25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 OCAK 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER SEFİNE-İ TERAKKİ TURHAN SELÇUK LÜRÜST TABİATLI İSTANBUL EFENDİSİ ABDÜLCAHBAZ* IN HARİKULÂDE MACERALARI KISIM •MHHMa tEKMİLİ BÎRDEN • ,. .'>.>>*«*,' Türkiye bir an önce müzakerelere başlamak istiyor, AB zamana yaymayı planlıyor Tarama süreci sorun olduANKARA (Cumhuriyet ^ Bürosu) - Türkiye ıle AB "" t i* Komisyonu, müzakerelerin ön aşamasını oluşturan "ta- rama sürecine" başlama ko- nusunda "orta yol" arıyor. rr- ~ Fransa ve Avusturya gibi Tür- kiye'nin üyeliğine soğuk bakan ül- keler, tarama sürecini zamana ya- yarak müzakereleri geciktirmek is- terken Ankara, "Tarama sürecine 2000 ydında analitik inccleme adıy- la zaten başladık. Müzakereler 3 Ekim'de resmen başlamah" mesaj ı- nı veriyor. AB Komisyonu'nun ta- rama süreci ile müzakereleri eşza- manlı yürütme seçeneği üzerinde durduğu, ancak bunun için özellik- le Fransa'nın ikna edilmesi gerekti- ği belirtiliyor. ERTELEMEYE TEPKİ 'Hükümet yurttaşlan kandınyor' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AB'nin genişlemeden sorumlu üyesi OlliRehn'in müzakere tarihinin 1 yıl ertelenebıleceğı anlamına gelen açıklamalan, siyasi çevrelerde tepkiyle karşılandı. CHP'lı Onur Öymen, müzakere tarihinin 2006 yılına sarkacağının baştan bellı olduğuna, hükümetin de bunu bildiğine dikkat çekti. Hükümetin hemen TBMM'yı toplantıya çağırarak genel görüşme yapması gerektiğini kaydeden Öymen, Meclis'te ortak bir karar alınmasını ıstedi. Öymen, "Hükümetin müzakere tarihinin sarkacağuıı bilmemesi münıkün degil. Biz baştan beri bunu söylüyorduk ve her plattbrmda uyarılanmızı yapük" diye konuştu. 'Sağır sultan bile duydu' CHP Hatay Milletvekili tnalBatu, tarama ıle müzakere sürecinin birlikte yürüyeceğini ıddia edenler olduğunu, ancak buna ihtimal vermediğinı belirttı. AB'de kafaların karışık olduğunu vurgulayan Batu, "Vakit kazanmaya çauşıyorlar, burada iyi niyet aramak ıııümkün degil. Tarama sürecinin Fransa'daki referandum sonrasuıa sarkacağuu Mısır'daki sağır sultan bile duymuştu. Hükümetin çok sert tepki göstermesi gerekirdi'1 dcdi. Hükümetin "40 yıl bekledik, 1 yıl daha beklesek ne olur?" zihniyeti ıçinde olduğunu kaydeden Batu, "Fransızların dilinin altında hep bu vardı. 'Refarandumu yapalım, ondan sonra' diyorlardı" görüşünü dile getirdi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır, Fransız Cumhıırbaşkanı Chirac'ın dediğinin olduğunu vurgulayarak "Türkiye, önüne konan şartlan hazmedinceye kadar üye olarak aknmayacaknr" dedi. Hükümetin Türk halkını aldattığını, kapalı kapılar arkasında taahhütlerde bulunarak "kayıtrîışısiyaset" yaptığını anlatan Şandır, "Sürecin bu şekilde olacağını Başbakan ve Dışişleri Bakaııı'rnıı bilmediğuıi kabullenmemiz mümkün degil. Türkiye'yi AKP mi, yoksa AKP'nin üzerinden AB, ABD ve birtakun küresel güçler mi yönetiyor? AKP hükümeti, küresel güçlere taşeronluk yapıyor" görüşünü dile getirdi. • Türkiye, müzakerelerin ön aşamasını oluşturan tarama sürecine 'analitik inceleme' adıyla 2000 yılında başladığmı belirterek bir an önce müzakerelere geçmek istiyor. AB Komisyonu'nun ise tarama sürecine 3 Ekim'de başlamayı, taramada sonuçlandırılan başlıklarda müzakerelere geçmeyi planladığı bildiriliyor. rak üzerinde durduğumuz husus, Türkiye ile üyelik müzakerelerinin 3 Ekim'de resmen başlamasıdır. Bun- dan sonra süreç, kendi dinamikleri içinde ve ülkemizin performansma bağh olarak belli sürelerde yürüye- cektir" diye konuştu. 51 başlık bulunuyor Tarama süreci, 31 ana başlıkta top- lanan ve 100 bin sayfayı aşan AB Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, haftalık basın toplantısında AB Komisyonu'nun genişlemeden so- rumlu üyesi OHi Rehn'in "tarama sürecinin bir yıl sürebileceği" açık- lamasının anımsatılması üzerine, Türkiye'nin 2000 yılından bu yana zaten müktesebatın analitik incele- mesini sürdürdüğünü belirterek "ta- rama sürecinin çok u/.un olnıaması" gerektiğini söyledi. Türkiye'nin 1999 Helsinki Zirve- si kararlan ışığında 2000 yılından ıti- baren 8 alt komite bünyesinde 31 müzakere başlığını kapsayan "ana- litik inceleme" yürüttüğünü ve alt komite tutanaklarının Türkıye-AB Ortaklık Konseyi'ne de sunularak onaylandığını anımsatan Tan, bu ça- lışmanın tarama sürecinin de esası- nı oluşturacağını işaret etti. Sözcü Tan, "Bu nedenle taramasü- recinin süresinin çok uzun olması beklenmenıektedir. Bizim esas ola- Öğrenci eylemine altı tutuklama Avrupa Birliği'ni protesto için, çeşitli Ulerden geldikleri Ankara'da gözaltına alınan Gençlik Federasyonu'na üye 198 kişiden 36'sı 18 yaşın altında olduğu için Ankara Cumhuriyet Başsavcdığı Çocuk Suçları Bürosu'nda ifade verdikten sonra serbest bırakıldı. Ankara Adalet Sarayı'na sevkedilen 162 kişi ise terör ve organize suçlara bakmakla görevlendirilen Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne getirildi. Anakra Cumhuriyet Savcısı Salim DEmirci'nin yürüttüğü soruşturmanın ardından 162 kişiden 150'si serbest bırakıhrken 12 kişi tutuklanma istemiyle nöbetçi hâkimliğe çıkarıldı. Bu kişilerden 6'sı, "yasadışı terör örgütü üyesi olduklan" iddiasıyla tutuklandı. Öteyandan Gençlik Federasyonu, gözaltına alınan üyelerinin "terör örgütleriyle bağlantılı olduklan" iddiasımn gerçeği yansıtmadığj açıklamasmda bulundu. Gençlik Federasyonu üyeleri tstanbul AB Temsilciligi önünde bir basın açıklaması yaptı. Açıklanıaya, Grup Yorum, İdil Kültiir Merkezi çalışanları ve Tavır dergisi çanşanlan da destek verdi. (Fotoğraf: AA) mevzuatı ile Türk mevzuatının ana hatlarıyla karşılaştırılmasını içeri- yor. Bu aşamanın ardından bu 31 başlıkta müzakerelere geçiliyor. Türk tarafı, analitik inceleme ile tarama sürecinin aynı işlem olduğunu vur- gularken AB'nin tarama sürecini 3 Ekim'de başlatması durumunda bi- le bunun en fazla üç dört ay sürece- ğini belirtiyor. AB Komisyonu kaynaklan ise mü- zakerelere başlanması için tarama sürecinin tümüyle sonuçlanmasının gerekmediğıni kaydediyorlar. Buna göre tarama sürecinde tamamlanan başlıklarda müzakerelere geçme se- çeneği bulunuyor. Ancak bunun uy- gulamaya geçirilebılmesi ıçın özel- likle Fransa ve Avusturya'nın ikna edilmesi gerekıyor. MÜZAKERE SÜRECÎ Işdünyası etMnrol peşindeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ekonomı dünyasını oluşturan örgütler arasında "Müzakere sürecinde kim etkin olacak" tartışması başladı. TÜSİAD, TİSK ve TOBB, AB sürecinde etkın olmak istediklerini açıklamalanyla ortaya koyarken; MÜSlAD'ın da bu konuda ısrarlı olduğu belirtiliyor. Örgütlerin, AB nezdinde faaliyet gösteren muhataplanyla ilişkileri, konumlan şöyle sıralanıyor: TÜSİAD-TİSK: TÜSİAD ve TlSK, müzakerelerde etkin biçimde rol almak istiyor. Her iki kuruluş da "Avrupa Birliği'nin sosyal ve ekonomik partner" olarak kabul ettiğı UMCE'nın (Avrupa Sanayi ve Işverenler Konfederasyonlan Birliği) 1998 yılından bu yana üyesi durumunda. TOBB: AB'yle 31 alanda yapılacak müzakerelerin ekonomiyle ilgili bölümlerinde masada olmak istedığıni açıklayan TOBB, Eurochambers'ın (Avrupa Ticaret ve Sanayi Odalan Birliği) üyesi. Sektör kuruluşlan: Türkiye Bankalar Birliği, Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği, Türkiye Müteahhitler Birliği gibi sektörel oluşumlar, Avrupa Sektör Örgütleri Federasyonu'yla ilişkide. Türk-lş, Hak-tş, DİSK: Her üç konfederasyon da, ETUC'un (Avrupa Sendikalar Konfederasyonu) üyesi durumunda TÜGİAD: Türkiye Genç Işadamları Derneği (TÜGİAD), Avrupa'da "Yes for Europe" adlı oluşumun üyesi. CHP îstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ, MGK'nin halkı yanılttığmı söyledi ' AB hedefi tehlikeye atddı' Şükrü Elekdağ. ANKARA (ANKA)-CHP ts- tanbul Milletvekili Şükrü Elek- dağ, AB ılışkilennı değerlendı- ren MGK bildırısinı eleştirdi. Eski VVashington Büyükelçi- si ve Dışişleri Bakanlığı Müş- teşarı Şükrü Elekdağ, Türki- ye'nin ABD ve AB ilişkilerini Nokta dergısinin 21 Ocak'ta çı- kacak sayısında değerlendırdi. MGK'nin resmı tutum içe- ren bildirisini eleştıren Elek- dağ, 17 Aralık kararlannın ka- bul edilmesinin, Türkiye'nin Avrupa ile bütünleşme amacı- na hızmet etmediğıni ve bu he- defi tehlikeye attığını belirttı. "AB taranndan Türkiye için aşdması imkânsız denebüecek engelleryaratan aynmcıbir mü- zakere süreci öngörülmüştür" diyen Elekdağ, MGK'nin ger- çekleri yansıtmadığını belirtti. Şükrü Elekdağ, "MGK, Tür- kiye'nintam iiyelik hedefini sap- tıran ve ülkemizi ikinci sınıf bir statüyeyönlendiren bu kararla- ruı gerçek yanlarını kamuoyu- na yansıtmaktan kaçuıarak ağır bir sorumluluk altına girnıiş- tir" dedi. Elekdağ, ABD'ninlrakpoli- tikasının da Türkiye için risk içerdığını öne sürdü. Elekdağ, Amerıka'nın Incirlik'te esnek- lik istediğini ıfade ederek "Ame- rika'nın istedigi, İncirlik'te ko- nuşlandıracağı 48 F-16 uçağı- ııı, tarifı yapılmamış, nereden kaynaklanacagı belli olmayan bir tehdide karşı kullanabilme hususunda Türkiye'nin kendi- sine ön yetki vermesidir" diye konuştu. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERtNÇ Baypamlık Ağız... Kurban Bayramı bugün başlıyor. Dinsel ınanışın önemli dönemlerinden bırı olmasına karşın, Avrupa Birliği (AB) süreci kapsamında bakıldığında birsınav niteliği de taşıyor. Bakalım, kurbanların kesilmesi için belırlenmiş kurallara nasıl ve ne kadar uyulacak. AB, verdiği müzakerelerin başlama tarihini ötele- mek için bin dereden su getirme uzmanlığını Türki- ye üzerinde deneme fırsatını, bizimkılerin suskunlu- ğu nedenıyle ıstediği gibi kullanırken ellerine yeni koz- lar verilecek mi? Hep birlikte göreceğiz... Halk deyişlerinin bazen gerçeklerle çelıştiği olu- yor. Bayramlar, çoğu kişi gibi gazetecıler için de so- runların bir süre göz ardı edildıği günler olarak algı- lanırdı. Okuyanıncanınısıkmayacakkonularelealınır, bu- nun en kolay ve çekici yolu da eski bayramları anım- satmak olurdu. Yaklaşım böyleydi ama halk pek de öyle değer- lendirmemıştı. Bir şeye ya da bırisine çok kızıldığın- da, söze "Şimdi bayramlık ağzımı açtırma" diye başlanırdı. Yaşanılan ve olumsuz faturası gelecekte halka çı- karılacak olan yaklaşımlar karşısındaki tepkisizlik de benzer bir değerlendirme farkından mı doğuyor der- siniz? Gene de biz halka uyarak tersini yapalım ve geç- mişi anmak yerine bayramlık ağzımızı açalım. • • • Türkiye, anayasasına göre bir hukukdevletı.Cum- hurıyetin öteki temel nıteliklerinı siyasal iktidar ken- di anlayışına göre yorumluyor ama hukuk söz ko- nusu olanda akan suları bile durduracak bir yakla- şım sergileniyor. "Uluslararası hukuk, Avrupa Insan Hakları Sözleşmesi, Avrupa Insan Haklan Mahke- mesi içtihatlan" gibi ibareler, kurulacak cümlelerin başına oturtuluveriyor. Yani hukuk kavramını oldu- ğu gibi kabul ettiklerini her vesile ileaçıklamayagay- ret edıyorlar. Peki söylenenlerleyapılanlar birbirine uyuyor mu? Doğrusunu isterseniz bağımsız biryaklaşımla "evet" demek mümkün değil. Hukukun onaylamadığı giri- şimlerıni "Senyapf/mo/du"mantığıylasonuçlandır- mayı yeğliyorlar ve bu yaklaşımdan vazgeçeceğe de benzemiyorlar. Büyük ıddialarla çıkarılan Belediye Yasası, Ana- yasa Mahkemesi tarafından şekilsel eksiklik nede- niyle ıptal edildi. Söz konusu yasanın, Türkiye Bü- yük Millet Meclisi Içtüzüğü'nün kurallarınaaykırı ola- rak yasalaşmış olduğu belirtildi. Yasa tanınan altı aylık süre içinde bir kez daha oy- lanarak eksik giderilecek. Ama anayasal denetim süreci sona ermeyecek. Çünkü yasada yer alan ve anayasaya aykırı olduğu ileri sürülen maddeler için dava açma süreci yeniden başlayacak. * * • Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün kaldırılma- sını öngören yasa Sayın Cumhurbaşkanı tarafından inceleniyor. O nedenle şimdiden bir şey söylemek yersiz. Ama, köy hizmetlerinin îstanbul ve Kocaelı dışın- da il özel idareleri tarafından üstlenilecek olmasının sakıncaları uzmanlar tarafından sayılıp dökülüyor. Kırsal kesimde yaşayan ve ülke nüfusunun yüz- de 35'lık bölümünü oluşturan 25 milyon dolayında yurttaşa götürülmekte olan hizmetlerin aksaması bir yana, Türkiye'nin tümü için de tehlikeler yaratıldığı belirtiliyor. Bilinçli ve ulusal düzeyde birsu politikası izlenme- si süreci de sona ereceği için çölleşme tehlikesinin önlenmesiiletoprakvesukaynaklarınıntitizlikleko- runması gibi yaşamsal sorunlar da böylece sahip- siz kalacak. • • • Son örnek de Çevre ve Orman Bakanlığı'nın uy- gulaması ıle ilgili. 39 devlet orman fidanlığının kapatılmasını öngö- ren ve bakanlık oluruyla uygulamaya konan işlemin yürütülmesi durduruldu. Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği'nın açtığı davada, Ankara 12. Idare Mah- kemesi geçen yılın son günlerinde yürütmenın dur- durulmasına karar verdi. Adalet ve Kalkınma Partisı (AKP) hukukla zıtlaş- ma alışkanlığını gelenekselleştirmeden değiştırse daha iyı olmaz mı? • • • Bayramınızı içtenlikle kutluyorum. oerincıjöcumhuriyet.com.tr POLÎTlSGAZETEStNÎN İDDİASI: Gümrük birliği c şartlı' imzalanacak HaberMerkezi -Tür- kiye'nin Avrupa Birli- ği'yle 3 Ekim'den ön- ce, aralarında Kıbrıs Rum Kesimi'nin de bu- lunduğu yeni üyelerle gümrük birliği protoko- lünü ımzalayacağı be- lirtilırken, Ankara'nın anlaşma metnine Kıb- rıs Cumhunyeti'ni ta- nımadığı ve KKTC ile ilişkisini sürdüreceği yö- nünde bir çekince ko- yacağı ıddia edildi. Rum Pohtıs gazetesi, Türk Dışişleri Bakanlı- ğı'ndan bir diplomata dayandırdığı habennde, Kıbrıs Cumhuriyeti'nın dolaylı tanınması şek- hnde yorumlanan güm- rük birliği protokolü- nün, 3 Ekim'den önce "şaruV olarak imzalana- cağını yazdı. Politıs ga- zetesi, adını açıklamadı- ğı Türk dıplomatın, "Protokolün imzalan- ması teknik bir konu ve bizim açımızdan özel bir önem taşımıyor. Güm- rük birliğinin genişletil- mesiyle ilgili protokolün imzalanması, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin tamn- masıanlamına gehııeye- cek" dediğinı yazdı. Hayvansal ürünlere îzleme • ANKARA (AA) - Hayvanlar ve et, süt, yumurta, bal gibi bırinci derecede hayvansal ürünler, bunların üretım süreçleri, ilaç, hormon, kimyasal element kalıntısı ve mıkotoksinler açısından, hazırlanacak ulusal kahntı ızleme planı çerçevesinde süreklı izlenecek. AB'nin ilgili dırektıflerine uygun olarak Canlı Hayvanlar ve Hayvansal Ürünlerde Belirli Maddeler ile Bunlann Kalıntılannın lzlenmesı İçin Alınacak Önlemlere Dair Yönetmelik, Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe gırdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear