17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17MAYIS2005SALI 4 HABERLER DUNYADÂ BUGUN ALİ StRMEN~1 Proja Demokratica Asia Özbekistan'daki son mın önemli bir bölümür)ün ettiğim, "Sivil örümceği, zarı Mustafa Yıldırım Asia başlıklı bir yazı aldırjn bu yazıyı aynen dikkatini^e d/aylar üzerine, okurları- okuduğunu tahmin Ağında" kitabının ya- Proja Democratica Çok ilginç bulduğum sunuyorum. A.S. 5/, 7 can 1991 yılında ABD haznesinin parasıyla Bod- rum Yahkavak'ta Aydın Yalçın önderliğınde top- lanan eski CIA'cılar, liberaller, Hür Avrupa Radyo- su'nun Türk elemanları işierini tam gördüler doğ- rusu... Turan hayallerind0n ABD kucağına ancak böyle düşülürdü... ı "1991 toplantısının ardından ABD ve Ingiltere, Kafkasya'ya egemen oln)a yolunda hızla ilerledi- ler ve Karadeniz kıyılarırldan Ermenistan'a uza- nan topraklarda egemeriliklehni pekiştirdiler. Bu arada Ingiliz Wesminster[ ile NED'e bağlı örgüt- ler, Soros 'un parayla desteklediği Açık Toplum elemanları, Gürcistan'ı eye geçirmeyi başardılar. Darbe günü parlament&yu basan deri ceketli Açık Toplum elemanlarıfıdan birisi daha sonra TV'lerde Yugoslavya'nıd dağıtılmasında önemli payı bulunan ve hem N$d, hem de Soros vak- fından destek görmüş dlan OTPOR gençlik ör- gütünün daha sonra Ukt\ayna'yı örgütlediğini ve en sonunda da Gürcistan'da gençlik örgütleme yöntemlerinde yardımcı olduğunu açıkladı." Kırgızistan, Ozbekistarı, Türkmenistan ve Ka- zakistan arasındaki dayanışma, ortak askeri tat- bikatlara uzanan birlikteli < demokrasi(!) operatör- lerince dağıtıldı. Kırgızistan yönetimi aymazdı... Bişkek'te Fre- edom House'un (CIA propaganda aygıtı) merkez kurmasını demokrasi saıfıdılar. Kadınlar, gençler, öğretmenler NED ve bajlantılarınca örgütlendi. NED'den Nadia Diuk sendikacılarla son bir top- lantı yaptı ve olaylar başladı. Ve sonuç biliniyor! TC yönetimi bile Kırgızistan'ın Batılı vurguncu- ların avcuna düşmesini "devrim" olarak selamla- dı! Kırgızistan'da, Asya|için en önemli kaynak olan su vardı... Kırgızistaıtı, Orta Asya'daki her bir ülke gibi, askeri anlamdaj önemlidir, ama bir baş- ka kaynak var ki, USA ve| Batı Avrupa'nın iştahını kabartıyor: Uranyum! Ne yazık ki, Türkiye, h^m de uzun yıllar kendi- lerini milliyetçi(!) ilan edpnlerin çabalarıyla, As- ya'nın ele geçirilişinde b|r köprü oldu ve bir yol- daşlık görevini üstlendi. \'1980'li yıllarda Eurasia Foundation (USA/Avra$ya Vakfı) ile beslenen operasyonlar, Bodrum'dÇı pişirilen ilişkiler öylesi- ne hızlı gelişti ki, hakkınha 'Din Hürriyetı' rapor- ları hazırlanan ve iç muhölefeti açıktan destekle- nen özbekistan'da bile, CIA'nın propaganda ay- gıtı olarak bilinen Freedbm House, işlerini Taş- kent'te bağımsız, büyük bir binadan yönetmeye başladı. Türkiye'den bnzı 'cemaatler'/n açtığı okullarla bu islerin arasnda ne tür bir koşutluk olduğu ise ayrı bir araştırmanın konusu olmalı- dır. Georges Soros'un örgütü OSI öteki Asya ül- kelennde olduğu gibi kadın ve gençlik örgütleri kurdu, muhalif yayınları \ destekledi. OSI devlet aygıtıyla ilişkileh sıkı tutnak ve geleceği güven- ce altına almak amacıya eğitim alanına daldı, öğretmen ve öğrencilerlo parasal bağlar oluştur- du. Adalet Bakanlığı'nn reform çalışmalarına 123.bin dolar bağışlayan Soros'un Özbekis- tan'ın açık bir toplum clması için yaptığı katkı 2003 yılı sonunda 22 rrilyon dolara ulaştı. öz- bek Devleti, Mart 2004't9 Soros'un OSI örgütü- nün çalışma iznini kaldırdı. Bunun üzerine Soros özbek yönetimini demokrasi düşmanı olarak ilan etti. Bu arada özbekistan'da bir yandan Islamcı örgütlerin yarattığı bombalı kargaşa sürmekte, öte yandan NED tarafından ve ABD örgütlerince desteklenen muhalefet partileri ABD'de toplan- tılar düzenlemektedir. Muhalefetin en sertlik yanlısı, VVashington'da eski ustalarla içlidışlıdır, bir öteki Radio Free Eu- rope'tan aynlmıyor ve MrD parasından birparça da olsa sebeplenmiş durumda. Aynı zamanda ABD ö-gütleri, 'Büyük Ortado- ğu ve Asya Projesi' adı verilen yayılma ve açık- gizli işgal planlannı kabşl ettirebilmek için işbir- likçileriyle birlikte yoğurt bir çalışmaya girişmiş- lerdir. Sivil örümcek ağında yer alan işbirlikçi ör- gütler hem yurtta hem de VVashington'da konfe- ranslar düzenlemekten geri kalmamaktadırlar. (Sivil örümceğin Ağında, 5. Basım, s.95-96)" SSCB'nin dağıtılmas nın ardından, çok par- tili bir düzen oluşturma, demokratik kitle ör- gütleri kurma ve örgütleme deneyimine sahip olmayan ülkeler Batı'can gelen eğitmenlerin eline düştü. Batı'nın ve onların yardakçısı ikinci ülkeler medyası gerçekleri gizliyor, öte- ki ülke insanlarını da eyleme çağırıyor! Demokrasi ve özgürlük sarhoşluğu bir tür anarşiye dönüştü... Bu dönüşümü parayla, elemanla destekle- yenler şimdi avuçlarını Uluslar sarhoşlukla ovuşturuyorlar. bağrınırken, onlar do- ğal kaynaklara sahip olmanın ve kıtaları kolo- nileştirmenin keyfini sürüyorlar. Eşkıyanın yardakçılarıysa kendilerine düşe- cek kırıntıların hesabındalar... Mustafa Yıldırım asirmenCacumhuriy6t.com.tr Genelkunmay'dan suç duyurusu ANKARA (ANKA) - G<jrıelkurmay Başkanlığı, aylık "soL" dergisinin 223'üncü sayısında çıkan dört yazı hakkında "komuta kademelerinin tahkir ve tezyifcdildiğiT gerekçesiyle Adalet Bakanlığı'na suç duyurılısunda bulundu. Genclkurmay Başkanı adına Adli Müşavir Hâkim Tuğgeneral Hıfz| Çubuklu imzasıyla Adalet Bakanlığı'na göıjıderilen gizli yazıda, dergıde yer alan C'enııl Kırımlı imzalı "Manevranın Sonu", Murat Papuç imzalı "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Toplumsal Rolündeki Değişim", IV urat Papuç imzalı "NATO'cular işlerini Sağlama Alıyorlar" ve Ralımi Yıldırım imzalı "Iş Bilenin Kılıç K.uşananın" başlıklı yazjılar için gereklı işlemin yapılması istcndi. Adalet Bakanlığı, Istanbul Beyoğlu Cumhuriyel Savcılığı'nı soruşturmayı yürütmekle görevlendirdi. Derginin adresinin Kadıköy olması nedenif le dosya Kadıköy Cumhuriyet SaVcılığf na iletildi. CHP'nin Enerji Bakanı hakkında verdiği gensoru önergesi yarm Genel Kurul'da ele almacak Meclis Güler'igörüşecekANKARA (Cumhııriyct Biirosu) - CHP'nin Enerji Bakanlığf ndakı yol- suzluk iddialaıı ve "Mavi Akım" an- laşmalarında Hazine'yi zarara uğrat- tığı gerekçesiyle Enerji ve Tabiı Kay- naklar Bakanı Hilmi Güler hakkında verdiği gensoru önergesi yann TBMM Genel Kurulu'nda görüşülecek. CHP Ankara Milletvekili Eşref Er- dem ve 23 nıilletvekilınin imzasıyla verilen gensoru önergesinin gerek- çesinde, Enerji Bakanlığı'nda üst dü- zey bürokratlann tutuklanmasıyla so- nuçlananyolsuzlukveusulsüzlükid- dialarına yer veriliyor. Rusya'dan iki ayn hat ve 4 farkh fiyatla gaz alın- maktayken 19 Kasım 2003 anlaşma- sıyla "tek fiyata" geçildiğine dikkat çekilen gensoru önergesinde, Bakan • CHP'nin önergesinde Güler, Knerji Bakanlığf ndaki yolsu/luk iddiaları konusunda gereğini yapmamak, Mavi Akım anlaşmalarında formül değişikliğine gidilmcsi nedeniyle Hazine'yi zarara uğratmakla suçlanıyor. Güler'in, "anlaşmaları tek fiyata in- direrek ülkeyi kâra geçirdiklerini" söyleyerek kamuoyunu yanılttığı, oy- sa bu uygulama nedeniyle milyarlar- ca dolarlık kamu /ararı oluştıığu be- lirtiliyor. Cumhurbaşkanı'nın veto- larına karşın ırtıcai faaliyetleriyle bi- linen "liyakatsız, ehliyetsiz yandaşla- rın" sadece "AKP'ye yandaşlık" öl- çütalınarakbakanlıktaüstdüzeygö- revlcre getinldiği vurgulanan önerge- de, ıktidara yakın işadamlarının, bü- rokratlar ve siyasilerle gazetelere yan- sıyan ihale pazarlıklannın "ibret ve- rici" olduğu vurgulanıyor. Önerge- de, Güler'e yöneltilen suçlamalar özetle şöyle: f' Mavi Akım'la aldığımız gazı, Rusların yiiksek fiyatla faturalandır- maları üzerine konu tahkime götü- rülmüştür. Enerji Bakanı, yetkisini aşıp Gazprom'la doğrudan görüşe- rek "tahkinıi askıya aldıklarını, anlaş- ıııa koşullarını gözden geçirecekleri- ni" açıklamıştır. Anlaşma Kasım 2003'te imzalanmışken fiyat arttırı- mı 10 ay geriden başlatılarak, yeni bir zarar oluşturulmuştur. Ayrıca sınır basınçları düşürülerek BOTAŞ'a ek işletme maliyeti getirilmiştir. EPDK "teknik ve ekonomik sorumluluk BO- TAŞ'a ait olmak üzere ülke ha/inesi- ne ilave maliyükgetirmemekkoşuluy- la" anlaşmalann onaylanabileceğini bıldirmiştir. Bu karara karşın anlaş- malann imzalanması, ciddi kamu za- ranna yol açmıştır. • l'HTAŞ, Teftiş Kurulu incele- meleri sonucunda Aktaş'la Kayseri ve C'ivarı Elektnk Şirketlerı aleyhine 1990-1997 mahsuplaşması ıçın top- lam 1.44 katrılyon lıralık alacak ta- ahhıık ettirmiş ve önceki iktıdar dö- nemınde dava açmıştır. 1998-2002 dönemınde ise 567 trilyon lira ek ala- cak belirlenmiştir. Bunlar için dava açı- lacakkcn Bakan bu aşamada nıah- suplaşma kriterlerinin yeniden "göz- den geçirilmesi" talimatını vererek yeni dava açılmasını engellemiştir. %/ Cumhurbaşkanlığı DDK, Ova Elektrik'in Gebze santrahnın tarife hesaplarında kamu aleyhine yanlışhk saptamış ve gereğini ilgilı birimlere bildirıniştir. Bakanlık, tahsilat için olurunu TETAŞ'a iletmış, TETAŞ da hesaplanan 66 trilyon liralık faturayı firmaya göndermiş ve fatura kesin- leşmiştir. Ancak firmanın girişimi üzerine Bakan, "acele" talimatıyla Enerji Işleri Genel Müdürlüğü'ne gönderdiği bir yazıyla "firmayla mü- zakerelerin siinlüriilmesini ve fatu- ranın iptalini" isiemiştır DHKP/CdtMisımhi 10 tahliye ŞadiÖzpolat'm da aıalannda bulunduğu 8 sanığın tuhıklulukhaliise süruyor. (Fotoğraf: HtLAL KÖSE) İslanbııl Haber Servisi - DHKP/C'ye yö- nelik Avrupa ve Türkiye'de eşzamanlı ger- çekleştinlen operasyonlara ilişkin davada yar- gılanan tutuklu sanıklardan 10'u tahliye edıldi. 1 Nısan 2004'te gerçekleştınlen operas- yonlarda gözaltına alınarak haklannda "ya- sadışı örgüt yöneticiligı yapmak, yasadışı öı- gütüyesi olmak suçlanndan" dava açılan 73 kışınin yargılanmasına dcvam edildi. Istan- bul 12. AğırCeza Mahkemesı'ndeki duruş- maya, Şadi Özpolat' ın da aralarında bulun- duğu tutuklu 18 sanık getirildı. Duruşnıada söz alan tutuklu sanık Şadi Özpolat, haklarındaki iddiaların ele geçiri- len disketlere dayandınldığını ifadc ederek "Çok açık bir polis konıplosu vardır. Söz ko- nusu disketler hiçbir yerde bulunamamış- nr" dedi. Türkiye gibi kapitalist düzene sa- hip bir ülkeden adalet beklemedığıni, mah- kemenin kendi yasalarına bile uymadığını söyleyen Özpolat, "Yasalderneklerdenalı- nıp bııralaıa getirildik. Cezaevinden gelin- ce de yine oralara gideceğiz. Yasalara ııyu- laraktahliyemiziistiyoruz" diye konııştu. Sa- nık avukatlan da ortak dilekçe sunarak, da- va konusu suçlamalann hiçbirinin delille- rinın olmadığını ifade ederek tutuklu sa- nıklann tahliyelerini talep ettiler. Tutuklu sanıklardan Mustafa Erol, Mü- nevver Köz, Othan Eski, Sema Koç, Tügin Öztürk, Aynur Karaaslan, Nihat Özcan, Mehmet Doğan, Kudret Sangül ve Ali Ara- cı tahliye edıldi. Şadi Özpolat'ın da arala- rında bulunduğu 8 sanığın tutukluluk hal- lennin devamına karar veren mahkeme he- yeti duruşmayı erteledi. Duruşma öncesi Beşiktaş'taki adliye bi- nası önünde bir araya gelen Haklar ve Öz- gürlükler Cephesi üyeleri de, tutuklu sa- nıkların serbest bırakılması istediler. Elle- rınde "Sahtebelgelerletutuklananlarserbest bııakılsıır yazılı dövizler olan ve "Adalet istiyoruz", "Yaşasın halkınadaleti'" slogan- ları atan grup adına yapılan açıklamada, ül- kenin yasal dcrneklerinde çahşanlann ör- güt üyesi iddiasıyla yargılandıklan ifade edildi. Açıklamada, "Disketteadınçıktıid- diasıyla 14 aydır tutuklu bulunan sanıkla- rın serbest bırakılmasını istiyoruz" denildi. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Mehmet Ağar'ı yeniden Genel Başkanlığa getiren DYP Kurultayı sonrası çeşitli yorumlar birbirinin peşi sıra geliyor. Yorumların bir kısmının üzerinde odaklandığı nokta; DYP Mehmet Ağar liderliğinde sağda bir seçenek haline gelebilır. Ben de Mehmet Ağar'ı dinledim. Ne dediğini anlamaya çalıştım. Kongreyi izleyen delegelere baktım ve bir sonuç çıkarmak istedim. Şun- ları söyleyebilirim: DYP, eskiden Âna- dolu eşrafının partisiydi. Büyük top- rak sahipleri, tüccarlar bu partiye rengini verirlerdi. Mehmet Ağar'la birlikte bu parti bir değişim yaşıyor. Son kurultayda DYP'ye katılanların isimlerine baktım. Aralarından bir isim dikkatimi çekti: Necdet Menzir. Necdet Menzir de tıpkı Mehmet Ağar gibi eski bir polis şefi. Bu isimlere Ünal Erkan'ı da ek- leyebiliriz. 0 kurultayda var mıydı öğ- renemedim. DYP Sağm Seçeneği Olur mu? DYP kurultayında yapılan konuş- maların birisinde 1946 ruhuna ve 1946 hedeflerine dönmekten söz edildi. 1946 çok partili sisteme geçiş için bir başlangıçtı. Cumhuriyet Halk Partisi'nin tek partili yönetim dönemi bu seçimle darbe yemişti. Demokrat Parti'nın kurucuları ve önderleri CHP'nin tek parti yönetimine karşı yeni bir ses olarak ortaya çıkmışlar ve bir demokrasi seçeneği olduklarını öne sürerek toplumdan destek ıste- mişlerdi. 2005 koşullarıyla 1946 koşulları arasında hiçbir ılışki yok. Ayrıca CHP o dönemde DP'liler tarafından "dev- let partisı" olmakla eleştirilmiş, Men- deres ve arkadaşları bir sivil çıkış mesajı vermeye çalışmışlardı. Bir de- ğişim mesajı vermeye çalışmışlardı. Bu mesajlar doğru muydu, değil miy- di ayrıca tartışılabilir, ancak DP "dev- let merkezli siyasetten kopuş" gö- rüntüsüyle başarı kazanmıştı. ••• DYP, Mehmet Ağar liderliğinde tam anlamıyla bir devlet partısi görünü- münde. Mehmet Ağar, Necdet Men- zir gibi isimler bir dönemin sembo- lüydüler. Neydı bu dönem: Faili meç- hul cinayetlerin, yargısız infazların kol gezdiği dönem. Işte bu dönemde po- lis ve devlet örgütünün başlarındaki ısimlerdi bunlar. Haklannda çok iddia ortaya atıldı, Susurluk komisyonları en çok onlardan bir şeyler öğrenmek istedi. Mehmet Ağar bu soruşturmalar sı- rasında "Ne yaptıysak devlet için yaptık" diyerek kendi konumlarını ifa- de etti. Yanı ben devletin görevlisiy- dım, söz konusu olaylar da bizzat devletin emriyle yapıldı, dedi. Meh- met Ağar bu çizgisini hiç terk etmedi, sürdürdu. ••• Demokrat Parti geleneği kendisine hep "devletin mağduru" misyonunu uygun gördü. Bu nedenle, toplum- dan destek ararken sivil bir mesaj vermeyı önemsedi. Mehmet Ağar başkanlığındakı DYP böyle bir görün- tü verebilir mi? DYP, bir sivil parti ola- bilir mi? Türkiye'de AKP'ye sağda muhale- fet edecek bir partiye ihtiyaç olduğu bir gerçek. Bu ihtiyaca DYP cevap verebilir mi? AKP hangi imajla oy al- dı? Türkiye'yi Avrupa Birliği'ne taşı- maya kararlı olduğunu, yasaları de- ğiştireceğini, türban sorununa çare bulacağını söyledi. Değişim isteyen halk bu nedenle AKP'yi destekledi. Bu konuda hâlâ halk desteği sürüyor. ••• DYP ne vaat ediyor? DYP AB'yi destekliyor mu, destelemiyor mu, an- lamak çok zor. Toplumda milliyetçi tepkilere karşı nasıi bir duruş sergıli- yor: Peşine takılıyor. Milliyetçilikten biriken oylar MHP'nin hanesine yazıl- dığı için oradan bir güç toplaması mümkün değil. Şurası bir gerçek ki, toplum deği- şim istiyor. Şeffaf ve adil bir devlet is- tiyor. Gelir dağılımının daha adaletli hale gelmesini bekliyor. Demokrasi istiyor, aş ve ekmek istiyor. Dünyaya açılmak istiyor. • • • DYP liderliği bu konuda bir umut yaratıyor mu? Samimi söyleyin yara- tıyor mu? Eski polis müdürleriyle yeni bir imaj yaratılabilir mi? Bir değişim gerçekleştirilebilir mi? DYP'nin bu haliyle seçenek olması mümkün değil. Göreceğiz. Aras Cargo'dan ESAS'lı hizmetler ŞEHIRIÇI KARGO 2 kg.'a kadar olan şehiriçi gönderilerinizi saat 13.00'a kadar teslim alıyor, istediğiniz adrese18.00'a kadar teslim ediyoruz. Üstelik yalnızca 9 YTL'ye... Oaha ayrıntılı bilgi için size en yakın şubemize başvurabilirsiniz. 2 KG A KADAR 0216 538 55 55 www.arascargo.com ARAS CARGO, BİR ARAS HDLDİNG KURULUJUDUR arasönem taşır... CcİfCJO
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear