25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
- 12 EKİM 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA Bektronik posta: denizsofnOcumhuriyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Fak« 0.21İL512 44 97 17 Kriter Ermeni konferansı düzenleyicisi üniversitelerden Sabancı f üniversitesi'nde Atatürk büstü yokmuş... Üniversitenin önünden gelip geçenlerin bildirdiğine göre, göndere hafta sonları Türk bayrağı da çekilmiyormuş... Acaba "Sabancı"ya bir yardım kampanyası başlatılsa, büst ve bayrak için para toplansa Avnjpa Birtiği kriterlerine uygun olur mu! - Rumlar, Türkiye'ye gemi gönderecekmiş.. "Savaş gemisi mi!" 8 Gül: "Muhalefete muhtaç değiliz." Doğru, Brüksel'e muhtaçsınız! ÇOCUK doktoaı Fikriye Baş ve işletme doçenti Me/ih Baş çifti emeklilik yıllan geldiğinde Istanbul dışında yaşamayı planlayarak Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinin Küçükkuyu beldesinde 2002'de bir arsa satın alıyor. Sonra... Sonrasını Baş çiftinden dinliyoruz: "Arsayı aldıktan hemen sonra hatta bahçe duvarlanmızın inşaatına bile başlamadan önce Ayvacık Kadastro Müdürü'nün imzası ile tam üç kez ve bizim talebimizle yapılan aplikasyon krokilerindeki birbirinin aynı ölçümlere uygun olarak evimizin tasarımı yapıldı ve inşaata başladık. Ne olduysa her şey bittikten sonra 21 Temmuz 2004'te oldu ve Ayvacık Kadastro Müdürü resen düzeltme yetkisini kullanarak ve hem de mülkiyet değişikliğine yol açarak (o tarihte bu tip bir düzeltme yetkisi yok iken) oldukça önemli bir arsa Kadastrolukparçamızı yan şerit itibari ile komşu parsel sahibine vermemizi isteyen bir tebligat yaptı. Böylece yan arsamızda kaçak kat çıkarak inşaatını genişleten ve kaçak pansiyon işletmeciliği yapan yan arsa sahibini zenginleştirirken, bizi de evimizin yan şeridi itibari ile pansiyonerleıie iç içe yaşamaya mecbur etme kararı vermiş oldu. Birbirine bitişik beş parsel var iken ve düzeltme Yargıtay kararlanyla sabit olduğu üzere topluca yapılması gerekirken niçin sadece bizim parselin düzeltildiğini bilemediğimiz için yan komşu ile biriikte konuşmaya gittiğimizde 'Işim çıktı, siz Istanbul'a gidin ben konu ile daha sonra ilgileneceğim' deyip bizimle görüşmekten kaçınan Kadastro Müdürü'nün aklına aniden resen düzeltme yetkisini kullanmak geldi. Daha sonra açılan davayı 10 Mayıs. 2005'te kazandık ama dava Yargıtay aşamasında iken kadastro müdürlerinin mülkiyet değişikliğine yol açan resen düzeltme yetkisi 5304 sayıfı yasa ile verilince lehimize olan sonuç Yargıtay'dan geri döndü ve durumun tekrar incelenmesi gerektiği belirtildi. Şimdi hiç hak etmeden maruz bırakıldığımız bu durumla ilgili yasal mücadeleyi sürdürüyoruz. Yetkilerinin neler olduğunu bilmeyen bir kadastro müdürü düşünemeyeceğimize göre, buradaki 'sempatik ilişki'yi açıklamak veya açıklatmak hernalde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'ne düşüyor." Bize "tekzip" gönderen Tapu ve Kadastro Genel Müdür Vekili'nin adı neydi? M. Zeki Adlı'ydı galiba... Lütfedip vatandaşı da "tekzip" edebilir mi acaba1 9Sirkeci Dr. Tekin Ormancıoğlu: "Istanbul trafiğinin en yoğun olduğu bölgelerden Sirkeci kavşağındaki trafik polisleri iftar saatinde ne yapar? Telaşla eve gitmeye çalışan Istanbullulara görevini yaparak yardım edeceğine belediye arabasından aldığı yemek paketiyle iftannı açarak ortalığı altüst eder!" SESSİZ SEDASIZ (!) Bütün küçük hanflerin başı sağ olsun ATTİLÂ llhan ölmüş dediler... Bu işe "pia" ne diyor? "ne olur kim olduğunu bilsem pia'nın/ ellerini bir tutsam ölsem/ böyle uzak sesienmese/ ben bir şehre geldiğim vakit/ o başka bir şehre gitmese/ otelleri bomboş bulmasam/ içlenip buzlu bir kadeh gibi/ buğulanıp buğulanıp durmasam/ ne olur sabaha karşı rıhtımda/ çocuklar pia'yı görseler/ bana haber salsalar bilsem/ içimi büsbütün yıldızlar basar/ bir hançer gibi çıkıp giderdim/ ben bir şehre geldiğim vakit/ o başka bir şehre gitmese/ singapur yolunda demeseler/ bana bunu yapmasalar yorgunum/ üstelik parasızım pasaportsuzum/ ne olur sabaha karşı nhtımda/ seslendiğini duysam pia'nın/ sırtında yoksul bir yağmurluk/ çocuk gözleri büyük büyük/ üşümüş ürpermiş soluk/ ellerini tutabilsem pia'nın/ ölsem eksiksiz ölürdüm." Yoksa bu bir "nöbet değişimi" mi? "istediğim yağmur hazır mı bakalım/ yerierine konuldu mu soğuk katiller/ karanlığı ya gevşek dokudularsa/ öldürüleceğimden emin olmalıyım şimşekler gecikti herhalde unutulmuş/ acı yeşil keseceklerdi birden yolurnu/ hani viraj ıslıklanyla hain otomobiller/ san sarı göz kırpan trafik ışığı yeryüzünde çok fazla bir yalnızlığım/ başka yalnızlıklara hak tanımayan/ biliyorum kurallan bozduğumu/ yerimi uysal birine bırakmalıyım" ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCt ' Yağma düzeni' neden 'müzakere' konusu değil "AB fle müzakerelerin 35 ana konusu arasında plansız ve ka- çak kentleşme yi sorgulayan ve'i- mar kayirmalan'na karşı önlemler içeren bir başhk neden yok?_" "Özeflikte "düzenJi ve kimlikli' kent dokulanyla övünen Avru- pa'nm, Türkhe'deki çarpık ve ya- sadışı kentfeşmeye kayıtsız' kaJ- ması acaba nedendir?." Bu sorulara, Mimarlar Oda- sı'nın 05 Ekim 2005 tarihli basın açıklamasında yer verirken, bize göre çok değerli bir saptamayı "kamuoyu ilede paytaşnuş" olma- nın heyecaru içindeydik... Ne var ki Hürriyet 'te YaJçın Ba- yer'in köşesi dışında sadece bir- kaç kısa habere konu olabildigini görünce kaygılanmız daha da ço- ğaldı; çünkü, hem AB'nin mili- tanca savunuculan hem de AB'ye demediklerini bırakmayanlar, ay- nı sorular karşısında oralı değiller. Birçok konuda AB'den medet umanlar "kentyağmasTnı önem- semezlerken, Türkiye'nin "sömü- rüJecegmi'' savunanlar bile "em- lakrantözgurtüğü"nün ülkeyi en ması acaba bir "ihjnal" midir; yoksa "bilinctibirtercih*' midir? Sorunun yarutı, AB sözcüleri- nin Türkiye'ye soğuk bakan Av- rupalılan "ikna" etmek için yap- tıklan "3 Ekim acıklamalan"nda da var... Dediler ki: "Tûrkiye di- namik bir ekonomiye sahip ve Av- rupa da bundan yararianâcak-/' AB'nin "dJnamik" olarak ta- nımladığı, özellikle son yıllarda doruğa çıkan arsa ve arazi ranü ile emlak ve inşaat pazan gelirlerine dayalı "vurgun ekonomisi" değil midir* 7 ... Bunun yasal dayanağı ise kent- lerde, kıyılarda ve ormanlarda gerçekleşen ayncalıklı yatınmlar ile gayrimenkul ranhnı çoğaltma- ya yönelik özel proje uygulama- lanna ait düzenlemeler... Nitekim Dubai Veliaht Prensi Şeyh Muhammet bin Raşit el Maktıım Avrupalılardan önce davrandı ve "yağmaya açık" mü- zakereler başlar başlamaz soluğu tstanbul'daaldı! AB ve "binmkfler" işte bu ta- lan düzeninin sürmesinden mem- KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak n yahoo.com.tr HARBÎ SEMtHPOROY semihpomy(a yahoo.com Ormanda "2-B"_ AB'yi ügikndirmiyor. (!) tahrip eden pazan yarattığını hâ- lâgöremiyorlar... Her iki kesim arasındaki bu "benzer" tutumun ardmda yatan ise "imartalanıekoiH)misi''nın ül- kede artık "herkes" tarafindan ola^an karşılanması olmalı... Omeğin. en değerli kamu ara- zilerinin "özeDeştirme" adıylapa- zarlanmasmda da "itirazlar" ve *tarüşmalar" en çok "ihalebedel- leri" ve "sanş koşuDan" üzerinde yoğunlaşıyor. "Tophımsal hakJa- rm korunması" ise yıne ancak kı- sa haberlerde yer bulabiliyor... Dahası, son zamanlardaki "em- lak"! programlan... "İmarsE" alanlann en kazançh yerler oldu- ğu; çünküasıl paranın "imara açtf- mayla"! kazanıldığı ekranlann gözdetavsiyesi... Işte bu anlayış, ormanlardaki ve su havzalanndaki kaçak yapılaş- madan, kentsel dokulan param- parça eden altyapı düşmaru gök- delenleşmeye kadar hemen tüm alanlardaki tt imarsömürüsü''nün, AB iJe müzakere dışında tutulma- sıru da "normal" karşılıyor... Peki, özellikle yıllardır "örnek" gösterilen A\Tupa şehircilik ve i- mar hukuku normlannın AB ile riiüzakere gündemi dışında kal- nun olmalılar ki müzakere günde- minde. örneğin bir "gecekondıT sözü bile yok. Oysa Avrupa'da, gecekondunun kendisi olmadığı gibi, yasadışı ve plansız yapılaş- maya karşı dünyadaki en güçlü önlemler de AB ülkelerinde var... 'Kimliksiz ortakhk' Son yıllarda Avrupa'ya giden hemen herkes ülkeye döndükten sonra "tarihi kentierimizm*' hali- ne bakıp hayıflanıyor. Onlann en çok 700-800 yaşındaki kent do- kulan olduğu gibi korunurken, bi- zim binJerce yıllık geçmişimizi neredeyse ülke düzeyüide apart- manlara kurban etmemizin, "Ba- üb veuygar ounak" anlamına gel- mediğini artık herkes gözleriyle görüyor... Şimdi, bu "müzakere" günde- miyle, elimizde kalan son kimlik değerleıimizi de ortadan kaldıra- cak bir düzenin yasalan "gözden geçirilmeyecek'' Böylece. bil- mem kaç yıl sonra AB 'ye girerken ne onJardan çok daha köklü olan tarihimiz kalacak ne de dünya cennetidoğamız... Sakın Avnıpa'nın da asıl istedi- ği bu olmasın? oekincic cumhuriyet.com.tr EPÎK TtYATROSU MUSTAFA BÎLGÎN hayatepik(â mynet.com BUNLARIN HEPStNIN MÜSLÜMANLlSr KILDAN, TÜYDEN DEMEK Kİ!.. TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 12 Ekim ıncıc.mıuntaz-arikan. com GENERAL LEE IBfO'TB SUGÜN, AMER.IHAN İÇ SAVAÇl'NDA GÜNEY OfZDUSUMUN SAŞtCOAÂUTANL'ĞfM YAFAN GEfJE- &AL- fzogeer EPU/AIZD LEB, 65 YAŞINDA ÖUMJ. SAB/ISI, ABP 8AGlMS-rZLIK S?H/AŞ/A/a/l LtKU-AR GÖSrEeMİ? 8İK ASK&Z OL4AJ SAI/AŞfAJ- Ç f -/86-f'De 'Ç SAItflf , SEÇİMİMİ AZ5t-£CıUK H4HUS/ Ç YAP/Ulf, /WG4K, SAVAf/M SO- NCJND YEMfL£A/ YtlVE OMLA/S OCMUfTU. SAI/Af SOAJUNüA i/ArA/VMŞU/O-AN Çt&4fZ/l/IAI LEE. ÖLÜMÜNDEU İOO y/L SOAJfSA KÜÇÜKÇEKMECE 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN MENKULÜN AÇIK AKTTIRMA İLANI Dosya No: 2005 3598 Tal. Bir borçtan dolayı hacızli ve aşağida cins. mıktar ve kıymetlen vazıh mallar satışa çıkarılmıştır Birinci artırma 19 10.2005 günü saat 14.00-14.10'da Bahariye Caddesı Metsa Plaza No.19 tkitelli adresınde vapılacak ve o günü kıymetlerin %60'ına ısteklı bulunmadığı takdırde 24. 10.2005 günü aynı yer ve saatte 2. artırma vapılarak satı- lacağı. şu kadar kı artırma hedelinin malın tahmın edilen kıymetinin o o40'ını bulmasının \e satış ıstevenın alacaâına rüç- hanı olan alacaklınm toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve paylann pavlaştırma masrarlarını geçmesinın şart oldugu. mahcuzun satış bedelı ûzerinden o ol8 oranında KD\"nın alıcıya aıt olacağı ve satış şannamesinın ıcra dosyasında görülebıleceğı. masrafı verildıği takdirde şartnamenın bır ömeğınin isteyene gösterilebıleceğı. fazla bilgi almak isteyenlenn yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemLze baş\urmalan ilan olunur. 06.10.2005 Muhammen kıvmeti llira): 18.000.00 YTL Adedi: 1 Adet Cinsi (mahiyeti ve önemli nitelikleri): 34 UC 0540 plaka sayılı Toyota Corolİa SD 1.6 sol Mt. tip metalik yakut kırmızı 3 ZZ-E099206 motor NMTBZ 20 E 70-R 041159 şase no'lu İ598 sı'lındır aüçlü 110 HP binek otomobil ' Basın: 4T.O4 SAHİBİNDBM Ataşehir Mimoza'da 3+1 SATILIK DAİRE 02122961764-65 PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU Bir ŞaiPin Ölümü Çağdaş Türk şiirinin büyük ustalanndan Attilâ llhan'ın ölümünü dün sabah TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nin yanındaki otelin kahvaltı sa- lonunda, değerli dostlanm Mustafa Şertf Onaran ve Yüksel Pazarkaya ile sabah kahvelerimizi içer- ken öğrendik. Masamıza bir hüzün çöktü, duydu- ğumuz acı yüzlerimize yansıdı, bir süre konuşama- dık. Üçümüz de bu usta şairi, onunla ilgili anılan- mızı geçiriyorduk kafalanmızda. Attilâ llhan şiirieriyle benim kuşağımı derinden etkilemiş bir şairdi. Sevgililerimize artık hiçbir şey söyleyemediğimiz, söyleyeceklerimizin tükendi- ği o umarsız anlarda "Ben sana mecburum "un o çarpıcı, o unutulmaz dizeleri yetişirdi imdadı- mıza. Bir aşk şairiydi o, ama aynı zamanda da ha- yatta hep var olan, insan varolduğu sürece de hep varolacak kavgalann da şairiydi. Tüm romanlarını, araştırmalannı, denemelerini okudum. Uzun zaman müdavimi olduğu Divan Oteli'nin pastanesinde birçok kez onu izleme ola- nağı buldum, televizyon sohbetlerinin sadık bir iz- leyicisiydim, doğal ki TÜYAP'taki imza günlerinin, konuşmacı olarak katıldığı etkinliklerin de. Son yıllarda düşünsel ağırtığını edebiyattan çok Sultan Galiyev araştırmalarına, Kafkaslar'daki Türk cumhuriyetlerine, Avrasya bölgesine, emper- yalizme yöneltmiş, çevresinde edebiyat severier kadar siyasal arayışta olan oldukça geniş bir kitle oluşmuştu. Cumhuriyet'teki yazılan da çoğunluk- la bu yöndeydi. Geçen yıl Izmir Kitap Fuan'nda kendisine aynlan konferans salonu hıncahınç do- lup da salondaki izleyicilerin en az iki katı bir ka- labalık dışanda kalınca alelacele fuar alanı dışın- da geniş birsalon bulmuştuk, konuşmasını orada yapmıştı. Yıllarca onunla aynı gazetede köşe yazan ola- rak görev yaptım, bunun onurunu yaşıyorum. Dün- yaya, hayata, geleceğe, siyasal gelişmelere bak- tığımız pencereler zaman zaman farklı da olsa, birçok görüşümüz örtüşmese de iki gün önce ga- zetemizde onun bundan böyle sağlık sorunlan ne- deniyle artık yazmayacağını okuduğumda içim cız etti. O, Cumhuriyet gazetesi için bir renk, benim içinse dizelerini okumaya doyamadığım büyük bir şiir ustasıydı. ölümüyle edebiyat dünyamız yeri doldurulamaz önemli bir kişiliği yitirdi. Halkımızın, yakınlannın, dostlannın başı sağ olsun. Işıklar içinde yatsın. Anısının önünde saygıyla eğilirken "Sabah Uya- nırsın" başlıklı şiirini sizlerle paylaşmak istiyorum: sabah uyanırsın karanlıktır ezan yağmurda dağılır kuş yağar bulutlardan açıklarda fırtına telsiz işaretleri kayıp vapurtardan yemyeşil sonsuzluğa akıyor eriyip sabah yıldızlan bir bir yaşlılaröldü gençler yaşlanıyor bebekler doğacak her an kendini yenilemektedir yeryüzünde insan (e-posta: dkavukcuogluıa superonline.com) BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDANSAĞA: 1/Bırülkedeki her çeşit arazi ve mülklerin yerinin, alanı- 3 nın, sınırlan- nın ve değerle- rinin devlet eliyle saptarup plana bağlan- ması işi. 2/Ku- maş üzerine yapılan bir tür 9 işleme... Bir tür halk türküsü. 3/ Bir sesin yanm ton in- celtileceğini gösteren 2 nota işareti. 4/ Sat- 3 rançta bir taş... Ni- jer'in başkenti. 5/Ev- 5 leri kuşatan üstü ka- 6 palı ve camlı teras. 6/ 7 Duvar içine bırakılan 8 oyuk bölüm. II Köz- 9 lenmiş patücan, sanmsakJı yoğurt ve krymayla ya- pılan bir yemek. 8/ "Zinhar eline — vermen o kâfi- rin / Zira görünce suretini putperest olur" (Baki)... Trabzon'un bir ilçesi. 9/DiJdlitaş... Halk edebiyatı- nın en yaygın şiir türü. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/Tıp öğreniminde üzerinde çalışılan ölü insan ya da hayvan vücudu. 2/ Yerinde duramayan kimse... Letonyanınparabirimi. 3/Elektrikampulününta- hldığı yivli yer... Bir hükümdara vergi veren halk. 4/Boğa güreşi yapılan alan... Afrika'da bir ırmak. 5/ "Bir od düştü yanar tatlı özüme / Dünya — gö- riinüyorgözüme" (Karacaoğlan). 6/Yerli malı sim- geleyen harfler... Şöhret... Kötüleme, yerme. 7/ "Şeytani" sözcüğünün karşıtı. 8/Rey... Bilgisayar- da, üzeri hklanan küçük simgelere verilen ad. 9/Iç- kiye çok düşkün olan... Eski ve bilinmeyen bir ta- rihi anlatmakta kullanılan deyim sözü. SARK SULH HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas No: 2001 34- Karar No: 2003/56 Davacı Hıdır Durmaz tarafindan davalılar Halil oğlu Ali Durmaz, Reyhan Durmaz, Besi Durmaz, Halil Durmaz, Hasan Durmaz, Döndü Durmaz, Hıdır Durmaz. Mehmet oğlu Ali Durmaz ve Ersın Durmaz aleyhine açılan taksim ve izale-ı şûyu davasının yapılan açık yargılaması sonunda verilen karaı davalı Ali Durmaz tarafindan 25.07.2003 ta- rihlı temviz dılekçesı ıle taraflar arasında nzai taksim oldu- ğu, Kayseri ılı, Sarız ilçesi, Bahçelı Mahallesi, Atatürk Caddesi'nde bulunan 121 ada, 5 parselde kain ev ve dük- kân vasfındakı taşınmazlann bağımsız bölümlerinin malık- lerinin yıllardır belli olduğu, davacının kötü niyetli olduğu ve aynca usule aykın vargılama yapıldığı gerekçelen ile temyız edilmıştir. Davalılar Mehmet oğlu Halil Durmaz, Mehmet oğlu Ali Durmaz, Hasan Durmaz, Hıdır Durmaz ve Mehmet kızı Döndü Durmaz'ın adresleri tespit edilemediğinden, yukan- da esas ve karar numarası belirtilen ilanın ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla davacı Hıdır Durmaz'ın temyiz di- lekçesinın tebligat yenne kaım olmak üzere ilgililere ilanen tebhğ olunur. Basın: 42836
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear