23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18MART2005CUMA CUMHURİYET SAYFA H i J V U i l U I V J J . ekonomi(a)cumhuriyet.com.tr 13 Ünlü finans dergisi The Economist, AB'nin eşiğindeki Türkiye'yi bütün yönleriyle değerlendirdi: Öyöneliş Özal'labaşladıBAŞAK SEZEN Son yıllarda Türkiye'nin daha faz- la dine yöneldiğini ileri süren The Economist, "Türkiye Raporu"nda, Turgut Özal'ın başbakanhk ve cum- hurbaşkanhk yaptığı 1980ve 199O'lı yıllardan bu yana Türkiye'de Ata- türk'ün sıkı kontrollerinin gevşetildi- ğini, pek çok yeni caminin inşaa edil- diğini ve sokaklarda tekrar "türban" takanlarm çoğaldığını yazdı. The Economist'in 19 Mart tarihli sayısında yer alacak Türkiye Rapo- ru, dün düzenlenen bir basın toplan- tısıyla açıklandı. Dünya gazetesi ön- cülüğünde düzenlenen toplantıda, The Economıst Dergisi Editörü Tim Hindle, Iş Bankası Genel Müdürü Ersiıı Özince, Türkiye thradatçılar Meclisi (TİM) Genel Sekreteri Prof. Dr. Enıre Alkin, T.C. Merkez Banka- KAMUOYU YOKLAMASI Türkiye ve Almanya Çin 'e karşı MURATKIŞLALl ANKARA- 23 ülkede 23 bjn kişiy- le görüşülerek yapılan kamuoyu araş- tırmasının sonuçlanna göre Çin'in hem dünyaya olan ctkisini, hem dc ekonomik olarak gelişimini olumsuz bıılan iki ülke Türkiye ve Almanya" oldu. ABD, Polonya ve Japonya; Çin'in yalnızca dünyaya etkisSni, ttal- ya, tspanya ve Arjantin ise yalnızca ekonomik gelişmesini olumsjız bulan ülkeler olarak sıralandı. Çin'in belir- gın bicimde askeri olarak güçlenme- sine Hindistan dışında hıçlj>ir ülke olumlu bakmadı. GlobeScan yönetımındq BBC World Service Poll işbırlığıyle yapı- lan araştırmaya göre, Turklerin yüz- de 36'sı Çin'in dünyaya etkisini, yüz- de 42'si Çin'in ekonomik olarak güç- lenmesini, yüzde 49'u askeri olarak gelişmesiıu olumsuz buldu. ı ODTÜ VERİMLİLİK GÜNLERİ 'Teknoloji yönetimi' tartışılacak Ekonomi Servisi - ODTÜ Verim- lilik Topluluğu, başta ODJÜ ol- mak üzere Türkiye'deki mfhendis- lık öğrencileri ve seçılen konuyla ilgilenen öğrenciler, akademısyen- ler ve iş çevrelerine dönük 'Yöne- tim ve Mühendislik Günleri' (YMG) düzenliyor. 2002, 2003 ve 2004 yıhnda çe- şitlı başlıklar altında başanlı proje- lere ımza atan YMG'nirt 2004 - 2005 etkinlik programımn konusu teknoloji politikalannın günümüz- de ülke siyasetinde giderek daha çok önem kazanması ve şirketlerin de teknoloji yönetimine verdiği önemin artması düşünülerek "Tek- noloji Yönetimi ve PblitikalarT ola- rak belirlendi. 19-20 Mart tarihlerinde ODTÜ Kültür Kongre Merkezi'nde yapıl- ması planlanan etkinliğin yıne renkli semıner, panel ve çalışma gruplanyla yaklaşık 850 kişiye ev sahiplıği yapması bekleniyor. KISA... KISA... KISA... RATOGELtYOR - IMF başkanı Rodrigo Rato, 28- 29 Nisan tarihlerinde Tür- kiye'yi ziyaret edecek. Re- uters'in haberinde, IMF sözcüsünün verdiği bilgiye göre Ra- to'nun, Yatınm Danışma Konse- yi'nin Istanbul'da yapılacakolan top- lantısına katılacağını yazdı. G A R A N T t ' Y E MORGAN STANLEY ORTAK BULAC'AK - Doğuş Holdıng, Garanlı Banka- sı'yla ilgili ortaklık ve işbirlıği ola- sılıklannın belirlenmesi amacıyla Morgan Stanley and Co. Lımıted'ı görevlendirdi. TEB'İN KREDt NOTU YÜK- SELDİ - Uluslararası kredi dere- celendirme (reyting) kuruluşu Fitch Ratings, Türk Ükonomi Ban- kası'nın (TEB) kredi notlarını yük- seltti. Fitch tarafından yapılan açıklamada, TEB'in yerel para cin- sinden kredi notunun BB cksiden BB artıya, ulusal uzun dönenı kre- di notunu A'dan AA eksiye, destek notunu da 5'ten 3'e yükseltti. • Derginin 19 Mart'ta yayımlanacak Türkiye ekinde, 1980'li ve 90'lı yıllardan sonra türban takanlann çoğaldığı saptamasına yer verildi. Şimdiki Başbakan Erdoğan'm "Geçmişle bağlarımızı koparıp geleceğe bakacağız" yolundaki ifadelerini de sorgulayan The Economist, koparılacak bağların Kemalizm ile mi, yoksa tslamla mı olduğunun henüz belli olmadığını belirtti. sı eski Başkanı Gazi Erçel ve Prof. Dr. Soli Ozel'in kaüldığı bir panel düzenlendi. Türkiye ekonomisinin durumu, si- yasi yapıdaki değişimler, azınlıklar, kadınm toplumdaki yen ve AB süre- cine ilişkin değerlendirmelenn yer al- dığı raporda, AB 'nin çeşıtlılıği simge- lediği belırtilerek "Türkiye de bünye- sindc pek çok çeşitlilik bulunduran bir ülke. Dolayısıyla Türkiye'nin üyeliği AB'ye çeşitlilik getirecektir* dendi. The Economist'in raporunda, Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili olarak da şu sözlere yer verildi: • Ülkenin kanzmatik kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, çocuklarını Avrupa'ya yönelmiş modern bir ulus haline getirdi. ^ Aktör Ralph Fiennes'e benzeyen yakışıklı liderin mezannın yönü de gayet açık bir şekilde Arap ülkeleri- ne, dini yapılara değil Avrupa'ya doğ- ru dönüktür. 'Herkes Türldye'ye farklı gözlerle bakıyor' Avrupalıların Türkiye algılaması- nın Türkleri nasıl tanıdıklanyla şekil- lendiğini belirten raporda, "Örneğin, 196O'lı yıllarda Almanya'ya işçi ola- rak çahşmaya giden Türkler Alman- lann algılannı oluşturdu. Almanya'ya gelen Türkler, düriist. çalışkan ve din- dar insanlardı. Fakat, Doğu'dan gelen bu fakir köylüler,Atatürk cumhuriye- tinin modern yurttaşları değülerdi" deniliyor. Raporda, Avrupa genelindeki Tür- kiye karşıtlığının ise derslerde çocuk- lara yapılan Haçlı propagandası, Ka- tolik kilisesinin Osmanlf nın Viya- na'yı fethetmesiyle ilgili görüşleri, Martin Luther gıbi Protestan liderle- rinin Türkleri "Tann'nıngazabına uğ- ramış insanlar" olarak tarif etmesıy- le beslendiğı kaydediliyor. Güneydoğu'ya abartıh yaklaşım The Economist'in raporunda Gü- neydoğu ve Kürt sorununa abartılı yaklaşım da dikkat çekti. Türkiye ha- ritasındaki Doğu ve Güneydoğu Ana- dolu'nun kırmızı noktalarla "Kürt bölgesi" olarak nitelendirildiğı rapor- da, Kürtler için ayrı bir işsizlik oranı da çıkarıldı. Başbakan'ın eşi Emine Erdoğan'ı anlatan birbölümde "Tür- kiye'nin Güneydoğu Kürt bölgesinde- kiSiirtilindedoğdu" gibi birifade yer alırken şu örnek de dikkat çekti: "Kürtler, Türkiye Cumlıuriyetrni ayrı bir ülke olarak görüyor. Örneğin, Istanbullu bir işadamı Kürt şehri Di- yarbakır'a gelince, 'İstanbullu işada- mı geldi' yerine 'Cumhuriyet'ten bir adam geldi' ifadesini kullamyorlar." Ekonomipohtıkalan ile ilgili bir bölümde "işsizlik ıvıteşeceğine daha da kötüleşıyor gıhı görünüyor" dendı. Devlet Bakanı Ali Babacan ile yapılan bir gönışmede, Babacan 'ın "İşsizlik sevıyesıni durağan tutmak için her yıl 500 bın \enı ış yaratılmalı" sözlenne yer verildi İşsizlik daha da kötüleşiyor gibi' The Economist'in yarınki sayısında Türkiye ile ilgili 20 saylalık bir rapor yer alacak. (The Economist' in kapağı) 'Bakanlarınızın eşleri' Rapordakifotoğraflar, Türkiye gerçeğini yansıtmadığı ve sübjektıf davranıldığı gerekçesivle eleştirildi. Hindle eleştınlere, "Fotoğraflar konusunda bana damşıldı ve göriişüm alındı. Rapordaki türbanlı bavanlar, sızin Başbakanmız ve Dışişlerı Bakanınızın eşlerinin fotoğrafları. Ayrıca o fotoğraflar bızim göruntülerimiz değıl, Alem dergisınınfotoğrajçısının göruntülerı. Orada çok zengın ve vakışıklı bir kişının fotoğrafı da var. O İtişı Cem Uzan"diyeyanıtladı. lveıııaliz111 mi îslamiyet mi? The Economist 'Erdoğan hangi geçmişten kurtulmak istiyor' diye sordu Derginin raporunda AKP hükümeti ile ılgılı bölümde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili olarak "Baş- bakankonuşmalarında,geçmişten kur- tulup geleceğe bakmak istediğini söylü- yor.' Geçmiş', islama dayalı önceki po- litikalanolabileceğigibi 'Kemalizm' de olabilir" ifadesi yer aldı. Panel katılımcıları raporun bazı bö- lümlerinde öznel yaklaşımlarda bulu- nulduğunu kaydederek eleştirılerde bu- lundular. Türkiye ekonomisine de yer alan The Economist'in raporunda, eğer Türkiye • Yabancı şirketlerin kendilerini sömürecek bir ülkeye gitmek istemediklerini söyleyen Tim Hindle, "Türkiye'deki yolsuzluk, yabancı şirketlerin paralarını başka ülkelere aktarmalannın nedeni" diye konuştu. bugün AB'ye üye olsaydı AB'nin en fakir ülkesi olacağı ileri sürüldü. 'Yolsuzluk büyük sorun' Panelde konuşan Tim Hindle, Türki- ye'nın AB'ye uyelik sürecindekı en bü- yük avantajmın ucuz ışgücü olduğunu ifade ettı. Konuşmasında yabancı yatı- nmlara işaret eden Hindle, "Yabancı şirketler kendilerini sömürecek bir ül- keye gitmek istenıiyorlar. Türkiye'dekî yolsuzluk, yabancı şirketlerin paraları- nı başka ülkelere aktarmalannın nede- ni" dedi Rapora ılışkin eleştirılere de yanıt veren Hindle, raporda Türkiye ekonomisine neden çok az yer verıldi- ği sorusu üzerine, "Çünkü geçmişe oranla ekonomik sorunlar a/" dedi. Raporda, "Kadmınyeri" adlı bölüm- de Tansu Çiller'in ilk kadın başbakan olduğu belırtilerek, "Pek çok zengin ulus, bu konuma daha yeni ulaşü" ifa- desi yer aldı. Iş dünyasında da Güler Sabancı gibi pek çok kadının öne çık- tığı belırtıldı Yerel yönetım anlayışına da değinilen raporda, "Türkiye'deköy- lerde yaşayan insanlar, Avrupa'daki gi- bi şehrin yoğunluğundan kaçmak için değil oradan kaçamadıklan için köy- lerde yaşıyorlar" dendi MALİYE YAŞAMINDAN /MUSTAFA PAMUKOĞLU pamukmO/ superonline.com Okuyucularımız genellikle Eurobond gelirlerınin vergisinin hesaplamasında şüpheye düştüklerini belirtmektedirler. Bugün bu konuya değineceğiz. Euro- bondlar bılindiği gibi Hazine Müsteşar- lığı'nın yurtdışı borçlanma aracı olarak, yurtdışı piyasalara ihraç ettiği uzun va- delı ve döviz cinsinden tahvillerdır. Bu tahvillere kuponlu tahviller de denil- mektedir. Bu tahviller Yurtiçinde de sa- tılmaktadır. İMKB'de değil ıkıncıl piya- sada yer alan bankalarve aracı kurum- lar bu tahvillerin satışına aracılık et- mektedirler. Türkıye'de yerleşık kışıler satın aldıkları Eurobondlardan ikı tür gelir elde etmektedirler. Birincisi faiz gelirleri, ikıncisi vade- sınden önce satıldığı takdirde alım-sa- tım kazancı Faiz Gelirlerinin (Kupon Ödeme- leri) Vergilenmesi Eurobondlardan elde edilen faizler GelirVergısi Kanunu'nun 75/5. madde- si uyarınca menkul sermaye iradı olup gelir vergisıne tabidır. 1 - 26.07.2001 tarihınden önce ihraç edilenler için hem indirim oranı hem de istısna uygulanmayacaktır.. 2- 26.07.200JI tarihinden sonra ihraç Eurobondların Vergilenmesi edilenler için indirim uygulanmayacak, ancak 156.505.29 YTL istisna uygula- nacak. Istısnadan sonra kalan tutar 14.000 YTL'yı geçerse beyan edilecek- tır. Istisnanın Uygulanması Eurobond faiz gelirleri yanında dey- let tahvilı ve Hazine bonosu faiz gelir- leri ve alım satım kazançları varsa ıs- tisna bu gelir ve kazançların toplamı- na uygulanacaktır. İstısna tutarları 2001 yıhnda 50 mılyar TL, 2002 yıhn- da 76.6 milyar TL, 2003 yıhnda 121 milyar 794 milyon TL, 2004 yıhnda 156.505, 29 YTL, 2005 yıhnda ise 174.033,88 YTL'dır. Eurobondların Işlenmiş Faizleri- nin Vergisi Tasarruf sahibı kışıler Eurobondları nominal bedelın üzerinde bir fiyatla sa- tın alabilmektedirler. Bunun anlamı ış- lenmiş faizinbulunmasıdır. Işlenmiş bu faiz ılk kupon ödemesınden (faiz geli- rınden) mahsup edılmez. Işlenmiş faiz veya ödenen prim tutarı Eurobond sa- tıldığında veya ıtfa edildığı yıldakı ka- zanç tutarından indirilebılecektir. Yanı bir kışı ışlenmiş faızı yüksek bir Euro- bond almışsa, ilk kupon tahsılatının ta- mamı üzerınden gelir vergısı ödeye- cektır. Bir Eurobondun nominal değe- rı ile alış değerı arasındakı fark (prim) ya değer artışıdır, ya ışlenmiş faizıdır ya da her ıkisi birliktedır. Eurobondların Alım Satım Kazan- cının Vergilenmesi Bilindığı gıbi menkul kıymetlerın ve ya diğer sermaye pıyasası araçlarının elden çıkartılmasından sağlanan ka- zançlar Gelir Vergisi Kanunu'nun 81/1. maddesi uyarınca gelir vergısine tabi- dır. Buna göre Eurobondların elde çı- karılma kazancı şöyle hesaplanacak- tır: (Elden çıkarılmasında elde edilen döviz tutarı X işlem sırasında uygula- nan kur veya TCMB döviz alış kuru) - (Eurobondun satın alınmasında öde- nen döviz tutarı X ışlem sırasında uy- gulanan kur veya TCMB döviz alış ku- ru) - (varsa satış gıderlerı) = Alım satım kazancı Bu alım satım farklı tarihlerde ger- çekleşmişse maliyet bedeli TEFE oran- ları uygulanarak arttırıhr. (Bunun daya- nağı Gelir Vergisi Kanunu'nun Müker- rer 81. maddesınin son paragrafıdır). Alışın yapıldığı aya ait TEFE oranı, sa- tışın yapıldığı aydan önceki aya ait TE- FE oranına bölünür TEFE artış katsa- yısı bulunur. Bu katsayı maliyet bede- li ile çarpılır. Örnek: Bir kışı 28.02.2004 tarihinde nominal tutarı 400.000 USD olan 15.1.2030 vadelı bir Eurobondu 450.000 USD'ye aldığını ve bunu 31.12.2004 tarihinde 500.000 USD'ye sattığını kabul edelim. Alım satım ka- zancı şöyle hesaplanacaktır. 28.02.2004 dolar kuru = 1.321.306 TL 31.12.2004 dolar kuru = 1.342.100 TL Şubat 2004 TEFE = 7.700.6 Kasım 2004 TEFE= 8.392.7 Endekslenerek arttırılmış maliyet = 450.000 X 1.321.306 TL X (8.392,7/7 700,6) = 648 milyar TL Satış Fıyatı = 500.000 USD X 1.342.100 TL = 671 milyar TL Kazanç = 671 milyar TL - 648 Milyar TL= 23 milyar TL. Bu tutar üzerinden gelir vergısı hesaplanacaktır. NOTDEFTERÎ ZEKERİYA TEMİZEL Sıcak Paraya Vergi ve Vicdan Türkiye yıllardır IMF programlarını uyguluyor. Bu programların sözde amacı da, "ekonominin is- tikrara kavuşması ve ekonomik krizlere karşı dayanak- lılığının arttırılması." Pekı, başanlı oluyor mu? Artık ekonomimiz düze çıktı, yeniden krizler görmeyeceğiz denilebiliyor mu? Tam tersine IMF programlarına övgüler düzenler bı- le "ekonominin kınlgan olduğunu, tamamen yaban- cı sermaye desteğinin üzerinde durduğunu, yabancı sermayenin ülkeyi terk etmesi halinde yeniden krize gireceğimizi" söylüyor. Bu durumda ne yapılmalı? Yabancı sermaye yandaşlarına göre; yabancı ser- maye ürkütülmemeli. Istekleri yerine getirilmeli. Kısa- ca Türkiye yabancı sermayeye teslim olmalı. Yabancı sermaye ne istiyor? Öncelikle getirdiği sermayeye yüksek faiz elde et- mek istiyor. "Diğer ülkelerden daha çok faiz verin ki sızde kalayım, yoksa çekergiderim diyor." Bunun ya- nında, "Alacağım garanti altında olsun", "Dış politi- kada da onurlu davranışlar sergilemeyin, Amerikan politikalarına teslim olun", diyor. Böylece Türkiye ekonomisi her şeyiyle dışa bağla- nıyor. Başka ülkelerdeki düzenlemeler ekonominin kâ- busu kesiliyor. Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) faiz arttırma söylentisi ile titremeye başlıyor. ••• Türkiye yıllardır bu şantajlara boyun eğiyor. Türlü bahanelerle kaçmaya kalkan sermayeyi ülke- de tutmak için, faiz oranlarını aşırı derecede arttırmak zorunda kalıyor. Buna karşın, kısa vadelı sermaye girişlerı ile finan- se ettiği carı açıkları arttırmayı da sürdürüyor. Cari açıkları finanse edecek kısa vadeli sermeye gi- rişlerinin kesilmesi halinde ise ekonomik durgunluk- ların yaşanacağı, iflasların yeniden başlayacağı endi- şesini taşıyor. O zaman ne yapmah? Yapılacak olan kuşkusuz ülkenin bu kısa vadeli ser- maye bağımhlığını azaltmak olmalıdır. Bunun için ön- celikle kısa vadeli yabancı sermaye ile finanse edilen cari açıklar kapatılmalıdır. Bunun yanında kısa vadeli sermayenin krizlere neden olacak hareketlerinin yu- muşatılmasını sağlamak gerekmektedır. ••• Bu nedenle son zamanlarda kısa vadeli sermaye ha- reketlerinin sınırlandırılmasını sağlayacak önlemler, hatta bu sermayeye getirilecek bir vergi tartışılmakta- dır. Oysa Türkiye 1998 yıhnda yaptığı vergi düzenleme- leri ile kısa vadeli sermaye hareketlerini, belirlenen sü- reden önce ülkeden çıkanlara bir vergi getirerek, dü- zenlemeye çalışmıştı. Yapılan düzenlemede sermaye hareketlerine hiçbir engel getirilmemişti. Sermaye gi- riş çıkışı serbestti. Ancak belirlenen süreden önce çı- kanlar elde ettikleri kazancın bir kısmını vergi olarak ödeyecek, bu da erken çıkışı caydıran bir etki yapa- caktı. Türkiye'de yatınm yapan, fabrika kuran ve istihdam yaratan yabancı sermayeye bir sınır getirilmiyor, hat- ta teşvıkler veriliyordu. Uluslararası sermayenin yardakçıları bu düzenle- meye büyük tepki gösterdi. Düzenlemeyi yapan, bu satırların yazarı ve dönemin Maliye Bakanı, sermaye düşmanı ilan edildi. Sermayenin kaçacağı korkusu ya- yıldı. Getirılen vergilerin faizleri arttıracağı ileri sürüldü. Sonuçta yine zamanın başbakanının da ısrarlarıyla bir yıllık süre üç aya kadar indirildi. Sıcak para spekü- latörleri üç aylık süreyi bile çok gördüler, Yasa ertele- meleryüzünden yürürlüğe giremedi. Sonuçta AKP ik- tidarı tarafından tamamen yürürlükten kaldırıldı. Böy- lece yüzde 45'ler düzeyinde dolar bazında faiz elde eden spekülatörler tek kuruş vergi ödemeden milyar- larca doları alıp gittiler. Türkiye ekonomisi kısa vadeli sermaye bağımhsı ve kınlgan bir ekonomi olarak kaldı. Oysa uluslararası spekülatif sermaye hareketlerinin verdiği zararları önlemek için, birçok ülke önlem alma gereğini duydu. Bazı ülkeler kısa vadeli sermaye çı- kışlanna sınır koydular. örneğin Çin bu önlemleri sa- yesinde kısa vadeli sermaye hareketlerinden hiç etki- lenmedi. Bu sınırlama sayesinde ekonomisinı spekü- latif sermaye hareketlerine karşı koruma olanağı bul- du. Yapılan düzenlemeleri sermaye düşmanlığı olarak niteleyerek yürürlükten kaldıranların, Türkiye'nin yeni ekonomik göstergeleri nedeniyle vicdanlarında bir şeyler oluyor mudur? temizela cumhuriyet.com.tr PETKİM reklamları Kenan Işık'a emanet Petkim in hatka arzı için başlayacak reklamlarda sanatçı Kenan Işık oy- nayacak Hafta başından itibaren yazılı ve görsel basmda halka arz için reklam kampanyasına başlanıl- nıası öngörüliiyor. Petkim reklamla- rında sanatçı Kenan Işık 'ın oynayaca- ğı behrtilirken "kım " temasının bn- de tutulacağı kaydedilivor. Reklam- larda, "Kendi kavnaklarıyla 330 milyon dolar yatınm yapan kim?", "22fabnkası, barajı ve limanıyla sanayinin devı kım ? ", gıbi sloganların kul- lanılması planlantyor Dairefiyatına bahçeli ev Zeytınoğlu Topluluğu bünyesinde ver alan Es- ton, daıreJiyatına bah- çeli evler satarak genış kıtlelerın bahçeli ev sa- hıbı olma hayalını ger- çekleştıriyor. Bahçeşe- hirdekı Ardıçlı Evler Projesi nin son etabını oluşturan Ardıçlı Göl Evlerı 'nin tanıtıldığı toplantıda konuşan Es- ton Genel Müdürü Salıh Kuzu, proje- de konut fiyatlan- nın230binile57I bin YTL arasında değıştığini söyle- di. Kuzu, konutla- nn 18 ay sonra teslim edılmeye başlanacağını ve projenin tamann- nın 30 ayda bıtıri- leceğini belirtti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear