriz. II UBarış felsefesiyle iyi niyet arasında bir başluk var. Şaron da Abu Mazen 'e, "Istemekyetmzz. Lütfen artık harekete geçin " dedi. israiVin Ankara BüyükelçisiPinhasAvivi, Ortadoğu banşında üçüncü bir tarafinyerinin olmadığını söy îlişkilerazdahayoldan çıkıyordu SÖYLEŞİ LEYLATAVSANOĞLU Başbakan Erdoğan ve ekibi tsrail'e gi- dip döndü. Bizim basında gelenek gibi- dir. Bir liderin resmi ziyareti öncesi kar- şı tarafin görüşleri alınıp değerlendirme- si istenir. Bu kez aklıma farklı bir yakla- şım geldi. Hrdoğan gidip döndükten son- ra ziyareti ve sonuçlannı, o sırada bızzat Israıl'de görüşmelerde bulunan Anka- ra'daki büyükelçi PinhasAvivi'yle değer- lendirmek olanlan en doğru bıçimde öğ- renmenin yoluydu. Fikrimı Büyükelçi Avivi'ye açtığımda kabul etti. "Gayet olumlu" olarak değerlendirdiği geziyle ilgili olarak virgülüne dokunmadan Avi- vi'yle bu konuşmayı yaptım: - Başbakan Erdoğan 'm israil ziyare- tinin sonuçlannı nasıl değerlendiriyor- sunuz? AVİVt - Bu ziyaret yeni bir şey değil. Süregelen bir süreç. Iklim olumluydu. Doğru zamandagerçekleşti. Bakınbiryıl içinde ikili ticaret 1.4 milyar dolardan 2 milyar dolarrn üzerine fırladı. Ve bu bir yıl içinde de iki ülke arasında 60 kadar iş- birliği anlaşması yapıldı. Aramızda bazı görüş farkhlıkları, belki de yanlış anlama- larolsabileturizmdededüşüşolmadı. Bü- tün bunlar insanlara Türkiye ve israil ara- sındaki ilişkilerin ne kadar istikrarlı ve önemli olduğunu anlattı. Dolayısıyla da Sayın Hrdoğan'ın ziyaretmin bu ilişkile- rin sürecinin bir parçası olduğunu söyle- yebilirim. Bir yenilik değildi. Aynca İs- rail ve Türk şirketleri arasında uzun va- deli 4 milyar dolarhk, Türkiye, tsrail ve üçüncü ülkelerde yapılan anlaşmalardan söz ediyoruz, burada. Bu da çok etkileyi- ci bir rakam. Öyle değil mi? - Evet. Türk ve dünya basınında bazı yazılar ve haberler yayımlandu Bu ha- ber ve yazüara göre Başbakan Erdo- ğan 'ın, İsrail ziyaretini, ABD yle ilişki- leri dü'zeltmek içinyaptığmdan söz edil- di. Siz buna ne diyorsunuz? - Ben tsrail'in ABD'ye açılan kapı ol- duğuııda hem fikirdeğilim. Bununla bir- likte ABD, israil ve Türkiye ilişkileri, hep birlikte çok önemlidir. Biz, aynı çıkarla- n paylaşan, aynı değerleri savunan bir grup ülkeyiz. Dolayısıyla da aramızda çok iyi ilişkiler ve çok çeşitli alanlarda ge- niş işbirliklerimiz olması da çok doğaldır. 'Kırmızı hat önemli' - Sizce bu ziyarete damgasım vuran ge- lişmeler neler? - Erdoğan'ın kendi ağzından, "Antise- mitizm insanlığa karşıdır"demesi oldu ki bu beni çok duygulandırdı. Emınim bu zi- yareti yapmadan önce de felsefesinin bir parçasıydı, ama daha önce bunu ondan hiç duymamıştım. Üstelik bu sözleri Soykı- nm Müzesi'ni ziyaretinden hemen son- ra, Kudüs'te telaffuz etti. tkinci olarak da iki başbakan arasında kırmızı telefon hat- tı çekilmesi çok önemli. Bu da benim en iyi dostum demek gibi bir şey. Çünkü bu- gün bu kırmızı hat ABD, İngiltere, AB ve Rusya Devlet Başkanı Putin'le aramızda var. BM'yle aramızda bu hat yok. Bu da Türkiye'yi uluslararası ilişkilerde çok özel bir yere oturtuyor. Göriişmede bir aralık uluslararası barış konferansından söz açı- lınca benim başbakanım bu konferansa Türkiye'nin ev sahipliği yapmasından da büyük mutluluk duyacaklannı söyledi. Bu da bana ilişkilerimizde yeniden yola girdiğimizi düşündürdü. Özellıkle de iki ülke arasında son iki yılda neler olduğu- nu düşünecek olursak... - İlişkilerimizin yine yola girdiğini söylediniz. İlişkiler yoldan çıkmış mıy- dıyoksa? - Yok, canım. Ama yoldan çıkması teh- likesi de vardı. Ama sizi temin ederim ki özellikle büyükelçiliğimizin de çabala- rıyla yola devam için elimizden geleni yaptık. işlerin zor gittiğinın görüldüğü dönemlerde bile yoldan çikmamak için bü- yük çaba harcadık. - Dışişleri Bakanınız Silvan Şalom, ardından da BaşbakanınızAriel Şaron, Erdoğan 'm tsrail 'i ziyareti sırasında il- ginç bir çıkıs yaparak Filistinlilerle İs- rail arasında Türkiye'nin arabuluculu- ğunagerekolmadığını, ama Türkiye'nin ileride Filistinlilere insaniyardımda bu- lunmasmm memnunlukla karşılanaca- ğını söylediler. Bu ne anlamageliyordu? - İsrail ve Arap dünyası arasındaki iliş- kileri düzenleyen ve son 10-15 yıldır sü- ren anlaşmalarm tarihçesini bildiğinizden kuşkum yok. Bu süreçten genel olarak söz edeceİc olursak sadece imzaya tarafolan ülkelerin söz ve karar yetkileri vardır. Sınırlar, güvenlikönlemleri gibi anlaş- mada yer alan değerler konusunda ABD dahil hiçbir taraf İsrail adına karar vere- mez. Bu nedenle Türkiye'nin arabulucu- luğu kabul edilmemiştir. İsrail, Filistinli- ler, Suriye ya da Lübnan'la masaya otu- rur ve kararı o taraflar alır. - Üçüncü tarafların hiçbirinin bura- da yeri yok ııııı ? - Yok. Bakın, Başbakan Şaron'un son derece bilgece söylediği gibi bizlen nıhai anlaşmaya götürecek ikilı görüşmeler 24 ya da bilemediniz 48 saat sürer ve biter. Ama barışın inşası pek çok tuğlayı üst üs- te doğru yerleştirmekle gerçekleşebilır. Ama her şeyin temelinde ekonomi, iki ta- raf arasındaki yapısal anlaşma, çevre, in- sandan insana program yatıyor. Dolayısıy- la da bütün ülkeleri, başta da Türkiye'yi bu alanda bir şeyler yapmaya çağınyoruz. Bizim büyükelçiliğin bir çalışmasıylage- çen hafta îsrail, Filistin, Türk işadamlan- nınkatılımıylabirtoplantı yapıldı. Çokil- r ye 'nin AB 'ye tam üyeliğini nasıl değer- lendiriyorsunuz? - Avrupa'daki bütün dostlarımıza neler söylediğimizi size anlatayım. Israil'in Tür- kiye AB'nin bir parçası olsun diye nasıl çahştığını biliyorsunuz. Onlara, Türki- ye'nin AB'nin içinde olmasından çok AB'nin içinde olmamasının sizlere geti- receği sonuçlan düşünün" dedik. Biz Tür- kiye'nin AB'nin içinde olması sadece AB ve Türkiye için değil, aynı zamanda ABD ve israil için de çok önemlidir. Hem ABD, hem İsrail Türkiye'yi Avrupa'da görmek istiyor. Özel konuşmalannda Erdoğan, Şaron'a Israil'in Türkiye için yaptıklarmdan ne kadar memnunluk duyduklannı da dile getirdi. Ve unutmayın ki bütün ülkelerde artık iki büyükelçinız var. Birisi Türk, öbürü de İsrail büyükelçisi. 'Baskılarla demokrasi gelmez' - GOP'ta tsrail ve Türkiye'nin rolü- nü nasıl değerlendiriyorsunuz? - Burada size kişisel görüşümü söyle- mek istiyorum. İsrail'in bu süreç içinde ak- tif olarak olmak, nasıl olmak ya da olma- mak konusunda somut bir karar aldığını düşünmüyorum. Ama bu sürecin sadece ilgili ülkelenn kararıyla birtalom değer- ler katacağını düşünüyorum. Hiçbir ül- kenin dışardan gelecek baskılarla demok- rasi olabıleceği ya da hükümetini, sıste- rinin halkın kendi içınden ve iradesiyle gel- mesi. Ama ne zaman bir ülkede dış dayat- malı bir değişım yapılmak istenirse bu sökmez. Bunu kişisel görüşüm olarak söy- lüyorum, Türkiye, İsrail ya da başka ül- kelerin bölgede aktif olarak almalan ge- reken rol, ne olduğumuzu göstermek ve öyle olarak da kalmaktır. Başka ülkelere özgür, demokratık, çalışan ülkelerin pet- rol ya da değerli maden salıibi olmadan da İsrail'dekı gibi kişi başuıa 17-18 bin do- lar yıllık gelir sahibi olabileceklerini gös- terebiliriz. Başka bir şey yapmanıza ge- rek yok. İnsan dükkâna girer ve orada ne almak istediğine karar verir. Tabii ki iyi malı seçer. - Denıin ülkelerde demokrasi sürecinin dış baskılar, dış müdahaleler olmadan ge- lişmesi gerektiğini söylediniz. Ama ABD Irak'a, demokrasiyigetirme adına müda- hale etti... - İsraü'de de pek çok kişi benim bu dü- şünceme katılmıyor. Ama bence bir şeye iyi bakmamız lazım. Saddam Hüseyin'e karşı açılan bu savaş hakça mıydı? Bu savaş, ülkesınin pek çok insanım öl- düren, ülkesinin gençlerine hiçbir şans ta- nımayan, ülkesini mahveden bir diktatö- rü alaşağı etti. Bugün de en tehlikeli ola- sılık iran'ın nükleer silah sahibi olması. Bana sorarsanız, iran'ın bu tutumu karşı- sında savaşa girmekle neyi elde ederiz? Sa- vaş yerine siyasi ya da politık bir sonuç aramak çok daha fazla kazanç sağlar. Ba- Avivi, "Erdoğan'ın 'Antisemitizm insanlığa karşıdır' demesi beni çok duygulandırdı" dedi (Fotoğraflar: KORAY AVCI) ginç bir toplantı oldu. Bunun sonucunda her şey iyi giderse hem İsrail, hem Filis- tin hem de Türk ınsanına pek çok istıh- dam sağlanacaktır. İşte, meselenin aslı da budur. İsrail'de yapılan toplantıda başka düzlemlerde toplantılar yapılması çağn- sında da bulunuldu. Biz esas olarak Tür- kiye'nin iki taraf arasında Füistinlıler için yeni bir ortam yaratmasını istiyoruz. Çün- kü barış sadece kâğıt üzerinde kalabilir. Ama esas olarak gerçek barış için pek çok unsurun hayata geçirilmesi, her biri çok önemli olan daha çok tuğlanın üst üste ko- nulması gereklidir. Pek çok Türk şirketi şimdı ülkemizde pek çok alanda ınşaat ya- pıyor. Bu da iyi ilişkilerın temelinı oluş- turıır. Işte, başka ülkelerden fazla, Türki- ye bu alanda banş sürecine katkıda bulun- mayadavet edildi.. - Türkiye ve İsrail arasında yeni sa- vunma anlaşmaları yapıldığı haberleri var... - Bunlar yeni anlaşmalar değil. Daha ön- ce yapılan anlaşmalarm devamı niteliğin- de. Türkiye ve İsrail arasında askeri, gü- venlık, haber alma alanlarındaki işbirliği çok geniştrr. Bu da her iki ülkenin çıkan- nadır. Bu yeni bir şey değil. Zaman zaman yeni bir araç alımı ya da satımı konusun- da anlaşma yaparsınız. Ama bu, işbirliği anlaşmalannın bir parçasıdır. - Biraz önceABD, Türkiye, İsrail ara- sındaki üçlü iliskinin öneminden söz et- îik. Bir de Türkiye 'nin AB üyeliği konu- su var. Bu ilişkiler bağlamında Türki- mini değiştirebileceğine de inanmıyorum. Burada yardım, baskıyla değil, sadece ekonomide, eğitimde, sağhkta yardım et- mekle olur İnsanlar çahşıyorsa, okula gi- dıyorsa, eğıtiliyorsa, zaten demokrasi o ül- keye kendiliğinden gelir. Size Mısır'dan bir örnek vereyim. Mısır'da Müslüman Kardeşler örgütü, bilıyorsunuz en köktendinci örgütlerden birisi. Bunun üyelerinin hemen tamamı üni- versite mezunlarından oluşuyordu. Bun- lar üniversiteden sonra iş bulamadılar. Ba- tılılar onlara üniversite mezunu olurlarsa kolayca iş bulabileceklerini telkin etmiş- lerdi. Ama bulamadılar ve onlara kandı- lar. - Yani demokrasi için başka unsurlar da var, diyorsunuz— - Tabii. Demokrasi, özgürlük istıyorsa- nız öncelikle ekonomik düzeyinizin yük- sek olması, ış sahibi olmanız ve eğitim al- nıanız gerekli. Bütün bunlann bileşkesi oto- matik olarak sizi demokrasiye götürür. Son altı aydır, Ortadoğu'nun farklı bölge- lerinde küçük gelebilecek, ama çok etki- leyici değışimlere tanık oluyoruz. - Bunlar hangileri? - Örneğın, Lübnan'daki banşçı hareket- ler, Suriye krıvvetlerinın ülkeyı terk et- melerini sağladı. Mısır ve başka ülkeler- deki banş ve demokrasi için yapılan gös- teriler de öbür örnekler. Bütün bu hareket- lerin hemen hemen aynı zamanlara denk düşmesi de rastlantı değil. Burada önem- li olan bu demokrasi ve özgürlük istekle- tılı koalisyon da onlarla aynı tonda konu- şarak iki seçenekleri olduğunu söyleyecek- ler. Nükleer programa devam edip dünya- dan soyutlanma durumlannın süreceğini ya da dünyanın birparçası haline gelip pek çok kazanç elde edeceklerini anlatacak- lar. Ama tabii ki seçenek onların. Blz farklıyız' - Peki, ülkelerin birbirlerine model olarak gösterilmelerini nasıl karştlıyor- sunuz? - Bir kere, Arap dünyasında hiç kimse ne İsrail ne de Türkiye'yi model olarak ala- cak. Öncelikle biz farklıyız. Gerek İsrail, gerekse de Türkiye laik, değişik ülkele- riz. Aynca da model olmak istemiyoruz. Sadece başka ülkelere örnek olabiliriz. - Hatırlıyorum, ABDyönetimininyet- kilileri bir zamanlar özellikle Türkiye 'yi ılımlı İslam ülkesine model olarak gös- termek istiyorlardı... - Sadece ABD'de değil, başka ülkeler- de de Türkiye'nin çok özel niteliklerini ve durumunu kimse anlamıyor. Çünkü ııüfu- sunun çoğunluğu Müslüman, ama laik bir ülke insanların kafalannı kanştınyor. Sa- nıyorlar ki Türkiye bir İslam ülkesi. Emi- nim benim bızım politikacılara anlattı- ğım gibi, başka ülkelerin burada yaşayan büyükelçilen de kendi siyasetçilenne Tür- kiye'nin, nüfusunun çoğunluğu Müslü- man, ama laik bir ülke olduğunu izah edi- yordur. Bütün dünyada bu hatayı yapan ne kadar çok siyasetçi olduğunu biliyor mu- sunuz? - Ama biz burada siyaset adamından söz ediyoruz, sokaktaki sıradan insan- dan değil. Siyasetçinin özellikle başka îil- kelerle ilgili konuşurken ağztna geleni bilir bilmez söylemek yerine siyasi ve diplomatik bir dil kullanması gerekmez mi? - Bakın, hataları önlemek için başka bir ülkeyle ilgili olarak siyasetçilerin yapacak- lan konuşmaların metinlerinin o ülkenin büyükelçileri ya da diplomatlan tarafın- dan hazırlanması gerekir. Türkiye'de ol- duğum zaman da sanki kendi ülkemde yaşıyormuşıun gibi bir hısse kapılıyorum. -Filistin sorununa geri dönersek... İs- rail kabinesinin üç-dört gün önce Ari- eladlı bir Yahudiyerleşiminde Judea ve Samaria kolejlerini üniversite haline ge- tirme kararı üzerine Filistin Başbakanı Ahmet Kurey, bu kararın Yahudiyerle- şim yerlerinin durumunu güçlendirme- yi hedeflediğini söyledi Siz buna ne di- yorsunuz? - Bakın, bütün dünyada üniversitenin gü- cü verdiği eğıtımin düzeyinden gelir. Bu- nun da politik hiçbir larafı yoktur. Bir koleji ya da üniversiteyi bir yerden bir ye- re taşıyabilirsiniz. Bilgi yapıların değil, ka- falann içindedir. Başbakan Şaron, Filis- tin topraklarından gerileme programıyla bütün dünyaya ne kadar kararlı olduğu mesajuııverdi. Buyüzdenpartisinin için- P O R T R E PtNHASAVM Yükseköğrenimini Kudüs 'teki Ibrani Üniversitesi Ekonomi ve Uluslararası İlişkiler bölümlerinde tamamladı. Filistinlilerle barış müzakerelerinin hemen hemen hepsinde hazır bulundu. İsrail Dışişleri Bakanlığı 'nin çeşitli kademelerinde, pek çok yurtdışı merkezde gö'rev yaptı. Yaklaşık iki yıldır İsrail 'in Ankara Büyükelçisi. de kendisine karşı ciddi bir muhalefet oluştu. Önemli sonınlan var. Bugün, ar- tık ona büyük ölçüde destek oyu verenler kendi koalisyon hükümeti ya da partisi de- ğil, sol muhaİefet. İşler istediğimiz gibi giderse, sonuçla- n Gazze Şeridi için çok olumlu olacaktır. Ama bu sürecin Hizbullah, Hamas ya da tslami Cihad gibi örgütlerin etkisinin dı- şında olması, barışçı güçlerin bunu etki- lemeleri durumunda bölge barışa kavuşa- caktır. Böylece de bütün Filistin toprak- lannda yeni bir sürecin başlangıcı yaşa- nacaktır. - Peki, bir anlaşma olmazsa? - Ertesi gün Gazze'nin Hamas ve İsla- mi Cihad'ın eline düşeceğı ve çevredeki İsrail kentlerinın başına füzeler yağmaya başlayacağından hiç kuşkum yok. Bu da bizi hiçbir yere vardıramaz. Şaron, Erdo- ğan'a artık Abu Mazen'ın açıklama yap- maktan vazgeçip harekete geçmesini is- tediğini anlattı. Evet, Abu Mazen çok olumlu sözler söylüyor olabilir, ama hâ- lâ bir hareket yok. Abu Mazen kendi hal- kı tarafından yüzde 76 oyla seçildi. Yüzde 76 oy alan bir liderin harekete geçme gücü olmahdır. C) harekete geçer- se hem İsrail'in hem de bütün dünyanın desteğini arkasına alacaktır. Ama bölge- yi Hamas ve İslami Cihad'ın kucağına bı- rakırsa Filistin halkı bir kez daha bağım- sız bir devlete kavuşma fırsatını kaçınr. Ar- tık Filistinlilerin fırsat yakalama fırsatını kaçırmamalan lazımdır. 'Ermeni meselesinde siyasi bakış doğru değil- Filistin yönetiminde bu sizin söylediğinizi yap- ma iradesi var ntı? - Abu Mazen ve onu seçenlerin banş, hakça bir çö- züm, uyıım ve demokrasi içinde bir arada yaşamak ve iyi ilişkiler kurmak istediklerinden kesinlıkle kuş- kum yok. Ama burada bir noktaya dikkatinizi çek- mek istiyorum. Barış felsefesiyle iyi niyet arasında bir boşluk var. Şaron da Abu Mazen'e, "Istemekyetmez. Lütfen artık harekete geçin," dedi. - Türkiye uzunyıllar PKK'yle savaştu Ama şim- di burnuınuzun dibinde bir Kürt devleti oluşuyor. Bunu nasıl karşılıyorsunuz? - İsrail ve bu bölgenin geleceğinin en iyisi olma- sını isteyen herkes için tek bir çözüm olabilir. O da toprak bütünlüğü korunmuş, demokratik, özgür bir Irak. Ülkenin etnik, coğrafi ya da dini olarak bölge- lere bölünmesi bu bölgedeki bütün güçlerin denge- sinin ve istikrann bozulması anlamına gelir. Böyle bir şey sadece Irak ve halkını değil, İsrail dahil bü- tün Ortadoğu'yu tehlikeye boğar. İsrail resmi ve gayri resmi ağızlardan defalarca, bi- zim için tek çözümün toprak bütünlüğü korunmuş, birleşik, demokratik ve yüzünü Batı'ya dönen bir Irak olduğunu söylemiştir. - Diyelim kiIrak'ta istikrar sağlandı. ABD kuv- vetlerigeri çekilirmi? Çünkü birinanış vardır. ABD bir kere bir ülkeyegirdi mi çıkmaz. Almanya 'da da- hi İkinci Dünya Savaşı 'nin üzerinden 60yılgeçme- sine rağmen ABD kuvvetleri duruyor... - Ben aksi düşünüyorum. ABD kuvvetleri Alman- ya'dan çekilirse bu Almanya için zor olacaktır. Çün- kü ABD kuvvetleri orada ekonomik bir girdi yaratı- yor. Ayrıca ABD Vietnam'dan, Kamboçya'dan, Ko- re'den, Japonya'dan çekilmedi mi? -tsterseniz, Türkiye'de biraz da ABD, Yahudilik ve Sabetayizme karşıyükseldiği söylenen karşıtlığı ele alalım. Sizce bu duyguların nedeni ne olabilir? - Bir kere Sabetay hareketinden söz edildiğinı ben buraya geldikten sonra öğrendim. Çünkü bu hareket yüzlerce yıl öncesıne dayanıyor. Buraya gelmeden önce de bunun tarihe karıştığını sanıyordum. Ama bu- rada hâlâ canlı olduğunu öğrendim. Bunu anlamak da benim için epeyce zor Bir kere Sabetay Sevi ne Ya- hudi ne de Müslüman Sadece küçük ve yerel birtop- luluğu etkilemiş. Bu genel dünya siyasetini etkileyemez. ABD aleyh- tan duygular ise farklı bir konu. Bakın, ABD her za- man Batı değerlerınin korunması için çahşmıştır ve tkinci Dünya Savaşı'nda Batı, ABD olmadan ayakta kalamaz, savaşı kazanamazdı. O nedenle de ben oto- matik olarak ABD'yle ilgili hep olumlu düşüncelere sahibim. Dolayısıyla kimilerinin anti-Amerikan duy- gulannı anlamakta güçlük çekiyorum. - Biliyorsunuz, çeşitli ülkelerin meclislerinde Er- menisoykırımı tasanları kabulediliyor. Bu da Tür- kiye 'nin başınıfena halde ağrıtıyor. Son zamanlar- da da günün birinde ABD Kongresi Ermeni soykı- rımım kabul ederse bunun Knesset'ten de (tsrailPar- lamentosu) geçmesi endişeleri var. Siz bu konuda ne söylemek istersiniz? - İsrail'in bu konudaki tutumu baştan bellidir. Ko- nunun tarihçilere, akademisyenlere incelettirilmesi gerektiğini, siyasi bakışın doğru olmadığını açıklamış- tır. Bu konudaki Türk hükümetinin karannı da mem- nunlukla karşıladık. ABD'nin de bunu böyle kar- şılaması bizi memnun etti. Her neyse, birülke parlamen- tosunun aldığı bir karar, başka bir parlamentoda ahn- mıyor. Biz hiçbir zaman ABD'nin kararlarını siyasetimizin parçası olarak kabul etmiyoruz. ABD, evet, tsrail'in en iyi dostudur. Ama ABD ABD, İsrail de lsrail'dir. lkisi de ayn ve bağımsız iki ülkedir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear