Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 14 EKİM 2005 CUMA
HABERLER
DUMADABUGUN
ALİ SİRMEN
Mondros'un İmzalanması
ve Yanlış Algılanması
17 Aralık 2004 ve 3 Ekim 2O05'te AB ile vanlan
mutabakat belgeleri ile ilgili olarak yazılanlan oku-
dukça zaman zaman gülüyorum.
"Acaba, diyorum, tarihimizi bilsek, gûnümüze
daha mı sağlıklı bakardık?"
Bildiğınız gibi, Osmanlı Devleti ile Itilaf Devletleri
arasında. Bırinci Dünya Savaşı'na son veren silah
bırakrna antlaşması, 30 Ekim 1 918'de, Mondros li-
manındakj Ingiliz Agamemnon zırhlısında imzalan-
mıştı.
Aynntılı açıklamalan biryana brakarak konuyu özet-
leyelım. Kılaf Devletleri adına, mütareke görüşme-
lerini Ingiliz Amiralı Calthorpe, Osmanlı "Impara-
toriuğu!" adına da Ahmet Izzet Paşa Hüküme-
tı'nın Bahnye Nazın Rauf Bey (Orbay) heyet baş-
kanlan olarak yürütmüşlerdi.
A. Izzet Paşa Hükümeti, Rauf Bey'e 8 maddelik
bırtalımat vermiştir.
Talimatın belli başlı noktalan şunlardır:
- Silah bırakma sözleşmesi imzalandığı gün sa-
vaş cephelerinin bulunduğu yerlerden ileri gidilme-
yecektir.
- Ülke içinde güvenliği sağlamak Osmanlı'nın so-
rumluluğunda olacak, hükümetin işlerine hıçbirşe-
kilde karışılmayacaktır.
- Ulusal onuru kıracak her tiirtii istek reddoluna-
caktır.
- Boğazlar, Yunan savaş gemileri dışmdaki öteki
devletlerin ticaret ve savaş gemilerine açık tutula-
cak, Boğaz istihkâmlan Osmanlılann elinde kalacak,
ancak çok ısrar edilirse, denetleme için belirii sayı-
da Ingiliz subayının bulunmasına izin verilecektir.
- Osmanlı ordusundaki askerterin sayısı iç gü-
venliği sağlayacak düzeye indirilecek, yabancı su-
baylar ve erler ülkelerine gönderileceklerdir.
- Almanya bundan böyle Osmanlı hükümetine
kredi vermeyeceği için Kilaf Devletleri'nin parasal yar-
dımda bulunmalan gerekir.
• • •
Şerafettin Turan, "Türk Devrim Tahhi" adlı ya-
pıtında şöyle der:
"Beslenen umutlar Rauf Bey delegasyonunun
Mondros'a varması ile birtikte sönmüştü... Calt-
horpe, önceden hazıhamış oldukları taslağı Or-
bay'a vererek görüşmelerin bu metin üzerinden
yapılması gerektiğini bildirmişti. Bu, anlaşma hü-
kümlerinin birtikte saptanacağını sanan Osmanlı
delegeleri için büyük bir sürpriz olmuştu. Üstelik
görüşmelere geçildiğinde Calthorpe, madde ve
hükümlerden birçoğu Cızerinde hiçbir görüşme ya-
pılmayacağını, hatta tartışma bile kabul etmeyece-
ğini sık sık yinelemeye koyulmuştu..."
Rauf Bey'in müzakerelerin ikinci gününde, Istan-
bul'a gönderdiği telgrafta şu satıriar yer almaktay-
dı:
"Mütareke şartlan gayet ağır ve durum son de-
recede elem vehcidir. Ingiliz Amirali tartışmayı ka-
bul etmiyor... Bu koşullan kabul etmezsek ya im-
zaya veya geri dönmeye davet olunmamız muhak-
kaktır. Ingilizler harekete devam edecek oluharsa,
savaşarak Istanbul'a girmeleri halinde öne sürecek-
Ierı koşullar bağımsızlık ve variığımızla bağdaştın-
lamayacak kadar ağır olabilir. Oysa bugün Ingiliz-
lerin bize karşı tutumlannda ilerisi için bir derece-
ye kadar ümit verecek gibi biraz samimiyet duyu-
luyor."
Rauf Bey, hükümetten imza için yetki isteyecek,
Ahmet Izzet Paşa o gün toplanan Ayan ve Mebu-
san Meclisi'nde açıklamalaryapacak, üyelerönesü-
rülen koşullann çok ağırolduğunu söyleyecek, ama
çaresizlikten, hükümete imza yetkisi verecekierdir.
Ne var ki, Calthorpe, bu yetki belgesini bile bek-
lemeyerek mütarekenin 30 Ekim günü mutlaka im-
zalanmasında diretecek, Rauf Bey imzayı atacak ve
yetki telgrafını ertesi günü Izmir'de alacaktır.
• • •
Peki böyle imzalanan Mondros Mütarekesi nasıl
algılandı?
Rauf Bey, 2 Kasım günü Yunus Nadi'nin çıkar-
dığı Yeni Gün gazetesinde yayımlanan demecinde
şunlan söyleyecektir:
"Imzaladığımız mütareke sonucunda devletimi-
zin bağımsızlığı, saltanatımızın hukuku bütünüyle
korunmuştur. Bu mütareke galip ile mağlup arasın-
da yapılan birmütareke değil, belki savaş durumun-
dan çıkmak isteyen denk iki kuvvet arasında yapı-
labilecek bir savaşmaya son verme niteliğindedir."
Kendisine, mütarekeyi bu derece sevindirici bul-
masının nedenleri sorulduğunda da şunlan söyle-
yecektir:
"Birincisi Ingilizlerin Türklüğün yok edilmesi ama-
cını taşımadıklannı anladım. Ikincisi memleketimi-
zin, sanıldığının aksine, işgal altına alınmayacağı-
nı gördüm. Sizi temin ederim ki, Istanbulumuza
tek bir düşman askeri çıkmayacaktır. poğal olarak
birkaç subay şurada burada görülebilecektir.
Bundan başka tersanelerimiz de işgal olunma-
yacaktır. Size tekrar ediyorum ki, Ingilizler bize ola-
ğanüstü iyi davranmışlardır. Evet yaptığımız müta-
reke umudumuzun üstündedir..."
Sadrazam A. Izzet Paşada mütarekeyi olumlu bul-
muş ve metnin, 2 Kasım günü, Meclis-i Mebusan'da
oybiriiği ile onaylanmasını sağlamıştır.
Yazacak şey çok, ama yer dar.
Zaten dahafazlasına da gerek var mı bilmiyorum...
asirmen@ cumhuriyet.com.tr
KORAY AYDIN YÜCE DtVAN'DA
'Erdoğanh kurtarmak
için suçlandım'
AISKARA(Cumhııri-
yet Bürosu) - Eskı Bayın-
dırlıkve Iskân Bakanı Ko-
ray Aydm, Başbakan Re-
cepTayyipErdoğan'ınbe-
ledıye başkanlığı döne-
mındeki "verihnemiş he-
saplan* nedeıuyle, saldı-
nlan bertaraf etmek için
hakkında işlembaşlatnğı-
nı savundu.
Yüce Drvan'da davanın
dünkü oturumuna Koray
Aydın ve avukatı Bülent
Acarkatüdı. Koray Aydm,
kendisiyle ilgılı Meclis'te
oluşturulan soruşturma
komısyonunun siyasi bir
kararla kunılduğunu, ha-
reket tarzının da siyasi ol-
duğunu savundu. Aydın,
"tktidannbaşmdaldgenel
başkanm, biiyükşehir be-
lediye başkanlığı döne-
minde hakkında açılan
onJarcada>a\everimemiş.
hesaplar nedeniyle, bun-
landağttmakvebusaldı-
nlan bertaraf etmek için
hakkımda böyiebirişlem
başlaülmışür" dedı. Ay-
dın, "Benim zaten şirket-
lerim vardL Bakantağun
döneminde sadece şirke-
tin 2. şubesinişirketstatü-
süne kazandırdurT dedı.
Hükümetin 2.5 yılda önemli bir bölümü açıktan olmak üzere 117 bin 249 personel ataması yaptığı ortaya çıktı
AKP'denrekoratamaAYŞE SAYIN
ANKARA-İşbaşına geldıkten son-
ra bakanlıklar \ e kamu kurumlannda
en hızlı "atama-görevden ahııa" fur-
yasını gerçekleştıren hükümetler ıçın-
de ılk sıralarda yer alan AKP'nın 2 5
yıllık iktıdannda, önemli bır bölümü
açıktan olmak üzere 117 bın 249 per-
sonel ataması yaptığı ortaya çıktı.
CHP Bursa Mıllen ekıh Kemal De-
mirelın bakanlıklar ile bağlı kuruluş-
lara yapılan atamalara ılışkın soru
önergesıne Devlet Bakanı Mehmet
AtiŞahin'ın verdığı yanıta göre. ata-
malarda rekoru 44 bın 964'ü ılk ata-
ma olmak üzere 50 bın 33 1e Millı
• Atamalarda rekor Milli Eğitim ve Sağlık bakanlıklannda. Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen
atamalan dahil 50 bini bulurken Sağlık Bakanlığı'nda sağlık personeli dahil 30 bin atama
gerçekleştirildi. Diyanet İşleri Başkanlığı'na da 2 bin 575 atama yapıldı.
Eğitim Bakanlığı kırdı. MEB'ı, 30 Devlet Bakanı Mehmet AH Şahin:
bın 703 ile Sağlık Bakanlığı ızledi. Atatürk Dıl Tanh ve Yüksek Kuru-
Şahm'in verdığı AKP hükümeti dö- mu'na 70, TÜBİTAK'a 145'ı açık-
tan olmak üzere 179, TOKİ'ye açık-nemınde bakanlıklar üe bağlı kamu ku-
rum v e kuruluşlarına açıktan. naklen,
sözleşmeli ve geçıci olarak atanan
personel sayılanndan bazılan Tem-
muz 2005 itibanyla şöyle:
BaşbakanhkMerkezfeşkflaü: 133"ü
açıktan olmak üzere toplam 1204 per-
sonel
MGKGenelSekreterligj: 17 perso-
nel.
tan ve geçıci 60, Gençlık Spor Genel
Müdürlüğü'ne 26sı açıktan 291, Dev-
let Personel Başkanlığı'na 7'sı açık-
tan olmak üzere 17, Yüksek Denetle-
me Kurulu'na 13 olmak üzere top-
lam 350 personel.
Devlet Bakanı Abdüllatif Şener:
DPT'ye79'u açıktan olmak üzere 141
kışı, BDDK'ye 75"ı açıktan olmak
üzere 112, SPK'ye 58, yeni oluşturu-
lan Tütün Mamulleri v e Alkollü îçki-
ler Pıyasası Düzenleme Kurumu kad-
rosuna 105, TMSF'ye 23'ü açıktan
olmak üzere 182. GAP tdaresf ne 3,
AB Eğıtım \e Gençlik Programlan
Merkezı Başkanlığı'na sözleşmeli 71,
Türkıye Kalkınma Bankası'na 4'ü
açıktan 11, Vakıflar Genel Müdürlü-
ğü'ne 193 personel olmak üzere top-
lam 876 personel.
Devlet Bakanı Mehmet Aydm: Dı-
yanet Işlen Başkanlığı'na 2 bın 524'ü
DÎSK'ÎN BOLU TOPLANTISIBAŞLIYOR r
Çelebi
yenidi
hSoleksen
en kurulmalı
• DİSK Genel Başkanı Çelebi, soldaki hiçbir
partinin topluma iktidar seçeneği sunamadığını
belirterek "Bu koşullarda sağın altematifinın
sağ olması tehlikesi beliriyor" dedi.
tstanbul Haber Servisi-
Türkrve De\Timcı Işçi Sen-
dıkalan Konfederasyonu
(DİSK) Genel Başkanı Sü-
leyman ÇelebL sağın al-
ternatıfının yenıden sağ
olması nskının belırdığı-
nı ifade ederek "Soleksen
yeniden kurulmah" dedı.
Çelebi, kesınlıkle siyasi
parti kurmayacaklarını
söyleyerek Celal Doğan'ın
başlattığı siyasi gınşim ve
Demokratık Toplum Hare-
ketı (DTH) ile görüşme-
dıklerinı, bu yapdann için-
de kendilennı konumlan-
dırmadıklannı ifade ettı.
DlSKtarafından"Tür-
kiye Solunun Genel Duru-
mu ve GeleceğT konulu,
14-15 Ekim tarıhlen ara-
sında Bolu'da düzenlene-
cek ve eskı DlSK genel
başkanlan ile genel sek-
reterlennın yanı sıra ga-
zeteciler Hikmet Çetinka-
>a,DeryaSazak,Aydm En-
gin, Ece Temelkuran, eski
Mahye Bakanı Zekeriya
Temizel \e hukukçu tbra-
him Kaboğlu gıbı ısımle-
nn yeraldığı konferansta,
Türkıye solunun durumu
masaya yatınlacak. Çele-
bi, düzenledığı basın top-
lantısında, konferansın te-
mel amacının, Türkıye'nın
durumunu değerlendirmek
ve solda yeni bir tartışma
süreci başlatmak olduğu-
nu ifade etti. Çelebi, 2 bin
kışı üzerinde yaptıkları
araştırmada halkın yansı-
nın Türkiye'nin kötüye git-
tığini düşündüğünü, sol si-
yasetteki boşluğun her ge-
çen gün kendini daha faz-
la hıssettirdığını belirte-
rek şöyle devam ettı:
u
Soi-
da duran hiçbir siyasi par-
ti, tophuna iktidar seçene-
ği sunamadığı gibi güçlü
bir siyasal muhalefet de
üretemiyor. Bu koşuDarda
sağın alternatülnin yeni-
den sag olması tehlikesi be-
liriyor. Sol eksen yeniden
kunıhnaİL Yeni bir ittifak
şart olmuştur."
Öngören'i ölümünün 6. yüdönümünde ailesi ve dostlan unutmadL (Fotoğraf. KORAY AVCI)
Mahmut Tali Öngören anıldı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Televızyon
yayımcılığınm öncülerinden, esb ÇGD Başkanı,
Ankara Film Festivalı'nin kurucusu ve gazetemız
yazan Mahmut TaB Öngören ölümünün 6. yılın-
da, çeşitli etkınlıklerle anıldı.
Öngören ıçın ılk tören, Cebeci Asri Mezarlı-
ğı'ndaki mezan başında yapıldı. Yaymcılık ve ya-
zarlık yönlerinin dışında, öğretım üyeliği knnliğiy-
le de genç kuşaklann yetışmesmde önemli görev-
ler üstlenen Öngören'ın mezan başındakı törene,
ailesi ve dostlan katıldı.
Eski Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel
Sekreteri, gazetecı MetinAksoy. törende yaptığı ko-
nuşmada, Öngören'in rahatsızlık sürecuıi anlattı.
Öngören'in bır ömür boyu değişık alanlarda "kav-
ga venfiğinr" beluien Aksoy, "Ömrünü, yayuıcı-
hk, gazetecilik, insan haklan mücadetesinde geçen
bir koşuşturma ile tanıamladı" dedı.
Öngören'ın mezan başındakı törenın ardından,
Ankara Üniversitesı Iletışım Fakültesı Mahmut
Tali Öngören Sinema Salonu'nda anma programı
düzenlendi. Burada konuşan tletişim Fakültesi De-
kanı Prof. Dr. AhmetTohıngüç. Öngören ve eşi Esin
Öngören'in mirasından yapılan bağışlarla okulun
radyo, reklam, televızyon, sinema ve fotoğraf atöl-
yelennin yenılendiğıni söyledi.
açıktan olmak üzere 2 bin 575 perso-
nel.
DevletBakanı BeşirAtalay: DÎE ye
66'sı açıktan olmak üzere 109, Basın
Yayın Enformasyon Genel Müdürlü-
ğü'ne 3 'ü açıktan olmak üzere 41, Tl-
KA'ya 14'ü açıktan olmak üzere 51.
Sosyal Yardunlaşma ve Dayanışma
Genel Müdürlüğü'ne 17, RTÜK'e
67'sı açıktan 154 personel olmak üze-
re toplam 372 personel
Devlet Bakanı Ali Babacan: Hazi-
ne Müsteşarlığı'na 63"ü açıktan ol-
mak üzere 177 personel.
DevletBakanıKürşadTüzmen: Dış
Ticaret Müsteşarlığı'na 31'ı, Güm-
rük Müsteşarlığı'na 198'ı açıktan ol-
mak üzere toplam 351 per-
| sonel.
i Devlet Bakanı Nimet
Çubukçu SHÇEKe
156'sı açıktan olmak üze-
re 553, Özürlüler Idare-
si'ne 12, Kadmm Statüsü
Genel Müdürlüğü'ne 20,
Aıle Araştirma Genel Mü-
dürlüğü'ne 9 olmak üze-
re toplam 594 personel.
Dışişleri Bakanhgı: Top-
lam 589 personel
Adalet Bakanhğı: 8 bın
131'ı açıktan olmak üze-
re toplam 9 bin 317 per-
sonel.
MiDi Savunma Bakan-
hğı: Bakanlığa725'i açık-
tan 741 personel. Aynca
Sanayi Müsteşarlığı'na 2,
Akaryakıt ve NATO POL
Tesısleri Başkanlığı'na
180, MKE'ye 76 perso-
nel.
İçişkri Bakanhğı: Jan-
darma Genel Komutanlı-
ğı, Sahıl Güvenlık, TO-
DAİ dahil toplam 2 bın
167 personel.
Maüye Bakanhğı:
1741'ı açıktan olmak üze-
re toplam 2 bın 633 per-
sonel.
MilH Eğitim Bakanhğı:
1528'ı açıktan, 311 Kre-
di Yurtlar Kurumu' nda ol-
mak üzere toplam 50 bin
33 personel.
Bayındııiık Bakanhğı:
390"ı açıktan olmak üze-
re toplam 1842 personel.
Sağhk Bakanhğı: 11 bin
404' u açıktan olmak üze-
re 30 bın 703 personel.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR
Babıâli'yi Terk Ederken...
Cumhuriyet gazetesinde günlerdir
hummalı bir faaliyet sürüyor. 80 yıllık ta-
rihi binayı terk edtyoruz. Yalnızca binayı
değil Babıâli'yi de terk ediyoruz.
Hüzünlü bir çalışma içindeyiz. Birik-
miş kitapları, dosyalan, mektuplan, fo-
toğraflan, afişleri birer birer elden geçiri-
yoruz.
Yıllardır arayıp da bulamadığım not-
larla karşılaştım. Bazı fotoğraflar beni
uzun yolculuklara çıkardı.
• • •
Göç eden insanlann psikolojisini hepi-
miz biliriz. Yer değiştirmek insanı en çok
cezaevinde etkiler. Birlikte olduğunuz
arkadaşlannızı bir başka cezaevine, sizi
bir başka cezaevine yollarlar. Bir daha
onlan görebilir miyiz, göremez miyiz en-
dişesi sizi hiç terk etmez.
Odamı topluyorum. Nebil Özgen-
türk, yanında kameramanla geliyor. Bu
göçü belgeliyoriar. Sorular soruyor, söy-
leşiler yapıyorlar.
önce kendi odamdan başlayarak,
odamı, bizim katı ve tüm binada yaşa-
dıklarımı anımsıyorum. Sevgili Mehmed
Kemal Ağabey geldi gözlenmin önüne.
Son yıllarıydı, Şükran Soner'le aynı
odayı paylaşıyorlardı. Sakin, sessiz ve
efendi haliyle koridorda yavaş adımlaria
yürürdü. Bazen benim odama gelıp so-
luklanır, yoluna devam ederdi.
• • •
Bizim katın renkli simalarından birisi
de Ergun Balcı'ydı. Ucu koparılmış
Samsun sigarası dudağında, elinde ha-
ber dolu kâğrtlar, yeni bir gelişmeyi ha-
ber verirken hep aynı heyecanı yaşardı.
Onunla Büyükada'da bizim evde bir rakı
içme kararımız vardı, beceremedik.
Onun çalıştığı odayı, Dış Haberler'deki
arkadaşlar yıllarca fotoğraflanyla süsle-
diler. Şimdi o oda da boşalıyor.
Oktay Kurtböke'yı unutmak müm-
kün mü? Onu hep sevecen ve çalışkan
haliyle anımsıyorum. Fotoğrafları toplu-
yorum. Sevgili Duygu Asena ile gazete-
nin merdivenlerine oturmuş birbirimize
bakıyoruz. Aydın Engin'le sıntarak poz
vermişiz.
• • •
Benım odadan o kadar çok arkada-
şım geçtı kı! Gelen geçenin çokluğu ne-
deniyle Hikmet Çetinkaya benim oda-
ya "Oral Çalışlar Devremülk" adını koy-
muştu. Onların isimlerıni birer birer hatır-
lamaya çalışıyorum. Unuttuklanm olursa
beni bağışlasın. Kemal Gökhan Gür-
ses, Ismail Gülgeç, Celal Başlangıç,
Yurdagül Erkoca, Serpil Gündüz, Bü-
lent Karaköse ve tabii Aydın Engin...
Gazeteyi terk ederken hepimizi,
sevgili kedimız Bekir'in durumu etkili-
yor. Bekir günlerdir bizleri izliyor. Pa-
ketler, koliler ve dağınık durumumuza
bakıp şüpheleniyor. Bir durgunluk
içinde. Sanınm artık bizimle olamaya-
cağını fari< etti.
Bekir'i sevenler merak etmesın, bizim-
le yeni binaya gelemiyor, ama onu Dış
Haberler Servısi'nden Irem Sağlamer
evine götürüyor. Irem, onu her zaman
çok sevdi ve korudu. Meraklanmayın.
• • •
Ben Cumhuriyet'in en eskilerinden
değilim. 1992 yılının 1 Kasım'ında Aydın
Engin'le başlamıştık. llginç bir buluş-
maydı. Çünkü ikimiz yıllarca solun iki
kampının, Aydınlıkçılar-TİP/TKP çekiş-
mesinin tarafıydık. O Politika gazetesi-
nin başındaydı, ben de Aydınlık gazete-
sinin.
Kader bizi Cumhuriyet'te buluştur-
muştu. Hem de aynı odada. Yıllarca bir-
likte çalıştık. Cumhuriyet zor günlerden
geçiyordu. Gazetedeki bölünme, tirajı
düşürmüştü. Olanaklar iyice kısıtlı hale
gelmişti. Cumhuriyet çalışanları llhan
Selçuk öncülüğünde türlü stkıntılara gö-
ğüs gererek direndiler.
Kolay değildi, medyada yüz milyon-
larca dolar dönüyordu. Bütün bu büyük
rekabet ortamı içinde dayanmak, ayakta
kalmak için direnmek gerekiyordu. Çok
sıkıntılar atlatıldı, çok engeller aşıldı.
• • •
Türkocağı Caddesi 39/41 numaralı bi-
nada tam 13 yıl aralıksız çalıştım. Ar-
kamdaki panoda asılı tozlanmış fotoğ-
rafları topluyorum. Prenses Sürey-
Îra'nın karlı bir günde çektirdiği fotoğrafı
sa Çelik, bu menekşe gözlü güzel ka-
dın için yazdığım bir yazı sonrası yolla-
mıştı.
Marilyn Monroe'nun divana uzanmış
fotoğrafını bir yabancı dergıden kesip
asmıştım.
1912 Balkan Savaşları'nın ardından
Istanbul'a yönelik büyük göçün fotoğra-
fını da panodan çıkardım.
Yaşamımda çok yer terk ettim. Çok
gergin yolculuklara çıktım. Cumhuri-
yet'in 80 yıllık binasını terk etmek ne
zormuş!.. 1