14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 OCAK 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA i L J v U i l U 1 V İ J . ekonomi(« cumhuriyet.com.tr 13 Işini yitiren 8 bin 600 kişi Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı kurumlarda çalıştırılacak Ozelleştirme mağduru MEB'eEkonomi Servisi - Ozelleştirme sonucu işini kaybeden 12 bin kişi işlerine dönebilmek için başvuru- da bulundu. Başvurusu kabul edi- len 8 bin 600 kişi Milli Eğitim Ba- kanlığı'na (MEB) bağlı kurumla- ra yerleştirilecek. Ozelleştirme ne- deniyle işsiz kalanlara dönük yapı- lan düzenlemede, başvurular 20 Aralık 2004 tarihine kadar alınır- ken başvuranların dosyalarının ku- ruluşlardan gelişinin zaman alma- sı nedeniyle değerlendirmenin uzadığı ifade edildi. Konuya ilişkin Bakanlar Kurulu • Ozelleştirme nedeniyle işsiz kalan 8 bin 600 kişi Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı kurumlara yerleştirilecek. Kurumlara yerleştirilecek memurların maaşları 450 ile 560 YTL arasında olacak. Bundan sonra yapılacak özelleştirmeler nedeniyle işsiz kalacaklar da 1 ay içinde başvuru yapmalan kaydıyla bu haktan yararlanabilecek. kararında, "1 Ocak 1992 tarihinden Ekim 2004'e kadarozelleştirme uy- gulamaları neticesinde, iş akıli ka- ınu taranndan feshedilnıiş veya yi- ne alü ay içinde iş akdi özel sektör taranndan feshedilen tş Kanunu hükümlerine tabi, daimi veya geçi- ci işçi statüsiiiHİeki (kapsam dışı personel hariç) personel" şartı ara- nıyor. Ayrıca müracaat tarihi itiba- nyla, herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlı- lık aylığı almaya hak kazanmama şartı da aranıyor. En düşük maaş 450 YTL MEB'in Devlet Personel Başkan- lığı'ndan 18 bine yakın personel ta- lebi olduğu, dolayısıyla ozelleştir- me işsizlerinin büyük bölümünün okullarda görev alabileceği belırtil- di. Ozelleştirme nedeniyle işsiz ka- lanlann 10 ay süre ile çalışacak ol- malarının da MEB'in bünyesine uy- gun olduğu hatırlatılırken diğer ku- ruluşlarda bu şekilde çalışmanın sı- kıntı yaratabileceğine dikkat çekildi. Yeniden işe yerleştirilecek çalı- şanların alacaklan maaşlar da bel- li oldu. Ilköğretim mezunları net 450, lise mezunları net 500 ve yük- sekokul mezunlan ise net 560 YTL maaş alacaklar. Yeni işe yerleştiri- lecek çahşanlar temmuzda yapıla- cak maaş zammından da yararla- nabilecekler. Bunlann yam sıra bundan sonra yapılacak özelleştirmeler nedeniy- le işini kaybedecek kişiler de, 1 ay içinde başvuru yapmaları kaydıy- la bu haktan yararlanma imkânına sahip olacaklar. BAŞBAKAN^AÇIKLADI^ Reelfaizde hedefyüzde 10 y un altı Ekononıi Servisi - Başbakan TayyipErdo- ğan, yıl sonu yüzde 8 olan enflasyon hede- fine göre mevcut durumda yüzde 11 civann- daki reel faizlerin en kısa zamanda yüzde 10'un altma düşeceğini söyledi. Istanbul Sanayi Odası'nın aylık meclis toplantısında yaptığı konuşmada, 2002 so- nuna göre nominal faizlerin yüzde 70'lerden yüzde 17'lere indiğine işaret eden Erdoğan, " Hedefımiz bunu en kısa süredeyüzde 10'un altma düşürmck,zaten fai/ de yüzde 10'a da- yandı. Eli mahkûm, en kısa sürede yüzde 10'un altına düşecektir" dedi. Erdoğan, Türkiye'ye yabancı sermayeyi çekmek anıacıyla dünyanın önde gelen şir- ketlerin yöneticilerinin katıldığı yatırım da- nışma konseyi toplantılarının geçen yıl ol- duğu gıbi bu yıl da yapılacağım ve toplantı- ların "Mart ya da nisan ayı başında" plan- landığını söyledi. Erdoğan, "Bu şirketleri Türkiye'ye yatırıına davet etnüştik. Bu sefer şimdi uygulama vakti geldi diyeceğiz'' dedi. Türkiye'nin, hem borçlarını rahatlıkla çe- virebilir ııoktaya geldiğini hem de kredibi- litesini yükselttiğini lcaydeden Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan, şöyle konuştu: "Geçen günlerde yılın ilk (ahvil ilıracatını gerçekleş- tirdik. Vadesi 20 yıl olan bu tahvile 35'in üze- rindeki ülkeden teklifgcldi. Yaklaşık 13 mil- yar dolarhktalep gelmişti. Bi/Jnı satış tutan- mız 2 ınilyar dolar olmuştu. Bu neyi gösteri- yor? Türk tahvilleri arnk uluslaraı ası piya- salarda büyük talcp görmeye başladı. İlgi o kadar farklı boyutlara ulaştı ki bu tablo sa- dece kendine güvenini kazannıış bir ckono- miyi değil, dünyanın güvenini de kazanmayı başannıs, bir ekonomiye işaret etmektedir. Almanya, Hollanda, Avusturya gibi Avrupa ülkelerinde 435 nıilyon YTL'lik tahvil ihraç edilmiş ve aynı anda satünıış durumda. Bu tahviller Türkiye Cumhuriycti Hazinesi'nin çıkardığıtalıvillerdcğildir. Avusturya hazine- si ve Dünya Bankası'ıun piyasaya siirdiiğü YTLtahvaieridir." ASO BAŞKAN1ÇAĞLAYAN: Uyumun maliyeti AB'dentalep edilsin ANKARA (AA) - Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan, Türki- ye'nin Gümriik Birliği'ne (GB) uyunı nıa- liyetlerinde çok ciddi bedel ödediğini kay- dederek aynı şeyin AB müzakere sürecinde de yaşannıanıası için, uyunı maliyetlerinin AB'den talep edilmesi gerektiğini söyledi. Çağlayan, ASO Aylık Olağan Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, AB ko- nusunun Türkiye'nin 2005 yılını değil, 2015'ini de ilgilendiren bir konu olduğu- nu belirterek AB mevzuatına uyum konu- sunda, lıaııgi sektörlerde, ııe yapılması ge- rekiyorsa tespit edilmesi gerektiğini ifade etti. Çağlayan, AB ülkelerinden alınan vi- zelerde yaşanan sorunlara değinirken de AB'nin yaptığının, haksız rekabet yarat- makve ticarette tekııik engel çıkarmak ol- duğunu kaydetti. Destek verdi SEKA Yemekhanesi'nde işçilere seslenen Çelebi, "İktidar olmadan önce 'Emekçinin yanındayınT diyenler, şimdi bütün işletmeleri özelleştiriyor, kapatıyor. Sizler ise sermayenin ve IMF'nin önünde diz çökenlere karşı direniyorsunuz. Bugün si/in ortaya koyduğunuz bu mücadeleyi, DİSK ve Türk-lş birlikte verseydi şimdi bu karan alabilirlcr miydi?" dedi (AA) îşlerine son verilecek olan SEKA işçilerini ziyaret eden DÎSK Genel Başkanı Çelebi: (^ranüzde diz çökecelder IPSD BAKANLIĞA DAVA AÇTI Asgari ücret mahkemelik İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosıı) - tşsizlik ve Pahalılığa Karşı Savaş Derneği (İPSD) 2005 yılı için belirlenen asga- ri ücretin iptali için, Ça- lışma ve Sosyal Güven- lik Bakanlığı aleyhine dava açtı. ÎPSD, asgari ücretin arttınlması için başlattı- ğı kampanyayı, dün tz- mir Adliyesi önünde du- yurdu. Dernek Yönetim Kurulu Üyesi Tacettin Çolak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın asga- ri ücretle geçimini sağla- maya çalışanlara "acıbir sürpriz" yaptığını belir- terek açlığa mahkûm edildiklerini söyledi. Devlet tstatistik Enstitü- sü'nün bile asgari geçim koşullannın en az 422 YTL olduğunu belirttiği- ni anımsatan Tacettin Çolak, 350 YTL ile ge- çinmenin olanaksızlığını vurguladı. 350YTLneyeyeter? Milletvekillerinin 7.5 milyar liralık maaşla ge- çinememekten yakındı- ğını kaydeden Çolak, "Asgari ücret, işçilere normal bir çalışma günü karşıhğıödenen ve işçinin gıda, konut, giyiın, sağkk, ulaşım ve kültür gibi zo- runluihtiyaçlannıgünün flyallan üzerinden asga- ri düzeyde karşdamaya yetecek ücret olarak ta- nımlanmaktadır. 350 YTL ile lıaııgi işçi kitap alabilir, sinemaya gidebi- lir, her ay düzenli kirasmı ödeyebilir? Yine işçinin ailesiyle birlikte değil de tek başına kendisinin dik- kate aluınuş olıııası da ay- n bir haksızukür" dedi. Asgari ücret kanıpanyası dün İzmir Adliyesi önündeduyuruldu.(Fotoğraf: SAADET USLU) IZMİT (AA) - SEKA Genel Müdür Yardımcısı Cavit Bostancı, kapatılma karan alınan Izmit İşletmeleri'ndeki yaklaşık 600 işçinin tazminatlı olarak işlerine son verileceğini açıkladı. Fabrikaya kapanan işçileri ziyaret eden DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, "Sermaye ve IMF karşısında diz çöken ve haklarımızı gasp edenler, biziın önümüzde de diz çökecek" dedi. SEKA Yemekhanesi'nde işçilere seslenen Çelebi, SEKA işçisinin yaptığı bu eylemin, Türk işçi sınıfını harekete geçirdiğini söyledi. Çelebi, "tktidar olmadan önce 'Emekçinin yanındayım, özelleştirmelere karşıyım' diyenler, şimdi bütün işletmeleri özelleştiriyor, kapatıyor. Sizler ise sermayenin ve IMF'nin önünde diz çökenlere karşı direniyorsunuz. Bugün si/in ortaya koyduğunuz bu mücadeleyi, DİSK ve Türk-fş birlikte verseydi şimdi sizin, bizinı yanımıza gelebÜüier miydi, bu karan alabilirler miydi?" diye konuştu. Maklneler satılacak SEKA Genel Müdür Yardımcısı Çavit Bostancı, işletmenin teknolojisinin geri kalması nedeniyle kapatıldığını savunarak yaklaşık 600 işçinin tazminatlı olarak iş akitlerinin sona erdirileceğini söyledi. İşçi tazminatlarının 17 trilyon lirayı bulacağını belirten Bostancı, işletmedeki 5 büyük makineden 2'sinin satış ihalesinin yapıldığını bildirdi. Türkiye, Çin için uyardı Ekononıi Servisi -1 Ocak 2005'teıı itibaren kotaların kalkması ile oluşan Çin tehdidine kar- şı Dünya Ticaret Örgütü nezdinde başla- yan Istanbul Deklarasyo- nu hareketinin üçüncü toplantı- sıWashington'da başladı. GAFIT - Adil Tekstil için Global ltti- fak adını alan ls- tanbul Deklarasyonu, 2004 yılının Mart ayında Türk ve ABD'li sektör temsilcilerinin liderliğin- de oluşmuştu. GAFFT, Washington'- da iki gün sürecek toplan- tıda, tüm dünyaya "Çin'in (ekstildeki tehditine karşı pazannıza sahip çıkın" çağnsı yaptı. Deklaras- yon oluşumunun başını çeken Is- tanbul Hazırgi- yim ve Konfeksi- yon lhracatçılan Birliği (İHKİB) Başkanı Süley- man Orakçı- oğlu yaptığı ko- nuşmada, dekla- rasyona imza koyan ülke- lerin pazar koşulları ve çözüm önerilerini dile ge- tireceğini ve bundan hare- ketle Çin'e karşı 2005 stratejisinin belirlenece- ğini bildirdi. Orakçıoğlu bu noktada Türkiye'nin önerisinin "pazar denge- lcrinin bozulması duru- munda otomatik olarak devreyegirecekbir korun- ma mekani/masını etkin- leştirecek denetleme nıe- kanizması geliştirilmesi" olduğunu belirtti. Orakçıoğlu, Çin'in Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) katılım protoko- lünde yer alan ve pazar bozucu bir etkisi bulun- ması halinde ülkelerin ko- talarının yüzde 7.5 arttı- nlmasmı öngören 242. nıaddenin tüm ülkeler ta- rafindan uygulanmasını is^edi. İŞÇtNİNE\T{E]Ntl\DEN ŞÜKRAN SONER Baklayı Ağzından.. "Doktorların ve gazetecilerin uyandırılma saati ol- maz" diyerek dün sabahın köründe arayan bir dok- tor arkadaş, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın özel bir hastanenin açılışındaki konuşması ile uykusunun kaçtığını anlatıyordu. Haberi canlı yayından kaçırdı- ğım için, otosansürlü medya özet haberlerinde can alıcı bölümünü atlamıştım. Gerçi otosansürlü haberlerde bile Erdoğan iktida- rının sağlık hizmeti anlayışının, tedavinin özel hasta- nelere kaydırılması odaklı olduğu ortaya çıkıyordu. Başbakan Erdoğan, sosyal güvenlik reformu, genel sağlık sigortası kapsamında isteyen hastaların özel hastanelere gidebileceklerini ağzından bal akıtarak anlatıyordu. Tabii yerseniz. SSK'ler dağıtılmadan, şimdilik sıkı kurallar içinde, özel hastane ya da tedavi merkezlerine yapılan ha- valelerde karşılaştığınız örnekleri biranımsayın. önü- nüze örneğin üç tür ameliyat tekniği çıkıyor. Sonra da fiyat listesi. Odeyeceğiniz milyarlarca farka bağ- lı.. sağlığınız için gerekli ameliyatı olabilirsiniz. Gasp edilen SSK hastaneleri, kamu hastaneleri elinizin al- tından kaydığında, gerçek sağlık hizmetinde en ilkel koşullarda, para kazanma vitrinli özel hastanelerde başınıza gelebilecekleri varın siz düşünün. Genel sağlık sigortanız, sizin paralı sağlık hizmetinizin ne kadarını karşılayacak? Para kazanma tuzaklarında ne ölçüde sağlıklı hizmet alacaksınız?.. Başbakan Erdoğan baklayı çok erken ağzından çı- kardı. Kasımpaşa raconunda dilin kemiği yok. Hani Erdoğan Hükümeti'nin Meclis'ten geçirdiği yasa, SSK hastanelerinin gasp edilmesi operasyonu, çok iyi niyetli bir amaca, kamu sağlık hizmetlerinin bir- leştirilmesine hizmet ediyordu. Yasaya göre SSK hastane ve tesislerinin sadece ve sadece Sağlık Ba- kanlığı'na devri öngörülüyordu. Paketteki bir diğer yasa, daha önce çıkarılması başarılamamış sağlık re- formunun(l) ikinci aşamasında malum kamu hasta- nelerinin dağıtılması, özel idareler ve belediyelere devredilmesi operasyonu var. Üçüncü aşama Sayın Başbakan'ın baklayı ağzından erken çıkarmasında söylediği gibi, şimdilerde pıtrak gibi artan, sağlık kri- terlerine uygunlukları gerçekten vahim, tartışmalı, giderek de tarikat sermaye ağırlıklı özel sağlık kurum- ları var. Benim dinleyemediğim, doktor arkadaşımı uyku- suz bırakan konuşmasında Başbakan Erdoğan, bir de açılış reklamına katkıda bulunduğu özel hastane patronlarına, Şişli Etfal Hastanesi'ni de satın alma- larını önermiş. Yılların temel eğitim içerikli kurumu- nu isterlerse, kârlı görüyorlarsa iş hanı bile yapabi- lirlermiş. Devlet, bu yılların birikimli eğitim-sağlık ku- rumunu satarak kazandığı para ile başka hastane ya- parmış. Başbakan çocuk kandırıyor. Dünyanın en düşük paylı sağlık bütçesi ile, Cumhuriyet kazanım- ları, yılların katkıları ile var olabilmiş bir eğitim has- tanesini satacak, sonra kolayca yenisini yapacak. ••* Özel hastane vurgununda, pahalı sağlık yatırımı, olmazsa olmaz temel hastane hizmetleri, para ge- tirmeyen bölümler, hizmetler atlanarak, vitrin, göz boyayan görüntü hizmetlerle para kazanmak var. Kimi teftiş raporlarına dayalı bilgiler durumun vaha- metini ortaya koymakta. En ünlü özel hastanelerden bile kritik hastalar neden üniversite hastanelerinde taşınmak zorunda kalıyorlar? Kaç hasta tam teşek- küllü bir hastanede olmazsa olmaz yatırımlar olma- dığı için özel hastanelerin paratuzağı içinde ölüyor? Haberiniz var mı? SSK'lerin çok kötü yönetildiği, SSK'lilerin sürün- düğü tartışılmaz. Yine de halkımızın yarısından faz- lası, yoksullar, kapısından içeri girebiliyorlarsa, ölme- den gereken her tür sağlık hizmetini alıyorlardı. Si- gortalı olarak özel hastane kapısında, "Bu tedavinin yatak hizmeti, ameliyat bedeli... sigortanız ancak bu paraların çok düşük birpayını ödüyor, üstünü siz vereceksiniz" dediklerinde ne yapacaksınız? Ağır bir ameliyatta, kanser hastalığında satacak eviniz varsa ne âlâ, yoksa ölüme mi yatacaksınız? Işte IMF sözleşmesinin imzalanabilmesinin ol- mazsa olmaz koşulu, Erdoğan Hükümeti'nin çıkar- mak için sözünü verdiği sağlık reformu(!) paketinin bütünü, içeriği. Zaten akıl var mantık var.. Bütçede sağlığa ayrılan payın, sosyal güvenlik kurumlarına yapılan ödemelerin düşürülmesi için öngörülen pa- ket, nasıl olur da yoksul halka daha iyi hizmet ve- recek düzenlemeler olabilir? Gelin görün ki med- yamız muhteşem otosansürü ile başta Başbakan Erdoğan, ilgili bakanlarının pazarlama haberlerine yer veriyor. Sağlık örgütleri, Türk Tabipleri Birliği, SES gibi sendikalar dışında, emeğin büyük örgütleri, başta Türk-lş ve emeklilerin örgütlerinden, söylemde doğ- ru, ama eylemde çok cılız karşı duruşlar gündem- de. Emeğin etkin olabilecek örgütleri, emek hakla- rına ihanet içinde... Sonuç olarak yoksul halkımız- da, sağlıkta tedavi hakları ellerinden giden milyon- larca insanda akıl almaz birtevekkül.. örgütsüzlü- ğün, bilinçsizliğin, çıkarlarını görememenin, kendi- ne yabancılaşmanın kıskacında çaresizliğin teslimi- yetçiliği. Işin aslını görebilenlerin çığlıkları, uyarışla- rı, doktor dostumun uykusuzgeceleri, şimdilik çok da bir işe yaramıyor.. soner@cumhuriyet.com.tr İLGİ TOPLUMUNA DOĞRU/ ÖZLEM YÜZAK ozleın.yuzak@cuınhııriyetcoııı.tr Dünya Ekonomik Forumu'nun geleneksel Davos toplantılarının bu yılki ana teması "Zor tercih- ler için sorumluluk üstlenme". Dünya ekonomisindeki denge- sizlikler, yoksul ve zengin arasın- daki uçurumun daha da açılma- sı, sera etkisi yaratan gazların kullanım miktarlarında indirim yapılmaya yanaşılmamasından kaynaklanan iklim değişiklikleri, kitle imha silahlarının yayılması ve daha bir sürü küresel sorun masaya yatırılacak. Tıpkı geçmış senelerde olduğu gibi... Yine uy- gulanmayan kararlar alınacak, vaatlerde bulunulacak.... Dünya Ekonomik Forumu'na alternatif olarak Brezılya'nın Por- to Alegre kenti de "Farklı bir dün- ya mümkün" diyenlere ev sahip- liği yapıyor. Bu yıl 5.'si düzenle- nen Dünya Sosyal Forumu, ne- oliberalizme karşı mücadele eden aktivistler ve sosyal hare- ketlerin bir araya geldiği bir are- Arayış ve Kavgam na. Forumda bu yıl Portekiz Baş- bakanı Antonio Guterres, çağ- daş sosyal demokrasinin 21. yüzyılı kavrayan programını an- latacak. İçinde bulunduğumuz zaman diliminde herkes bir arayış için- de. Küresel kalkınma hedefine ulaşmada bugüne kadar pek de yol alınamadığı aşikâr. Özellikle de neoliberal politikalar karşısın- da ne yapacağını bilemeyen so- lun hali içler acısı. CHP cephe- sindeki "değişim" arayışı yalnız Türkiye'ye özgü değil. ABD'de Bush yönetiminin yeniden ışba- şına gelmesiyle bir kez daha bozguna uğrayan demokratlar da değişim arayışı içinde. Belki CHP hakkındaki tartışmalara bir katkısı olur diye dünya basının- da ABD'li Demokratlarla ilgili söylemleri şöyle birtaradık: "Ne partiyi sürükleyecek birlideri var, ne bir mesajı, ne de stratejisi... Seçmenden kopuk. Ikilem için- deler. Sürekli her şeye taş ko- yan birparti görünümü yaratma- mak için Kongre'de Cumhuri- yetçilerle işbirliği yapmak mı? Yoksa hiçbir komplekse kapıl- madan saldırıcı bir tavır içine gir- mek mi? Partiyi daha da merke- ze mi çekecek? Yoksa Tanrı söy- lemini onlar da mı benimseye- cek?" Işte çoklukla sözü edilen- ler bunlar. Gerek ABD'li demokratlar ge- rekse Bush'un politikalarına kar- şı olanlar farklı bırstrateji oluştur- mayı beceremezken, "ilahi bir güçten" destek aldığı söyleyen Bush ve ekibi, Hitler'vari zorba- lığı vetehditleri ile sözdedemok- rasi havariliğini yürütüyor. Dün- yada ise arayış sürüyor. Söz Hitler'den açılmışken, ge- çen yüzyılın diktatörünün kale- me aldığı Kavgam adlı kitabın, okuma özürlü Türkiye'de bir an- da nasıl da "in" olduğuna ne der- siniz? Manifesto adlı yayınevi ta- rafindan "özelbaskı" 50 bin adet basılan ve 5.95 YTL'ye satılan ki- tabın bu denli ilgi görmesinin ar- dında ne var acaba? Akşam ga- zetesinin ekinde "Hitler Türki- ye'de çok satan bir yazar mı- dır?" başlığı ile verilen yazıda, in- ternette bir sürü forum sitesinde Kavgam'dan övgü ile söz edildi- ği, büyük eser diye kutsandığı anlatılıyor. Kavgam'ın anavatanı olan Almanya'da bu kitabı ya- yımlamanız mümkün değil. Bu kitap üzerindeki yayın yasağı Fransa ve Çek Cumhuriyeti gibi başka Avrupa ülkelerinde de mevcut. Peki kimi yayınlar konu- sunda "hassas" olan Türkiye'de bu kitabın okunmasını teşvik et- mek niye? Bir yandan Bush yönetimi ta- rafindan Türkiye'ye empoze edil- meye çalışılan "llımlı Islam", öte yandan aşırı milliyetçilik akım- larının güçlenmesi... Evet arayış sürüyor... Hem Türkiye'de, hem dünyada... Çarpık küreselleşme yozlaş- mayı, değerlerin kaybını arttırdık- ça hem bireysel kimlik arayışları sürüyor hem de kitlesel. Umut- suzluk, gelecek beklentilerinin olmaması, arayış yollarını çatal- landırıyor. Tıpkı küreselleşme gibi bilgi toplumunun da iki yüzü var. Doğru kullanılmadığı ve ak- lın süzgeçinden geçirilmediği durumlar, manipülasyonaaletol- mayı da kolaylaştırır. Beyinler daha çabuk yıkanır. Arayış ve değişim güzel söz- cükler... Yanlış yollara karşı ted- birliolmakkoşuluyla...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear