Catalog

SAYFA CUMHURİYET 31 MART 2005 PERŞEMBE HABERLER DUNYADABUGUN ALİ SİRMEN Sivil Örümceğin Ağında Ve Ömer Dinçer Olayı Kırgızistan'daki "sivil darbe" öylesine aşikâr kü- resel oyunun bir parçası ki, bu kez sanıyorum Tür- kiye'de herkes gerçeği kapsamlı bir şekilde kav- radı. Önceki gece, yayınlşrını sürekli izlemeye ça- lıştığım Kanal Türk'teki programın da buna yardım- cı olduğunu sanıyorum. Kırgızistan olayı, gündeme bir kurumu ve ismi getirdi hemen. Küreselleşen dünyada sivil toplum kuruluşları (STK) gittikçe önemli bir rol oynamakta ve küre- selleşmenin savunucuları bunların öneminin da- ha da artmasını istemektedirler. STK'ler deyince de akla "Açık Toplum Kuruluşu"nun kurucusu ve başfinansörüspekülatörGeorgeSorosgelmek- tedir. Ülkemizde STK'lerin işlevi ve çeşitli örneklerde oy- nadıkları roller tam olarak bilinmemekte, bu konu- da büyük bir kafa karışıklığı içinde yüzülmektedir. Soros ve onun Açık Toplum Kuruluşu'nun son yıl- larda Kırgızistan'da büyük bir etkinlik içinde olduğu bilindiği için dikkatler onun üzerine yoğunlaşmakta- dır. Dünkü Cumhuriyet'te "Soros'un Türkiye llgisi" başlıklı geniş bir haber çıktı. (Bkz. s. 9). Türkiye'de sivil toplumlar konusunda çok geniş bilgi içeren bir kitap da yayımlandı. Mustafa Yıl- dırım'ın "Sivil örümceğin Ağında" adlı Toplum- sal Dönüşüm Yayınlan'ndan 2004 Mayıs ayında çı- kan bu kitabı mutlaka okumak gerek. Daha önce Attilâ llhan'ın da sözünü ettiği ya- pıtın özellikle 48 ve 71. sayfaları arasında, Türki- ye ilgili son derecede ilginç bilgiler de yer almak- tadır. Kitaptaki görüşlere katılır ya da katılmayız ama bu eseri okumadan, STK'ler, küreselleşme, küre- sel demokrasi konulannda ileri süreceğimiz görüş- lerin eksik olacağını bilmek zorundayız. Kitabın yazan Mustafa Yıldınm'ı hem kutluyor hem de bize sunduğu bilgilerden dolayı kendisine te- şekkür ediyorum. • •• Başbakanlık Müsteşarı, Ömer Dinçer Bey'i sa- nırım, artık tanımayan kalmamıştır. Cumhuriyet'in dönemini doldurduğunu belirtip "Ne kadar küreselleşme o kadar Islamileşme" sloganıyla, "llımlılslam!" - küreselleşme ilişkisinin çok ilginç bir sentezini sunan ömer Dinçer'in adı, bilim dünyasının en büyük ayıbı olan intihal olayı- na karışmış bulunuyor. İntihal, bir başkasının eserindeki bilgi ve düşün- celeri alıp yazarın adını vermeden kendisininmiş gibi sunmaya deniyor. Akademik dünyada en büyük suç olarak kabul edilen bu davranışın, günlük dildeki adı hırsızlık- tır. Düşünce hırsızlığı da h^rhangi bir hırsızlıktan daha az vahim değildir ve bilim dünyasında bu su- çun cezası o dünyadan dışlanmaktır. Akademik kariyerde yüz kızartıcı bir suç olan in- tihalin cezası meslekten uzaklaştırma. Ancak suç sabit olsa bile cezası iki yıl içinde verilmediği tak- dirde zamanaşımına uğruyor. •*• Sıvas ve Marmara üniversitelerinin oluşturduğu komisyon Ömer Dinçer'in übtünde imzası bulunan 1996'da yayımlanmış Işletme Yönetimi kitabında, Prof. Tamer Koçer'in kitabından intihal yapıldığı- na kararvermiş. Gelgelelirrt, herhangi birmüeyyi- de uygulanmadığı için olayda verilecek ceza za- manaşımına uğramış. Şimdi konu YÖK'te. Tabii intihal olayı Marmara ve Sıvas üniversite- lerinin oluşturduğu komisyıbn tarafından sabit gö- rüldüğüne göre ceza zamapaşımına uğramış bile olsa, suçun varlığı ortadan kalkmıyor, yalnız ceza- landırılabilirliği olmuyor. Tüm öğretim Üyeleri D^rneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu, <t>layın bu yanını vurgu- layarak Başbakanlık Müstelşarlığı gibi devletin en önemli bürokrat koltuğunda oturan kişinin etik ne- denlerle istifa etmesi gerekttiğini ileri sürüyor. llahı Hoca, daha ne koltuklarda, nelerle suçla- nan kişiler, dokunulmazlık zırhı arkasına sığınarak oturmaya devam ediyorlar, garibim ömer Din- çer'in kusuru dokunulmazlık zırhından yoksun ol- ması mı? Kaldı ki, o da zamanaşırnı ile sıyırmış durumda. Etik konusuna gelince: Demode oldu artık etik. Şimdiki devir, devr-i tetikL asirmen@cumhuriyet.com.tr Komite kuruldu DİSKy 1 Mayıs için çalışmalara başladı Istanbul Haber Ser- visi - Türkiye Devrimci lşçi Sendikalan Konfe- derasyonu (DİSK), emekçilerin evrensel birlik ve dayanışma gü- nü 1 Mayıs kutlama et- kinlikleri için çalışma- lara başladı. DlSK Ge- nel Sekreteri Musa Çam, Istanbul'da dü- zenlenecek kutlamalar- la ilgili, cuma günii DlSK Genel Merke- zi'nde bir değerlendir- me toplantısı yapılaca- ğını belirtti. Çam, yaptığı yazılı açıklamada, DlSK Yö- netimKumlu'nun 1 Ma- yıs çalışmalannı başlat- tığınıbelirterekDÎSKl Mayıs Düzenleme Ko- mitesi'nin, DtSK Genel Başkan Yardımcısı ve Örgütlenme Daire Baş- kanı Adnan Serdaroğlu başkanhğında Birleşik Metal-tş, Genel-lş, Las- t: k-Iş, Oleyis, Sosyal-lş, Makliyat-lş ve Tekstil- I \ sendikalannın örgüt- lı ;nme daire başkanlan- nın katılımıyla oluştu- riduğunubildirdi. Sen- dikalannmerkezleri, şu- beleri ve işyerlerinde "1 Mayıs Komiteleri" ku- rulduğunu da belirten Çam, "Haydi 1 Mayıs 2005'e" afişleri ve "1 Mayıs 2005'e Hazırlanı- ypruz" konulu duvar ga- zpteleri çıkarılarak iş- yerlerine dağıtılacağını k|aydetti. Çam, AKP'nin IMF kararları doğrultu- sıuıda işçi sınıfi ve emek- çi halka karşı yürüttüğü saldırıya en iyi yanıtı, yüz binlerin alanlarda vereceğini söyledi. * ** Milletvekilleri Ibrahim Ozdoğan ve Serpil Yıldız da hükümete sert eleştiriler yönelterek aynldılar AKP istifalarlasarsılıyorANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Çözülme süreci yaşayan Adalet ve Kalkınma Partisi grubu, sürpriz isti- falarla sarsıhyor. Partinin kurucu il başkanlanndan ErzurumMilletvekili tbrahim Özdoğan, "Annem dahi hü- kümete lepkili. Vebal altuıdayım; vic- danım sızlıyor" diyerek AKP'yi terk etti. DSP kökenli Izmir Milletvekili Ser- pil Yıldız da, "Hayal kınklığına uğra- dığuu" belirterek AKP'den aynldı. Ib- rahim Özdoğan'ın birkaç gün içinde DYP'ye, Serpil Yıldız'ın ise ANAP'a katılması bekleniyor. Dün iki fire veren AKP grubunun Meclis'teki sandalye sayısı 357'ye düş- rü. Erzurum milletvekili Ibrahim Öz- doğan'ın istifasını açıklayacağı basın toplantısından önce parlamentoda il- ginç görüntüleryaşandı. Erzurum'dan • AKP grubu dün iki fire verdi. AKP'nin kurucu il başkanı, Erzurum milletvekili Özdoğan, "Hükümet aciz kaldı, annem dahi tepkili. Vebal altındayım; vicdamm sızlıyor" diyerek partiden aynldı. DSP kökenli siyasetçilerden îzmir milletvekili Serpil Yıldız da "AKP'nin misyonundan uzaklaştığını, hayal kınklığına uğradığını" belirterek istifa etti. Özdoğan'ın DYP'ye, Yıldız'ın ANAP'a katılması bekleniyor. ANAP yönetimi, iki ay içinde grup kurup haziran ayında 30 millervekiline ulaşmayı hedefliyor. gelen AKP il ve ilçe başkanlan, kapı- larda bekleyerek milletvekilini ayn ayn ikna etmeye çahştı. Daha sonra AKP Konya milletvekilleri Ahmetlşık ve Mustafa Ilıcalı ile Erzurum millet- vekili Ömer Özyılmaz devreye girdi. Kendisini telefonla parti yöneticile- riyle görüştürmek isteyen milletvekil- lerine tepki gösteren Özdoğan, "Çok kararlıyun" diyerek basın toplantısı salonuna girdi. Ibrahim Özdoğan açıklamasında hü- kümete ağır eleştiriler yöneltti. AKP'de büyük bir "sükûtu hayale uğradığını, ünıilsi/bir noktaya geldiğmi" belirten Özdoğan, kentinin ve hemşerilerinin durumunu gördükçe "ıstırap duydu- ğunu" söyledi. AKP Genel Merkez yöneticilerinin yakınan çiftçileri azar- layacak, memleketin sahibinin köylü olduğunu unutacak kadar "kendini bU- mez olduğunu" söyleyen Özdoğan, "AKP birkaç kişinin elinde ve kimse- ye güvenmeyen bir şüptıecilikle yöne- tilen bir parti durumundadır" dedi. Özdoğan, eleştirilerini şöyle sürdür- dü: "AKP'nin elinde olan belediyeler kan ağlamaktadır. Belediyeler, şu ve- ya bu kişiye yakuı olduğu için seçilen- lerin beceriksiz ve basiretsiz ellerinde- dir. Basının sayfalarını AKP milletve- killerinin kamuya ait kurumlardan kendi şirketleri için aldıkları ihaleler kaphyor. Elem duyuyorum. 'Ben yo- la bunun için mi çıktım'diyorum.Ge- nel merke/iıı derdiyse kendine yakuı bir iki isinık- durumu idare etmeye ça- hşmak. Ben nıilletin temsilcisi olarak bakanla konuşamazsam, adam yerine SANDALYE SAYISI 6 OLDU OmerAbuşoğlu ANAP'a katildı ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - AKP'den istifa eden Gaziantep Milletve- kili Ömer Abuşoğlu ANAP'a katildı. ANAP yöneticileri, 2 Nisan Cu- martesi günü gerçekleşti- rilecek kongreden önce merkez sağ eğilimli ba- ğımsız milletvekillerini de kazanmak için çaba göste- riyor. ANAP Genel Merke- zi 'nde dün düzenlenen tö- rende konuşan ANAP ge- nel başkan adayı Erkan Mumcu, siyasi partilere Hazine yardımını düzenle- yen yasa konusunda ikti- dar ve muhalefeti eleştir- di. Yasanın Cumhurbaşka- nı'ndan döneceğini umdu- ğunu belirten Mumcu, 44 Kendi geçmişlerinde he- sap veremeyenlerin ve he- sap veremeyenleri affeden kimsclcrin bugün sözüm ona ülkenin ekonomikim- kânlannı gerekçe göstere- rek demokrasinin finaııs- niarunı meşru kanaüardan gayri meşru kanallara doğ- ru zorlamalan Türk de- mokrasisi adına utanç ve- ricidir" diye konuştu. Mumcu, açıklamalan sı- rasında MKYK salonunda bulunan partililerin alkış- larla destek vermeleri üze- rine, "Basıntoplanüsıoldu- ğunu unutmayalun. O ba- sın toplantılarında ahşıl- mış bir şey değildir" dedi. Omer Abuşoğlu'nun ka- tılımının ardından TBMM'deki sandalye da- ğılunı şöyle: "AKP: 357, CHP:163,DYP:6,ANAP: 6,SHP:5,HYP:l,bağun- sız:ll,boş:l." AKP milletvekileri Ahmet Işık (önde), Mustafa Ilıcalı ile Ömer Özyılmaz, Özdoğan'ı tutarak (arka- da) istifasını açıklayacağı salona girmesini engellemeye çalıştılar. Serpil Yıldız da AKP'den aynldı. (AA) konup Başbakan'la konuşamazsam, elimi kolumu oynatamazsam Meclis'te çay kahve içerekmivakit geçireceğim? Başbakan seçimlerden sonra milletve- killeriniçağırarak' Bakanlan rahatsız etmeyin' demiştir." Başbakan'ın sağlık sistemini "fet- valarla düzelteceğini sandığmı" söyle- yen Özdoğan, "Ulkeyi bir avuç insan- İa ve haftanın 5 günü yurtdışında geze- rekyönetebileceğini sanan birhükümet- le karşı karşıyayız" diye konuştu. 'Bu nasıl hükümet anlayışı' Özdoğan, Başbakan Tayyip Erdo- ğan'ın Erzurum'daki çiftçiye "Bu mil- let yaüp kalkıp sizin için mi çalışsm" dediğini anımsatarak "Bu söylem de köylüyü köle ve angarya gören hayret verici bir anlayıştır" dedi. AKP'nin seçimden önce söz verdiği türban so- runu ve imam hatiplerin üniversiteye girişi konusunda çözüm sağlayamadı- ğını vurgulayan Özdoğan, şunlan söy- ledi: "Bunasılbirülkeyönetmektirki, hakkuıda usulsüz ihale iddiaları olan bir bakanla ilgili4 aydırbir nctlik sağ- lanamanııştır. 'Benim olanın yaptığı usulsüzlük, usulsüzlük değildir' mi dcıııcktir bu? Evet, bu demektir. AKP tavize dayalı olmavan bir AB politika- sıüretmekten aciz durumdadır. Bu ne- denle AB ile ilişkilerde bizi çok sayıda krizbeklemektedir. Başbakan'Birile- ri düğmeye bastı' demektedir. Mese- le,Başbakan'uısorunları çözecekdüğ- nıelere basamamasmda yatmaktadu; Düğmeyebasan büyük Tuıknıillelidiı; işsiz aç insanlardır. Başbakan 'İstifa eden milletvekilleri çuvaldaki çürük- lerdir' buyurmuş. Biz ise AKP içinde- kiçürümeden korunmakiçinistifa edi- yorveBaşbakan'ın gerçeklerden adını adım uzaklaşmasını eski bir Yunan trajedisini seyreder gibi izliyoruz." Îzmir milletvekili Serpil Yıldız da kısa basın açıklamasında, AKP'nin son zamanlarda iç ve dış siyasette iz- lediği politikalar, parti içi antidemok- ratik ve adaletsiz uygulamaların par- tiyi başlangıcındaki misyonundan uzak- laştırdığını belirtti. Yıldız, yaptığı her türlü uyanya karşın görüşlerine kayıt- sız kahndığını, kolektif akıl anlayışı- nın hiçe sayıldığrnı vurguladı. 31 milletvekili, 18 örgütü görevden alan genel merkez yönetimini sert eleştiriler yönelterek kmadı Muhalifler: CHP kan kaybediyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ÇHP Merkez Yönetim Kurulu'nun (MYK) 18 il örgütünü görevden al- masına, parti içinde kalan 31 milletve- kili ortakbildiriyle tepki gösterdi. Ara- larında Istanbul Milletvekili Kemal Derviş'in de bulunduğu muhalif mil- letvekilleri, MYK'nin haksız uygula- malan sonucunda istifa, ihraç ve gö- revden almalarla CHP'nin "kan kaybettiği"ne dikkat çekerek "Parti organlan et- kisizveyetkisizkılınmış, baş- lıca işlevleri, genel başkana alkış tutmaya ingirgenmiş- tir" eleştirisini yöneltti. CHP'li 31 milletvekilinin imzasını taşıyan ortak bildi- riyi, dün îzmir Milletvekili Hakkılllkü kamuoyuna açık- ladı. Genel merkez yöneti- minin haksız ve hukuksuz görevden almalanna her ge- çen gün yenilerinin eklendi- ği kaydedilen bildiride özet- le şu görüşlere yer verildi: "Partideyaşananbütünbu yanhşuygulamaların veörgüt tasfiyelerinin partiyi iktidara taşımak için değil, mevcut yönetimin parti içi iktidannı sağlamlaşürmakiçin yapıldı- ğı tüm partililerinüz ve kamuoyunca dayakuıdanbilinnıektedk Ancakunu- tulmamalıdır ki, siyasette bu tür hu- kuk dışı uygulamalarla kimse kinıscyi tasfiyeedemez,bıınıı deneyenlerin ken- dilerinin tasfiye olduğu görülmüştür. tnancunızodurki,CHP'ninkurumsal kinıliğinc ve ikelerine sonuna kadar bağlı olan partililerinıiz tüm güçlükle- re karşın, yasal ve tüzüksel haklannı sonuna kadarkullanarak, partisine sa- lıip çıkacak, partidedemokrasiyivehu- kukıı yeııiden egemen küacakür." Bildiriyi şu milletvekilleri imzala- dı: "Ersin Arıoğlu, Mevlüt Aslanoğ- lu, Hasan Aydın, Feridun Ayvazoğlu, Inal Batu, Yüksel Çorbacıoğlu, Isma- il Değerli, Kemal Deıriş, Mustafa Ga- zalcı, Nejat Gencan, Zeynep Damla Gürel, Memduh Hacıoğlu, Erdoğan Kaplan, Yakup Kepenek,MehmetKe- simoğlu, Muzaffer Kurtulmuşoğlu, Muhsin Koçyiğit,Vedat Melik,Hasan Ören, tsmail Özay, Hüseyin Özcan, Sı- Sangül, kişilik haklarının zedelendiğini ileri sürdü Baykal'a 100 bin YTVliktazminatdavası dıka Sarıbekir, MehmetNuri Saygun, Sefa Sirmen, Berhan Şimşek, Sami Tandoğdu, Mehmet Tomanbay, Mu- harrem Toprak, Hakkı İlkü, Fikret Ünlü, Ziya Yergök." Yeni istüalar yolda CHP'deki muhaliflerin büyük bölü- mü sonbaharda yapılması planlanan olağan kurultay sürecini beklemeyip, kurultayda Genel Başkan DenizBay- kal'a karşı aday çıkar- mayı planlıyor. Ancak bazı milletvekillerinin de bu süreci beklemeyip ay- ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sa- ngül, CHP'nin son olağanüstü kurul- tayındaki konuşmasında kişilik hak- lannı ihlal ettiği iddiasıyla, CHP li- deri Deniz Baykal aleyhine 100 bin YTL'lik tazminat davası açtı. Sangül'ün avukatı Murat Hazine- dar tarafından Ankara Nöbetçi As- liyeHukukMahkemesi'neaçılanda- vanın dilekçesinde, Sangül'ün par- ti genel başkanlığının gündeme gel- mesiyle CHP yönetimi tarafından siyasal yaşamda eşi görülmemiş kam- panya başlatıldığı öne sürüldü. Dilekçede, "Deniz Baykal, kurul- taydakikonuşmasında, halkın hassas olduğu yolsuzluk konusuyla Sangül arasında illiyet bagı kurmakiçin nıü- vekkile 'rüşvetçi, eşkıya' gibi haksız suçlamalar yöneltmişttr" denildi. Baykal'ın, "dava konusu sözleri Sangül'ün kişiligine, saygınhğuıa ve güvcnilirliğine gölge düşürmek için gerçek durumu tahrif eder nitelikte, eleştiri sınıriannı aşacak şekilde bi- linçli olarak kıülandığı" iddia edilen dilekçede, Sangül'ün kişilik hakla- nnın ağır biçimde zedelendiği belir- tildi. Dilekçede Baykal'ın, Mustafa Sangül'e 100 bin YTL manevi taz- minat ödemesine karar verilmesi ta- lep edildi. nlacağı kulislerde konu- şuluyor. Bu çerçevede Ankara Milletvekili Muzaffer Kurtulmuşoğlu ile Malat- ya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlıf nıın durum de- ğerlendirmesi yaptığı kaydediliyor. Kemal Der- viş ekibinin ise şimdilik "bekleme" karan aldığı ifade ediliyor. M DEĞİŞÎKLIĞIHAZÎRANDAKİ KURULTAYDA SHP'nin adı SODEP oluyor SHP I — ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP'nin TBMM'de temsil edilmesini sağlayan millet- vekilleri partinin adının SODEP olarak değiş- tirilmesini istedi. SHP lideri Murat Karayal- çııı ise "Bu dilek seslendirildi. Ama bir koşul değil. Kapalı değih'm, tartışüabilir" dedi. SHP, TBMM'de 5 milletve- kiliyle temsil edilmeye başlar- ken özellikle son seçimlerde DEHAP'la yapılan ittifaktan rahatsızlık duyan milletvekil- leri partinin adının SODEP olarak değiştirilmesini istedi. Karayalçın, "SODEP'in 1980 sonrası ilk parti olarak yarat- üğı coşkuyu hatuiayarak daha mı iyi olur, den- di. Ben bunlara kapalı değilim. Tarüşılması ge- rek. Kurultay karanyla isiııı degişikliği yapılabi- Kr. Ancak çok acil, güncel bir konu değü" dedi. Karayalçın, nisan ayında kongrelerinin başla- yacağını, haziran ayının ilk yansında da kurul- • Milletvekillerinin partinin adının SODEP olması yönündeki istemi üzerine Murat Karayalçın, "Kapalı değilim, tartışılabilir" dedi. tay toplayacaklannı bildirdi. Karayalçın, CHP lideri Deniz Baykal'ın isti- falan değerlendirirken "SHP kimliği yaralı bir partidir. Öcalan'dan, DEHAP'tan medet uııı- muş ve böylece kinıliği yaralannuştır" sözlerine de tepki gösterdi. Karayalçın, "Baykal'm ken- disi 1991'de SHP-HEP ittifa- kıvla milletvekili seçiuniştir. O kadar rahatsızhk duyuyorsa aday olmasaydı. CHP yöneti- cileri, DEHAP'la 28 Mart2004 seçimlerinden önce 2 kez gö- rüştü" açıklamasını yaptı. Ka- rayalçın, TBMM'ye girmele- rinin ardından seslerini daha iyi duyurabileceklerini vurguladı. SHP lideri, "SHP'nin söyleyecek çok sözü var, ancak duyu- racakşansı yoktu. Şimdi bufirsatıelde ediyoruz. Yoksulluğu yenmekiçin hazırladığunız acil plan, ciddi bir projeydi. lstihdam kurultayınuz ciddi birçaJışnıaydı. Maalestf bunlaıyansımadr dedi. jTfAZtNE YARDIMITARTIŞMASI BÜYÜYOR Koç: Siyasi ahlaka aykırı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP ve CHP'nin partilerindeki erimenin önünü kesmek için siyasi partilere Hazine yardımı yapılma- sına sınırlama getiren yasayı alelacele TBMM'den geçirmesinin ardından tartışmalar da sürüyor. CHP'den kopan 5 milletvekilini saflarına katan SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, iktidar ve ana muhalefetin uzlaşmasıyla yapılan deği- şikliğe "utanç ittifakı" diye tepki gösterdi. CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç ise "Kimse siyasi beklentflerini devletin finansmanıyla ger- çekleştirmeye çahşmasm" dedi. SHP lideri Murat Karayalçın yasanın iki par- tiden istifalar başladıktan sonra alelacele değiş- tirilmesine lepki göstererek "Hazine yardımı ko- nusunda utanç ittifakı sergilendiğinT söyledi. Karayalçın, "Türkiye'de siyasetalanının tümüy- • ANAPve SHP'nin yardım için başvuracağı ifade edilirken CHP'li Haluk Koç, bunun mümkün olmadığnıı ileri sürdü. le düzenlenmesi gerekir. Bu arada yardınıın da ele alınıp tarüşıhnası gerekebilir. Bundan kaçı- yorlar. Siyaset alanııun düzeltihnesinde barajm kaldıı ılması, genel başkanlık hegemonyasının tasfiyesi,delege sistenûnindeğiştirflmesiyönün- de düzenlemeler yapıbnası gerekiyor" dedi. CHP Grup Başkanvkekil Koç ise gazetecilerin geçmiş- te SHP'den aynlan CHP'nin bu dönemde Hazine yardımı alıp almadığını sormaları üzerine, "Bu konuda bilgisi olnıadığı- nı" ifade etti. Ancak 3 millet- vekili olan siyasi partinin Ha- zine yardımından yararlanma- sını siyasi ahlak açısından doğru bulmadığını kaydeden Koç, kimsenin siyasi beklentilerini "devletin finansmanıyla gerçekleştirmemesi" gerektiğini kaydetti. Haluk Koç, bu yasanın geçmişte DSP Genel Başkanı BülentEcevit ve arkadaşlan için çıkanldığına dikkat çekti.