17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 6 EKİM 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA J V U . L J I . LJJ\ [email protected] 15 ALLEGRO EVtN tLYASOĞLU Sihirli Flüt/ Sihirsiz Flüt operasıGeçen hafta îstanbul Operası'nda gala- sı y-apılan Mozart'ın 'Sihirli Flüt' opera- sını daha önceki başanlı rejileriyle tanıdı- ğırrıız Aytaç Manizade sahneye koymuş- tu. Bu kez yapıta kattığı çagdaş dokunuş- lar ve Anadolu esintileriyle operayı za- mansız kılmaya çalışmış. Metal duvarlar- la sağlanan masrafsız dekor, daha etkin ışık ve renklerle bezenebilirdi. Ayncamo- dernizm ile gerçeküstücülük birbirine ka- nşmış, bu konuda iç tutarlılık sağlanama- mış. Örneğin, süpermarket sepetiyle Ay- sel Cürel tıplemesindeki Papagena, spor giysiler içindeki kuş tüylerinden yoksun Papageno, öte yanda masalsı bir ay, do- ruktaki sınav sahnesinin cehennemi gö- rüntüsü, hiçbiri birbiriyle rutarlı değildi. Anadolu'dan esinlenen giysiler ve mason locasının Mevlevi tekkesine dönüşmesi çok zorlama uygulamalardı. Orkestrayı Serdar Yalçın yönetiyordu. Küçük grup- lann temiz birlikteligi gözleniyordu. Özel- likle üç nedimenin ve üç çocuğun ışıltıh sesleri ve birlikte söylemeleri dikkat çeki- yordu. Ancak çalgı gruplan birlikte söy- lemede ya da sololarda aynı temizlik orta- ya çıkrruyordu. Flüt ise yapıtı baştan sona taşımak için yeterince sihirli değildi! Mozart'ın operaları Mozart'ın operalan Italyan ve Alman bi- çemindekiler olmak üzere ikiye aynlır. Al- man biçemindekiler 'singspiel' denen şar- kılı oyunlardır. Şarkılar ve müzık kesilin- ce diyaloglar konuşma sesiyle yapılır. Al- manca söylenen operanm içindeki Türkçe konuşmalar kimi izleyici tarafından yadır- gandı. Oysa bu aslına bağlı bir uygulama, çünkü Singspiel, halkın anlayacağı, hatta şarkılara bıle katılabıleceği hafiflikte ol- malıdır. Sanatçılann çok azı Almanca di- lini doğru söylerken çoğunun diksıyonu ve artikülasyonu bulanıktı. Operanın en başanlı üyesi Kevork Ta- vityan'dı. Sahneye hâkimiyetiyle, güzel sesiyle, uyumlu sözü ve devingenliğiyle, sevimli bir Papageno çiziyordu. Pamina'yı canlandıran Otilya İpek, temiz söylediği halde daha kışılikli bir Mozart bıçemi yan- sıtabilirdi. Hiiseyin Likoş Tamino'da gü- zel ses rengiyle, baştan sona değişmeyen oyun gücüyle dikkat çekiyordu, ancak o- nun da Mozart biçemi tartışıhr. Gülgez Altındağ, Gece Kraliçesi rolünü üstlene- rek talihsiz bir sonımluluk yüklenmişti. Gece Kraliçesi, tarih boyu colorarura (cambaz, akrobatik) sopranolann korkulu düşü olmuştur. Şarkıcının kusursuz tekni- ğıni sergilemesine fırsat veren bir çeviklik gerektirir. Sarastro için gencecik sanatçı Gökhan Ürben'in seçimi de benzer bir talihsizlikti. Bu rolü on altı yıl boyunca oynayan Ayhan Baran'ı anmamak elde değil! Gülgez Altındağ nasıl o yüksek fa notasını yakalayamıyorsa, Gökhan Ürben de aşağıdaki fa'ya inemiyor, o güzelim bas notalar konuşurcasına müzikten yoksun eçen hafta Istanbul Operası Aytaç Manizade'nin sahnelemesiyle Mozart'ın 'Sihirli Flüt' operasının galasını yaptı. Mevsimin ilk konserinde Bernstein'in piyano konçertosu karakterindeki 2. Senfoni'sinde yaratıcı yorumculuğunun doruğundaki Fazıl Say'a eşlik eden Borusan Filarmoni Orkestrası daha sonra Çaykovski'nin 4. Senfonisi'ni çaldı. Romen şef Horia Andreescu'nun yönettiği ÎDSO'nun geçen haftaki konserinde ise iki genç solistimizi dinledik: Fagotcu Ömür Kazıl ve kemancı Hande Özyürek. kalıyordu. Sanatçılann gerekli notalan ya- kalama telaşıyla sahne devinimleri de yok oluyor, aynca tempolar da bu telaşa göre yayılıyor ya da hızlanıyordu. Korodakı üyelerin de tümünün sesi duyulmuyordu. Mozart zamanından bu yana çalgılardakı ötüşümün (sonorite) ne denli geliştiğini düşünürsek şancılann da bu gelişmeyle yanşabilmek için müziğin anlatım gücünü sergileyen dinamikleri unutmadan, teknik- lerini sağlamlaştırmalan ve durmadan, ara vermeden çalışmalan gerçeği ortaya çıkı- yor. Ses, insanuı bedeninde taşıdığı ve çal- ması en zor olan çalgı ne de olsa. Borusan ve Say'dan yepyeni bir yaptt Klasik müzik programlannda hep aynı yapıtlan dinlemeye alışık Istanbul izleyi- cisine Bernstein'in piyano konçertosu ka- rakterindeki 2. Senfoni'sini dinlemek ye- ni bir soluk getirdi. Say, yaratıcı yorumcu- luğunun doruğundaydı baştan sona kadar. Piyanonun zengin tınısını duyururken yu- muşacık tuşesi ve caz müziği pasajlannda- ki kıvraklığı, aynı zamanda derin bir ro- mantizmi çağrıştıran yorumuyla gerçek- ten çok özeldı. Araştıran, yenilikler bulan yorumcular günümüz müziğine renk katı- yorlar. Borusan Filarmoni Orkestrası da canla başla ve de belli kı büyük bir keyif- le Say'ın coşkusunu paylaşmıştı. Konserin ilk yansında dinlediğimız Çaykovski'nin 4. Senfonisi ise bıraz daha çahşmayı bel- ki birkaç kez daha fazla provayı gerektiri- yormuş. Borusan, programlannda yapıt- lann iç tutarlılığından çok mutlaka toplu- luğun gücünü sergileyecek görkeme önem veriyor. Bu nedenle Bernstein'in yanına yirminci yüzyıldan bir senfonik yapıt de- ğil de Çaykovski seçilmiş. Kasım ayı kon- serinde de Handelden Wagner'e, Smeta- na'ya kadar uzanan bir çızgi var. iPSOda IM genç soiist Romen şef Horia Andreescu yönettı bu hafta iDSO'yu. Ceübidache'nin uzun sü- re öğrencisı olmuş, müzıkle ve toplulu- ğuyla banşık bir şef. Sesini yurtdışında duyurmuş ikı genç solistimizi dinledik: Fagotcu Ömür Kazıl, British Council ve Japonya'daki 18. Tahta ve Vurma Çalgı- lar yanşmalannda aldığı birincıliklerle dikkati çekmişti. Halen Götingen Senfo- ni Orkestrası'nın fagotçuluğu yanı sıra Klaus Thunemann ile konser sanatçılığı diploması için çalışıyor. Crussel'in fagot konçertosu solistin parlakiığını gösteren bir yapıt değildi, onun daha önce dinledi- ğimiz sıcak tonunu duyamadık. Hande Ozyürek, Münih Filarmoni ve Münih Ba- yerische Rudfunk orkestralannın birinci keman üyesi olarak görev yapmış; halen Saarbrücken Müzik Akademisi'nde Jos- hna Epstein ile solistlik çalışması yapı- yor. Onu daha önce çağdaş yapıtlarla ta- mmış, başansını alkışlamıştık. Mendels- sohn'un keman konçertosunu güzel bir tonla çaldı. Daha çok orkestra solistliği yaptığı sürece sahneye de daha çok alışa- cak. Beethoven'in Pastoral Senfonisi'nde abartısız olduğu kadar dramatik olmak- tan da yoksun bir yorum sundu Andrees- cu. Örneğin çellolar ve kontrbaslan fırtı- na bölümünde daha etkin duyurabilir, hu- zur dolu bölümle kaotik geçişler arasında- kı zıtlığı daha belirgin sunabilirdi. www.evinilyasoglu.com RH+SANAT'YILIN GENÇ RESSAMT- Yarışmaya yoğun ilgi Kiiltür Servisi - rh+ sanat Dergisi'nce dü- zenlenen ve bu yıl ikin- cisi yapılan'Yılın Genç Ressamı' yanşmasına başvurular sürüyor. Ilgi- nin yoğun olduğu yanş- maya son başvuru tarihi lAralık2005.Butarihe göre 35 yaş altında olan tüm ressamlara açık olan yarışmanın seçici kurulunda Mehmet Er- güven, Turan Erol, Mehmet Güleryüz, Kaya Özsezgin ve Nil- gün Yüksel yer alıyor- lar. Yanşmaya katılan yapıtlar, 15 Ocak 2006- 20 Ocak 2006 tarihleri arasında Tevfik îhtiyar Sanat Galerisi'nde ser- gilenecek. Sergiyiziya- ret eden sanatseverler, sergi salonundaki oy sandığını kullanabile- cek. îsteyenler, internet- te (www.msanat.com.tr) adresi, faks ve posta yo- luyla oylamaya kaülabi- lecekler. Bu oylama, 19 Ocak'a dek sürecek. Ya- nşmanın sonucu da, 20 Ocak günü sergi kapa- nış toplantısında yapıla- cak ödül töreninde açık- lanacak. (0 212 219 83 42) Yeni halyan Smeması Ankara'da • Kiiltür Servisi - Ankara Italyan Kültür Merkezi ve Ankara Sinema Kültürü Derneği'nin işbirliği ile düzenlenen Italyan Dili Haftası etkinlikleri kapsamında son dönem Italyan Sineması'ndan örnekler gösterilecek. Bugün başlayacak 'Çağdaş Italyan Sinemasf kapsamında sanat yönetmeni Claire Clouzot da 'Çağdaş Italyan Sinemasf üzerine yarın saat 18.30'da Tüze Ankapol Sineması'nda bir konuşma yapılacak. Uç yeni Italyan fılminin gösterileceği etkinlikte yer alan filmlerin ortak yanı, daha önce ülkemizdeki festivallerde gösterilmemiş ve ticari gösterime gırmemiş olması. Gösterimlerin Türkçe altyazılı olacağı etkınlik kapsamında Cristına Comencini'nin 'Hayatımın En güzel Günü', Paolo Virzi'nin 'Catenna Şehre Gidıyor', Fabio Carpi'nin 'Kalbın Duraksamalan' adh fılmleri gösterilecek. (0312 46720 02) Bafta'da yeni bir daj • LONDRA (BBC) - 2006 Bafta Film Ödülleri'nde 'En Çok Umut Veren Genç Sanatçı' adlı yeni dal oluşturuldu. 'The Orange Risuıg Star Award' adını taşıyacak olan bu dalda verilen ödülle, genç bir kadın veya erkek oyuncunun yeteneğinın ödüllendirilmesi kendısinin onurlandınlması amaçlanıyor. Bu dalda ödülü verecek olan seçici kurulda da birçok ünlü ve başanlı oyuncu yer alıyor, Ewan McGregor, Cate Blanchett ve yönetmen Alan Parker bunlann üçü. Bu kurul, beş adayı belırleyecek ve sonuç 19 Ocak'ta bellı olacak. BUGÜN • AKBANK KÜLTÜR SANAT MERKEZİ'nde 20.00'de Ataol Behramoğlu ile Haluk Çetin(gitar, vokal) dinletisi. (0212 252 35 00) • BABYLON'da 22.00'de Ayhan Sicimoğlu'nun DJ'liğinde Latin gecesi. (0 212 292 73 68) Değerli piyanistimiz yine olağanüstü çaldı Bademler köyünden tdüBiret'e ÖNDER KÜTAHYALI Bademler köyü, îzmir'in Ur- lailçesine bağlı. Belediyesi yok; ama sanatsever bir muhtan ve geçmişi epey eski olan tiyatro- su var. Bu küçük fakat çağdaş knada köyün gençleri oyunlar sergiliyor. IZDSO, en az yılda bir kez Eademler'de dinleti verir ve il- gıyle karşılanır. Kurum, 2005- 2)06 mevsimine de orada gir- d. 6 Ekim akşamı, ağzma dek sınatsever köylülerle dolu ti- yatroda yıhn iUc dinletisi su- ruldu. Sahnenin darlığı yüzün- den orkestra iyice küçültül- nüştü. Şef Ender Sakpınar, F. lüzün'ün "Çayda Çıra" ba- \t süiti ile "Esintiler"i, Mo- art'm40. Senfonisi'ndenbi- rnci bölüm, J. S. Bach'ın ar- 31si gibi kısa parçalan seslen- ardi. Köylülerin coşkusu gö- rilmeye değerdi. Mevsimin resmi açılısı yapıldı Orkestrarmz, mevsimin res- ni açılışım ise 7 Ekim akşamı İmet Inönü Sanat Merke- z'nde gerçekleştirdi. Şef En- cer Sakpınar, solocu ise Dev- lt Sanatçısı, değerli piyanisti- niz Idil Biret'ti. Bu yıl başlatı- Inyeni uygulamaya göre cuma ûnletileri saat 20'de verilecek. (umartesi dinletileri ise per- smbe akşamı saat 19'a almdı. ]edeni ise dershaneye giden jjnçlerin dinletileri kaçuması- 1 engellemekti. Ender Sakpı- Brdinletiyi F. Tüzün'ün "Çay- da Çıra"sıyla başlattı. Yorum, bestecinin ritmik buluşlannı ye- terince yansıtmadı. Son bölüm- deki trompet sololannda da ak- samalar oldu. Buna karşılık sa- natçuruz, dinletinin ikinci yan- sında W. A. Mozart'm 41 sayılı Do Majör senfonisinde (Jüpi- ter), beğeniyle dinlediğimiz bir yorum sundu. Buna göre birin- ci bölümle "Finale" biraz daha • Orkestramız, , mevsimin resmi açılışım 7 Ekim akşamı îsmet Inönü Sanat { Merkezi'nde | gerçekleştirdi. Şef Ender Sakpınar, solocu ise \ Devlet Sanatçısı, \ değerli piyanistimiz j v İdil Biret'ti. hızlı çalmabilirdi; ancak orkest- ra pınltılı, müzikal ve coşkuluy- du. Peki Idil Biret ne yaptı? De- ğerli piyanistimiz, dinletinin ilk yansmda L. Van Beethoven'in Op. 37 Do Minör 3. konçertosu- nu çaldı. Duygusallığın, akılcı- lığın, kuruluştaki tutarlılığmus- taca dengelendiği Beethoven bi- çemi, sanatçmın yorumuna en inandıncı biçimde yansımak- taydı. Piyanonun Hnısı şiirseldi. Idil Biret bu son Izmir ziyaretin- de konçertodan sonra sanatse- verlerimizi bırakmadı. Kısa bir dinlenmeden sonra 12 Ekim ak- şamı Izmir Sanat'ta resital ver- di. Chopln ve Llszt Çaldığı ilk yapıt, C. Franck'in "Prelüt Koral ve Füg'üydü. Bestecinin armoniyi kromatik aralıklarla zenginleş- tirdiği biçemi, bu yapıtta doru- ğa ulaşmakta, dinleyeni düşün- dürmektedir. Biret'in yorumu kusursuzdu. Ardmdan F. Chopin'in Op. 25 12 etüdünü dinledik. Franck'ın ağır anlatımmdan sonra daha iyimser, piyano tek- niği yönünden de çekici bir mü- zikti. Ne var ki Chopin'in bü- yük ustası olan sanatçının yoru- ma getirdiği ilginç buluşlar, bi- zi burada da düşündürdü. Resi- talin ikinci yansında F. Liszt vardı. Sanatçı önce, bestecinin "Gezi Yılları" albümleriden Italya'dan seçtiği iki parçayı çal- dı. Son yapıt ise Si Minör So- nat'tı. Dinlediğimiz yorumu sözcüklerle betimlemek çok güç. Müzik ve teknik yönlerden son derece üstün olduğunu söy- lemekle yetineceğim. Büyüden ya da eğlenceden kaynaklanan müzik çağlar bo- yunca gelişmiş, insanı eşsiz bir duygu ortamı içinde düşündü- ren sanata dönüşmüştür. Idil Bi- ret'in bütün yorumlan, işte bu gerçeğin başanlı yansımalan- dır. Binler yaşasm!.. A III I » A^raZeneca^r Jt KflREl EKIRAÇA *t> I MEHMET DEVR£5 N08ELILAÇ NOVART1S REXAM Istanbul Kültür Sanat Vakfi, 9. Uluslararası İstanbul Bienali'nin gerçekleştirilmesindeki katkıları için Bienal Destekçilerine teşekkür eder. ®VAKKO m İBBAHİM AYGAZ -DpeC bıletîer www.biletix.com r*smı banka resmı iîeüşîm resmi taştyKi TURKCELL -3 resmi kûnafciaraa MARMARA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear