Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 6 MART 2005 PAZAR
4 HABERLER
DUNYADABUGUN
ALt SİRMEN
Hikmet Çetinkaya ve
F. Gülen'li Yıllar
Sevgili,
Hikmet Çetinkaya'yı 31 yıl önce, Cumhuriyet'e
girdiğimde tanıdım. 2006'da Cumhuriyet'teki 40
yılını tamamlayacak olan Hikmet, ben gazeteye
adımımı attığımda Izmir Büro Şefi idi.
Kısa zamanda yakınlaştık, dost olduk, nice acı
tatlı yıllarımız, hayali cihan değerinde olan veya hü-
zün veren ortak anımız var.
1990 sonbaharında, Nadir Bey'in son Istanbul
dışına çıkışı olan, "yazarlarının" da katıldığı Ege
Gezisi, 1978 Aralık ayında, Erim Gözen ve llhan
Abi'yiziyaretimdenlstanburadönüşte, Ahmet Pi-
riştina, Erdem Güven ve Hikmet Çetinkaya ile kış
olmasınakarşınbaharhavasındayaptığımızvegü-
vertede oturduğumuz gemi yolculuğumuz ve da-
haniceleri...
Hikmet Çetinkaya deyince aklıma hep, üç şey ge-
lir; Cumhuriyet Gazetesi, Izmir, daha doğrusu tüm
Ege ve Fethullah Gülen.
Kırkıncı yılına dayandığı gazetecilik yaşamının
tümünü aynı gazetede geçirmiş olan Hikmet'in
Cumhuriyet ile özdeşleşmesinden daha doğal ne
olabilir ki?...
* • •
Izmir ve Ege'de tanıdığım birçok kişiyle ilk ilişki-
lerim Hikmet aracılığıyla gerçekleşmiştir, artık bü-
tün tanıyanlarının yüreğinde yare olan unutulmaz
Ahmet Piriştina ve kendisini ömür boyu sevgiyle,
dostlukla anacağım, Yüksel Çakmur örneklerin-
dedeolduğu gibi...
Ege gezilerimde, nerede kalacağımı, nerelere gi-
deceğimi soranlara hep Hikmet'e takılarak yanıt-
lardım:
- Bizde Çanakkale'nin güneyinde kalan bütün
bölgelerde karar Hikmet'indir, şef nerede derse
orada kalacağız, nereye derse oraya gideceğiz.
Gerçekten Edremit doğumlu, yaşamının çoğunu
o bölgelerde geçirmiş Hikmet, mitologyaya mera-
kından, yörenin bütün sorunlarıylayakından ilgilen-
mesine(hemen herkonudabirröportajı, inceleme-
si vardır) kadar her şeyiyle bir Ege insanıydı.
Izmir Cumhuriyet Bürosu, Ege'nin nabzının attı-
ğı, sohbetin ve dostluğun koyulaştığı bir odaktı.
Hikmet'ten önceki şefi tanımadığım için o za-
man da öyle miydi bilmiyorum. Ama şimdi hâlâ öy-
le. Çetinkaya'nın yetiştirmesi Serdar Kızık, gaze-
tenin daralan olanaklarına karşın o canlılığı, o sıcak-
lığı sürdürüyor.
Zamanla bu zenginliğe bir de can dostum, ka-
der arkadaşım, Ergun ve eşi, aynı zamanda onun
eşi olmasının da ötesinde, kadim dostumuz Ersin
Elgin'in tanıştırdığı, yaşamımızı zenginleştiren baş-
ka yeni dostlar da katıldı.
Tabii yedi yıl süren Milliyet dönemimde, yakından
tanıdığım Izmir Milliyet mensuplarını da unutmamam
gerek.
Izmir'i benim için gerçekten Ege'nin incisi yapan
unsurlar arasında bunlar unutulamaz.
•••
Fethullah Gülen'den de Hikmet Çetinkaya ara-
cılığıyla haberdar oldum ilk kez. Sanırım bu konu-
datek değilim. Birçok kişi de benim durumumda-
dır.
Süleymancılarla ilgili ilk röportajını 1969'da ya-
yımlamış olan Hikmet, Fethullah Gülen daha Kes-
tanepazarı Camii vaizi iken, 1975'te bölgedeki ilk
Nur kampları röportajını yaptığında, kimse onu ta-
nımıyordu.
Doksanlı yıllarda, Antalya'da Akdeniz Üniversi-
tesi çerçevesinde, Prof. Dr. Çetin Yetkin'in kendi-
sine yakışan bir ciddiyet ve titizlikle hazırladığı la-
iklik ile ilgili bir panelde, araştırmalar yapmış, laik
Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu tehlikenin iyi-
ce farkında, konuya yakından vakıf, saygıdeğer bir
emekli orgeneral, Fethullah Hoca'nın, Erbakan'dan
çok daha büyük bir tehlike olduğunu söylüyordu.
Işte bu olayı kamuoyuna ilk duyuran Hikmet Çe-
tinkaya olmuştur.
Yaşanan olaylara bakınca, Cumhuriyet okurları
ve Türk kamuoyu açısından bu alanda başarılı olan
Hikmet'in, Özal, Demirel, Ecevit gibi politikacılar
nezdinde ne denli başarılı olduğunu bilemediğimi
söylemek zorunda kalıyorum.
Onlarda kanıtları inandırıcı bulmadıklarından de-
ğil, inanmak işlerine daha doğrusu politikalarına
(hoş ikisi de aynı şey ya) gelmediğinden öyle dav-
ranmışlardı.
Hikmet bu alanda son önemli yazı dizisini, yıllar
yılı Fethullah Gülen'le birlikte olan Nurettin Veren
ile yaptığı konuşmaları çerçevesinde Cumhuriyet'te
bu haftayayımladı.
Fethullah Gülen'in kişilik haklarınasaldırı tehlike-
si gerekçesiyle dizi, Üsküdar 5. Asliye Hukuk Hâ-
kimi Mustafa Cahit Mergen'in kararıyla durdurul-
du.
Türkiye'de Fethullah Gülen'i övmenin serbest, na-
sıl bir kişi olduğunu sıfat kullanmadan anlatmanın
yasak olması bile tehlikenin ve Hikmet'in 1975'ten
beri yapmaktaolduğu hizmetin büyüklüğünü gös-
termiyor mu?...
asirmen@cumhuriyet.com.tr
DİYARBAKIR
Kürd-Der valiliğe
komşu oldu
DtYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Uzun süredir kurulma
çalışmalan devam eden
Diyarbakır Kürd Der-
neği (Kürd-Der), Diyar-
bakır Valiliği'ne kom-
şu binada faaliyetine
başladı.
Dernek binasında dü-
zenlenen açılış koktey-
linde konuşan kurucu
üyelerden tbrahimGüç-
lü, Diyarbakır Kürd-
Der'in tüzüğünün hem
Türkçe hem de Kürtçe
olarak hazırlandığını,
ancak ilgili makamlann
bu metnin Kürtçe olanı-
nı reddettiğini söyledi.
Dernek yöneticilerin-
den Şeyhmus Aykol da
"Önümüzdeki günler-
dcKürtismiylekurulan
ve aynı anıacı taşıyan si-
vil demokratik toplum
örgütleriyle Diyarba-
kır'dabirfederasyonku-
racağız" dedi. Açıkla-
malar Türkçe ile Kürt-
çenin Zazaki ve Kur-
manci lehçeleriyle ya-
pıldı. Derneğin amaçla-
rı arasında "Kürdis-
tan'uı diğerparçalan ile
kültürel ilişki kurulma-
sı" ifadelerinin yer al-
ması ve bölgeden Ku-
zey Kürdislan olarak söz
edılmesi dikkat çekti.
Bülent Tanla, Türk halkınm ABD'ye karşı olan tavnnm siyasilerce yanlış yorumlandığmı belirtti:
'Düşmanlık değileleştiri'tstanbul Haber Servisi -Türkiye'de
Amerikan karşıtlığının "ABD'nin
Türkiye çıkarlaruıa karşı tutumu ve
yayılmacı polikalar" yürüttüğü dü-
şüncesinden kaynaklandığı biranket-
le ortaya çıktı.
CHP İstanbul Milletvekili Bülent
Tanla, Türkiye'deki ABD karşıtlığı-
nın yüzde 82 olarak açıklandığı tn-
giliz Yayın Kuruluşu BBC anketini
gerçekçi bulmadığını söyledi. Tür-
kiye'deki ABD karşıtlığının düşman-
lık olarak değil eleştiri anlamında de-
ğerlendirilmesi gerektiğini vurgula-
yan Tanla, Konsensus Araştırma Şir-
keti'ne şubat ayı sonunda yaptırttığı
araştırmanın sonuçlannı açıkladı.
Araştırma sonuçlanna göre Türki-
ye'de Amerikan karşıtlığı "ABD'nin
yayılmacı tutumu, İslama-Müslüman-
lara karşı izlediği politikalar, uluslara-
rası alanda hâkimiyel kıırnıa isteği,
saldırgan ve kural tanımayan strate-
• ABD karşıtlığının Türk kamuoyunda yükselmesinin temel nedeninin,
Bush yönetiminin Türkiye'ye karşı ve uluslararası alanda izlediği
politikalar olduğunun altını çizen Bülent Tanla, "Türk kamoyunda
oluşan bu kanaatleri ABD düşmanlığı yerine, ABD yönetimine eleştiri
anlamında değerlendirmek gereklidir" dedi.
jisi, Irak savaşı, Ortadoğu ve İsrail po-
IMkası, İran-Suriyesonrası endişeler"
gibi dört ana nedende birleşiyor.
ABD Savunma Bakan Yardımcısı
Douglas Feith'in "ABD karşıtlığının
kamuoyuna yayıldığı ülkelerle ilişki-
lerin gerçek anlamda sürdürülebilir
olamayacağı'' açıklamasına katılma-
dığını belirten Tanla, Türkiye'deki
ABD karşıtlığının yıllardır yapılan
tüm araştırmalarda yüzde 50'ler se-
viyesinde bulunduğunu anımsattı.
Türkiye'deki ABD karşıtlığının gün
geçtikçe yükseldiğini ancak bunun
düşmanlık duygusuna ulaşmadığının
altını çizen Tanla, şunları kaydetti:
"Gaüup'un 36 ülkede 28 bin 500 ki-
şi ile 15-20Ocak2003tarihleriarasın-
da yapüğı araştırma, 5 ülke dışında-
kitüm ülkelerin 'ABD'nin izlemek-
te olduğu dış politikanın, kendi ülke-
leri için olumsuz sonuçlar doğurdu-
ğunu' düşünmektedir. Buülkeler ara-
sında Fransızlar yüzde 71, Almanlar
yüzde 67 ve Danimarkahlar yüzde 58
oranlan ile sıralanmaktadır."
ABD'nin, Türkiye hakkmda karar
vermeden önce, Türkiye'deki ABD
karşıtlığının yükselişinin nedenleri-
ni araştırması gerektiğini ifade eden
Tanla, "Bunlar tartışümadan, ABD
Dışişleri Bakanı Condelezza Rice'ın
ve Savunma Bakanı Feith'in, AKP
hükünıetine ve Türk kamuoyuna yö-
nelik istekve düşüncelerini aktarma-
ları ile The Wall Street Journal yaza-
n Roger Pollock'un, Türk hükünıe-
tine, Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan'a, muhalefete ve Türk medyası-
na yönelik değerlendirmeleri, soru-
nun ABD'ye yönelik kamuoyu deste-
ği yaratmasnun ötesinde,' siyasi bek-
lenti' olduğunu göstermektedir" di-
ye konuştu.
ABD karşıtlığının Türk kamuoyun-
da yükselmesinin temel nedeninin,
Bush yönetiminin Türkiye'ye karşı ve
uluslararası alanda izlediği politika-
ÖZDEMİR ZİYARET ETTİ
Karoduvar
Avrupa
gündeminde
• Avrupa Parlamentosu Çevre
Komisyonu'nun Türk asıllı başkanı
Cem Özdemir, Mersin'de,
Karaduvar mahallesindeki petrol
tesisleri ve Kazanlı beldesindeki
K.romsan'ın atık sorunları
hakkında çevrecilerden bilgi aldı.
MERStN (Cumhuriyet) - Mersin'in Ka-
raduvar mahallesinde tanm alanlan ve ko-
nutlarla iç içe geçen petrol dolum tesisle-
rini inceleyen Avrupa Parlamentosu Çev-
re Komisyonu Başkanı Cem Özdemir, "AB
nıüzakerelerinde çevre konusu da masaya
gelecektir" dedi.
Avrupa Parlamentosu Çevre Komisyo-
nu'nun Türk asıllı başkanı Cem Özdemir,
Akdeniz Sosyal Forumu'nun davetlisi ola-
rak geldiği Mersin'de, Karaduvar mahal-
lesindeki petrol tesisleri ve Kazanlı belde-
sindeki Kromsan'ın atık sorunları hakkın-
da çevrecilerden bilgi aldı.
İlk olarak, Akdeniz Sosyal Forumu Ge-
nel Başkanı KemalDama ile birlikte, Ka-
raduvar mahallesindeki petrol dolum tesis-
lerinin çevresindeki evleri gezen Cem Öz-
demir, mahalle sakinlerinin şikâyetlerini
dinledi. Türkiye'de "Önceyanrımyapalım
sonra kirlenen çevreyi temizleriz" anlayı-
şının hâkim olduğunu ifade eden Özdemir,
"Karaduvar mahaüesi sakinlerinin tenıiz
bir çevredeyaşama haklan elinden ahnmış.
Buna benim değil, öncelikle Ankara'nın
duyarlı olması gerekli" şeklinde konuştu.
Kromsan'ın atık sorunu hakkında Ka-
zanlı Belediye Başkanı Kenan Yıldı-
nm'dan bilgi alan Cem Özdemir, daha son-
ra Akdeniz Sosyal Forumu'nun düzenle-
diği halk toplantısında Karaduvar sakin-
lerine seslendi.
"Sesiniz Ankara'ya gitmemiş olabilir,
ama Brüksel'den, Berlin'den, Londra'dan
duyuldu" diyen Özdemir, şöyle devam et-
ti: "Eğer Türkiye AB üyesi olmak istiyor-
sa, Karaduvar sakinlerinin yaşama hakkı-
na saygı duymalıdır. Atatürk'ün kurduğu
Cumhuriyeti korumanın yolıı, çevreyi de ko-
ruıııaktır. Ülkesinin bir çöplüğe dönüşme-
sine seyirci kalanlar yurtsever olamazlar.
Çevreciler ise şoven milliyetçi olamaz. Çev-
recinin dünyamn her yerindeki sorunlara
duyarlıolması gerek. Eğer benikabul etüyor-
sanız, ben de bir Karaduvarlıyım."
İĞNELİ F1RÇA ZAFER TEMOÇİN
\ / /KATILDI6IWI PU$Ü
lar olduğunun altını çizen Tanla,'
"Türk kamoyunda oluşan bu kana-
atleri ABD düşmanlığı yerine, ABD
yönetimine eleştiri anlamında değer-
lendirmek gereklidir" dedi.
Konsensus Araştırma Şirketi'nin
73 ilde 1200 kişi üzerinde gerçekleş-
tirdiği araştırmanın sonuçlanna göre
Türkiye'deki Amerikan karşıtlığı dört
neden şu oranlarda dağılıyor:
• ABD'nin, Türkiye'nin çıkarlanna
karşı tutumu ve yayılmacı politikalan:
Yüzde 36.
• Amerika'nın, tslama-Müslüman-
lara karşı izlediği politikalar: Yüzde
27.
• Amerika'nın Uluslararası alanda
hâkimiyet kurma isteği, saldırgan ve
kural tanımayan stratejisi: Yüzde 14.
• ABD'nin Irak savaşı, Ortadoğu
ve İsrail politikası, Iran-Suriye son-
rası endişeler: Yüzde 10.
Diğer nedenler: Yüzde 13.
ADLİ SlClL KAYDI
'Zorunlu
bağış'
sıkıntısı
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -
Adli sicil kaydmın verilmesinde iste-,
nen bağışlar TBMM'ye taşındı. CHP
Izmir Milletvekili Kcınal AnadoL Ada-'
let Bakanı CemilÇicektarafından ya-.
nıtlanması istemiyle verdiği soruöner-
gesinde, bağış altında toplanan para-,
lannın hangi gerekçeyle alındığının(
açıklanmasını istedi.
Anadol, adli sicil kaydının yurttaş-
lara verilmesi sırasında makbuz kar-
şılığı 1.50 YTL alındığını belirterek
"Bağış adı altında toplanan paralar
hangi gerekçeyle alınmaktadır?" dedi.
Anadol, Çiçek'e, "Bakanlığabağlıözel ı
bütçeli bir kuruluş olan Işyurüan Ku-:
runnı Yüksek Kurulu'nun 26 Aralık
2003 tarihli genelgesiyle vatandaşlar-.
dan sistematik olarak bağış toplanma-
sınuıbağıştagönüllülükesasınauygun.
olduğunu düşünüyor musunuz" diye
sordu.
Anadol, bağış toplanan yurttaşlara,.
yetkililerin, bağış yapmakta zorunlu ol-
madıkları konusunda bilgi verilip ve- -
rilmediğinin açıklanmasını talep etti.I rilmediğinin açıklanmasını talep etti.
Bakan Çelik, Türklerin de bayramı' olarak kutlanması için genelge yayımladı
Nevruz okuHarda da kutlanacak
FIRATKOZOK
ANKARA - Nevruz bu yıl ilk kez
okullarda da kutlanacak. Milli Eği-
tim Bakanı Hüseyin Çelik, ilköğre-
tim ve ortaöğretim kummlanna yö-
nelik genelge yayımlayarak "Türk-
lerin bayramı olarak da bilinen Nev-
ruz'un neşe, dostluk ve mutlulukiçin-
de kutianması için lıerkesüzerinedü-
şeni yapmalıdu-" dedi.
llköğretim ve ortaöğretim kurum-
larında anma ve kutlama amaçlı gün
ve haftalarla ilgili yönetmelikte yap-
tığı değişiklikle Nevruz'u da resmi
programa ekleyen Milli Eğitim Ba-
kanlığı, 21 Mart'ta ilk kutlamayı ya-
pacak. Konuya ilişkin genelge ya-
yımlayan Milli Eğitim Bakanı Hüse-
yin Çelik, Ortadoğu'dan Asya'ya ge-
niş bir coğrafyada kutlanan Nev-
TUNCELİ HALKI MUNZUR ÜNJVERSİTESİ1
İSTİYOR
TUNCELİ (Cumhuriyet) - Tunceli'de sivil toplum
örgütleri ve siyasi parti temsilcileri bir araya gelerek
kentte "Munzur Ünrversitesi" kurulmasını istediler.
Dün öğle saatlerinde Cunîhuriyet Meydanı'nda
toplanan çok sayıda kişi, araçlarıyla kent merkezi ve
mahalle aralarında tur atarak korna çaldı. Kornalı
eylemin ardından Yeraltı Çarşısı önünde toplanan
yaklaşık 1500 kişiye yönelik bir konuşma yapan
Tunceli Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Hıdır
Belice, Türkiye'de yeni üniversite kurulması için
planlanan 23 il arasında Tunceli'nin bulunmadığına
dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Ahmet NecdetSezerve Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'a sesini duyurmak isteyen
Belice şunları söyledi: "Yıllardır hiçbir yatuımın
yapılmadığı ve sosyal hayatın durduğu Tunceli'ye
neden bir üniversite kurulmuyor? FıratÜniversitesi'ne
bağlı olarak Tunceli'de kurulması planlanan 4 yıllık
iktisadi ve idari bilimler fakültesi de öğretim görevlisi
olmadığı için açıhnadL Yıllardırçauşmaların yaşandığı
ve hiçbir devlet yatııimının olmadığı ilimize Munzur
Üniversitesi'nin kurulması için acilen karar alınnıahdııf
ruz'un, her milletin kendi kültür de-
ğerleriyle özdeşleştirip sembolleş-
tirdiği bir gün olduğunu vurguladı.
Nevruz için yapılacak kutlamaların,
birlik duygusunu pekiştirmesi ge-
rektiğini belirten Çelik, kutlamalann.
şölen havasında geçmesini istedi.
Kutlamalar çerçevesinde sivil top-
lum kuruluşlanyla işbirliği içerisin-
de ağaç dikme törenleri düzenlene-
bileceğini dile getiren Çelik, Nev-
ruz konulu resim, şiir ve makalele-
rin yer aldığı duvar gazeteleriyle öğ-
rencilerin bilgilindirilmesi ve çeşit-
li yanşmalar düzenlenmesini talep et-
ti. Kutlamalann yapılacağı yerlerde
çok sayıda Türk bayrağı bulundu-
rulmasını isteyen Çelik, şöyle de-
di: "Türkbayrağı dışında hiçbirbay-
rak, flama ve benzeri bir malzeme
kullanılıııamalıdır."
NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Dr. Stress'in, "Kaynanalar" ben-
zeri reality shovv'laryasaklansın mı,
yasaklanmasın mı konulu tartışma-
sına katıldıktan sonra, az bir uykuy-
la sabah uçağıyla Kuşadası'na gel-
dim. llginç bir programdı. Bu prog-
ramları seyredip izlenme oranlarının
rekor kırmasını sağlayan halkımız,
aynı şekilde yüksek bir oranla yasak-
lanmasını istiyor. RTÜK Başkanı Ka-
raca da halkımızın bu yüce duygu-
larına tercüman olarak yasağın uy-
gulanması için harekete geçmiş du-
rumda.
RTÜK'ünyasaklamaarzusu, "mil-
li, manevi ve ahlaki değerler", "aile
yapısı" gibi gerekçelere dayanıyor.
Son derece öznel değerlendirmele-
re açık olan bu maddeler ne yazık ki
RTÜK Kanunu'nda yer alıyor. Kim
hangi anlayışla neyi yasaklayacak.
Bu tür programları hiç izlemeyen ve
izlemek ihtiyacı duymayan birisi ola-
rak, RTÜK üyelerinin kişisel "ahla-
ki" değerlerine göre bir yasaklama-
ya gitmelerini kabul edemem. Aslın-
da TV ve de gazetelerin denetimi
Kuşadası'nda Turizm Patlayacak mı?
meslekkuruluşlanncayapılmalı. Mes-
lek kuruluşları ve basın yayın organ-
larının, kendi aralarında mesleğin
etik değerleri temelinde bir otokont-
rol yapmaları en doğru olanı. Yasa-
ların ihlal edilmesi halinde ise mah-
kemeler harekete geçmeli. RTÜK gi-
bi kurumlar yalnızca idari tasarruf
yapabilmeli. Teknik bir kurum olma-
nın ötesine geçmemeli.
• • •
Gece yarısı devam eden progra-
mı bitmeden terk ettim. Gecenin sa-
bahı yağmurlu bir Izmir'le karşılaş-
tık. Oradan verelini Kuşadası. CHP
Kuşadası Kadın Kolu'nun düzenliği
"2005 Yılında Kadın" başlıklı panel
için tatil kentlerimizden Kuşada-
sı'ndayım. Kuşadası birçok arkada-
şımın bulunduğu sevdiğim bir yer. Her
geldiğimde ziyaret edip hoşça vakit-
ler geçirdiğimiz Dursun (Akçam)
Ağabey artık aramızda değil. Sevgi-
sini, dostluğunu hiç unutmayaca-
ğım Dursun Ağabey'i iki yıl önce yi-
tirmiştik.
İki yıldırgelmediğim Kuşadası'nda
turizm ne durumda? Gazeteci arka-
daşım Latif Sansür'e soruyorum:
"Latif, Kuşadası'nda turizm ne du-
rumda? Türkiye'ye gelen turist sa-
yısı her geçen gün artıyor. Kuşada-
sı bundan yararlanabiliyor mu?"
Latif'in cevabı pek iyimser değil-
di: "Kuşadası turizmiyorgun. Ülke-
mizdeki turizmde birçok ilk Kuşada-
sı'ndayaşandı. Yapılan hataların he-
men hepsini de ilk olarak Kuşada-
sı'nda gördük. Çarpık yapılaşma,
turisti bir kere soyarsak kârlı çıkarız
diyen anlayış, ihtiyacın üzerinde tu-
ristik işyeri açılması gibi birçok et-
ken Kuşadası turizminin tıkanması-
na neden oldu."
Kuşadası sahilleri Patara'dan son-
ra Türkiye'nin en uzun kumsalları-
nın olduğu sahiller. Ancak, ne yazık
ki yazlıklar bu güzelim sahilleri ka-
patmış durumda. Buralarda turizm
yapmak mümkün değil. Geçmişte
Kuşadası limanı, Efes harabeleri
bağlantıları nedeniyle uluslararası
kültür turizmi açısından önemliydi.
Şimdi durum nedir? Kuşadalılar, li-
manın özelleştirilmesine karşı çık-
tılar. özellikle sivil toplum örgütleri
bunu engellemeye çalıştılar. Kuşa-
dah turizmciler kendileri limanı kira-
lamak istediler ancak güçleri yetme-
yince ihale dışarıdan bir kurumda
kaldı.
Limanı kiralayanlar, limandan bek-
lentilerini karşılayamadılar. Ayakbas-
tı ve gemi bağlama ücretlerinin dev-
lete ait limanlarda düşürülmesi ne-
deniyle, Kuşadası'nda ücretler ya-
bancı gemilere pahalı geldi. Bu ne-
denle Kuşadası'na gelecek bir kı-
sım gemiler Izmir'e yöneldiler. Lima-
nı alan firma bu açığı kapatabilmek
amacıyla limana turistik dükkânlar ek-
lemek istiyor. Son biraydır Kuşada-
sı'nın en büyük tartışma konusu bu
dükkânlar.
Yunanistan adalarından gemiler,
genellikle Kuşadası'na Efes'teki ha-
rabeleri gezmek amacıyla geliyor-
lar. Bu nedenleturistlergemilerden
otobüslere bindiriliyor. Paket ha-
linde harabeleri geziyorlar, sonra
alışveriş merkezlerine götürülüp al-
tın, halı alıyorlar ve şehirde gezmek
için ancak yarım saatlik gibi kısa bir
zamanları kalıyor. Bu nedenleşeh-
rin içinde alışveriş yapmalarına ola-
nak bulunmuyor. Buna bir de lima-
na yapılacak dükkânlar eklenirse,
şehrin merkezinde zaten zor du-
rumda olan alışveriş yerleri tama-
men çökebilir.
Kuşadası'nın sorunları çok. Latif,
ikinci konutların turizme açılmasını
bir çözüm olarak gördüklerini söy-
ledi. Konuşmaya devam edeceğiz.
Akşama Gürsel Tombul arkadaşı-
mızın doğal ürünleriyle ünlü Değir-
men lokantasındayız. Istanbul'un
hayhuyundan sonra, sakin bir hafta
sonu güzel oluyor.