22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 22KASIM2005 10 dishab@cumhuriyet.com.tr KAVŞAK OZGEN ACAR İngiliz Bilimciden ABD'ye Mirasi Ingiliz bilimci James Smithson 1829'da, ölümünden üç yıl önce şu il- ginç vasiyette bulundu: "Tüm mirası- mı yeğenim Henry James Hunger- ford'a bırakıyomm. 0 da vârissizölür- se variığımı Vaşington'dainsanlara bil- giakımı sağlayacak bir Enstitü 'nün ku- rulmasına bağışlıyorum. Adı 'Smithso- nian Enstitüsü' olsun." Yeğen Henry de 1835'te vârissiz ölünce, mirasa Va- şington yolu gö- ründüABDKong- resi günlerce tar- tıştıktan sonra, 1836'da Başkan AndrewJacfcson 100 bin İngiliz al- tınlık mirasın ka- bulünü açıkladı. On yıl sonra ABD Başkanı James K.Potak,'bağım- sız Smithsonian "Smithsonian Kalesi" maması Ingiltere'ye karşı bir tepkiydi. Kımileri de "evrensel aydınlanma ilke- lerine olan saygısının ABD'de geliş- mekte oluşunu" karanna neden olarak gösteririer. 22 değişikmüze, kurum, kitaplık, ra- sathane, sanatarşivi, konservasyon la- boratuvannı şemsiyesi altında topla- yan Enstitü'nün bütçesi yanm milyar dolan aşıyor. Enstitü, 150 milyona ya- kın sanat yapıtı ve çeş/tli nesnelere sahip. Yedibineya- kın kişinin çalıştı- gı, beş bin gönül- lünün katkıda bu- lunduğu enstitü- nün başında bir "Sekreter" bulu- nuyor. Bu kişi ABD'nin "gayhres- mi" kü/türbakanı- dır. Enstitü'nün Enstitüsü'nün" kuaıluşunu onayladı. James, 1765'te Fransa'da doğmuş, babası Lord Hugh Smithson ın degil, annesiElisabeth Keate Macie'nJn so- yadını 1802 yılına kadar kullanmak zo- runda kalmıştı! Ünlü kimyacı ve mine- ral bilimcisiydi. Çinko karbonat mine- ralin bir bileşimi "Smithsonite" adıyla anılır. Smithson, ne Amerika'ya gitmiş ne de herhangi bir kişiyle mektuplaş- mıştı. Kendisini bu vasiyete iten neden bilinmiyor. Kimilerine göre evtilik dışı doğması, babasının soyadını taşıya- başkanı, "ABD başkan yardımcısı"dır. Yönetim kurulu, ABD Anayasa Mah- kemesi başkanı, Kongre'den üç sena- tör ve üç temsilciden başka dokuz va- tandaştan oluşur. Yönetim, olağanüs- tü büyüklükte yeşil alana açılan "Kale" adlı binadadır. ABD'de müzelerin, özel yada vakıfmüzeleri oluşu, böylebir yö- netimesahipSmithsonian Enstitüsü'nün ayncalığının önemini vurgular. Aylık "Smithsonian Dergisi" çeşitiiülketerde- ki "iki milyonu aşkın" üyeye ücretsiz gönderilir. Smftftsonian'da Türk Skandah 1991 'de "Cumhuriyeften aynlan 80 kişiden biri de bizdik. 1992 Nisan'ında dönemin KültürBakanı FikriSağlar'/n "danışmanlık" önehsini kabul ederek ilk kez "memur" olduk. O günlerde Teksas'ın Memphis kentinde bir Os- manlısergisiaçılacakö. Bakana,ABD'ye gitmişkenbaa müzelerigörmesini, kül- tür insanlannı ziyaret etmesini Önerdik. Bakanın programınıhaarlarken Smith- sonian Enstıtüsü'nün 0 zamanki Sek- reteri Robert McCormic Adams'tan da randevu sağladık. Yardımcısı Thomas L. Freudenheim'ın da ka- tıldığı görüşmede ensti- tü ileTürkiyearasında ne gibi kü/türel işbirliği yapılabi- leceği araştırıldı. Aklımızda kalan bazılannı şöyle özetle- yebıliriz: (Kalabalık heyetin dönüşünde tek yazjlı rapo- ru "makama" yalnızca biz sunduk. Rapor bakanlık ar- şivinde olmalıdır.) 1. Enstitü, birTürkiye ser- gisi düzenleyecek, sergi bo- yunca tesislerin önündeki büyük yeşil alanda Türk Pazan" kurulacaktı. Bu- radaTürk elişleritakılardan Kütahya çi- nilerine, tekstilden deri giysilere, dö- nerciden çöp kebapçıs/na kadar uza- nan değişik Türk mallan ile mutfağı ta- nıtılırken Türk folklor ekipleri de paza- nn uygun yerlerinde gösteriler yapa- caktı. Sergivegösterileri birmilyonaya- kın kişinin izlemesi olasıydı. 2. Enstitü deTürkiye'ye çeşitiisergi- ler gönderecekti. 3. Enstitü, dünyanın en önemli kon- servasyon merkezinde, Türkiye'deki bozuk tarihsel yapıtlan onanrken Türk uzmanlarını da yetiştirecekti. Enstitü uzmanlan, Türk müzeleri ile üniversite- lerinde uygulamalı dersler verecekti. 4. Bakanın daveti üzerine Sekreter Türkiye'ye gelecek, ardından yüksek düzeyde yöneticilerin geleceğe yöne- lik karşılıklı işbirliği ziyaretleri başlaya- caktı. Ankara'ya dönüşümüzde, bizi bir sürpriz bekliyordu. "Cum- huriyefe dönülmüş, bizide "Genel Yayın Yönetmeni" yapmışlardı. Bir aylık me- muriyetten geri dönüşümlü is- tifa edince, peşin aylığımız da gecikme faiziyle ödenmişti. Kültür Bakanlığı'ndan ay- nlınca, Smithsonian ileişbir- liğianında unutuldu. Sekre- ter de Türkiye'ye davet edilmedi. Geride tipik bir resmi turistik gezi kaldı. Aradan üç yıl geçti, ba- kan değişti. Anlaşmayı uygu- lamaya geçirmesi gereken, dönemin "Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürü", şirin görünmek istediği yeni bakanı, "ra/70'ew"almadan Smithsonian Ens- titüsü Sekreteri ile görüşmeye Vaşing- ton'a götürdü. Düşkınkttğı içindekiSek- reter, randevu vermeyerek "Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanı'nı" aşağıla- dı. Bu "skandalı", bakanın Türkiye'ye dönerken New Yorkhavaalanında uça- ğabinerken birkaçtabancaile yakalan- ması gibi bir skandal daha izledi. Koç, Kiittüpü ÖzelleştiPrii Geçenayki birhaber, bizi belleğimi- zin Smithsonian bağlantılı derinlikleri- ne taşıdı. Aradan 13 yıl geçmiş, Koç Holding, Smithsonian ile köprüleri ye- niden kurmuş, Uzak ve Ortadoğu sa- natlannı banndıranArthurSackler Ga- lerisi'nde "Osmanlı Kaftanlan-Biçem veKonum" sergisinin açılışını gerçek- leştirmişti. Aynca çağdaş Türk teksti- lineABD pazannın kapıstnı aralayan ek düzenlemeye de gitmiş, yeni etkinlik- ler için 10 yıllık bir anlaşma da imza- lamıştı. Okurlanmızın, bu sergi ve 10 yıllıkanlaşmanın neden çok önemli ol- duğunu bu açıklamamızdan sonra da- ha iyi anladıklarını sanıyoruz. Kültür Bakanlığ/'nın 13 yıllıkayıbını Koç Hol- ding gidermişti. Gruptan Aygaz'ın katkıları ile, bu sergidenönceocakta Londra'da "Kra- HyetSanatlarAkademisi'nde" öüzen- lenen "Tûrkler" sergisi ileolay yarattı- ğını elbetteanımsarsınız. 10 Kasım'da Koç Holding bir sürpri- ze daha imza attı. Lond- ra'daki mumya müzesi "Madame Tu$sauds"da, Atatürk'ten başka her- kese benzeyen heykeli değiştirdi. Yıllardırbakanlığın görmez- dengeldiği kötüAtatürk heykelinin ve- rine,titizçalışmalarsonucunda, Ata'ya bire bir benzeyeni konuldu. Grubun önemli kurumlanndan biri "Koç Vakfı"ö\r. Vakfın şemsiyesi altın- da çesitli yeni müzelerin açıhşlan sü- rüyor. ıstanbul'da grubun kıdemliami- ral gemisi konumundaki Sadberk Ha- nım ve Rahmi M. Koç müzelerinden sonra değişik koleksiyonlara ev sa- hipliği yapan, haziranda açılan Pera Müzesi, ünlü FransızressamJean De- buffetiledörtkıtadan "Camatb Resim- ler" gibi iki değişik sergiye ev sahipli- ği yapıyor.Ankara'da Vehbi Koç'un ti- caretebaşladığı Çengelhan, Rahmi M. Koç Müzesi olarak düzen/endi. Bilimsel araştırmalar da grubun te- mel hedeflerinden biri. Antalya'daki "Suna-lnan Kıraç Akdeniz Medeni- yeüeriAraştrma Merkezi(AKMED)" yo- rearkeolojisı vesanattarihineilişkin zen- gin kütüphanesi, sergileri, genç araş- tırmacılara yöneiik burslan, "Adalya" adlı yıllıkyayını ile bilim dünyasına hiz- met sunuyor. AKMED, iki hafta önce "3. UluslararasıLJkya Çalıştayı'nda" 80 kadarTürk ve yabancı biliminsanınıbir araya getirdi. Kapanışta Inan Kıraç, Is- tanbul'da "Bizans, Osmanlı ve Ata- türk" konulannda araştırma yapacak "Istanbul Araştırmalan Enstitüsü "nün kurulacağını açıkladı. Koç Üniversite- si'nde, "Anadolu UygariıklanEnstitüsü" bulunuyor.AKMEDgıbıaraştırma burs- lan veren merkez, 9 Aralık'ta tarihsel mirasa ilişkin yasalan irdeleyecek top- lantısı ilebakanlığın yasa ve yönetme- likler çıkmadan önce yapamadığı da- nışma işlevini yerine getirecek. Keçi- ören'deki bağevi de "Vehbi Koç An- kara Araştırmalan Merkezi'ne (VE- KAM)" dönüştürülmüştü. Bu aradaTo- faş şirketi de Türk-ltaJyan gençlerinin araştırmalanna burslar venyor. Rahmetli Sevgi Gö- nül'ün çok istediği hal- deçeşit/i nedenterie ger- çekleşemeyen "Ulusla- rarasıBizans Çalıştayı" da Sadberk Hanım Mü- zesi'nin 2007 yılı gündeminde bulu- nuyor. Müzenin yıllardır yayımladığı "Palmet" dergisinin etkinliği de unu- tulamaz. Son gelişme ise, Koç Üniversite- si'nin, HacettepeÜniversitesi'nindün- yaca ünlü sanat tarihi profesörü Dr. Günsel Renda'yı emekJi olurolmaz ka- parak akademik kadrosuna ekleme başans/nı göstermesidir. Sonuç: "özelleştirmeyi" benimse- yebilir ya da karşı çıkabiliriz. Ancak Koç Grubu'nun mışd mışıl uyuyan Kül- tür Bakanlığı'nı uygulamada böylesi- ne özelleştirmesinden dolayı da mut- luluk duyarız. 20 yıldır fakir fükaranın vergisini lüpleyip tıpış tıpış bile yürü- yemeyen bakanlığın özelleştirilmesi- ni, özellikJe2005 içindegerçekleştiren Koç Topluluğu'nu candan destekle- meyelim mı? Ya da işeyaramayan ba- kanlığın 2006 bütçesinin makaslan- ması daha doğru olmaz mı? Elmek: oacar@superonline.com Faks:0312-442 79 90 AB, bölgeyi tam bağımsız devlet olmadan entegre etmeye kararlı görünüy( Göstermelik devlet yolcfeOSIVIANÇUTSAV FRANKFURT - Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Kon- seyi karanyla yeniden başlayan Kosova görüşmelerinden, yeni birArnavut devleti çıkması bek- leniyor. Priştinaüe Belgrad ara- sındaki doğrudan ilişkilerin iyi- ce sertleştiğine dikkat çeken uJuslararası gözlemciler, hafta- lar sürecek bir mekik diploma- sisine hazır olunmasını ister- ken "Kosova Başbakaaı" Bay- ram Kozumi'run, bir açıkJama yaparak "Sırbistan'dantümüy- İe bağunsızlâ^acaJdaruu" ılan etaesi, ilgiyle karşılandı. BM Temsilcisi MarttiAhti- saari'nin iki tarafuı taJepleri- ni yerinde değerlendireceği sü- reç içinde, Priştina ile Belg- rad'ın katılımı ve BM başkan- • Kosova'nın nihai statüsüyle ilgili görüşmelerin başlaması ile birJikte bölgenin geleceğine ilişkin diplomasi trafiği de hızlandı. Kosova Başbakanı Kozumi Sırbistan'dan tümüyle bağımsızlaşacaklan yonünde beyanda buJunurken ülkenin AB üyeliği de gündemdeki yerini koruyor. Jıgmda doğrudan görüşmeler yapılabileceği biJdirildi. BM'nin idari, NATO'nun da askeri denetimındeki bölgenin hukuken Sırbıstan-Karadağ'a bağımJılıguun daha fazla sürdü- rülemeyeceğini sa\Tinan Arna- vut yöneticilere \e Batı baş- kentlerindeki egemen eğilıme göre statükonun nihai bir biçün alması gerekiyor. BM Ozel Temsilcisi Kai Ei- de, eJtimayındatartışmalara yol açan Kosova iJe ilgili raporun- da, bölgedeki etnik gruplann yeniden birlikte yaşamasmın çok gûç olduğuna dikkat çek- mişti. Dünkügörüşmelere başlama- dan önce hazırlık amacıyla ge- çen hafta bir dizi "iyi niyet tu- ru" gerçekleştiren Sırbistan DevletBaşkanı BorisTadiç, ön- ce tsrail Başbakanı ArielŞaron ile göriiştü. Daha sonra Almanya'ya ge- çerek SPD'nin yeni başkanı Vlatthias Platzeck ile bir araya gelen Tadiç, a>TO gün Mosko- va"ya geçti ve burada Rusya DevletBaşkanı VladimirPutin ile detaylı bir göriişme yaptı. Tadiç'in Putin ile görüşmesi sonrasında Kosova'nın Sn^bis- tan'dankopmadan, bir Sup, bir deArna\r utkesime aynlabilece- ğini, bunlannayrı ayn Sırbistan ve Arnavutluk ile çok sıkj üiş- kiJer kurabileceğıni açüdama- sı, şaşkınlıkJa karşılandı. Bu çı- kışın, bölgenin bağımsızlıgın- dan yana çevTelerin elini güç- lendirdiği belüiildi. AB'ye entegrasyon ZoranCinciçde2003 yıh baş- lannda Kosova'nın bölünebile- ceğinı belirtmiş veiki etnik gru- bun birçah aJtındayaşadığı Bos- na örneğini vermışti. Cinc destekçilenni güç durumda 1 rakan bu önerisinden iki buçı ay sonra da öldürülmüştü. Kosova 'daki gelişmeleriı Balkanlar'uı AB'ye entegra yonu için yapılan çalışmalari örtüşmesi dikkat çekiyor. Ara lannda KemalDervi$'in de bu lunduğu bir LJluslararası Bal kan Komisyonu raporu, bu böl gelerin "shasaJbagnnsıznkJan- nakavTişarakaynd^ietkıırma- dan da" AB "ye entegre edılme- si önerisüıi içeriyordu. Buparçalanmasürecinin, Çin, Rusya ve Türkiye gibi ülkeler için "son derececiddifoiremsaT olarak ortaya çJcacagına ıse ke- sin gözüyle bakılıyor ve Pekin ile Moskova'nın Belgrad yan- lısı açıkJamaları bu konudaki kaygıJanna bağjanıyor. Biraz ısınmakiçin...Depremin vurdugu Keşmir'de acüar bit- miyor; \ardirn umutlan açılan biraz ol- sun hafİfletryor.Sirinagar'ın OOkilomet- re kuzeybatısındaki Drangvari'de deprem tnağduru bir Keşmirü çocuk soğuktan iişüyen cüerini ateşle ısıtma- ya çalışıyor. Pakistan'daki deprem kurbanlan, son olarak uJuslararası donörlerin 6 miJ>ar dolara yalan yar- dım sözü vermesüıin ardından rahat bir nefes aldılar. 8 Ekiın'de Hindistan ve Pakistan'ı vuran deprem fela- keti 87 binden fada kişinin yasamını \itirmesine yol açmısd. (Fotoğraf: REUTERS) Şaron, kuruculanndan olduğu Likud Partisi'nden aynldı Israîl seçime hazırlanıyor DtşHaberterServisi-Li- kud Partisi'nden aynlan Israil Başbakanı Ariel Şa- ron "Ulusal SorumJuJuk'' (Ahrayut Leumit) ismin- de yeni bir parti kuruyor. Ariel Şaron dün, hüküme- tinin istifasuu sunduve er- ken seçimin önünü açmak için Cumhurbaşkanı Mo- şe Katzav'dan parlamen- toyu feshetmesini istedi. Şaron'un yeni partisiy- le, Filistin konusunda ge- liştirdiği siyasiplanını ha- yata geçinneyi umduğu belirtiliyor. Jsrai] askerle- rinin Gazze Şeridi'nden çekilmesi projesini, Isra- il'deki aşın sağcı kesimin sert bir şekilde karşı çık- masınaragmen uygulaya- bilen Şaron'un, Füistinyö- netimiyle,miJitanJarsilah- sızlandınlmadıkça masaya orurmama eğiliminden vazgeçmeyeceği yorumu yapılıyor. IsraiJ'deyayımlanan Ha- aretz gazetesinin Londra Ç jLJaron'un terk ettiği Likud Partisi seçimde başanlı olursa îsrail liderinin siyaseti bırakabileceği konuşuluyor. muhabiri Şaron Sadeh BBC'ye yaptığı açıklama- da, Şaron'un yeni birpar- tiyle seçime girmesi ha- linde 18-20sandaryekaza- nabileceğini ifade etti. Yeni partiye transfer- ler Şaron'un, Likud Parti- si'nin 40 milletvekilinden 14'ünü, yeni kuracagj par- tiye geçmeleri konusunda ikna ettiği bildirihyor. Bu isimler arasında, 5 kabine üyesi de buJunuyor. Başba- kan'ın, aralannda Şimon Peres'inde bulunduğu ba- zı Işçi Partili yetkililerle flört ettiği ve bu partiden de destek bulabiJeceği be- lutilıyor. Şaron'un Likud Partisi'nden aynlmasının ardından partinin başına geçecek isürüer arasında Dışişleri Bakanı Sihan Şa- lom, Savunma Bakanı Şa- uJ Mofaz ya da Likud un sağcı milletvekıllerinin Ji- deri konumundaki Uzi Landau sayılıyor. Bu arada, Israil Parla- mentosu millervekilleri, parlamentonun feshini ka- rarJaştırdı. Parlamentonun önde gelen iki partisi Li- kud ve îşçi Partisi'nin, par- lamentonun feshinde uz- laşmaya varmalannın ar- dından, dün akşam saat- lerinde yapılan ilk oyla- mada, 10 çekimser oyakar- şıhk, 84 millervekili fesih için olumlu oy kullandı. Fesih önergesine hayır oyu çıkmadı. Parlamento Baş- kanı ve Likud miJletveki- li ReuvıenRivün. fesih için gereken son 3 oylamanın Salı gününe kadar sonuç- landırılmasına çalışaca- ğınısöyledi. 120üyelijts- rail Parlamentosu'nun fes- hiyle birlikte, mevcut ya- salar uyannca, 3 ay içinde yeni seçimlere gidilmesi gerekiyor. Ordu Radyo- su, seçimJer için en muh- temel tarihi 8 Mart olarak açıkladı. Bağlantısızlar Batı medyasına karşı bfrleşti DıjJfaberfcrServisi-BağlantısızJarHa- reketi, "Baö medvasuun hâkimivetine vetarafbhaberierinekarşı" kendi haber ağını oluşturmayı planJıyor. Bağlantı- sızlar Hareketı üyesi Asya, Afrika, Or- tadoğu ve LatinAmerika'dan 80'den faz- la ülkenin enformasyon bakanlan ve yetkiJileri, kendi ülkelerindeki olaylan birbirlerine aktarmak ve Batı medyası- na bağımhlıği azaltmak amacıyla Ma- lezya'nın başkenti KualaLumpur'da bir araya geldi. iki gün sürecek zirvede ele alınacak konulann başında internet te- melli bir haber ağı oluşturmak bulunu- yor. Bağlantısızlarrn dönem başkanı Ma- lezya nın Başbakanı AbduBahAhmetBe- devi. "buyöndebJrplanaiJıtrvaçduvTiJ- duğunu,çünkühaberieringefişmjşüİke- lerdeki bir avuç medhfanın efinde ve et- Idsinde olduğunu'' söyledi. Abdullah, konferansta okunan açıkJamasuıda, her bir ülkenin kendi olaylannı kendi bakış açısından anJatma hak ve özgürlüğüne sahip olduğuna dikkat çekti. DAYTON'UNIO. YILI ABD'den Bosna için yeni anayasa SARAYBOS.Y4 (Ajanslar) - Bosna da 3 buçuk yıllık kanJı iç savaşa son veren Day- ton Antlaşması'nın 10. yıldönümünde, Bos- na Hersek liderleri, ülİcelerinin geleceğini tartışmak için yeniden ABD'deler. Yaklaşık 200 bin kişinin ölmesine, 2.5 milyon kişinin evini barkını terk etmesine yol açan savaşa son veren antlaşma 21 Kasım 1995'te para- fe edilmiştı. Yıldönümü dolayısıylaBosna'da görkemli törenleryapılmıyor. GözlemciJerin siyasi zafer olarak degerlendırdiği anlaşma, Bosna Hersek'i oluşturan Boşnaldar. Hırvat- larve Sırplara göre, ciddi şekilde gözden ge- çirilmeye ihtıyaç duyuyor. Bu çerçevede, üç etnik topluluğu temsil eden 40 kadar bakan ve yetkiliden oluşan Bosna heyeti, Amerika- h yetkililerle yeni anayasa konusunu görüş- mek üzere Washington'da bulunuyor. Sırplann itiraz etmesi bekleniyor Dayton Antlaşmasfyla kurulan Bosna, Hırvat-Boşnak federasyonu ve Sırp cumhu- nyetinden oluşuyor, bunJan zayıf sayılabile- cek merkezi kurumlar bırbirine bağlıyor. ABD Dışişleri BakanJığı uzmanlan tarafin- dan hazırlananyeni anayasası taslağında, her iki "entite B nin varhğı muhafaza edıliyor, an- cak merkezi iktidar lehıne olacak şekilde yetkilen azaltılıyor. Amerikan taslağımn, özerkliklerini arttirmakisteyen Sırplarcared- dedilmeihtımali yüksek. Dayton Antlaşma- sı, ABD'nin Ohio eyaletindeki Dayton ken- ti yakınlannda bulunan Wright-Patterson Hava Kuvvetlen Üssü'nde, dönemin ABD Başkanı Bifl CKnton'ın gözetiminde Bosna- Hersek Cumhurbaşkanı Alia Izzetbegovıç, Subistan (Yugoslavya) Devlet Başkanı Slo- bodan JVliloseviç ve Hırvatistan Devlet Baş- kanı Franyo Tucman tarafından parafe edil- dıkten 23 gün sonra 14 Aralık 1995'te aynı liderlerce Pans'te imzalanmışn. ATOPAZARLIĞI RumJardan Türkiye'ye savunma vetosu ELÇtNPOYRAZLAR BRllKSEL-KıbnsRumKesimi'nin Tür- kiye'nin Avrupa Sa\ımmaAjansı 'na (EDA) katılımıru dünİcüAB savunma bakanlan top- lantısında veto ettiği öğrenildi. AB savunma bakanlannın Türkiye. Izlan- da, Huratistan ve Norveçile dün Briiksel'de yaptJclan Troyka toplantısında Rumlann, Türkiye'nin EDA'ya üyeliğine yöneiik veto- sunukaldırmadığı belirtildi. Türkiye'nin Gü- neyKıbns'ın NATO-AB Stratejik işbirliği ne üyeliğini veto etmesini Rumlann pazarlık konusuyaptığını belirtenAB kaynaklan, Nor- veç'in Güney Kıbns'ın tutumuna itiraz etti- ğini ifade ettiler. Rumlar Türkiye hariç söz konusu ülkelerin EDA'ya katılımına karşı çıkmazkenDönemBaşkanı Ingiltere, söz ko- nusu ülkelerin bireysel katılımına karşı çıkı- yor. Bu arada toplantıda savunma bakanlan- nın, askeri alanda silah pazannın daha fazla rekabete açılmasına yöneiik "ilke uztaşma- a" sağladıklan biJdirildi. Bir milyon Avro üzerindeki askeri silah alımı kamu ihaieleri- ne tüm AB firmalannın kahhmına olanak ta- nımak yükümlülüğünün üstlenildiği belirtil- di. AB dışişleri bakanlannı bir araya getiren Genel Işler ve Dış Ilişkiler Konseyi'nde ba- zı AB üİkeleri KKTC'ye yöneiik serbest ti- caret vemali yardımtüzükleriningörüşükne- si yönünde taJepte bulunduJar. 259 miJyon AVTO'lukmali yardım tüzüğunün 2005 sonu- na kadarkabul edilmemesidurumundaKKTC sadece yardımın yansından faydanabiJeCek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear