Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
31 MART 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
J t L J V U İ l VJITJ.1. ekonomi(a)cumhuriyet.com.tr 13
Bankanm resmi makamlara yıllarca gerçek beyanda bulunmadığı ortaya çıktı
Demirbank'ta daçifte kayıt• Bankalar Yeminli Murakjbı
tarafından hazırlanan rapora göre,
Demirbank'ta, açık pozisyoüıu
gizlemek üzere sahte raporlar
düzenlendi, yatırımcı zarara
uğratıldı, trilyonlarca lira ve 'gi
kaybı gündeme geldi ve bankalar
RESMİ KURUMLARA ÖZEL RAPOR
arasmda haksız rekabet yara
OLCAYBÜYÜKTAŞ
ıldı.
Türkiye baııkacılık tarihine bomba gi-
bı düşen çifte kayıtın tmar Bank'la sınır-
lı kalmadığı, Demirbank'ta da lizun süre
çifte kayıt tutulduğu ortaya çıktı. Banka-
lar Yeminli Murakıplar Kurulu !Başkan-
lığı'nın gelen bir ihbarın incelenmesi
amacıyla başlattığı çalışmalann ardından
Bankalar Yeminli Murakıbı Uğur
Uğurel tarafından hazırlanan raporda,
Demirbank'ta yıllarca taşınan açık po-
zisyonun gizlenmek üzere sahte raporlar
düzenlendiği, para transferleriıııin Mer-
kez Bankası'nabildirilmediği, gerçek ka-
yıtların kâr/zarar bilançolanna yansıtıl-
mayarak yatınmcının zarara uğratıldığı
saptandı. 14 Temmuz 2004 tarihiyle Baıı-
kacılık Düzenleme ve Denetlerne Kuru-
mu'na verilen raporda çifte kayltla ilgili,
" Yıllarca kamu otoritesine gerçeğe aykı-
n beyanda bulunulmuş, bu surette olağa-
niistii boyutta bir pozisyon açığı taşınmış,
vaziycriıı tespitini olanaksız hale getirmek
için Mıırakıp Mizanı' olarak adlandın-
lan sahte mizanlar üretilmiş, bunlara
uyunılu rcsnıi raporlamalar yapılnuş ve
tüııı bu işlemler bankanın I- inansal Plan-
Raporun özet ve sonuç kısmın-
da şu saptamalara yer verildi:
• Demirbank AŞ'ce 1998'de
yasal sınırlann çok üzerinde
açık döviz pozisyonu tutuldu ve
bu durum resmi makamlardan
gizlendi. Eldeki verilere göre, ay-
nı durum 1997'dedeyapıldı. Ban-
kanın kamuoyuna, yerli ve yaban-
cı yatırımcılara, kamu otoritesine
ve diğer resmi makamlara yaptığı
raporlamalar düzeltilmiş tutarlar
üzerinden düzenlendi.
«/" Bunun sonucunda da ya-
bancı para net gelen pozisyon
rasyosu, disponibilte, mevduat
munzam karşıhğı, TMSF prim
ödemeleri gibi yasal yükümlülük-
ler olması gereİctiği ölçüde yerine
getirilmedi. Bu yükümlüğü yerine
getiren bankalara karşı haksız re-
kabete neden olundu. Resmi ma-
kamlara yalan beyanda bulunuldu
ve yerli ve yabancı yatırımcılar ya-
nıltıldı.
f' HSBC nezdinde mevcut
kalan ve silinmemiş durumda
olan az sayıdaki sistemsel bilgi-
lere göre, bankanın hâkim serma-
yedarı Halit Cıngülıoğlu'nun De-
mirbank Merkez Şube nezdindeki
hesaplarıyla muhtelif hesaplar
kullanılarak yurtdışından özellik-
le 1997 Eylül ve Ekim aylarında
50 bin dolann üzerinde para trans-
ferleri gerçekleştirildi ancak, bun-
lar bildirilmesi gerektiği halde
Merkez Bankası'na bildiril-
medi.
^ Demirbank'ın konuyla
ilgili "hafizası" durumundaki res-
mi raporlama evraklan HSBC
Bank tarafından yapılan aramalar
sonucu bulunamadı. Söz konusu
raporlann imha edildiği ya da kay-
bolduğu sanılıyor. Bu resmi rapor-
larla ilgili olarak bilgi işlem orta-
mındaki dosyaların bir kısmı silin-
miş, bir kısmı da bankanın devrin-
den çok kısa bir süre önce tek tek
güncellenmek suretiyle değiştiril-
diği için, dosyalann silinmeden
önce hangi bilgileri içeriğine dair
maddi bir delile ulaşılamadı.
• Incelemer konusunda
büyük ölçüde destek olan
HSBC'nin evrak, belge kayıt
ve dosyalama konularında daha
titiz olması konusunda dikkatinin
çekilmesi gerekli görüldü.
50 YILLIK
BANKAYDI7 Eylül 1953 yılında
Galat'ta demir ticaretiru geliş-
tirmek üzere kurulan Demirbank,
zamanla aktif büyüklükte Türkiye'nin en
büyük 6 bankası oldu. 1995'te büyük bir
değişım projesi başlatılan banka 6 Aralık 2000
tarıhinde el konularak Tasarruf Mevduatı
Sigorta Fonu'na devredildi. El konulma gerek-
çesi "Likidite krizine düşen ve durumu sürek-
lilik arzetmeye başlayan bankanın, faaliyetinin
devammın mevduat sahiplerinin haklan ve mali
sistemin güven ve istikran açısından tehlike ar-
zetmesi" olarak açıklandı. Banka 350 milyon
dolara HSBC'ye satıldı. Demirbank'ın hâkim
hissedan Halit Cıngıllıoğlu, BDDK karannın
iptali için dava açtı. Danıştay 10. Dairesi iptal
istemini reddetti. Cıngıllıoğlu temyize gitti.
Danıştay tdari Dava Daireleri Genel Kurulu,
karan 30 Nisan 2004'te oyçokluğuyla bozdu.
laına ve Mali Kontrol biriminde dahi çok
az kişinin dabilinde gerçekleştirttıniştir"
ifadeleri yer aldı.
Raporlar silindi
Rapora göre, 30 Eylül 1998 tarıhinde
yürürlüğe giren Mali Milat'la birlikte bu
pozisyon açığı kademe kademe aylar iti-
barıyla bilançoya dahil edildi. Ancak, bu
zaman zarfında trilyonlarca liralık vergi
kaybı meydana geldi.
Raporda, bankanın 1994,95,96 ve 97
yıllanna ait günlük ve haftalık raporlan-
nın tamamıyla aylık bilanço ve kâr zarar
raporlannın bilgi işlem ortamından silin-
diği belirtildi. Bu nedenle söz konusu ta-
rihlere ilişkin bir incelemenin nıümkün
olamadığının belirtildiğı raporda, 1998,
1999 ve 2000 yıllarına ait raporlamalar
da bankanın HSBC'ye devrinden kısa bir
süre önce üst düzey bir yöneticinin şifre-
siyle girilerek güncellendiği saptaması
yapıldı.
Söz konusu işlemlerin bankanın hâ-
kim sermayedan Halit Cıngılhoğlu'nun
şifahi emriyle üst düzey yöneticiler ara-
cılığıyla ait kademe memurlara yaptırıl-
dığının anlatıldığı raporda, "1998'in ikin-
ci yansında Demirbank'ın Kıbns'ta nuı-
kinı off-shore bankalan Bank 2000 ve
Dyamic Bank Off-Shore ile fıktif nitelik-
te vadeli dövizalımlan yapılmaya başlan-
mış, böylcce mizan bilgilerinin çaı pıtıla-
rak pozisyon açığının gizlennıesi yönün-
deki uygulama 1998 yılsonuna doğru ka-
demeli olarak 'fıktif vadeli döviz alımla-
nyla pozisyon açığının gizlenmesi' şek-
line dönüştürülmüştür" denildi.
Cıngıllıoğlu, 11.10.2004 larihli dilek-
çeyle Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali
Şahin'ebirdilekçe ilettiği öğrenildi. Cın-
gıllıoğlu, Demirbank'ın daha önce araş-
tınldığını, raporda eski yöneticilerle ko-
nuşulmadığını ilerı sürerek konunun dü-
zeltilmesini istedi.
Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlı-
ğı'ııın söz konusu dilekçede yer alan id-
dialann asılsız olduğu yanıtını verdi.
KENDİSÎNİ SAVUNDUGARİPOĞLU
'Çete değil çetenin
mağduruyum'
ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Türkbank ihalesine
fesat karıştırdıkları ve cürüm işlemek amacıyla teşek-
kül oluşturduklan gerekçesiyle 5 sanık hakkında veri-
len mahkûmiyet kararımn terpyiz duruşması Yargı-
tay'da yapıldı. Sanıklardan Hayyam Garipoğlu, "Çete
beni tehdit etmiştir. Çetenin beni tehdit ettiğini hem İs-
(anbııl Valiliği'ne, hem de İstanbul Cumhuriyet Savcıü-
ğı'na bildirdim. Bcn çetenin mağduruyum" diye ko-
nuştu. Yargıtay 8. Ceza Dairesi'ndeki duruşmaya, sa-
nıklar Hayyam Garipoğlu ve Mehmet Kocabaş katılır-
ken diğer sanıklar Korkmaz Viğit, Erol Evcil ve Mus-
tafa Kef'eli katılmadı. Bu sanıklann avukatlan da du-
ruşmada lıazır bulundu. Sanık Yiğit'in avukatı Fehıni
Demir, Türkbank ihale-
sinin çok şeffaf bir şekil-
de yapıldığını, Tasurruf
Mevduatı Sigorta Fo-
nu'nun (TMSF) 251 mil-
yon dolar değer tespit et-
mesine karşın Yiğit'in
600 milyon dolar teklif
verdiğini söyledi. Yi-
ğit'in avukatı Köksal
Bayraktar ise davada za-
manaşımı süresinin dol-
duğunu savundu.
'Ihaleye ben girmedim'
Cete tarafından
tehdit
edildiğini söyleyen
sanık Hayyam
Garipoğlu, 7 yıldır
yargılandığı bu
davayla hiçbir
ilgisinin
bulunmadığını,
maddi ve manevi
yönden zarara
uğradığını savundu.
Sanık Garipoğlu da 7
yıldır yargılandığı bu da-
vayla hiçbir ilgisinin bu-
lunmadığını, maddi ve
manevi yönden zarara
uğradığını savundu. Ga-
ripoğlu olarak Türkbank
ihalesine katılmadığını,
7 ortağından bin olduğu
Sümerbank tüzel kişili-
ğiniıı ihaleye katıldığını
anlatan Garipoğlu şöyle
konuştu: "İhaleye ben
girmedim. Sümerbank
temsilcisi girdi. Benim
hakkımda, düşük teklif
vererek ihalenin Korkmaz Yiğit'te kalmasım sağlamak
suçlaması yapılmaktadır. TMSF 251 milyon dolar ban-
kaya dcğcr biçmiş, Sümerbank da 380 milyon dolar
teklif etmiş. Neredeyse değerinin iki kaü. Nasıl düşük
teklif oluyor? Diğer tckliflcr yüksek olıınca, biz ihaleyi
alamadık. Ben Sümerbank'ı 103 milyon dolara almış-
tım ve Sümerbank da büyük bir bankadır. Türkbank'a
verilen fiyat da uygundur." Çete suçlamalanna katıl-
madığını kaydeden Garipoğlu, "Çete beni tehdit etmiş-
tir. Çetenin beni tehdit ettiğini hem İstanbul Valiliği'ne,
hem de tstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na bildirdim.
Ben çetenin mağduruyum. 17 fabrikası, 9 bin çahşanı
olan bir insanım. Bcnim bu olaylarla hiçbir ilgim yok,
diğerleriyle de işbirliğim yok" diye konuştu. 8.
Ceza Dairesi Başkanı Zeki Aslan, kararın daha sonra
açıklanacağını belirterek durjuşmayı sona erdirdi.
'AB'ye Katılım Sürecinde Stratejik Liderlik' konulu seminere katılan ekonomiden sonımlıı Devlet Bakanı
Ali Babacan, Sosyal Güvenlik Reformu'na ilişkin tasarımn bu hafta içinde Meclis'e geleceğini söyledi.
Dünya Bankası Türkiye Direktörü: Adım atılması gerekli
Enerjide gecikme var
ANKARA (AA) - Dünya Bankası Türkiye Direk-
törü Andrew Vorkink, 21 enerji dağıtım şirketinin
özelleştirilmesinde biraz gecikmenin söz konusu
olduğunu, ancak bunu ciddi bir sorun olarak gör-
mediklerini söyledi.
Vorkink, Bilkent Otel'de, Dünya Bankası ve Dı-
şişleri Bakanhğı'nın ortaklaşa düzenlediği "Avru-
pa Birliği'ne Katılım Sürecinde Stratejik Liderlik"
konulu seminerde, gazetecilerin sorularını yanıt-
ladı. Enerji dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesin-
deki gecikmeyi büyük bir sorun olarak saymadı-
ğını söyleyen Vorkink, asıl önemli olanın, yaban-
cı yatınmcılar için daha cazip bir yatırım ortamı-
nın oluşturulması olduğunu belirtti.
"Bu, küçiik bir gecikme. Kötü bir şey değil. Bu
süreç, potansiyel yatırımcılara daha çok değerlen-
dirme imkâm tanıyacak. Bu konuda atılması gere-
ken bazı adımlar var. Uluslararası uygulamalar
konusunda, Dünya Bankası olarak hükümete tek-
nik danışnıanlık yapük" diyen Andrew Vorkink,
özelleştirmelere bir iki ay içinde başlanacağmı um-
duğunu da söyledi.
YOĞUN MESAİ
IMF4
Nisan'da
geliyor
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Uluslararası Para Fonu
(IMF) Türkiye
Temsilcisi Hugh
Bredenkamp, yeni
stand-by anlaşmaları
üzerine çalışmaları
tamamlamak üzere bir
IMF heyetinin 4
Nisan'da Türkiye'ye
geleceğini bildirdi.
IMF Türkiye
Temsilcisi
Bredenkamp, konuyla
ilgili yaptığı
açıklamada
Uluslararası Para Fonu
Türkiye Masası Şefi
Rıza Moghadam
başkanlığındaki
heyette, Moghadam'ın
halefi olarak
belirlenen Lorenzo
Giorgianni'nin de
bulunacağını belirtti.
Çahşmalarına 4
Nisan'da başlayacak
heyetin bir hafta kadar
Türkiye'de kalacağı
kaydedildi.
Teşvik Yasası'nda sınır 20 işçi
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Hükümetin, IMF'yle krize
neden olan Teşvik Yasası'nda ya-
pacağı değişiklikler netleşmeye
başladı. Yapılması öngörülen de-
ğişikliklere göre, Teşvik Yasası 1
Mart 2005 tarihinden itibaren ge-
çerli olacak. Teşvik verilecek il
sayısı 49'u aşmayacak. Teşvikten
yararlanmak için koşul olan işçi
sayısının, 30'dan 20'ye çekilebile-
ceği belirtiliyor.
IMF'ye dönük olarak yapılan
ön çahşmalar kapsamında Teşvik
Yasası'na kısa zamanda son şek-
linin verilmesi ve tasarımn
TBMM'den geçirilmesi planlanı-
yor. Bu kapsamda yapılması ön-
• Hükümet, Teşvik Yasası'nda yapacağı değişiklikleri
netleştirmeye başladı. 1 Mart 2005'ten itibaren geçerli
olacak yeni yasada teşvik kapsamı 30 işçinin altına çekiliyor.
görülen düzenlemeler şöyle sıra-
lanıyor:
^ Teşvikten yararlanma koşu-
lu eski veya yeni tüm işletmeler
için "en az 30 işçiyi işe almak"
olacak. Bu kapsamda, 1 Mart
2005 tarihinden itibaren işe yeni
başlayan işletmelerin en az 30 iş-
çi çalıştırmaları; 1 Mart 2005'ten
önce faaliyette bulunan işletme-
lerin de işçi sayısını en az yüzde
20 arttırmaları gerekiyor. Yüzde
20 arttırmada da "asgari 30 işçi"
koşulu aranacak.
>/ Hükümete yakın kaynaklar
asgari 30 işçi koşulunun bir son
dakika değişikliğiyle 20 işçiye çe-
kilebileceğini de vurguluyor.
Elektrik sınırlanıyor
•" Teşvik kapsamındaki illerde
hayvancılık, seracılık, sertifikalı
tohumculuk, soğuk hava deposu
yatırımları, imalat sanayi, ma-
dencilik, tıırizm, eğitim ve sağlık
alanlarında yapılan yatırımlara
sağlanacak elektrik desteğı de sı-
nırlandırılıyor. Buna göre, des-
tekten yararlanacak yatırımların
1 Mart 2005 ve sonrasında faali-
yete geçmesi koşulu aranacak.
Madencilik, turizm, eğitim ve
sağlık alanlarındaki işletmelerde
aranan istihdam edilen kişi sayı-
sı 30'a yükseltilecek. Bu tür
yatırımlara sağlanan elektrik
enerjisi desteği, işletmelerin
elektrik enerjisi giderleri yüzde
20'yle sınırlanacak.
Devlet Bakanı Ali Babacan da,
önceki gün bir gazeteye yaptığı
açıklamada, Teşvik Yasası'nda
önce uygulama konusunda karan
vereceklerini, sonrasında da
bunun bütçeye maliyetini yerleş-
tireceklerini açıkladı.
IŞÇEMNEVRENUNDEN
ŞÜKRAN SONER
Sendikalan Uykuda
Sendikalarımızyine uykuda. Meslekduyarlılığı için-
de Türk Tabipleri Birliği uyarmayı sürdürüyor. Erdo-
ğan Hükümeti, hastanın müşteriye, sağlıkta kamu gü-
vencesinin ücretli sözleşmeye, hastanelerin sağlık iş-
letmesine, sağlık ocaklarının aile hekimliği işletmesi-
ne dönüştürülmesine ilişkin icraat ve yasal düzente-
melerini sonlandırma aşamasına geldi.
TTB'nin genel sağlık sigortasının getiri ve götürüle-
rini anlatmak üzere hazırlanan bilimsel raporunun ka-
pağında GSS'nin 'S'lerinin dolarla görüntülenmiş ol-
ması boşuna değil. Sağlık finansman sistemini değiş-
tiren yasal düzenlemelerle, sağlık hizmetleri tümü ile
ticarileşiyor, sağlık hizmeti alma hakkı ortadan kalkı-
yor, yoksul için olsa olsa sınırlı yardıma dönüşüyor.
GSS güya tüm nüfusu kapsayacak şekilde, belir-
lenmiş sağlık hizmetlerinin verilmesini öngörüyor. An-
cak yasal düzenlemenin satır aralarında sağlık hizme-
ti, prim karşıhğı sınırlı sağlık yardımına dönüşüyor.
Sağlık hakkı ve devletin sorumluluğu tümüyle redde-
diliyor. Son derece adaletsiz, eşitsizlikleri pekiştiren,
hak kayıplarını yasal hale getiren bu düzenleme ev-
rensel değerleri yok sayıyor.
öncelikle belirlenmiş sağlık hizmetlerinin, GSS kap-
samındaki primler, katılım payları ile yapılmasını ön-
görüyor. Sağlık hizmetlerinde şartlı, sınırlı ve cezalan-
dırıcı hizmet anlayışı geçerli. Doğumdan ölüme sağ-
lık güvencesi ortadan kalkıyor. Daha önce kazanılmış,
sigortalar içindeki geçerli güvenceler için bile, geçici
madde düzenlemesi ile en fazla bir yıl veya tedavi ta-
mamlanıncaya kadar hakkın devamı söz konusu olu-
yor. Emekli Sandığı, Bağ-Kur, SSK, yeşil kartlarla sağ-
lanmış güvenceler ortadan kalkıyor.
Yasal düzenlemede öncelikle sınırlı yardım anlayışı
getiriliyor. Ancak sayılan hizmetlerden, sayılan koşul-
lar içinde yararlanabilme, bazı hastalıkların, bazı tah-
lil ve tetkiklerin, bazı tıbbi müdahalelerin GSS kapsa-
mında karşılanması söz konusu. Gereken sağlık hiz-
metinin bütününün verilmesi söz konusu değil. Üste-
lik bu sınırlı yararlanabilme için de kişinin prim borcu-
nun bulunmaması gerekiyor. Iş yine bitmiyor. Ayrıca
ayaktatedaviden ilaca, araç kulîanımına, ayakta veya-
takta sağlanan diğer hizmetlere ek katılım payları gün-
deme giriyor. Hem de her aşama için ek yüzde 10-20
gibi yüksek paylarla..
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi'nin, TMMB
gündemindeki bu yaşamsal yasaya ilişkin görüşleri
kocaman bir kitapçık. Bu köşeye taşımaya olanak
yok. Sonuç bölümünden bir iki alıntı daha yapıp nok-
talamak zorundayım.
"GSS, sağlığın bir hak olmaktan çıkarılması, bir tür
kişisel tüketim olarak sunulması, bu tüketim ihtiyacı-
nın da piyasa koşullarına göre düzenlenmesi, finans
yapısının karşılanması mantığı içinde biryasal düzen-
lemedir. Doktorlar ve sağlık çalışanlarının düşük üc-
ret ve kamu güvencesinden yoksun, sağlık işletme-
sinin istemlerine karşı koyamaz konumda olmalarını
getirmektedir. Günümüziş dünyasında egemen olan
taşeron usulü çalışma, sağlık hizmetinde de egemen
kılınmaktadır. Doktor işini kaybetmemek için, mesle-
ğin ilkelerini hastanın yaranna kullanmakyerine, sağ-
lık işletmesinin yaranna, daha fazla kâr için kullanma
baskısı altında kalacaktır..
Parasıolan, tamamlayıcı sigortaları bulunan, cebin-
den her an ödemede bulunabilenlere uygun sağlık
işletmeleri ile GSS'nin sağlıkyardımları ve kısmi cep-
ten ödemelerle yetinen kamu sağlık işletmeleri ayrı-
mı yaşanacaktır. Sağlık hizmetlerine eşitsizlik bugün-
künün çok üstünde katlanacaktır. Tıbbi bakım yok-
sunluğuna bağlı ölümlerde önemli artışlar yaşanabi-
lecektir. GSS'den yararlanabilecekler için de hasta-
nın gereksinimi olan tıbbi müdahale tipi ya da gerek-
siniminin karşılanmaması söz konusudur..."
Dün sabah ekonomi haberlerinde, dolara bağlı sı-
cak para hareketleri, piyasaların önlenemeyen geriye
gidişi karşısında, yine kurtarıcı can simidi olarak IMF
ile yapılacak anlaşma, bu anlaşmanın olmazsa olmaz
önkoşulu olduğu söylenen GSS yasasının bir an önce
çıkarılması, gündemin ilk sırasında yer alıyordu. Yasa
çıktı çıkacak yani... Sağlıkçılar S.O.S. veriyorlar, emek
örgütleri, işçi sendikalan duyarsız, uykuya yatmışlar.
SSK hastaneleri elden gitti. Kuyruk çilesi bitti, işçi
ve ailesi çilesiz ilaç alacak dendi. Tren kazası benze-
ri uygulama fiyaskoları biryana, ilk ayın uygulamasın-
dan ilaç maliyetinin SSK'ye katlanmış olarak geri dön-
düğü gerçeği ortaya çıktı. Kara delik yama tutmaz
boyutlarda büyüdü. Eczanelerden kuyruksuz ilaç al-
ma uygulaması, yakında önemli ilaçların alınamama-
sı, kalanları için de yüksek katkı paylarının gelmesine
dönüşecek. Hele bir de GSS çıksın...
Sendikalar her şey olup bittikten, kazanılmış haklar,
sistem tüketildikten sonra sokağa çıkmışlar, ne yazar?
soner(« cumhuriyet.com.tr
İLK^S OND A.J[_HAZ ÎRAN DA
Hopa'da petrol umudu
TRABZON (Cumhu-
riyet) - Türkiye Petrolle-
ri Anonim Ortaklığı
(TPAO) Çevre Mühendi-
si Doğa Atay, TPAO ve
BP Petrol Arama Girişi-
mi tarafından Doğu Ka-
radeniz'de sondaj çalış-
malanna, haziran ayında
Artvin'in Hopa ilçesinin
40 kilometre kuzey batı-
sında başlanacağmı
açıkladı. TPAO-BP Pet-
rol Arama Ortak Girişi-
mi, Doğu Karadeniz
Arama Sondaj Proje-
si'ne ilişkin hazırlanan
Çevresel ve Sosyal Etki
Değerlendirmesi rapo-
ru, Trabzon'da Zorlu
Grand Otel'de düzenle-
nen basın toplantısıyla
anlatıldı.
BP Süpervizörü Yase-
min Görüşlüoğlu kuyu-
nun açılacağı bölgede en
fazla hamsi ve çaça balı-
ğının görüldüğünü, an-
cak kuyunun bu balıkla-
ra herhangi bir etkisinin
olmayacağmı ifade etti.
Görüşlüoğlu, 40 kilo-
metre açıkta delinecek
kuyunun, balıkların göç
yollannda bulunmadığı-
nı kaydetti.
VVOLFOVVİTZ AB'YLE UZLAŞIYOR
AB üyesi ülkelerin temsilcile-
nvle Dünya Bankası başkanlı-
ğın'a aday olan Amerikalı Pa-
? ul Wolfowitz arasında, Brük-
* sel'de yapılan görüşmenin ar-
dından uzlaşmâ havası yansıtıl-
dı. Görüşmede AB Komisyo-
nu nu temsil edçn genişlemeden
sorumlu üye Olli Rehn, Wolfo-
witz "ın küresel ticaret,jakirliğe
karşı mücadele, Balkanlar
ve Türkiye ile AB ilişkile-
rine deatek gibi konular-
da tatmin edici olduğunu söyledi.
AB Dö'nem Başkanı Lüksemburg
Başbakanı Jean-Claude Juncket;
toplantı öncesinde vaptığı açıkla-
mada, Dünva Bankası Yönetim Ku-
rulu nda Avrupalılann daha iyi
temsilini istediklerini söyledi. Baş-
kan yardımasınm Avrupa dan se- k
çilmesini isteyenAB de Paris Kulü-
hü nün Başkanı Jean-Pierre Jo-
uyet ve Cumhurbaşkanı Jacques
Chirac 'ın maliye raportörü Jean-
Pierre Landau 'nun adı öne çıkıyor.
-KUR 40 TRİLYON KÂRDA YENİ A8TRA GTC YOLLARDA
Trabzon (Cumhurivel Bürosu) - Çalışanlann ve
üreticilerin alacaklarını ödemekte güçlükçeken ve
bazı kesimler tarafından özellestirme kapsamına
alınmasıyolunda baskı vapılan ÇavIşletmelen Ku-
rumu 'nun (Çay-Kur) geçen yılki kârının 40 Irilyon
lira olduğu açıklandı. Kurumun mali vapısına iliş-
kin açıklamalarda bulunan Çay-Kur Genel Müdü-
rü Ekrem Yüce, iki yıl içerisinde borçlu durumda
olan kurumu kâr eder duruma getirdiklerini belirt-
ti. Yüce, kummun Türkiye genelinde 500 sanayi
kuruluşu sıralamasında 45. sıradayken 32. sıraya
vükseldiğini ve 19 8 trilyon katma değer vergisi
verdiğini anlattı.
General Motors (GM) Türkiye ve Yunanistan or-
ganizasyonları, yeni OpelAstra GTCmode-
lini İstanbul da ortak bir toplantıyla Türk ve
Yunan basınına tanıttı. GM Türkiye Ge- i j
nel Müdürü Peter Fahrni, işbirliğini sı- f
nırların ötesine taşıyarak bir ilkı gerçek-
leştirdiklerıni söyledi. Yeni Opel Astra
GTC, Türkiye pazannda l. 6 Twinport,
1.9 CDTI ve 2.0 Turbo Motor seçe-
nekleri, sport donanım ve manuel vi-
tes seçeneğiyle satılacak. Yeni mode-
lin, yaklaşık 40 milyar lira anahtar
teslim fıyatla tüketiciyle buluşacak.