25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KASIM 2005 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER I?rof. Dr. Göksel Kalaycı, otoparkta bir hasta yakını tarafmdan öldürüldü Profesöre 10 kurşunTabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gençay Gfürsoy yaptığı açıklamada, sağlık si stemine yönelik kamuoyunda biriken öficenin hekimlere yansıdığını ifade etti. İstanbul Haber Servisi - tstanbul Üniversite- si (IÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkian Ana Bi- lim Dah Başkanı Prof. Dr. Göksel Kalaycı (66), uğradığı silahh saldın sonucu yaşamını yitirdi. Saldırgan olay yerinden taksıyle kaçarken po- lis, Kalaycı'nın hasta yakını tarafından öldürül- düğü olasıhğı üstünde duruyor. Kalaycı. dün sabah Istanbul Tıp Fakültesi Hastanesi'nin içindeki asma otoparkta aracın- dan inerken silahlı saldınya uğradı. Ağır ya- ralanan Kalaycı, hastanenin acil cerrahi bö- Iümüne kaldınldı. Tüm müdahalelere karşın Kalaycı yaşamını yitirdi. Yapılan otopside Kalaycı'nın vücuduna 10 loırşun isabet etti- ği belirlendi.Kalaycrnın cenazesı Istanbul Tıp Fakültesi morguna kaldınldı. Bu arada Kalaycı'nın öldürülmeden önce bir hasta yakınıyla tartıştığı ıddia edıldı. Tartışmada hasta yakınının Kalaycı'yı, "Eğer hastam ameüyat sırasında yaşamını yitirirse kendini ölmiiş biT dıye tehdit ettiğı öne sürüldü. K A M E R A KAYITLARIİNCELENJYOR Saldırgan bir taksiyle kaçarken Istanbul Emniyet Müdürii Celalettin Cerrah olay ye- rinde incelemeler yaptı. Saldırganın eşkalini tespit ettiklerini belırten Cerrah, "Hastane- nin kamera kayıtlannıaldık. Bunlanda ince- liyoruz. Ben içeride görgü tanıkJannın ifade- lerine başvurdum. Hasta yakmlanrun ve eşi- nin bügilerine başvurdum. Konulan değerien- diriyonız" dıye konuştu. Kalaycfrun öldürülmesıne tepki olarak Is- tanbul Tabip Odası, hastanede basın toplantısı düzenledi. Burada konuşan Istanbul Tabip Oda- sı Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, sağlık sis- temine yönelik kamuoyundaki bazı kesımlerde biriken bir öfke bulunduğunu, bunun da hekim- lere yansıdığını ıfade etti. Gürsoy, "Çokderin bir üzüntü içindeyiz. Yüzleree meslek şehidine bir yenisini katük ne yazık kL. Üniversite için, üp mesleği icin çok büvük bir kavıp" dedı. Istanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mus- tafa Keçer de Kalayo'nın, yaşamını hastalan- na ve bılıme adadığını belirterek bu ilkel olayı nefretle kınadığını kaydettı. İstanbul Tıp FakültesiHas- tanesi'nin için- deki asmaoto- parktaaracın- dan inerken uğradığı sflah- h saldın sonu- cu yaşamını vv tiren Kalaycı içüı pazartesi günü saat 09.00'daBeya- nt'taki ÎÜ Rektörlük Bi- nası'ndatören düzenlenecek, Kalaya'nmce- nazesi, daba sonra Ataköy 5. Kısım Ca- mii'nde öğle- yin kılınacak namazın ar- dmdanSanyer Mezarhğı'nda toprağaverile- cek.(AA) 31 SUÇTAN SABIKALISAN1K SAVC1LIKÇA SERBEST BIRAK1LMIŞTI Kalaşnikoflu zanlıyayakalama emri Haber Merkezi - Izmir'in Al- sancak semtinde, çantasında Ka- laşnikof tüfek, evindeyse 450 ecs- tacy hap ve 5 kilogram esrarla ya- kalanan ancak savcılıkta ifadesi- nın ardından serbest bırakılan F.D. için dün yakalama emri çıkanldı. Izmır'de önceki gün polis tara- findan yakalandıktan sonra "uyuş- rurucu maddc bulundurmak" ve "uzun namlulu silah taşımak" suçlanndan Izmir Adlıyesı'ne sevk edilen F.D, savcılıkta ifade verdi. Ifadesi alman F.D, Ceza Muha- kemesi Yasası'nın 100'üncü mad- desmdekı. "deül olacak nitelikte suç unsurlan oluşmadığL, ıryuştu- rucu imal ve tkareti yaptığuun tespit edilememesi. delilkri ka- rartma ihtimalinin bulunmama- sf ifadelerine dayanılarak serbest bırakıldı. Izmir Cumhunyet Başsavcısı Emin Özler'in talımatıyla soruş- turma dosyasını ınceleyen kaçak- çılık olaylanna bakan savcılık dün zanlı hakkında "yakalama kara- n" çıkarttı. Yakalama emn üzerine Izmir Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekip- lerin, zanlıyı yakalayabıhnek için çalışma başlattığı bildirildi. Konak Ilçe Emniyet Müdürlü- ğü ekipleri önceki gün, 1462 so- kakta şüphe üzerine durdurmak ısteyince kaçan F.D'yi yakalamış, yanında bulunan çantada Kalaşni- kof otomatik tüfek ile bu tüfeğe ait şarjör, 30 mermi ele geçirilmişti. Mahkemeden çücanlan arama ka- ranyla F.D'run evinde yapılan ara- madaysa 7 tabanca mermisi, 450 ecstacy hap ve 5 kilogram esrar bu- lunmuştu. F.D'nın, u gasp,yaralama. teca- vüz, hırsızhk, otomobil hırsızhğı, ruhsatsız silah tastmak ve görevn' memura mukavemet" suçlann- dan 31 sabıkasının bulunduğu, bu suçlar nedenıyle 4 yıl da ceza- evinde yattığı bıldirilmişti. ARAYIŞ TOKTA3HŞ ATEŞ TAYAD ve Ucuz Kahramanlık TAYAD fTutuklu Aileleri Yardım- laşma DerneğO, kimi süper zekâ- lılann(!) sandıklannın aksine, PKK tutuklularının değil; ağıriıklı bir bi- çimde THKP-C, Oev-Sol vr> gibi, aynlıkçı olmayan, fakat ülkemiz- deki haksız düzenle savaşım ha- linde olan örgüt mensuplarının, dışardaki ailelennin kurduklan bir dayanışma örgütüdür. (En azın- dan tüm baskılara karşın hâlâ ay- nlıkçı değiller.) Ama beğenirsiniz, beğenmezsiniz, o ayn bir şey. Za- ten yasalann öngürdüğü bedelleri ödüyorlar. Ancak TAYAD çerçeve- sinde mücadeteleri, cezalannı ya- salann öngördüğü üzere çekme- leri ve çok ciddi bir sıkıntılan olan "techt"'\n, bir biçimde ortadan kaldınlması. • • • TAYAD üye ya da sempatizan- ları, kuru gürültüye pek pabuç bırakmıyorlar. özellikle büyük kentlerin dışında, sanıyorum fa- şist kökenli gruplann, ağır bas- kılanyla karşılaşıyoriar. Ama ge- ne de bildiklerini okumaktan ge- ri durmuyortar. Bir süre önce Trabzon'da, ya- lan duyurularla girişilen bir linç denemesinin izleri henüz silinme- mişken; geçen hafta, benzer bir olay Rize'de yaşandı. Rize me- zarlığında gömülü olan ve açlık grevinde yaşamlannı yrtirmiş olan iki arkadaşlannın mezannı zryaret etmek isteyen, 8-10 kişilık bir 1A- YAD grubuna, linç girişımi yapıl- dı. Televizyonlarda (biraz abartılı olsa da aynı görüntüler, mutaden üç-beş kere yınelense de), ayrın- tıianyla ızledik. Yalan aynı yalan: "PKK'lilergelmiş..." Aslında gelenler PKK'liler bile olsa, gerekli "işlemleri" yapmak esnafa değil, devlet güçlerine dü- şer. Ama Güneydoğu'dan süreklı şehit haberleri gelmesi ve bazı kentlerimızin, şehit cenazelerınin acısını taze çekmiş olmalan; yapı- lanları mazur göstermese bile, anlayışla karşılamamıza neden olabilir. Fakat ortada öyte bir şey yok. Bilebildiğim kadarıyla TA- YAD'lılann amaçlan, insanca ha- pishane koşullannın sağlanması. • • • Ağırlıklı olarak esnafın ve bir avuç Rizelinin giriştiği bu linç ha- reketi, elbette tüm Rize halkına mal edilemez. Bundan memnun olanlar olduğu gibi; üzülenler ve hatta utananlar bile olmuştur. Fa- kat bir beledıye başkanının bu harekete sahıp çıkması ve bir milletvekilinin, yapılanlan az bile bulması, tek kelimeyle skandal. Bu kafalarla mı Avrupa Birliği'ne üye olmak istiyoruz? Buralarda yaprak düşse adamların haberi oluyor. Bu çirkin görüntüler, dik- katlerinden kaçmış olabilir mi? Ve bu beyanatlar kadar utanç verici olan bir başka tutum, em- niyet görevlilerinin "herhangi bir şikâyet olmadığı" gerekçesinin ardına sığınarak, bu linç girişimini gerekleştirenler hakkmda hiçbir kovuşturma yapmaması. • • • Hukukçu değilim ama "Kamu davası" diye bir şey olduğunu bi- lirim. Kamusal yaşamı bozanlar hakkmda, herhangi bir şikâyete gerek olmaksızın, cumhuriyet savcıları kovuşturma başlatmak zorundadırlar. "Şikâyet yok..." gerekçesinin ardına sığınma hak- lan olduğunu hiç sanmıyorum. Adamlar, ellerindeki taş ve so- palaria minibüse saldınyoriar ve camlan indiriyor, içeriye girmeye çabalıyorlan emniyet güçlerimiz havaya ateş ederek güçlükle düzeni sağlıyoriar ve hiç kimse gözaltına alınmıyor ve kovuştur- ma yapılmıyor. Fakat belediye başkanı ve milletvekilinin beya- natlannı okuyunca, görevli polis ve savcılara da hak vermemek mümkün değil. Böyle siyasetçi- ler oldukça, yasalan bile uygula- yamazsınız. • • • Fakat (çok şükür), değerii kamu yöneticilerimiz de var. örneğin birkaç ay önce, emekliliğine kısa bir süre kalan Kırklareli Valisi Is- met Metin, merkeze alınmış. Sa- yın Metin'i hiç tanımam. Yaşamım boyunca ne yüzünü gördüm, ne birkaç kelime sohbet ettik. Ama Kırklarelili arkadaşlanm, yere gö- ğe sığdıramadılar. Zaten vaii ola- rak son yaptığı şey de "Cumhuri- yet resepsiyonu" vermek olmuş. • • • Bana öyle geljyor ki laik cum- hunyetımiz, bu türden idarecileri- mizin yüz suyu hürmetinden ayakta duruyor. Zaman içinde, sayılarının art- masını umalım... RAKI, İÇERKEN EĞLENCELİ, SEÇERKEN GfiYET"T" DİBİR MEVZUDUR. •IIRC4 TURK RAKJS Rakı âotra&ı keyifU, muhabbeîi e$lenceüdir. Rakı içerken keyjine, kültürüne, gelenegine ve adabına uymak kadar ciddi bir mevzudur rakıyı &eçmek. Mercan bu ciddi mevzunun farkında olanlann rakuıdır. Neden der&eniz a$a$ıya bakına. Rakımtzı Ala^ehır'deki tabrikamızda gelenelc&el üretim yöntemlerini günümüz teknclcjilerine uyarlayarak ürettik, Rükımızın üzümlen 20.000 Tari$ ortağımn bagından czenle &eçildi. Dcğal anascn tchumlan iuyun duru hatiyle birleçti. Her şışede aynı tat ol&un diye Mercan'ı özel bakır imbiklerde damıttık, ardından tam 3c gün dinlendirdik. Mercan m kapağı. kategcıuindeki en ü&tgüvenlik ieviyesi clarak kabul edilen 3. düzeye uygun çekilde üretildi Tek lcullanımlık$i$emiziMercan'a ait özel kabartma marka içaretimizi yertettirerek daha da özel hale getirdik. [ Bir nct daha: Rakımuı aizin kar$ınaa çıkarmadan önce rakı erbaplannın huzuruna çıkardık. Ne mutlu ki onların da onayını aldık. AnlayacaÇına, rakı gibi rakı için ne gerekiycrsa yaptık. Size de doiranızın muhabbetini artırmak için ciddi bir seçim yapmak kaldı. Muhabbet, Mercanlı âcfsranızın vazgeçilmez tneze&i oUun. Scfsranızda eglence bcl oUun. TARİŞÎTAT
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear