Catalog

5AYFA CUMHURİYET 1 KASIM 2005 SALI HABERLER Kap/kaçın, hırsızhğın önüne geçemeyen emniyet sadeceyurttaşa öğüt vermekleyetiniyor Suçunbaşkenti İstanbul Istsubay chnet letiPdi: 3 öüi • MANtSA(AA)- vianısa'nın Akhısar Jçesınde bisr astsubay eşi ve kızııu tabancayla oldürdükterı sonıa ntiharetti. Kethüda Vlahallesi'ndeki askerî bjmanlards kalan Hava Meydan K.omutanhğı'nda göre-vli Hava Astsuiay Kadiı Suayip Yüoe'den haber damamalan üzenne evine gelen. arkadaşları, Yüce ile eşi ve kızının cesetleriyle karşılaşt. încelemede, Yüce' nıtı, beylik tabancasıyla eşi ve kızrnı yataklannda uyuduklan sırada başlanndan vurarak öldürdükten sonra intihar ettiğini belirledi. Mzb-ut Tahrip'de 10tutuMama • ANKA.RA (Cumhuriyet Bürosu)- Ankara'da yasadışı Hizb-ut Tarırir örgütûne yönelik düzenlenen operasyonda çeşıtli camilerde bildiri dağıtmaya hazırlanan 10 kişi, önceki gün gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar, emnıyetteki işlemlenmn ardından dün adlıyeye sevkedildi. tki cumhuriyet savcısı tarafindan sorgulanan zanhlar tutuklama istemiyle nöbetçı mahkemeye göndenldi. 10 zanlı, mahkemece "Yasadışı örgüt üyesi olmak" suçundan tutuklandı. Soyguncular evrak çaldı • tSTANBITL(AA)- Zeytinburnu Merkezefendi Mahallesi'ndekı PTT şubesine gelen kar maskeli ve berelı 2 kişi, silah tehdidiyle güvenlik görerviisini etkisız hale getirdikten sonra şube önündeki zırtılı nakil aracında bulunan torbalardan b>ırinı aldı. Torbayla kaçmaya çahşan soyguncular, engel olmak isteyen güvenlik görevlisine ateş açtı. Bu sırada yoldan geçen Azerbaycan uyruklu üniversite öğrencisi Elmar Sharifov (24), seken bir kurşunla ayağuıdan yaralandı. Încelemede, soygunculann aldığı torbada para değil, posta evrakının bulunduğu anlaşıldı. Tarsus'ta polise ateş • TARSUSfAA)- Adana Emniyet Müdürlüğü Kaç akçılık ve Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü ekiplerince, 15 gün önce bir kahveharL-e işletmecisini fidye amacıyla b a | | evinde rehin tutan v e düzenlenen operasyon sırasında kaçan zanlılann yakalanması amacıyla çalışma başLatıldı. Polis, Mersin'de olduklan beldrlenen zanlılann içûnde bulunduğu aıacı, durdurmak istedi. "Dur" ihtartna ateşle karşıhk vereaı zanlılara polisin karşılık vermesi üzerine îbralaim S. öldü, araçta fculunan 4 kişi ise gözaltına alındı. Takside yapılan incelemede ele geçirilen Uzi marka silahuı kaza sonucu patlaanası özerine. 2 polis memuru ayaûklaıjndan tıafif şekild& yaralandı. • İstanbul'da evine hırsızgirme- yen neredeyse kimse kalmadu Kapkaççüann terör estirdiği sokaklarda çantasını vermeme- ye direnenleryerierde sürükle- niyor, hatta öldürülüyor. Çocuk- lar kaçırüıyor, çeteler arasında silahlı çatışmalaryaşanıyor. Yrd. Doç. Dr. Ferhat Kentel, bu terörün nedenini sosyal adalet- sizliğinyoğun olduğu büyük şe- hirierde, şiddete dayalı bir var olma savaşı olarak açıklıyor. HASANYtĞİT Istanbul'da evine hırsız girmemiş ne- redeyse kimse kalmadı. Hatta bazı ev- ler birkaç kez soyuldu. Kapkaççılar so- kakta terör estiriyor. Çantasını verme- meye direnenler yerierde sürükleni- yor, hatta öldürülüyor. Çocuklar ka- çınlıyor, çeteler arasında sokaklar- da silahlı çatışmalar yaşanıyor. istanbul suç kentine dönüşür- ken. polıs önerilerle yetiniyor. BilgjUnrversitesindenYrd.Doç. —• Dr. Ferhat Kentel, "Güvensizlik haB şiddeti artünyor" dedi. Istanbul'da ortalama olarak bir gece- de 200 eve hırsız guriyor. Bu, kayıtlara CEZALAR ÖNLEMÎYOR Polisin gözü önünde İ S T A N B U L 0 T 0 H I R S I Z L I G I N D A Ö N D E O to hırsızlığında da geçen yıla oranla yüzde 25 artış oldu. Bu yıhn ilk altı ayında Türkiye genelinde meydana gelen 14 bin 922 oto hır- sızlığının yüzde 30'u Istanbul'da gerçekleşti. Yine emniyet verilerine göre, çalınan otolann yüzde 20'sı sahte ruhsat ve plakayla satılmakta. Daha sonra en çok kapkaç, gasp ve soygun yapılmak için otomo- bil çalınıyor. Çalıntı otolarla en çok kapkaççılık yapılıyor. Çalıntı otoyla bir kez kapkaççılık yapılıyor. Yakalan- mamak için ikinci kez çalıntı oto kullanılmıyor. Ye- dek parça olarak satmak amacıyla da otomobil çalı- nırken, son dönemde yaygın olarak da ağır hasarlı bir otomobilin motor \e şasi numaralan çalıntı otoya uyarlanarak, ağır hasarlı oto tamir edilmış gibi gösteriliyor. Bunun için hasarlı otonun aynı- sı olan bir model. renk ve marka otomobil çalınıyor. Son iki yılda en çok artış görülen suçlardan biri de çocuk kaçırmada da Istan- bul ilk sırada yer alıyor. Geçen yıl Istan- bul'da 58 çocuk kaçınldı. geçen rakam. Gerçek rakam ise bunun en az 5 katı. Hırsız mağdurlanndan bı- ri de, gazetemiz Haber Merkezi edı- törlerinden Gamze Akdemir. Ak- demir'ın Fmdıkzade'deki evin- den dizüstü bılgisayan. cep te- lefonu ve çantası, kardeşi Öz- ge Akdemir'in de cep telefonu ve çantası çalındı. Hırsızın eve pencereden girdiğini belırten Ak- . demir, olayı şöyle anlattı: "Yetiştir- mem gereken haberleri sabaha kar- şı saat 0430'da bitirdim. Sigara duma- nımn çıkması için pencereyi açıp, sa- londanodaınagittkn.5dakika sonrakar- deşim ve benim çantalannıız. bilgisaya- rnn ve cep telefonlannuz çahnmıştL" Akdemir, kredi ve bankamatik kartla- nnı hemen ıptal ederken, polis evde hırsızın parmak izinin belli olmaması için kullandığı ıslak bir bez buldu. Ye- ni yasanın eldiven kullanılmasında ce- zanın arttınlmasıru öngören maddesi- ne karşı hırsızlar, kapı ve pencereleri açmakta parmak izi bırakmayan bez- ler kullanıyor. Aradan bir ay geçmesi- ne karşın, hırsızlar yakalanmadı. Bu yıl en çok artış görülen suç türü e\ hırsızlığı oldu. Emniyet Genel Mü- dürlüğü venlerine göre yıluı ilk 6 ayın- da geçen yıla oranla evde hırsızhk olay- lan yüzde 50.6 arttı. Geçen yılın ilk al- tı ayında 16 bin 157 evde hırsızhk ola- yı gerçekleşirken bu yıl bu sayı 24 bin 328 oldu. Bu olaylann neredeyse yan- sı Istanbul'da gerçekleşti. Kış aylannda evler genellikle gece 03.00 ile 06.00 saatleri arasuıda soyu- luyor. Hırsızlann bu saatleri tercih et- mesinin nedeni ise "derin uytaı". Yaz aylannda ve tatıl dönemlerinde ise gün- düzü tercih eden hırsızlar, çoğunlukla bıçak gibı kesici aletleri üzerlennde ta- şıyor. Kayıtlara göre, hırsızlar ev ayn- mı yapmıyor. Yeniköy'deki yalılar da Üd- telli'deki gecekondular da soyuluyor. Özellikle evde yaşanan hırsızlıklann failleri yakalanamıyor. kapkaç Verilen cezalann arttınlmasına kar- şın, kapkaçta azalma olmuyor. tstan- bul'un belli semtlerinde organize ol- muş çetelerce yapılan kapkaçta, 18 yaşın alhndaki çocuklar kullanıhyor. Özellikle Beyoğlu Emniyet Müdür- lüğü'ne günde 50'yi aşkın kapkaç başvurusu oluyor. Ve bunlann çoğu da 100 çevik kuvvet polisinin sürek- li turladığı Istiklal Caddesi'nde meydana geliyor. Kayıtlara göre Be- yoğlu'ndaki kapkaç olaylarının ar- dında "Çakmaktaş" lakaplı Fırat Dehbaş bulunuyor. Güneydoğu'dan getirilen çocuklara kapkaççılık yap- tıran Delibaş, aynca bu bölgedeki fuhuş ve kuman da kontrol ediyor. Tarlabaşı'na yerleşen çeteye polis de çaresiz. "Tarİabaşı'na gjremiyoruz'" itirafinda bulunan polıs, yakaladık- lan kapkaççılann savcıhklarca ser- best bırakılmasından şikâyetçi. Kap- kaç mağdurlannın, Mobil Elektro- nik Sıstem Entegrasyonu (MOBE- SE) projesinin uygulanmasından sonra polise başvurulan arttı. Daha önce "Nasıl olsa yakalanamayacak" diye başvurmayan mağdurlar, önemli merkezlerin kamerayla iz- lendığı MOBESE sistemi sayesinde kapkaççılann yakalanması umuduy- la polise gidıyor. Son iki yılda en çok artış görülen suçlardan biri de çocuk kaçırmada da istanbul ilk sır- da yer ahyor. Geçen yıl Istanbul'da 58 çocuk kaçınldı. Verilen cezalann arttınlmasına karşm, kapkaçta azalma olmuyor. 100 çevik kuvvet polisinin sürekli turladığı Istiklal Caddesi'nde bir türtü kapkaçın önüne geçilemiyor. (Fotoğraf: AA) Kentel: Güvensizlikşiddeti doğuruyor B ilgi Ünı\ersıtesi sosyolojı öğretim görevlisı Yrd. Doç. Dr. Ferhat KenteL sosyal adaletsızlı- ğin olduğu büyük şehirlerde, şiddete dayalı bir var olma savaşı yaşandığını behrtti. Toplumda ortaya çıkan bu tür suç patlamalan karşısında "Ey- \ah, ne oluyonız" psikolojisi içerisinde olmanın çok tehhkeli olduğunu ifade eden Kentel. bu tür durum- larda en iyi örneğın. ABD'nın sahip olduğu güven- lik politikalan olduğunu söyledi. Güvensizlik halinin şiddeti arttırdığını \ıırgulayan Kentel, "Güvenügi sağlamakla gö- re\1i kurumlar, diğcr resmi organlar ile basın bu tür haberle- ri kullanırken kullandıklan dıl'e dikkat etmek zorundadır" dedı. Son günlerde suçta olağanüstü bir çeşitlenme yaşandı- ğını anlatan Kentel. "Devlet, kültürel gruplara suç ' \ atacaklanna silahh gruplarla mücadele etsinler. Ma- alesef toplumda silah taşıyan kişilere sa>gı gösterilryior, a>n bir gözle baküıyor. GüvenUk güçleri silah taşıyan gnıplaruı üzerine gitmelL İnsanlarumz silahlan meşru- A İaşürma söylemlerinin dışında olmalı. Bireysel silah- ^ J sızlanmaya karşı kampamalara destek verilmeK. 'Şiddete karşı şiddetle karşılık vermeyeceğim, si- lahlı söylemleri üretmeyeceğim, şiddet söylemı benden içeri gıremez' demdhiz" diye konuştu. Kentel, şöyle devam etti: "0>sa miller\eküleri stadlarda furbokulara pet şişe aOyor. Düğünlerde ha\aya ateş açıyoriar. Toplumda uznıanlık alan- laruun gerektirdiği şekilde davranmalılar." Saçan,polislerin çeteler birbirleriniyesinler biz de bakalım düşüncesinde olduğunu söyledi afyayla mücadele edilmiyor' ECEYİTKILIÇ Saral aılesi ile çete lideri Sedat Şahin'ın adamlan arasındaki çanşmalann Hasan Erdem adlı işadamından haraç alınması nedeniyle baş- ladığı behrlendi. Polis çatışmalan önlemede ye- tersız kalırken eski Organize Suçlar Şube Mü- „ \ dürü Adil Serdar Saçan, büyük bir acemilik \e ihmalkârlığın bulunduğunu sa\ıınarak "Polis, 'Çeteler birbirilenni yesinler biz de bakalım' düşüncesinde" dedi. tstanbul sokaklan son 2 aydır Sarallar ile Sedat Şahin'in adamlan arasındakı çatışma- lara sahne oluyor. Çatışmalarda Sarallar'ın liden Hüseyin Saral, Umut davası sanığı Muzaffer Dağdeviren ve ünlü mafya avu- katı Atalay Cebesoy'un da aralannda bu- lunduğu 6 kişi öldü, 20 kişi de yaralan- dı. Çanşmalann nedeni ise ışadamı Ha- san Erdem. Dava dosyasına göre. Sedat Şahin çetesi tarafindan korunan Hasan Erdem'den, Hüseyın Saral haraç ıstedı. I Erdem de bunu Sedat Şahin'e bıldırdı ve ardından çatışmalar başladı. Dava ve soruşturma dosyasına göre polis ıkı tarafi da başından beri takıp ediyor. Çe- te lıderleriyle adamlan arasındakı tüm ko- • Eski Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan, işadamı Hasan Er- dem 'den haraç alınması ne- deniyle Saral ailesi ile Sedat Şahin 'in arasında iki aydır süren çatışmalan önleme- depolisin büyük bir ace- milik ve ihmalkârlığının bulunduğunu söyledi nuşmalar detaylanna kadar dosyada olmasına karşın polis çatışmalan önleyemedi. ÇATIŞMALARDAN SONRA OPERASYON 1998 ile 2003 yıllan arasında düzenlediğı ope- rasyonlarla maryanın tstanbul'daki hâkimiyetini kıran eski Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Ser- dar Saçan. polisin büyük bir ihmalkârlık içinde olduğunu belirtti. Polısm, çatışmalann ilk başla- dığı zaman müdahale etmesi gerektığinı \airgu- layan Saçan, "Kayıtiara görepolis, ikitarafi da sü- rekli kontrol altında rutuyor. Ama çatışmalardan sonra operasyon düzenliyor. Polisin asü göre>i ise çabşmalan engeHemek olmair üedı. Yeni TCY'ye göre çete liderleri ve üyelerinin tutuklanması için çatışma yaşanmasına gerek ol- madığını anlatan Saçan, çete oluşturmanın da suç olduğunu ıfade etti. Polisin aynca bir "acemilik" içinde bulunduğunu kaydeden Saçan, şöyle de- vam etti: "Biz mafyayı baskı altına alıyorduk. Amacımız suçu önlemekti.Mafya liderieriveüye- lerinin gittiği her düğüne, cenazeje ve törene eldp gönderiyordum. Avnca diğer bürün etkinlikler de kontrotumüzalündaydL Süreklipolistakibinde ol- malan nedeniyle çaüşma y^şannuy ordu. Çünkü, polis korkusundan süahlannı bfle saklıyorianü." Mafvaya yönelik bu baskının şimdi uygulan- madığını anlatan Saçan, şöyle konuştu: u Bu ça- oşmada ensonYakup Saral yakalandı. Saral'm sai- dın için adamlarmı tekfonla tebrik etmesi sonu- cu yakalandığı açıklandı. Tebrik sırasında yaka- lay acağına. saldın talinıatını \erdiği zaman yaka- la. O zaman çatışma yaşanmaz. Telefonlaruun dinlenmesi vetakip edilmesinin anıacı da zaten su- çu önlemektir. Bizün dönemde Alaattin Çakıcı ve Karagümrük çetesi arasuıda çatışmalar yaşandu tki kez çaüşblar üçüncüye fırsat vermedik. tlk ön- ce çete h'derierini baskı alnna aldık Ardından te- rikçileri daha sonra ise tetikçi ouna potansiyeli ta- şıyanlan gözahına aldık Böyiece çaüşma yarata- cak adanı kalmadL" SALI ORHAN BURSALI İktidarda Köpüklenme Cumhurbaşkanı Sezer, Cumhuriyet Bayramı mesajında ağırlığı, milletvekili dokunulmazhklarını düzenleyen yasanın değiştirilmesi ve yargının ba- ğımsızlığının sağlanması konusuna verdi. Her iki- si de can alıcı.. Cumhurbaşkanı, AKP iktidannın hukuku kendi yaranna kullanmaya başladığını, bunun yarattığı ve yaratacağı büyük sorunları mı gördü ve uyanlan- nı yoğunlaştırdı? öyle anlaşılıyor.. Nitekim Sezer, 29 Ekim resepsiyonunda da demeci doğrultusun- da endişelerinı dile getirdi. öyle anlaşılıyor ki Sezer'i derin endışelendıren, ik- tidann, hukuku, Van Üniversitesi Rektörü Yücel Aş- kın'a karşı bir silah gıbi kullanmaya kalkması oldu. Cumhurbaşkanı, anayasa hukukçusudur. Hukuk- sal konularda kılı kırk yardığı ve her zaman hukuk- sal zeminde kalmaya azami özen gösterdiği bılinır. Aşkın'ın dosyasını incelemiştir. Dosyada usule ilişkin bazı sorunlar olsa bile, AKP iktidannın bunları amacını aşan ölçülerde kullandığını görmüştür. Yargının siyasallaşmasının gelecek için nasıl bü- yük birtehlikeoluşturduğunu, "içeriden biri" ola- rak en iyi bilebilecek insanlar arasındadır. Üstelik, bu tehlikenin ve Aşkın'a karşı düzenle- nen "siyasal harekât"\n niteliği, öyle sıradan, ge- lip geçici, "sistem içi" değildir. Ya nedir? Şeriat, ümmet, Islam ıktidan niyetli ve kaynaklıdır. Van'ı çemberleyen tarikat kökenlidir (Uyuşturucu-mazot ticaretinin üçüncü ayağı!). Din- sel siyasetin, Milli Eğitim Bakanı Çelik'in "yurdu" Van'daki "Islami cumhuriyetin" Laik Cumhuriyet'e karşı operasyonudur. Sezer, bu nedenle, 29 Ekim'de ve resepsıyon- da, dikkatleri bu konu üzerine çekti. • • • Resepsiyonda, Aşkın'ın yardımcısı Prof. Hasan Ceylan, Rektör'e karşı harekâtın nasıl planlı prog- ramlı yürütüldüğünü anlattı. Dahası, Rektör daha tutuklanmadan, "tutuklandı" haberlerinin yayıldı- ğı ve operasyonun başındakine habenn iletildigı ko- nuşuldu.. Peki, ilk ünlü savcı nerede şimdi? Terfi edilerek başka kente atandı! Artık terfisi normal mi, yoksa Van'daki başarılı çalışmalarının bir promos- yonu mu, doğrusu tartışıhr!.. Ancak, hukukun, yargının siyasallaştığına dair ka- naatler o kadar yoğun ki, adaletin AKP ellerinde hangi raylarda akıtılacağı konusunda herkesin şüp- hesi var. Aynca, adalet mekanizması içinde, siyasal ola- rak hızlı yükselme hırsı içindeki adalet mensupla- nnın bulunması da işin doğasına çok uygun... Bu gibi "örnekler"\r\, yürekleri pırpıreden dığerlerine de yol açabileceğini söylemek, yeni icat edilmiş gö- rüş olmayacaktır. • * • Yücel hakkında ilk dava, tarihi eserier ile ilgili açıl- dı.. Bu konuda uzmanlar, aynca arkadaşımız Oz- gen Acar, koleksiyonerlerin yeni edindikleri tarihi eserleri, mesela 40 güne kadar opsiyonlu olarak müzeye bildirmek zorunluluğuna işaret etti. Yücel Aşkın'ın yurtdışına çıkmadan önce tescil edilme- miş eserierin tescili için Van Müzesi'ne başvurdu- ğu, müzenin elemansızlıktan bu başvuruya zama- nında yanıt veremediği de bir gerçek. Öyle görünüyor ki hukuksal planda kalındığı sü- rece, bu davadan bir şey çıkmayacak. "Ustûn gayretle" çıkarılsa bile, karar "kadı'dan" döne- cektir. Herşeye rağmen Türkiye "Dingo'nun ahı- n" değil!.. Sorunları olsa bile henüz bir "hukuk devleti"\ AKP iktidarı bunu er geç öğrenecektir! Ancak "siyasal işgüzarlann" "çete suçlaması" için hukuku zorlaması, olaya başka bir boyut katıyor. Rektör'ün avukatlarının bürolarına yapılan "CIA'vari" baskının ardında, çete suçlaması için "ikinci ve üçüncü kişilere" yönelik "belgeler" aran- mış olması güçlü olasılıktır. Rektöre karşı, yeni suçlar için siyasal destekli istim arayışı, ülkemiz için hukuksal biryüzkaralığı belgesi olabilir ancak.. Ve büyük bir olasılıkla bu zorlayışlar, AKP iktidannın boynunadolanııi.. Avukat bürosuna baskın aydınlanabilse, hukuk ve siyasal bir "watergate" skandalı ortaya çıkar ve çatıyı iktidarın başına çökertebılir! • • • Ne yazık kı Başbakan Erdoğan seçımlerden ön- ce milletin gözünün içine baka baka yalan söyle- di.. Seçimlerden sonra milletvekili dokunulmazlığı ile ilgili açık ve şeffaf bir yasal düzenlemeye gide- ceğini açıklamıştı.. Ama CHP'nin bütün ısrarlanna rağmen yan çiziyor.. Üstüne üstlük "Milletvekili ar- kadaşlanmız adalete güvenmiyor" gerekçesıyle! Ne utanılacak bir durum! Insanın, "Van Operasayonu" acaba hukuku kendileri için güvenilir bir hale getirme operas- yonu mu, diye sorası geliyor! Kendilerini "muhafazakâr demokratlığa" dönüş- türme niyetini beyan eden Tayyip Erdoğan ve siya- sal ortaklannın, iktidarda siyasal-dinsel ayranları esas köklerinden dışarıya mı köpüklenmeye başladı? Ne dersiniz? obursali@cumhuriyet.com.tr. CELALETTİN CERRAH AÇIKLADI Moslak bombacüan karnerayayakalandı İstanbul Haber Servi- si- Maslak'ta bir akarya- kıt istasyonunda meyda- na gelen patlamaya iliş- kin İstanbul ve Diyarba- kır'da gerçekleştirilen operasyonlarda 6 kişi ya- kalandı. Gözaltına ah- nanlardan 4'ü tutuklanır- ken 2'si tutuksuz yargı- lanmak üzere serbest bı- rakıldı. istanbul Emniyet Mü- dürü Celalettin Cerrah, dün düzenledıği basın toplantısında, OPET Maslak İstasyonu'nda meydana gelen patlama- ya ilişkin bölücü terör ör- gütü üyesi 6 kişırun ya- kalandığını belirtti. Ekıp- lerin, patlamanın ardın- dan çalışmaya başladığı- nı belirten Cerrah. "Çok kısa süre sonrae\1emiya- pan kisflerin Diyarbakır'a gittiklerini ögrendikr. Di- yarbakır Emnijet Mü- dürtüğü ile müşterek ça- lışma sonucu 7 kflo 850 gram patlayıcı nvadde, bunlann patlatümasın- da kuUanılan 5 adet fiin- yeile kişiler de ele geçirü- 01* dedi. Cerrah, patlama- nın faıllerinın yakalan- masındaki en büyük et- kenlerden birinin kame- ra sistemi olduğunu vur- gulayarak, MOBESE sis- teminde kullanılan 570 kameranın yanı sıra tüm iş sahiplenrun de işyerle- rine mutlak suretle ka- mera sistemi taktırmala- n gerektiğini belirtti.