23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 MART 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA ROPORTAJ Denktaş: Kestane toplamak için çıkmıyorum • LEFKOŞA(AA)- KKTC Cumlııırbaşkanı Rauf Denktaş, dün 8 Mart Dünya Kadınlar Günii dolayısıyla Kadınlar Konseyi heyetini kabul etti. Kabulde yaptığı konuşmada ağırlıklı olarak Kıbns konusıına değinen Denktaş, "cumhurbaşkanı olmasa da Kıbrıs meselesınin geri dönüşü olmayan ve Kıbrıs Türk'ünün teslım olacağı bir noktaya götürülmesi durumunda, halkın sesini etkin bir şekilde duyuraeağını" söyledi. "Bu amaçla cumhurbaşkanhğına aday olınadığını ve serbest kaldığını" vurgulayan Denktaş, "Ben kestane toplamak için çıkmıyorum. Mücadeleye başka yönde devam etmek için buradan aynlıyorum" dedi. Rumlar şirket kuruyor • LEFKOŞA(AA)- KKTC'de mallan bıılunan Kıbrıslı Rumların, bu malların kullanımını önlemek amacıyla tüm Rum göçmenleri içine alacak bir şirket kuracağı bildırildı. Kurulacak şirketin amacının, KKTC'de malları bulunan Kıbrıslı Rumları bir araya getirerek Avrupa Insan Hakları Mahkemesi'ne (AtlIM) toplu başvuruda bulıınıılmasını sağlamak olduğu belirtildi. Simerini gazetesinin haberine göre, Rum göçmenlerinin oluştıırduğu dernekler bir araya gelerek yakında bir şirketin kurulduğunu ilan edecek. Bu yöndeki girişımın "Kıbns'ın Avrupai Geleceği Hareketi" tarafından başlatıldığını ve Kıbnslı Rıunların AİIIM'ye başvurulannı, para almayan avukatlann üstleneceğini belirten gazete, şirkette yer almak için 10 avukatın başvuruda bulunduğunu yazdı. Gazete, şirketin, KKTC'de Kıbrıslı Rum'a ait mal aldıkları gerekçesiyle Lefkoşa Rum Mahkemesi tarafından lazminat ödemeye ve inşa ettikleri cvi yıkma cezasına çarptınlan Ingılız uyruklu Orams çiftinın davasını örnek alacağını ve bunun Rum göçmenlere önemli bir koz teşkil edeceğıni savundu. Ağar'dan Kıbrıs eleştirisi • ANKARA (ANKA)- DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Dışışleri Bakanı Abdullah Gül'ün AB Temsilcisi Hans Jörg Kretschmer'e karşı 10 gün önce sergilediği sert tavrı, troyka toplantısında gösleremediğıni söyledi. 'Tlükünıetınzayıf tutumundan dolayı sürekli dayatmaların artarak devam ettıği anlaşılmaktadır" dıyen Ağar, Dışişleri Bakanı Gül'ü, AU Temsilcisi Kretschmer'e karşı, "O kim oluyor kı ben ona Dışışleri Bakanı olarak cevap veriyorum" şeklindeki sözleriyle sergilediği sert tavrını troyka toplantısında masaya getirmemekle eleştirdi. Ağar, Kıbrıs sorununun hükümetin zayıf tııtumu nedeniyle BM platformundan AB platfonmma doğru götürüldüğünü ileri sürerek "Burada Türkiye'nin haklarının ve toplumumuzun haklannm yeterli ölçüde açıkça korunmadığı endişesini ortaya koymak istiyorum" diye konuştu. Elekdağ, CHP'nin Ermeni soykınmı savlarını çökertmek için başlattığı projeyi anlattı 'Soykıran yasalan BM sözleşmesine aykırı' AYŞE SAYIN ANKARA - Ermeniler, nisan ayında sözde Ermeni soykınmı savlannın 90. yıldönümü nedeniyle dünya kamuoyu- na dönük etkin kampanya yürütmeye hazırlanırken CHP, sorunun kökten çö- zümlenmesine dönük Türkiye'nin at- ması gereken adımlar konusunda yeni bir projeyi TBMM gündemine taşıdı. Başbakan Tayyip Erdoğan'la görüşen CHP lideri Deniz Baykal 1. Dünya Sa- vaşı sırasında Ingiliz Propaganda Bü- rosu Wellington House'un bastırdığı "Mavi Kitap M taki iddialann gerçek ol- madığının açıklanması için lngiliz Par- lanıentosu'na TBMM olarak mektup gönderilmesini önerdi. Aynca ünlü ta- rihçi Amold Toynbee'nin imzasını ta- şıyan Mavi Kitap'taki iddiaların yanlı ve gerçcklerle bağdaşmadığını ortaya çıkaran ABDTi bilim adamı Justin Mc Carthy dc CHP'nin davetlisi olarak 19 Mart'ta Türkiye'ye gelerek TBMM'de konferans verecek. CHP yönetimi, bu konudaki girişim- lerin altyapısını hazırlamak için tstan- bul milletvekilı ve emekli Büyükelçi Şükrü Elckdağ'ı görevlendirdı. Elek- dağ, sözde Ermeni soykınmı iddialan- nın temelinde yatan gerçekleri, CHP olarak yapacaklan girişimleri ve Er- meni tezlerinin nasıl çürütüleceği ko- nusundaki önerilerini Cumhuriyet'e anlattı. Elekdağ'ın sorulanmıza verdi- ği yanıtlar şöyle: ERMENİSTAN ÖNKOŞUL' - Sözde Ermeni soykınmı savlan yıl- lardırgündcmdc. AncakTürkiye'nin iti- ra/lanna karşııı birçokülkc parlamen- tosunda bu konuda karaılar ahnırken şimdi de Türkiye'nin AB üyeliği için önkoşul' olarakgetirileceğinin işaret- lcriııi görüyoruz. Bu noktaya nasıl ge- lindi? ELEKDAĞ-Türkiye'nın AB müza- kerelerine başlayacağı süreçte, sözde Er- meni soykınmının tanınmasının, AB'ye Türkiye'nin girişi konusunda bir ön- koşul olarak ileri sürüleceği hususun- da artık hiçbir kuşkumuz yok. Erme- niler, dünyaya, Türkiye'nin Ermenile- re soykırım uygulamış bir Müslüman ülke olarak tanıtılması amacını güden çok etkili bir kampanya yürütüyorlar. Ermeniler özellikle Nisan 2005 'te söz- de soykırımın 90. yılını anmaya hazır- lanmaları nedeniyle bu kampanyayı ol- dukça fazla yoğunlaştırmış durumda- lar. Ve bu durum artık Türkiye'nin çı- karlarını tehdit eder nitelik kazanmış du- rumda. Son yıllarda birçok ülke, Tür- kiye'nin soykınm suçunu işlediği gibi iddialarda bulundu. Fakat bunun ya- nında Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi de bu konuda 20 yıldan bu yana bu Ermeni konusunu gündemine getiriyor. 17 Nisan 1987'de dönemin Başbakam Turgut Özal, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik başvurusunu yap- S özde Ermeni soykınmının tanınmasının, Türkiye'nin AB üyeliğinde önkoşul olduğunu söyleyen CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ, 'Tarihi gerçekleri bilimsel araştırma sürecinde ortaya çıkarmayı öngören bir proje başlatıyoruz. Bu projeyi aynı zamanda, hükümetle beraber yürüteceğiz' dedi. rürk ve Ermeni tarihçilerden bir komite kuracaklarını belirten Elekdağ, 'Türk ve Ermeni arşivlerinin yanı sıra Rus, Alman, Amerikan, Avus- turya, Fransız, Bos- ton'daki Zoryan Enstitü- sü arşivleri açılacak. Komitede noter gibi çalışacak, örneğin UNESCO ya da BM'den bir temsilci çağrılacak' dedi. 'ürkiye tarihiyle yüzleşmekten korkmuyor' diyen Elekdağ, Ermenistan'ın, iddialarını kanıtlayacak geçerli bir belge veya kanıt sunamadığını söyledi. Şükrü Elekdağ, 'Soykırımı tanıyan ülkeler Türkiye'ye yargısız infaz yapmıştır' dedi. L masından kısa süre sonra 18 Temmuz 1987'de, Avrupa Parlamentosu "Erme- ni Sorununun Siyasi Çözümü" başlık- lı bir karan kabul ettı. Son aylarda bil- hassa Türkiye'ye müzakere tarihi ve- rilmeden önce hazırlanan raporlarda bunlar ele alındı. Bunlardan bir tanesi 6 Ekim 2004'tekı tlerleme Raporu'nda 1915 'te cereyan eden olaylara atıfta bu- lunularak Türkiye'nin ErmenistanTa bu konuda uzlaşmaya varması öneril- di. Bu, ülkemizin AB bütünleşmesin- de bir kriter olarak ileri sürülmesine zemin hazırladı. Aynca 15 Aralık 2004 tarihinde, yani 17 Aralık kararlanndan iki gün önce AB Parlamentosu Genel Kurulu'ndaEurlings'in Türkiye'yi soy- kırımla suçlayan ve Türkiye'nin soykı- nmı kabul etmesini içeren raporu ka- bul edildi. Tabii bu raporun 17 Ara- lık'tan iki gün önce kabul edilmesi dik- kat çekici bir husus. - Türkiye,yıllardır sözde Ermeni soy- kınmının olınadığını soviüyor.Ancak bu- nu dünya kamuoyuna neden anlatamı- yor? Sizin projenizde sundugunuzyeni argünıanlannız nedir? 'HUKUKİ YÖNÜNE BAKILMADI' ELEKDAĞ - Ermeni soykınmı iddi- asının bugüne kadar hukuki yönleri üzerinde durulmamıştır. Oysa soykı- nm suçu hukuki bir terimdir ve tanını- lanması Birleşmış Milletler tarafından hazırlanmış bulunan 9 Aralık 1948 ta- rihli "Soykınm Suçunu ÖnlemeveCe- zalandırma Sözleşmesi" tarafından ya- pılmıştır. Sözleşmenın 6. maddesine göre, herhangi bireyleme soykırım de- nebilmesi için bir mahkeme karan ge- rekmektedir. Yetkili mahkeme, soykı- rımın gerçekJeştirildiği ülkenin mahke- mesidir. Aynca taraflar yargı yetkısini kabul ettikleri taktırde uluslararası ce- za mahkemesi de yetkili olabilır. Söz- leşmenın 4. maddesinde ise "Soykınm ilecezalandınlanlarkamu göreviUeri,özel şahıslar ya da anayasalan gereğince so- runılıı olan yöneticilerdir" denilmekte- dir. Bunun anlamı, soykınmı hükmi şa- hıslar değıl, gerçek şahıslar yapabil- mekte ve sadece bunlara ceza verilebil- mektedir. Yani devletler soykırım ile suçlanamaz... Ikınci bir yönü daha var. BM sözleş- mesinin 2. maddesinde soykırım suçu çok açık biçimde tarif edılmiştır. Bu tanıma göre bu eylemın soykınm ola- bilmesi için, "bir ulusal,etnik,ırksal ve- ya dinsclgrubun tamamen veya kısmen ortadan kaldınlmasıkasayla" işlenmiş olması zorunludur. Soykırım iddiasın- da bulunan Ermeniler, 90 yıldır tüm çabalanna rağnıen dünya kamuoyuna iddialarını kanıtlayacak açık ve geçer- li tek bir belge veya kanıt sunamamış- tır. Osmanlı arşivlerinde yapılan araş- tırmalarda bu niyetin varhğını göstere- cek tek belge olmadığı gibi, zorunlu göç ettirme işleminin münkün oldu- ğunca güvenlik içinde yapılmasına dö- nük kararlar mevcuttur. Bütün bunlar da gösteriyor kı, Türkiye tarihiyle yüz- leşmekten korkmuyor. TARİHİMIZDEN KORKMUYORUZ' - CHP'nin bu konuda inisiyatifalnıa- sının gerekçesini ve bu konudaki yapı- lacak girişimleri biraz açar mısınız? ELEKDAĞ - Bız CHP olarak, tari- himizden korkumuz olmadığını somut olarak ortaya koyan, bu amaçla tarihi gerçekleri bilimsel araştırma sürecin- de ortaya çıkarmayı öngören bir proje başlatıyoruz. Bu projeyi aynı zamanda, hükümetle beraber yürüteceğiz. Biz bu projenin yürütülmesi sayesinde de ta- rihin Türkiye'ye karşı bir yük olmak- tan ve ülkemize karşı da siyasi birmal- zeme olarak kullanılmaktan çıkanla- cağı düşüncesindeyiz. Projenin ana hat- lan şöyle: Türk ve Ermeni taraflan, kendi tarih- çilerinden oluşacak bir ortak komite kuracaklar. İkincisi, iki taraf da arşiv- lenni açacaklan konusunda teminat ve- receklerdir. Sadece Türk ve Ermeni ar- şivlerinin açılması yeterli değil. Bunun yanında Rus, Alman, Amerikan, Avus- turya, Fransız arşivleriyle Boston'daki Zoryan Enstitüsü arşivlerinin açılması da gereklidir. O da inceleme kapsamı- na ahnmalıdır. Çalışmalann tam birgü- ven, bilimsel lik içinde yürütülmesi için de noter gibi çalışacak tarafsız bir me- kanizmaya ihtiyaç vardır. Bu mekaniz- ma örneğin UNESCO ya da BM'den bir temsilci talep edilmesi şeklınde olur. Biz bunun etkin bir şekilde hayata geçıril- mesini istiyoruz. Gördüğüm kadarıyla hükümette de bu istikamette bir eğilim var. Bu inisiyatifi biz gösterdik ama hükumetin de karşı çıkacağını sanmı- yoruz. Meclis'ten Ingilterey ye mektup - Türkiye'nin yıllardır başını ağntan bir 'Mavi Kitap' meselesi var, bu konuda neler yapacaksınız? ELEKDAĞ - Ermeniler şimdiye kadar ıddıalarıyla ilgili herhangi bir belge veya kanıt sunamadılar ama iddialannı şimdiye kadar 3 kıtaba dayandırdılar. Bunlardan bir tanesi "Büyükelçi Morgantau'nun Hikâye- si"adlı 1918'deyayımlanan kitap. 1914-1916 yılları arasında Morgantaulstanbul'da büyü- kelçisiydi ve kitabı 1918'de Ingiltere'de ya- yımlandı. îkincisi, 1918'de îngiltere ve Fransa'da yayımlanan Aram Andonyan tarafından yazılan "Naim Bey'in Ha- tıratı", üçüncüsü ise düzenlemesi ve basılması ArdoldToynbee'ye aıt olan, "üsmanlı İmparatorluğu'nun Er- menilere Muamelesi -1915-1916" adlı kitap. Buna aynı zamanda "Mavi Kitap" da deniyor. Ilk iki kitapdaki iddialar tamamen bel- gelerle çürütüldü. Artık bu ki- taplar Ermeni iddıacılar tara- fından kullamlınryor. Aııcak or- tada "Blue Book-Mavi Kitap" kaldı. 1916'daArnoldToynbee ve Viscount Briyce imzalı bu kitabın yazılışının esas amacı Ermenilere yapılan zulmü, me- zalimi, vahşeti ortaya koymak. Bu kitapla birlikte aynı dönemde "Alman Vahşeti" adıyla bir Mavi Kitap daha ya- yımlandı. Bunlara lngilizce Mavi Kitap denıne- sinin nedenı ise lngiliz Parlamentosu'nun Mavi Kitap serisinden yayımlanıyor olması. "Alman Vahşeti" adlı kitaptaki bilgılerin; 1925 yılında AJ- manlar, yaptıkları talepler üzerine yapılan araş- tınnalar sonucunda yalan olduğunu ortaya koy- dular. Ingiltere de bunun propaganda amaçlı ol- duğunu kabul etti. MAVİ KİTAP'IN AMACI PROPACANDA Ama bizim Mavi Kitap kaldı. Biz bunun pro- ganda amaçlı yazıldığını biliyoruz. Ama bunu dün- ya kamuoyuna kanıtlamamız gerekıyor. Bu ki- tabın içinde 150 rapor var, işte "Görgü tanıkla- nnın ifadeleridir ama isimleriııi veremiyoruz, sa- vaş zamanıdır, isinıleri verirsek, nıasıım ûısanla- nn hayatı tehlikeye atılmış olur" dediler. Şimdı bu kitap bütün makalelerde, yazılarda bir tarihi kaynak olarak gösterilmiş. Kitabm esas amacı Türk'ü, medeniyetten na- sıbini almamış, hunhar, sadist, aşağılık biryaratık olarak tanıtmak. Ama bundan 4 sene önce lngiliz arşivlerinde arastırma yapan bir Amerıkalı uzman ki o Justin Mc Carthy'dir, kitapta bu kod adı veril- miş olan ve esas isimleri verılmemiş olanlann isim anahtannı buldu. Bu kitap esas itıbarıyla Wellıng- ton House denilen lngiliz propaganda ofisı tarafın- dan hazırlanmış. Fakat Wellington House'daki bütün belgeler 1. Dünya Savaşı sonrasında yakıl- mış. Ancak bazı kitaplar ilgili bakanlıklara veril- mış kı bunlann arasında bu Mavi Kıtap'la ilgili şıfre defteri de var. Justin Mc Carthy bunu bul- muş. Şımdi elimızde bu insanlann kım olduğu var. Bunlann 70 tanesinin Ermeni iddialarını benimsemış Amenkalı misyonerler olduğu ortaya çıkıyor. 50 tanesi Ermeni mılıtanlar. Bunlann içinde Taşnak liderler var kı Osmanh'nın can düşmanı. Geri kalanının da nereden geldiği bilın- mıyor, uydurma olduğu ortada. Bu ortaya çıktı. - Şimdi siz Justin Mc Carthy'yi Türkiye'ye çağırdınız, bunları anlattıracaksınız. Ama sanıyorum, lngilizParlamentosu'na yönelikde bir mektup hazırlıyorsunuz. Bu mektupta neler yer alacak? ELEKDAĞ - Bız bu mektubun, bilimsel ol- masına dikkat ettık. Aynı zamanda bu mektup, bir belge de. Altında yer alan lngiliz arşivlerin- dekı 20 belgeye de dayanıyoruz. Bız parlamen- to olarak bu mektubu göndereceğiz lngiliz Par- lamentosu'na. Isteğimiz şu olacak; bakınız Al- manları ıtham eden bir belgeyı 1925'te ortadan kaldırdınız. Bızim sızden istediğımiz Ermeni ıs- yanına Osmanh'nın verdığı karşıhğı izah eden bu kitabın bir kaynak olmadığını, bir propagan- da malzemesi olmadığını ilan edın dıyeceğiz. Bız bunu yaptığımız takdirde, Ermeni iddialannın dayandığı üçüncü ayağı da ortadan kaldırmış olacağız. Eğer kabul görürse, TBMM'deki tüm milletvekillerinin imzasıyla lngiliz Parlamen- tosu'na göndermeyi amaçlıyoruz. Erdoğan"Tarihleyüzleş- me cesaretimizvar" dedi. AKP'DEN CHP'YE 'EVET' Ermeni iddialarına ortak tavır ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP li- deri Deniz Baykal, Ermeni soykınmı savlan- na karşı, iktıdar ve muhalefetin katkılanyla yeni strateji geliştirmesi için güçbirliği öner- diği Başbakan Tayyip Erdoğan'dan olumlu ya- nıt aldı. CHP'mn önerisi doğrultusunda tüm milletvekillerinin imzasıyla lngiliz Parlamen- tosu'na mektup yazılarak 1. Dünya Sava- şı'nda görev yapan lngiliz propaganda biri- mi Wellington House tarafından çıkanlan ve soykınm savlannın dayanağı olarak gösteri- len "Mavi Kitap"taki iddialann bilim adam- lan tarafından araştırılmasına destek veril- mesinin istenmesi kararlaştınldı. Baykal, dün dış politika kurmaylanyla be- raber Erdoğan'ı TBMM'de ziyaret etti. Bay- kal, ilk olarak iddialann Türk ve Ermeni bi- lim adamlanndan oluşacak bir komite tara- fından araştırılması öne- risini gündeme getirdi. Baykal, komisyonda ay- nca "noter" gibi görev yapacak UNESCO ya da BM'den bir temsil- cinin de bulunmasını, komitenin Türk ve Er- meni arşivlerinin yanı sıra lngiliz, Alman, Avusturya, Amerikan arşivleri ile Boston'daki Zoryan Enstitüsü arşiv- lerinde de araştırma yap- masını önerdi. Görüşmenin ardından Baykal ve Erdoğan ortak açıklama yaptı. Erdo- ğan, çarpıtılmış bir geçmiş üzerine banşçıl bir geleceğin inşa edilemeyeceğini belirterek "AB sürecinde Ermeni meselesi de bu şekilde slyasallaştırılnıak suretiyle, devanılı önünıii- ze getirUmekisteniyor" dedi. Türkiye'nin ar- şivlerini açtığını, Ermenilerin de aynı tavn ser- gilemesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, "Biz gerekirse tarihin siyaselle hesaplaşmasma lıa- zırız. Tarihimizle yüzleşmemiz «erckiyorsa onu da yaparız, ama onlar da aynı cesareti göstersinler, arşivlerini açsınlar" diye konuş- tu. Baykal da 1975'ten itibaren Türkiye aley- hine başlatılan Ermeni kampanyasının tır- mandığına işaret etti. Kampanyalann altında hiçbir "bilimsel, hukuki, tarihi tespit bulun- madığnu" kaydeden Baykal, "Kampanyanın altında siyasisuçlamalar, tek taraflıyönlendir- nıe vc lobi çalışnıalan yatıyor. Kampanyanın dayandığı iddialann, bilimsel çalışmalann ışı- ğuıda kanıtlanmasuıa ihtiyaç var" dedi. BAYKAL, İKTİDARI ELEŞTIRD! '17 Aralık'ın• • • • • • • ıçyuzunu yeni anladılar'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Ge- nel Başkanı Deniz Baykal, AKP hükümeti ve kimi çevrelerin, AB'nin 17 Aralık kararlan- nın Türkiye'nin- istediği gibi tam üyelik yo- lunu açmadığtnı yeni yeni anlamaya başladı- ğını bildirdi. AB Türkiye'den reformlann de- vammı isterken Fransa, Avusturya gibi bazı ülkelerüı Türkiye'nin tam üyelik yolunu ka- pamaya dönük kararlar aldığına dikkat çe- ken Baykal, "Biz,değişuTie,refonnlaraaçığız ama 2. sınıf Avrupalı olnıaya kapalıyız" dedi. Baykal, dünkü grup konuşmasında AB'nin genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn'le yaptığı görüşmeyle ilgili bilgi vcrdi. Kamu- oyunda Türkiye'nin AB'ye yönelik hevesini yitirdiği izlenimi doğ- mayabaşladığını söyle- yen Baykal, "Herkes anlamaya başladı ki 17 Aralık'ın bayram edile- cek bir tarafi yokhır" de- di. Türkiye'deki heves kaybının tek sorumlu- sunun hükümet olmadı- ğını, AB'nin tutumunun da etkisi olduğunu kay- deden Baykal, şu görüş- leri dile getirdi: "17 Ara- ük'ta iki model kurul- muştur. Birisi tam üyelik dışuıda özel statülü Üişki, Baykal, "2. sınıfAvrupa- lıolmaya kapalıyız" dedi. imtiyazlı ortaklık niteliğindc AB ile ilişki kur- nıaya yöneliktir. Bize 17 Aralık'ta teklifedilen budur. Diğeri de şartlan yerine getirirsek tam üyelikten noksan bir statüdür." Fransa'nın, Türkiye'nin üyeliğini referan- duma sunma girişimlerinden sonra Avustur- ya'nın da benzer bir yaklaşmı içine girdiği- ne işaret eden Baykal, "Alman tarihintam üye- lik tarihi olnıaktan çıkmaya başladıgı daha yo- lun başındaykcn ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu yanlış yönetimdir" görüşünü dile getirdi. Güney Kıbns'ın çözümsüzlükpolitikasıy- la AB'ye girdiğini söyleyen Baykal, "Onlar 3 Ekinı'de Rum yönetiminin Türkiye tarann- dan fıilen tamnmasuu sağlayacakadınnn atd- masını bekliyorlar" diye konuştu. ,,
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear