Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
9 MART 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
ROPORTAJ
Denktaş: Kestane
toplamak için
çıkmıyorum
• LEFKOŞA(AA)-
KKTC Cumlııırbaşkanı
Rauf Denktaş, dün 8 Mart
Dünya Kadınlar Günii
dolayısıyla Kadınlar
Konseyi heyetini kabul etti.
Kabulde yaptığı
konuşmada ağırlıklı olarak
Kıbns konusıına değinen
Denktaş, "cumhurbaşkanı
olmasa da Kıbrıs
meselesınin geri dönüşü
olmayan ve Kıbrıs
Türk'ünün teslım olacağı
bir noktaya götürülmesi
durumunda, halkın sesini
etkin bir şekilde
duyuraeağını" söyledi.
"Bu amaçla
cumhurbaşkanhğına aday
olınadığını ve serbest
kaldığını" vurgulayan
Denktaş, "Ben kestane
toplamak için çıkmıyorum.
Mücadeleye başka yönde
devam etmek için buradan
aynlıyorum" dedi.
Rumlar şirket
kuruyor
• LEFKOŞA(AA)-
KKTC'de mallan bıılunan
Kıbrıslı Rumların, bu
malların kullanımını
önlemek amacıyla tüm
Rum göçmenleri içine
alacak bir şirket kuracağı
bildırildı. Kurulacak
şirketin amacının,
KKTC'de malları bulunan
Kıbrıslı Rumları bir araya
getirerek Avrupa Insan
Hakları Mahkemesi'ne
(AtlIM) toplu başvuruda
bulıınıılmasını sağlamak
olduğu belirtildi. Simerini
gazetesinin haberine göre,
Rum göçmenlerinin
oluştıırduğu dernekler bir
araya gelerek yakında bir
şirketin kurulduğunu ilan
edecek. Bu yöndeki
girişımın "Kıbns'ın
Avrupai Geleceği
Hareketi" tarafından
başlatıldığını ve Kıbnslı
Rıunların AİIIM'ye
başvurulannı, para
almayan avukatlann
üstleneceğini belirten
gazete, şirkette yer almak
için 10 avukatın başvuruda
bulunduğunu yazdı.
Gazete, şirketin, KKTC'de
Kıbrıslı Rum'a ait mal
aldıkları gerekçesiyle
Lefkoşa Rum Mahkemesi
tarafından lazminat
ödemeye ve inşa ettikleri
cvi yıkma cezasına
çarptınlan Ingılız uyruklu
Orams çiftinın davasını
örnek alacağını ve bunun
Rum göçmenlere önemli
bir koz teşkil edeceğıni
savundu.
Ağar'dan Kıbrıs
eleştirisi
• ANKARA (ANKA)-
DYP Genel Başkanı
Mehmet Ağar, Dışışleri
Bakanı Abdullah Gül'ün
AB Temsilcisi Hans Jörg
Kretschmer'e karşı 10 gün
önce sergilediği sert tavrı,
troyka toplantısında
gösleremediğıni söyledi.
'Tlükünıetınzayıf
tutumundan dolayı sürekli
dayatmaların artarak
devam ettıği
anlaşılmaktadır" dıyen
Ağar, Dışişleri Bakanı
Gül'ü, AU Temsilcisi
Kretschmer'e karşı, "O
kim oluyor kı ben ona
Dışışleri Bakanı olarak
cevap veriyorum"
şeklindeki sözleriyle
sergilediği sert tavrını
troyka toplantısında
masaya getirmemekle
eleştirdi. Ağar, Kıbrıs
sorununun hükümetin zayıf
tııtumu nedeniyle BM
platformundan AB
platfonmma doğru
götürüldüğünü ileri sürerek
"Burada Türkiye'nin
haklarının ve
toplumumuzun haklannm
yeterli ölçüde açıkça
korunmadığı endişesini
ortaya koymak istiyorum"
diye konuştu.
Elekdağ, CHP'nin Ermeni soykınmı savlarını çökertmek için başlattığı projeyi anlattı
'Soykıran yasalan
BM sözleşmesine aykırı'
AYŞE SAYIN
ANKARA - Ermeniler, nisan ayında
sözde Ermeni soykınmı savlannın 90.
yıldönümü nedeniyle dünya kamuoyu-
na dönük etkin kampanya yürütmeye
hazırlanırken CHP, sorunun kökten çö-
zümlenmesine dönük Türkiye'nin at-
ması gereken adımlar konusunda yeni
bir projeyi TBMM gündemine taşıdı.
Başbakan Tayyip Erdoğan'la görüşen
CHP lideri Deniz Baykal 1. Dünya Sa-
vaşı sırasında Ingiliz Propaganda Bü-
rosu Wellington House'un bastırdığı
"Mavi Kitap
M
taki iddialann gerçek ol-
madığının açıklanması için lngiliz Par-
lanıentosu'na TBMM olarak mektup
gönderilmesini önerdi. Aynca ünlü ta-
rihçi Amold Toynbee'nin imzasını ta-
şıyan Mavi Kitap'taki iddiaların yanlı
ve gerçcklerle bağdaşmadığını ortaya
çıkaran ABDTi bilim adamı Justin Mc
Carthy dc CHP'nin davetlisi olarak 19
Mart'ta Türkiye'ye gelerek TBMM'de
konferans verecek.
CHP yönetimi, bu konudaki girişim-
lerin altyapısını hazırlamak için tstan-
bul milletvekilı ve emekli Büyükelçi
Şükrü Elckdağ'ı görevlendirdı. Elek-
dağ, sözde Ermeni soykınmı iddialan-
nın temelinde yatan gerçekleri, CHP
olarak yapacaklan girişimleri ve Er-
meni tezlerinin nasıl çürütüleceği ko-
nusundaki önerilerini Cumhuriyet'e
anlattı. Elekdağ'ın sorulanmıza verdi-
ği yanıtlar şöyle:
ERMENİSTAN ÖNKOŞUL'
- Sözde Ermeni soykınmı savlan yıl-
lardırgündcmdc. AncakTürkiye'nin iti-
ra/lanna karşııı birçokülkc parlamen-
tosunda bu konuda karaılar ahnırken
şimdi de Türkiye'nin AB üyeliği için
önkoşul' olarakgetirileceğinin işaret-
lcriııi görüyoruz. Bu noktaya nasıl ge-
lindi?
ELEKDAĞ-Türkiye'nın AB müza-
kerelerine başlayacağı süreçte, sözde Er-
meni soykınmının tanınmasının, AB'ye
Türkiye'nin girişi konusunda bir ön-
koşul olarak ileri sürüleceği hususun-
da artık hiçbir kuşkumuz yok. Erme-
niler, dünyaya, Türkiye'nin Ermenile-
re soykırım uygulamış bir Müslüman
ülke olarak tanıtılması amacını güden
çok etkili bir kampanya yürütüyorlar.
Ermeniler özellikle Nisan 2005 'te söz-
de soykırımın 90. yılını anmaya hazır-
lanmaları nedeniyle bu kampanyayı ol-
dukça fazla yoğunlaştırmış durumda-
lar. Ve bu durum artık Türkiye'nin çı-
karlarını tehdit eder nitelik kazanmış du-
rumda. Son yıllarda birçok ülke, Tür-
kiye'nin soykınm suçunu işlediği gibi
iddialarda bulundu. Fakat bunun ya-
nında Avrupa Konseyi Parlamenterler
Asamblesi de bu konuda 20 yıldan bu
yana bu Ermeni konusunu gündemine
getiriyor. 17 Nisan 1987'de dönemin
Başbakam Turgut Özal, Türkiye'nin
AB'ye tam üyelik başvurusunu yap-
S
özde Ermeni soykınmının
tanınmasının, Türkiye'nin AB
üyeliğinde önkoşul olduğunu
söyleyen CHP İstanbul Milletvekili
Şükrü Elekdağ, 'Tarihi gerçekleri
bilimsel araştırma sürecinde
ortaya çıkarmayı öngören bir
proje başlatıyoruz. Bu projeyi
aynı zamanda, hükümetle
beraber yürüteceğiz' dedi.
rürk ve Ermeni
tarihçilerden bir komite
kuracaklarını belirten
Elekdağ, 'Türk ve Ermeni
arşivlerinin yanı sıra Rus,
Alman, Amerikan, Avus-
turya, Fransız, Bos-
ton'daki Zoryan Enstitü-
sü arşivleri açılacak.
Komitede noter gibi
çalışacak, örneğin
UNESCO ya da BM'den
bir temsilci çağrılacak' dedi.
'ürkiye tarihiyle
yüzleşmekten
korkmuyor' diyen
Elekdağ, Ermenistan'ın,
iddialarını kanıtlayacak geçerli
bir belge veya kanıt
sunamadığını söyledi. Şükrü
Elekdağ, 'Soykırımı tanıyan
ülkeler Türkiye'ye yargısız infaz
yapmıştır' dedi.
L
masından kısa süre sonra 18 Temmuz
1987'de, Avrupa Parlamentosu "Erme-
ni Sorununun Siyasi Çözümü" başlık-
lı bir karan kabul ettı. Son aylarda bil-
hassa Türkiye'ye müzakere tarihi ve-
rilmeden önce hazırlanan raporlarda
bunlar ele alındı. Bunlardan bir tanesi
6 Ekim 2004'tekı tlerleme Raporu'nda
1915 'te cereyan eden olaylara atıfta bu-
lunularak Türkiye'nin ErmenistanTa
bu konuda uzlaşmaya varması öneril-
di. Bu, ülkemizin AB bütünleşmesin-
de bir kriter olarak ileri sürülmesine
zemin hazırladı. Aynca 15 Aralık 2004
tarihinde, yani 17 Aralık kararlanndan
iki gün önce AB Parlamentosu Genel
Kurulu'ndaEurlings'in Türkiye'yi soy-
kırımla suçlayan ve Türkiye'nin soykı-
nmı kabul etmesini içeren raporu ka-
bul edildi. Tabii bu raporun 17 Ara-
lık'tan iki gün önce kabul edilmesi dik-
kat çekici bir husus.
- Türkiye,yıllardır sözde Ermeni soy-
kınmının olınadığını soviüyor.Ancak bu-
nu dünya kamuoyuna neden anlatamı-
yor? Sizin projenizde sundugunuzyeni
argünıanlannız nedir?
'HUKUKİ YÖNÜNE
BAKILMADI'
ELEKDAĞ - Ermeni soykınmı iddi-
asının bugüne kadar hukuki yönleri
üzerinde durulmamıştır. Oysa soykı-
nm suçu hukuki bir terimdir ve tanını-
lanması Birleşmış Milletler tarafından
hazırlanmış bulunan 9 Aralık 1948 ta-
rihli "Soykınm Suçunu ÖnlemeveCe-
zalandırma Sözleşmesi" tarafından ya-
pılmıştır. Sözleşmenın 6. maddesine
göre, herhangi bireyleme soykırım de-
nebilmesi için bir mahkeme karan ge-
rekmektedir. Yetkili mahkeme, soykı-
rımın gerçekJeştirildiği ülkenin mahke-
mesidir. Aynca taraflar yargı yetkısini
kabul ettikleri taktırde uluslararası ce-
za mahkemesi de yetkili olabilır. Söz-
leşmenın 4. maddesinde ise "Soykınm
ilecezalandınlanlarkamu göreviUeri,özel
şahıslar ya da anayasalan gereğince so-
runılıı olan yöneticilerdir" denilmekte-
dir. Bunun anlamı, soykınmı hükmi şa-
hıslar değıl, gerçek şahıslar yapabil-
mekte ve sadece bunlara ceza verilebil-
mektedir. Yani devletler soykırım ile
suçlanamaz...
Ikınci bir yönü daha var. BM sözleş-
mesinin 2. maddesinde soykırım suçu
çok açık biçimde tarif edılmiştır. Bu
tanıma göre bu eylemın soykınm ola-
bilmesi için, "bir ulusal,etnik,ırksal ve-
ya dinsclgrubun tamamen veya kısmen
ortadan kaldınlmasıkasayla" işlenmiş
olması zorunludur. Soykırım iddiasın-
da bulunan Ermeniler, 90 yıldır tüm
çabalanna rağnıen dünya kamuoyuna
iddialarını kanıtlayacak açık ve geçer-
li tek bir belge veya kanıt sunamamış-
tır. Osmanlı arşivlerinde yapılan araş-
tırmalarda bu niyetin varhğını göstere-
cek tek belge olmadığı gibi, zorunlu
göç ettirme işleminin münkün oldu-
ğunca güvenlik içinde yapılmasına dö-
nük kararlar mevcuttur. Bütün bunlar
da gösteriyor kı, Türkiye tarihiyle yüz-
leşmekten korkmuyor.
TARİHİMIZDEN
KORKMUYORUZ'
- CHP'nin bu konuda inisiyatifalnıa-
sının gerekçesini ve bu konudaki yapı-
lacak girişimleri biraz açar mısınız?
ELEKDAĞ - Bız CHP olarak, tari-
himizden korkumuz olmadığını somut
olarak ortaya koyan, bu amaçla tarihi
gerçekleri bilimsel araştırma sürecin-
de ortaya çıkarmayı öngören bir proje
başlatıyoruz. Bu projeyi aynı zamanda,
hükümetle beraber yürüteceğiz. Biz bu
projenin yürütülmesi sayesinde de ta-
rihin Türkiye'ye karşı bir yük olmak-
tan ve ülkemize karşı da siyasi birmal-
zeme olarak kullanılmaktan çıkanla-
cağı düşüncesindeyiz. Projenin ana hat-
lan şöyle:
Türk ve Ermeni taraflan, kendi tarih-
çilerinden oluşacak bir ortak komite
kuracaklar. İkincisi, iki taraf da arşiv-
lenni açacaklan konusunda teminat ve-
receklerdir. Sadece Türk ve Ermeni ar-
şivlerinin açılması yeterli değil. Bunun
yanında Rus, Alman, Amerikan, Avus-
turya, Fransız arşivleriyle Boston'daki
Zoryan Enstitüsü arşivlerinin açılması
da gereklidir. O da inceleme kapsamı-
na ahnmalıdır. Çalışmalann tam birgü-
ven, bilimsel lik içinde yürütülmesi için
de noter gibi çalışacak tarafsız bir me-
kanizmaya ihtiyaç vardır. Bu mekaniz-
ma örneğin UNESCO ya da BM'den bir
temsilci talep edilmesi şeklınde olur. Biz
bunun etkin bir şekilde hayata geçıril-
mesini istiyoruz. Gördüğüm kadarıyla
hükümette de bu istikamette bir eğilim
var. Bu inisiyatifi biz gösterdik ama
hükumetin de karşı çıkacağını sanmı-
yoruz.
Meclis'ten Ingilterey
ye mektup
- Türkiye'nin yıllardır başını ağntan bir
'Mavi Kitap' meselesi var, bu konuda neler
yapacaksınız?
ELEKDAĞ - Ermeniler şimdiye kadar
ıddıalarıyla ilgili herhangi bir belge veya
kanıt sunamadılar ama iddialannı şimdiye
kadar 3 kıtaba dayandırdılar. Bunlardan bir
tanesi "Büyükelçi Morgantau'nun Hikâye-
si"adlı 1918'deyayımlanan kitap. 1914-1916
yılları arasında Morgantaulstanbul'da büyü-
kelçisiydi ve kitabı 1918'de Ingiltere'de ya-
yımlandı. îkincisi, 1918'de îngiltere ve
Fransa'da yayımlanan Aram Andonyan
tarafından yazılan "Naim Bey'in Ha-
tıratı", üçüncüsü ise düzenlemesi ve
basılması ArdoldToynbee'ye aıt olan,
"üsmanlı İmparatorluğu'nun Er-
menilere Muamelesi -1915-1916"
adlı kitap. Buna aynı zamanda
"Mavi Kitap" da deniyor. Ilk iki
kitapdaki iddialar tamamen bel-
gelerle çürütüldü. Artık bu ki-
taplar Ermeni iddıacılar tara-
fından kullamlınryor. Aııcak or-
tada "Blue Book-Mavi Kitap"
kaldı. 1916'daArnoldToynbee
ve Viscount Briyce imzalı bu
kitabın yazılışının esas amacı
Ermenilere yapılan zulmü, me-
zalimi, vahşeti ortaya koymak. Bu
kitapla birlikte aynı dönemde
"Alman Vahşeti" adıyla bir Mavi Kitap daha ya-
yımlandı. Bunlara lngilizce Mavi Kitap denıne-
sinin nedenı ise lngiliz Parlamentosu'nun Mavi
Kitap serisinden yayımlanıyor olması. "Alman
Vahşeti" adlı kitaptaki bilgılerin; 1925 yılında AJ-
manlar, yaptıkları talepler üzerine yapılan araş-
tınnalar sonucunda yalan olduğunu ortaya koy-
dular. Ingiltere de bunun propaganda amaçlı ol-
duğunu kabul etti.
MAVİ KİTAP'IN AMACI PROPACANDA
Ama bizim Mavi Kitap kaldı. Biz bunun pro-
ganda amaçlı yazıldığını biliyoruz. Ama bunu dün-
ya kamuoyuna kanıtlamamız gerekıyor. Bu ki-
tabın içinde 150 rapor var, işte "Görgü tanıkla-
nnın ifadeleridir ama isimleriııi veremiyoruz, sa-
vaş zamanıdır, isinıleri verirsek, nıasıım ûısanla-
nn hayatı tehlikeye atılmış olur" dediler. Şimdı
bu kitap bütün makalelerde, yazılarda bir tarihi
kaynak olarak gösterilmiş.
Kitabm esas amacı Türk'ü, medeniyetten na-
sıbini almamış, hunhar, sadist, aşağılık biryaratık
olarak tanıtmak. Ama bundan 4 sene önce lngiliz
arşivlerinde arastırma yapan bir Amerıkalı uzman
ki o Justin Mc Carthy'dir, kitapta bu kod adı veril-
miş olan ve esas isimleri verılmemiş olanlann isim
anahtannı buldu. Bu kitap esas itıbarıyla Wellıng-
ton House denilen lngiliz propaganda ofisı tarafın-
dan hazırlanmış. Fakat Wellington House'daki
bütün belgeler 1. Dünya Savaşı sonrasında yakıl-
mış. Ancak bazı kitaplar ilgili bakanlıklara veril-
mış kı bunlann arasında bu Mavi Kıtap'la ilgili
şıfre defteri de var. Justin Mc Carthy bunu bul-
muş. Şımdi elimızde bu insanlann kım olduğu
var. Bunlann 70 tanesinin Ermeni iddialarını
benimsemış Amenkalı misyonerler olduğu ortaya
çıkıyor. 50 tanesi Ermeni mılıtanlar. Bunlann
içinde Taşnak liderler var kı Osmanh'nın can
düşmanı. Geri kalanının da nereden geldiği bilın-
mıyor, uydurma olduğu ortada. Bu ortaya çıktı.
- Şimdi siz Justin Mc Carthy'yi Türkiye'ye
çağırdınız, bunları anlattıracaksınız. Ama
sanıyorum, lngilizParlamentosu'na yönelikde bir
mektup hazırlıyorsunuz. Bu mektupta neler yer
alacak?
ELEKDAĞ - Bız bu mektubun, bilimsel ol-
masına dikkat ettık. Aynı zamanda bu mektup,
bir belge de. Altında yer alan lngiliz arşivlerin-
dekı 20 belgeye de dayanıyoruz. Bız parlamen-
to olarak bu mektubu göndereceğiz lngiliz Par-
lamentosu'na. Isteğimiz şu olacak; bakınız Al-
manları ıtham eden bir belgeyı 1925'te ortadan
kaldırdınız. Bızim sızden istediğımiz Ermeni ıs-
yanına Osmanh'nın verdığı karşıhğı izah eden
bu kitabın bir kaynak olmadığını, bir propagan-
da malzemesi olmadığını ilan edın dıyeceğiz.
Bız bunu yaptığımız takdirde, Ermeni iddialannın
dayandığı üçüncü ayağı da ortadan kaldırmış
olacağız. Eğer kabul görürse, TBMM'deki tüm
milletvekillerinin imzasıyla lngiliz Parlamen-
tosu'na göndermeyi amaçlıyoruz.
Erdoğan"Tarihleyüzleş-
me cesaretimizvar" dedi.
AKP'DEN CHP'YE 'EVET'
Ermeni
iddialarına
ortak tavır
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP li-
deri Deniz Baykal, Ermeni soykınmı savlan-
na karşı, iktıdar ve muhalefetin katkılanyla
yeni strateji geliştirmesi için güçbirliği öner-
diği Başbakan Tayyip Erdoğan'dan olumlu ya-
nıt aldı. CHP'mn önerisi doğrultusunda tüm
milletvekillerinin imzasıyla lngiliz Parlamen-
tosu'na mektup yazılarak 1. Dünya Sava-
şı'nda görev yapan lngiliz propaganda biri-
mi Wellington House tarafından çıkanlan ve
soykınm savlannın dayanağı olarak gösteri-
len "Mavi Kitap"taki iddialann bilim adam-
lan tarafından araştırılmasına destek veril-
mesinin istenmesi kararlaştınldı.
Baykal, dün dış politika kurmaylanyla be-
raber Erdoğan'ı TBMM'de ziyaret etti. Bay-
kal, ilk olarak iddialann Türk ve Ermeni bi-
lim adamlanndan oluşacak bir komite tara-
fından araştırılması öne-
risini gündeme getirdi.
Baykal, komisyonda ay-
nca "noter" gibi görev
yapacak UNESCO ya
da BM'den bir temsil-
cinin de bulunmasını,
komitenin Türk ve Er-
meni arşivlerinin yanı
sıra lngiliz, Alman,
Avusturya, Amerikan
arşivleri ile Boston'daki
Zoryan Enstitüsü arşiv-
lerinde de araştırma yap-
masını önerdi.
Görüşmenin ardından
Baykal ve Erdoğan ortak
açıklama yaptı. Erdo-
ğan, çarpıtılmış bir geçmiş üzerine banşçıl bir
geleceğin inşa edilemeyeceğini belirterek
"AB sürecinde Ermeni meselesi de bu şekilde
slyasallaştırılnıak suretiyle, devanılı önünıii-
ze getirUmekisteniyor" dedi. Türkiye'nin ar-
şivlerini açtığını, Ermenilerin de aynı tavn ser-
gilemesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, "Biz
gerekirse tarihin siyaselle hesaplaşmasma lıa-
zırız. Tarihimizle yüzleşmemiz «erckiyorsa
onu da yaparız, ama onlar da aynı cesareti
göstersinler, arşivlerini açsınlar" diye konuş-
tu. Baykal da 1975'ten itibaren Türkiye aley-
hine başlatılan Ermeni kampanyasının tır-
mandığına işaret etti. Kampanyalann altında
hiçbir "bilimsel, hukuki, tarihi tespit bulun-
madığnu" kaydeden Baykal, "Kampanyanın
altında siyasisuçlamalar, tek taraflıyönlendir-
nıe vc lobi çalışnıalan yatıyor. Kampanyanın
dayandığı iddialann, bilimsel çalışmalann ışı-
ğuıda kanıtlanmasuıa ihtiyaç var" dedi.
BAYKAL, İKTİDARI ELEŞTIRD!
'17 Aralık'ın• • • • • • •
ıçyuzunu
yeni anladılar'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Ge-
nel Başkanı Deniz Baykal, AKP hükümeti ve
kimi çevrelerin, AB'nin 17 Aralık kararlan-
nın Türkiye'nin- istediği gibi tam üyelik yo-
lunu açmadığtnı yeni yeni anlamaya başladı-
ğını bildirdi. AB Türkiye'den reformlann de-
vammı isterken Fransa, Avusturya gibi bazı
ülkelerüı Türkiye'nin tam üyelik yolunu ka-
pamaya dönük kararlar aldığına dikkat çe-
ken Baykal, "Biz,değişuTie,refonnlaraaçığız
ama 2. sınıf Avrupalı olnıaya kapalıyız" dedi.
Baykal, dünkü grup konuşmasında AB'nin
genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn'le
yaptığı görüşmeyle ilgili bilgi vcrdi. Kamu-
oyunda Türkiye'nin
AB'ye yönelik hevesini
yitirdiği izlenimi doğ-
mayabaşladığını söyle-
yen Baykal, "Herkes
anlamaya başladı ki 17
Aralık'ın bayram edile-
cek bir tarafi yokhır" de-
di. Türkiye'deki heves
kaybının tek sorumlu-
sunun hükümet olmadı-
ğını, AB'nin tutumunun
da etkisi olduğunu kay-
deden Baykal, şu görüş-
leri dile getirdi: "17 Ara-
ük'ta iki model kurul-
muştur. Birisi tam üyelik
dışuıda özel statülü Üişki,
Baykal, "2. sınıfAvrupa-
lıolmaya kapalıyız" dedi.
imtiyazlı ortaklık niteliğindc AB ile ilişki kur-
nıaya yöneliktir. Bize 17 Aralık'ta teklifedilen
budur. Diğeri de şartlan yerine getirirsek tam
üyelikten noksan bir statüdür."
Fransa'nın, Türkiye'nin üyeliğini referan-
duma sunma girişimlerinden sonra Avustur-
ya'nın da benzer bir yaklaşmı içine girdiği-
ne işaret eden Baykal, "Alman tarihintam üye-
lik tarihi olnıaktan çıkmaya başladıgı daha yo-
lun başındaykcn ortaya çıkmaya başlamıştır.
Bu yanlış yönetimdir" görüşünü dile getirdi.
Güney Kıbns'ın çözümsüzlükpolitikasıy-
la AB'ye girdiğini söyleyen Baykal, "Onlar
3 Ekinı'de Rum yönetiminin Türkiye tarann-
dan fıilen tamnmasuu sağlayacakadınnn atd-
masını bekliyorlar" diye konuştu. ,,