29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 MAYIS 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EüekfronHc posta: denizsom@cumhuriyetcom.tr Tet: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 17 Akhisar Manısa'nın Akhisar ilçesindeki hayvan bannağından birkaç fotoğraf göndermişler. Bazı köpekler ölmüş; hayatta kalanlar leşleri yiyor. Fotoğraflar, insan olanlann yüzünde tokat gibi patlıyor! - Internette dava açılacakmış... "Yargıda sanal dönem!" Ankara'da hilafet istemişler. "Afef'i geldi "hil"i kaldı! f Yağmur Erol Işisağ: "Bir AKP milletvekili, yağmur duasına çıkmış. Dünyanın en az yağış alan ülkelerinden Arabistan'daki Müslümanlar yağmur duasına çıkmayı akıl edemiyoriar mı?" Sonuç # Akif Kökçe: "Bu gidişle; Kurtuluş Savaşı'nı verenleri Sevr'i tağyir, tebdil ve ilga suçundan yargılayacaklar!" Baka baka Süleyman Ekim: "En başansız Bakanlar, başbakana en yakın olan bakanlar." MERKEZİ Ankara'da bulunan Tıp Kurumu'nun Ankara Ticaret Odası'yla birlikte hazırladığı "llaç Raporu", yabancı ilaç şirketleri tarafından dayatılan "acı reçete"nin hükümet tarafından aynen uygulandığını gösteriyor. Kanıt mı? Türkiye pazannın yüzde 6O'ı yabancı ilaç şirketlerinin eline geçtı ve Türkiye'nin ilaç ithalatı petrol ithalatının yarısına ulaştı. Rapordan bir bölüm: "2003 yılında Türkiye'nin ilaç harcaması üretici fıyatlanyla 4.3 milyar dolar, tüketici fiyatlarıyla yani eczane satışıyla 6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye ilaç pazarı, dünyada en hızlı büyüyen ikinci ilaç pazarı oldu. Yalnızca 2003 yılında üretici fîyatlanyla ilaç tüketimi yüzde 40 oranında artış gösterdi. 2004 yılında ağırlığı ilaç olan eczacılık ürünleri ithalatı ise 2.5 milyar doları buldu. Yılda 5 milyar dolara yakın petrol ithal ettiğimiz Hap işide, petrol ithalatıffln yadüşünüldüğünde, petrol ithalatıffln yarısı kadar da ilaç ithal ettiğimiz ortaya çıktı. Gelişmiş ülkelerde ilaç harcamalarının toplam sağlık harcamaları içindeki payı yüzde 10-18 civanndayken Türkiye'de toplam sağlık harcamalannın yanya yakınını ilaç harcamalan oluşturuyor." Açıkçası Türkiye'ye hapı yutturmuşlar! Türkiye'nin ilaçta dışa bağımlılığı her geçen yıl daha da artıyor. Tıp Kurumu Başkanı Mehmet Attınok un verdiği bilgiye göre, ilaçta ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 10'un altına düşerek bu alandaki ticaret açığımız 2 milyar dolara çıktı. Konunun bir de "biyotek" boyutu var. Rapordan: "Tüm dünyada modern biyoteknolojiye dayanan ve kısaca 'biyotek' olarak adlandınlan ilaçlann pazan gittikçe büyüyor. ABD, AB ve Japonya arasında kıran kırana bir rekabet yaşanıyor. Çin, Hindistan, Güney Kore, Küba, Meksika, Arjantin ve Meksika gibi ülkeler biyotek ilaçlann jeneriklerini üretiyortar ve bu yolda önemli mesafe kat etmiş durumdalar. Türkiye ise aralannda insülin, büyüme hormonu ve hepatit B aşısının da bulunduğu, son derece pahalı olan biyotek ilaçlan ithal yoluyla temin ediyor. Türkiye'nin 2004 yılında 450 milyon dolar olan biyotek ilaç pazannın, 2010 yılında 1 milyar dolara çıkması bekleniyor. Türkiye biyotek ilaçlann jeneriklerini Çin, Hindistan, Küba, Meksika, Brezilya gibi ülkelerden beşte bir fiyatına ithal edebilecek iken uluslararası ilaç tekellerinden satın almak zorunda kalıyor. Çünkü uluslararası şirketler yoğun lobi faaliyetleriyle biyotek ilaçların jeneriklerinin başka ülkelerden ithalatını ve ülkemizde üretilmesini baskı altında tutuyor." Rapor bitmedi; devamı yann. i SESSİZSEDASIZ(t) Yeni TCK ile hemoroit muayenesi! MUĞLA Tabip Odası Başkanı Dr. Naki Bulut diyor ki: "Zina tartışmasına kurban edilen birinci TCK yine kamuoyu dışlanarak, kapalı kapılar arkasında değerlendiriliyor. Ne yazık ki AB sürecinde hükümetin yaptığı reformlar(!) herhangi bir Avrupa ülkesinin mevzuatını 'kopyala, yapıştır ve çevir' yöntemi ile yapılmaktadır. Buna en iyi ömek yeni TCK'nin 287. maddesidır. Bu madde, 'Yetkili hâkim ve savcı karan olmaksızın, kişiyi genital muayeneye gönderen veya bu muayeneyi yapan fail hakkında üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur' şeklindedir. Adli genital muayene ve normal genital muayene aynmı yapılmayan ve ifade yetersizliği olan bu madde değiştirilmeyip 1 Haziran'da yürürlüğe gırerse ne olacak biliyor musunuz? Genital muayene tıpta genital sistemin her türlü muayenesi olarak kabul edildiği için, jinekologlar jinekolojik muayene için, ürologlar prostat muayenesi için ve genel cerrahlar hemoroit muayenesi için savcılık ya da mahkemeden sevk ya da izin belgesi istemek zorunda kalacaklardır. Aksi takdirde suç işlemiş olacaklardır." Yüksek Yerihm Hattı erdincutkufn yahoo.com Piyasalar istikrarsız. Anlaşılan Tahtakale'nin de bir tahtası eksildi! ÇED KOŞESİ OKTAY EKİNCİ Formula-1 Talanına ; Rüşvet'; Mimarlık Doruğuna 'Nasihaf... Türkiye'vı dünyaya tanıtan he- men tüm sunumlarda > "miınari''si var. Anıtsal yapılardan eski kent dokulanna, antik yerleşmelerden yalılara, konaklara, yayla evlerine kadar Anadolu'nun hemen tüm mimarlık bırikimlen tunzm afiş- lerinın. broşürlerinin ve her türlü tanıtım fılmlennın neredeyse "ye- gâne"malzemelen.. Bir de elbetie ki doğal güzelhk- lerimiz, koylar. kıyılar. göller, dağ- lar, nehırler ve ormanlanmız lşte bu zenginliğin geleceğe ta- şınmasını tartışmak üzere temmuz- da İstanbui'da yapılacak "Dünya Mimarlık Kongresr hazırhklan için hukumet ve devlet hâlâ oralı bıle değilken, aynı zenginliği talan ederek ormana ve su havzasına ko- nuşlanan Formula-1 için sağlanma- dıkolanakkalmadı... Doğanın ve kültüriin "yok edü- mediğT bir kentleşme politikası- etkinlik mekânlanna "kural böy- le" denerek milyarlarca lira kira paralan istenirken, Formula'dakı para kazanma tesislerinin imara yasak alanlardaki "kuralaz" inşa- atlanna törenlerle temel atıldı. Yine Dünya Mimarlık Zirve- si'nin yapılacağı Taskışla'yla Lüt- fı Kırdar arasındakı "Kongre Va- djsi"ni düzenleme yanşmasına Kultür ve Tunzm Bakanlığı'nca Başbakanhk Tanrtma Fonu'ndan ıstenen 100 bin dolar için bile "ödenekyok" denırken, aynı Baş- bakanlık kaynaklanndan Formu- la-1 'i düzenleyen FAO şirketinın patronu Bay Ecclestone'ye 13.5 milyon dolar. hem de nakıt olarak "avans" ödendığı ortaya çıktı.. Beyefendinin de nakde ihtiyacı olmamalı kı. bu parayla hemen Tuzla'daki tersanelerde özel bir *yaı" yaptırmaya başlamış! Son haberlere göre yaklaşık KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakid turk.net ÇİZGİLtK KÂMİL MASARACI kamilmasaraciCn mynet.com HARBİ SEMİH POROY ButabnvçOned.asncatrivoriarödErivoc. na hasret kalan Türkiye'ye esin kaynağı olacak bir uluslararası bu- luşmaya ilgisız kalanlar, hiçbir so- runa çözüm içermeyen otomobil yanşlarına devletın kesesıni sonu- na kadar açmış durumdalar... 'Kent' umurlannda değiL Uluslararası Mimarlar Birli- ği'nin her 3 yılda bir farklı ülkede düzenlediği Dünya Mimarlık Kongreleri için bu kez Türki- ye'nin seçilmesindeki önemli ne- denler arasında "kültür ve çevre zenginlikkrimiz" yer alıyor... 100'den fazla ülkeden binlerce mi- man tstanbul'a çeken ise bu zen- ginlıklerin tahribatına karşı "uhıs- krarası dayaıuşma" çağnmızdı. Mimarlar Odası, 2005 buluş- ması için aday kentlerin yanştığı 1999"daki Pekın kongresinde dün- ya mımarlanna demişti ki: "Ana- dohı'nun mimari ve doğal mirası tüm insanhğındır. Gelin, kentieri- mizin ortak geleceğini tarihleiç içe tarbşabm-." lşte bu çağnya ilgi göstererek "kimliksiz kentteşme" sorunlan- mızı da paylaşmak üzere temmuz- da tstanbul'a gelecek hemen tüm ülkelerden mimarlar için. "mııha- fazakâr" iktidar hâlâ bir "aferin" bile demezken, Formula-rie ön- ce ormanımızın yağmalanmasına ve su havzalanmızdaki nâzım planlara aybn rant yapılaşmasına açıkça göz yumuldu. Şimdi de ay- nı talana mılyonlarca dolarlık "teş- vik"ler yağdınlıyor.. Dünya Mimarlık Kongresı'nın yapılacağı kamuya ait toplantı ve "150 milyon dolar"a malolacak Formula-1 ıçın hükümet ve devlet neredeyse hemen tüm masraflan üstleniyor. Yine FAO'ya "25 mfl- yon dolar"lık teminatla birlikte. bilet gelirlerinın yüzde 45'i, diğer gelirlerin yansı, sponsorluklann yüzde 25 *ı ödenecek. Sadece tele- vizyon yaytn hakkından ise "4mil- yon dolar" veriliyor... (Vatan- 21.05.2005) Buna karşılık, toplam bütçesi sadece 3 milyon dolar olan Dünya Mimarlık Kongresi'nden ise ne- redeyse "üste para" isteniyor... Tüm ülkelerden mimarlann "mi- marhk tarihi ülkesi"nde toplana- rak, kültürü ve doğayı gözetecek bir kentleşmenüı evrensel politi- kalarını belirlemelerini destekle- mek bir yana. zorluk bile çıkan- yorlar.. Sorun 'parasızhk' değil "Formula" ile "mimarhk"a karşı bu "davranış farkhhklan"nı geleceğin tanhçileri nasıl değer- lendirirlerbilemeyiz. Ancak bu kı- yaslama açıkça gösteriyor ki. Tür- kiye'yi yönetenlerin kultür ve uy- garlık değerlerine karşı duyarsız- lıklanndaki temel neden "para- SE"lık değil, başka bir şeyden yok- sunluk.. Bunun tanımını yapmak ise ba- sın ahlak yasası sınırlannı zorlaya- cağından, değerlendırmeyi okur- lara bırakıyorum. Dünya Mimarlık Kongresi'ne ışte bu koşullarda ve "bu anlayışa rağmen' 1 ev sahıpliği yapıyoruz... oekinci . cumhuriyetcom.tr semihporoyCayahoo.com HAYAT EPİK TtYATROSU MUSTAFA BÎLGİN hayatepika mynet.com NE BİRAZCIK VİCDANLARI VAR, NE KURAL TANIYOLAR, NE DE HAK HUKUK BtLİYOLAR BE!.. NE YAPALIM?!.. BtZ BÖyLEYİZ İSTE!.. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 25 Mayıs ıcuncmumtas-arikan. com ZORLUKLARA KARSI TfrATRO AŞKL 1974'Tt 8UGÜH,ÜfJLÜ TİYATRO OVUUCUSU UtŞİ UHAZ SS YAÇ/NDA ÖLOÛ. AUKABA PEVLET tcotiSEm/ffruAIZl'M SiTVgpilCTSN SONRA f94-3'TŞ/ SAH- NE yAŞAMINA gAŞLAYAKl U8AZ, SI8ASIYLA / DEVLEr TnrtTmoSU, OOH.- MEM TIYATROSU, İSTANBÜL ŞEHtlS TJYAriGCSU VE K£N- Oı <URPUĞU r/y/rreoM gAŞAetviA cyNADi. BÜYÛK. YETEUESı SAYESlMDE HBM OISAM HEM PB KCMET>I ÇOZ İYİ SONUÇLAR ALPI. İKı KEZ IL- , S/G ££Z D£ EM İYİ OYUNCU ÖPUUJ KA2ANAN UU/Î U&IZ, , ŞEULİĞİ £N İ KEZ OYUAJCU SEÇİLMİŞTİ. SOM YIUA&M', Ti- YATROSUMU YASATABİLAAEK İÇ/AI ZO/ZLUKİ^E. İÇİHDE GEÇl'RMif, SU AMAÇLA BÜYÜK UELER İ Ulri Unoz, S'*e dAUa âmcje. isluz*dtrAr- PANO DENİZ KAVUKÇUOGLU İyiye Giden Ekonomi 2005 yazına, ekonomımizin iyıye gittığine ilişkin müjdeli haberlerle gıriyoruz. Aslında bunun için bı- rilerinin haber vermesine gerek yok, fakat kendi bil- diğimizi başkalarının ağzından da duymak bir baş- ka rahatlatıyor bızı. "Kendi bildiğimizi" diyorum, çünkü gözlerimizle görüyoruz: Pazar tezgâhları, mağaza raflan bin bir çeşit malla dolu, insanlar ka- pış kapış kapışıyorlar. Pazarcılar, dükkâncılar müş- terilerine mal yetiştirmekte zorlanıyorlar. Inanmıyor- sanız Ulus Pazan'na, Akmerkez'e, Nişantaşı'na, Teşvikıye'ye, Bağdat Caddesi'ne gidin, bir bakın. Bakın da yüreğiniz ferahlasın, "Bizim nasıl da iyiye giden bir ekonomimiz var" diye. Sonra gidin, Ibrahim Tatlıses'ı dinleyin: Etiler'de bir yerde hafta sonları "sahne a//yor"muş. Sahne önü masalar yemeksiz adam başı 500 YTL'cikmiş, ama yerli içkiye razı olacakmışsınız. Dilerseniz 350 YTL'cik daha verip bir şişe "yabancı viski" getirtebi- lirmişsiniz masanıza. Şöyle dört kişi, viskili miskili, ıvırfı zıvırlı, kaba hesap 3000 YTL'ye, (üç milyara ya- ni) felekten bir gece çalabilirmişsiniz. Gidenlerden duydum, 500 kişilik mekân ağzına kadar doluyormuş hafta sonlan. Ya da gidip Boğaz'da balık yiyin, rakı- sı mezesi adam başı 80-100 YTL'ye çıkıyorsunuz. Daha ne olsun? Biliyorsunuz, son zamanlarda çe- şitli konut şirketleri kampanyalar düzenliyorlar. 250- 300 bin Avro'yu gözden çıkardınız mı en lüksünden olmasa bile başınızı sokacak "şık" bir daire sahibi olabiliyorsunuz, hem de yeşillikler içinde. Tüm bun- lar insanın içini ısıtıyor doğal olarak. Şu ERDEMİR'İ, Seydişehir'i falan da bir özelleş- tiriversek ekonomimiz daha da iyiye gidecek ama ne yazık ki bu iyiye gidişe direnen, "Bindik birala- mete gidiyoruz kıyamete!" diye düşünen bazı kö- tü niyetliler var aramızda. Az kalsın SEKA'yı da, TE- KEL'İ de özelleştiremiyorduk bunların yüzünden, neyse ki sonunda kazanan yine iyi gidişten yana olan iyi niyetliler oldu. Ben de iyi niyetli bir insan ol- duğumdan bu iyi gidişe "tabiatıyla" çok seviniyo- rum, özelleştirmeleri duydukça yüreğim yağ bağlı- yor. Bir de doğal ki yabancı yatınmlar çok mutlu edi- yor beni. Akmerkez'in, Dışbank'ın yarısı emin elle- re geçtı derken Gima'yı da Fransızlar kaptılar. Bu yürek yağ bağlamasın da ne yapsın? • • • Sabahlan ilk işim gazetelerin ekonomi sayfalanna bir göz atmak oluyor, acaba yine hangi şirketimiz, bankamız, alışveriş merkezimiz, turistik tesisimiz ya- bancılann emin ellerine bırakıldı, diye. Aradığım ha- berleri bulamadığımda içimi bir üzüntü kaplıyor, umutlanmı ertesigünebırakıyorum. "Umutlanmı"di- yorum, çünkü daha satacak, devredecek, bırakacak o kadar çok malımız mülkümüz var ki bizim... Bir de büyük sözü dinleyen bir millet olabilsek... Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) Birinci Başkan Yar- dımcısı, Anne Krueger Hanımefendi'nin uyanlan hâ- lâ kulağımda, "Asgari ücretleriniz çok yüksek, indi- rin!" diyor. öyle ya, bugün dünyanın neresinde, kim kime 10-12 saat çalışma karşılığında 350.15 YTL (hem de net) para ödüyor? Ruanda'da mı, Burundi'de mi, yoksa Zambia'da mı? Hanımefendi, "Eğerbu in- dirimi yapmazsanız, yapısal reformlannız tekler!" di- yor. öyleyse siz "siz" olun, bu insanlar bu kadar pa- rayla nasıl geçinır, diye sormayın. Yanıtı zaten belli de- ğil mi? "Geçinmeye mecbursanız geçinmek zorun- dasınız" diyerek mantıklı bir yanıt vermemiş miydi Bayan Krueger bu soruya? Daha ne istiyorsunuz, ne istiyoruz? Aynca ne isteyebiliriz ki? lyisi mi, biz bu iyiye gidişin tekerine çomak so- kan kötü niyetlilerden olmayalım. Gelin, bir an ön- ce elimizde neyımiz varsa özelleştirelim. sonra ya- bancılara devredip iyice sıynlınz bu işten. Bu ara- da da şu asgari ücretleri düşürür, hem "kayıt dışı- nın" önünü kesmiş hem de saygıdeğer ışverenle- rimizi yüksek sigorta primlerinden kurtarmış oluruz. Sayılan bilmem kaç milyon olan o asgari ücretlileri düşünüp keyfimizi kaçırmayalım. Biliyorsunuz, beş panmağın beşi bir olmaz. Zaten onlarnasılsa bir yo- lunu bulup geçinirler. Akmerkez'den alışveriş yapa- cak, Bağdat Caddesi'nde piyasaya çıkacak halle- ri yok ya. Otursunlar, oturdukları yerde! llle de Tat- lıses'i dinlemek istiyorlarsa haftada birtelevızyonun karşısına geçip avutsunlar gönüllerini. Aliah'a şü- kür kı bizim demokrasimizde çareler tükenmıyor. Yoksa unutmuş muydunuz? (e-posta: dkavukcuoglu -. superonline.com) (Faks:0212-234 68 73) BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 SOLDANSAĞA: 1/Sinirağnsı, 2/Ugraş... Iz- 1 mir'in bir il- 2 çesi. 3/ Kay- 3 natılmış buğ- day... Doku teli. 4/ Incir ağaçlannda Jullcıuncyı sağlayan bir cins sinek... "Birçokgide- 9 nin her biri memnun ki yerin- denBirçok —'ler 1 geçti dönen yok se- ferinden" (Yahya Kemal). 5/Arnavut- luk'unparabirimi... 5 Birgöstermesıfatı... 6 tran'ın plaka işareti. 6/ Ortadokslarda 8 tahta pano üzerine 9 yapılmış her türlü dinsel resme verilen ad yak. II Muş'un bir ilçesi. 8/ Kaş ilçesinin karşı- sındaki Yunan adası... " E m i n — " : Mimanmız. 9/ Klav^eli bir çalgı. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Her türlü siyasal düzeni yadsıyan, toplumun bi- rey üzerinde hiçbir baskısını kabul etmeyen gö- rüş. 2/Elma, armut, ayvagibi meyvelerin yenme- yen iç bölümü... Katılmış, ulanmış parça. 3/ Kü- çük demiryolu. 4/ " — Alnıaçık": Tiyatro sanat- çımız... ABD Ulusal Havacılık ve Ûzay Daire- si'nin simgesi. 5/Kuzey Buz Denizi'nde yaşayan bir martı türü... Danslı ve içkili eğlence yeri. 6/ Adlan sıfat yapan bir yapım eki... Kenar süsü... Alın ya da boynuzla vuruş. II "Afife —"': îlk ka- dın tiyatro oyuncumuz... On dört dızeden oluşan bir Batı şiiri türü. 8/Dizanteri... Tarla sının. 9/Vur- guncu, dalavereci.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear