23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 NİSAN 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER ANNE ADAVLARINA UYARI Bebek düşmanı bakteriye dikkat Haber Merkezi - Anne adaylanıu bekleyen en bü- yük tehlikelerden biri de kadının vajen ve anal bö!- gesine yerleşen l i r tür bakteri olan grup B Strep- tokoklar (g-BS). thmali halinde doğum sııasında anneden çocuğa geçen bu bakterinin bebekJeıde pek: çok hastalığa yol açtığı ileri sürüldü. Grup B Streptekcoklann sağlıklı kadınlann yakla- şık yüzde 15 ila -40'ında görüldüğü belirtildi. e- LAB Medikal Direktöni Dr. Aytaç Keskineğe, anne adaylannın, yapılacak ba- sit bir testle grup B Strep- tokok taşıyıp taşunadıkla- nru öğrenmelerinin müm- kün olduğunu belirtti. Keskineğe, g-BS' nin bebeği nasıl etkilediği ko- nusunda ise şu bilgileri verdi: "Bebekte, nefes alma zortuğiL, kan basıncı ve kalp aümında düzensiziik, böbrek problemleri, yay- guı iltihap, zatürreeye ve menenjite neden oluyor. Geç tip enfekshon ise do- ğumu izleyen Tnci gün ve 6 ay arasında görülüyor. Erken enfeksiyona göre daha ciddi bir seyir izüyor. Bebeklerde menenjit, ke- mik ve eklenı iltihaplan, kalp enfeksiyonlanna yol açıyor." 35 bin varil petrol toplanıyor ARÎFFARAÇ Baraj gölüne sızan petrolü temizlemek için Danimarka'dan petrol ayıkJama ma- kinesi getirildi. Ekip, ABD ve Ingiltere'den getirilen uzmanlarla çalışıyor. ŞANLIURFA - BOTAŞ'a aıt petrol boru hattından Atatürk Baraj ı'na sızan petrolü temizleme çalışmalan Amerikah ve Ingıliz uzmanlann danışmanlığında sürüyor. BOTAŞ Yumurtalık-Ceyhan Bölge Müdürü Gürfaan Ünal boru hattından 35 bin varil petrol sızdığını ve boru hattındaki yırtılmanın çiftçilerin drenaj çalışması sırasında oluştuğunu belirtti. Atatürk Baraj Gölü'ne sızan petrolü temizlemek için Danimarka'dan suda petrol ayıkJama makinesi getirildi. ABD ve Ingiltere'den getirilen uzmanlann danışmanlık yaptığı 400 kişilik ekip. petrolü temizleyerek Adıyaman'a gönderiyor. Gürhan Ünal, boru hattından yaklaşık 35 bin varil petrol sızdığını belirterek "Yanya yakm bir kısmmı bariyerter vasıtasıyla topladık" dedi. Bu tür gıdalan tüketmenin bir anlamdayamyamlıkla eşdeğer olduğu ileri sürülüyor Pirince insan geni aşılandı• İnsangeniyieil- gitidenemeleriniOk örneği,Japon araş- tırmacılann insan karadğerinden al- dıklan genleri pi- rince aşılamalan sonucu ohıştu. Ge- üşme\i destekkyen uzmanlar, insan geninin doğadaki Idrlilikle savaşma- ya da yardnn ede- ceğini ileri sürdü. Dış Haberler Servisi - Genetiği değişti- nlmiş tahıllarla ilgili çalışmalar, insan ge- nınin de tohumlara aşılanmasıyla yeni bir boyuta ulaştı. Gelişmeye büyük tepki gös- teren bazı çevreler. bilim insanlannı "Fran- kenştayn gıda" üretmekle suçluyor. Independent gazetesinin haberine gö- re çevTecıler, hiç kimsenin kısmen insan özellıği taşıyan gıdalan tüketmek iste- meyeceğini, bunun "yamyamhkla" eşde- ğer olduğunu öne sürüyorlar. Genetık değişimini destekleyenler ise, yeni vanlan noktanuı etık açıdan sorun oluşturmayacağını ve çevTesel yararlar getireceğinı savunuyor. Gazete, içlerinde Prens Chartes ın da bulunduğu pek çok kışinın canlılar üzerinde doğal olmayan düzenlemeler yapılmasına "Tanrmmişine kanşmak" an- lamına geldıği gerekçesiyle karşı çıktığını anımsattı. tnsan geniyle ilgili de- nemelerin ilk örneği, Ja- pon araştırmacılann in- san karaciğennden aldık- lan genleri pirince aşılamala- n sonucu oluştu. Pirincin böcek ilacı ve endüstriyel kimyasallan sindirebilir hale gelmesi için yapılan aşılamada kullanı- lan gen. kod adı CPY2B6 olan ve vücut- taki zararlı kimyasal maddeleri sındirme- ye yarayan bir tür enzim üretiyor. Mevcut genetik değişim teknolojisıy- le üretilen bitkilerde bakterilerden alınan ve bitkileri ilaçlamaya dayanık- lı hale getiren bir gen kullanılıyor. Bitkile- rin çoğu tek bir kim- yasal ilaç türüne karşı daya- nıklı hale geldiğı için ay- nı bitkinin defalarca fark- lı genler kullanılarak aşı- lanması gerekiyor. Bu sürede ilaca bağışık aynk otlan da çoğalıyor. Tokyo'nun kuzeyinde Tsukuba şehrin- dekiZıraibiyoloji Bilimleri Enstitüsü'nde- kı uzmanlar. insan geni eklenen pinnçle- rin 13 değişık kımyasal ilaca karşı bağı- şıklık kazandığını İceşfetti. Bu sayede sü- rekli ilaçlama sonucu gelişen aynk otla- nnın büyümesi de engellenebiliyor. Bu uygulamayı destekleyen uzmanlar, insan geninin doğadaki küiilikle savaşma- ya da yardım edeceğini ilen sürdü. Daha önce tavşanlardan aluıan benzer bir ge- nin bıtkilere aşılanması üzerinde çalışan Indiana'daki Purdue Oniversitesi profe- sörlerinden Richard Meilan, bu tür bir aşılamaya tabı tutulan bitkilenn kirlı top- raktaki toksinleri temizlemeye faydalı olabileceğini iddia etti. Bitkilere insan geni aşılanmasında etik olarak bir sakınca görmediğini, "Frankenş- tayn gıda" ifadesini ise saçma bulduğu- nu dile getiren Meilan, Avrupa'daki ge- netiği değiştirilmiş gıdalara dönük muha- lefetin tanmdaki korumacı önlemleri sa- vunanlarca destekJendiğıni öne sürdü. Askeri öğrenciler Atina yolcusu • ANKARA (Cumhuriyet Btirosu) - Atina'da Harp Okulu öğrencilerinın odalanna yakılmış Türk bayrağı atıl- ması nedenıyle Yunanıstan'ın resmi özür mektubu 21 Nisan'da Ankara'ya ulaştı. Yunan Kara Kuvvetlen Komu- tanı'nın imzasını taşıyan mektupta, olaydan duyulan üzüntü dile getirilır- ken kapsamlı bir soruşturma açıldığı ve sorumlular hakkında asken yasalar gereği en ağır cezanın verileceği be- lirtildi.Yas.anan son olaydan sonra karşılıklı ziyaretlerin planlandığı gibi yürüyeceğini belirten Genelkurmay Başkanlığı, bu kapsamda mayıs ayın- da Türk Deniz Harp Okulu öğrencile- rinin Yunan Deniz Harp Okulu'nu zi- yaret edeceklerini duyurdu. Avşa'ya erken sefer • lstanbul Haber Servisi - tstanbul Deniz Otobüsleri AŞ (ÎDO), Avşa ve Marmara Adasf na seferlerin erken başlatılacağım bildirdi. ÎDO'dan yapı- lan açıklamada, her yıl mayıs ayından itibaren Avşa ve Marmara Adası'na başlatılan ek seferlerin, bu yıl 30 Ni- san'da başlatılacagı bildınldi. Açıkla- mada. seferlenn, 30 Nısan-10 Haziran tarih aralığında cumartesı günlen sa- bah 09.00'da Bostancı-Yenikapı-Avşa- Marmara Adası'na gıdış, pazar günle- ri de saat 18.00'de Avşa-Marmara Adası-Yenıkapı-Bostancı dönüş şek- linde olacağı ıfade edıldi. Ata'ya saygı yürüyüşü • tstanbul Haber Servisi - 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ' kutlamalan kapsamında Istanbul'daki gösterilere katılan ögTencıler, Tünel ile Taksim Cumhuriyet Anıtı arasında '"ATA'ya Saygı ve Ulusal Egemenlik Yürüyüşü" yaptı. lstanbul tl Mılli , Eğitim Müdürlüğü tarafından düzen- : lenen yürüyüş, ildeki 32 ılçede 400 okuldan öğrencilerin Tunel'de toplan- malannın ardından başladı Istiklal Caddesı'nden geçen çocuklar, Ata- tiirk posterleri, Türk bayraklan ve okul flamalannı taşıdılar. Öğrencilerden dev koro • İSTANBUL (AA) - Maltepe sahı- lınde 2 bin öğrencıden oluşan koro. 1. Ordu K.omutanlığı Bandosu eşlığınde konser verdı. Maltepe Ilçe Milli Eği- tun Müdürlüğü ve 1. Ordu Komutan- lığı'nın ışbırliğıyle ilçedekı 10 ılköğ- retim okulunun öğrencilerinden oluş- turulan koronun 23 Nısan Ulusal Ege- menlik ve Çocuk Bayramı etkinliklen çerçevesüıde verdiği konsen. vatan- daşlar ilgıvle izledı. Koro, Istiklal ; Marşı, 10 Yıl Marşı ve Gençlik Mar- sı'nın yanı sıra 23 Nisan, Ilgaz. Var- dar Ovası, Bir Dünya Bırakın ve 12 Dev Adam adlı parçalan seslendırdi. Çevreciler: Çemobü'iunutma Nükleer facianm üzerinden 19 yıl geçti. Karadeniz Bölgesi'nde kanser vakalannın ortaya çıkması için öngörülen süre de yavaş yavaş doluyor Projenin hedefiyaratıcı ve esîetik duyguları geliştirmek Yalnızcaçocuklannatötyesi GÜLŞAHDURAK Marmara depreminin ardından bölgede başlattıklan "Fotoğrafçı Çocuklar" atöh/esiyle dikkat çeken Fotoğraf Vakfi, yeniden çocuklara yönelik çalışmalara imza atıyor. Ço- cuklann kendilerini daha iyi ifade edebilmelerinin yöntemi olarak ya- ratıcı drama ve fotoğrafın kullanı- lacağı atölye çalışması başlatılıyor. 7-12 yaş grubu çocuklara yöne- lik program, öncelikle çocuklann kendileriyle olan iletişiminin gelış- tirilmesini amaçhyor. Çocuk ve gençlik oyunlan yönetmeni ve ya- ratıcı drama lideri Hasan N'abi Gü- ner programla çocuklann, olaylara eleştirel bir gözle bakabilmelerinı, yarahcıhk ve estetik duygulannı ge- liştirmeyi ve grupla ortak bir ürün ortaya çıkarmanın hazzını yaşatma- yı hedeflediklerini söyledi. Fotoğraftan yola çıkarak doğaç- lamaya ya da tam tersi olarak "do- ğaçlamayı fotoğraflama" yöntem- lerini kullanacaklannı belirten Gü- ner atölye sürecini şöyle anlattı: SANATLA TANIŞMA "îlk olarak tanişma oyunlan oy- nanacak. Ardından duyuve algı açil- ma. imgelem çahşmalan gelecek. Bu süreçte sanaün birçok dabnı kuüa- nacağE.Onlardanyolaçıkarakoyım- lara. munlardan da simgelere ula- şacağız. Simgeleri de çeşidi sanat dallannda kullanacağız. Örnegin edebi bir metin üzerinde çahşabiB- riz ya da hep birlikte büyük bir re- sinıyapabflirE.Bu büyük resiminkü- çük kareieriüzerinde konuşarak ço- cuklann iç dünyalaruıa ulaşabiüriz. Zaten bu çahşmayla amacmuz fotoğ- raf gözünü öncelikle çocuklann iç dünyalannda oluşturmak. Bu oluş- tuktan sonra çocuk ne çekmek iste- diğini bilecek ve öyle hareketedecek." Güner, drama çalışmalanyla bir- likte fotoğraf eğitiminin eşzamanlı olarak devam edeceğini de söyledi. 30 Nisan'da başlayacak \e 8 haf- ta boyunca cumartesi günleri vakıf binasında sürecek projenin diğer eğitmenleri arasuıda da kendi alan- lannda uzman kişiler \ar. Projenin fotoğraf bölümünün yürütücülüğü- nü, iki yıl boyunca birçok kentte ço- cuklarla atölye çahşması gerçekleş- tiren Gökhan Gezik ve Mehmet Kaçmaz yaparken psikolog-eğit- men NDüfer Gökeşmeoğhı da dra- ma çalışmalanna katkı sağlayacak. Karılımcı sayısuıın 15 kişiyle sı- nırlı tutulacağı program, "üetişiın- etidleşim'',"Yaraöa süreçkr ", "Fo- toğraf veyarancüık" başlıklannı ta- şıyacak. Çocuklann çektiği fotoğ- raflarla da bir sergi oluşturulacak. Fotoğraf Vakfi 0 212 2921939 www.fotografvakfi. org tstanbul Haber Servisi - Nükle- er Karşıtı Platform, Çernobil ka- zasuıuı 19. yılında, AKP hükü- metini bu kazadan ders almaya ve Türkiye'yi felakete sürükleyecek nükleer planlardan \ r azgeçmeye çağu"dı. Platform. hükümetin ve üniversitelerin, Karadeniz Bölge- si'nde son yıllarda artış gösteren kanser vakalanyla ilgili bilimsel araştırma yapmasını istedi. Çenıobil kazasının 19. yıldönü- mü nedeniyle, Nükleer Karşıtı Platform, Çe\Te Mühendisleri Odası (ÇMO) îstanbul Şube- si'nde "Çernobil'i unutma! Nük- leer SantraDara Hayn-" konulu bir basuı toplantısı düzenledi. Plat- form adına ortak açıklamayı oku- yan ÇMO lstanbul Şube Başkanı Eylem TUncaeDL 26 Nisan 1986'dakı kazadan sonra Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ve yetkili- lerin, felaketin Türkiye üzerinde- ki etkilerini ve sonuçlanna ilişkin gerçekleri, sıstemli bir biçimde halktan gizlediğini söyledi. Tun- caelli, Türkiye'de yeni Çernobil- ler yaratmak isteyenleri, temiz enerji talep eden bu ülkenin in- sanlanna kulak vermeye çağu-dı. ARASTIRMA YAPILSIN ÇevTe îçin Hekimler Derneği üyesi Dr. Umit Şahin de Çernobil kazasında ortaya çıkan radyasyo- nun, Hiroşima'ya atılan atom bombasının yaydığı radyasyon- dan 500 kat fazla olduğunu söyle- di. Türkiye'de özellikle Trakya ve Karadeniz kıyılannın kaza sonu- cu oluşan radyoaktif buluttan et- kilendiğini anlatan Şahın. "Rad- yasyona doğrudan maruz kalma ötünıle sonuçlanır. Radvasyona uzun süreü ve duşük dozda maruz kahnması ise kansere neden olur. Özellikle de kan ve tiroid kanseri \akalanna yol açar. Çernobil ka- zasınm üzerinden 19 yıl geçti. Yani kanser vakalannın ortaya çıkması için öngörülen süre yavaş yavaş doluyor" dedi. Sinop Çevre Dostlan Derneği Başkanı Hale Özen ise çevresin- de artan kanser vakalanna dikkat çekti. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ 24 Nisan'ın Düşündürdükleri Bazı talihsız rastlantılar, ust üste geliyor. Yaptık- ları zulüm, ışkence ve gerçek anlamıyla soykınmın kanlı izleri ortada dururken; 1915 yılının öncesi ve sonrasında, Osmanlı Imparatorluğu'nda yaşanan dramı ya da dramları bahane ederek, Türkiye'yi suçlayan ve sıkıştırmak isteyen devietlere bir ba- kın. ABD, koca bir "Kızılderili" yerti ırkı, neredeyse tümüyle ortadan kaldırdı. Hem de kadın, çocuk, yetişkin ayrımı yapmaksızın, her kazınmış kızılderili saçına ödül vererek. Aynı ABD, 2. Dünya Sava- şı'na girdiğı gün; hıçbir olaya kanşmamış, on bin- lerce Japon asıllı yurttaşını, toplama kamplarına tıkmış ve dört yıl boyunca, olmadık sıkıntılar ya- şatmıştı. (Bu noktaya aşağıda genişliğıne değine- ceğim.) Ya Ermeni sorunu konusunda şampiyonluğu kimseye bırakmayan Fransa'ya ne demeli? Erme- ni sorunu konusunda 1. Dünya Savaşı koşullann- da; her iki taraftan, ne kadar insanın ve nasıl öldü- ğü konusunda tartışmalar vardır. Ama Fransa'nın Cezayir'de, bir milyonun üzerinde Cezayirliyi kat- lettiği konusunda, hıç kuşku yoktur. Ermeni soru- nu konusunu kargılamak, Fransa'ya mı kaldı?.. Ya bu istismara yeni "yaz//an"(!) Almanya'ya ne demeli? ınsanlığın sözlüğüne,"Soytonm" (Genoci- de) sözcüğünü armağan eden Almanya'nın, Yahu- dilere uyguladığı politikalar ne çabuk unutuldu? Willy Brandt Polonya'da, Yahudi soykırım anıtı önünde diz çökerek özür dileyince, tüm yapılanlar unutuldu mu? Ya kendı vatandaşlanna yaptıklan, ya diğer ülkelerin Yahudilerine yaptıklan... Tarihi- mize baktığımız zaman Ismet Paşa'nın Lozan gö- rüşmeleri sırasında söylediği gibi, "Bizim elierimiz bilhassa temizdir". • • • 17 Nisan Pazar günü, Radikal gazetesinin Pazar ekinde, "90. yılda daha iyi yapabiliriz", başlıklı bir yazı yayımlandı. Yazı garibime gitti ama, kimse be- nim gibi düşünmek zorunda degil. Fakat üslup, saygısız ve saldırgan ıdi. önce, bu yazıyı değer- lendirmeyi düşündüm. Ancak daha sonra, "Dur bakalım, aynı konuda yazmayı sürdürecek mi?", diye düşünerek, tam tabiriyte "beklemeye aldım." Gerçekten aynı yazar; 24 Nisan'da, "Diasporayı anlamak", başlığıyla bir yazı yayımladı. Tüm gö- rüşlerıne katılmasam da, ayaklan yere basan ve didaktik özellikleri olan bir yazıydı. Ve eğer aynı gün bizim gazetede, Erol Ertuğrul'un "Boğazlı- yan Kaymakamı Kemal Sey...", başlıklı yazısını okumasaydım ve duygu sellerine kapılmasaydım, bu değerlendirmeyi yapmayacaktım. Ancak bu yazı, bana sorumluluğumu anımsattı. • • • Söz konusu yazı; ABD'nin, Perl Harbor baskını sonrasında, 120 bin (yüz yirmi bin) yurttaşını top- lama kamplannda enteme etmesinı, "Tehciryasa- sına" örnek gösterenlere çatmakla başlıyor. Cümle aynen şöyle: "ABD gibi insan haklan ihlalleri şam- piyonu bir ülkeyi emsal göstermenin zavallılığı bir yana..." Doğrusu, bu ömegi defalarca dile getiren bir ya- zar olarak, bu "zavallıiık..." suçlamasını, hiç yakış- tıramadım ve aynen iade ediyorum. Kaldı ki; yaza- nmız, ABD'yi msan ihlalleri şampiyonu ilan etmek- le birlikte, biraz sonra da "can havliyle" savun- maktan geri kalmıyor. Oysa ki Japon asıllı ABD vatandaşlarının; en ufak bir olumsuz davranışları, bir gösterileri, bir ayaklanmaları vb. olmamıştı. Fakat savaşa giril- mesinden birkaç ay sonra, "sabotaj yapabilirier" endişesiyle, kamplara sürüldüler ve dört yıl boyun- ca çadır ya da prefabrik kulübelerde büyük sıkıntı- lar yaşadılar. Yazanmıza göre; ABD'nin bu yaptığıyla, bizim "tehcir" benzetilemezmiş. Çünkü bundan 34 yıl sonra, 1976'da; Başkan Ford, bunlara birer özür mektubu yazmış, (artık kaçı hayatta kalmışsa...) ve daha sonra, 20'şer bin dolar tazminat ödenmiş... • • • Bu "arkadaşlar"!}), Türkçe de bilmiyorlar. Baş- kan Ford'un özür mektubunda, şöyle bir ifade var- mış: "...mesele sadece yapılan işin yanlışlığı de- ğildi, aynı zamanda Japon asıllı Amehkalılar sadık birer Amehkalılardı..." Yazarımız şöyle yazıyor: "Bu cümlenin anlamı şudur: 'Sadık oimasalar bile yapılmaması gerekir- di'..." Insaf... Eğer bu yazarımız "Lise giriş sınavına" girse, puan alamazdı. Yukardaki cümlenin anlamı, "sadık oimasalar bile yapılmaması gerekirdi", de- ğil; tam tersine, "... eğer sadık olmasalardı..." ola- rak görülmelidir. Ama, işte böyle görüyorlar... • • • O dönemde çekilen sınırsız acıları yadsıyacak halimiz yok elbette. Ama yaşananlar, "soykınm" değil. 1918 sonrasında; bütün yazışma ve arşivlerimiz, başta Ingilizler olmak üzere, müttefiklerin ellerinde idi. Soykırımla ilgili bir şey bulabildiler mi? Aşı günleri başladı T 7 " ızamık hastahğmı yok etmek amacryla baş- wC latılan "Kızamık Aşı Günleri", Türkiye ge- A^-nelinde dün başladı. 20 Mayıs'a dek sürecek kampanyada 9 ay-5 yaş grubu arası bebek ve çocuklar,ilköğretim birinci smıföğrencikri ve okul çağında olup da okula ghmeyen 6-14 yaş arası çocuklar, daha önceki aşdama ya da kı- zamık geçirme öyküsüne balolmaksızın aşı- lanacak. Kızamık hastahğuun 2010 yılında Türki\e'de etiminasyonunu hedefleyen prog- ram, tüm Türkiye'de 2 aşamah olarak plan- landı. tstanbul'da 2003'te uygulanan ilk aşamada, 6-14 yaş grubu arası 1 milyon 485 bin 125 çocuğa kızamık aşısı >apıldı. (AA)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear