Catalog

SAYFA CUMHURİYET 6 MART 2005 PAZAR 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizlı Y Y Y Y Y Y Y Y 13 10 13 14 17 17 18 15 Sinop Y 14 Adana Y 16 Samsun Y 16 Mersin Y 15 Trabzon Giresun B 16 Diyarbakır Y Y 16 Şanlıurfa Ankara Y 11 Mardin Eskişehir Y 10 Siirt Konya Y 11 Hakkâri Sıvas Y 6 Van Zonguldak Y 12 Antalya Y 16 Kars Butun bolgeler par- çalı çok bulutlu; Marma- ra, Ege, Akdenız, Iç Anadolu, Batı ve Orta Karadenız, Doğu Ana dolu'nun batısı ıle Gu neydoğu Anadolu ya ğışlı geçecek. Yağışlar kıyı ve Guney Ege ıle Batı Akdenız'de etkılı ol- mak üzere yağmur ve sağanak, yer yer gok gürültulu sağanak yağış şeklınde olacak DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Münih B PB B B K K PB K K 3 -8 1 6 3 1 2 4 3 Berlın Budapeşte Madrid Vıyana Belçyad Sofya Roma Atina K PB Y PB PB Y Y PB 2 3 10 0 5 8 8 16 Zürih K -2 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire K Y K B PB B PB B -b 10 4 18 12 18 0 29 PB 23 Açık Parçalı bulutlu lutlu ^ Çok bulutlu • Yağmurlu K a r l 1 Gok gurultulu G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Bir başka Başbakan'ın, Ecevit'in Rusya'da gö- rüşmelerden zaman buldukça klasik Batı müziği plakları satan dükkânları, Kıbrıs'a Barış Harekâ- tı'ndan önceki zorlu Londra gezisinde nefes alma olanağı buldukça kitabevlerini ziyaret etmesini anımsadıkça... Brüksel'deki Uluslararası Kriz Grubu'nun "siya- sal Islam kategorisinde" gösterdiği AKP'nin, aile- ce Islam kurallarına göre yaşadığını söyleyen Baş- bakanı... ...CapeTovvn'da gecenin tadını çıkaracağı, Gü- ney Afrika'da siyah-beyaz dengelerini yerinde in- celeyeceği veya oradaki toplumların kültürel, sa- natsal zenginliklerini izleyeceği yerde Kanal 7'nin Iskele Sancak programının canlı yayınında bir otel odasında oturmuş, kendine özgü gerekçelerle sa- atler boyu konuşuyor, konuşuyor ve: Dış gezileri savunuyor. Nankörlük etmeyelim. Ne yerli sanayinin ihracata dönük düzeye gelmesi, ne de başka etkenler... Fellik fellik geziyormuş, çün- kü bu gezilerde "rızkımızı buluyormuşuz". Bu ge- ziler sayesinde "ihracatımız 64 milyar dolara fırla- mış". fhracatla ithalat arasında 30 milyar doları aşan açığı boş veriniz. Bizimki olaylara, insanlara kendi açısından bakmaya meraklı... *•* Izledikleri "çok boyutlu dışpolitikanın" temel he- defi ise -söylediğine göre- her gittiği ülkede "kar- deş partilerle derin ilişkiler kurmak. Bu arada Brüksel'deayaküstü muhabbette Başkan Bush'un hafif alaya aldığı konuyu eviriyor çeviriyor, başka anlamlar yüklüyor. Meğer Bush, oğlu Bilal'in AB- D'de para kazanıp evine ekmek götürdüğünü so- rarken Türk halkına: "Evladını yetiştirdi, artık oev- lat baba eline bakmıyor" diye seslenmiş! Medyayı bir türlü aklından çıkaramıyor. Bilal'li muhabbet üzerine "yazılanlara kulak asmıyormuş. Bir Başbakan'ın ailesiyle uğraşmak oturaklı, den- gelibiriş değilmiş". Herhalde RTE'ye göre Başba- kan'ı, ailesini övmek oturaklı gazetecilik! Bu kısa açıklamaya, Cape Tovvn'da her fırsatta kimi gazetecilere açıkladığı medya hakkındaki söz- lerine bakılırsa, 1 Nisan'da yürürlüğe girecek TCY ile basına getirdiği -Menderes'in bile düşüneme- diği- yeni cezalara şükretmeli... Meslek örgütleri- nin açtığı kampanyayla -iktidarın önce uygulama- ları görmek istediği- yasadaki maddelerin değişti- rileceğini ummak ise.. hayal! RTE'deki medya düşmanlığı kapalı odalardan gün ışığına çıktı. Kimi siyasetçilerde kafa, aynı ka- fa. Özal, telefon olanakları geliştiğine göre Anka- ra'da oturarak devleti yönetmenin anlamsızlığın- dan söz eder, sürekli gezerdi ya; bu Başbakan da "Ben şimdi Ankara'da otursam ne fark edecek? Devlet işlemiyormu?" diyor ve "gazete, -daha çok düşmanca davranan köşe yazılarmı- artık okuma- dığını" söylüyor. Söylüyorama gazeteleri günü gü- nüne yanıtlamayı da ihmal etmiyor. Okumuyor- muş? lşit de inanma! Medya ile uğraşması da hayra alamet. Zira da- ha önceki örnekler bu uğraşıya kapılanların inişe geçtiklerini gösteriyor da!.. Çocuklar kurtarıldı I İstanbul Haber Servisi - Gaziosmanpaşa'da küçük yaştaki çocuklara zorla hırsızlık yaptırdıkları gerekçesiyle tsmail S. (22), Engin Ö. (24) ve Sinan A. (21) gözaltına alındı. Polisler Ü.lC.K'yi (16) bir hırsızlık sırasında yakaladı. Ü.K.K'nin verdıği bilgiler doğrııltusunda operasyon gerçekleştiren polis, çocuklara zorla hırsızlık yaptırdıkları gerekçesiyle 3 kişiyi gözaltına alırken zorla alıkonan küçük yaşta 2 çocuğu da kurtardı. Alanı dolduran binlerce kadın özgür olabilecekleri başka bir dünya istedi Halaylarla Kachköy'de ALPERTURGUT / GÖKÇE UYGUN 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gü- nü'nü, Kadıköy'de dansları, halaylan ve şarkılarıyla kutlayan binlerce kadın, "Öz- gür olabilecekleri başka bir dünya" is- tedi. Gökkuşağının her tonunu yansıtan giysi, bayrak ve dövizleriyle alanı doldu- ran ve hemcinslerine birlik çağrısı yapan kadınlar, savaşı ve cinsiyet ayrımım protes- to etti. 8 Mart Kadın Platformu'nun "Kurtulu- Petrol-İ$ •*** '8 Mart resmi tatil olsun J ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Petrol-îş Sendikası'nın kadın üyeleri Dünya Kadınlar Günü'nün ücretli izin günü ve ve resmi tatil i- lan edilmesini istedi. Petrol-İş Sendikası'na üye kadınlar adına açık- lama yapan Esin Öz- kan, kadınların kendile- rini ilgilendiren konular- da karar verebilmeyi is- tediklerini belirtti. Esin Özkan dün Sa- karya Caddesi'nde yap- tığı açıklamada, kadın- ların sosyal güvenceye kavuşturulması gerekli- liğine dikkat çekti. Ev kadınlarına da sigorta, emeklilik gibi temel im- kânların sağlanmasını isteyen Özkan, "8 Mart, kadınlar arası dayanış- ıııa ve mücadele günü olarak anılarak ücretli izin ve resmi tatil ilan edilnıelidir" dedi. Öte yandan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Ankara'da düzenlenen özel bir partiyle Saklı- kent Eğlence Kültür Merkezi'nde kutlana- cak. Ankara Üniversite- si Mühendislik Fakülte- si Rock Grubu'nun kat- kılarıyla düzenlenen ge- ceye Rend Handded ve Trichina grupları katıla- cak. şumuz ellerimizde, Kadınlar örgütlü mücadeleye" şiarıyla Kadıköy'de gerçek- leştirdiği miting öncesi ilçe merkezine çı- kan tüm yollar kesildi. Haydarpaşa Numu- ne Hastanesi önünde buluşan kadın örgüt- leri, saat 13.00'te panzerler desteğindeki binlerce polisin, çelik bariyerlerle güven- lik çemberine aldığı miting alanına doğru yürüyüşe geçti. Yalnızca kadınlardan oluşan ve Lambda üyesi bir grup eşcinselin de destek verdiği rengârenk kortej, koşarak, dans ederek, Miting alanını dolduran kadınlar, savaşı ve cinsiyet ayrımcıhğını protesto ettiler. CHP'Lİ KADINLARDAN ETKİNLİK - CHP Kadın Kolları, 8 Mart Dünya Ka- dınlar Günü nedeniyle BJK Akatlar Spor Kompleksi'nde ctkinlik düzenlcdi. Et- kinliğe katılan CHP lideri Deniz Baykal, CHP'nin ilkeleri ve siyasi mücadelcsinin kadın sorunlarının çözümü mücadelesiyle bütünleştiğini söyledi. Baykal, "CHP'- nin, Mustafa KemaHn Türkiyc Cumhuriyeti'ni kurmasıyla başlayan siyaset çiz- gisi daima kadını hak ettiği yere taşıma mücadelesi olarak yaşanmıştır" dedi. (AA) hoplayıp zıplayarak "isyan" çığlıklan ara- sında alana girdi. Miting için kurulan plat- forma çıkan ve sadece kadınlardan oluşan müzik grupları, alanı dolduran hemcinsle- rini kendi sorunlarını ve özlemlerini içeren şarkılarıyla coşturdu. Sık sık "ErkekJer dışan", "Tecavüzcü polis hesap vere- cek", "Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa", "Öldürmeyeceğiz ölmeye- ceğiz, kimsenin namusu olmayacağız", "Kadın katli son bulmazsa erkek katli vaciptir", "Kadınlar artık susmayacak- lar, geceleri de sokak- ları da istiyoruz" ve "Otobüste yer verme tacizine son verin ye- ter" sloganlarını atan kadınlar, "8 Mart tatil olsun", "tsyanımız başka bir dünya için", "SEKA'lı kadınlar yalnız değüdir", "Ka- dınlar savaş istemi- yor", "Savaşa ve kadın katliamına son", "Ka- dınlar bu düzende kurtulamaz", "Erkek- ler vuruyor devlet ko- ruyor", "Kadınız, ana- yız mal olmaya karşı- yız", "Sevişmek için kimseden izin almaya- cağız" yazılı döviz ve pankartlar taşıdı. 8 Mart Kadın Platfor- mu üyelerinin konuşma- larında, kadınlara ör- gütlenme çağnsı yapıl- dı. Savaşlarda en çok kadın ve çocukların kat- ledildiği, Türkiye'de ge- çen yıl 60 kadının na- mus cinayetine kurban gittiği, sadece Istan- bul'daMorÇatı'ya 1200 sığınma başvurusunda bulunulduğu vurgulana- rak, "Artık kadınlar, erkek egemen toplu- mun kurbanı olnıa- mak için birleşiyor. Özgür olmak, sığınak- sız günler yaşamak is- tiyoruz" denildi. Mitinge, EMEP, ÖDP, DEHAP, SDP, EHP, KESK üyesi kadınlar, Amargili kadınlar, Hal- kevci kadınlar, Barış Anneleri înisiyatifi, Mor Çatı, Gökkuşağı, Lambda üyeleri, Femi- nist Kadın Çevresi taraf- tarları katıldı. AL GÖZÜM SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK Şu zona beni deli etti, divane etti Durun bir dakika, aşkı meşki, pa- rayı pulıı, kariyer kaygılarını ve Tür- kiye Cumhuriyeti'ni kurtarma plan- lannı bir yana bırakın, derin bir so- luk alın ve hiçbir yeriniz ağrımadı- ğı için, mutfakta kızaran ekmeğin, saksıdaki nergisin kokusunu aldığı- nız için, şimdi benim yaptığım gibi yaşama bir teşekkür yollayın. Ne oluyor, haklısınız, ben hayata bir teşekkürden daha fazlasını borç- luyum. Anlatmaya başlayayım, efendim bendeniz siz farkında de- ğilsiniz, çünkü yazılar devam edi- yor, bir aya yakın bir zamandır, ge- ce yarıları çok şiddetli sırt ağrıla- rıyla derin uykumdan uyanıyordum. Sırt ağrısı deyip geçmeyin, burada- ki ağrılar pek çok hastalığın haber- cisi. lnternette çok aynntıh bilgi var. Sonuçta ben ne yaptım, kalp elekt- rosu, ciğer filmi çektirip, pankreas, safıakesesi, karaciğer enzimlerime baktırdım. Üşenmedim, kenıik yo- ğunluğu ve omurga filmi çektirdim. Yapılan bu tahlillerden sınıfı geç- tim ama sırt ağrılarım geçmedi. Doktorlarım bütün tahliller temiz çıkınca, "Seninki, onıurgalarda çok hafif bir defornıasyon" dedi- ler ve ben hem fizik tedaviye hem de çok disiplinli bir şekilde jimnas- tiğe başladım. Buraya kadar her şey normal. llginç bir şey yok. Bekleyin ve insanoğlunun basireti bağlanın- ca ne çocukluklar yapacağını bir gü- zel görün. Fizik tedavi, jımnastik tamam a- ma ağrılarda en küçük bir azalma yok. Bu arada ev ecza deposuna döndü. I ler çeşil ağrı kesici mevcut. Ve her şey geçen çarşamba gecesi olclu. Öylesine çok ağnm vardı ki, öylesine uykusuzdum ki, ne yaptı- ğımı bilmeden, herhalde ağrıdan de- lirdiğim için beş saat içinde "belki bu ağrıyı keser" diyerek altı tane farklı ağrı kesiciyi yutuvermişim. Yedincisini de sabaha karşı beşte yuttuğıımu anımsıyorum. Uyıımuşum, doktoruma göre bu uyuma değil, düpedüz sızma olmuş, ya da yarı baygınlık hali. lşte işın can alıcı noktası, hayata teşekkür et- memi gerektiren an. Kusarak yatak- tan fırladığımı anımsıyorum. Kus- tum, kustum ve sonunda tuvalette yığılıp kaldım. Sırt ağrım anında başladı. Ertesi gün ağrının bu kadar ilaca rağmen geçmemesinden acayip kor- karak, belimdeki küçük bir fıtığı iyi- leştirmek için, beni iğnelere boğan Dr. Attila Yosmaoğlu'nu aradım. "İnıdat" çağrısı yaptım. İğnelere razıydım. Yosmaoğlu'nun gözleri önüne ge- '-ce boyunca aldığım ilaçlan koyun- ca faltaşı gibi açıldı, muhteşem bir espri anlayışı olduğu için, "Ölmek için bu kadar ağrı kesici alnıana gerck yoktu, ben sana şimdi bir yüksck doz yaparım, iş temiz olur" diye söze başlayıp küçük ço- cuklar gibi beni azarladı Akıl ya- şımdan şüphe ettiğini söyledi. Öl- sem iyiymiş, felç kalmam, beyin hücrelerimin ölümü de mümkün- müş. O ana kadar ışin nazikliğini kavrayamamıştım. Bir anda ter için- de kaldım. Benim yaptığımı çocuk- lar yapmazdı. Yosmaoğlu devam etti: "Ayrıca kimsc işin gcrçcğine inanma/dı. Ya intihar ettiğin sanıhrdı ya da bozuk rakı içtiğin." Doğru, ne söy- leyebılirdim ki, sadece başımı salla- yıp "Çok ağrım vardı" dedim, "hâlâ da var" livet, sonunda içtığim bütün ilaç- lann ağnyı neden kesmediği bir gü- zel anlaşıldı. Efendim ben zona ol- muşum, döküntüsüz olduğu için an- laşılmamış ve fizik tedavi, yanı sı- cak onu bir giizel azdırmış O güne kadar aldığım haplar da güme git- mış. Sonrası, sonrası iğneler, ağrı ke- sici fiüller, şimdılik dıırum iyiye gi- diyor ve günlerdir yemek yemeyen ben, bu pazar sabahı yağda yapılmış yumurtayı görünce ağzım sulanarak hayata bir kez daha teşekkür diyo- rum. Hadi siz de yumurtanıza saldırın Ve benim yaptığım gibi bir çocuk- luk yapmayın, şans her zaman siz- den yana olmayabilir. Benden söy- lemesi. (*) Zona: Sinir uçlart iltihabı. isilozgentuık(" superonline.com ABD'NtN UYUŞTURUCU VE KARA PARA RAPORU Türkiye kilit iilke VVASHTNGTON (AA) - ABD Dışış- leri Bakanlığı'nın yıllık uyuşturucu ve kara para aklama raporunda Türkiye, Güneybatı Asya'dan Batı Avrupa'ya gi- den yolda ana geçiş yolu olarak tanım- lanırken uyuşturucu kaçakçılığıyla ya- kından bağlantılı kara para aklama su- çuna karşı daha etkili mücadele edilme- si gerektiği savunuldu. BatıAvrupa'da pazarlanan eroinin ço- ğunun Türkiye üzerinden geçtiği, bura- dan ABD'ye kaçınlan eroin ve afyonun miktannm da arttığı kaydedilen raporda, Türkiye üzerinden geçen uyuşturucu- nun büyük kısmının Afganistan kaynak- lı olduğu ve dağıtımının Batı Avrupa'ya yapıldığı yer aldı. Raporda, "Her ay tonlarca eroinin işlendikten sonra Türkiye üzerinden kaçırıldığı tahnıin ediliyor" denildi. Geçen yıl aralık ayına kadar olan dö- nemde Türk yetkililerin, 8.9 ton eroin, 4.7 ton baz morfin, 10.8 milyon adet sentetik uyuşturucu, 8.9 ton esrar ve 206 kilogram kokain ele geçirdiği, uyuşturu- cuyla bağlantılı 15 bin 187 tutuklama- nın yapıldığı belirtildi. ABD ile Türkiye arasında yasal konu- larda karşılıklı yardım ve suçlulann ia- desi yönünde anlaşma bulunduğu anım- satılan raporda, "Türkiye, eroinin Av- rupa'ya taşınmasında ana geçiş, depo- lama, üretim ve planlama bölgesi ola- rak işlev görüyor. Türkiye'de üslenen kaçakçılar ve tacirler, laboratuvar operatörleri ve Türkiye dışındaki ka- ra para aklayanlarla koordineli çalı- şıyor" ifadeleri kullanıldı. Uyuşturucu kullanımının Türkiye'de, başka ülkelere oranla daha düşük oldu- ğu, ancak uyuşturucu müptelalannın sa- yısının arttığı belirtildi. Raporda, uyuşturucu kaçakçılığıyla kara para aklama suçlannın el ele gitti- ği ve ikisini ayırmanın güç olduğu yer alırken Türkiye'nin Orta Asya, Kafkas- lar, Ortadoğu ve Doğu Avrupa için önemli bir bölgesel finansal merkez ol- duğu anlatıldı. Ancak yerel uyuşturucu kaçakçılannın, Türkiye'de aklanan kara paranın sadece küçük bir kısmından so- rumlu olduğu belirtildi. Türkiye'de kara para aklamada temel kaynağın vergı kaçakçıhğı ve kayıt dışı ekonomiden geldiği ifade edildi. Rapor- da, gözlemcilere göre ekonominin yüz- de 50'sınin kayıt dışı olduğu da savunul- du. Kara para aklama faaliyetlerinin hem bankalar hem de banka dışı finan- sal kurumlar aracıhğıyla yürütüldüğü, sınır ötesi döviz kaçakçıhğı, ülke içine ve dışına para transferi, ev, altın ve lüks otomobil gibi yüksek değerli alımlann kara para aklama yöntemleri olarak kul- lanıldığı belirtildi. Raporda, Türkiye'de üslenen uyuştu- rucu kaçakçılannın Pakistan ve Afga- nistan'daki uyuşturucu merkezlerine ödemeleri, Istanbul'daki döviz bürolan aracıhğıyla yaptığına inanıldığı yer al- dı. Türkiye'de teröristlerin finansmanı- na yönelik bir girişimin tespit edileme- diği belirtilirken kâr amacı gütmeyen or- ganizasyonlann tek bir yerde topluca ka- yıtlı olmaması ve bu kuruluşların üze- rinde denetimin az olması, terorizmin finansmanında kullanıma meydan vere- bilecek zayıf bir nokta olarak değerlen- dirildi. Raporda, Türkiye'de terörist fa- aliyetlerin finansmanının yasak olması- na karşılık, teröristlerin mal varhklannı donduracak yasal bir mekanizma bulun- madığı, bu tip mekanizmaların oluş- turulması gerektiği kaydedildi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Hakkında istenen ceza 5 yıldan 10 yıla kadar ha- pisti. Yargılama sürerken kamuoyunda "Rahşan affı" diye bilinen, Rahşan Hanım'ın "benim iste- diğim afbu değildi" diye tepki gösterdiği 4616 sa- yılı Şartlı Salıvermeye, Ceza ve Davaların Ertelen- mesine Dair Yasa çıktı. Mahkeme bu yasayı dik- kate alarak Gülen'le ilgili davayı 5 yıl süreyle er- telemeye karar verdi. Gülen'in avukatları yargıla- manın sürmesi ve beraatle sonuçlanması yönün- de çaba harcadılar ama, olmadı. 5 yıllık süre 2008 yılında doluyor. Bu zaman di- limi içinde Gülen aynı suçu işlemezse, dosyası kalkacak. işlerse, bu kezerteleme kararı kalkacak ve yargılanacak. Ozetle halen Amerika'da yaşamakta olan Gü- len, Türkiye Cumhuriyeti yasaları karşısında suç- lu ya da suçsuz değil. Yargılanması ertelendi, o ka- dar. Ankara'daki güvenlik raporlarında Gülen'in hâ- lâ ciddi bir yerinin olduğunu da anımsatalım. • • * Hikmet Çetinkaya, yıllardır Gülen olayını aşa- ma aşama izliyor. Başlangıçta Çetinkaya'nın ha- ber, dizi ya da köşe yazıları, "Türkiye'de Gülenci- lerdiye bir grup yoktur" gerekçesiyle sık sık tek- zip ediliyordu. Böyle bir grubun olup olmadığı Türkiye kamu- oyunun önünde gelişen bir süreçle ortaya çıktı. Çetinkaya'nın son yazı dizisi öncekilerden fark- lı olarak, kendi arşivindeki bilgi ve belgelerin ya- nı sıra uzun yıllar Gülen'in sağ kolu olarak tanın- mış Nurettin Veren'le yaptığı röportajı da kapsı- yordu. Veren'in vereceği her bilgi haber değeri taşıyor. Zira, Gülen'le çekilmiş tonlarca fotoğrafı, pek çok yurtdışı resmi gezide Gülen'in etrafında şekillenen kurumlar adına yer alması, onun yerini de ortaya koyuyor. Usküdar5. Asliye Hukuk Mahkemesi, Çetinka- ya'nın bu dizisini durdurdu. Cumhuriyet'in itirazı- nı da 15 Mart'ta görüşmeye karar verdi. Mahke- me kararına saygımız var, bu tartışılmaz. Ancak bu kararın doğurduğu siyasal ve sosyal sonuçları ka- muoyuyla paylaşmak Cumhuriyet'in başlıca gö- revi. Yakın geçmişte Zaman gazetesinin ardından Milliyet'te ve Sabah'ta Gülen'le ilgili diziler yayım- landı. Milliyet'teki dizide Gülen'in kendi ağzından Türkiye'deki pek çok kurumdaki ağırlığını ortaya koyan ifadeler vardı. Bütün bunlar serbest... Çe- tinkaya'nın, Gülen'in sağ kolu ile birlikte hazırla- dığı dizisi ise "haksızsaldırı ve saldırı tehlikesi" ge- rekçe gösterilerek durduruldu. ••• Hükümet, fikir özgürlüğünü AB standartlarına taşımak ve şu zemine oturtmak istediğini ilan et- mişti: Kamu düzenini bozmadığı, şiddete davet et- mediği sürece her türlü görüşü açıklamak ser- besttir. Yaşama geçen bu mu? Üstelik 1 Nisan 2005'te yürürlüğe girecek yeni TCK'de basın yoluyla işle- nen suçlarda ciddi ağırlaştırma var. Aklın yolu Atatürk'ün şu saptaması: Basın özgürlüğünden kaynaklanan sorunların çözümü, basın özgürlüğüdür! ankcum" cumhuriyet.com.tr BU YIL 3/SÜ DÜZENLENİYOR Bursa'da kitap ve eğitim fuarı LEVENT GENCELLİ BURSA - TÜYAP Bursa Fuarcılık AŞ ve Türkiye Yayıncılar Bir- liği tarafından düzenle- nen "3. Bursa Kitap ve 1. Eğitim Fuarı" açıldı. Bursa Uluslararası Fuar ve Kongre Merke- zi'ndeki fuann açılışını, eski Başbakan Bülent Ecevit, Uludağ Üniver- sitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran, ll Milli Eğitim Müdürü Reşat Kumbasar ve TÜYAP Kitap Fuarları Danışma Kurulu Başka- nı Doğan Hızlan birlik- te yaptı. Hızlan, Bur- sa'da kitaba ve yazarla- ra gösterilen yoğun ilgi- nin mutluluk verici ol- duğunu belirtirken TÜ- YAP AŞ Koordinatörü, gazetemiz yazan Deniz Kavukçuoğlu, fuann 3 yıllık bir geçmişi olma- sına karşın her şeyin yerli yerine oturduğunu söyledi.Bülent Ecevit, açılışta yaptığı konuş- mada, burada insanlann kitap okumasında fiyat- lann büyük engel oluş- turduğunu, bunun aşıla- bilmesi için bir yandan mahalle ve köylerde kü- tüphaneler kurulması, diğer yandan da yaygın iletişim ve teknoloji ola- naklarının sağlanması gerektiğini söyledi. Ecevit, açılış töreni- nin ardından, "Bir Şey- ler Olacak Yarın" adlı şiir kitabının imza gü- nüne katıldı. 157 yayınevi ve yayın kuruluşunun katıldığı fuara ilk gün Bursahlar büyük ilgi gösterdi. 67 etkinliğin gerçekleştiri- leceği fuar kapsamında 13 5 yazar, sanatçı, bilim adamı, gazeteci ve poli- tikacı konuşmacı olarak katılacak. Gazetemiz Yurt Haberleri Servisi Şefi Mehmet Faraç da bugün Bilgi Yayınevi ta- rafından düzenlenen "Kadın ve Şiddet" ko- nulu panele konuşmacı olarak katılacak. Kitap fuanyla eşza- manlı olarak "1. Bursa Eğitim Fuarı" da açıl- dı. 13 Mart'a kadar üc- retsiz olarak gezilebile- cek fuarlar, 12 Mart'a kadar her gün 11.00- 20.00 saatleri arasında, 13 Mart'ta ise 11.00- 19.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. Uludağ Üniversite- si'nce düzenlenen "Türkiye'nin Çağdaş Eğitime Geçişi Hafta- sı" etkinlikleri de de- vam ediyor. Etkinlikler kapsamın- da yann gazetemiz im- tiyaz sahibi tlhan Sel- çuk, Rektörlük A Salo- nu'nda saat 13.30'da "Dünyamızın Bugün- kü Hali" konulu bir söyleşi gerçekleştire- cek.