Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 1 KASIM 2005 SALI
14 JVUİ-/Â U ± C kultur(Scumhuriyet.com.tr
Tİ YATRO DÜNYASINDAN DlKMEN GÜRÜN
TiyatoOyunevi'nde Tol'TTyatro <3yunevitarafindan İstan-
bıal S;anatMerkezı'nde (ISM) oy-
na-najn Td'ünyazan MuratUyur-
kudak. Siyası tarihimizde 1960'lar-
da_n hsaşlar/an kırk yılhk bır döne-
mi socgulzyan roman. Mahir Gün-
jiray taraiîndan sahneye uyarlan-
mmş. Günşjay, 'Tol'ün aynı zaman-
da. yönetmenı ve oyuncusu da...
Sahrneyı paylaştığı dığer oyuncu,
Gfivem tnce.fldsanatçt arasında ku-
rulan den^e. 'Tol'üilgiyleızlenen
bir politik oyun olarak belirliyor.
Oyun kişılerınin zaman mekân
ıçLnde yaşadıklan zorunlu gelgit-
ler, olaylan kımi zaman gereğin-
dem fâzla jzatsa da genelde aksi-
yonu düştrmüyor.
Kurgusal yapı
fc
Tol', kurgusal düzlemde geli-
şen bir yapıya sahip. Bu. okuru
zorlasa da ilgıyi ayakta tutan bir
özcllik. Romanın sahneye taşın-
ma aş-amasında bu bağlamda orta-
ya çıkabılecek sorunlar cıddi bir
dramaturji çalışmasıyla olabildiğin-
ce çözümlenmiş. Mahir Günşi-
ray'ın yanj sıra yönetmen yardım-
cısı Ayça Damgacı'nın, sahne ta-
sanmında oyuna farklı açılımlar
kazandıran Claude Leon'un, ışık
tasanrnında YüksdAymaz' ın ve ses
tasarımı ıle müzikte Ümit Kı-
vamç'ın, Güven tnce, Feza Kürk-
çüoğlu ve bu yapıta emeği geçen
herkesin yoğun bir ön çalışma yap-
tıklannı düşünüyorum. Elde edi-
lerı sonuç başanlı.
Oyunda Şair ve Yusuf, Diyar-
bakır'a doğru giden bir tren kom-
partımanında iki devrimci figür
olarak çıkarlar karşımıza. Farklı
iki kuşaktanikide\Tİmci. "Devrim,
vairtiyle bir ihtimaldi veçok güzel-
di" diyea Yusuf, 80 kuşağının
umutlannı yitirmiş temsilcisidır.
Şair ise aitolduğu 68 kuşağının mü-
cadeleci ruhunu taşır. Söz konu-
su yolculukta, yazar siyasal olay-
lan kişise! hikâyeler üzerinden iz-
ler. Bu hikâyeleri imgelerle zen-
ginleştirir Mahir Gûnşiray ve Gü-
ven înce'oın oyunculuklannda bu
iki insan arasındaki çelişkiler ya-
kalanır.
ki farklı kuşaktan iki devrimcinin birlikte çıktıklan yolculuktur Tol'.
Şair ve Yusuf hem kendilerini oynarlar, hem de farklı kişiliklere
bürünürler bu yolculukta. Parantezler açılır, parantezler kapanır. Olaylar,
hayatlar oyun-içinde-oyun çizgisinde gelişir.
Zorunlu yolculuk
Karanlık istasyonlarda dura kal-
ka ılerleyen tren yolculuğu. Şair'i,
1960 öncesı gençlik hareketleriy-
le başlayan. hatta daha da gerile-
re giden bir yolculuğa, kendi için-
de bir yolculuğa çıkanrken Yu-
suf u da benzeri bir hesaplaşma içi-
ne çeker. Ama bu kişisel gelgitler
hep bır noktada kesışır. Geri dö-
nüşler, günü yaşayışlar, buluşma-
lar. aynlmalar bu topraklarda bun-
cayıldıresen sert rüzgârlann uzan-
tısıdır. Bu açıdan bakıldığında,
Claude Leon'un sahne tasanmı
zaman mekân ilişkisini zenginleş-
tirir. Gerek giysilerle, gerek kü-
çük aynntılarla farklılaştınlan me-
kânlar bir otel odasından bir kır
manzarasına, bir tren kompartı-
manından bir hapishane hücresi-
ne değişir... Işık ve ses ve müzık-
le vurgulanan atmosferdeğişimle-
ri sahne tasanmında vakalanmak
istenen çizgiyi destekler.
Şair ve Yusuf, yukanda da de-
ğindiğim gibi, zaman zaman ken-
di kimliklerinden sıyrılarak fark-
lı kimliklere girerler. Yolculuk bo-
yunca bir kimlıkten diğenne, bir
mekândan/bir zamandan ötekine
geçilir. Parantezler açılır, paran-
tezler kapanır. Yönetmen. akışı
oyun-ıçinde-oyun mantığıyla iş-
ler. Tarihsel gerçeklerin altını çi-
zen olaylar, gerçek ıle kurmaca
arasındaki denge korunarak pay-
laşılır seyirciyle. Şair'in kardeşi
İsmail'in hikâyesi gibi... tstıhba-
rat Teşkilatf nda görevlendirilen
Ismail'le Şair'in yıllar sonra kar-
şılaşması gibi... Yusuf'un babası
Oğuz ile Canan'ın hikâyesi gibi...
15-16 Haziran 1970 tarihinde Ka-
dıköy Meydanı'nda yapılan işçi
eyleminde işçılere ateş açan polis-
leri gören ve "beynine binlerce
örümcek doluşuveren" genç Şa-
ir'in, çatışmanın ortasmda zeybek
oynaması gibi... Yada 1971 muh-
tırasının ardından gelen sıkıyöne-
tim sırasında Kalptepe'deki Oğuz
ve Canan'ın yazlık evinde yaşanan
polis baskını; öldürülen, asılan
gençler gibi...
tki bölümden oluşan 'Tol', 1960,
1971, 1980 dönemlerınden
1990'lara uzanırken bugünün dün-
yasında toplumlann yaşadığı ırk,
dil, din çatışmalanna da başhklar
açan bir çalışma.
ve devlet desteğl
Tiyatro Oyunevi, kurulduğu 1996
yıhndan bu yana repertuvar tiyat-
rosu olma yolunda çalışmalanyla
dikkat çeken bir topluluk. Sofok-
les'in 'Antigone', Cervantes'in k
Hi-
kâye-i Don Kişot', F. Kafka'nın
'Ceza KolonisiV B. M. Koltes'in
'OrmanJann Henıen Önündeki
Gece', Tiyatro Oyunevı'nin reper-
tuvanndan sadece birkaç örnek.
Topluluğun 2005-2006 sezonu için
Özel Tiyatrolara Devlet Deste-
ği'nden yararlandırılmaması üzü-
cü \e şaşırtıcı. Bu arada, Maya
Sahnesi-BİLSAK Tiyatro Atölye-
si'nın de 7 bın 500 YTL destek al-
ması aynı derecede şaşırtıcı... Gör-
düğüm kadanyla. Tiyatro Pera da
söz konusu destekten yararlana-
mayan topluluklardan biri. Belki
başvuruda bulunmadılar, ama yi-
ne de hahrlamakta yarar var; 'Dol>-
rinja'da Düğün' 2004-2005 sezo-
nunda yazarına, yönetmenine,
oyunculanna çeşitli ödüller kazan-
dırmış, seyircinin ilgisinı çekmiş
bir oyundu. Özel tiyatrolara dev-
let desteği mekanizması, işleyişın-
deki sorunlara nedense yıllardır
çözüm bulamıyor.
18-28 KASIM TARİHLERİ ARASINDA
Türksanatçılar
Santiago 7. Video
Bienali 'nde
Açılış, 8 Kasım Salı saat 20.00'de Timur Selçuk konseriyle
ENKA'da yeni mevsim
Kültür Servisi-Şili'de
bu yıl 18 - 28 Kasım
tarihler arasında
düzenlaıen ve Santiago
Çagdaş Sanat
Müzesi' nin ev
sahiplijini yaptığı
'Santiaşo 7. Video
Bienali ne Türkiye'den
de sanaçılar kahlıyor.
AB Akak'ın
küratörüğunde
oluştunJan 'Beflekve
Hayalgicü' başlıklı
seçkide EBf Çelebi.
Serkan Dzkaya, Şener
Özmen ^e Cengiz Tekin
ile SezaPaker yer alıyor.
BienaleAkbank Sanat
sponsoruğunca
katılacac olan
sanatçılaın video
seçkisi; ^vaşı.
durumıa tekinsizliğini
veanın
yabancıaşmasını
sorunsalaştırarak
sanatçılaın işhrindeki
sanatsalyaklaj-ımı
ortaya loyuyor Seza
Paker'in 'İkinci Dünya
Savaşı Barbarlığınm
l nutulnıaz Anısı"
başlıklı \ ideosu savaş
makineleri toplayanlann
Paris'teki bır çatı
katındaki yenni
göstenyor. Seza Paker'in
kişisel estetığı
kimilerinin
söyleyebileceği gibi
savaşın
estetikleştirilmesi değil,
ancak bu anıdan
kaçmanın
olanaksızlığını
ortaya koyuyor.
EhfÇelebı
yapıtında sa\aşın
metaforu olarak
anlann savaşını,
Şener Özmen ve
Cengiz Tekin ıse
Courbert'nin
resminden yola
çıkarak
resimdeki üç
adamı ve
sanatçıyı (Türkıye'nın
doğusu üzerine bir
filmin karakterlerine
dönüştürerek)
kullanıyorlar. Serkan
Özkaya'nın işi ise,
kışinin içinde olduğu
ortamla bağlantıya
girebileceği, Pkasso"nun
suratına olan ironik
yaklaşımda
tekinsiz ve ötekilik
duygusuna
kapılabileceğini ve bu
durumda olanaksızın
olasılığını göstenyor.
Kültür Ser\isi - ENKA Kültür
ve Sanat yeni mevsımı 8 Kasım
saat 20.0Öde Timur Selçuk
konseriyle açıyor. tkı bölümden
oluşacak konserin ilk bölümü
"Babamın Şarkılan", ıkıncı
bölüm ise "Beninı Şarkılanm'
adını taşıyor. 15 Kasım "da
Antalya Devlet Opera ve Balesi
'TrovGame' \e 'Entres Dos
Aguas adh yapımlannı
sahneleyecek.
ENKA'nın 22 Kasım dakı
konuğu Burçin Büke olacak.
Sanatçı birinci bölümde klasik
yapıtlara yer verirken, ikinci
bölümde Cengiz Baysal
ve Volkan Hfirsever'ın (bas)
eşliğinde caz kiasiklenyle
müzikseverleri keyifli bır
yolculuğa çıkaracak.
Tiyatro Stüdvosu Morris
Pamch'ın yazdığı. Ahmet
Levendoğlu"nun \önettiği
k
Bugün, Yann (Tej-zenı ve Ben)'
adlı oyunu 29 Kasım'da
sahneleyecek.
Tiyatro istanbul
6 Aralık'ta Tiyatro İstanbul.
OlivierLejeuneun yazığı.
Gencay Gûriin'ün sahneye
koyduğu 'Tepetaklak' adlı oyunu
izleyiciyle buluşturacak. 13
.Ajalıkta Akbank Sanat-
ftwlüksiyon Tivatrosu
'Ördek Muhabbetleri' adlı
oyunu, 20 Aralık'ta
'Çıplak Ayaklar Kunıpanyası
'Kelinıeler' adlı
gösteriyi sunacak.
Şef Cenı Mansur yönetimındekı
Akbank Oda Orkestrası 2 7
Arahkta ENK.A.
sahnesinde \V. A. Mozart, B.
Dubosarchi. K. Gluck. J. Alban,
J. S. Bach, G. Dinincu, A. Ehorak
ve J. Suk'un >apıtlarını
seslendırecek. ENKA
Oditoryum'dakı etkınliklere gıriş
ücretsiz. (0 212 276 22 14)
ENKA Kültür ve Sanat yeni mevsimi Timur Selçuk konseriyle açm>r.
Edebiyat-Koop 'tan bir
dergi ve bir kitap
Kültür Servisi - S.B. Kültür. Sanat,
Edebiyat, Basın, Yaym, Dağıhm ve Tü-
ketim Kooperatifi'nce çıkartılan Ede-
biyat-Koop adlı me\ simlık edebiyat
dergisinin yeni sayısı çıktı. Derginin
kooperatif adına sahibi İlyas Orak.
genel yaym yönetmenliğıni Sesim Ero-
zan, sorumlu yazıişleri müdürlüğünü
Naci Özkan yapıyor. Şair ve yazarlar,
bır araya gelerek kurduklan bu ko-
operatifle, yayın dünyasındaki tekel-
leşmenin yaymılanma olanağı verme-
diği yeni imzalara bu olanağı sağla-
ma\ı amaçhyorlar. Düşünsel ve yazın-
sal açıdan belli bir çizgiyi, kültürel
ve toplumsal boyutta sorumluluk sa-
hibi bir düşünceyi korumak da onlar
ıçin büyük önem taşıyor. Dergıyi de.
bu nedenle çıkardıklannı belirtiyorlar.
AnnaAhmatova,Ramazan Parladar
dergınin bu sayısma yazılarıyla katı-
lan yazarlardan. Dergiye söyleşi ve
değerlendirmelerle konuk olan bir
isim de AhmetNecdet. Orak da, Nec-
det'in toplu şiirlerinı değerlendiriyor
yazısında. Cengiz Orhan'ın 'Gökjü-
zü Naköyecisi'. 'Yüze Su Vurmak' ile
Suca Dündar: 'Sait Eaik: Haritada
Bir Nokta' ile Korav Özdemir de bu
sayıda yer alan kişilerden. Ileride ye-
ni kitaplarla sürecek olan yayın dizı-
sini de Ilyas Orak'tn 'Kannca Türkü-
leri' adlı şiir kitabıyla başlatmışlar.
Bu. aynı zamanda Orak'ın da ilk kı-
tabı. Kendi deyişleriyle, Orak'ın bu kı-
tabı, "Kannca Türküleri. cesur bir
kalemden çıkmış, poetiktutarlıhkiçin-
deestetik ka\gılaıia oluşnıuş. Bugünü
değil, yannı hedeflemiş... Kısaca dün-
den bugüne, bugünden geleceğe geçir-
miş sesinL.''
(0 212 244 01 03)
YAZIODASI
SELİM İLERİ
Fitne FÜCUP (2)
Dünden Bugüne istanbul Ansiklopedisi'nde
Adalet Cimcoz'un yaşamöyküsünü daha son-
ra şöyle özetlemeye çalışmışım:
"1950'de Beyoğlu'nda Maya Sanat Galeri-
si'nikurdu. Plastik sanatlaralanında birçoksa-
natçının eserlerini kamuya açtı. Alman edebiya-
tından seçme eserieridurubirdille Türkçeye ka-
zandıran Cimcoz'un bir başka özelliği de Türk
sinemasındaki seslendirme çalışmalanydı."
Fakat özetler, özetleyişler her zaman tehlikeli.
Maya'nın müthiş hikâyesini, MineSöğüt'ün ki-
tabından okumak gerekiyor. Elli yıl öncesinin Is-
tanbul'unda, yine "kültür, sanat başkenti" geçi-
nen Istanbul'da tek bir sanat galerisinin olmadı-
ğını öğreniyorsunuz ve Adalet Cimcoz'un bu ir-
kiltici duruma son vermek için nasıl bir çaba har-
cadığını...
Maya günlerini ben de bazı kişilerden dinledim.
Başta Azra Erhat ve hocam Vedat Günyol.
Azra Hanım, Adalet Cimcoz'u çok seven kişi-
lerden biriydi. Bunu özellikle vurguluyorum; çün-
kü Adalet Cimcoz'u sevmeyenler, dahası, suç-
layanlar, hem kendisinin hem eşinin polis, ajan,
muhbir olduklannı ileri sürenler de vardı.
Azra Erhat, Adalet Hanım'a "Ada" diyordu.
Her anlamda: Bu Ada, iyimser ütopyalann da, kö-
tümser ütopyalann da adasıydı. Şehrin dağda-
ğasından kaçıp ona sığınabilirdiniz. Ama bir de
öfkesi patlak vermeyegörsün, bu ada, bir kaygı
yurdu olabilirdi...
öfkenin Ada'ya çok yaraştığını da hemen söz-
lerine ekliyordu Azra Erhat. Durup dururken öf-
kelenmediğini; biriken kırgınlıklann, adeta ihane-
te uğrayışların sonucunda kfyametleri kopardı-
ğını söylüyordu, arkadaşının.
Maya'ya emeği geçenler arasında Orhan Ve-
li, Sabahattin Eyuboğlu, o zamanın gencecik
bir sanatçısı olan Kuzgun Acar da var. Başka
birçok kişı elberte.
Küçücük, gelgelelim o kadar anlamlı bu gale-
riden geriye siyah-beyaz fotoğrafiar kalmış. Fo-
toğraflar dergilerde, gazetelerde. Fotoğraflarda
Saik Faik i, Fikret Adil'i. Yaşar Kemal'i, Azra
Erhat'ı, Oktay Akbalı, MücapOfluoğlu'nuolan-
ca gençlikleriyle görüyoruz bugün. Şimdinin dün-
yasından epey farklı bir sanat ortamını da.
Maya'yı ansiklopedi maddesinde çarçabuk
geçiştirmek zorunda kalmışım. Aynı şekilde, Ada-
let Cimcoz'un çevirmenlik çabası da güme git-
miş.
Bizim kuşağın edebiyatseverleri Adalet Cim-
coz'u. şüphesiz, çevirilerinden tanıdı. Ne Ma-
ya'nın öyküsü, ne Sabahattin Ali dedikodula-
n...
Hemen şimdi Behçet NecatigıTin Edebiyatı-
mızda Isimler Sözlüğü'ne başvurmalıyım:
"CİMCOZ, Adalet: Cumhuriyet devriyazarla-
nndan, 25 Temmuz 1910-13 Mart 1970, doğ.
Çanakkale, ölm. istanbul. I Ortaokul ve lise öğ-
renimini Almanya 'da yaptı, uzun yıllar 1951 'de
kurduğu Maya Sanat Galerisi'ni yönetti, film
dublajlarında çalıştı. Ünlü sinema oyunculannı
beyazperdede seslendirdi, 1950- 1970yıllanara-
sında Vartık, Yeditepe, Yeni Ufuklar dergisinde
şiir, öykü, çeviri ve kitap tanıtım yazıları yayım-
landı. Fitne Fücur/mzas/y/a>4ycfede, Salon, 20.
Asır, Hafta, Tef dergi/erinde ve Cumhuriyet ga-
zetesindeyazdı. I Alman edebiyatından (Bertolt
Brecht, B. Traven. Georg Büchner vb.) yaptı-
ğı çevirilerle tanındı. Franz Kafka 'dan Milena 'ya
Mektuplarile Türk Dil Kurumu 1962 Çeviri ödü-
lü'nü kazandı."
Yıllar öncesi, apaçık kırk yıl öncesi. Artık Ata-
türk Erkek Lisesi'ndeyim ama. Galatasaray'da-
ki bazı arkadaşlanmdan kopmamışım. Yaşar llk-
savaş'la Ahmet Kaptan hâlâ en yakın arkadaş-
larım.
Üçümüz de edebiyat tutkunuyuz. Ahmet, Kaf-
ka'ya öylesine tutkun ki, bütün günler Kafka oku-
yor, bize de okutuyor. Milena'ya Mektuplaro dö-
nemde okuduğumuz bir çeviri. Ahmet Kaptan,
Adalet Cimcoz'un diline, Türkçesine toz kon-
durmuyor.
Böylece Adalet Cimcoz, gençlik yıllanmızın en
önde gelen çevirmenlerinden biri oluyor.
Öneriler:
Kitap/Bu Kitaptan Kimse Sağ Çıkmayacak, Al-
tay Öktem, Everest Yayınları, 2005.
Hepsi 1' sergide buluştu
• Kültür Servisi - 11 ışçı, 11 ışportacı, 11
çocuk, ' 1' araya geldi. 11 Maraşh, 11 Urfalı,
ve 11 Bitlisli ' 1' sergide buluştu. Bir atölye,
bir kömürlük ve bir de çöplük... Sıte,
Küçükpazar \e Hekimbaşı... Bu üç İstanbul
semtine, gülümsemesı ve kederi ile kentin
kendisi de katılıyor. îsmail Şahin'in 4
1' adlı
fotoğraf sergisı, 13 Kasım'a dek Nâzım
Hikmet Kültür Merkezı'nde görülebilir. (Ali
Sumi Sokağı (SanatçılarSokağı), No: 7,
Bahariye)
Djjftal videofilmyanşması
• Kültür Servisi - British Council. Dijital
Video Fılm Yanşması düzenliyor. 18-30 yaş
arasındaki herkese açık olan yanşmaya
sadece dijital video fılmleri katılabilecek.
Uzunluğunun iki buçuk dakikadan az, üç
buçuk dakikadan uzun olmaması gereken
filmler canlandırma. belgesel. deneysel,
video klip. dans, müzik dallannda
çekilebilir. Seçici kurulu Ahmet Boyacıoğlu,
Can Özgün, Esin Küçüktepepınar, Gülseren
Güçhan \e Nejat Ulusay'dan oluşan
yarışmada ilk 3 sırayı alan filmlerin
yönetmenleri British Council'ın konuğu
olarak 2006 Mart ayından sonra
Yunanistan'da film çekecek. Yanşmaya
katılmak isteyenlerin 'Karum
İş Merkezı D Blok Kat: 5 No: 430
Kavakhdere Ankara' adresine en geç 25
Ocak tarihine dek başvaırmalan gerekiyor.
Yanşmaya katılan tüm filmler Ankara'daki
Türk îngiliz Kültür Derneği'nde
izlenebilecek. Değerlendırme sonucunda ilk
10 sırayı paylaşan yapımlar British Council
Îngiliz Kısa Fılm Günlen ile Uluslararası
Ankara Film Festıvali'nde gösterilecek ve
Ankara Sinema Derneği aracılığıyla
Avrupa'daki çeşitli film festivallerine
gönderilecek.