29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
I1KASIM 2005 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIZI Atatürk'te ÖTgürlükçü, tatn bağımsız, ulusal egemenliğe dayanan, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti düşüncesi öğrencfyken olııştu Harbiyeyıllannda atılantemel AKTÜRKVE AYDINLAN Atatürk, Bursa halka hitap ediyor. (1 Eylül 1924) ALEV COŞKUN C Cumhuriyet düşüncesi, Fransız îhtılali'nden sonra, Osmanlı'ya da sıçramıştı. Büyük Reşit Paşa ve Şinasibu görüşleri ileriye sür- müşlerdır. Aynca, Ziya Paşa, Nanıık Ke- mal, Aü Suavi, Ahmet Mithat ve Mithat Paşa gibi Jön TürUö;Osmanlı aydınlan, öz- gürlük, vatan, ulus kavramlanyla birlikte cumhuriyet düşüncesınin ılk tohumlanru Tercümam AhvaL Tasvir-i Efkâr ve Muh- bir gibi gazetelerde atmışlardır. Ancak bu düşünürler cumhuriyet duşüncesini etkın bir biçımde hiçbır zaman savunmamışlar- dı, onlar daha ziyade padişahh "meşruuyet" yönetimini ıstiyorlardı. Anayasalı bır cumhunyetın "Padişah ül- kesinde u)gulanabUirüğini" geTçekçı bul- muyorlardı. Ali Suavı ile Namık Kemal'ın aralannın açılmasının sebeplerinden bın de Ali Suavi'nin meşruti idareyı yeterlı görme- yerek cumhunyet rejiminı ileriye sürmesi- dir. Osmanlı'da gelışen düşünceler kuşku- suz Mustafa Kemal"e kaynaklık etmiştir. Prof. Tunaya'nın vurguladığı gibi özellikle ü. Meşrutiyet, Atatürk Curnhunyeti'ninku- ruluşunda "sryaset laboratuvaruğT fonksi- yonunu görmüştür. Atatürk 'un yaptığı bü- yük devrımlerde, kuşkusuz Osmanlı toplu- munun sonyüzyılındah gehşmeler etkili ol- du, ancak Prof. Steinhaus'un da belirttıği gi- bi "KemaBst hareket, Chmanh'daki Genç Türk hareketinin çok üerisindeydiT (1) Atatürk"ün cumhunyet düşüncesınin oluş- masında, gerek Batı"daki Fransız Devnmı, Rousseau, Montesquieu, gerek ülke ıçin- deki Genç Türkler, tttihat Terakkı'nın etki- leri yadsınamaz. Atatürk'teki cumhuriyet düşüncesi aslında daha Harbiye'de öğre- nciyken oluşmaya başlamış ve aşama aşa- ma 1923'te olgunlaşmıştı. Prof. AnılÇecen' ın de belırttiğı gibi "Ata- türkte biçimlenen diinyagörüşü; özgürlük- çü, tam bağııroızlıkçı ve ulusal egemenliğe dayanan çağdaş ve u>gar oknayı amaçlayan bir Cumhuriyet TürkryesrydL" (2) Prof. Dankwart A. Rustow. Türk devrimirun gelışmesıni cıddı olarak incele- miş ve bu konuda yapıtlan olan bir siyasal biümcidir.Rustow, Anadolu hareketinin sos- yal ve siyasal temellennı doğru olarak çö- zümlemiş ve bu hareketin başından ben cumhuriyet ılkelerini ön plana aldığını be- lirtmişti. Rustow şöyle diyor. "Mustafa Ke- maL daha başından itibaren direniş hareke- tini padişahın dışında, padişahı dikkate al- madan ve nihayet padişaha karşı örgütlemiş- n. Eskiden Osmanb ordulan din vedevtet uğ- runa savaşagirmişlerdi. Kenıalistordularise vatan ve millet uğruna dö\üşmekteydiler. Ağırhğın buraya kaymış olması, daha o za- mandancumhuriyetegidişinbirbeürtisisa- >Tİabilir. (3) Atatürk bu noktayı şöyle açıklıyor: "Dev- letyönetiminicumhuriyetten sözctmcksizin miîli egemenlik esaslan çerçevesinde her an cumhuriyete doğru yürüyen biçimde topla- maya çalışıyordukT Mustafa Kemal, öğrenimi ve yaşamı bo- yunca tarihe büyük ilgi duydu. Tarih bilincınin oluşmasında Manastır Askeri Ortaokulu'nda tanh öğretmeni M. TevfikBflge,Harp Okulu'nda tarih öğretme- ni Necip Asım etkili oldular. Özel kıtaplıgındakı 4284 kıtabın 862 ta- nesı tanh üzennedir. Türkiye "de ve Batı'da çıkan bırçok tarih kitabını aldırmış, oku- muş, gereklı bulduklannı Milli Eğıtim Ba- kanlığfnca çevırılennı yaptırarak yayım- latnuştı. Selanık Aske^ı Rüştiyesi'nde, Fran- sızca öğretmeni Yzb. Nakhüddin Yücekök de gene Mustafa Kemal'i etkileyenlerden- dir. Mustafa Kemal ünlü tanhçi Hammer' in 1913 ve 1921 basılı Osmanh DevietTnin Tarihi ve yine ünlü tanhçi R G. MVeDs'in 1927-1928 basımh beş cıltlık Dünya Tari- hinin AnaHaÜankitaplannı özellikle ince- lediği bilınmektedir. ATATÜRK VE WELLS tngılız tarihçı VVeDsin olaylar karşısında duygusal çözümlerve davranışlar gösterme- den, yansız ve nesnel kalmaya özen göster- mesi Atatürk'üetkılemışti. Atatürk, 1925'te Wefls'ın kıtabının Fransızca çevınsinı, Fran- sızcadanokudu, 1927-1928 yıllannda Mil- li Eğitim Bakanhğı'nca Türkçe çevirisini yap- tırarak yayımlatmıştı. Bu Türkçe çeviriyi de dikkatle okumuş ve kımi kısımlann al- tını çizmiş, kimi kısımlara notlar koymuş- tur. Cumhurbaşkanlıgı Genel Sekreteri Hasan RızaSovak'ın belırttiğı gıbı, Atatürk Wells'in tarihini gece-gündüz ara vermeden, durup dinlenmeden okumuştur. 1930'larda hazır- lanan tarih kitaplannda Wells'in görüşleri alınmıştı. Atatürk'ün ulaştığı tarih felsefesi, özgürlük ve devrim anlayışı da Wells'ten büyük izler taşır. (1) KurtSteinhaus, AtatürkDevrim Sosyo- lojısi; Sander, 1973, s.89 (2) Aml Çeçen, Atatürk ve Cumhuriyet, tş B.Yayını:1981,s. 59ve97. (3) Darahvard A. Rusiotv, Atatürk, Kişili- ğı ve Başansı, Ankara, TOBB, 1981, s. 295- 230; Hamza Eroğlu, Atatürk ve Cumhuriyet, Atatürk Araştırma Merkezi, s.55. Atatürk'ün mirası ahl ve bilim A Akılcıhk (rasyonalizm) ve olguculuk (poativzm) dü- şünceleri Atatürk'ün dü- şünsel gelişmesinde etki- li olmuştur.Atatürk'te özelıkle din konusnnda, bireysel düşünmeyi te- mel almada. laiklik anlayışında akü- a göruşün tüm nıtelıklen açık olarak göriinür.Akılcıhkokulunun en önem- li temsilcilerinden Descartes'ın önem- li kitabı Usul Hakkmda Nutuk adıy- la Türkçeye çevirilerek, 1928 yılın- da Milli Eğitim Bakanlığı tarafîndan yayımlandı.Akılcı düşüncenin ötekı büyük düşünurü Kant hakkında Kant \e Felsefesi adlı bir ınceleme yayım- lanmıştı. Atatürk'ün özel kıtaplığın- da MEB'nin bu yayınlan dışında L. Goldschimid'ın Kant und HakkeL X906 adlı kitabı bulunmaktaydı. Atatürk aynca, Fransız Devrimı'nin ablcı yönlerini benimseyen Augus- te Compte'u da incelemışti. M. Ke- mal" in 1916'da, Bitlıs cephesinde ko- lordu komutanı iken okuduğu kıtap- lardan bırisı olan, Ahmet Hilmi ta- rafından yazılmış, 'Allah'ı tnkâr Mümkünmüdûr' adlı eserin bır bö- lümü August Comte veFelsefesi baş- lıgım taşıyordu.Dr. Reşh GaKp'le ya- pılan bir konuşmada Atarürk ün şu sözleri onun akılcı ve pozıtivist duşüncesi- ni yansıtır. "Benim manevi mirasun büim ve akıkhr. Zaman hızla dönüyor. Böyie bir dirvada asla değişme>ecek\argdar konuldu- ğunu ileri sürmek usun ve büîmin geiişme- sini yadsımak ohııf BİLİM EN CERÇEKÇİ YOL CÖSTERICI Atatürk'ün şu ünlü sözü de onun ve Türk devTİminın özünü ve olgucu yanını yansıt- maktadır: "'Dûnyada her şey için, nygarhk kjin,y^şamic,in,başaniçinengerçekyolgös- teridbüimdir. fendir." "Türk ulusunun iler- leme ve uygarhk yohında („.) \ol göstericisi olgucubinmdü-."Atatürk, "bihm M ı her şeyin temeli, "yaşam vegücfln nedeni" olarak gö- rüyordu. "Bilim''i laık olarak düşünüyordu. Çağdaşlasma, uygartık, Atatürk'ün temel amacıydı. Bunu şöyle dile getırir: "Yapü- ğımız ve yapmakta olduğumuz devrimlerin Gazi Mustafa Kemal, Istanbul Üniversitesi Hukuk Faküttesi 1. sınıf öğrencileriyle ders dinlerken (75 Aralık amaa,Türkiye Cumhurheti haDanıtümüy- leçağdaş vebütün anlamvebiçimKie uygar bir toplum durumuna ulaşnrmaktır." Akılcıhk, Atatürk" ü Aydmlanma felsefe- sini dennden ıncelemeye götürmüştür. Ay- dınlanma felsefesi ve akımı, insanlan, in- san beynini, insan kafasını tutsak talan bü- tün dogmalara karşı çıkmıştır. Usa, akla, doğaya, insanın mutluluğuna aykın olan, tüm İcöhneleşmiş yargılara karşı bir ısyan- dır Aydınlanma... Atatürk, en önemli devrimin "düşünce devrimi" olduğu inancındaydı. Osmanlı yı- kıntılan üzerine kurulan yeni Türkiye için bu yaşamsaldı. Yıkılması gereken birçok kahp vardı. Bu nedenle de biçimselükten çok yem düşünce ve duygulann halka kazandı- nlmasıru istiyordu. Bu bağlamda en önem- li deyişı şöyledır "Benigörmekdemekjü- zümü görmek değildir. Benim düşünceleri- mi, benim duygulanmı anhyorsanız ve du- jırj^rsanızbujeten" Atatürk'teki laiklik dü- şüncesınin temeüeri "akücıhk" düşünce- sinde yatmaktadır. Atatürk'ün olaylara, ta- rihe, toprumsal düzene, bılımsel bakışı, ger- çekçi tutumu, olaylann üzerine korkusuz olarak gıdişı, laık cumhuriyet rejimınin te- mellennin atıknasını sağlamıştı. Atatürk kendisine, "Haüfetikkaldınhyor, şeriat gidiyor, tûrbeier kapanıyor, şimdi ben ne olacağnn** diye soran hocaya, çekilme- den, gerçekçı bir tutumla "Adam olacaksın, hocam!" karşıhğını venyordu. Kendısın- denhalife ohnasını ısteyenlere, "Hayır, cum- huriyetkurulacakür" dıyebiliyordu. Yanlış ve yıkım getiren düşünceler peşinden koşup büyük fetihlere ginşmek ısteyenlere "Mi- sak-ı MiflTyi gösteriyordu. Kurtuluş için camı yapılmasında direnenlere, "Halk ca- mi değiL, fabrika \e okul i ^ ü r " yanıtı ve- riyordu. Bunlar, Atatürk'ün akılcılığının, devrim- ciliğinin örnekleridir. Atatürk'ün laiklik anlayışında, tanntanımaz- lık değil, boş inançlardan annma, akla bağlanma, vardır. BATILILASMA DEĞİL ÇAĞDA$LA$MA Onun laiklik anlayışında, - boş inançlardan annmış - bilim ve tek- niğin ışığıyla olgunlaşmış, dinı kö- tüye kullananlarayervermeyen bir yöntem vardır. Atatürk'ün aydınlan- ma hareketi, 3 eski ve köhnemış ku- rumun yıkıhşıyla uygulamaya so- kulmuştur. Saltanat yerine, cum- huriyet, hilafet yerine, çağdaşlık ve laiklik. Medrese yenne. çağdaş - bilime dayalı eğitim sıstemi. tlhan Selçuk'un yazılannda özet- ledığı gibi Atatürk'ün Aydmlanma devrimleri,akluı ınançtan - bılımin dinden bağımsızlığı demektir. Bu Aydmlanma devrimi, üm- metten bir ulus; kuldan - vatandaş yaratnuştır. Türkulusu düşünce alannıda us- çu yönde. akılcı düzene yönlendi- rilmiştir.Kimı yajinlar Aydmlan- ma devTİmlerini Islam dininde ya- pılan bir reforma benzetmişlerdir (F. Rıfkı Atay, Çankaya, s.393). Aydmlan- ma devnmleriyle aslında Dogu'ya özgü mistik, dogmalara dayanan skolastik dü- şünce >ıkıhyor, akla dayalı, yapıcı, araştı- ncı, eleştirici. yaratıcı ve olumlu düşünce sıstemine geçilıyordu. Yerleşmış, köhneleş- miş dogma ve inançlann insanın kafası ve düşüncesi üzenndeki ipoteği kaldınlmakta, akılcı yol ve yöntemlerle, bılimin yol gös- tericıliği sağlanıyordu. Atatürk"ün Babhlaşma getırdığini sanır- lar, oysa Atatürk'te Baühlaşmadeyimi yok- tu. Batılılaşma, "beUd bir zaman kesitindc en ileriteknolojryi kuDanantoplum düzeyi" bıçimınde tanımlanabilirse, Atatürk"ün amaç- ladığı toplum düzeyi ve özlemi "laik,uygar vegeoşmiş bir toplum'' olduğundan çağdaş- lasma deyımi daha uygun ve doğrudur. SÜRECEK DÜNYA DÜŞÜNÜRLERİ ATATÜRK'Ü ANLATTYOR 'Bağımsızlık için sctvaşan uluslara umutverdVProf. FERUZ AHMAD (Hintasıllı-Londra Ünv. Siyaset Tarihçisi) "... 1918'de Birincı Dünya Sava- şı sona erdiğinde dünyanınbü- yük bölümü sömürgeleştiril- mişti. Hindistan ve Pakistan' ı da içine alan koca bır kıta bö- lümü, bütünüyle Güneydoğu Asya, Osmanlı ımparatorlu- ğu'nun parçası olan ama tngil- tere ve Fransa'nın mandater- lik yoluyla denetimlen altına alrnaya kararlı olduklan Orta- doğu hep böyleydi. Mustafa Kemal ve Kemalistlerle bir- likte bu hareket başka ülkeler için bır modele dönüşüyor. Ör- neğin, Hindistan'da, Türki- ye'de olanlann Hindistan'da olabilecekler bakımından çok ümit verici sayıldığını kesin- likle biliyorum." CORNEUUS BISCHAFF (Alman Yazar) "...Mustafa Kemal'ın be- ni en çok ilgilendi- ren yanı, Osmanlı împara- torlu- ğu'nda doğ- muş, Osmanlı împarator- luğu içınde yetişmiş ol- masınakar- şın, yepyeni kuruluş düşün- müş obnasıydı. Bu neye benzer biliyor musu- nuz? Fizikçıler Newton'dan son- ra hep New- ton'un düşün- celerini de- vam ettirdi- ler. Ondan sonra bir gün bir Einstangeliyor ve bu sefer bü- tün o çalış- malar deği- şiyor, yepyenileşiyor. Ben Ata- türk'ü buna benzetiyorum. Çünkü kendisi Osmanlı Im- paratorluğu kültüründen türe- miş bir insan. Ama kafasında yepyeni bir demokrası düşün- cesi, parlamento düşüncesi var. Bence Atatürk'ün dâhili- ğı buradadır. Yepyeni bır şey yaratması." (S. 71) Prof.JEANPAULROUX (Fransız Tarihçi) "...Bugün isteT Türkiye'de ister- se Türkiye dışında olsun, ina- nıyorum ki bütün tarihçüer, Atatürk olmasaydı ve bılmen eylemini yapmasaydı, ortada Türkiye diye bir şey olmaya- cagmıkabuletoektedirler. Bi- rinci Dünya Savaşı sonunda. işgal devletlerince baştan so- na işgal edilip parçalanmış, çok az nüfusu olan küçücük bir halk ıdiniz. Türkıye'nin orta- dan kalkacağı da gerçekten düşünülüyordu. Tekbirkişınin, çünkü başlangıçta tekti, ira- desiyle bu halkı canlandırma- sı, yeni bır halk yaratması ger- çekten mucize niteliğinde bir olaydı. Atatürk'tenetkilenme- mek olanaksızdı." (S. 106) Prof. Dr. K. L HARKORT (Alman Dilbilimci) "... 1930larda Avrupa bir karan- lık ıçindeyken, Almanya'da toplama kamplan varken, Türkiye'de demokrasiye ha- zırlık çahşmalan vardı." Prof. Dr. MİKAİL MEYER (Rus Tarihçi) "...Atatürk yalni2 siyasal ba- ğımsızlık kazanmak gibi bir sonınla değil, çağdaş laik devlet kurma gibi bir sonın- la karşı karşıyaydı. ... Ata- türk'ü diktatör olarak gören- lere katıhTuyorum.'" Prof. Dr. GEOFFREY LEWIS (Ingiliz Bilim Adamı) "...0 özünde bir bilgindi. Çan- kaya ve Anıtkabir'deki kitap- lığına bır bakın. Ne kadar çok okuyan bir insan olduğunu göriirsünüz. Özellikle tarih ve dil konusunda! Ama kendisi asker olmak istedi ve büyük bir asker oldu. Hiçbir yenilgi almayan tek Osmanlı paşa- sıydı'" (S. 182) Prof. Dr. VVILUAM HALE (Ingiliz Sosyal Bilimci) "...Hitler, her şeyin üzerinde Almanya diyordu. Atatürk ise Yurtta Banş - Dünyada Banş diyordu." (S. 212) Prof. Dr. KLAUSVON BEYNE (Siyaset Bilimci) "...Atatürk, Avrupa tarihini çok iyibiliyordu. Hıristiyanlıkta da duı baskıcılığı olduğunu, dev- letı Incil'den çıkanlan inanç ku- rallanna göre düzenleyip iş- letmek isteyen güçler bu- lunduğunu, ama bunun hıç başanlamadığını, ar- tık halbn çoğunluğun- ca da istenmediğini bi- hyordu." "Atatürk, de- mokrasi ile dini ba- nşçı yollarla bağ- daştırdı."(S.221) Prof. BEN AŞUR (Tunuslu Bilimadamı) ...Bağımsızhk- lan için sa- vaşanbütün halklara, kurtuluş ve çağ- daşlasma yolunda umut verdi." (S. 257) Prof. Dr. MUSTAFA MEH- MET (Romanya - Tarihçi) "...Balkan Türk topluluklan arasında Atatürk ınkılaplan çok etkili olmuştur." (S. 235) Prof. Dr. HAMZA YUŞUF (Makedonya - Üsküp Ûniv.) '" ...Bız Makedonya Türkleri, ge- leceğımizi Atatürkçülüğün ic- ra edilmesınde ve Atatürk'e sadık kalmamızda görüyoruz." (S. 239) Prof. Dr. FERUZ YASEME (Ingiltere Manchester Üniv.) "...Atatürk devrimlerinin en önemli yanı ulus kurma çalış- malanndan oluşur." (S. 261) Prof. Dr. DONG CİN GUA (Pekin Üni.-Tarihçi) "...Türkiye"de geleneksel toplum- dan çağdaş bir topluma geçiş süreci, Ingılizlerin liberal yo- lundan da, Fransızlann dev- rimci yolundan da farklı bir yol olarakortaya çıktı.'(S. 274) Prof.Dr.TADAŞİSUZUKİ (Tokyo Üniversitesi) " ...Türk milli mücadelesi, Ja- pon halkına kendi mücadelesi gi- bi gelıyordu." (S. 285) Prof. Dr. J. McCARTHY (ABD - Bilim Adamı) *...Atatürkolmasaydı bugün Türk ulusu olmazdı." (S. 303) Prof. Dr. HEATH LOVVRY (ABD - Siyaset Bilimci) "...Dünyada kadınlann toplum- daki rolüne Mustafa Kemal kadar duyarlıhk gösteren, pek az önder vardır." # Yukandaki almtılar Özer Ozan- kaya, Dünya Düşünürieri Gözüy- leAtatürkve Cumhuriyet, işBan- kası. 2000 den alınmıştır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear