Catalog

SAYFA CUMHURİYET 27 OCAK 2005 PERŞEMBE 14 JV LJ Li J. LJ M\ kultur(«>cumhuriyet.com.tr Akın Ok'un son albümünde cazdan blues'a, rock'tan buzuki'ye değişik parçalar yer alıyor Dünya çocuklanna armağanBETÜL MEMİŞ '68 Çığlıkları', 'Türk Sineması Film Müzikleri Tarihi', 'İstanbul'un Kalbini Çalan Dansözler', 'Gitarın Asi Çocuk- ları', 'Türk Anadolu Pop Tarihi ve Mo- ğollar',' Bir Altın Çocuk Garo Mafyan', 'Why? Ahmet Kaya','Yasaklar Tarihi', 'Türkiye'de Müzik ve Aydınlanma'... Bütün bu kitapların yazan, sanatın herda- lıyla ılgilenen ve ürün veren, araştırmacı, müzik adamı Akın Ok... lstanbul Teknik Üniversıtesi Halk Dansları Bale Bölümü- nü bıtırmış, müzikolojı ve antropolojıyle ılgilenmiş, gazetecilik yapmış... Akın Ük'la son çahşması 'Dünyanın Gözyaşları' baş- lıklı albüm ve müzik üzerine konuştuk... 'Dünyanın Gözyaşları' - KIY1I Müzik'ten çıkan albümünüzün öyküsünü anlatır mısınız? OK - Amerika'nın Irak işgalıyle birlik- te birçalışmaya başladım. Seçtiğim 200'e yakın aydının elyazılarından oluşan bir dcklarasyon kitabı hazırladım. Hazırlar- ken hep şıınu düşündüm, ne yapabilirim? Müzik, sınema, hatta belgesel boyutu ne ola- bilir diye? 'Dünyanın Gözyaşları' sade- ce bugüne ait bir şey değil ve çok politik olarak baktığım zanıan; dünyada yaşanan- larda çok cıddi bir yıkım olduğunu görü- yorum. Bu yıkımın arkasındaki bahçeye bakmak gerekır. - Albünıde, 11 çalgısal ve bir sözlü ya- pıt yer alıyor; cazdan blues'a, rock'tan buzuki'ye.. mü/ikal bir zenginlik... OK - Her yapıtın bir türü vardır. Adlan- dırmanın anlanıı yok. Bu çalışmada esa- sında bir tanımlama değil, gönderme var. KÜLTÜR • SANAT Bu anlamda albümde, Türkiye'de yaptığı- mız dünya müziğine ve Türkiye'ye olan kat- kıda altını çızdiğimiz derın noktalar var, bugünkü arabesk, kültürel ve ideolojik şe- yın pompalanmasına bir cevap aslında. - "Irak'a, Vietnam'a ve insanlığın ha- ritasına, yok edilen hayatlara ağıt var" (0212) 293 «9 7» A/AIll CAPITOL SPECTRÜM 14 AKATL AR MILLER AFM MAYADROM A1AKÖY ATBIUM TEPE CINEMAXX KAVAUK BOGAZIçT KOZYATAGI BONUS PHEM TRIO KOZYATAGICINEPOL ürkiye pornografi kültürüyle yatıp kalkıyor. Bugün programların genelinde, bir yanıyla kadın fetişizmi yapan, argo konuşan, durmadan ağlayan sızlayan; ama diğer yanıyla da sanki çok modern ve problemlerini çözmüş bir ülke havasında gösterilen bir Türkiye var. Onun için insanlar görsel kültür deformasyonuyla onun büyük hegemonyası altında yaşıyorlar. diyorsunuz... OK - Bu albümde 'bizim' yaşadığımız sıkıntılar var. Benim insan olarak yaşadı- ğım sıkıntılar, uğradığımız hayal kırıklık- lan, 'insan olma trajedisinin' birçok nok- taları var aslında. Bunun bir ayağı Türki- ye, ama bir ayağı da dünyadaki seslerden oluşuyor. Hıçbir şey konuşmasak, tartış- masak, Türkıye'nin her yanında şöyle bırilanolsa; 'Dün- yanın Gözyaşla- rı' diye! Ben ina- nıyorum ki herkes bunda kendi duy- gularını bulacak. - 'Yaşadığımız evrensel duyar- lılık' diyorsu- nuz. Dünyada- ki günlük haya- tın koşturma- sıııda bu çalışma ne kadar etkili olabilir? OK - Yaşadığımız evren- sellığin insan olarak ne ka- dar içindeyiz; 1985 'te Afri- ka'da yaşanan açlıkla ilgili çok ciddi bir çalışma yapıl- mıştı. Ve bu çalışma işte o 'We are the world' şarkısı- na kadar geldı. Oradaki du- yarlılığın aynısını bugün bel- ki bizim bu çalışmamız gös- teriyor. Bu anlamda bende yarattığı duyarlılığı verme- ye çalıştım. Ama ne acıdır, bu sanal dünya Türkiye'de- ki birçok insanı hasta etmiş- tir. Bu albüm Türkiye'nin ve dünyanın onuru ve gururudur. Bunda hiç alçakgönüllü olmak ıstemiyorum. - "İnsanlar dinlemiyor, bakıyor" diyor- sunuz. Siz bu anlamda ne yapabiliyor- sunuz? OK - En önemlı olaylardan birı, Türki- ye pornografi kültürüyle yatıp kalkıyor. Bugün programların genelinde, bir yanıy- la kadın fetişizmi yapan, argo konuşan, durmadan ağlayan sızlayan; ama diğer ya- nıyla da sankı çok modern ve problemle- rini çözmüş bir ülke havasında gösterilen bir Türkiye var. Onun içın insanlar görsel kültür deformasyonuyla onun büyük hege- monyası altında yaşıyorlar. Bugün eğer müzikten bahsedecek olursak; Türkiye'de artık müzik 25 yıldır 'dinlenilen bir şey değil', 'seyredilen bir şey'! Müzikal zen- gınlıği olan bir ülkenin üç dört makamla müzik yapması, hatta hiç makam kullan- maması bile büyük körleşmelerden biridir. 2 yıldır Türkiye'de müzik ve aydınlanma üzerine 27 üniversitede konuşmalar yap- tım. Yazdığım her kitap, Türkiye'nin ya- saklı tarihine, yok edilişıne de bir cevap- tır aslında. Türkiye'de herkes aynı şeyl söylüyor - Müzik alanında yaşanan sorunlar ve çözümler hakkında ne düşünüyorsu- nuz? OK - Şu anda Türkiye'de herkes aynı şe- yi söylüyor, sıkıntılar var, hep büyük sıkın- tılar, ama o büyük sıkıntıları çözecek in- sanlar da var. Avrupalı müzikologların ye- ni rönesans Türkiye'den doğacak diye bir tespitleri var. Üretiyor zaten Türkiye'nin birçok sanatçısı; resmiyle, sınemasıyla, müziğiyle... 72 milletin yaşadığı bir ülke- de 'çözümsüz- lük' diye bir şey söz konu- su değildir. - Yeni çalış- malar neler? Son olarak 'Akın Ok' bu yaptıklarının neresinde 'ta- mamdır' diye- cek? OK - Dünya- nın Gözyaşla- rı'ylaılgılı hazır- ladığımız çalış- manın ikinci tasarısı 'Ellerin Irak Olma- sın'. Albümde inandığım değerlı ısimlervar; Cahit Berkay, Emre Saltık, Sevimgül Bahadır, Ali Haydar Timisi ve Hasan Cihat Örter. Diğer bir çalışmaysa; kitap- la aynı başlığı taşıyacak olan, martın ilk haf- tası açılacak 'Amerika Unutulur mu?' başlıklı sergi. Bir de Yön FM için 'Hayat Notalarımız' adlı, kadınlar üzerine yazdı- ğım metinlerden oluşan bir radyo progra- mı yapıyorum. Bana gelınce; ben ne kadar alacağım diye bakmadım hıçbir zaman, ben ne kadar verebilirim diye bakıyorum. Tuğlalan tamamladım dediğimde; başka bir noktaya geleceğım, yenı bir ses olmada, ye- nı bir çizgi yaratmada benım için de bir sü- reç olacaktır. BİRET'ÎN SERGÎSt 10 ŞUBAT'AKADARGÖRÜLEBÎLlR Palyaçolar ve zaman ADANAARIPLFX F1E..ATBEY/METROPOL/TEPE CINEMAX>! ADAPAZAHIAKM/PRESTIGE AFYON CINFMüVlt AKHISAR BELEÜİYE ALANYA fmNFK ANTAKYA KONAK ANTALVAAFMG MALL/CINE BÛNUS LAURA AhM/MECAPOL PLAZA /PRCSTIGE AYDIN DORA BAUKESİR ŞAN BODHUH UNEMAF1INE BOLU KAHDCLEN runmagos BURSA AFM CARRfcPOUR/AFM ZAFTR PLAZA/BADt-MLl BURÇ CINEDROME/MEGAPOL/SETBAŞI PRESTIGL ÇANAKKALE AFM ÇORLU URION PREETIGE ÇORUM MB/Ö2DO{İAN( AR OENİZLİ AFM/BELEDlYE DİYAflBAKIFI UneMALL/DİLAN DUZCE AS MAR11 ELAZIÖ SARAY ERZUHUM CAIfcPE CINEMA/DADAŞ ESKİŞEHİR AFM/KILIÇOûLU FETHIYE DORUK G ANTEP PHfc'i I Ifıh GİRESUN BFST ISPARTA AFM İSKENOERUN SİTb IZMİT BELSAyDOLPHjN'OJTLET Eurlmagefi K D Z EREGLI AKM K MARAŞ METHÜ KAYSER1 KA^SERIA/ONAY KIBRIS MAGOSA GALLERIA KONYA AFRA/KLNl/MASbfiAEurlrı aiiBs/llrph CINf-MAXX/rU7F KULF SİTF KUTAHYA HOIAŞ MALATYA YEŞIL MANİSA HOI LYWOOD MARMARIS ( INh POINI MER3IN BbYMEN ÜOYNfcH (,AHŞI MHRO/CEP SİNEMASI MUĞLA /F-YBbK NAZİLLİ SARAY ORDU AFM/CINEWORLD RİZE PtMBFKÖŞK SAFRANBOLU ATAMFRKF? SAM5UN KONAKPLEX/P(_ANET SIVAS Kl AS MFGAPOl Ş URFA FMFK TEKİRDAĞ CINEMAXI TOKAT KARİ7MA TRABZON ROYAl UŞAK KARUN VAN FMhK YALOVA ÜINb îl ZONGULDAK BELEDİYfc Kültür Servisi - Ressam İsmail Biret'in, sekizincı 'Palyaçolar Ser- gisi' lOŞubat'adekHobı SanatGa- lerısı'nde görülebilir. Sergide akri- lik ve karma teknikle yapılmış çe- şitli boyutlarda kırk adet tuval ve camlanmış resim yer alıyor. Resımlerın hemen hepsıni, yaşa- yan ya da artık hayatta olmayan ün- lüpalyaçolarınportreleri ve Italyan üeleneksel Tiyatrosu Commcdia dell'Arte tıplemeleri oluşturuyor. Palyaço portrelennin arasında ls- viçrelı Adrian Wettach Grock, Tes- sinli Dimitri, İtalyan Fratellini kar- deşler, Rus Oleg Popov, Amerıka- lı üzgün palyaço Emmett Kelly, Charlie Rivel, VValter Galetti ve Karl Valentin de yer alıyor. Sanatçı eğitimini tstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü Nurullah Berk Atölyesı (1964) ve tstanbul Belediye Konser- vatuvan Tiyatro Bölümü'nde ta- mamladı. 1960 yılından itibaren, amatör ve profesyonel tiyatrolarda oyuncu, yönetmen ve çevre düzen- leyicisi, reklam ajanslarında yara- tıcı sanat yönetmeni ve grafikçi, gazete ve dergilerde de karikatü- rist, tngilizce-Fransızca çevirmeni olarak çalışan Bıret, çeşitli yıllarda resim, karikatür, grafık, fotoğraf ve karikatür-heykel dallarında kişisel ve karma sergılere katıldı. Sanatçı Sergideki yapıtlardan biri. uluslararası yarışmalarda toplam 22 ödül kazanmıştır. Yurtiçı ve yurtdışındaki özel ko- leksıyonlarda ve birçok ülkenin sa- nat müzesinde palyaço resimleri bulunan İsmail Biret'in Doğan Ki- tapçılık'tan yayımlanan "Peynirli Çikolata Saatleri" isimli bir de ki- tabı var. Sanatçının ikıncı kitabı ise 'Naşit Bey ve Çocukları' yayım- lanmak üzere. (Hobi Sanat Galeri- sı Vahkonağı Caddesi, Pasaj 73 Nı- şantaşı-0 212 225 23 37) Piraye'ye Mektuplar Viyana'da HAZIM H1KMİET ftA< ıı T.tnış Stefan ricmmg ret Guzet AlekiMinyan • Kültür Servisi - Avusturya Kültür Bakanlığı'na bağlı Interkukltheater'in (Uluslararası Kültür Merkezı) 2005 - 2006 tiyatro sezonu etkinliklerinin ılki Nâzım Hıkmet'ın şiır ile yaşam arasındakı iç ıçelıği vurgulayan, yaşamının şiınne nasıl yansıdığını gösteren ve her biri bir çığlık olan, derın duygusallık ve dinmek bilmeyen bir özlemle örülü 'Piraye'ye Mektuplar' adlı şiirlerinden oluştunılan 'Sevdayım Tepeden Tırnağa' adlı oyun Aret üüzel Aleksanyan'ın sahneye koyduğu oyun 27, 28, 29 ve 30 Ocak tarihlerinde sahnelenecek. Nâzım Hikmet'ın, 1933'ten 1950'ye kadar, on yedı yıl boyunca, çeşıtlı cezaevlerinden eşi Piraye'ye yazdığı şıırlerin müzik eşlığinde sahnelendiğı oyunda Aret Güzel Aleksanyan, Ayten Tanıs, Stefan Fleming rol alıyor. Ağlayan Devenin Öykiisü Oscar'a aday • Kültür Servisi - Türkiye'de gösterim ve dağıtım hakları Arthouse tarafından satın alınan ve 18 Ocak'tan itibaren İstanbul Sanat ıçindeki Arthouse salonunda gösterime giren 'Ağlayan Devenin Öyküsü', belgesel dalında Oscar'a aday seçilen 5 filmin arasına girdi. Film 6 Şubat'a dek görülebilir. Moğolca, Ingilızce ve Türkçe altyazılı olan belgesel, '2004 San Francisco Film Festivali' (FtPRESCt Ödülü 2004), 'Bavyera Sinema Ödülleri' (En tyi Belgesel Film Ödülü), '2004 Karlovy Vary Film Festivali' (îzleyici Ödülü 2004) ve 'Tndıanapolis Film Festivali'ne (tzleyıci Ödülü) katıldı. Belgesel, yaşamları birbırine bağımlı iki yaratığın, develerin ve insanlann ortak öyküsünü anlatırken hızla tüketilip katledilen bir dünyada hayatın doğal dengesini mercek altına alıyor. Tekel geleneksel resim yarışması • İSTANBUL (AA) - Bu yıl 16'ncısı düzenlenen 'Tekel Geleneksel Resim Yarışması'nda dereceye girenlere ödülleri törenle verildi. Harbiye Askeri Müze ve Kültür Sitesi'ndeki törende konuşan Tekel Genel Müdürü Sezai Ensari, Tekel'in özelleştirilmesinin tamamlanmasınin ardından bu yarışmanın 17'ncisini düzenlemelerinin zor olduğunu kaydederek, 'Ama sizlere söz verıyorum. Yarışmayı sürdürmek için elimizden ne gelirse yapacağız' dedi. Yarışmada 619 çalışma arasından birinciliği Murat Sezer, ikincıliği Huri Kuriş, üçüncülüğü ıse Murat Aksoy kazandı. Bırinciye 15.000, ikinciye 5.000, üçüncüye 3.000, mansiyona değer görülen 6 ressama da 1.000'er YTL verildi. Törenin sonunda, yarışmada ödül alan ve sergilenmeye değer bulunan çalışmalardan oluşan sergi gezildi. Sürgündeki Oidipus Brüksel'de • Kültür Servisi - Şahıka Tekand ve Stüdyo Oyuncuları'nın yurtiçi ve yurtdışında büyük yankı uyandıran oyunu 'Oıdıpus Sürgünde' dün Brüksel'deki Bozar Türkiye Festivali'nin kapanışında sahnelendi. Şahika Tekand tarafından Sofokles'in 'Oidipus Kolonos'ta' adiı oyunu üzerine tasarlanarak sahneye konan oyun 14. Uluslararası lstanbul Tiyatro Festivali'nde sahnelenmişti. 'Sarı Gelin' tüpküsünde tartışma • ERZURUM (AA) - Atatürk Üniversitesı Fen- Edebıyat Fakültesi Türk Dıli ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Dilaver Düzgün, San Gelin türküsü ile ılgıli yaptığı araştırmanın sonuçlannı açıkladı. Düzgün, Erzurum'la özdeşleşen, yer yer Türk nıü, yoksa Ermeni kaynaklı mı olduğu tartışılan San Gelin'in, bilinenin aksine birbirinden bağımsız manılerin bir araya getirilmesıyle oluştuğunu söyledi. Türküye, bütün olarak bakıldığında dörtlüklerdekı kafıye düzenınin de bırbınne uymadığının görüldüğünü vurgulayan Düzgün, "Bızını kültürümüzde manilenn önemli bir yen vardır ve sayısı çoktur. San Gelin türküsü de birbirinden bağımsız olan bu manıler bir araya getırilerek oluşmuş. Halk ağzında, günümüze kadar şekillenmiş" dedi. Louvre Müzesi'nde Islam Sanatları • PARİS (AA) - Parıs'ın ünlü ve saygın müzesı Louvre, görkemli bir Islam Sanatlan bölümü açmaya hazırlanıyor. Louvre Müzesı'nin Genel Müdürü Henri Loyrette, ünlü müzenın tasanlanna ilişkin açıklamasında, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chırac'ın açılmasını istediğı Islam Sanatlan bölümünün 2009 yılında Vıscontı Salonu'nda sanatseverlerle buluşmasının tasarlandığını belırtti. Islam Sanatları bölümünün 2009'da açılacağı açıklamasının Cumhurbaşkanı Chirac tarafından mayıs ayında yapılacağını söyleyen Loyrette, 50 milyon Euro tutarındakı bu tasannın 8 mılyon dolarlık bölümünün Fransız petrol devi Total topluluğunca sağlanacağını ekledi. Müzenin genel müdürü, ayrıca kuzeydeki Lens kentinde de bir müze kurmayı ve ABD'nin Atlanta kentindekı High Museum of Art (Yüksek Sanat Müzesi) ile sanat alanında işbirliği yapmayı tasarladıklannı anlattı.