23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 ARALIK 2005 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA SOYLESI Kanu mali yöiBtimme veto • A«NKARA (Cum- huırçt Bürosu) - Cum- hurb1 _-.şkanı Ahmet Neccet Sezer, Kamu \ialiDenetimi ve Kont-ol Yasası'nın 2 maidesini veto etti. Yasala yerel yönetim- lere'^enel yönetim" kapsianındaki kamusal etkinik gösteren ku- runüur olarak yer ve- rildiÇîne işaret eden Seze:. "Yerel yönetım- lerdeci muhasebe yetkiilennin nitelikle- rinınyasaylabelir lenmssi gerekmekte- dir" *edi. Ntektup kûtîphanede • AVKARA (Cum- hurrjet Bürosu) - Lord- lar Kımarası Başkanı LordFalconer of Tho- roton TBMM Başkanı Büleıt Annç'a gön- derdizi mektupta "Ma- viKi.ap"ın 1916 yılın- da tnşiliz hükümeti ta- rafincan yayımlandığı- nı anrnsatarak,"Elbet- te ki bu, parlamento ta- rafıncan hazırlandığı veya :>naylandığı anla- mını aşımamaktadır. Ancac bu yazışmanızı ve sizin mektubunuzu Lordlar Kamarası Kü- tüphanesi'ne koyduru- yonın" yanıtını verdi. JTIürünlepide zaniandı • ANKARA (Cum- huriyet Bürosu)-JTI Tütür. Ürünleri Sanayi AŞ, s.gara satış fiyat- Iannayüzde2.2 ile yikde lOarasındade- ğişen oranlarda zam yaptı. JTI'dan yapılan açıklamaya göre, dü- zenlemeyle İcısa Camel sigarasının fiyatı 4.25 YTL,kısa Winston'ın fiyatı3.20 YTL, kısa SalenTin fiyatı 4.25 YTL'ye yükseldi. 'Avrasya Nereye Gidiyor? Küreselleşme Çerçevesinde BölgeselEtkileşimler' konulu bir konferansa katüan Gaydarhn özellikle Türkiye-Rusya işbirliği ve Türkiye'nin AB y yle müzakere sürecini konuştuk 'AB üyeliğiniz çokzor' LEYLA TAVŞANOĞLU YegorGaydarbırekonomist. Rusya'nın eski maliye, ekonomik kalkınma bakanla- nndan ve eski başbakan yardımcısı. Şu anda Sağ Birlik Eşbaşkanı ve Duma üye- si. DEİK Türk-Avrasya Iş Konseyleri tara- findan tstanbul'da düzenlenen "Avrasya NereyeGidiyor? KüreseDeşmeÇerçevesin- de Böigesel Etkileşimfcr" konulu bır kon- feransa katıldı. Konferans arasında da bir- likte bir görüşme yaptık. Gaydar'ın özel- likle Türkiye-Rusya işbirliği ve Türki- ye'nin AB'yle müzakere süreci bağlamın- da sözleri çok çarpıcı: - Bir konuşmamzda hem ABD hem de AB 'nin zor ortaklar olduğunu söylediniz. Neden zor olduklannı anlatır mısınız? Siz Rusya Federasyonu 'nun bir önceki baş- bakan yardımcısıydınız. Bugün de Du- ma 'nin bir üyesisiniz. ABD veAB 'yle te- maslannızdayaşadığınızdeneyimlerini- zi anlatır mısınız? GAYDAR - Her ikisiyle de ilişkı kuran ve görüşen herkes bunu bilir Bakın, ABD ve AB'nin bizim için önemli iki ortak ol- duğunu söylemek istiyorum. Bunlar zor or- tak, deyince sakın müzakerelerde ya da temaslarda onlarla bir yere vanlamayaca- ğı ya da onlann bizim düşmanımız olduk- lannı düşündüğümüz anlaşılmasın. Bunu söylemek bizi hiçbir yere vardımıaz, önü- müze yeni ufuklar ya da yenifirsatlaraç- maz. ABD süper oüc ama... ABD'yle zorluk konusunu açayım. ABD dünya güvenliği açısından çok önemli bir ülke. Ancak kendi kamuoyu bakımından da çok içe dönük. ABD'de kamuoyu, is- tisnalar dışında dünyada nelerin olup bit- tiğını net olarak anlayabilmış değil. Bunun yanında bir de işleyen demokrasisi var ki ABD Başkanı kamuoyunu göz ardı edemi- yor. Yani başkanı ve demokrasisi olan sü- per bir güç, ama kamuoyunun büyük bö- îümü dünyayı okuyamıyor. 0 nedenle de işler zorlaşryor. - Peki, ABD 'de bu hep böyle mi oldu, sizce? GAYDAR - Bir dönem durum değişti. tkıncı Dünya Savaşı döneminde Roosevelt GAYDAR: Din olarak Müslüman 1ığa karşı değilim ama 21 yüzyılın bu iaik dünyasınd dinin slyasallaşmasının çok tehlikeli yansımalan ofabili. "AB'yle temaskr bir anlamda cehennem azabıdır" diyen Yegor Gaydar, "Müzakereler başladığında onlarla baş edebilmenin ne kadar zor olduğunu esas şimdi işleri nasıl yokuşa sürdüklerini, gerçek sorunlan göreceksiniz" diye konuşuyor. (Fotoğraflar: UĞUR DEMİR) başkanken kamuoyuna liderliği empoze edebildi. Bunu yapmak o zaman stratejik bakımdan çok önemliydi. Roosevelt savaşa girmek istiyor, ama Amerikan kamuoyu istemiyordu. Kongre de kamuoyuyla aynı fikirdeydi. Sonuç ABD için felaket olabilirdi. Ama Roosevelt karannı verdi. Sonucu da bili- yoruz. Bu demek değildir ki bütün başkan- lar ve ekipleri bunu başarabilir. ABD'yle ilişki ve müzakerelerde binn- ci sorun bu. tkincisi de ABD'nin ekonomik gücü- nün çok yüksek olması nedeniyle farklı ül- •kelerin sonınlannı ve ihtiyaçlannı zaman zaman anlayamaması ve sıklıkla da bu- nun hatalara yol açması. Size gelip "Şu- nu şunu yapm" diyebiliyorlar. Ama sizin gerçeklerinizi bilmeden... - Yani kendi dış politikalarını ülkele- re dayatmak mı istiyoriar? GAYDAR-Aynen öyle. Çok yüksek dü- zeyli bir Avrupalı yetkiliden dinlemiştim. Bir dönem önemli bir dış politika konusun- da Beyaz Saray onlarla istişareler yapmak istemiş. Kabul etmişler. O dönemın ABD Dünyada: Gelişmiş ve zengin ülkelerde uhısal sanayi ürünkri tercih bflinci etkinlikleri tüm bir yıla yayılmış, etkin bir yurttaşhk bilinciyle halen işlenirken, önemsenirken... Gelişmiş, zengin ülkeler; kendi sanayilerini (yurttaşına iş, aş diye okuyunuz) korumak ve kollamak için ardı ardına kararlar alırken... İlkemizde: * îşsizler ordumuza her yıl katılan yüzbinlerce yurttaşımıza ve ekomomik krizlerde işini kaybedenlerimize de iş bulamazken... * İç ve dış borç miktarımız her geçen gün dağlar gibi büyürken... * Kalkınma ve zenginlik programı olan "Yerli Mallar ve Tutum Haftası" neden unutturuluyor? Yeniden Kalkınma rekorları ve yeniden "Türk mucizesi" için... Borçlan ve işsizliği değil, zenginliği, kalkınmayı konuşan ve gönenci yaşayan bir TÜRKİYE için; www.usiad.net Dışişleri Bakanı gelmiş. Müzakerelere oturmuşlar ABD Dışişleri Bakanı daha karşı tarafa soru sormadan, -Şunu şunuya- pacaksnuz" demiş. Ama bu anlattıklanm gerçeklerin bir kısmı. Bunlar, hep böyle davranıyorlar an- lamına da gelmez. Ne biz ne de siz her za- man Amerikalılann istediği gibi davranı- yoruz. tşte, bu gibi istekler ABD'yle çalışma- lan pek de kolaylaştırmıyor. Esas şlmdi Işlerl yokuşa sürecekler - Peki, ya AB'yle? GAYDAR- AB'yle ilişkiler daha fark- h birbiçimde zor Evet, ABD'de sistem ol- dukça karmaşık. Ama kimin karar aldiğı- nı, kimin sorunlan nasıl çözdüğünü bilir- siniz. Doğrusunu söylemek gerekirse de ABD'deki karar alma süreci AB'ye kıyas- la çok daha basittir. AB'de ise çok karmaşık. Bir konuda kar- şınıza AB Komisyonu, öbüründe bir üye ülke. başka bir konuda Avrupa Konseyi, bir başka konuda da dönem başkanlığı çıkar Mekanızma o kadar esnek, o kadar belir- ginlıkten uzak ki... Size, "Kolay, çözeriz, ama karar bize değil, üye ülkelere aıt" ya da -Bizim tabii ki desteğüniz var, ama bir Brüksel'e sorahnT cevabını alırsımz. - Yani, AB 'nin siyasetlerinin muğlak- lık temeline dayandığınt söyleyebilir mi- yiz? GAYDAR- Tabii ki. Şimdi siz müzake- re sürecine başladınız ya, onlarla baş ede- bilmenin ne kadar zor olduğunu görecek- siniz. - Ama biz Türkiye olarak zaten şerbet- liyiz. Onlarcayıldır zaten onlarla müza- kere süreci içindeyiz.- GAYDAR- Evet de şimdi tam üyelik için müzakere süreci başlatıldı. Esas şimdi, iş- leri nasıl yokuşa sürdüklerini, gerçek so- runlan göreceksiniz Doğu Avrupa'dan yeni AB üyesi bir ül- kenin eski bır cumhurbaşkanj bana şunla- n anlattr "AB'yle temaslar bir anlamda cehen- nem azabıdır. Ama esas müzakereler baş- ladığında cehennemi görürsünüz." 'Dinin siyasallaşmasına kesinlikle karşıyım' - Peki, sizce müzakereler süreç içinde bir noktada kesilebilir mi? GAYDAR - Tabii ki kesilebilir. Ben her zaman AB'deki dostlanma şunu söyledim: -TürldyeninABiheliğiçokmantıklıbir fıkirdir. Keşke gerçekleşse." Ama Fransa ve Hollanda'daki son refe- randumlardan sonra açık söylemek gere- kirse çok, ama çok kuşkuluyum bundan. - Yani siz AB 'ye kuşkuyla bakanlann arasında mısınız? GAYDAR- Yok, öyle değil. Bu deyimın Avrupa'da kullanılış biçimi AB'nin daha fazla genişlemesini istemeyenler içindir. Benim bu konuda söz söyleme gibi bir du- rumum yok. Karan Avrupalılann kendile- ri verir. Ama şu anda AB'nin içinde çok fazla sorun var. Bunlar Türkiye'yle doğ- rudan da ilgili değil. - Sizin bir sözünüzü daha hatırlıyo- rum. "Rusya'yla Türkiye'nin stratejik ortaklığı çok önemlidir " demiştiniz. Bun- dan tam olarak neyi kastetmiştiniz? GAYDAR - Burada kilit soru, Türki- ye'nin gerçekten AB'ye girip girmeyece- ği. Öte yandan bu bölgedeRusya ve Tür- kiye'nin ortak çıkarlan var. Türkiye AB'ye üye olursa Rusya'nın Türkiye'yle ilişİcileri, AB'yle de ilişkileri olacaktır. Yalnız bu noktada bir incelik var. Türkiye yetkilileri tam üyelik dışında hiçbir başka statü ya da ikinci sınıf üyelik kabul etmeyeceklerini beyan ettiler. - Yani imtiyazlı ortaklık teklifini mi kastediyorsunuz? GAYDAR - Evet. Dolayısıyla müzake- reler sonucunda tam üyelik karan çıkmaz- sa Türkiye'nin başka bir strateji izleyece- ği, Türk yetkililerin kendi ağızlanndan açıklandı Öte yandan, Rusya için AB üyeliği. önü- müzdeki onlarca \ıl bile aklımızın ucun- dan geçiremeyeceğimiz bir şey. Dolayısıy- la durumu şöyle tahlil etmeye çahşalım: Rusya ve Türkiye. AB'nin en büyük iki komşusu. AB bizim ürünlerimiz için en büyük pazar olacak. İkimizin de AB'ye göç konusunda aym ınsani sorunlanmız var. AB'yle ticari müzakerelerde benzer sorunlarla karşılaşıyoruz. Böylece de güç birliğiyle daha güçlü oluyoruz. Bizim dışunızdakı güçler bizi birbirimi- ze itiyor. Bir de güvenlik konusu var. Rus- ya da, Türkiye de Orta Asya'nın ıstikra: nyla yakından ilgileniyor. tkimiz de Orta Asya'da radikal köktendincılerin egemen güçler haline gelmelerini istemiyoruz. Tür- kiye'nin etnik nedenlerle bölgeyle yakın- lığı var. Rusya ise tarihi nedenlerle bölgey- le ilgili. Stratejik olarak aynı hedefin pe- şindeyiz. Biz bölgede istikrara ihtiyaç du- yayona. 21. yüzyılın sorununun ne ola- cağı çok açık. - Nedir bu sorun? GAYDAR - Tabii ki uluslararası tero- rizm. Biz de. siz de bu sorunla karşı kar- şıyayız ve üstesinden gelmek için savaşım veriyoruz. Ne bizim size, ne sizin bize böy- le bir sorun çıkarma isteğiniz olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla bu konuda da el ele vermeliyiz. Bölge ülkeleri için de en büyük tehdit uluslararası terorizm. Ortado- ğu ülkeleri için de öyle. Ortadoğu bölge- mizin burnunun dibinde. O bölgede tero- rizm, İran'la Irak arasında olduğu gibi sa- vaşlar istemiyoruz. Dolayısıyla da ikimi- zin çıkarlan çok örtüşüyor. Böyle olunca el ele verip güç birliği ha- linde ekonomik, siyasal konularda çok ya- kından istişare ederek ilişkilerimizi güçlen- direbiliriz. Ne Rusya ne de Türkiye tarih boyunca birbirleri üzerinde egemenlik kur- duİar. Evet. sa\aşlarla dolu bır tarihımiz var. - Türkiye 'nin AB 'yle müzakere süre- cinden söz etmişken, Ankara 'nin duru- şunu nasıl görüyorsunuz? GAYDAR- Ankara şimdi bu işten bir çı- kış stratejisi izlıyor. Bu kadar koşul artık yeter. tavn içinde. Bu da Türkiye'nin AB bağlamında elini güçlendirebilir. Bu ara- da AB'nin kendi içindeki iç çatışmalar ve sorunlan da unutmamamız laznn. - Peki, bu arada siyasi İslamın yükse- lişini nasıl değerlendiriyorsunuz? GAYDAR - Ben bunun çok ciddi oldu- ğunu düşünüyorum. Din olarak Müslü- manlığa tabii ki karşı değilim. Alıp vere- mediğim ne olabilir ki 1 Ama dinin siyasallaşmasına kesinlikle karşıyım. 21. yüzyılın bu İaik dünyasında dinin siyasallaşmasının çok tehlikeli yan- sımalan olabilir GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERtNÇ Alkışlayan Siz Değil miydiniz? Orhan Pamuk davası, Avrupa Birliği'ne (AB) yönelik yargılarımın daha da pekişmesine yol açtı. önce yargılarımı kısaca anımsatmak isterim. AB (Doğal olarak yönetiminde bulunanlar, temsilciler, sözcüler) kafalarda oluşturulmuş şablonlara göre değerlendirme yapma konu- sunda uzmanlaşmış görüntüsü sergiliyor. Bu nedenle de, meşhur müktesebatına ay- kırı olarak zaman zaman ırkçılık, zaman zaman da aynmcılık yapma hakkına sahip oiduğu inan- cını gündeme getiriyor. özellikle de Türkiye söz konusu olduğun- da... • • • Orhan Pamuk (Şu da bir gerçek ki aynı mad- deden yargılanan tek kişi değil) Türk Ceza Ya- sası'nın "Türklüğü, Cumhuriyeti, devletin ku- rum ve organlarını aşağılama" başlıklı 301 'in- ci maddesinden yargılanıyor. Duruşmaları izlemek için AB'den ve Avrupa Parlamentosu'ndan (AP][temsilciler Istanbul'a geldiler. Izlenimlerini açıklarken de Orhan Pamuk'un yargılanmasına şaşırdıklarını söylediler. Bu ara- da dünyadan habersiz olduklarının kanıtı sayı- labilecek biçimde hükümetin ifade özgürlüğü kapsamındaki yargılamaları durdurmasını iste- diler. Onlann şaşırmalarına, onlardan daha çok şa- şıranlardan biri de benim. Çünkü Türk Ceza Yasası'nın (TCY) çıkanlma- sı aşamasını AB'nin nasıl izlediğini ve değer- lendirdiğini yakından biliyorum. 301 'inci maddenin de içeriğinde yer aldığı TCY'yi çıkardığı için Türkiye'yi ve siyasal ikti- darın başansını alkışlayanlar kendileriydi. Yıllık llerleme raporlarında da bunun bir ba- şarı olduğunu vurgulayanlar, ardından da mü- zakere tarihi verilmesinin gerekçeleri arasına ka- tanlar da yine kendileriydi. Yasanın, ifade özgürlüğünü sınırlayan mad- deler de dahil kimi maddelerinin değiştirilme- si amacıyla yürürlüğünün 2 ay ertelenmesine kıyameti koparanlar da onlardı. Oysa Türk Ceza Yasası'nın tasanlaşma ve Tür- kiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşülme sü- recinde, AB'cilerin aksine, başta Türkiye Ga- zeteciler Cemiyeti (TGC) olmak üzere ifade öz- gürlüğünün sağlanması için zamana karşı sa- vaşım verenler vardı. AB'ciler o dönemde konuya şablonlarından kurtularak bakmış olsalardı ya da Türkiye'de- ki temsilcileri, merkezlerini "Siz övüyorsunuz ama Türkiye de az da olsa tersi söylenip yazı- lıyor" diye uyarsalardı verdikleri desteğin so- nuçlarına kendileri şaşırmayacağı gibi bizi de kendilerine şaşırtmamış olacaklardı. Olmadı. İfade özgürlüğüne yönelik sınırla- maların, başka maddelerde de yer aldığı Türk Ceza Yasası'nın çıkarılmasına verdikleri des- teğin sonuçlarına şaşırmakla yetinmek duru- muna düştüler. Bundan sonra, aynı ya da benzer yanlışlara düşmeyeceklerine inanmak da zor. Çünkü, Istanbul seyahatleri kafalardaki şab- lonları değiştirme niyetinde olmadıklarını da gösteriyor. Not: Kimilerine TCY'nin "Yargı görevi yapa- nı etkileme" başlıklı 277'nci maddesini anım- satmak gerektiğine de inanıyorum. oerinc@cumhuriyetcom.tr Tartıan dosyası Askeri Yargıtay'ıta • İstanbul Haber Ser\isi - 8 ayı aşkın süredir tu- tuklu bulunan vicdani retçi Mehmet Tarhan'ın Askeri Yargıtay'dan dönen davası önceki gün Sı- vas Askeri Mahkemesi'nde tekrar göruldü. Askeri Yargıtay'm, eşcinsel olup ohnadığına dair beden- sel muayenenin gerekirse zorla yaptınlması iste- mi ile tekrar Sıvas'taki mahkemeye gönderdiği davada, 4 yıllık ceza karannda ısrar edildi. Böyle- ce dosya yeniden Askeri Yargıtay'a dönmüş oldu. Tarhan'm avukatı Suna Coşloın Yargıtay'm boz- ma karanna uyulmasını isteyerek, "Dava, esas konu olan vicdani redden uzaklaştınlıp eşcinsel- lik üzerine yoğunlaştınhnak isteniyor" dedi. Astsubaym cezası ertetendi • DhARBAKlR (Cumhumet) - Hakkâri'nin Şemdinli ilçesine bağlı Ortaklar Köyü Örencik mezrasında geçen yıl dur ihtarma uymadığı ge- rekçesiyle öldürülen 19 yaşmdaki çoban Fevzi Can davasmda mahkeme heyeti Can'ı öldüren Jandarma Astsubay Murat Şener'i 1 yıl 4 ay ha- pisle cezalandırdı. Şener'e verilen ceza ertelendi. Mahkemenin sanığa verdiği cezayı az bulan Can ailesinin avukatı Zeki Yükserin, Şener'in kasten adam öldürmek iddiasıyla yargılanması gerektiği yolunda Yargıtay'a itirazda bulunacağı bildirildi. PKK terörist listesinde • ANKARA (AA) - Avustralya hükümeti, terör ör- gütü PKK'yi, tüm isimleriyle birlikte terörist örgüt- ler listesine aldı. Avustralya Federal Başsavcısı Phi- lip Ruddock, PKK'nin, ülkenin terörle mücadele yasalan kapsamında terör örgütleri listesine alındı- ğını açıkladı. Bu çerçevede, Avustralya'da, terör ör- gütü PKK'nin üyesi olmak, örgüte maddi destekte bulunmak, destekleyici açıklamalar yapmak, örgüt- le herhangi bir şekilde bağlantılı olmak veya destek vermek, suç kapsamına alınmış oldu. Duruşma nedeniyte yasak var • ESKİŞEHÎR (Cumhuriyet) - Eskişehir Valiliği, Mardin'in Kızıltepe ilçesinde 12 yaşındaki Uğur Kaymaz ve babası Ahmet Kaymaz'ın güvenlik güçlerince öldürühnesiyle ilgili davamn üçüncü duruşmasının yapılacağı 19 Aralık Pazartesi gü- nü, muhtemel toplantı, gösteri yürüyüşü, basm açıklaması ve benzeri faaliyetleri yasakladı. Vali- likten yapılan yazılı açıklamada yasaklamaya ge- rekçe olarak duruşma günü herhangi bir müessif olayın meydâna gelmesini önlemelt gösterildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear