Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
I-
Cumhuriyet
hntiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFl
adına İLHAN SELÇUK
Genel Yayın Yönetmeni: tbrahim
Yddız # Yazıişleri Müdürü: SaKm
Alpaslan^Sorumlu Müdür: Mehmet
Sucu # Haber Merkezi Müdürü:
Hakan Kara
tslıhbarat: Ccngiz Yıldırım 9 F.konomi: Hasan
Eriş • Küllür: Egemen Berköz # Spor Ab-
dülkadir Yücelman • Makaleler: Sanıi Ka-
raören # Düzeltme: Abdullah Yazıcı 0 Bıl-
gı-Belge: Edibc Buğra • Yurt üaberlerı: Meh-
raet Faraç 9 Avrupa Temsıleısi: Güray Öz
Yayın Kurulu: llhan Selçuk
(Başkan), Emre Kongar (Da-
nışman),Orhan Erinç, Hikmet
Çetinkaya, Şükran Soncr, tb-
rahim Yıldız, Orhan Bursalı,
Mustafa Balbay, Uakan Kara.
AnkaraTemsılcibi. Mustafa Balbay Ataturk Bulvarı No: 125, Kat:4, #Mücssese Mü-
Bakanlıklar Tel 4195020(7 hat), Faks-4195027 •bmırTemsılcisı. dürü ErolErkut
Serdar Kızık, H Zıya Blv. 1352 S 2/3 Tel- 4411220, haks: 4418745 • Bılgı Işlem:
# AdanaTenısılcisi. Çetin Yiğenoğlu, tnönuCd. 119 S No 1/1, l'el' Ahmet Korulsan
363 12 11, Faks. 363 12 15 Antalya Temsıleısi: Ahmet Oruçoglu # Satıy Fazilet
Cumhunyet Cad 80/5 Tel 0242 2480057 Fax. 2430509 Ku/.a
# Cumhuriyet Reklam:
• Genel Müdür: Ö/Jenı
Ayden Tel.(0212)51241
19-51248 30-5124778
Fax:(0212)513 84 63
YayımtayanıYeıııUunHaberAjansıBasınvcYayınallkAV IurkouJKad W4KaJaloğlu W» İManbul I'K 246- SıriuM W f i Kl Id t()2]2lM2UMh{20h,ıl> Idks (0,212]511 8 W
Yaygın surelıyayın Baikı: Meıice?GazetcDergıBdbımYaymcılıkSan \<? Iıc A!> KılıhMah HasanBasnCad S<ımandır<ıKarlalkunbul Dağıtım: Mcrktv DağıtımPazarldmaSan ve hı A!; 26 OCAK. 2005 Imsak.5.43 Güneş:7.14 Öğle: 12.24 Ikındı: 14.56 Ak^am: 17.22 Yatsı: 18.45
25 yıllık rehber, meslek yaşamı boyunca gözlemlediği turist davranışlannı ve tatil alışkanlıklarmı anlattı
Japon fotoğrafa düşkün,Rustakıya
Fare genleri sağlığa ışık tutacak
• ERZURUM (AA) - İnsan genleriyle
fonksiyonel pek çok benzer yönleri bulunan
fare genleri üzerinde yapılan çalışmanın birçok
hastalığın teşhis ve tedavisinde önemli aşamalar
sağlayacağı bildirildi. Atatürk Üniversitesi (AÜ)
Fen Edebiyat Fakültesi Biyokimya Anabilim
Dalı Başkanı Prof. Dr. Irfan Küfrevioğlu,
yaptığı açıklamada, 7 ülkenin ortaklaşa
yürüttüğü 'Fare gen ekspresyon analizi"
çalışmalarının sonucunun insan sağlığıyla ilgili
bilimsel çalışmalara katkı sağlanacağını söyledi.
2000 yılında başlayan ve ABD, Almanya,
ltalya, tspanya, lngiltere Fransa ve Türkiye'den
bilim adamlannın katıldığı çalışmada 300 fare
geninin, fare embriyosunun hangi organlannda
şifrelendiği belirlendi.
Tüpk lokantalarındaki zehirlenme
• MELBOURNE (ANKA) - Avustralya'nın
Melbourne kentinde faaliyet gösteren Alasya ve
Alasya 2 isimli Türk lokantalannda
zehirlenenlerin sayısı 173'e ulaştı. tki lokanta
kapatıldı. Avustralya basınına göre Melbourne
kentinin Brunswick semtindeki Alasya ve
Alasya 2 isimli iki Türk lokantasında yenilen
yemekler ile kentte patlak veren bir gıda
zehirlenmesi olayı arasında bir bağlantı
bulundu. İki lokantada yemek yiyen 173 kişinin
hastalandığı, bunlann 25'inin hastaneye
kaldınldığı belirtilirken eyalet yetkililerinin aynı
mutfağı paylaşan iki lokantayı kapattıklarına
dikkat çekildi. Bu arada, zehirlenen kişilerin
sayısının artmasının beklendiği bildirildi.
Aşı için 750 milyon dolar bağış
• CENEVRE (AA) - Bill ve Melinda Gates
Vakfı, Cenevre'deki Dünya Aşı Ittifakı'na
(GAVI) 750 milyon dolar bağışta bulundu.
Dünya Sağlık Örgütü Müdürü ve GAVI
Yönetim Kurulu Başkanı Jong-Vuk-Li, 10 yıla
yayılacak bağışın, milyonlarca insan hayatının
kurtarılmasına katkıda bulunacağım belirtti ve
bağıştan memnuniyet duyduklannı söyledi.
Gates Vakfı'nın açıklamasında DA, gelişme
yolundaki ülkelerde önceki yıl aşısızlık
nedeniyle 2 milyondan fazla çocuğun öldüğü
hatırlatıldı ve "Çocuk aşılannın desteklenmesi,
en iyi yatınmdır" ifadesi kullanıldı. Vakıf,
1999'da da GAVI'nin mali bölümü Vaccine
Fund'a 750 milyon dolar bağışlamıştı.
Mimarlar Antalya'da toplanacak
• ANTALYA (AA) - Mimarlar Odası Antalya
Şubesi, Antalya'da uluslararası iki etkinliğe ev
sahipliği yapacak. Uluslararası Mimarlar Birliği
(U1A) 2. Bölgesi ile birlikte düzenlenecek
"Akdeniz Bölgesinde Kültürel Turizm ve
Mimarhk" konulu uluslararası seminer, 27
Ocak'ta Cam Piramit Kongre ve Fuar
Merkezi'nde yapılacak. Mimarlar Odası Şube
Başkanı Osman Aydın, Akdeniz Ülkeleri
Mimarlar Birliği (UMAR.) Genel Kurulu'nun da
28-29 Ocak'ta Antalya'da toplanacağını açıkladı.
Aydın, toplantıda Akdeniz ülkelerindeki
mimarhk ve kentleşmeyle ilgili gelişmelerin
değerlendirilip tartışılacağını belirtti.
Şişmanlık ve karaciğer kanseri
• DİYARBAKBR (AA) - Şişman kişilerde
karaciğer kanserine daha fazla rastlanıldığı
bildirildi. Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp
Fakültesi Gastroenteroloji Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vedat Göral,
"Karaciğer kanseri yapan sebeplerin başında
hepatit B ve C virüsü, alkol, yerfıstığı ile bazen
de kırmızı pul biberde bulunan aflatoksin adı
verilen madde gelmektedir. Şişmanlıkta, kanda
birtakım kanser yapıcı veya kanser öncüsü
maddeler salgılanmakta, çevresel ve genetik
faktörlerin de etkisi ile karaciğerde kanser
gelişmektedir. Şişman kişilerde karaciğer
kanserine daha fazla rastlanılmaktadır" dedi.
Kuzey Amerikahlar iyi
bahşiş bırakır, Almanlar ucuz
turları tercih eder,
akşamları burunlan
kızarana kadar bira
içerler. Araplar
dışandan aldıkları
yiyecekleri otel
odalannda ve
otobüste yer,
lsrailliler
paralannm
hesabını iyi yapar,
Japonlar bol bol
fotoğraf çeker,
Ruslar ya hiç bahşiş
vermez ya da abartılı bahşiş
bırâkırlar. 9
ANTALYA (AA) - Dört yabancı
dil bilen 25 yıllık turist rehberi Cem
Polatoğlu, meslek yaşamı boyunca
gözlemlediği turist davranışlarını
anlattı. Polatoğlu, milliyetlerine gö-
re turistlerin farklı davranış şekille-
ri ve tatil tercihleri ortaya koydukla-
nnı söyledi.
25 yıllık meslek yaşamında, çe-
şitli milliyetlerdeki turistlerle çalış-
tığını ve turistlerin kendilerine öz-
gü davranışlarına göre, onlarla ile-
tişim kurduğunu söyleyen Polatoğ-
lu, Kuzey Amerikalı turistlerin iyi
bahşiş bıraktıklarını, Almanlann
genellikle ucuz turları tercih ettik-
lerini, Arapların, dışandan aldık-
ları yiyecekleri odalannda ya da oto-
büste yediklerini, Israilli turistlerin
paralannın hesabını iyi yaptıklannı,
Japonlann ise gezi süresince bol bol
fotoğraf çekmeyi tercih ettiklerini
anlattı.
Polatoğlu, 25 yıllık meslek haya-
tındaki gözlemlerine göre turist dav-
ranışlarını şöyle sıraladı:
Almanlar: Seyahat acentelerin-
den en ucuz fiyatı alırlar. Çünkü,
hem çok kişi gelirler hem çok iyi
alışveriş yaparlar. Ekstra turlann bir-
çoğuna katılırlar. Açık büfede tabak-
larına yıyebilecekleri kadar yemek
alırlar. Öğlenleri sadece 1 adet ama
akşamlan burunlan kızarana kadar
bira içerler.
Ruslar: Sahildeki her şey dahil
otelleri tercih ederler. Çok iyi alış-
veriş yaptıklan söylenemez. Halı sa-
tın almazlar ama kuyumcuya ve de-
riye düşkündürler. Ekstra turlara pek
katılmazlar. Ya hiç bahşiş vermezler
ya da abartılı bahşiş bırâkırlar. Açık
büfede 4-5 tur yaparlar.
Japonlar: Kültür turlarını (Ana-
dolu) tercih ederler. Çok iyi alışve-
riş yaparlar. Ören yerlerinde, anlatım
süreniz kadar fotoğraf molası ver-
meniz gerekir. Halıya düşkündürler.
Standart bahşiş bırâkırlar. Disiplin-
lidirler. Az yemek yerler, seçicidir-
ler, içkiden kaçınırlar.Ülkelerine dön-
dükten sonra asgari 2 sayfa şikâyet
mektubu yazarlar.
Ingilizler. Gençleri (Kum-deniz-gü-
neş-eğlence-Bodrum), yaşhlan 5 yıl-
dızlı otelleri ve kültür turlarını tercih
eder. İyi alışveriş yapmazlar. Yemek-
le pek aralan yoktur. Yaşhlan şarap,
gençleri bira içer. Geç yatar, geç kal-
karlar. Sarhoş olurlarsa çevreyi ra-
hatsız ederler.
Araplar: tstanbul ve kaplıca tur-
lannı tercih ederler. Çok iyi alışve-
riş yaparlar ama sadece kuyumcuda.
Suyuna giderseniz iyi bahşiş bırâ-
kırlar. Disiplin hiç yoktur. 1 saat ge-
cikse bile hiçbir şey olmamış gibi
davranırlar. Çok yemek, genelde et
yerler. Hatta dışarıda görüp aldıkla-
n yemeği otobüste veya otel odası-
na getirip, yerde sofra kurup yerler.
lsrailliler: Paralannın hesabını iyi
bilirler, Ekstra turları, Türkiye'ye
gelmeden daha ucuza kendi acente-
lerinden almaya çahşırlar. Her şey da-
hil otele gitmedilerse asla otelde ye-
mez ve içmezler.
Kuzey Amerikahlar: Gemi tur-
lanm veya 5 yıldızlı otelleri tercih
ederler. Çok iyi alışveriş yaparlar.
Halıya, antikaya düşkündürler.
Filme alınan öyküler 6 aydır yayımlanmayı bekliyor
TRT'nin Nesin öyküleri
tam AzizNesin likoldu
ANKARA (ANKA) -Aziz Nesin'in
34 öyküsünün dizi haline getirilmesi
için Nesin Vakfı ile imzalanan anlaş-
manın halen yürürlükte olduğunu açık-
layanTRT Genel MüdürVekili ABGü-
ney, çekimi tamamlanan sekiz dizinin
Temmuz 2004'ten beri beklediğini
açıkladı.
GHP Antalya Milletvekili Feridun
Baloğlu, konuyu bir soru önergesi ha-
line getırerek Devlet Bakanı Beşir Ata-
lay'a Aziz Nesin öykülerinin akıbeti-
ni sormuştu. Baloğlu'na yanıt Atalay
aracılığıyla, TRT Genel Müdür Veki-
li Ali Güney'den geldi.
Güney, "Sözleşme kapsamında
11.8.2003 tarihinde 13hikâyenin repcı -
tuvar kurulunda 'değerlendirilebile-
ceği' karan çıkmıştır. Bugüne kadar 8
bölüm çekflmiştir. Çekilen bölümlerin
yayına ghrnesindensonraizlenmeoran-
lannagörekararverilecektir.Yayınılan-
manıa konusunda alınmış bir kararol-
madığından sorumluluk ve buna bağ-
b olarak herhangi bir işlem yapılması
söz konusu değüdir."dedı.
Atlar yanıyor
Gördüğiinüz manzara İspanya'nın "Vi-
lanovad'Alcolca" adlı köyiindekidinibir
törenden. Bu kö'yde, yüzyüiardır sürege-
len "ateşli" bir geleneğin bu yılki uygu-
lanıasından... Köylüler Aziz Anthony
adınadüzenledikleribu törendeönce hay-
vanlarını, çoğunlukla da atlaruu kutsan-
maları için bir papaza götürüyorlar. Ve
sonrasında da "•anndınlmalan'' anıacıy-
la atcşin içinden atlamaya zorluyorlar.
Başka deyişle arındırnıa pahasına hayvan-
lann hayaünıriskeaüyorlar. (REUTERS)
ROMATİZMA İÇİN KULLANILAN VIOXX140 BİN KİŞİYİOLUMSUZ ETKİLEMİŞ OLABİLİR
Haçta korkunç kuşku
• Amerikan İlaç ve Gıda
Dairesi (FDA) uzmanlanndan
DavidGraham, 1999 Ocak
ayıyla 2001 Eyliil sonıı arasında
\wxx kullanan 1 milyondan
fazla hastanm durumlannı
arkadaşlanyk. biriikte
incelediğini, bu insanlann 8 bin
143 'ünün enfarktüsgeçirdiğini,
bu vakalann yiizde 27'sinin
ölümle sonuçlandığmı vurguladı.
PARİS (AA) - Ağrı kesici Vi-
oxx ilacının, 1999'da piyasaya
sürüldükten sonra ABD'de 88
bin ila 140 bin kişide kalp-damar
rahatsızlıklanna yol açmış ola-
bileceği bildirildi.
Amerikan Ilaç ve Gıda Daire-
si (FDA) uzmanlanndan Doktor
David Graham'ın araştırması,
Ingiliz tıp dergisi The Lancet'ın
internet sayfasında yayımlandı.
Uzman Graham, ay başında yap-
0XX
(Rotecoxıb Tablets)
^; Each lablet conlaıns 25 ms rol
fu
"
b
5 Storc at 25"C (77T) m ıi[i™
ls
f *
S lo 15-30T (59-86"f) |See USC W
rJ
-
S Boom Tempeidtuıe |
100 Tablets
tığı açıklamada, Vioxx ilacının
kalbe verdiği zararları gösteren
çalışmasını, baskılara karşın açık-
layacağını söylemişti. Graham,
ilacın piyasaya verildiği 1999 yı-
hyla toplatıldığı geçen eylül ayı
arasında ilaç nedeniyle ABD'de
en az 88 bin, en fazla 140 bin ki-
şinin kalp rahatsızlığı geçirmiş
olabileceğini kaydetti.
Hastalık risklnl arttırıyor
Vioxx kullanan hastaların kalp
hastalıklarına yakalanma riskinin
diğer romatizma ilaçlan kullanan-
lara göre yüzde 34 fazla olduğu-
nu belirlediğini anlatan doktor,
1999 Ocak ayıyla 2001 Eylül so-
nu arasında Vioxx kullanan 1
milyondan fazla Kaliforniyalı
hastanın durumlannı arkadaşla-
rıyla birlikte incelediğini, bu in-
sanlann 8143'ünün enfarktüs ge-
çirdiğini, yüzde 27'sinin ölümle
sonuçlandığmı vurguladı ve araş-
tırmanın bütün ABD'yi kapsa-
dığında en az 88 bin kişinin Vi-
oxx yüzünden kalbinden rahat-
sızlanmış olabileceği sonucuna
vardığını belirtti.
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
11
Sağ' ve 'Sol' 'Nerede' Birleşip?.."
...harp çocukları erken büyür, hatta yaşlanır; çün-
kü barış zamanında, insan yoksul ve çaresiz bile ol-
sa, belirli bir istikrar içindedir; oysa savaş, her yer-
de ve her zaman, istikrarsızlık demektir: harp ço-
cuklarının 'yarını' yoktur!
Bu sebepten bizim kuşak, erken büyüdü: II. Dün-
ya Savaşı biz ortaokulda iken başlamıştı; lisenin
son sınıfında iken sona erdi; 'orta öğretimimizi' sa-
vaş içinde yaptık. 1939 sonbaharında, Almanya
Polonya'ya saldırmıştı, bir süre sonra Karşıyaka'da
(Izmir) fırınların önünde ekmek kavgası başladı;
sonra ekmek dahil, nice şey '/carne'ye bağlanacak-
tı. Olanca rezilliğiyle, 'Soğuk Savaşı' yaşadığımız
da hesaba katılırsa; her türlü savaşın içyüzüne me-
rakımızı mâzûrgörmek lâzım.
O merakla ben, II. Dünya Savaşı ertesinde, olup
bitenlerin içyüzünü öğrenebilmek için, birsürü kitap
okumuşumdur; bunlardan bazıları 'Müttefik' lider-
lerinin, 'zirve toplantılan'n anlatan eserlerdi; o kita-
bı birsonbaharakşamı bitirdiğimi hatırlıyorum, çok
da şaşırdığımı; zira hepimizin Sovyetler tarafından
ortaya atıldığını sandığımız 'Boğazlar Sorunu'nun,
gerçekte Müttefikler (lngiltere ve ABD) tarafından
gündeme getihlmiş olduğunu öğrenmiştim; daha
datuhafı, Sovyet Dışişleri Bakanı Molotof'un, 'ha-
zırlıksızyakalandıklarını'beMerek müzakereniner-
telenmesini istemesini de!..
Handlyse bir yeraltı1
lllşklsl mi?
Işin aslını, çok yıllar sonra bir Yunan gazetesinin
verdiği haberi okuyunca, anlar gibi olacaktım;
Sovyet Bloku'nun dağılıp gitmesi; Batılı Sistem'e
bölge üzerindeki eski hesaplarını gerçekleştirmek im-
kânını sağlamış olacaktı ki, yazılanlar aynen şöyley-
di:
"...ABD'nin bölgedeki politikasının, dolaylı ve
kademeli bir şekilde, Ege'de ve Boğazlar'da ye-
ni bir uluslararası statü uygulanmasını öngördü-
ğü biliniyor; bu gelişme yeni enerji hatlarının
oluşturulmasıyla ve Hazar Denizi'nden Bat'ya açı-
lacak boru hattının kontrolüyle ilgilidir..."
"...geçmiş yıllarda Batı, Boğazlar'ın Türkiye'nin
kontrolünde olmasının, eski SSCB'nin Akdeniz'e
inmesine bir engel oluşturduğuna inanıyordu;
şimdi Batı'nın çıkarları değişmiş olduğundan,
Rusya ve Batı arasında, Boğazlar konusunun
uluslararası bir platforma getirilmesini sağlaya-
cak bir anlaşma sağlanabilir..." (Eksusia, 27 Ma-
yıs 1997)
Işin tuhaf ve ilginç olan yanı şurasıdır ki aynı se-
nenin sonbaharında, Türkiye'nin en ünlü ve büyük
holdinglerinden birisinin en önde gelen ismi, gaze-
telere fütursuzca şu demeci veriyordu:
"...Boğazlar'ın bugünkü statüsü değiştirilip,
Türkiye bunlar üzerindeki egemenliğini, özerk bir
kuruma devretmelidir. (...) Bu kurum da anonim
bir şirket olabilir; bu şirket, yalnız Boğazlar'dan
geçişi düzenlemekle kalmaz; iyi bir işletmecilik-
le, gemilerden büyük ölçüde para da kazanabi-
lir. Heryerdeki Boğazlar'ın geçişi, özel yönetim-
lerin denetimi altındadır; Panama ve Süveyş ka-
nalları örnekleri ortadadır. Türkiye'nin de bu-
gün, yapması gereken budur. (...) Bir kanunla bu
değişiklik gerçekleştirilebilir. Biz de şu anda bu
düzenlemeyle ilgili bir kanun tasarısı üzerinde ça-
lışıyoruz, bunu yakında hükümete sunacağız..."
(3Ekim1997)
Sanırım böylece Batılı uluslararası şirketlerin ve
devletlerin, Türkiye üzerindeki planlarıyla, dışa-
rıya gittikçe daha çok bağımlı Türk sermayesi
ve sermayedarları arasında, handiyse bir 'yeral-
tı ilişkisi' olduğu anlaşılıyorama, başlangıçta kim-
se bunun farkında değildi...
Sevres'in ayak seslerl...
...Yooo, affedersiniz; durum aslında biraz, -biraz
mı, yok canım epeyce- farklı! Zira her iki kesimden
birden, üstelik hem öfke, hem kaygı sayhalan yük-
selmişti; hele bu tepkilerden birisı, o tarihe kadar
kimsenin aklına gelmeyecek bir kesimdendi, yâni
Türkçüler'den! 'Yeni Hayat' dergisinin kapağında,
çok anlamlı, sonrakı yıllarda çok kullanılacak bir baş-
lık: 'Sevres'in Ayak Sesleri'!
"...Sevres Anlaşması'nın 37/61 maddeleri Bo-
ğazlar Rejimi ile ilgilidir; bu rejim, Süveyş Kana-
lı için öngörülen rejime benzer; 37. maddeye gö-
re Çanakkale Boğazı, Marmara Denizi ve Istan-
bul Boğazı'nda, barış zamanında ve savaş za-
manında, bütün devletlerin ticaret gemilerine ve
savaş gemilerine geçiş serbestliği tanınacaktır.
(...) Boğazlar'dan geçişi düzenleme ve düzeni uy-
gulama yetkisi, Türkiye'nin temsil edilmediği bir
milletlerarası komisyona tanınmıştır..."
Ve derginin, buna haklı öfkesi: "...bizim yolumuz
Yusuf Akçura, Ziya Gökalp ve Atatürk yoludur,
bunun için Cumhuriyet'e ve laiklik'e sahip çık-
mak; Emperyalizm'e karşı savaşmak; akıl, man-
tık ve bilimsellikten sapmadan; gerçekçilikten
uzaklaşmadan, ama cesur adımlar atmak zama-
nı gelmiştir..." (Ekim 1997)
Peki ilginç olan ne? Şu ki, aynı tarihte, Sağ'dan
bu tepki gelirken, Sol'dan - Cumhuriyet gazetesin-
den, (bkz. 27 Kasım 1997) hemen hemen aynı tep-
ki yükseliyor; böylelikle Müdafaa-i Hukuk günlerin-
den beri, iki taraf Türkiye'nin bağımsızlığını korumak-
ta birleşiyordu.
Bursa'da geçen gün, Türkocağı'nda yaşadığı-
mız gibi mi?
e-mail:tilahanc/isnet.net.tr
http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan
Faks:0-212 / 260 19 88