Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18MART2005CUMA CUMHURİYET SAYFA
H i J V U i l U I V J J . ekonomi(a)cumhuriyet.com.tr 13
Ünlü finans dergisi The Economist, AB'nin eşiğindeki Türkiye'yi bütün yönleriyle değerlendirdi:
Öyöneliş Özal'labaşladıBAŞAK SEZEN
Son yıllarda Türkiye'nin daha faz-
la dine yöneldiğini ileri süren The
Economist, "Türkiye Raporu"nda,
Turgut Özal'ın başbakanhk ve cum-
hurbaşkanhk yaptığı 1980ve 199O'lı
yıllardan bu yana Türkiye'de Ata-
türk'ün sıkı kontrollerinin gevşetildi-
ğini, pek çok yeni caminin inşaa edil-
diğini ve sokaklarda tekrar "türban"
takanlarm çoğaldığını yazdı.
The Economist'in 19 Mart tarihli
sayısında yer alacak Türkiye Rapo-
ru, dün düzenlenen bir basın toplan-
tısıyla açıklandı. Dünya gazetesi ön-
cülüğünde düzenlenen toplantıda,
The Economıst Dergisi Editörü Tim
Hindle, Iş Bankası Genel Müdürü
Ersiıı Özince, Türkiye thradatçılar
Meclisi (TİM) Genel Sekreteri Prof.
Dr. Enıre Alkin, T.C. Merkez Banka-
KAMUOYU YOKLAMASI
Türkiye ve
Almanya
Çin 'e karşı
MURATKIŞLALl
ANKARA- 23 ülkede 23 bjn kişiy-
le görüşülerek yapılan kamuoyu araş-
tırmasının sonuçlanna göre Çin'in
hem dünyaya olan ctkisini, hem dc
ekonomik olarak gelişimini olumsuz
bıılan iki ülke Türkiye ve Almanya"
oldu. ABD, Polonya ve Japonya;
Çin'in yalnızca dünyaya etkisSni, ttal-
ya, tspanya ve Arjantin ise yalnızca
ekonomik gelişmesini olumsjız bulan
ülkeler olarak sıralandı. Çin'in belir-
gın bicimde askeri olarak güçlenme-
sine Hindistan dışında hıçlj>ir ülke
olumlu bakmadı.
GlobeScan yönetımındq BBC
World Service Poll işbırlığıyle yapı-
lan araştırmaya göre, Turklerin yüz-
de 36'sı Çin'in dünyaya etkisini, yüz-
de 42'si Çin'in ekonomik olarak güç-
lenmesini, yüzde 49'u askeri olarak
gelişmesiıu olumsuz buldu.
ı
ODTÜ VERİMLİLİK GÜNLERİ
'Teknoloji
yönetimi'
tartışılacak
Ekonomi Servisi - ODTÜ Verim-
lilik Topluluğu, başta ODJÜ ol-
mak üzere Türkiye'deki mfhendis-
lık öğrencileri ve seçılen konuyla
ilgilenen öğrenciler, akademısyen-
ler ve iş çevrelerine dönük 'Yöne-
tim ve Mühendislik Günleri'
(YMG) düzenliyor.
2002, 2003 ve 2004 yıhnda çe-
şitlı başlıklar altında başanlı proje-
lere ımza atan YMG'nirt 2004 -
2005 etkinlik programımn konusu
teknoloji politikalannın günümüz-
de ülke siyasetinde giderek daha
çok önem kazanması ve şirketlerin
de teknoloji yönetimine verdiği
önemin artması düşünülerek "Tek-
noloji Yönetimi ve PblitikalarT ola-
rak belirlendi.
19-20 Mart tarihlerinde ODTÜ
Kültür Kongre Merkezi'nde yapıl-
ması planlanan etkinliğin yıne
renkli semıner, panel ve çalışma
gruplanyla yaklaşık 850 kişiye ev
sahiplıği yapması bekleniyor.
KISA... KISA... KISA...
RATOGELtYOR - IMF
başkanı Rodrigo Rato, 28-
29 Nisan tarihlerinde Tür-
kiye'yi ziyaret edecek. Re-
uters'in haberinde, IMF
sözcüsünün verdiği
bilgiye göre Ra-
to'nun, Yatınm
Danışma Konse-
yi'nin Istanbul'da
yapılacakolan top-
lantısına katılacağını yazdı.
G A R A N T t ' Y E MORGAN
STANLEY ORTAK BULAC'AK
- Doğuş Holdıng, Garanlı Banka-
sı'yla ilgili ortaklık ve işbirlıği ola-
sılıklannın belirlenmesi amacıyla
Morgan Stanley and Co. Lımıted'ı
görevlendirdi.
TEB'İN KREDt NOTU YÜK-
SELDİ - Uluslararası kredi dere-
celendirme (reyting) kuruluşu
Fitch Ratings, Türk Ükonomi Ban-
kası'nın (TEB) kredi notlarını yük-
seltti. Fitch tarafından yapılan
açıklamada, TEB'in yerel para cin-
sinden kredi notunun BB cksiden
BB artıya, ulusal uzun dönenı kre-
di notunu A'dan AA eksiye, destek
notunu da 5'ten 3'e yükseltti.
• Derginin 19 Mart'ta yayımlanacak Türkiye ekinde, 1980'li ve 90'lı yıllardan sonra
türban takanlann çoğaldığı saptamasına yer verildi. Şimdiki Başbakan Erdoğan'm
"Geçmişle bağlarımızı koparıp geleceğe bakacağız" yolundaki ifadelerini de
sorgulayan The Economist, koparılacak bağların Kemalizm ile mi, yoksa tslamla mı
olduğunun henüz belli olmadığını belirtti.
sı eski Başkanı Gazi Erçel ve Prof.
Dr. Soli Ozel'in kaüldığı bir panel
düzenlendi.
Türkiye ekonomisinin durumu, si-
yasi yapıdaki değişimler, azınlıklar,
kadınm toplumdaki yen ve AB süre-
cine ilişkin değerlendirmelenn yer al-
dığı raporda, AB 'nin çeşıtlılıği simge-
lediği belırtilerek "Türkiye de bünye-
sindc pek çok çeşitlilik bulunduran bir
ülke. Dolayısıyla Türkiye'nin üyeliği
AB'ye çeşitlilik getirecektir* dendi.
The Economist'in raporunda,
Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili
olarak da şu sözlere yer verildi:
• Ülkenin kanzmatik kurucusu
Mustafa Kemal Atatürk, çocuklarını
Avrupa'ya yönelmiş modern bir ulus
haline getirdi.
^ Aktör Ralph Fiennes'e benzeyen
yakışıklı liderin mezannın yönü de
gayet açık bir şekilde Arap ülkeleri-
ne, dini yapılara değil Avrupa'ya doğ-
ru dönüktür.
'Herkes Türldye'ye farklı
gözlerle bakıyor'
Avrupalıların Türkiye algılaması-
nın Türkleri nasıl tanıdıklanyla şekil-
lendiğini belirten raporda, "Örneğin,
196O'lı yıllarda Almanya'ya işçi ola-
rak çahşmaya giden Türkler Alman-
lann algılannı oluşturdu. Almanya'ya
gelen Türkler, düriist. çalışkan ve din-
dar insanlardı. Fakat, Doğu'dan gelen
bu fakir köylüler,Atatürk cumhuriye-
tinin modern yurttaşları değülerdi"
deniliyor.
Raporda, Avrupa genelindeki Tür-
kiye karşıtlığının ise derslerde çocuk-
lara yapılan Haçlı propagandası, Ka-
tolik kilisesinin Osmanlf nın Viya-
na'yı fethetmesiyle ilgili görüşleri,
Martin Luther gıbi Protestan liderle-
rinin Türkleri "Tann'nıngazabına uğ-
ramış insanlar" olarak tarif etmesıy-
le beslendiğı kaydediliyor.
Güneydoğu'ya abartıh yaklaşım
The Economist'in raporunda Gü-
neydoğu ve Kürt sorununa abartılı
yaklaşım da dikkat çekti. Türkiye ha-
ritasındaki Doğu ve Güneydoğu Ana-
dolu'nun kırmızı noktalarla "Kürt
bölgesi" olarak nitelendirildiğı rapor-
da, Kürtler için ayrı bir işsizlik oranı
da çıkarıldı. Başbakan'ın eşi Emine
Erdoğan'ı anlatan birbölümde "Tür-
kiye'nin Güneydoğu Kürt bölgesinde-
kiSiirtilindedoğdu" gibi birifade yer
alırken şu örnek de dikkat çekti:
"Kürtler, Türkiye Cumlıuriyetrni
ayrı bir ülke olarak görüyor. Örneğin,
Istanbullu bir işadamı Kürt şehri Di-
yarbakır'a gelince, 'İstanbullu işada-
mı geldi' yerine 'Cumhuriyet'ten bir
adam geldi' ifadesini kullamyorlar."
Ekonomipohtıkalan ile ilgili bir
bölümde "işsizlik ıvıteşeceğine daha
da kötüleşıyor gıhı görünüyor"
dendı. Devlet Bakanı Ali Babacan ile
yapılan bir gönışmede, Babacan 'ın
"İşsizlik sevıyesıni durağan tutmak
için her yıl 500 bın \enı ış
yaratılmalı" sözlenne yer verildi
İşsizlik daha da
kötüleşiyor gibi'
The Economist'in yarınki sayısında Türkiye ile ilgili 20 saylalık bir rapor yer alacak. (The Economist' in kapağı)
'Bakanlarınızın
eşleri'
Rapordakifotoğraflar, Türkiye gerçeğini
yansıtmadığı ve sübjektıf davranıldığı
gerekçesivle eleştirildi. Hindle
eleştınlere, "Fotoğraflar konusunda
bana damşıldı ve göriişüm alındı.
Rapordaki türbanlı bavanlar, sızin
Başbakanmız ve Dışişlerı Bakanınızın
eşlerinin fotoğrafları. Ayrıca o
fotoğraflar bızim göruntülerimiz değıl,
Alem dergisınınfotoğrajçısının
göruntülerı. Orada çok zengın ve
vakışıklı bir kişının fotoğrafı da var. O
İtişı Cem Uzan"diyeyanıtladı.
lveıııaliz111 mi îslamiyet mi?
The Economist 'Erdoğan hangi geçmişten kurtulmak istiyor' diye sordu
Derginin raporunda AKP hükümeti
ile ılgılı bölümde, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ile ilgili olarak "Baş-
bakankonuşmalarında,geçmişten kur-
tulup geleceğe bakmak istediğini söylü-
yor.' Geçmiş', islama dayalı önceki po-
litikalanolabileceğigibi 'Kemalizm' de
olabilir" ifadesi yer aldı.
Panel katılımcıları raporun bazı bö-
lümlerinde öznel yaklaşımlarda bulu-
nulduğunu kaydederek eleştirılerde bu-
lundular.
Türkiye ekonomisine de yer alan The
Economist'in raporunda, eğer Türkiye
• Yabancı şirketlerin kendilerini sömürecek bir ülkeye
gitmek istemediklerini söyleyen Tim Hindle, "Türkiye'deki
yolsuzluk, yabancı şirketlerin paralarını başka ülkelere
aktarmalannın nedeni" diye konuştu.
bugün AB'ye üye olsaydı AB'nin en
fakir ülkesi olacağı ileri sürüldü.
'Yolsuzluk büyük sorun'
Panelde konuşan Tim Hindle, Türki-
ye'nın AB'ye uyelik sürecindekı en bü-
yük avantajmın ucuz ışgücü olduğunu
ifade ettı. Konuşmasında yabancı yatı-
nmlara işaret eden Hindle, "Yabancı
şirketler kendilerini sömürecek bir ül-
keye gitmek istenıiyorlar. Türkiye'dekî
yolsuzluk, yabancı şirketlerin paraları-
nı başka ülkelere aktarmalannın nede-
ni" dedi Rapora ılışkin eleştirılere de
yanıt veren Hindle, raporda Türkiye
ekonomisine neden çok az yer verıldi-
ği sorusu üzerine, "Çünkü geçmişe
oranla ekonomik sorunlar a/" dedi.
Raporda, "Kadmınyeri" adlı bölüm-
de Tansu Çiller'in ilk kadın başbakan
olduğu belırtilerek, "Pek çok zengin
ulus, bu konuma daha yeni ulaşü" ifa-
desi yer aldı. Iş dünyasında da Güler
Sabancı gibi pek çok kadının öne çık-
tığı belırtıldı Yerel yönetım anlayışına
da değinilen raporda, "Türkiye'deköy-
lerde yaşayan insanlar, Avrupa'daki gi-
bi şehrin yoğunluğundan kaçmak için
değil oradan kaçamadıklan için köy-
lerde yaşıyorlar" dendi
MALİYE YAŞAMINDAN /MUSTAFA PAMUKOĞLU pamukmO/ superonline.com
Okuyucularımız genellikle Eurobond
gelirlerınin vergisinin hesaplamasında
şüpheye düştüklerini belirtmektedirler.
Bugün bu konuya değineceğiz. Euro-
bondlar bılindiği gibi Hazine Müsteşar-
lığı'nın yurtdışı borçlanma aracı olarak,
yurtdışı piyasalara ihraç ettiği uzun va-
delı ve döviz cinsinden tahvillerdır. Bu
tahvillere kuponlu tahviller de denil-
mektedir. Bu tahviller Yurtiçinde de sa-
tılmaktadır. İMKB'de değil ıkıncıl piya-
sada yer alan bankalarve aracı kurum-
lar bu tahvillerin satışına aracılık et-
mektedirler. Türkıye'de yerleşık kışıler
satın aldıkları Eurobondlardan ikı tür
gelir elde etmektedirler.
Birincisi faiz gelirleri, ikıncisi vade-
sınden önce satıldığı takdirde alım-sa-
tım kazancı
Faiz Gelirlerinin (Kupon Ödeme-
leri) Vergilenmesi
Eurobondlardan elde edilen faizler
GelirVergısi Kanunu'nun 75/5. madde-
si uyarınca menkul sermaye iradı olup
gelir vergisıne tabidır.
1 - 26.07.2001 tarihınden önce ihraç
edilenler için hem indirim oranı hem de
istısna uygulanmayacaktır..
2- 26.07.200JI tarihinden sonra ihraç
Eurobondların Vergilenmesi
edilenler için indirim uygulanmayacak,
ancak 156.505.29 YTL istisna uygula-
nacak. Istısnadan sonra kalan tutar
14.000 YTL'yı geçerse beyan edilecek-
tır.
Istisnanın Uygulanması
Eurobond faiz gelirleri yanında dey-
let tahvilı ve Hazine bonosu faiz gelir-
leri ve alım satım kazançları varsa ıs-
tisna bu gelir ve kazançların toplamı-
na uygulanacaktır. İstısna tutarları
2001 yıhnda 50 mılyar TL, 2002 yıhn-
da 76.6 milyar TL, 2003 yıhnda 121
milyar 794 milyon TL, 2004 yıhnda
156.505, 29 YTL, 2005 yıhnda ise
174.033,88 YTL'dır.
Eurobondların Işlenmiş Faizleri-
nin Vergisi
Tasarruf sahibı kışıler Eurobondları
nominal bedelın üzerinde bir fiyatla sa-
tın alabilmektedirler. Bunun anlamı ış-
lenmiş faizinbulunmasıdır. Işlenmiş bu
faiz ılk kupon ödemesınden (faiz geli-
rınden) mahsup edılmez. Işlenmiş faiz
veya ödenen prim tutarı Eurobond sa-
tıldığında veya ıtfa edildığı yıldakı ka-
zanç tutarından indirilebılecektir. Yanı
bir kışı ışlenmiş faızı yüksek bir Euro-
bond almışsa, ilk kupon tahsılatının ta-
mamı üzerınden gelir vergısı ödeye-
cektır. Bir Eurobondun nominal değe-
rı ile alış değerı arasındakı fark (prim)
ya değer artışıdır, ya ışlenmiş faizıdır ya
da her ıkisi birliktedır.
Eurobondların Alım Satım Kazan-
cının Vergilenmesi
Bilindığı gıbi menkul kıymetlerın ve
ya diğer sermaye pıyasası araçlarının
elden çıkartılmasından sağlanan ka-
zançlar Gelir Vergisi Kanunu'nun 81/1.
maddesi uyarınca gelir vergısine tabi-
dır. Buna göre Eurobondların elde çı-
karılma kazancı şöyle hesaplanacak-
tır:
(Elden çıkarılmasında elde edilen
döviz tutarı X işlem sırasında uygula-
nan kur veya TCMB döviz alış kuru) -
(Eurobondun satın alınmasında öde-
nen döviz tutarı X ışlem sırasında uy-
gulanan kur veya TCMB döviz alış ku-
ru) - (varsa satış gıderlerı) = Alım satım
kazancı
Bu alım satım farklı tarihlerde ger-
çekleşmişse maliyet bedeli TEFE oran-
ları uygulanarak arttırıhr. (Bunun daya-
nağı Gelir Vergisi Kanunu'nun Müker-
rer 81. maddesınin son paragrafıdır).
Alışın yapıldığı aya ait TEFE oranı, sa-
tışın yapıldığı aydan önceki aya ait TE-
FE oranına bölünür TEFE artış katsa-
yısı bulunur. Bu katsayı maliyet bede-
li ile çarpılır.
Örnek: Bir kışı 28.02.2004 tarihinde
nominal tutarı 400.000 USD olan
15.1.2030 vadelı bir Eurobondu
450.000 USD'ye aldığını ve bunu
31.12.2004 tarihinde 500.000 USD'ye
sattığını kabul edelim. Alım satım ka-
zancı şöyle hesaplanacaktır.
28.02.2004 dolar kuru = 1.321.306 TL
31.12.2004 dolar kuru = 1.342.100 TL
Şubat 2004 TEFE = 7.700.6 Kasım
2004 TEFE= 8.392.7
Endekslenerek arttırılmış maliyet =
450.000 X 1.321.306 TL X
(8.392,7/7 700,6) = 648 milyar TL
Satış Fıyatı = 500.000 USD X
1.342.100 TL = 671 milyar TL
Kazanç = 671 milyar TL - 648 Milyar
TL= 23 milyar TL. Bu tutar üzerinden
gelir vergısı hesaplanacaktır.
NOTDEFTERÎ
ZEKERİYA TEMİZEL
Sıcak Paraya
Vergi ve Vicdan
Türkiye yıllardır IMF programlarını uyguluyor.
Bu programların sözde amacı da, "ekonominin is-
tikrara kavuşması ve ekonomik krizlere karşı dayanak-
lılığının arttırılması."
Pekı, başanlı oluyor mu? Artık ekonomimiz düze
çıktı, yeniden krizler görmeyeceğiz denilebiliyor mu?
Tam tersine IMF programlarına övgüler düzenler bı-
le "ekonominin kınlgan olduğunu, tamamen yaban-
cı sermaye desteğinin üzerinde durduğunu, yabancı
sermayenin ülkeyi terk etmesi halinde yeniden krize
gireceğimizi" söylüyor.
Bu durumda ne yapılmalı?
Yabancı sermaye yandaşlarına göre; yabancı ser-
maye ürkütülmemeli. Istekleri yerine getirilmeli. Kısa-
ca Türkiye yabancı sermayeye teslim olmalı.
Yabancı sermaye ne istiyor?
Öncelikle getirdiği sermayeye yüksek faiz elde et-
mek istiyor. "Diğer ülkelerden daha çok faiz verin ki
sızde kalayım, yoksa çekergiderim diyor." Bunun ya-
nında, "Alacağım garanti altında olsun", "Dış politi-
kada da onurlu davranışlar sergilemeyin, Amerikan
politikalarına teslim olun", diyor.
Böylece Türkiye ekonomisi her şeyiyle dışa bağla-
nıyor. Başka ülkelerdeki düzenlemeler ekonominin kâ-
busu kesiliyor. Amerikan Merkez Bankası'nın (FED)
faiz arttırma söylentisi ile titremeye başlıyor.
•••
Türkiye yıllardır bu şantajlara boyun eğiyor.
Türlü bahanelerle kaçmaya kalkan sermayeyi ülke-
de tutmak için, faiz oranlarını aşırı derecede arttırmak
zorunda kalıyor.
Buna karşın, kısa vadelı sermaye girişlerı ile finan-
se ettiği carı açıkları arttırmayı da sürdürüyor.
Cari açıkları finanse edecek kısa vadeli sermeye gi-
rişlerinin kesilmesi halinde ise ekonomik durgunluk-
ların yaşanacağı, iflasların yeniden başlayacağı endi-
şesini taşıyor.
O zaman ne yapmah?
Yapılacak olan kuşkusuz ülkenin bu kısa vadeli ser-
maye bağımhlığını azaltmak olmalıdır. Bunun için ön-
celikle kısa vadeli yabancı sermaye ile finanse edilen
cari açıklar kapatılmalıdır. Bunun yanında kısa vadeli
sermayenin krizlere neden olacak hareketlerinin yu-
muşatılmasını sağlamak gerekmektedır.
•••
Bu nedenle son zamanlarda kısa vadeli sermaye ha-
reketlerinin sınırlandırılmasını sağlayacak önlemler,
hatta bu sermayeye getirilecek bir vergi tartışılmakta-
dır.
Oysa Türkiye 1998 yıhnda yaptığı vergi düzenleme-
leri ile kısa vadeli sermaye hareketlerini, belirlenen sü-
reden önce ülkeden çıkanlara bir vergi getirerek, dü-
zenlemeye çalışmıştı. Yapılan düzenlemede sermaye
hareketlerine hiçbir engel getirilmemişti. Sermaye gi-
riş çıkışı serbestti. Ancak belirlenen süreden önce çı-
kanlar elde ettikleri kazancın bir kısmını vergi olarak
ödeyecek, bu da erken çıkışı caydıran bir etki yapa-
caktı.
Türkiye'de yatınm yapan, fabrika kuran ve istihdam
yaratan yabancı sermayeye bir sınır getirilmiyor, hat-
ta teşvıkler veriliyordu.
Uluslararası sermayenin yardakçıları bu düzenle-
meye büyük tepki gösterdi. Düzenlemeyi yapan, bu
satırların yazarı ve dönemin Maliye Bakanı, sermaye
düşmanı ilan edildi. Sermayenin kaçacağı korkusu ya-
yıldı. Getirılen vergilerin faizleri arttıracağı ileri sürüldü.
Sonuçta yine zamanın başbakanının da ısrarlarıyla
bir yıllık süre üç aya kadar indirildi. Sıcak para spekü-
latörleri üç aylık süreyi bile çok gördüler, Yasa ertele-
meleryüzünden yürürlüğe giremedi. Sonuçta AKP ik-
tidarı tarafından tamamen yürürlükten kaldırıldı. Böy-
lece yüzde 45'ler düzeyinde dolar bazında faiz elde
eden spekülatörler tek kuruş vergi ödemeden milyar-
larca doları alıp gittiler.
Türkiye ekonomisi kısa vadeli sermaye bağımhsı ve
kınlgan bir ekonomi olarak kaldı.
Oysa uluslararası spekülatif sermaye hareketlerinin
verdiği zararları önlemek için, birçok ülke önlem alma
gereğini duydu. Bazı ülkeler kısa vadeli sermaye çı-
kışlanna sınır koydular. örneğin Çin bu önlemleri sa-
yesinde kısa vadeli sermaye hareketlerinden hiç etki-
lenmedi. Bu sınırlama sayesinde ekonomisinı spekü-
latif sermaye hareketlerine karşı koruma olanağı bul-
du.
Yapılan düzenlemeleri sermaye düşmanlığı olarak
niteleyerek yürürlükten kaldıranların, Türkiye'nin yeni
ekonomik göstergeleri nedeniyle vicdanlarında bir
şeyler oluyor mudur?
temizela cumhuriyet.com.tr
PETKİM reklamları
Kenan Işık'a emanet
Petkim in hatka arzı için başlayacak
reklamlarda sanatçı Kenan Işık oy-
nayacak Hafta başından itibaren
yazılı ve görsel basmda halka arz
için reklam kampanyasına başlanıl-
nıası öngörüliiyor. Petkim reklamla-
rında sanatçı Kenan Işık 'ın oynayaca-
ğı behrtilirken "kım " temasının bn-
de tutulacağı kaydedilivor. Reklam-
larda, "Kendi kavnaklarıyla 330
milyon dolar yatınm yapan
kim?", "22fabnkası, barajı ve
limanıyla sanayinin devı
kım ? ", gıbi sloganların kul-
lanılması planlantyor
Dairefiyatına bahçeli ev
Zeytınoğlu Topluluğu
bünyesinde ver alan Es-
ton, daıreJiyatına bah-
çeli evler satarak genış
kıtlelerın bahçeli ev sa-
hıbı olma hayalını ger-
çekleştıriyor. Bahçeşe-
hirdekı Ardıçlı Evler
Projesi nin son etabını
oluşturan Ardıçlı Göl
Evlerı 'nin tanıtıldığı
toplantıda konuşan Es-
ton Genel Müdürü
Salıh Kuzu, proje-
de konut fiyatlan-
nın230binile57I
bin YTL arasında
değıştığini söyle-
di. Kuzu, konutla-
nn 18 ay sonra
teslim edılmeye
başlanacağını ve
projenin tamann-
nın 30 ayda bıtıri-
leceğini belirtti.