14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 OCAK 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIZI Savaştan kalma yıkıntılar... Binalardaki kurşun izleri... Açlık ve ölüm barış zamanında da kol geziyor Saraybosna'daki parlamento binası, görenlere, savaşın ne denli yıkıcı ve gereksiz olduğunu hatırlatıyor. Savaştan önce binlerce kitap barındıran Ulusal Kütüphane harabeye dönmüş. Unutulmuşkent Saraybosna D ayton Anlaşması imzalandıktan sonra Saraybosna'ya gittim. Üzerine ölü toprağı serpilmiş kentin canlanışına, çok yavaş da olsa yaralarını sarışına tanık oldum. Henüz savaşın izleri silinmemiş... Insanlar acılı ve yorgun... Ülkenin geleceği ise belirsizdi. S araybosna'ya bombalar duşerken gece geç vakıt, evınde kaldığım Sead Fetahagiç'le bırhkte peş peşe yuvarladığımız erık rakılarının da etkısıyle, savaş bıter bıtmez tekrar gelmeye soz vermıştını bu kente Dostlan bır kez daha gormek, sokaklarda korkusuzca dolaşmak, keskın nışancılara hedef olmadan Mılyaska kıyısındakı bır kahvede ya da Başçarşıya'nın guvercınlenne karşı bır çınarın golgesınde Ivo Andriç okumak ıçın bıle Saraybosna'ya gelmeye değerdı Dayton Anlaşması imzalandıktan sonra sozumu tuttum Arayı ıazla açmadan dondum Saraybosna'ya, uzerıne olu toprağı serpilmiş kentin canlanışına, çok yavaş da olsa yaralarını sarışına tanık oldum Savaşın izleri sılınmemıştı henuz, ınsanlar acılı ve yorgun, ulkenm geleceği belirsizdi Yıkıntılar olduğu gıbı duruyor, duvarlarda kurşun izleri kuşatma gunlerını anımsatıyor, açlık ve olum barış zamanında da kol gezıyordu sankı Izlenımlerımı Gemiler de Gitti'de yazdım Balkanlar'a Dönüş'un "Sevgüim Saraybosna" bolumunde anlattıklarımdan tarklıydılar elbet, ama aklun yıne de savaşın yol açtığı yıkımda, aralarında yakın dostlarımın da bulunduğu olulerdeydı Soz konusu kıtabı, Uskup kokenlı akrabalarım da dahıl, Balkan toprağında yatan tum olulere adamamın nederu de buydu GÜNDEMDEN DÜŞTÜ Sonralan yolum çok sık duştu Saraybosna'ya, Mostar'a, Tuzla'ya Zenıtza'ya da gıttım Savaş sırasında bu kentlere kıtap taşıyan Strasbourg'lu dostum FrancisBueb'nın, Saraybosna'daki Andre Malraux Kultur Merkezı'ne yonetıcı atanmasından sonra ıse duzenledığı yazar toplantılarının hemen tumune katıldım Saraybosna dunya gundemınden duşmuş, savaş sırasında televızyon ekranlanna çıkabtlmek ıçın buraya akın eden medyatık aydınlar ortalıkta gorunmez olmuştu Oysa asıl şımdı dayanışma gostermek gerekıyordu Bosna halkıyla, savaştan yorgun ve umutsuz çıkan ınsanların sorunlarını yerınde gozlemlemek, tartışmak, ortaya atılan çozumlere katkıda bulunmak gerekıyordu 2004 Eylulu'nde, her yıl olduğu gıbı yıne Andre Malraux merkezınde bır araya gelen yazar ve gazetecılerden, yapılan konuşmalardan, ıçılen ıçkılerden sıkıldığımı tark ettım Saraybosna da gozume eskısı kadar guzel gorunmemeye başladı Tepelerle çevrılı kentte, savaş gunlerınde olduğu gıbı sıkılıyor, daralan ruhumu bıraz havalandırmak ıstıyorum BOŞNAK CÜZELLERİ Bır gece Turkıye Buyukelçısı Sina Baydan bazı yazar arkadaşlanmla brrlıkte evıne yemeğe davet ettı Orada, elçılıkte gorevlı yaman bır dıplomatımi7İa tanıştım Boşnak asıllıydı Adı Kâzım'dı Genç yaşına karşın onemlı gorevlerde bulunmuş, sonunda, yalnızca dıllerını değıl, bır olçude kaderlennı de paylaştığı ınsanların ulkesıne atanmıştı Yemekte yanımda oturuyordu Aramızda hemen bır sıcaklık doğdu, ıkımız de Rumelı kokenlı olduğumuzdan, bırbırımıze ısınıverdık Savaştan soz etmek ıstemıyordum Kâzım'a O da, hıç kuşku yok benden daha ıyı tanıdığı Boşnak edebıyatınm bır suredır soframızda meze olmaya başladığının farkındaydı Hanım buyukelçımızın hoşgorusune sığınarak kadınlardan soz etmeye başladık bız de, Boşnak kızlannın endamından, guzellığınden, Islamın gereklerını yenne getırmeye çabalarken cınsel ozgurluklerınden odun vermemek ıçın başvurdukları "takıyye" lerden dem vurduk Sonra soz dondu dolaştı, Turk kızlarına geldı - Bılıyor musun, dedı Kâzım, elçılıkte gorevlı kızlara, oturabıleceklerı bır koltuk bıle bulamıyoruz - Nedenmış o'? Para mı yok - Koltuk alamıyoruz değıl, bulamıyoruz dedım - Neden pekı^ - Oturunca ayakları yere değmıyor Burada her şey Boşnak olçulenne gore S araybosna gündemde değil artık. Medyatik aydınlar ortalıkta görünmez olmuş. Asıl şimdi dayanışma gostermek gerekiyordu Bosna halkıyla savaştan yorgun ve umutsuz çıkan insanların sorunlarını yerinde gozlemlemek, tartışmak, ortaya atılan çözümlere katkıda bulunmak gerekiyordu. Tarihi miras Mostar Köprüsü 1993 yılında Sırplar tarafından bombalanmıştı. Köprü 2004 yılında Türkiye'nin desteğiyle yeniden eski haline getirildi. 'Vezirin Fili' adlı kitabıyla insan, Bosna'nın tarihin derinliklerinde kalmış güzelliklerini keşfediyor İvo Andriç'in gözüyle görnıekrtesı gun toplantıya katılmayıp bırhkte Ilıca'ya gıttık Bosna ırmağınm kaynağına dek yurııduk ormanda Ilık eylul guneşı ulu ağaçların sararmaya başlayan yapraklan arasından suzuluyor, suyun dıbındekı çakıllan aydınlatıyordu Alabahklar kıvıl kıvıldı derınde tvo Andriç'ın Bosna kulturunu ve bu kulturun dennlıkJennden devşırdığı soylencelen, yalnızta bellı sularda yuzen, sıyah sırtlanndakı kırmızı lekeler sayesınde avlanabılen, ama her balıkçının oltasına da gelmeyen alabahklara benzettığı "Vezirin Fili" adlı oykusunu duşunuyordum O kıtabın Fransızca çevırısını yıllar once, ıkımız de Sorbonne Unıversıtesı'nde oğrencıyken, Uskuplu Ilinka vermıştı bana Bır donem çok sık goruşurduk Yurtta odalanmız da yan yanaydı Esmer guzelı, boylu boslu bır kızdı Oturunca ayaklan yere değen cınsten Alain-Robbe Grillet uzenne yapmakta olduğu doktora tezını yanda bırakıp ulkesıne dondu sonradan, Uskup Unıversıtesı'nde Fransız edebıyatı derslen vermeye başladı Yugoslavya parçalanıp Makedonya bağımsızhğına kavuştuğunda, devlet başkanı Grigorov'un yakın çalışma arkadaşlan arasma katıldı, mıllervekılı seçıldı Şımdı Dışışlen Bakanı, bense hâlâ yazı yazıyorum Ve llınka Mıtreva'nın hedıye ettığı İvo Andnç'ın Vezirin Fılı adlı kitabıyla uğraşıyorum Bır koşeye atıp brr daha da ılgılenmemıştım o kıtapla TRAVNIK I SOLUMA İSTEĞİ Geçenlerde elıme geçtı, vakıt ayınp okudum Iyı kı de okudum, çunku bugune dek Bosna'nın gormedığım manzaralarım, o manzaralann tanhın derınlıklennde kalmış guzellıklennı gosterdı bana, Bosna halkının davranışları hakkında ıpuçlan verdı, bılmedığım yonlennı gun ışığına çıkardı Travnık'e gıdıp Osmanlı donemınde uzun sure Bosna'nın vılayet merkezı olmuş, Andnç'ın deyımıyle 'Vezir Konağı'nı banndırmış kentin havasmı soluma ısteğı bıle uyandırdı BehçetNecatigil'ın soyledığı gıbı "baa şiiıicr bekler bazı yaşlan" Bazı kıtaplar da okunmak ıçın bazı yaşlan beklıyormuş demek Yoksa îlınka Mıtreva'nm 1977 yılında Pans'te hedıye ettığı kıtabı ancak 2004'te, bılmem kaçıncı Saraybosna yolculuğumun anfesınde okumamın hıçbır anlamı kalmazdı Andnç'ın dunyasını keşıetmekte brraz geç kaldım belkı, ama hıç yoktan ıyıdır Fransızlar boşuna "Mieux vaut tard que jamais" (Geç obnası hıç olmamasından ıyıdır) dememış 1 Kaynağın başına vardığımızda bır kestane ağacının golgesıne oturuyoruz Benı Travnık'e goturmesını nca edıyorum Kâzım'dan Hemen olur demıyor Toprağm altında yatan olulen gormek ıstıyormuş gıbı uzun sure yere bakıyor, sonra karşı kıyıda bekleyen faytonlara çevınyor bakışlannı - Gıdenz tabıı, dıyor, Ilıca'nm faytonlan emnmıze amade Bu 'emrimize amade' deyımmı Rumelı şıvesıyle oylesıne guzel, o kadar candan soyluyor kı, ona kızamıyorum - Evet, dıyorum, bızım Uskup turkusundekı gıbı, -"çifte çifte faytonlan salayını sana" demek ıstıyorsun "Şişe şişe konyaklan da içirecak mısun?" - Travnık'te değıl konyak, koftenm yanında bıra bıle vermezler adama Yıne de, çok ıstıyorsan gıdenz - Tamam gıdenz SÜRECEK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear