18 Haziran 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 7 MAYIS 2005 CUMARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE İ s t a n b u l Y 23 Sırjop Y 23 Adana PB 29 Edirne Y 24 Sa|nsun Y 27 Mersın PB 25 Kocaelı Yj 26 Tr; Çanakkale Y 20 Gııesun Izmır Y 24 An Kara Manısa Y 25 Es<ışehır Y 24 Sıirt Aydın Denızlı _Y 24 Konya Y 28 Sıvas Zonguldak Y 26 Antalya bzon _Y 20 Dıyarbakır PB 26 PB 29Y 21 Şanhurfa Y 24 Mardın PB 28 PB 24 Y 25 Hakkârı PB 18 Y 22 Van PB 19 Y 24 Kars Y 17 Butun bolgelerımız çok bulutlu, Orta ve Doğu Karadenız kıyıları, Do- ğu Akdenız, Guneydo ğu Anadolu ıle Doğu Anadolu'nun guneydo- ğusu dışında tum yurt sağanak ve gok gurul- tulu saganak yağışlı ge- çecek Hava sıcaklığı Marmara ve Ege'de azalacak, dığer yerler- de bıra7 artacak DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Y B B Y Y Y Y Y 11 11 14 14 12 11 17 19 Münih Y 10 Zurıh Berlın Budapeşte Madrıd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına Y PB B B B Y B Y 1ö 18 28 17 20 15 22 25 Y 13 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıfhs Kahıre Sam Y Y B Y B B B B R 14 23 28 29 24 29 27 34 ?9 0 Açık Parçalı bulutlu Sıslı Bulutlu > Çok bulutlu ı Yağmurlu Karlı Gok gurultulu Bitti mi? • Baştarafı 1. Sayfada mızııı dcdiği gibi hiçhir şey bitmiyor, bitmeyej cek; çünkü dünü yarına bağlayan köpı üleıde yürüyüş sürmektedir. Bugün Cumhuril yet'in 82'nci kuruluş yıldönümüdür; aıııa Cumhuriyet'in gerçeR kuruluşunu 1924'tcn önceye taşmıak ve Ye4 ni Gün'le başlatmakı kimliğimizi saptaınak bakımından daha doğ-t ru bir yaklaşımdır " 191O'da başlayan ve biı Jules Verne romanı ka- dar düşsel sayılabilecek" olağanüstü bir laıiht layık olabilmek kolaj mıdır? Bu u/uıı gcçmişte dc görüldüğü gibi bitti sa nıldığı yerde her şcyin yeniden başladığını gü- nümüzde de görüyo- ruz. Unakıtan'a bir af daha Hayali ihracatyapanfirmalara aracıhkedenfirmalardakiyöneticilerin cezai sorumluluğunun kaldınlmasını öngören düzenlemeyasalaşırsa, hakkındafezleke bulunan Unakıtan 'a afçıkacak ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Mali- ye Bakanlığı tarafından hazırlanıp Başbakan- lık'a sevk edılen "Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil veTerkinine (silinmesinc) îlişkin Ya- sa Taslağı"ndan Maliye Bakanı Kemal Una- kıtan'a af çıktı. Taslakta "Aracılı ihracat yo- luyla naylon fatura kullanan firmalara aracılık edenlerin cezai sorumluluğunun kaldırılması" öngörüldü. Taslak bu şeklıyle yasalaşırsa, Albaraka Turk'teki görevı nede- niyle hakkında Meclis'e gondenlmış fezleke bulunan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan a da afçıkacak. Başbakanlık'ta çalışmalan devam eden ve başka konularda da çeşıtli aflar getiren 23 maddelık taslağın 3. maddesinin b fıkrası şöy- le: "Vergi Usul Yasası'nın 359. maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir: Sahte ve mulı- teviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme veya bu belgeleri kullanma fiillerinin ara- cılı ihracat suretiyle işlenmesi halinde Dış Ticaret Sermaye Şirketleri (DTSŞ) ile Sek- törel Dış Ticaret Şirketleri (SDTŞ) hariç, bu fiillere ilişkin cezalar 360. maddede ya- zılı cezalar dahil imalatçı veya tedarikçi ih- racatçılar hakkında hükmolunur." Unakıtan'ı kurtaracak taslağın gerekçesın- de "Aracılı ihracat sisteminde ınalın ima- latçı-tedarikçiflrmalarcatemin edilmesin- den sonra devreye giren aracı ithalatçı fir- maların (özel finans kurunıları) nıalı te- min eden imalatçı-tedarikçi firmaların dü- zenlediği faturalardan soruııılu (utulınası 'suç ve cezalarda şahsilik prensibi'ne aykırı bulunmaktadır" denıldi. Konuyu Cumhuriyet'e değerlendiren bir uzman, taslaktaki gerekçeye karşın "Aracılı ihracat sisteminde, hukııki işlemleri yürü- ten, adına fatura düzenlenen ve vergi iade- sini alan özel finans kurumları gibi aracı kurutnlardır. Dolayısıyla sorumluların da bu aracı kurumların yöneticisi olması ta- biidir ve gereklidir. Bu taslakla bu durunı kaldırılmak isteniyor. Bu adrese teslim bir taslak olmuş" dedi CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kıhçda- roğlu, "Mali aflar doğru uygulama değil. AKP iktidar olduğundan bu yana 6 ayda bir, bir af yasası geçiriyor. Bu durunı top- lumda dürüst vergi ödeyenleri incitiyor. Hele hele bakanın kendi geçmişindekj uy- gulamalara yönelik düzenieme toplumun vicdamnı rahatsız eder. Parlamento olarak toplumun vicdamnı bir kenara itip yargı- yı bertaraf edecek uygulamalar yapılması çok yanhş" diye konuştu. Unakıtan hakkın- da Vergi Usul Yasası'na muhalefetten dolayı açılan dava 2003'te uygulanan vergi affıyla ortadan kaldırılmış, ancak Yargıtay 11. Ceza Daıresı kararı bozmuştu. Vergi Usul Yasa- sı'nın 359. maddesi uyarınca sahte belge kul- lanan ve düzenleyenler hakkında 6 aydan 3 yı- la kadar hapıs cezası öngörülüyor. GUNCEL(4İNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada larda üye olacağına bizirjnkiler inanmış görünüyor- lar. Üyeliğin 2014'ten 202JD'lere, 2022'lere sarkaca- ğını zaman zaman Franısız Cumhurbaşkanı Chi- rac söylüyor, ne ki bizimkiler bu tarihi görmezden geliyorlar. Fakat RTE'nin 2O23't£ Türkiye'nin AB ile enteg- rasyonu tamamlayaca£|inı söylemesi... bizimki- lerin Chirac gibi düşünTieye başladığını, AB'ye tam üyeliğin ancak 202fc?'lerde gerçekleşeceğini kabul ettiklerini gösternhiyor mu? *>• 2023'lere nasıl gelecoğiz? Herhalde bugünkü iktidara benzeyen bir ktidar sayesinde ulusal kimliğimizden ödünler v ererek mi? Alman Başbakanı Schröder bir veriyor, beş is- tiyor. Nasılsa2020'lerden önce AB'ye üye olama- yacağımızı biliyor ve fa<at Almanya'daki iki bu- çuk Türk'ün oylarını da olinde tutmak istediği için AB'ye üyeliğimizi desteklediğini yineliyor. Dost görüntüsü verirken bir yandan okşuyor, öte yan- dan bizi yeni ödün polit kalarına itiyor. İki ülkenin ilim adamlarından kurulu bir komis- yon marifetiyle soykırırrlıı olup olmadığını sapta- ma girişimini desteklerkön; Ermenistan'a sınır ka- pılarını açmamızı, diplomatik ilişkiler kurmamızı öneriyor. Türkiye'nin kapıları açjnak, Ermenistan ile kom- şuluk ilişkilerini geliştirmek için saptadığı politika- ları bir anda bırakıverrrmsini öneriyor. Türkiye'nin ekümenikl sıfatını asla kullanmadı- ğını ve kullanmayacağjnı bile bile Fener Patri- ği'nden "ekümenik" diye söz ediyor. Avrupalı kendine özgp politikalar gereği bizim kurallarımızı, kurallar biıf yana uluslararası anlaş- malardan doğan haklar mızı bir yana atıvermek- te usta. Işte Schröder, stanbul'da nefes nefese Fener Patriği'ni ziyaret ediyor. Üniversitedeki ko- nuşmasında ekümenik sözcüğünü kullanıyor. Schröder'e tepki! Hangi tepki? Türk hüküme- tinden tepki aramak, olrnayacak duaya amin de- mek gibi bir şey. Dışişlerı Bakanı Abdullah Gül, bizi destekleyen "bir aostu" kıracak, incitecek değil ya... ' Lozan Antlaşması'nal göre patriğe ekümenik denilemeyeceğini Schrpder'e anımsatmıyor bile. Schröder'in Lozan'a terp düşen davranışına kar- şı diyeceği sorulduğunda Gül'ün verdiği yanıt, hangi iklimlerdegezdiğirnizin kanıtı: "Bizim görüş- lerimizbellidir. Bunu her<esesöylüyoruz" diyor. O kadar! * > • Cumhurbaşkanı Armet Necdet Sezer'in Schröder'i kabulündeki Dİr iki cümlesi, dost bir ül- kenin başbakanına, tuiumlarındaki tutarsızlığın dostça nasıl söyleneceyinin bir örneği. Sezer, Almanya'nın ızjlediği politikayı özetleyi- veriyor: "Ermeni sorunu için tarihçilerden oluşan ko- misyon kurulması öneriıjıizi destekliyorsunuz ama bunu beklemeden kınanja kararına hazırlanıyorsu- nuz. Bu tutumunuzda çelişki yok mu?" Cumhurbaşkanı sade|ce Alman Başbakanf nın çelişkisini mi ortaya koyuyor? Hayır! Hükümetın izlediği politikaların ne kadar yavan, almaktan çok vermeye elverişli olduğunu da anımsatıyor. Enerjfdeki yolsıızhık davasında 3 tahliye Selçıık ANKARA (Cumhuriyet Bakanlığfnın bazı ıhale pıldığı iddiasıyla başlatı mında açılan davanın gör nıklardan tbrahim çen "Servef'in eskı şir! "üst" ifadesini ise cep tel lirtmek için kullandığını Genel Müdür Yardımcıs bıl aldığı iddiasını ise Se da latife yaparız" diye Davanın Ankara 11. ı si'ndeki dünkü ilk duruşıjnasına lar Ibrahim Selçuk, eski Vekıli Önder Piyade, CHP, yolsuzluklar ve Mavi Akım nedeniyle devletin zarara uğratıldığını ileri sürdü GülerhakkındagensoruANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - CHP, Enerji Bakan- lığı'ndakı yolsuzluk iddiaları ve "Mavi Akım" anlaşmala- rında Hazine'yi zarara uğrattı- ğı gerekçesiyle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Gü- ler hakkında gensoru önergesi verdi. CHP Ankara Milletvekili Eşref Erdem ve 23 milletvekı- lınin ımzasıyla verilen genso- ru önergesınin gerekçesinde, Enerji Bakanlığı'nda üst düzey bürokratların tutuklanmasıyla sonuçlanan yolsuzluk ve usul- süzlük iddıalarına da dikkat çe- kildi. Rusya'dan iki ayrı hat ve 4 farklı fıyatla gaz alınmaktay- ken 19 Kasım 2003 anlaşma- sıyla "tek fiyata" geçildiğine dikkat çekilen gensoru önerge- sinde, Bakan Güler'in, "anlaş- maları tek fiyata indirerek ülkeyi kâra geçirdiklerini" söyleyip kamuoyunu yanılttığı, oysa bu uygulama nedeniyle milyarlarca dolarlık kamu zara- rı oluştuğu kaydedildi. 'Mavi Akım'da ciddl kamu zararı' CHP'nin önergesinde şu gö- rüşlereyer verildi: "Mavi Akım'la aldığımız gazı Rusların yüksek fiyatla faturalandırmaları üzerine konu tahkime götürülmüştür. Enerji Bakanı, yetkisini aşıp Cazprom'la doğrudan görü- şerek, 'tahkimi askıya aldıkla- rını, anlaşma koşullannı göz- dengeçireceklenni' açıklamış- tır. Anlaşma Kasım 2003'te imzalanmışken, fiyat arttırı- nıı 10 ay geriden başlatılarak yeni bir zarar oluşturulmuş- tur.Ayrıca sınır basınçları dü- şürülerek BOTAŞ'a ek işlet- me maliyeti getirilmiştir. EPDK 'teknik ve ekonomık so- rumluluk BOTAŞ'a ait olmak üzere ülke hazinesıne ilave ma- lı yiik getirmemek koşuluyla' anlaşmaların onaylanabilece- ğini bildirmiştir. Bu karara karşın anlaşmaların im/alan- Doğa, Ar-Ge'rim meyvesini topluyor Doğa Bitkisel Ürünler, 2003'ten bu yana tahıl işleme teknolojileri konusunda yürüttüğü araştırma geliştirme (Ar-Ge) projesiyle ürettiği "sindirimi kolay, yararlı besin" anlamına gelen "Nutridigest" ürünleri piyasaya sundu. Nutridigest logosunu taşıyan ve protein, vitamin açısından zengin ürünler, Doğa Yönetim Kurulu Başkanı Feryal Menemenli'nin (ortada) katıldığı bir toplantı ile tanıtıldı. ması, ciddi kamu zararına yol açmıştır." 'Yandaşlar. üst düzey görevlere getirildl' Önergede, Cumhurbaşka- nı'nın vetolarına karşın ırtıcai faaliyetleriyle bılinen "liyakat- siz,ehliyetsizyandaşlar"ın sa- dece "AKP'ye yandaşlık" öl- çüt ahnarak bakanlıkta üst dü- zey görevlere getirildiğine dik- kat çekildi. iktidara yakın işa- damlannın, bürokratlar ve siya- silerle gazetelere yansıyan iha- le pazarlıklarının "ibret veri- ci" olduğu kaydedilen önerge- de Hilmı Güler'e yöneltilen di- ğer suçlamalar ise şöyle: "TETAŞ,Teftiş Kurulu in- celemeleri sonucunda AK- TAŞ'la Kayseri ve civarı elektrik şirketleri aleyhine 1990-1997 mahsuplaşması için toplanı 1.44 katrilyon li- ralık alacak taahhuk ettirmiş ve önceki iktidar döneminde dava açmıştır. 1998-2002 dö- neminde ise 567 trilyon lira ek alacak belirlenmiştir. Bun- lar için dava açılacakken, Ba- kan bu aşamada mahsuplaş- ıııa kriterlerinin yeniden göz- den geçirilmesi talimatını vc- rerek, yeni dava açılmasını engellemiştir." Biirosu) - Enerji lerinde yolsuzluk ya- an soruşturma kapsa- ilmesıne başlandı. Sa- konuşmalarda ge- cet çalışanı olduğunu, fonıınun modelını be- ine sürdü. Eski EÜAŞ Servet Üst'e otomo- çuk, "Kendi aramız- ıçıkladı. ığır Ceza Mahkeme- tutuklusanık- ;ÜAŞ Genel Müdür Serfet Üst, Muzaffer Na- sıroğlu ve Cemil Kazancı ıle tutuksuz yargı- lanan sanıklardan 10'u hazır bulundu. Çıkar amaçlı suç örgütü kurmakla suçlanan Ibrahim Selçuk, savunmasında, Servet Üst'e cep telefonu aldığı yönündekı suçlamayı kabul etmeyerek telefon konuşmalarında geçen "Ser- vet" adlı kişinin şirketinde bir süre çalışan kişi olduğunu, "üst" ıfadesını ise cep telefonunun modelıni belirtmek için kullandığını anlattı. Ser- vet Üst'e Passat marka otomobil aldığı yönün- deki suçlamayı reddeden Selçuk, aracın alımı ıçın para istediği Nasıroğlu ıle yaptığı telefon konuşmasında geçen "genel müdür" ıfadesi- nın kıme aıt olduğunun sorulması üzerine, "Kendi aramızda, 'sayın bakanım, sayın genel müdürüm' diye konuşuruz, latife yaparız. Bu konuşmada geçen genel müdür, yeğenim Yal- çın Selçuk'tur. Ona sürpriz yapacaktım, o- nun için böyle konuşmuştuk" dedi Rüşvet değil ilaç tarlfl Bakanlık bürokratı Önder Piyade de Swiss Otel'de 2004 yılı içinde otel görevlilerinden al- dığı zarfın içinde para bulunmadığını savuna- rak zarfın hikâyesini anlattı. Kolesterol ve kılo sorunu bulunduğunu, kardeşinin Istanbul'da Çinlı bir doktor bulduğunu belırten Piyade, bu doktorun önerdiğı ilaç tarıflcrıni almak için kar- deşı ıle otelde buluşmaya karar verdiklerinı, an- cak trafik nedeniyle kendısınin geciktiğini kay- dettı. Kardeşi Öner'in telefonla arayarak otelde Ibrahim Selçuk 'u gördüğünü ve zarfı ona bırak- tığını söylcdiğını anlatan Piyade, kendısinin ge- cıkmesi üzenne de Selçuk'un zarfı otel görev- lılenne verdığini söyledi. Zarfın içinde para bu- lunmadığını savunan Piyade, "Zarfta ilaç ta- rifleri vardı. Bu ilaçları kullandığımı daire- deki herkes bilir. Bu ilaçlar sayesinde, koles- terolüm düştü, kilo sorunum kalmadı" diye konuştu. Mahkeme heyeti, duruşmaya venlen kısa aradan sonra karannı açıkladı. Heyet, Piyade, Kazancı ve Nasıroğlu'nun tahlıyesine, Selçuk ve Üst'ün tutukluluk hallerınin devamına ka- rar verdı. GUNDEM MISTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada yasayı iptal etse bile işlem büyük ölçüde tamam- lanmış olacak. Hedef bu... öncelikle bir bilım kurumunu tümüyle ele ge- çırip, yöneticilerini belirlemeye girişmek bılime ters. Günümüzde bilgi çok önemli bir hazine. Ülkeler, salt rakamsal büyüklüklerıne değil, bi- limsel büyüklüklerine göre de sıralanıyorlar. TÜBlTAK'ın ayda 100 binı aşan bilimsel ya- yın tırajı var. AKP sürecinde bu yayınların nasıl bir seyir izleyeceğını dikkatle gözlemleyece- ğiz! Hükümet, kurumu siyasallaştırarak bu aşa- madan sonra yönetime geleceklerin de "AKP'nin adamları" damgası yemesine neden oldu. Kimileri elbette böyle bir damgadan çok memnun olabilır ama, gerçek anlamda bilim- sellikten yana olanlar, siyaset üstü kalmaya özen gösterenler kendisıni kenara çekmek du- rumunda kalabilir. • • • Bir kurum sadece kaldırılarak, kapatılarak et- kisızleştirilmez. Aynı zamanda içeriğini boşal- tarak ya da tamamen işlevinden uzak hale ge- tirerek de bitirılır. TÜBlTAK'ta yaşanan bu. Hükümet "TÜBİ- TAK'ı kaldınyorum" demedi, "Içini boşaltıyo- rum, kendıme benzetiyorum" dedi! Bu saptamayı salt eleştirel bir bakış arayışı içinde yapmıyoruz. Çıkan yasayla Başbakan'a TÜBİTAK Bilim Kurulu'nu belirleme yetkisi ve- rilirken, kurumun adı da değiştirıldi. Türkiye Bi- limsel ve Teknik Araştırma Kurumu kaldırıldı. Yerine şu kurum getirildi: Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Ku- rumu! Teknikle teknolojik sözü arasındaki fark ayrı, kurumun adındaki sadece bu sözcüğü değiş- tirerek şunu başarmış oluyorlar: TÜBlTAK'ın görevden alınan yöneticileri yar- gıya gittiğinde hükümet diyecek ki: "Bu arka- daşlarm sözünü ettıği kurum kaldırıldı, yerine yeni bir kurum getirildi. Hakları, kaldırdığımız kurumda kalmıştır!" TÜBİTAK bir "kurum" olmaktan çıkıp "kurum bağlamaya" doğru gidiyor! • • • Tepki gösterme gücü olan kesimlerin bir alış- kanlığı var: Sadece kendilerıni doğrudan ilgilendiren ko- nularda harekete geçiyorlar! Bu anlamda TÜBİTAK büyük ölçüde yalnız- laştırılmış görünüyor. Bir güç ne kadar büyük olursa olsun, yalnızlaştıkça gücü azalır! Şimdi TÜBlTAK'a sahip çıkma zamanı... Ne yapılabilir? TÜBlTAK'ın bilimsel yayınları gündemde tu- tulabilir ve devamı istenebılir... Üniversıtelerdeki ya da benzer kurumlardaki bilim insanları ortak birtavır takınabilir. Türkiye'de üniversıte öğrenimi neyazık ki bir meslek edinme anlayışına dayanıyor. Oysa üni- versite meslek vermez, bilim verir... Bu anlayı- şın ürünü olarak TÜBİTAK da Türkiye'ye nere- deyse fazla geliyor. Çağa ayak uyduran ülkeler bilim bilim ılerler- ken... Biz, milim milim yol alabileceğiz... Tabii geriye gitmezsek! ankcumf" cumhuriyet.com.tr MESELA DEDİK ERDAL ATABEK înatspor mu? Sebatspormu?.. • Baştarafı Arka Sayfada dönük hareketler olduğunu söylüyor. Înatspor, sağdan yaptığı ortalarla gol arayışı- nı sürdürürken Sebatspor ortadan yaptığı akın- lara önenı veriyor. Futbol gözlemcileri ise sade- ce ortadan yapılan akınlarla gol aramanın yetme- yeceğini, hem Inatspor'un sağdan yaptığı akın- ları durdurmakhem de sol kanadı güçlendırerek buradan yapılan ortalarla gol aramanın gcrekli olduğunu söylüyorlar. Ama Sebatspor sol kana- dını birtürlü güçlendıremedı. Oyun stratejisi hep ortaya kayıyor, bu da hücum giıcünü azaltıyor. Takımdaki dağınıklığa çözüm bulunmaması da dikkat çeken bir durum. Bu maç nasıl biter?.. / natspor'la Sebatspor maçı ligin en önemli kar- şılaşması sayıhyor. Kimin şampıyon olacağı, kimin küme düşeceğı bu maçla büyük ölçüde belli olacak. Futbol yorumcuları Hıncal Uluç ile Haşmet Babaoğlu iki takımı da eleştırıyor. tnatspor'un bu ınadıyla başarılı olamayacağını, Sebatspor'un da form grafiğinın zaman zaman çok düştüğünü belırtıyorlar. Ünlü yorumcu Er- man Toroğlu ise pozisyon hatalarına dikkat çe- kerek hakemlerin daha dıkkatli olmalarını öne- riyor. Sporun duayenlerınden Abdülkadir Yü- celman ise "Ben onu bunu bilmcnı, bu yıl şam- piyonluğa en yakın takım Fenerbahçe'dir" yo- rumunu yapıyor. Neyse, bu maç karakolda bıtmesın de...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear