Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 27 OCAK 2005 PERŞEMBE
CHP KURULTAYI'NA DOGRU
Kurultay sürecindeki CHP'de ortaya çıkan manzara pek çok yönüyle karamsarlık yaratıyor
Ah genel başkan ah!..Prof. Dr. Tolga YARMAN/
Avukat Bozkurt NUHOĞLU
CHP Istanbul Demokraük Gırişimi
CHP'de olup bitenden büyük
üzüntü duyuyoruz. lyi niyetli, olum-
lu, pek çok gayret, buna bağlı yüz
güldüren başarılar yer yer, çiçek çi-
çek açmıyor değil... Örne-
ğin, topraklanmız üzerin-
den Irak'a müdahalede bu-
lunulmasına karşı tavır
alınması gibi. Ne güzel ki,
açıyor...
Ama son toplamda, karşımızdaki
manzara, çok yönlü olarak, çok üzü-
cü...
Genel başkan, ilçe belediye başka-
nı için; ft
Atatürk'ünkoltuğuna,dizbo-
yu şaibe ile aday olunmaz!.. Bu büyük
servetieri, nereden eldeeltin?.. Ceraha-
ti patlatacağız" diyor!.. Keşke ama,
sormazlarmı:
"Diz boyu şaibeli" olarak ilan ettiğin
bu kişiyi; onun, CHP'den DSP'ye, ora-
dan Yeni Türkiye Partisı'ne, ikbal ne
tarafta görünüyorsa, "rüzgârgiilü" gı-
bi dolandığını bir çırpıda unutmuş gö-
ründüğün bir yana; siyasi esintiler, bel-
li kı, bu kez bizim cenahı
işaret ettıği için, tekrar
CHP'ye dönmek istediğinde,
törenle, methiyeyle, onur-
landırarak, âlâ-i vâlâ ile ya-
kasına rozet takıp bağrına
basa basa, Atatiirk'ün partisinm bele-
diye başkanlığı koltuğuna, daha dün ta-
şıyan, en önce sen değil miydin?..
0 "cerahat", o "servet" (sahiden öy-
leyse), dünden bugüne mi birıkti?..
Etme!..
Her şey bir tarafa, oy tartısında kuş-
kusuz çok başanlı ılçe belediye başka-
nı, inanıhr gibi değil, ama işte genel baş-
kanı ıçın diyor ki:
"Asıl sen şaibelisin!.. Etrafinda at
koşturaniar, partinin millervekillikle-
rini, yerel yönetim görev mevkilerini
göz göre göre satıyorlar. Benimle uğra-
şacağına. onlar hakkında soruşturma
açsana!.."
Koca İsınet Paşa'nın, tarihi sözüne
yapışmayı, yavuz bir biçemle, ihmal et-
meyerek devam ediyor:
"Seni, ben bile kurtaramam!"
Sormazlar mı:
"Şimdi sııçladığın genel başkanla;
iki farklı siyasi parti kapısını aşındınp,
bu seferki ikbal durağı CHP'ye, bura-
dan ilçe belediye başkan adayı olmak
üzere, tekrar dönmek istediğinde, şu-
nun şurası daha dün, sarmaş dolaş ol-
madın mı?.. Keza, şimdi alenen sııçla-
dığınparti yöneticileriilebehemahal kol
kola girip son tstanbul İi Kongresi'nde
hukuksavaşı, parti içi demokrasi sava-
şı, tez savaşı veren, pırıl pınl, iş yaşam-
lanııda emeklilik evresindeki parti kı-
demlilerine, o genel başkanın önünde,
'has bir fedai' olduğunun baş bir işa-
reti olarak sille tokat girişme mahare-
tini göstermedin mi!.."
Bitmedi...
"Milletvekilliklerinin, bele-
diye başkanlıklannın, beledi-
ye meclis üycliklerinin sadl-
dığını bildiğine göre, anlatsa-
na bir lütfen, son yerel seçimlerden ön-
cebelediyebaşkanhğına aday <ılınavı na-
sıl başardın?.. Sen adaygösterilirken her
şey yolundaydı da, daha yeni olarak mı
şirazesinden çıkıverdi?... Öyle değilse,
çirkinlikleri bile bile, bunca zaman ni-
ye sustun?.."
Yeniden yapdanma için bir şans
Türkiye'nin en eski ve köklü partisi hangisidir
dendiğinde bu ülkede yaşayan herkesin vereceğı
cevap, hangi görüşte olursa olsun yüzde yüz
CHP'dir. Ancak içinde en çok kavganın olduğu,
bitmez tükenmez iktidar mücadelelerinin yaşandığı
ve bu haliyle partili olsun olmasın, herkesı
bezdiren parti hangisidir dendiğinde cevap
maalesef yine CHP'dir. Oysa 9.9.1923'te
Atatürk'ün önderliğinde Anadolu ve Rumeli
Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin devamı olarak
büyük umutlarla kurulmuştu. Parti tüzüğünün 2.
maddesınde CHP, Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik,
Halkçılık, Devletçilik, Laiklik ve Devrimcilik
ilkelerine bağlı ve evrensel sosyal demokrasinin,
özgürlük, eşitlik, dayanışma, banş, emeğin
yüceliği, hukukun üstünlüğü, dengeli kalkınma,
refah, doğanın ve çevrenin korunması, çoğulcu ve
katılımcı, demokrasi değerlerine ve insan haklanna
dayanan, gücünü halktan alan, çağdaş, demokratik
sol bir siyasal kuruluş olarak tanımlanmaktadır.
Ülkenin güvenliğini ve bütünlüğünü, ulusal birliği,
ekonomik ve siyasal bağımsızlığı, yurtta ve
dünyada banşı koruyup güçlendirmek, katılımcı ve
çoğulcu demokrasinin yerleşip kökleşmesine
katkıda bulunmak gibi ılkeleri kendine amaç
edinen CHP, toplumsal ve siyasal yaşamda erdemli
olmak, erdemliliği savunmak, korumak ve
gerçekleştirmenin, CHP'li olmanın önkoşulu
oldugunu benimsemesine benimsemiştir ama gelin
görün ki partinin mutlak hâkimi gibi davranan bazı
yöneticileri ile genel başkanı, parti tüzüğünün bu
ilkelerinı unutmuş gözükmektedir.
Bugün Türkiye önemli bir dönemden geçmektedir.
Gerek AB'ye girme konusunda, gerekse
Avrupa'nm bu girişin karşılığı olarak bizden
istediği Türk Devleti'ni parçalamaya dönük
politikalanna nasıl cevap verilecektir. Güneydoğu
ve Kürt meselesi ne olacaktır? GAP'ta yapılan
toprak satışlarının gayesi nedir? Ege Denizi'nde
Yunan istekleri karşısında Türk denizciliğınin
boğulması söz konusudur. Bu konuda ne
yapılacaktır? Avrupa Parlamentosu'nda devamlı
dillendirilen Ermeni soykınmı iddiasına ve bunun
sonucu oluşacak taleplere karşı nasıl bir tavır
ortaya konacaktır? İktidar dış politikada içeride
elini rahatlatacak bazı kartlar elde etmek uğruna
aceleci davranmakta, daha sonra, attığı imzalann
ülkeyi nereye götüreceğini anlayınca diplomasi
tarihinde görülmemiş yöntemlere başvurmaktadır.
Bunun son örneği 17 Aralık'ta imzalanan
anlaşmaya karşı, nota verilmesidir.
Ülkemlz deney alanı haline getlrlldl
Son yıllarda ülkemiz toplum mühendisliği denilen
bir bilimin sosyolojik deney alam haline
getirilmiştir. Kamuoyunda son dönemde oldukça
sık bahsedilen "Dımlı tslam" söylemi deneyden
başka bir şey değildir. Kendi bağnndan çıkmış ve
hizmet aşkıyla görev talep eden hiç kimseye
kayıtsız kalmamış olan halkımızın iradesine parti
içerisinde sağduyu ile yaklaşılmasını temenni
ediyor ve CHP'ye, kurultayda yeniden yapılanma
şansını değerlendireceğıne olan inancımızda
başanlar diliyoruz.
Bitmedi...
"İnsanlar dışarıda dağ gibi dalga-
larla boğuşupgünlerinin üçteikisini, bir
dilim ekmek, bir kâse çorba için, kırk-
larında yok olmanın eşiğinde, koca-
mak pahasına harcamak zorundalar-
ken_. GeçeHnu. Birin dördünden emek-
li, en yüksek memur maaşı, yoksulluk
sınınnda gezinirken... Sen,
ayıphr sorması, mitingleri-
nin beheri için kaç para bo-
zuyorsun?.. Nereden geliyor
bu değirnıenin suyu?.. Ha-
cıbektaşşenliklerineyüz oto-
büs adam devşirip götürnıende oldu-
ğu gibi (ayan beyan gazete sütunlann-
da yazıldığuıa göre, herhalde doğru-
dur) 'sponsorlardan' mı?.. Türkçe
' omuzverenler'.. demek oluyor omuz-
verenler, sana yüz otobiis verdiklerine
göre,sen onlara neveriyorsun?.. Miting-
lere de' sponsorlar' onıuz veri-
yorsa, biz onlara, daha daha
ne vereceğiz?.."
Bitmedi...
"Burası; yüz milyon dolara,
tabiibravo,odiyarsenin, bu di-
yar benim, memleketi kanş ka-
nş gezerek, her gittiği yerde,
atraksiyon,varyete,albenilipop
şarkıcılaruun programlanyla,
garibanlantoplayıp sonra da bir
kazan pilav, ekmek,salata, aşu-
re, ne ise, yaak elbette, ne ki iş-
te guruldayan karınları ucuz-
dan doyurduktan sonra, önün-
deki, son nıodeL, teknoloji lıa-
rikası, küçük bilgisayar ekra-
nındangeçilen, hin metnı',göz
ucuyla hepsi hepsi yirmi daki-
kada, müsamere öğrencisivari,
tökezleyetökezleye, ancak oku-
yabilse de, yüz milyon dolara
yüzde yedi oy almayı beceren,
' Yeşılçamjönü tipindeki, iş bı-
lenlenn' açüğı tezgâhuı, ağız-
dan yel alsın,CHP şubesi mi!.."
Âİem, sersem mı? Biz, kör
müyüz?.. Kım kımı, Tann aş-
kına kimden kurtarmalı aca-
ba? lsmet Paşa olsa, ondan ya-
kalannı hıçbır bıçimde kurta-
ramayacak olanlar, kalkmış
birbırlerine, "Seniben bilekur-
taramam" blöfü çekiyorlar.
Hadi canını, sızde!..
uyan ev CHP!
Ban, senden tarih, "feleğini
şaşırtacakbirhesap" sormadan,
uyan ey CHP, uyan!..
Bir de şu koca koca çözüm-
lemeciler, solun başarısızhğı-
nı açıklamak üzere:
Türkiye'de sol, sosyal ("top-
lumcıT) demokrasi ("çağdaş
uzlaşmaca") bitti diye, bizle-
rin bile, yabancı sözcükler yu-
mağına bulanmış karmaşıklı-
ğına yetemedığımiz, anlaşıl-
maz bir anlatımla, cıddı ciddi,
gayet içtenlıkle açıklamalar,
lütfetmiyorlar mı?.. Şaşırma-
mak elde değil...
Efendıler ne olur, partılerin
ılçe merkezlerine, ılçe kongre-
lerıne, olamıyorsa il merkezle-
rine, il kongrelerıne gıdın...
Delege seçımlerini görün...
Ön seçimleri, delege pazar-
lannı, milletvekılliğı, belediye
başkanlığı, belediye meclis
üyelığı borsalanna dalın, mem-
leketımızden ınsan manzarala-
nnabakın...
Yozlaşma nasıl oluyor, izle-
yin... Ondan sonra çözümle-
yin, yargıya varın...
Dalgalara bakarak deniz al-
tındakı balık hareketleri hak-
kında ahkâm kesmeye sıkış-
mayın...
SÜRECEK
Küresel efendiler karar vermiş bir kere...
KAYA ÇETİN
Küresel efendilerimizin, Atatürk ilkelerini
savunmada kararlı davranamayan bir CHP'ye
bile dayancaları (tahammül) yoktur. Karar ver-
mişler, CHP köklerinden koparılacak, ulusal
duruşu yok edilecek, anamal partilerıne ben-
zetilerek yedeğe alınacak. Böylelikle Lozan yır-
tılacak, Sevr geri gelecek. Öyleyse iki yıl ön-
ce DSP nasıl yıkıldıysa, CHP de çökertilme-
li. Kurultayla bu iş bitirilir.
Başkan adaylanndan birisi; hakkındaki yol-
suzluk ve rüşvet utancasıyla (skandal) ilgili sav-
ları yanıtsız bırakırken partisindeki yönetim
boşluğunu oya çevirmek için ulaşabildiği her ara-
cı kullanan ilkesiz ve donanımsrz bir kişi.
Bir başkası, Atatürk'ün partisiyle doku uyuş-
mazlığı bulunanu
sosyalliberalsentez''ci IMF tem-
silcisinin emanetçiliğine soyunmuş. Solculuğu-
nu 30 yıl önceki türkülerinde bırakmış bu aday
da, ara dönem'erde parlatılan bir tatlı su aydını.
Başkan ise, partisiyle birlikte ülkesini de aç-
maza soktuğunun ayırdına varamayacak kadar
hırslannın tutsağı olmuş. Adayların kimlığine
bakmca, yönetimdeki eksiklik konusunda baş-
kaca kanıt aramaya gerek kalmıyor.
Kuşku yok ki CHP'nin değerli delegeleri
bütün bunlann farkındadır. Bu tüzük ve bu
lann hep açık kalmasını sağlayacak kadar de-
mokratik ve parti organlannca alınan karar-
larm savsaklanmasına ızin vermeyecek ka-
dar da yetkeli (otonter) olsun.
Genel başkandan önce yeni bir program da
gerekli. Öyle bir program ki;
CHP'nin emekten küresel sermayeye kay-
• CHP'ye genel başkandan önce yeni bir tüzük veprogram gerekli öyle
bir program ki; CHP'nin emekten küresel sermayeye kaynak aktarımına karşı
duruşu açıkça anlaşüabilsin, üretimi arttırmaya ve bb'lüşümdeki
adaletsizliğigidermeyeyöneleceği belli olsun.
program geçerliliğini koruduğu sürece, 29
Ocak'ta Sayın Baykal'ı onaylamakla, ya da
yeni bir genel başkan seçmekle, hiçbir soru-
nun aşılamayacağını en iyi onlar biliyor.
CHP'ye, genel başkandan önce yeni bir tü-
zük gerekli. Öyle bir tüzük ki; tabanın isten-
cini en yukandaki organlara taşıyacak kanal-
nak aktanmına karşı duruşu açıkça anlaşıla-
bilsin, üretimi arttırmaya ve bölüşümdeki ada-
letsizliği gidermeye yöneleceği belli olsun.
AB'ye, ABD'ye, IMF'ye ve yerli işbirlıkçı-
lerine karşı cunıhuriyetin 84 yıllık kazanım-
larının korunacağı, inançlarımızı siyaset pa-
zarına çıkararak toplumu yüzlerce yıl geriye
götürmenin hesaplarını yapanlara izin veril-
meyeceği etnık ve dinsel ayrımcılıkla ülkeyi
bölmek isteyenlere fırsat tanınmayacağı ko-
nusunda herkese güven versın. CHP'nin kök-
lerinı çağımızın değerleriyle buluştursun.
Bunlar sağlanabıldiği ölçüde CHP'nin ana-
mal partilerinden farkı ortaya konulmuş ola-
cak; bunlar başanlabilirse Türkiye'de siyaset,
çıkar ilişkileri temelinden ülke sorunlanna
çözüm üretme temeline taşmmış olacak.
CHP delegelerinin bu kurultayda karar alır-
ken yalnızca kendılermden değil; gelecek ku-
şaklardan da sorumlu olduklannın bılmciyle
davranacaklan umudıunuzu korumak istiyo-
ruz.
Çünkü ikinci bir fırsat olmayabilır. Unutnıa-
yalım ki sorunlara çözüm üretme konumun-
da bulundukları halde bugünkü gelişmelere
gözlerini kapatanlar; olacaklardan en az ül-
keyi kör karanlıklara sürüklemeye çalışanlar
kadar sorıımludurlar.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Diinya, Doğa ve Biz
Osman Bahadır Cumhuriyet Bilim Teknik ofisine
girergirmez, "Orhan, dünyayı sosyalizm kurtaracak,
doğa bizi zorunlu olarak sosyalizme götürecek"
dedi. Yazdığım metinden başımı kaldırdım, ne
demek istedığini sezinlemeye çalışırken, "Bu sabah
bilim adamlannın ıklim konusunda açıklamasını
duydun mu?" dedi. Ucundan anlaşıldı mesele!
Osman, erken cumhuriyet bilim tarihi konusunda
tek uzmandır ülkemizde. CBT'de bu konuda ilginç
yazılan yayımlanıyor arada sırada; ayrıca bilim
tarihi üzerine kitapçıkları vardır; çoğu konuda ortak
görüşleri paylaşırız; beni siyasete itelemeye çalışır,
"bilim-teknoloji temelinde siyasi örgütlenme"ye
ben hobi olarak bakarken o ciddiye alır. Aramızdaki
söyleşinin karışık özetini aktarıyorum:
*••
-10 yıl içinde geri dönülmez bir noktaya gelinecek
diyor bilimciler; iklim, dünya üzerindeki alışılmış
yaşamı hem değiştirecek hem de çokzora sokacak.
- Insanlığın yapabıleceği tek şey, sistem
değişikliğine gitmektir. Doğayı yok etmeyen, onunla
barış içinde ve uyumla yaşayan bir sistem.
- Tabii bu sistem, hem doğayı, insanı ve insanlığı
tahrip eden vahşi kapitalizmi ve neoliberalizmi
reddetmek zorunda kalacak.. Ve insanı ölçeksiz
bireysel tüketime zorlamayacak, doğaya zarar
veren bütün kirletici ekonomik faaliyetleri sona
erdirecek, örneğin ulaşımda toplu taşımayı
dayatacak, daha adil bir gelir paylaşımını gündeme
getirecek...
- Böyle birsistemi de ancak sosyalizm kurabilir.
Dolayısıyla sosyalizme geçecek dünya. Doğanın
dayatmasıyla.. güçlü bir sosyal düzenle dünya yok
olmaktan kurtulabilir.
- Sosyalizm geçmışte denendi. Ama geçmişteki
uygulamadünyayavetopluma pek uymadı. Şimdi,
doğanın ve toplumun gerçek ıhtiyaçları temelinde,
yeni koşullara uygun olarak bu düşünce yenilenmek
zorunda...
- Sosyalizm görüşü, teoride insan odaklıydı,
insanın bütün yeteneklerini özgürce geliştirecek
koşulları yaratacaktı, ama bireyi tamamen göz ardı
etti.. "Sistem her şeydir, birey hiçbir şey"e
vanldı.. Ve her şey çöktü. İnsanı, bireyi esas almayan,
insanın her türlü yaratıcı gücünü dışa vurmasını ve
buna göre de doğal kişisel yarar eldesini kabul
etmeyen bir sistemin, insan için önemi ve uzun
vadeliliği söz konusu olabilir mi? Sosyalizm insan
gerçeği üzerinde yeniden biçimlendirilmek zorunda.
- Sadece insan değil, artık insan kadar önemli
bir başka gerçek de "Doğa". Doğa ve insan, belki
de eşit olarak gözetilmeli...
- Marksizm, sosyalizm, örneğin "Bilim"e de
yeterince önem vermedi ve kuramın belkemiğine
oturtmadı. Marx, esas kurtarıcı olarak işçi sınıfını
gördü. Belki o günkü koşullarda gerçekten yükselen
ve aktif ve değiştırici olarak işçi sınıfı görünüyordu!
- Toplumda değiştirici gücün uzun vadeli
bakıldıgında ne olduğunda yanılgı oluşmadı mı?
örneğin işçi sınıfı kol gücüyle kalabalık olanı
oluşturuyordu. Amatoplumları esas değiştiren ne?
Entelektüel "sermaye" birinci derecede önemli
değil mi? Ve bu bağlamda bilimsel faaliyetler?
Bakıyoruz, toplumları esas değiştirenin, bilimsel
etkinliklerin toplam büyük gücü oldugunu
görmüyoruz muyuz?
- Dünyayı yaşanır kılmak, yani sürdürülebilir bir
yaşamı merkez alan yeni sistemler, insanlığın
ortalama zekâsıyla kurulabilir mi?
- Bugünkü kapıtalist-parlamentarist sistem,
zorunlu olarak, orta zekâlı bir yönetimi işbaşına
getiriyor. Yani dünya orta ve hatta düşük zekâlı
tercihlerle yönetilmek zorunda kalmıyor.
- Halbuki insanlık orta zekâ yönetimiyle
yeryüzünde var olamaz artık. Burada var oluşunu
sürdürebilmek için, insanlık, üstün zekâlı gibi
davranmalı, üstün zekâsını karar ve uygulamalannda
kullanmalıdır. Ancak üstün zekâsını yol gösterici
olarak kabul ederse yok olmaktan kurtulabilir. Bu,
hemen hemen küçüklü büyüklü bütün kurum ve
kuruluşlar ve sistemler için de geçerli değil mi?
• ••
özetle, vardığımız sonuç: Doğa, insanlığı, zekâ
potansiyelini en üst düzeyde kullanmayazorluyor.
Akıllı yaratık olmanın anlamı da bu değil mi? Yoksa
halimiz her bakımdan duman!
Bizim başaramağımızı doğa başaracak, nasıl
yapmamız ve yaşamamız gerektiği konusunda,
yasalarını bize dikte ettirerek.. Ve insanoğlu, aklını
üst düzeyde devreye sokmak zorunda kalacak.
Bu, kendılığinde gerçekleşebilirmi?!..
obursalir« cumhuriyet.com.tr.
ACI KAYIP
Fazılet ve merhum Prof. Dr. Cengiz ULUÇAY'ın kızı,
Şükriye ve merhum Fethı YÜREKLl'nın gelini,
Koray ye Esın'ın sevgılı anneleri,
Ferhan YÜREKLl'nın hayat arkadaşı,
İTÜ Mımarlık Fakültesı öğretım üyelerinden,
olağanüstü insan
Prof. Dr.
HÜLYA
YÜREKLİyı
kaybettik.
27 Ocak 2005 Perşembe günü saat 10.00'da
İTÜ Taşkışla bınasında yapılacak törenin ardından
Marmara Üniversıtesı llahiyat Fakültesi Vakfı
Uygulama Camisi'nde kılınacak öğle namazından
sonra Nakkaştepe Mezarlığı'nda defnedilecektir.
AİLESİ
Not: Çelenk göndermek yerıne Yedikule Hayvan
Bannağı'na bağış yapılabilir.
Muayene, Teşhis, Tedavi
TÜRK KALP VAKFI
19 Mayıs Cad. No: 8 Şişli/lstanbul
Tel: (212) 212 07 07 (pbx) Faks: (212) 212 68 35
Internet: http://www.tkv.org.tr
e-mail: gen.sekreterffj tkv.org.tr
koordinatoricotkv.org.tr