22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 KASIM 2005 SALI 14 JVUİ-/Â U ± C kultur(Scumhuriyet.com.tr Tİ YATRO DÜNYASINDAN DlKMEN GÜRÜN TiyatoOyunevi'nde Tol'TTyatro <3yunevitarafindan İstan- bıal S;anatMerkezı'nde (ISM) oy- na-najn Td'ünyazan MuratUyur- kudak. Siyası tarihimizde 1960'lar- da_n hsaşlar/an kırk yılhk bır döne- mi socgulzyan roman. Mahir Gün- jiray taraiîndan sahneye uyarlan- mmş. Günşjay, 'Tol'ün aynı zaman- da. yönetmenı ve oyuncusu da... Sahrneyı paylaştığı dığer oyuncu, Gfivem tnce.fldsanatçt arasında ku- rulan den^e. 'Tol'üilgiyleızlenen bir politik oyun olarak belirliyor. Oyun kişılerınin zaman mekân ıçLnde yaşadıklan zorunlu gelgit- ler, olaylan kımi zaman gereğin- dem fâzla jzatsa da genelde aksi- yonu düştrmüyor. Kurgusal yapı fc Tol', kurgusal düzlemde geli- şen bir yapıya sahip. Bu. okuru zorlasa da ilgıyi ayakta tutan bir özcllik. Romanın sahneye taşın- ma aş-amasında bu bağlamda orta- ya çıkabılecek sorunlar cıddi bir dramaturji çalışmasıyla olabildiğin- ce çözümlenmiş. Mahir Günşi- ray'ın yanj sıra yönetmen yardım- cısı Ayça Damgacı'nın, sahne ta- sanmında oyuna farklı açılımlar kazandıran Claude Leon'un, ışık tasanrnında YüksdAymaz' ın ve ses tasarımı ıle müzikte Ümit Kı- vamç'ın, Güven tnce, Feza Kürk- çüoğlu ve bu yapıta emeği geçen herkesin yoğun bir ön çalışma yap- tıklannı düşünüyorum. Elde edi- lerı sonuç başanlı. Oyunda Şair ve Yusuf, Diyar- bakır'a doğru giden bir tren kom- partımanında iki devrimci figür olarak çıkarlar karşımıza. Farklı iki kuşaktanikide\Tİmci. "Devrim, vairtiyle bir ihtimaldi veçok güzel- di" diyea Yusuf, 80 kuşağının umutlannı yitirmiş temsilcisidır. Şair ise aitolduğu 68 kuşağının mü- cadeleci ruhunu taşır. Söz konu- su yolculukta, yazar siyasal olay- lan kişise! hikâyeler üzerinden iz- ler. Bu hikâyeleri imgelerle zen- ginleştirir Mahir Gûnşiray ve Gü- ven înce'oın oyunculuklannda bu iki insan arasındaki çelişkiler ya- kalanır. ki farklı kuşaktan iki devrimcinin birlikte çıktıklan yolculuktur Tol'. Şair ve Yusuf hem kendilerini oynarlar, hem de farklı kişiliklere bürünürler bu yolculukta. Parantezler açılır, parantezler kapanır. Olaylar, hayatlar oyun-içinde-oyun çizgisinde gelişir. Zorunlu yolculuk Karanlık istasyonlarda dura kal- ka ılerleyen tren yolculuğu. Şair'i, 1960 öncesı gençlik hareketleriy- le başlayan. hatta daha da gerile- re giden bir yolculuğa, kendi için- de bir yolculuğa çıkanrken Yu- suf u da benzeri bir hesaplaşma içi- ne çeker. Ama bu kişisel gelgitler hep bır noktada kesışır. Geri dö- nüşler, günü yaşayışlar, buluşma- lar. aynlmalar bu topraklarda bun- cayıldıresen sert rüzgârlann uzan- tısıdır. Bu açıdan bakıldığında, Claude Leon'un sahne tasanmı zaman mekân ilişkisini zenginleş- tirir. Gerek giysilerle, gerek kü- çük aynntılarla farklılaştınlan me- kânlar bir otel odasından bir kır manzarasına, bir tren kompartı- manından bir hapishane hücresi- ne değişir... Işık ve ses ve müzık- le vurgulanan atmosferdeğişimle- ri sahne tasanmında vakalanmak istenen çizgiyi destekler. Şair ve Yusuf, yukanda da de- ğindiğim gibi, zaman zaman ken- di kimliklerinden sıyrılarak fark- lı kimliklere girerler. Yolculuk bo- yunca bir kimlıkten diğenne, bir mekândan/bir zamandan ötekine geçilir. Parantezler açılır, paran- tezler kapanır. Yönetmen. akışı oyun-ıçinde-oyun mantığıyla iş- ler. Tarihsel gerçeklerin altını çi- zen olaylar, gerçek ıle kurmaca arasındaki denge korunarak pay- laşılır seyirciyle. Şair'in kardeşi İsmail'in hikâyesi gibi... tstıhba- rat Teşkilatf nda görevlendirilen Ismail'le Şair'in yıllar sonra kar- şılaşması gibi... Yusuf'un babası Oğuz ile Canan'ın hikâyesi gibi... 15-16 Haziran 1970 tarihinde Ka- dıköy Meydanı'nda yapılan işçi eyleminde işçılere ateş açan polis- leri gören ve "beynine binlerce örümcek doluşuveren" genç Şa- ir'in, çatışmanın ortasmda zeybek oynaması gibi... Yada 1971 muh- tırasının ardından gelen sıkıyöne- tim sırasında Kalptepe'deki Oğuz ve Canan'ın yazlık evinde yaşanan polis baskını; öldürülen, asılan gençler gibi... tki bölümden oluşan 'Tol', 1960, 1971, 1980 dönemlerınden 1990'lara uzanırken bugünün dün- yasında toplumlann yaşadığı ırk, dil, din çatışmalanna da başhklar açan bir çalışma. ve devlet desteğl Tiyatro Oyunevi, kurulduğu 1996 yıhndan bu yana repertuvar tiyat- rosu olma yolunda çalışmalanyla dikkat çeken bir topluluk. Sofok- les'in 'Antigone', Cervantes'in k Hi- kâye-i Don Kişot', F. Kafka'nın 'Ceza KolonisiV B. M. Koltes'in 'OrmanJann Henıen Önündeki Gece', Tiyatro Oyunevı'nin reper- tuvanndan sadece birkaç örnek. Topluluğun 2005-2006 sezonu için Özel Tiyatrolara Devlet Deste- ği'nden yararlandırılmaması üzü- cü \e şaşırtıcı. Bu arada, Maya Sahnesi-BİLSAK Tiyatro Atölye- si'nın de 7 bın 500 YTL destek al- ması aynı derecede şaşırtıcı... Gör- düğüm kadanyla. Tiyatro Pera da söz konusu destekten yararlana- mayan topluluklardan biri. Belki başvuruda bulunmadılar, ama yi- ne de hahrlamakta yarar var; 'Dol>- rinja'da Düğün' 2004-2005 sezo- nunda yazarına, yönetmenine, oyunculanna çeşitli ödüller kazan- dırmış, seyircinin ilgisinı çekmiş bir oyundu. Özel tiyatrolara dev- let desteği mekanizması, işleyişın- deki sorunlara nedense yıllardır çözüm bulamıyor. 18-28 KASIM TARİHLERİ ARASINDA Türksanatçılar Santiago 7. Video Bienali 'nde Açılış, 8 Kasım Salı saat 20.00'de Timur Selçuk konseriyle ENKA'da yeni mevsim Kültür Servisi-Şili'de bu yıl 18 - 28 Kasım tarihler arasında düzenlaıen ve Santiago Çagdaş Sanat Müzesi' nin ev sahiplijini yaptığı 'Santiaşo 7. Video Bienali ne Türkiye'den de sanaçılar kahlıyor. AB Akak'ın küratörüğunde oluştunJan 'Beflekve Hayalgicü' başlıklı seçkide EBf Çelebi. Serkan Dzkaya, Şener Özmen ^e Cengiz Tekin ile SezaPaker yer alıyor. BienaleAkbank Sanat sponsoruğunca katılacac olan sanatçılaın video seçkisi; ^vaşı. durumıa tekinsizliğini veanın yabancıaşmasını sorunsalaştırarak sanatçılaın işhrindeki sanatsalyaklaj-ımı ortaya loyuyor Seza Paker'in 'İkinci Dünya Savaşı Barbarlığınm l nutulnıaz Anısı" başlıklı \ ideosu savaş makineleri toplayanlann Paris'teki bır çatı katındaki yenni göstenyor. Seza Paker'in kişisel estetığı kimilerinin söyleyebileceği gibi savaşın estetikleştirilmesi değil, ancak bu anıdan kaçmanın olanaksızlığını ortaya koyuyor. EhfÇelebı yapıtında sa\aşın metaforu olarak anlann savaşını, Şener Özmen ve Cengiz Tekin ıse Courbert'nin resminden yola çıkarak resimdeki üç adamı ve sanatçıyı (Türkıye'nın doğusu üzerine bir filmin karakterlerine dönüştürerek) kullanıyorlar. Serkan Özkaya'nın işi ise, kışinin içinde olduğu ortamla bağlantıya girebileceği, Pkasso"nun suratına olan ironik yaklaşımda tekinsiz ve ötekilik duygusuna kapılabileceğini ve bu durumda olanaksızın olasılığını göstenyor. Kültür Ser\isi - ENKA Kültür ve Sanat yeni mevsımı 8 Kasım saat 20.0Öde Timur Selçuk konseriyle açıyor. tkı bölümden oluşacak konserin ilk bölümü "Babamın Şarkılan", ıkıncı bölüm ise "Beninı Şarkılanm' adını taşıyor. 15 Kasım "da Antalya Devlet Opera ve Balesi 'TrovGame' \e 'Entres Dos Aguas adh yapımlannı sahneleyecek. ENKA'nın 22 Kasım dakı konuğu Burçin Büke olacak. Sanatçı birinci bölümde klasik yapıtlara yer verirken, ikinci bölümde Cengiz Baysal ve Volkan Hfirsever'ın (bas) eşliğinde caz kiasiklenyle müzikseverleri keyifli bır yolculuğa çıkaracak. Tiyatro Stüdvosu Morris Pamch'ın yazdığı. Ahmet Levendoğlu"nun \önettiği k Bugün, Yann (Tej-zenı ve Ben)' adlı oyunu 29 Kasım'da sahneleyecek. Tiyatro istanbul 6 Aralık'ta Tiyatro İstanbul. OlivierLejeuneun yazığı. Gencay Gûriin'ün sahneye koyduğu 'Tepetaklak' adlı oyunu izleyiciyle buluşturacak. 13 .Ajalıkta Akbank Sanat- ftwlüksiyon Tivatrosu 'Ördek Muhabbetleri' adlı oyunu, 20 Aralık'ta 'Çıplak Ayaklar Kunıpanyası 'Kelinıeler' adlı gösteriyi sunacak. Şef Cenı Mansur yönetimındekı Akbank Oda Orkestrası 2 7 Arahkta ENK.A. sahnesinde \V. A. Mozart, B. Dubosarchi. K. Gluck. J. Alban, J. S. Bach, G. Dinincu, A. Ehorak ve J. Suk'un >apıtlarını seslendırecek. ENKA Oditoryum'dakı etkınliklere gıriş ücretsiz. (0 212 276 22 14) ENKA Kültür ve Sanat yeni mevsimi Timur Selçuk konseriyle açm>r. Edebiyat-Koop 'tan bir dergi ve bir kitap Kültür Servisi - S.B. Kültür. Sanat, Edebiyat, Basın, Yaym, Dağıhm ve Tü- ketim Kooperatifi'nce çıkartılan Ede- biyat-Koop adlı me\ simlık edebiyat dergisinin yeni sayısı çıktı. Derginin kooperatif adına sahibi İlyas Orak. genel yaym yönetmenliğıni Sesim Ero- zan, sorumlu yazıişleri müdürlüğünü Naci Özkan yapıyor. Şair ve yazarlar, bır araya gelerek kurduklan bu ko- operatifle, yayın dünyasındaki tekel- leşmenin yaymılanma olanağı verme- diği yeni imzalara bu olanağı sağla- ma\ı amaçhyorlar. Düşünsel ve yazın- sal açıdan belli bir çizgiyi, kültürel ve toplumsal boyutta sorumluluk sa- hibi bir düşünceyi korumak da onlar ıçin büyük önem taşıyor. Dergıyi de. bu nedenle çıkardıklannı belirtiyorlar. AnnaAhmatova,Ramazan Parladar dergınin bu sayısma yazılarıyla katı- lan yazarlardan. Dergiye söyleşi ve değerlendirmelerle konuk olan bir isim de AhmetNecdet. Orak da, Nec- det'in toplu şiirlerinı değerlendiriyor yazısında. Cengiz Orhan'ın 'Gökjü- zü Naköyecisi'. 'Yüze Su Vurmak' ile Suca Dündar: 'Sait Eaik: Haritada Bir Nokta' ile Korav Özdemir de bu sayıda yer alan kişilerden. Ileride ye- ni kitaplarla sürecek olan yayın dizı- sini de Ilyas Orak'tn 'Kannca Türkü- leri' adlı şiir kitabıyla başlatmışlar. Bu. aynı zamanda Orak'ın da ilk kı- tabı. Kendi deyişleriyle, Orak'ın bu kı- tabı, "Kannca Türküleri. cesur bir kalemden çıkmış, poetiktutarlıhkiçin- deestetik ka\gılaıia oluşnıuş. Bugünü değil, yannı hedeflemiş... Kısaca dün- den bugüne, bugünden geleceğe geçir- miş sesinL.'' (0 212 244 01 03) YAZIODASI SELİM İLERİ Fitne FÜCUP (2) Dünden Bugüne istanbul Ansiklopedisi'nde Adalet Cimcoz'un yaşamöyküsünü daha son- ra şöyle özetlemeye çalışmışım: "1950'de Beyoğlu'nda Maya Sanat Galeri- si'nikurdu. Plastik sanatlaralanında birçoksa- natçının eserlerini kamuya açtı. Alman edebiya- tından seçme eserieridurubirdille Türkçeye ka- zandıran Cimcoz'un bir başka özelliği de Türk sinemasındaki seslendirme çalışmalanydı." Fakat özetler, özetleyişler her zaman tehlikeli. Maya'nın müthiş hikâyesini, MineSöğüt'ün ki- tabından okumak gerekiyor. Elli yıl öncesinin Is- tanbul'unda, yine "kültür, sanat başkenti" geçi- nen Istanbul'da tek bir sanat galerisinin olmadı- ğını öğreniyorsunuz ve Adalet Cimcoz'un bu ir- kiltici duruma son vermek için nasıl bir çaba har- cadığını... Maya günlerini ben de bazı kişilerden dinledim. Başta Azra Erhat ve hocam Vedat Günyol. Azra Hanım, Adalet Cimcoz'u çok seven kişi- lerden biriydi. Bunu özellikle vurguluyorum; çün- kü Adalet Cimcoz'u sevmeyenler, dahası, suç- layanlar, hem kendisinin hem eşinin polis, ajan, muhbir olduklannı ileri sürenler de vardı. Azra Erhat, Adalet Hanım'a "Ada" diyordu. Her anlamda: Bu Ada, iyimser ütopyalann da, kö- tümser ütopyalann da adasıydı. Şehrin dağda- ğasından kaçıp ona sığınabilirdiniz. Ama bir de öfkesi patlak vermeyegörsün, bu ada, bir kaygı yurdu olabilirdi... öfkenin Ada'ya çok yaraştığını da hemen söz- lerine ekliyordu Azra Erhat. Durup dururken öf- kelenmediğini; biriken kırgınlıklann, adeta ihane- te uğrayışların sonucunda kfyametleri kopardı- ğını söylüyordu, arkadaşının. Maya'ya emeği geçenler arasında Orhan Ve- li, Sabahattin Eyuboğlu, o zamanın gencecik bir sanatçısı olan Kuzgun Acar da var. Başka birçok kişı elberte. Küçücük, gelgelelim o kadar anlamlı bu gale- riden geriye siyah-beyaz fotoğrafiar kalmış. Fo- toğraflar dergilerde, gazetelerde. Fotoğraflarda Saik Faik i, Fikret Adil'i. Yaşar Kemal'i, Azra Erhat'ı, Oktay Akbalı, MücapOfluoğlu'nuolan- ca gençlikleriyle görüyoruz bugün. Şimdinin dün- yasından epey farklı bir sanat ortamını da. Maya'yı ansiklopedi maddesinde çarçabuk geçiştirmek zorunda kalmışım. Aynı şekilde, Ada- let Cimcoz'un çevirmenlik çabası da güme git- miş. Bizim kuşağın edebiyatseverleri Adalet Cim- coz'u. şüphesiz, çevirilerinden tanıdı. Ne Ma- ya'nın öyküsü, ne Sabahattin Ali dedikodula- n... Hemen şimdi Behçet NecatigıTin Edebiyatı- mızda Isimler Sözlüğü'ne başvurmalıyım: "CİMCOZ, Adalet: Cumhuriyet devriyazarla- nndan, 25 Temmuz 1910-13 Mart 1970, doğ. Çanakkale, ölm. istanbul. I Ortaokul ve lise öğ- renimini Almanya 'da yaptı, uzun yıllar 1951 'de kurduğu Maya Sanat Galerisi'ni yönetti, film dublajlarında çalıştı. Ünlü sinema oyunculannı beyazperdede seslendirdi, 1950- 1970yıllanara- sında Vartık, Yeditepe, Yeni Ufuklar dergisinde şiir, öykü, çeviri ve kitap tanıtım yazıları yayım- landı. Fitne Fücur/mzas/y/a>4ycfede, Salon, 20. Asır, Hafta, Tef dergi/erinde ve Cumhuriyet ga- zetesindeyazdı. I Alman edebiyatından (Bertolt Brecht, B. Traven. Georg Büchner vb.) yaptı- ğı çevirilerle tanındı. Franz Kafka 'dan Milena 'ya Mektuplarile Türk Dil Kurumu 1962 Çeviri ödü- lü'nü kazandı." Yıllar öncesi, apaçık kırk yıl öncesi. Artık Ata- türk Erkek Lisesi'ndeyim ama. Galatasaray'da- ki bazı arkadaşlanmdan kopmamışım. Yaşar llk- savaş'la Ahmet Kaptan hâlâ en yakın arkadaş- larım. Üçümüz de edebiyat tutkunuyuz. Ahmet, Kaf- ka'ya öylesine tutkun ki, bütün günler Kafka oku- yor, bize de okutuyor. Milena'ya Mektuplaro dö- nemde okuduğumuz bir çeviri. Ahmet Kaptan, Adalet Cimcoz'un diline, Türkçesine toz kon- durmuyor. Böylece Adalet Cimcoz, gençlik yıllanmızın en önde gelen çevirmenlerinden biri oluyor. Öneriler: Kitap/Bu Kitaptan Kimse Sağ Çıkmayacak, Al- tay Öktem, Everest Yayınları, 2005. Hepsi 1' sergide buluştu • Kültür Servisi - 11 ışçı, 11 ışportacı, 11 çocuk, ' 1' araya geldi. 11 Maraşh, 11 Urfalı, ve 11 Bitlisli ' 1' sergide buluştu. Bir atölye, bir kömürlük ve bir de çöplük... Sıte, Küçükpazar \e Hekimbaşı... Bu üç İstanbul semtine, gülümsemesı ve kederi ile kentin kendisi de katılıyor. îsmail Şahin'in 4 1' adlı fotoğraf sergisı, 13 Kasım'a dek Nâzım Hikmet Kültür Merkezı'nde görülebilir. (Ali Sumi Sokağı (SanatçılarSokağı), No: 7, Bahariye) Djjftal videofilmyanşması • Kültür Servisi - British Council. Dijital Video Fılm Yanşması düzenliyor. 18-30 yaş arasındaki herkese açık olan yanşmaya sadece dijital video fılmleri katılabilecek. Uzunluğunun iki buçuk dakikadan az, üç buçuk dakikadan uzun olmaması gereken filmler canlandırma. belgesel. deneysel, video klip. dans, müzik dallannda çekilebilir. Seçici kurulu Ahmet Boyacıoğlu, Can Özgün, Esin Küçüktepepınar, Gülseren Güçhan \e Nejat Ulusay'dan oluşan yarışmada ilk 3 sırayı alan filmlerin yönetmenleri British Council'ın konuğu olarak 2006 Mart ayından sonra Yunanistan'da film çekecek. Yanşmaya katılmak isteyenlerin 'Karum İş Merkezı D Blok Kat: 5 No: 430 Kavakhdere Ankara' adresine en geç 25 Ocak tarihine dek başvaırmalan gerekiyor. Yanşmaya katılan tüm filmler Ankara'daki Türk îngiliz Kültür Derneği'nde izlenebilecek. Değerlendırme sonucunda ilk 10 sırayı paylaşan yapımlar British Council Îngiliz Kısa Fılm Günlen ile Uluslararası Ankara Film Festıvali'nde gösterilecek ve Ankara Sinema Derneği aracılığıyla Avrupa'daki çeşitli film festivallerine gönderilecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear