Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 26 KASIM 2005 CUMARTESİ
DIZI
Örgüt; yoksulluk, El Ezher geleneği ve Miislüman Kardeşler'in mirasından yararlanıyor
Msır'ınbelalısıElKaideMısır'da kiminle konuşursanız ko-
nuşun, yönetimin halkla bütünleşeme-
mesi ülkenin en ciddi sorunlanndan
bıri olarak gösterihyor. Aydınlann
polis ve asker devleti olarak tanımla-
dığı rejımdeki kımi sıkıntılar, bazen
ülkede ciddı güvenlık sorunlanna da
yol açıyor. tllegal yapılanmalan hız-
landıran bu durum, ekonomıdeki sı-
kıntılarla birlikte daha da büyüyor.
Uzun yıllardır olağanüstü hal uy-
gulamasıyla yönetilen Mısır'da 16
Temmuz 1992'de "Terörle Mücade-
leKanunu" adıyla çıkarnlan yasa, gü-
venlık güçlenne şüpheh gördüklen ki-
şılen hıçbırmahkeme karanna gerek
görmeden tutuklayarak alü ay ceza-
evinde bulundunna hakkı veriyor.
Yasa, yönetimin terör öıgütû olarak
adlandırdığı îslami cemaat üyeleri ve
sempatızanlanna 5 yıla kadar ağır ha-
pis cezası verilebileceğı hükmünü de
ıçenyor.
Mısır'daki cezaevlennde 120 bin
siyasi tutuklu bulunduğu ile-
n sürülüyor. Uluslararası Ai
Orgütü, Mısu'da yaygın ola-
rak ışkence yapıldığını doğ-
ruluyor.
Terörle Mücadele Yasa-
sı'ndaki uygulamalar demok-
ratık taleplerden kaynakla-
nan sıkıntılan daha da içın-
den çıkılmaz hale getiriyor.
Ülkede îslami cemaatler üze-
nnde yoğunlaştığı üen sü-
rülen baskılar. bazı cemaat-
lerin bu baskılara eylemler-
le yanıt vermesı ülkede za-
man zaman şiddet olaylan ve silahlı
çatışmalara yol açıyor.
Mısır emniyet güçleri, îslami cema-
atlenn güçlü olduğu Asyut ve çevre-
sine değişik zamanlardahavadan ope-
rasyonlar düzenlıyor. Bunun yanı sı-
ra başkent Kahire'nın bazı kenar ma-
hallelerine de kalabalık askeri birlik-
lerle düzenlenen baskmlarla radikal
Nil'e sığınan ülke:
MiMi e sıgınan uiKe:
ısır
MEHMET FARAÇ
gruplann safdışı bırakılması amaç-
lanıyor. Rejimle muhalıfler arasında
siyasi hesaplaşmayla çözümleneme-
yen sorunlar Mısır'da radikal grupla-
nn gücünü ve eylemlerini arrnnyor.
Ülkenin çeşıtlı bölgelen bu yüzden sık
sık Islamcı örgütlerin saldınlanna
maruz kalıyor.
18 Nısan 1996'da 18 Yunanlı turıs-
nn Israılli diye öldüriılmesi,
1997'de 58 tunst ve 4 Mısır-
lı'nın yaşamını yitirdiğı Luk-
sorkatliamı, 18 Eylül 1997'de
Kahire'de 9 Alman tunst ve
Mısırh şoforün öldüriilmesı
eylemleri Mısır'ın özellıkle tu-
nzmı üzennde büyiik tahnbat-
lara yol açıyor. Bu eylemlenn
tamamının altında Müslüman
Kardeşler Örgütü'nün gelene-
ğinden gelen radikal dıncı grup-
lann ımzası bulunuyor.
El Kaide sahnede...
Ancak ülkede 2000'lı yülardan son-
ra düzenlenen saldınlar artık El Ka-
ide'ye mal edılıyor. Belkı de bu tarih-
ten önce eylem yapanlar kendılennı
artık El Kaide dıye nitelemekten ka-
çuımıyor. Ya da El Kaide'nin popü-
lantesi ülkede uzun yıllardır rejimle
savaş halindeki gruplan kendı bünye-
süıe çekıyor.
El Kaıde'nın Sina bölgesınde çok
etkın olduğubüiniyor. Orgütün, bu gü-
cü Sina çölündekı Bedevilerle işbir-
lı£ı yaparak kazandığı savlanıyor
~Kahıre'de7Nisan2005'te 7,30 Nı-
san'da ıse 5 tunstin yaşamını yitir-
mesıne neden olan saldınlann ardın-
dan 23 Temmuz'da yapılan bır eyle-
min özellıkle turizm ve ekonomı üze-
nnde yol açtığı tahnbat kalen gideri-
lemıyor.
Mısır'ın "Banş şehri" olarak bılı-
nen tunzm cennetı Şarm el Şeyh'ın
5 ayrı noktasında gerçekleştınlen ve
5'ı Türk 87 tunstin öldüğü saldınla-
nn Sina çölünden yönetıldığı ılen sü-
rülüyor. Şarm el Şeyh'tekı eylem, ör-
gütün ıntemet sıtesınde -Hachlara, Si-
yonistlere vc kâfir Mısırrejiminekar-
ŞL şer güçJerinin işledikleri suçlar so-
nucunda Irak, Fitistin, Afganistan *e
Çeçenistan'da Müslümanlann akan
kanına tepki" olarak göstenlıyor.
EL KAİDE YASADAKİ BOŞLUKTAN YARARLANIYOR
Paratransferi
Kahire'den mi?• 71 Kaide'nin Taba kentindeki sal-
m^ dınsı ıse en sansasyonel eylem ol-
* -^ duğu için hafızalardan gitmıyor.
Örgütun 7 Ekım 2004'te Taba Hilton
Oteli ve Nuveıba'dakı 2 turist kampına
yönelık bombalı salduılannda 34 kişi-
nin ölmesı 150 kışüıın yaralanmasuun
ardından Mısu- güvenlik güçlen Sina'da
Bedevıler ve milıtanlarla çatışmaya gi-
riyor. Ancak operasyonlar örgütun Si-
na'daki varlığını pek etkılemiyor.
El Kaide sık sık Mısır Cumhurbaşka-
nı Hüsnü Mübarek'i, Irak'ın ışgalıne
yönelik ta\-n nedenıyle "Firavun" ola-
rak nıtelıyor. Orgüt bu tutumu nedenıy-
le Mısu-'ı hedef almaya devam edeceğı-
nı ılan etmekten çekmmiyor. Ülke yö-
netimi, geçmişte turizme büyük darbe vu-
ran saldınlar yüzünden diken üstünde du-
ruyor.
Mısu"'daki El Kaide saldınlannda ge-
Mcır'da büyük eylemler yapan El kaide'nin Hderi
Usame bin Ladin ile vannrocısı Eyman el ZevahirL
nellıkle el yapımı bombalar kullanılı-
yor Şarm el Şeyh ve Taba saldınlann-
da kullanılan patlayıcılar ise Istanbul'da
15-20 Kasım 2003'te düzenlenen 4 sal-
dında kullanılan mühımmatla büyük
benzerlıkler taşıyor.
Uluslararası ısthbarat örgütlen, Lond-
ra salduılannın ardından dıkkatlerini ör-
gürün Mısır'dakı hücreleri üzerinde yo-
ğunlaşttnyor. Londra saldınsıyla ilgüi ola-
rak Kahire'de yakalanan Mejdi Najar
adlı bir Mısırlı kımya uzmanı, kanıt bu-
lunamayınca serbest bırakılıyor.
Mısu", El Ezher'in etkisı ve Müslü-
man Kardeşler'uı köklü eylemselliği ne-
denıyle radikal gruplann çok rahatlıkla
altyapı oluşturabildikleri bir ülke olmak-
tan kurtulamıyor. Son yülarda Müslüman
Kardeşler örgütünün eylemsizlik karan
ise radikal gruplann El Kaide'ye yönel-
mesine yol açıyor. Bu yönelimde, Usa-
me bin Ladin"ın gençliğınde Müslüman
Kardeşler'den etkilenmesinin de payı
bulunuyor.
Örgüt Mısır'ın Bağdat Büyükelçisi
thab Sberif i öldürmesine rağmen, Mı-
sırh radıkaller, El Kaide'ye yönelmek-
ten kaçınmıyor Konuştuğumuz Kahı-
reliler, Büyükelçinin, Mübarek rejimi-
ne ve Mısır'ın Irak polıtikasına tepki uğ-
runa öldürüldüğünü söylüyor.
Uluslararası istihbarat örgütleri, Mı-
sır'ı salt ABD ve tngıltere'dekı saldın-
lar ya da örgütun bu ülkedeki sempati-
zan ve eylemci potansiyeli nedeniyle
gözaltmda tutmuyor. El kaide'nin boyut-
lan saptanamayan mah varlığına yöne-
lik araştırmalarda da Mısu- cıddı şüphe
çekıyor. El Kaide'nin yasalardaki boş-
luklan kullanarak para transferini Mısır
üzerinden kolayca yaptığına ilişkin ıd-
dialar yaygın olarak dillendiru
liyor. 2002 'de bu konuda yapı-
lan bir soruşturmada bulguya
rastlanmasa da, örgütun Mı-
sır'daki mali yasalan kendi le-
hnıe kullandığı yolundaki söy-
lentıler bitmiyor.
Sina'da örgüt üssü
var mı?..
Mısu" hem siyasi ve ekono-
mik durumu hem de din olgu-
sunun yönlendirdiği sosyal ya-
pısı nedenıyle El Kaide gibi
örgütleri bünyesınde banndın-
yor. Cemaat El Islamiye El Ale-
mıye (Dünya Islam Grubu) ve El Kaide
bağlantılı îslam Tevhid Tugaylan Mı-
sır'da rahatlıkla taban bulabiliyor. Ancak
Israil güvenlık kaynaklannın kimi iddi-
alan El Kaide'nin Mısır'daki konumu-
nun küçümsenmemesı yolunda ipuçla-'
n ıçenyor. îsrail, örgütun Mısu"'da bu
denlı etkm ohnasını Sina bölgesinde El
Kaide'nin bir üssü olmasına dayandın-
yor. İddıalara göre çevresi mayınlarla
çevrilı bu karargâh Mısır makamlann-
ca bilinmesüıe karşın eylemlerin arttın-
lacağı korkusuyla müdahale edılemiyor
Israıl askeri istihbarat şefi General
Ataaron Zeevi Farkaşın, bu konudakı
iddialannı Mısu- güvenük kaynaklan ya-
lanlıyor.
Yarın: Müslüman Kardeşler
seçimlerde rejiml zorluyor
EL KAİDE Kahire ve Şarm el
Şeyh gibi kentlerde yüz-
lerce turistin ölümüne yol
açan saldınlar gerçekleş-
tirdi. Eylemler, gefirinin
büyük bölümünü turizm
den karşılayan Mısır için
ciddi sorunlara yol açıyor.
İZLENİM/HİKMET ÇETİNKAYA
O
n üç yaşında bir kız çocu-
ğu. Beni görünce gülümsü-
yor... Sonra arkadaşlan ge-
liyor yanıma.
"Khnsin?\erefisin?Buraya neden
gekün?.."
Birlikte fotoğraf çektiriyoruz...
"Eski Mısırtılar piramitlere kazı-
dıkLan, papirüslere vazdıklan yazı-
larda, olanı değO; oİması gerektiği-
ne inandıklannj yazdılar. Yazdıkla-
nnındabirgüngerçekleştigineinan-
dılar.Böyiece toplumlan hakkmda,
tarihe tek yönlü, tek yanlı bilgüer
aktardüar. Hepsi genç, hepsi güzel-
di. Hastaik \akınlanndan bile geç-
menıişü."
Yukandaki sözler Dr. Da\it'in...
Gerçekten Mısırlılar güzel ve ca-
nayakıninsanlar...
El Halili Çarşısı'nda yaşananlar
ise Istanbul Kapalıçarşı gibi...
Labirentlerden geçerken gızemli,
2 dolara 1 kilo bal satılıyor Gize'de...
bir yolculuğa çıkmış gibi hissediyo-
rumkendimi...
Arap kültürünün içindesiniz o an-
da...
Kafelerden birisine oruruyoruz
arkadaşlarla birlikte...
Kahvelergeliyor...
Meydan ana baba gü-
nügibı...
Çınli, Fransız, îtaryan
turistlerin ortalama ya-
şı 60'ın üzerinde...
Hava hafif esintili...
Ama yaz bitmemiş
Kahire'de...
Kahveler içildikten
sonra El Halili'yi do-
laşmaya başhyoruz...
Mumyalar, filler,
Ramses, Fira\'un hey-
kelleri, sedef işlemeli
tavlalar, satıançlar...
Nargileler özel kutular içüıde sa-
tılıyor...
BaharatçıJar, kuyumcular yan ya-
papirüs kâğıdına çizihniş resimler-
denalacaklar...
Dükkânda Amerikalı bir aile de
na... var..
Özlenı İşbilirle Mehmet Faraç
Yazarianmız tskenderiye'-
de Büyük tskender'in hey-
keK önünde bir grup Türk
gazeteci ile birlikte.
Mehmet soruyor:
"Kaçpara?"
"80dolar™"
Kıyasıya bir pazarlık
başhyor...
Arapça ve Türkçe
konuşuluyor..
Saarime bakıyorum
o anda...
Pazarlık bittiğınde
30 dakikageçmış:
Satıcı, "SizTürksü-
niiz. Müslünıansınız,
20 dolara olur resim-
ler.« Sakm Amerikab-
lar duymasuı..."
KahırehJer Türklere
sıcak bakıyor...
Daha önce köşemde yazmıştım...
Kahıre zıtlıklar kenti...
Kahire'de 6 gün kaldım...
Kahire müzesine üç kez gittim, an-
cak bütünüyle gezemedim.
"ŞehirHisar'' göriiknesi gereken
yerlerden birisi. Kahire Kulesi de.
Kuleden bakınca tüm Kahire aya-
ğmızın altmda.
Şehir Hisar'm çe\Tesi değişik dö-
nemleri içinde banndınyor. Çevre-
de karargâhlar var. Hisar'a paralel
Osmanlı mımansi e\ler göze çarpı-
yor...
Bu arada altın kubbesiyle ünJü
Muhammet Ali Camii, Rifue Camii
görülmeye değer.
Kahire ye gelenler Gize pu^mit-
lerini mutlaka geziyorlar...
Gize'nin çevresi gecekondularla
dolu...
Bal, zeytinyağı, zeytin satan ka-
dınlar...
Bır dolara 2 kilo bal, zeytinyağı,
zeytin satılıyor..
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Ukalâ...
Şiirin kimi kez tek bir sözcükten doğması gibi
bir köşe yazısı da zihinde apansız beliriveren tek
bir sözcüğün çevresinde oluşabiliyor. Sanınm bu
kezdeöyleolacak...
Apansız dediysem, belki o kadar da apansız de-
ğil... Bilinçaltımızda nelerolup bittiğini bilemiyoruz
ki... Nereden çıktı şimdi şu "Ukalâ" sözcüğü? Sa-
bah uyandığırnda aklımın bir kıyısında duruyor-
du...(Belki ınanmayanlar olacaktır ama, gerçek-
ten öyle.)
Sözlük kanştırmayı oldum olası severim... Söz-
cüklerle oynamayı da... (Şiire yatkınlığım, anımsa-.
yabildiğim en küçük yaşlanmda, sözcüklerle oy-
nayarak başlamış olabilir... Anlam bakımından ilin-
tisiz fakat uyak oluşturan sözcükleri, zihnimde ya
da yüksek sesle sıralayıp dururdum... "Ukalâ" söz-
cüğünün beklenmedik ziyareti de bu eski alışkan-
lığın bir sonucu olmalı...)
Her ne ise... önce, kitaplığımdaki söz/üklerden
Mustafa Nihat Özön'ün" Osmanlıca Türkçe Söz-
lüğü"nü açtım.
"Ukalâ" sözcüğü, incettme işaretli "a" harfiyle
başlayan "â/c//"dan gelıyor... "Akıl" ise akıllı kişi
demek. "Ukalâ "nın anlamı tam olarak, akıllılar, akıl-
lı kişiler... {"Âk\l"\r\ da kökenindeki "akıl", Arapça-
sının yazılışıyla "akl", hangi kökten, hangi kavram- •
lardan türemiş? Aynca incelemeye değer, fakat
buyazının konusu değıl...)
Ozön'ün sözlüğünde Şinasi'den bir alıntı var
"UkaJâ kısmı idi aklına dilbeste hemen" Yani, ken-
di aklınaâşık olanlar, gönül verenler, Ukalâlardır...
Burada iş değişiyor... Demek ki "Ukalâ" sözcü-
ğü sözlük anlamıyla akıllı kişiler demek olsa da gün-
lük yaşamda değışime uğramış...
Nıtekim, pek sevdığım bir başka sözlükte, "Ha-
yat Yayınlan"nca basılmış (fakat ne yazık ki basım
tarihi belirtilmemiş, bana babamın kitaplığından ka-
lan) "Büyük Türk Sözlüğü"nde "Ukalâ"run karşı-
lığı şöyle; "Akıl satan, akıllı geçinmek isteyen." Bu
sözlükte, hepimizin bildiği sevimli bir deyime de
açıklamasıyla birlikte yer verilmiş: Ukalâ dümbe-
leği. (Bir şey bilmediği halde akıllılık taslayan...)
Türk Dil Kurumu'nun sözlüğünü açıyorum. "Uka-
lâ" için yıne "Kendini akıllı ve bilgili sanan, bilgiç-
lik taslayan kimse" deniyor... Yukandaki deyimin,
ukalâ dümbeleği'nin karşılığı ise daha renkli bir
dille verilmiş: "Aklı ermediği halde her konuda fi-
kir yürüten, bilir bilmez her şeye kanşan, zev-
zek..."
Söylenışini pek sevdiğim şu "zevzek" sözünün
peşine takılıp sözlük sözlük gezmek de hoş olur-
du ama, konuyu değiştirmeyip "L//(a/â"araştırma-
mızı tamamlayalım...
Başvurduğum son kaynakta, Ismet Zeki Eyü-
boğlu'nun "Türk Dilinin Etimolojik Sözlüğü"nde,
"akl" sözcüğünün kökeni de karşıma çıkıverdi:
Deve kösteği...
Bu konularda mürekkep yalamış olanlar nede-
nini mutlaka biliyor olmalılar, fakat doğrusu ben,
bildiğimiz akılla deve kösteği arasında ne gibi bir
bağıntı kurulmuş olabileceğini anlayamadım ve
daha fazla ukalâlık yapmamak için susuyorum...
• • •
Eyüboğlu'nun sözünü ettiğim kökenbilimsel söz-
lüğünde, "akıllılar, uslular" anlamına gelen "uka-
lâ "nın, daha sonra, "olurolmaz işe kanşan, bilgiç-
lik taslayan, bilgili geçinen..." anlamlarında kul-
lanıyor olmasının "anlam değişmesi" sonucu ol-
duğu da aynca belirtilmiş...
Demek ki sözcükler de zaman içinde değişime
uğruyor...
Tıpkı "ulema" gibi...
Korkmayın, "ukalâ"üan sonra sizi "ulema" ge-
zintisine çıkaracak değilim...
özön'ün sözlüğündeki açıklamayla yetinelim:
19 yy. öncesinde "müdem's ve kadılık yolunda
olup özel kıyafetleri bulunan.. ilmiye mensuplan"
anlamında kullanılan "ulema" sözcüğü 19. yy.'da
"bilginler" anlamında kullanılmaya başlanmış...
Ya günümüzde, Türkiye Cumhuriyeti'nde?
Günümüz Türkiye'sinde ve Türkçe'sinde "ulema"
sözcüğünün, ille de kullanılacaksa eğer, bilimle
uğraşan bilginler değil, fetva veren ("birmesele ve
dâva için şeriatın ne dediğini anlatan") kişiler an-
lamına geldiğinı bilmek için sözlük kanştırmaya
gerek yok..
"Ulema", "ukalâ"...
Bıri bilimden öteki akıl'dan türemiş iki sözcük de
olsa, Tanrı Türkiye'yi bu türden kimselerin yöneti-
minden korusun...
ataol b@ cumhuriyet.com.tr.
Faks: (0212) 343 72 64
EGITIMDEALTERNA11FM0DELLER
VETÜRKİYE'DEİLKDEFA
1. ULUSLARARASI
ALTERNATİF EĞİTİM
SEMPOZYUMU
DARPHANE-İAMİRE BİNASI
26-27 KASM2005
• AJtematıfEğitıın
geçmişi JJJteuseau'ya
(1771-1778) k a k
tendmde iffiana ıHskm
ınsan-çocuk''iyı"
olarak algüanmaktadn: Insana - çocuğa ilişkisbu "iyT bakış açısmdas
».altematifegitim.org
iietJsim@alternatife9itim.0rg 05332330007