22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 MAYIS 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET J V U Mj 1 LJ M\ kulturcî cumhuriyet.com.tr SAYFA 15 OKTAY EKİNCİ UYCARLIKLARIN İZİNDE ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Tarihi kentlerimizde aile pansiyonculuğu için 'belediye, halk, devlet, sektör' dayanışması Tarihi Kentler Bİrliği'nm 30 NisanI Mayıs 2005 günlerinde gerçekleşen MuğlaMilas Buluşnıası'ndakı panelin konusu "Tarihi Kent Dokulannın Turizme Kazandırılması"ydı Buluşmada yaşanan coşkuyu aktardığım geçen yazımda (1205.2005 j.paneldekı vurgulamalarımızı da şöyle özetlemıştım: "Tarihi kentlerde temel turizm politikası olarak eski evlerde aile pansiyonculuğu, devlclin restorasyon ve donanım desteğh le de başlatıimalı ve yaygınlaştırılmalı; ailelerin buna yönelik örgütlenmesi ve konaklama organizasyonu ise belediyelerce yapılarak tur firmalannın programlarına alınıııalıdır..." Bu sözlerden etkilenen kimı belediye başkanlanmız, "konuyu açmamızr' ıstediler... Turizmde 'ev sahibi' kültürü Selahattin Hilav ya da Boş Kalan Odalar... Oda dtkdörtgen biçimindeydi ve hatıriadığım kadanyfa, neredeyse salon denilebilecek kadar da büyüktü. Kapıdan girildiğinde, dikdörtgertin sotda katan kısa duvanntn önü, masasıyla ve arşiviyle, YAZKO Edebiyat Dergisi'nin yönetmeni Memet Fuat'ın bölümüydü. Selahattin Hilav'ın masası, girişin solundaki uzun duvarın önündeydi. HNav, YAZKO Felsefe Kitaplan'nı orada yayına hazıriıyordu. Felsefe Kitaplan, astında üç ayda bir çıkan bir dergiydt. Ama o sıralarda 12 Eylül faşizmi tüm şıddetiyle sürdüğünden, yeni bir dergı. hele hele bir 'düşünce' dergisi için sıkıyönetimden izin alabilmek, neredeyse olanaksızdı. 0 yüzden YAZKO yönetimi felsefe dergisini bir felsefe kitaplan dizisi gibi yayımlamaya karar vermişti, Derginin sayıları 'Kitap 1', 'Kitap 2'gibi başlıklar altında çıkıyordu. Kitaba benzeyebilmesi için, dogal olarak her sayının bir ana konusu ya da dosyası olurdu. YAZKO Edebiyat ile benim yönettiğim YAZKO Çeviri dergi leri, dergi çıkarmantn benüz çok stkı koşullara bağlanmadiğı bir dönemde yayın hayatına girdiklerinden, 'sıyırtmışlardı'. O dikdörtgen odada benim YAZKO Çeviri 'yi hazırladığtm masam, Selahattin Hilav'ın masasının tam karşısındaydı. Yani, YAZKO'daki en değerii yıllanmı, başımı kaldırıp karşıya baktığımda Selahattin Hilav'la, sağa çevirdiğımde ise Memet Fuat'la karşılaşarak geçirdim. O yıüar, diplomasız üniversitelerimden biriydi. Diploma yoktu, ama enginliği ölçülernez bir kültür vardı. Kültürün üniversitesinde okuyordum. AJışılagelmiş ölçülere göre, çok konuşulan bir oda degildi, Hatta dışarıdan gelenlerin çoğu kez ilk dikkatlerini çeken, odadaki sessizlik olurdu. Bunun ancak gerçek anlamda bilgi üretiminden, kültür üretiminden, sürekli aydınlatma ve aydınlanma çabasmdan kaynaklanabilecek, aslında hep konuşan bir sessızlik olduğunu bu tür odatarda sünakli yaşamayanların anlayabtlmelen zordur. Buna karşıhk, konuşuldu mu iyi konuşulurdu. Aralarında ancak bir çömez olarak, herhalde en çok soru soran bendim. Ama gerek Memet Fuat, gerekse Selahattın Hilav, sorularımı hemen genel bir tartışmaya çeviriverirlerdi. Tek bir soruya yanıt alayım derken bir btlgt saganağına tutulurdum. öyle günlenn akşamlarında eve. bana göre onca okumuşluğuma rağmen henüz ne kadar az okumuş olduğumun bilıncine varmaktan kaynaklanan bir utançla, ama aynı zamanda da daha ne kadar çok okuyacak şeyim olduğunun verdiğ) yaşama sevinciyle dönerdım. Memet Fuat gibi, Selahattin Hitav da her şeyden önce bir dil ustasıydı. Dil olgusuna, gerçek bir felsefeci olmasından ötürü, kavramlar ve terimler açısından son derece büyük vehakiı birtitizlikleyaklaşan Hilav'tn bu bağlamdaki katkılannı hâlâ yeterince değerlendiremediğimiz kanısındayım. Çokseslılikle gürüttücülüğü, boşboğazlıkla espriyle doiu anlamlı konuşmayı asla birbirine kanştırmayan, sessiz sedasız, ama kesintisiz bir üretimi her zaman medyatik dikkat çekme girişimlerine yeğleyen enderaydinlardandı Selahattin Hilav. Kalabalıklardan uzakürettiği onca ınceleme ve çeviri kitabı, yazılannda hep uygulayıcısı olduğu, bilgi temelinde gelişmiş eleştirel düşünme eylemi, özellikle bizimkisi gibi bır ülkede elbet isteyene! her zaman aydınlanmanın başlıca rehberlerinden olacaktır. Son zamanlarda fazla karşılaşmıyorduk. Ama Ayia ve Beklan AJgan'la bırfikte ne zaman çok sevgıli dostumuz ressam Ediz Tezel'in evinde bir araya gelsek, Selahattin Hilav'ın mutlaka sözü ediliyor, ardından da kendisine bir teleton açıtıyordu. YAZKO'daki odaya getince. o mekânı olduğu gibi anılanma taşımıştım. Odayı ilk terk eden, Memet Fuat oldu. Selahattin Hilav'ın arkasından ise oda boşaldı, anılanmdaki o mekânda yalnız başıma kaldım. Ve şimdi, günü geldiğınde ışıkları söndürüp odanin kapısını arkamdan çekme iş't de bana düştü... eposta: ahmetcemal; ı superonline.com acem20 • hotmail.com Halk turlzml yerine rant turlzml Aslında pansiyonculuk. Türkıye ıçın özellıkle 1980'lere kadar hemen herkesın yararlandığı bır "halk turizmi" hizmetıydi. Ege ve Akdenizin belkı de tüm kıyı kasabalan. Marmara'dakı adalar. Avşa, Erdek gibi yerleşmeler, hatta Karadeniz kıyısındaki Amasra, Sinop gıbi kentlerirnizde ve Kapadokya'da aile pansıyonculugunun yarattığı dosttuklar hâlâ anılardadır... Son 20 yılda ı\me kazanan tunzm yatınmlannın çoğu ıse 12 Mart 1982'de yurürlüğe giren ve özellikle "demokrasi" ve "büim"i dışlayan hükümleriyle tipik bir "12 Eylül yasası" olan Turizmi Teşvik Yasası sayesınde gerçekleştıler. Yasaya göre "turizm potansiyeli" olan doğal ve kültürel degerlere sahıp yerlerde, sadece yatak kapasıtesını arttırmayı hedefleyen otel. tatıl koyü vb. yatınmlan "ayncalıklı imar haklan" ıle bırlıkte "parasal teşvik"ler ve "altyapı olanaklarr' sagiandı... Bu özel imar olanağt için, aynı alanlarda "turi/m merkezi" uygulaması başlatılarak yetkılenn merkeze alınması. yerel duyarlılıklan ışlevsiz kılan demokrasi karşıtı aniayışın ürünüydü. Böylece kıyılarımtzdan ormanlanmıza, tarihi dokulanmızdan sit'lerimıze kadar hemen tüm "korunması gerekli" alanlanmızda, bulunduklan kentle ve yöreyle uyumsuz dev "paket turizmi" yaptfasma • KENTSEL KORUMANIN SEMERESt' Tarihi dokularda pansiyon turizmi için en uygun yerler, "kentsel korumanın" sağlanabildiği sit alanları (solda). Muğla evleri de yülardır kentleriyle birlikte apartmanlara karşı dîrenerek şimdİ bu "semereyi" almaya hazır. (Desen. 0. EKlNCl) sının yaratılması da "çevreye karşı mimari özeni yadsıyan, planlama bilimini ise tümüyle devre dışına çıkaran" bir rant hırsının sonucuydu . kültür ve çevre hazinesi" kimliğıyle lanıtarak müşten toplayan tunzmcılenmizin, aynı kültür ve çevre değerlennın konmmas] çabaianna hâlâ Muzak durmalanna" ise artık sessiz ve tepkisız kalmamak gereksyor.. Yanı Türkıye'nin turizmcılerı, muhtae olduklan ve hatta varlık nedenlen olan "tarih ve doğa" içm keselennı açmak. ilgılerinı arttırmak ve bu büyük "vefasızlığı" terk etmek durumundalar... lanmızı yaşatabilmek hem de bu evlerin sahıplerinı turizmde de ev sahibı kılabılmek ıçın. "ai)epansiyonculuğu"nageçiş en "kültürlü" yöntem... Bunun için Tarihi Kentler Birliği ve TÜRSAB ışbırlığı ıçinde önerdiğımı?: "model" ıse yerel yönetımin "önderliği"ne; halkın beledıyelerde örgütlenmesıne. devletin "kredi" olanaklan yaratmasına ve acentelerin ıse bundan böyle "pansiyonlar" için de tur düzenlemelerine dayanıyor... Önceiikle belediyeler, eski evlerde yaşayan hemşenlerle ilişkıvi de kuracak şekilde "kent turizm büroları"nı kuracaklar. Bu büro pansıyonculuga dönük onarım ve donanım kredılerinı organıze ederken tunstlenn evlere üleştirılmcsını de TÜRSAB'la planlayıp düzenleyecek... Bakalım. turizm gelırlerinin bellı kesımlerde değıl; halka da yayılmasını sağlayacak bu sosyal projeyı hangı beledıyemiz başlatacak? Paketlenml$ turlstler Paket turizmi. ışte bu yapılaşmaya uygun tur oışanızasyonlanna beiki de en yakışan ısim... Önce üikelerinde "paketlenen" turistler, paralannı da orada ödeyerek yıne paketler halinde Türkiye'deki tesislere getınliyoriar. Tatıl koylerindeki dükkântardan "boncuktu ahşveriş** ıle Türk parasını bile tanımadan hedıyeier aiıyor; aynı paketlemeyle gen götürülüyorlar... Bu süreçte "Törk iüsanı" olarak sadece kendılenne hızmet eden tesıs çalışanlannı tanırken halkımız da turizm denınce sadece Û "paketlenmi$" ölarak gezdınlen yabanolan anlıyor. Işte bu politıkalann, dev tesısleriyle dogai ve tanhsel çevTede yarattığı tahribat ve insanımuı dışlayan nıteligıyle de sosyal yapımıza verdiği zararöiçülemez... Yıllardır ülkemızı "dünvanırt Halkın yerel örgütienmesl Muğla'da bunlan da dıle getırdığimızde, buluşmaya katılan Kültür ve Tunzm Bakanı Atilla Koç demışti ki: "Merak etmeyin, kültürün turizmden alacağını mutlaka tahsil edeceğim..." Bu tahsılatın nasıl olabılecegi yönündeki önerilenmizi ise dinlemeye zamanı kalmamıştı... Özellikle tarihi dokulannı hâiâ koruyabilen kentlcnmızde. hem geleneksel yapı 23 MAYTS'AKADARGÖRÜLEBlLECEK Geniş Açı'nın mayıshaziran sayısmda ödüllü okur soruşturması Küba'dan Çanakkale'ye fotograf Kültür Senisi Genıs Açı Fotograf Sanatı Dergisının mayıshazıran sayısı bayilerde. Dergı, bu sayısında hem okurlannın Geniş Açı ıle ılgıli görüşlennı öğrennıek, hem degüncel bir okur profilı çıkarmak üzere ödüüü bir okur anketi düzenledi. Dergide. 272829 Mayıs tanhlerinde yapılacak 'Genç Soluklar' konulu III. Çanakkale Fotograf Festivali ıle ılgili bilgilerin yanı sıra Paris, New York ve Berlin fotograf gündemuıden notlar da yer alıyor. tograflık 'Güodönümü' başlıklı bır sergiyle noktalayan Gülnur Sözmen'le Söznıen'in Türkiye, Orta As\a, Kaniboçya ve Pakistan'da v'ektığı son dönem fotograflanndan oîuşan sergıden yola çıkan bu söyleşi. fotoğrafçının yıllar içınde degişen fotograf anlayışmdan dijıtal müdahale yapılmış fotoğraflara dek. çeşıtli konulardakı görüşferine yer veriyor. Sergide Ahmet Ertuğ'un fotoğraflan yer alıyor. Fotograf yarışmaları Bu sayıda yer alan bır yazı da son dönemde sayılan htzla artmakta olan fotograf yanşmalannı tartışıyor. Dergınııı ilgıyle ızlcnen köşe yazarlan Nazif Topçaoğlu, Merih Akoğul, Laleper Ajtek ve Burçak Evren de. sırasıyla *Optik Zatnanlar', *Köşebaşı\ •Piramit' ve 'NostahY başîıklı köşelennde, bırbirinden rlgınç konulara deginiyoriar^ Lflıorio NovaP» 1%! yifasda çektiği Che ponresi. (Oaia) 2*3 B9 7* 'Bizıtms'in Gizemi ve y Osmanlı nın Düşleri' sergisi uzatıldı 4 Kültür Servisi Ertuğ & Kocabıyık Yayınlan'nın Paris'intarihiserntlerindenConciergeriedeaçtığı 'Bizans'ın gizemi ve Osmanh'nın düşlen' başhklı sergı büyük ilgı görüyor. Bizans ve Osmanlı'nın kültür mirasını yansıtan yapıtlann yer aldtğı serginin 11 Mayıs'ta bitmesi tasarlanıyordu. Ancak, Fransız Milti .\nitlar Merkezi MONUM ile Borusan Holding'ın katkılanyla gerçekleştirilen sergi gördüğü yoğun ilgi nedeniyle 23 Mayıs'a kadar uzatıldt. Yunanlstan'da fotograf Fransız basinı sergiyl beflendl Sergide Edime, Izmir ve Istanbul'daki tarihi yapılann yüksek mimar ve fotograf sanatçısı Ahmet Ertuğ'unçektiği fotograflan yeralıyor. Sergıienen 100 cm X 123 em boyutlarındâkı 130 fotograf 20 X 25 SINAR fotograf makinesıyie çekılmış ve özel bır kağıda basılmış. Sergi hakkında Fransız basınında övgü dolu değerlendirmeler yer alıyor. Natacha VVolinski. Paris'in satışı 300bine ulaşan saygın gazetesi Journal Du Dımanche'da yayunlanan yazısında sergıden ve Ahmet Ertug'dan şöyle söz ediyor : "Avrupa Türkiye'yi kabul edip etmeyeceğini düşünedursun: Paris, Bizans ve Osmanlı mimarisinin görkemini gösteren büyük bir sergiye Conciergerie binasında ev sahipliği yaparak ilk adımı atıyor. Rüstem Paşa Camisi'nden Kanuni Sultan SüleymanMn türbesine; Aya Sofya'dan Kariye'ye, Topkapı Sarayı'na uzanan 130 fotoğraf, Ortaçağ'dan kalnıa yüksek tonozlann altında sergilcniyor. Ahmet Ertuğ, Kubbelerden minarelere, sütun başlarından kemerlerc, freskolardan mozaiklere, tam yirnıi beş yıldır arşınladıği yapıların yepyeni yorumlannı sunuyor." Dünyanm dört bır yanında gerçekleşen festivallerden îzienimler aktaran yazılara sayfalannda sık sık yer veren dergi. bu sayısında da gelenegı bozmuyor ve Yunanistan'ın en önemli fotograf etlonlikierinden Photosynkyriı'mnonyedincismin geniş bir değeriendirmesini Berna Kuleli nın kalenunden okurlanna sunu KÜLTÜR • SANAT yor. Geniş Açi'nın 41. saMAYASAHNESİ yısmda yer alan söyleşi"BAHTSIZ" PERİKLES lerin iiki, dergüün düzenledıği 'Genç Soluklar' 20 MAYIS CUMA SAAT 20:00 yAnvtvn metifı denta tasansının 2001 yıîında oynayanlar tomrit încef, rr»hfrwt aksn, metin gerçekleştirilen ilk ayah * u n t&Jıintürt. tüiln &z«n, umut devrim u KALEP PASAJI KAT 2 BEYOĞI ğına 'İstanbuPda Erken ,.rn İSTİKLA1 CAD 52 www mayu«naLco4T> Î12 252 7* Uyananlar'' çalışmasıyla katıian Erhan Şermet ile yapılan bir söyleşı var. 5ES1883 ORTAOVUNCULAR www.ortaoyuncular.com Dergide yer alan bir diğer söyleşı ise mart ayında gerçekleşen Küba Dostiuk Haftası kapsamında KENEF PENCERESİNDEN DENİ2 GÖREN GÜLDÜRÜ lstanbul ve Ankarada Ferhan Sensoy Nefrin Tokyay Rasim Öztekin sergisi açılan Liborio Okan Bayülgen Ali Catalbas Elif Durdu Noval'ın elli yıllık fotogEbru Soyuerden Özgü Namal raf yaşamına yogunlaşan Cuma Cumartesi Pazaftesi 20.00, Pazar 15.00 ve 18.00 TUBNE DOLAYISIYLA SADECE 25 GÖSTERİ 'Latin Amerika'dan t CKULIUR vc TURl/M BAKANLIGI NIN MADDI KATKILARIYIA Bir De\Tİm Fotoğrafçı1 Ferhan Şensoy'un sı başlıklı söyleşı. Kendini politik bir fotografçı olarak tanımlayan No%ral Persembe 20.00 bu söyleşide, Küba De\ IST1KUL CAB. N0:140 TEL (0 212) 25118 6564 FAX: (0 212) 244 43 27 rimi'nden Che Guevara ve Fidel Castro ile ilişkılianlannıı İçin lerine dek. çeşıtlı konu(0212) 293 89 78 lardakı sorulara yanıt veperareklom@peforeklam.com tr riyor. Geniş Açı'nın 41. perareklam@superonline.com sayısında yer alan son www.perareklam corn.fr söyleşı ise fotograf yaşamııun ilk 35 yılını 35 fo lstanbul Modern ücretsiz KIRAL1K OYUN gerçeh Kurbanın acısı yazan: ertıan *B»fa koAuny Wff«yrilr. tpk: yffksel aymaz • Kültür Servisi lstanbul Modern Sanat Müzesı. 23. Müzeler Haftası'nda zıyaretseverlere kapılannı ücretsiz olarak açtyor.TstanbuI Moîiem, bu kapsamda sanatseverlere 18 ve 19 Mayıs tarihlerinde müzeyi ücretsiz olarak ziyaret oianagı sunuyor. Sanatscverler, Müzeler Haftası nedeniyle tstanbul Modem'de 'Fikret Mualla Retrospektirı'nin yanı sıra, "Gözlem/Yörarn/Çeşitlilik I* sergisini \e müzenin Fotograf Galerisi'nde fotograf sanatçısıyla, öteki sanat kollanndan sanatçılan buluşturan "BuluşmaRendezvous' başlıklı sergı gezılebilecek. (0 212 334 73 00) BUGÜN • CEMAL REŞtT REY KONSER SALON'U'nda 20.00'de YTÜ Sanat ve Tasarım Fakültesi Modern Dans Programı'nm gösterisi. (0 212 232 98 30) • HARBtYE CEP SAHNESİ'nde '21. Gençlık Günleri" Kadır Has Üniversitesı'nden 19 00 da'şiir dinlerisi' • FATtH REŞAT M R İ SAHNESİ'nde 19.00'da Doğuş Cniversitesi Tiyatro Kulübünden 'Doğuştan Oyuncular' • ÜSKLDAR MUSAHİPZADE CELAL SAHNESİ'nde 19.00'da Koç Cniversitesi Tiyatro Kulübünden 'Kil Altında Kor'. • KADIKÖV HALDLN TANER ŞAHNESİnde 19.00'da Galatasaray tjniversitesi'nden *V. Frank*. • GAZİOSMANPAŞA SAHNESİ'nde 19.00'da Sarıyer Belediye Tiyatrosu'ndan 'Fehim Pasa Konağı1 İstonbul Turne Proyromı 20Mon*Cumo Soot: (9.00 ve 21.00 (Mae: (0 212) «61 3S 94 Tunıa tmre Kullur MaHıezi 21 Mavu Cumortcsi Soot: 15.30 ve 20.30 G I M : (0 216)330 10 27 Kodıkir HcA Eflltlm M«rtc*xl J J M o m Pnznr Soot: 14.30 w 16.30 Gi»e: (0 21J) 249 69 44 Dsvl«t Throrrottı Tokıim Sahnesi 23 MOT» Pcncrtoıi Saat: 19.00 ve 21.00 <Hşe: (0 2)2) 249 69 44 Bertei Ttyatrosu Toluim Sahnul ortay». 5om» <la" "flmdi w m « l tn«»n oUunuz. Buyrun, •öln IçSn aptjjımn yotUrd* BENİ BEN Mİ DELİRTTİM? 29 Movu Çarfambo Sool: 19.00 v» 21J» GİM: (0 212) 441 34 83 Bahf«levl«r S*rt«dt 26 Mcvıs Fer«mb« Saat: 19.00 ve 21.00 Glje: (0 212) 509 90 S5 Avcıto Bon; Mam;o KulKır Mcr. 24 Mova Solı 21 Monı Cumo Saat: 19.00 v« 21.00 Soat; 20.00 <U*t: (0 216) 353 37 7« " e: (0 21*1 3*3 99 20 KaHal Htuon AD TucH KutMr •*«. I lOOI İANAT KURUMU IN ITI KADIN OTUNCU OPUIU JOO1 İANAT KURUMU EN ITI OYUN TAZAHI ODUIU l « t O f U H YAZIMI rARIİMA« TUNUt EMKE 1UYUKOOU1U
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear