22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 15 OCAK 2005 CUMARTESt 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edırne Kocaeli Çanakkale Izmir Manısa Aydın Denızlı Zonguldak Q Açık Y Y Y Y Y Y Y B B 8 7 10 10 12 13 15 12 11 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehır Konya Sıvas VB PB PB PB PB PB PB S 12 14 13 14 9 9 9 4 Antalya Y 17 Kars Adana Mersın Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van PB PB B B B B S S 1/ 18 12 16 9 9 0 3 S -2 Yurdun guney ve batı kesımlerı parçalı _____ çok bulutlu, Marmara Q S | 0 ve kıyı Ege ile Batı Ak- DIŞ MERKEZLER denız kıyıları sağanak "eısınKi PB -1 yağışlı. dığer yerler Stockholm B 4 parçalı ve az bulutlu Londra PB 8 geçecek. Havasıcaklı- Amsterdam A gı, yurdun batı kesım- Brüksel lerınde 1 ıla 3 derece azalacak, dığer yerler- A Paris B de önemlı bir değışıklık " o n n olmayacak. Münih Y 5 Zürih Berlın Budapeşte Madnd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina Y PB B Y Y K PB Y / 4 12 4 5 3 12 13 PB 2 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflıs Kahıre K B PB Y PB Y B PB 3 4 -3 10 10 7 -3 20 PB 15 Parçalı bulutlu k Çok bulutlu . Yagmurlu > Karlı lurultulu GUNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK • Baparufı 1. Sayfada muş görünüyor. Yakın geçmişi anımsayalım: RTE, malvarlığın- daki anormal artışın, oğlunun düğününe gelen al- tınlarm satışıyla sağlandığını söylemedi mi? Kore'de armağan edilen Hyundai marka oto- mobıli memnuniyetle kabul buyurmadı mı? MAN fabrikasını gezerken bir otobüs ve Alman- ya-Fransa ortak üretimi yolcu uçaklarını sipariş ederken aracıları kanalıyla yapımcı firmadan ge- zilerde kullanacağı bir uçak istemedi mi? Aile reisi armağan kabul etmek, hatta istemek gibi geçerli bir kuralı işletırken kocasının izinden giden "yağmurda birlikte ıslandığı" hanımefendi- nin 30 bin dolar değerinde gerdanlığı, 5 bın do- larlık ipek halıyı, Moskova Belediye Başkan Yar- dımcısı'nın almak istemediğı mücevheri memnu- niyetle kabul etmesi neden yadırganıyor ve ne- den eleştiriliyor? • •• Bir tuhaf bizim meslektaşlar. Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Kanunu ile Devlet Memurları Yasasf ndaki arma- ğan kabul edilmesiyle ilgili hükümleri RTE'ye anımsatıyorlar. Anımsatmalar iyi güzel de, neden- se siyasetçileri kapsamayan bu yasaları yapan RTE iktidarı ve yine nedense siyasetçileri içeren "TBMM'de etik komisyonu kurulmasını" öneren yasateklifi, AKPİktidarıncaaylardırkomisyonlar- da uyutuluyor. Etik, erdem denilince mangalda kül bırakmayan -ön sırada RTE- AKP iktidarı doku- nulmazlıkların kaldırılmasına yanaşmıyor. Armağanlar verilirken RTE hanımefendiciğinin yanında. Emine'ciğine pahalı izlenimi veren ger- danlığı kabul etmemesini söyleyip uyarmıyor. Vit- rinde görüp beğendiği, satın almasını istediği ipek halının fiyatını kocacığı satıcıdan sorup öğreniyor, velakin armağan edilmesine ses çıkarmıyor. Bu davranışlar, RTE'nin armağan kabulüyle ilgili aile kuralına sadık kaldığını göstermiyor mu? • • • Bu yasaların siyaset adamlarına da uygulanır biçime getirilmesini isteyenler de var. Yalaka kö- şe yazarı ise, RTE'ye kurtuluş yollarını gösteriyor; "değeri yüksek gerdanlığı (ipek halıyı da) Başba- kanlık demirbaşlan arasına kaydettirmesini" öne- rıyor. Bir başlık ise şöyle: "Emine Hanım gerdanlığı iade etmeyi 'düşünüyor'..." Güler misiniz ağlar mısınız? Gerdanlık olayının ilginç yanı, armağanların de- ğerlerıni medya açıklayınca bay ve bayan RTE'nin şaşırmaları. Armağanı kabul etmenin ne sakınca- sı var gibi bir tablo sergiliyorlar ama, giderek ağır- laşan kamuoyu baskısı karşısında; mücevherleri iade mi etsinler, yoksa bir kuruma mı bağışlasın- lar, bocalıyorlar. Ya da Moskova'daki dükkân sahibine gönder- sinler yakınlarından birini, mücevherin parasının ödendiğini gösteren birfatura alsınlar, olsun bit- sin! Veya ne iade ne bağış. Olayın çözümünü hü- kümet sözcüsü Çiçek Cemil'e havale etsinler. Kuşku duymasınlar, öyle bir etik çare bulur ki... RTE ailesi bile hayret içinde kalabilir. Çaresizlik içinde RTE. Ne çare bağışlasa da, ia- de de etse ya da bir başka yöntem de bulsa ar- mağanlar konusundaki "hassasiyetten" kaynak- lanan suçlamalardan kurtulması artık olanaksız! • •• Armağan olayı kimilerini geçmiş yıllara götür- dü. Emel Korutürk'ün satın almayı istediği bir ha- lıyı satıcının armağan etmeye kalkışmasına gös- terdiği tepki... Mevhibe Inönü'nün bir armağanı satın alması... Fakat 1960'lardan sonra gelen -özellikle tek parti iktidarları dönemlerınde- başbakanların gö- reve başladıkları günle görevden ayrıldıkları gün arasında eşlerinin sergilediği değerli takıları ve yüzükleri ne zaman, nasıl edindiklerini bugüne kadar ne soran oldu, ne de araştıran... Örneğin genç bir mühendisin eşiyken Nazmi- ye Demirel'in veya kaderin Başbakanlık Konu- tu'na taşıdığı Semra Özal'ın parmağındaki yü- zükleri DSl'de daktilo başında geçirdiği günlerde mi edindiğini soran da olmadı -hâlâ yok-, araştı- ran da... Son olaylar da unutulur gider... Hafıza-i beşer nisyan ile malûl, derlerya! MESELADEDIKERDALATABEK Değerli Türk liraları... • Butjturafı Arku Sayfada Babam - Yani, bu çocuğu arkalayıp durdun, her is- tediğinı yaptık, ne telefonuymuş bu? Annem - Kanıaralı islıyor llayrı. Babam - Kamaralı mı? Yolcu gemisi mi bu? Kame- ralı demek istıyorsun herhalde. Annem - Bayılırsın beni cahil yerine koymaya Hay- ri. Ila kamaralı ha neyse işte... Fotoğraf çekiyorlar. Birbirine gönderiyorlarmış Hayri. Neler yapıyorlar değil mı 1 ' Babam - Versin sınavını öyle alalım bari. Annem - Sen bu çocuğu sevmiyorsun Hayri. Bun- lar genç, genç Depresyona girerse diye düşiinmüyor musun? Allah korusun. Sonuç, kameralı yeni cep telcfonum alındı. Yaşasın BTL. İşsiz kaldı evladım... nnem - Hayri, çocuk çok üzgün. Babam - Çocuk çocuk deyip durma. Kazık kadar adam, otu/unu geçti artık. Annem - Gcçsin Hayri, o bizim evladımız. Benim göziimde her zaman çocuk o. Çok iizülüyor, ben de uyku uyumuyorum. Hoş, senın haberin bıle yok ya... Babam - Neden üziilüyormuş. Iş açtık, batırdı. Ser- maye verdik, sıfıra yükledi. Annem - Ortağı vicdansız çıktı Hayri. Onun kıırba- nı oldu yavrum. Babam - Arkadaşı değil mıydı? Annem - Arkadaş kurbanı oldu Hayri, bilırsin yav- rumuzun yüzü tutmaz. Sonuç1 ' Yaşasın B'l'L. Babamın Türk Lirası. Geçi- ıdp gıdiyoruz. Askeri savcı, ihale ile konut alımı arasmda bir bağlantının olmadığmı söyledi 'Rılınç'la ilgili suç kaıııtı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ge- nelkurmay Askeri Mahkemesi Başsavcısı Saim Öztürk, eskı MGK Genel Sekreteri, emekli Orgeneral Tüncer Kılınç'ın müteah- hit Ali Osman Özmen'den aldığı 150 bin dolar borç ile ihale işlemleri arasında her- hangi bir suç kanıtının olmadığını vurgula- dı. Başsavcı Öztürk, "Kılınç'ın suç işleme- sine karşın hinıaye gördüğü gibi bir izle- ninıin ortadan kaldırılması" amacıyla bu açıklamayı yaptığını söyledi. Sincan F Tipi Cezaevi'ne nakledilen müteahhit Özmen, "Ticari itibaı ınıız sıfırlandı, kabul. Ama hastalıklı şekilde cezaevinde ölmek de is- temiyorum. Tahliycmi istiyorunı. Aksi takdirde benim işinı burada sona erer" di- ycrek intihar imasında bulundu. Özel Kuvvetler Komutanlığı binasının in- şaatında yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla açı- lan davada, başsavcı Saim Öztürk, emekli Orgeneral Kılınç'ın aldığı 150 bın dolarlık borçla ilgili açıklamalarda bulundu. 'Yanlış yorumlanıyor' Bir gazetede yer alan "Askeri savcı, Kı- lınç ile ona 150 bin dolar borç veren mü- teahhidin kızının aynı siteden aynı gün ev aldığını belirledi. Kılınç ile Özmen arasın- daki bu ilişki için ayrı bir dosya hazırla- dı" konulu habere atıfta bulunan başsavcı, şu değerlendırmeyi yaptı: "28 IVIayıs 2004 tarihinde Cenelkurmay Başkanlığı Aske- ri Savcılığı'na yapılan yazılı bir ihbar üze- rine konu araştırıldığında emekli Orgene- ral Tuncer Kılınç'ın mal beyanında yer aldığı Uzere müteahhit Ali Osman Oz- Türkiye'nin Afganistan'daki çokuluslu gücün komutasını bir kez daha üstlenmesi nedeniy- le bu ülkeye gidecek askerler için Ankara Mamak Garnizonu'nda tören düzenlendi. Türk birliği uğurlandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Türk Silahlı Kuvvetleri'nın (TSK) dünya banşına katkı sağlamaya devam edeceğıni söyledi. Özkök, çok az sayıda ulusun başarabildiği operatif ve stratejik seviyede plan yapabilme, bunu çokuluslu bir ortamda lider bir ülke sıfatıyla uygulayabilme becerisi sayesinde, bu görevin de başarıyla tamamlanacağına inandığmı dile getirdi. Türkiye'nin Afganistan'daki çokuluslu gücün komutasını bir kez daha üstlenmesi nedeniyle bu ülkeye gidecek askerler için Ankara Mamak Garnizonu'nda tören düzenlendi. Törene, Genelkurmay Başkanı Özkök'ün yanı sıra Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve kuvvet komutanlan katıldı. Törende konuşan Özkök, Türkler için Afganistan adının normal bir ülkenin ötesinde, daima ayrıcalıklı bir ülkeyi ifade ettiğini belirtti. Özkök, Türkiye'nin sorumluluğunda yürütülen ISAF-2 harekâtı sırasında yapılan çalışmalar başta olmak üzere, Afganistan'da görcv alan Türk birliklerinin gerçekleştirdikJeri projelerin, Türkiye'nin, Afganistan'ın yeniden güçlü ve müreffeh ülke olmasına verdiği önemin en açık göstergesi olduğunu ifade etti. Özkök, şöyle konuştu: "TSK, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bölge ve dünya banşına katkı sağlayacak her türlü girişimi ve özellikle terorizme karşı mücadeleyi sahip olduğu tecrübe ve birikimle desteklemeye devam edecektir. Bugün dünyada çok az ulusun başarabildiği operatif ve stratejik seviyede plan yapabilme ve bunu çokuluslu bir ortamda lider ülke sıfatıyla uygulayabilme bilgi ve becerisi sayesinde, bu sürecin de sizler tarafından daha öncekiler gibi büyük bir başarıyla tamamlanacağına yürekten inanıyorum." Afganistan'da komutayı devralacak Korgeneral Ethem Erdağı da yaptığı konuşmada, TSK'nin 50 yıldır benzer harekâtlarda görev aldığını anımsattı. Afganistan'da 4'ü general 1600 personelle görev yapacaklarını belirten Erdağı, 9 bin askeri komuta edeceğini söyledi. Erdağı, görev sürecinde NATO'nun görev alanının ülkenin batısına doğru genişleyerek iki katma çıkmasının planlandığını, parlamento ve yerel seçimlerin yapılmasının beklendiğini dile getirdi. men'den 150 bin dolar borç alarak bu ki- şinin kızının konutunun bulunduğu bir siteden daire satın aldığı, bu borcu ve gay- rimenkulü mal bildiriminde beyan ettiği, 1997 ile 1999 yılları arasında MSB müs- teşarlık görevini yürüten emekli Orgene- ral Kılınç'ın nıüsteşarlık görevinden ay- rılmasıyla borç alma ve tapu işlemi ara- sında 3 yıllık bir sürenin geçtiği ve konu- tun 7 Ağustos 2002 tarihinde satın alındı- ğı, sanık müteahhit Özmen ve bir grup sanık hakkında kamu davası açıldığı ta- rih itibarıyla Özmen'in soruşturma konu- su yapılan ihale işlemleriyle borç ahnarak konut satın alma eylemi arasında herhan- gi bir ilişkinin bulunduğuna dair kanıtla- rın mevcut olmadığı saptanmıştır ve olay hakkında Genelkurmay Başkanlığı'na bilgi verilmiştir." Öztürk, bu açıklamanın ka- muoyunun gerçek dışı haberde yer alan iddialar ve eylemler karşısında yanlış bir kanıya va- nlmasının önlenmesi amacını taşıdığını kaydetti. Başsavcı, Kılınç'ın suç işlemesine karşın himaye gördüğü gibi bir ızleni- min ortadan kaldırılması ama- cıyla açıklamalarının tutanağa geçirilmesini de istedi. 'Kimse yoğurdum ekşi demiyor' Duruşmada, inşaatın kontrol mühendisı tutuklu yüzbaşı Hü- seyin Çeylan, inşaatın tamam- lanamaması nedeniyle döne- min Genelkurmay Başkanı Or- general Hüseyin Kıvrıkoğ- lu'nun kendilerini makamına çağırdığını ve inşaatın bitme- mesi nedeniyle kızdığını be- lirtti. Ceylan, Kıvrıkoğlu'nun kendilerıne Harp Akademisi bınasını gösterdiğini kaydetti. Bunun üzerine de kendilerinin, yapılmakta olan binanın dün- yada başka bir örneği olmadı- ğını anlattıklarını söyledi. Cey- lan, kendisinin verilen emirle- ri uyguladığını belirterek "Hiç kimse 'Benim yoğurdum ek- şi' demiyor. Herkes bana tep- ki gösteriyor. Sanki her şeyin sorumlusu benmişim gibi. Oysa ben onaylanan projeyi takip ediyorum" dedi. Müteahhit Özmen, TSK'ye hatalı ve hileli iş yapmadığını belirterek "Ulucanlar'dan ne yaptım da Sincan F Tipi ce- zaevine gönderildim? Biz ne yaptık da cezaevindeyiz? Sağlık sorunlarım çok büyü- dü, durumum hiç iyi değil" diye konuştu. "60'ını geçmiş birisi için cezaevinde kalmak büyük azaptır. Tahliyemi is- tiyorunı. Aksi takdirde be- nim işim burada sona erer. Bunu da belirtmek is- tiyorunı" diyerek intihar ede- bileceği imasında bulundu. Ali Osman Özmen'in avu- katlarından emekli albay Cavit Çalış, davadan çekildiğini ilet- ti. Çalış mahkemeye sunduğu dilekçede, davayla ılgisi olma- yan birkaç evrakta parafının bulunması nedeniyle yasal en- gel de bulunmamasına karşın TSK'nin tartışılmaması için davadan çekildiğini kaydetti. Mahkeme, Özmen ile Cey- lan'ın tahliye istemlerini red- detti. Serdar Denktaş: 3 ELdm ıııilal değil ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş, Kıbrıs soru- nunun çözümü için Türkiye'nin AB ile müzakerelere başlaya- cağı 3 Ekim'in "bir milat ol- madığını" söyledi. Kıbrıs so- rununun çözümii için Rumların "motive edilmesi" gerektiğini vurgulayan Denktaş, Kıbrıs Rum yönetiminin Türkiye'nin üyelik sürecini engellemesinin mümkiin olmadığını söyledi. Demokrat Parti Genel Başka- nı Serdar Denktaş, KKTC'de 20 Şubat'ta yapılacak erken genel seçim öncesinde AKP ve CH- P'yi ziyaret etti. Denktaş, AKP Genel Merkezi'nde partinin ge- nel başkan yardımcılan Dengir Mir Mehmet Fırat, Şaban Dişli, Reha Denemeç ve Bii- lent Gedikli ile yaklaşık 1.5 sa- at süren bir görüşme yaptı. Denktaş görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, partisel bir değerlendirme yaptıklannın al- tını çizerek, iki partinin birbiri- nin "doğal müttefiki" olduğu- nu söyledi. Erdoğan-Annan buluşması Serdar Denktaş, NTV'ye ver- diği demeçte, Kıbns sorununa ilişkin durumu ve son gelişme- leri değerlendirdi. Başbakan RecepTayyip Erdoğan'ın BM Genel Sekreteri KofiAnnan ile ay sonunda buluşacağı Da- vos'taki görüşmelerin "yeni bir başlangıç oluşturmayaca- ğını" ifade eden Denktaş, Kıb- rıs konusunda yeni bir sürecin başlaması değil, eksikliklerin tamamlanmasının söz konusu olabileceğini söyledi. Serdar Denktaş, bundan son- ra atılması gereken adımların BM Güvenlik Konseyi'nın An- nan Raporu'nu, AB'nın de yar- dım ve ticaret tüzüklerini onay- laması olduğuna işaret ederken, verilen sözlere karşın hâlâ Kıb- nslı Türklerin "soğukta bek- lemeyi sürdürdüğünün" altı- nı çizdi. Rusya Devlet Başkanı Vla- dimir Putin'ın Kıbrıs konu- sunda eski tavrında görülen de- ğişikliğin olumlu etkisi olması beklentisini dile getiren Denk- taş, Rumların Türkiye'nin AB üyelik müzakereleri sürecini kendi yaranna kullanmaya ça- hştığına işaret ederken, "Tür- kiye'nin müzakerelere başla- yacağı 3 Ekinı, Kıbrıs soru- nunun çözümii için bir milat değil" ifadesini kullandı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Serdar Denktaş'ı ka- bulünde Kıbrıs'ta çözümü des- teklediklerini belirterek "Çö- züme evet, Kıbrıs sorununun çözülmemesinin sorumlulu- ğunu KKTC ve Türkiye'ye yüklemeye hayır" dedi. CHP olarak kendilerini de sorunun çözümüne sonuna kadar destek vereceklerini söyleyen Baykal, "DP, sorunun çözümü nokta- sında iyi bir çaba içine gir- miştir. Bizden ne istenirse ya- palını anlayışına teslim olma- mıştır" dedi. Kıbns'ta yeni bir seçim dönemine girildiğini ha- tırlatan Baykal, DP'nin bu se- çimde de ağırhklı bir duruma geleceğini belirterek, Denk- taş'a başarılar diledı. GUNDEM MISTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada yeni ziyaretler planlıyor. Bunların arasında Orge- neral Abizaid de var. Sızan haberlere göre, arka- daş Ankara temasları sırasında kısa ve orta vade- li istemleri sıraladıktan sonra şöyle seslendi: "Yine geleceğim. O zaman bu konuların tamam- lanmış, gerekli kararların alınmış olmasını diliyo- ruz." Artık Abizaid'i uzak bir coğrafyadaki müttefiki- miz değil, güney komşumuz olarak çat kapı kar- şımızda görmek sıradanlaşacak. Ancak bu kom- şuluk çok da sakin bir ilişkiye benzemeyecek. Dün, Ankara'daki perde arkası bilgıler, Irak'tan ve ABD'den gelen haberleryan yanagetirilince Ame- rika'nın Irak politikasında Türkiye'ye her şeyi söy- lemediği bir kez daha ortaya çıkıyor. Abizaid Ankara'da şunu demişti: "Arkadaşlar, siz bizim ezeli dostumuzsunuz. Bı- rakın, Barzani onu demiş, Talabani bunu demiş. Biz sizi üzecek bir adım atmayız. Bunu artık böy- le görün. Oradaki seçimlerden sizin endişelerinizi güçlendirecek sonuçlar çıkmaz. Biz buna izin ver- meyiz." Dün Kerkük'te yaşananların özeti de şuydu: Bölgeye göç eden Kürtlerin de oy kullanması için her türlü çalışma yapılıyor. Böylece Kürtler, Kerkük'ün kendilerine ait bir şehir olduğunu ka- nıtlamaya hazırlanıyor. VVashington kaynaklı haber ise şöyleydi: ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Richard Bo- ucher, "Saddam Hüseyin yönetiminin Kerkükve çevresinde uyguladığı zorla göç ettirme, mallara el koyulması ve idari sınırlarla oynanması gibi hak- sız politikalara çare bulma çabalan Iraklılann ka- rar vereceği bir iç sorundur" dedi. Bu demecin Türkçesi şöyle: "Kuzey Irak'ı istediğimiz gibi yeniden biçimlen- diriyoruz. Ankara'yagidincebunuyalanlıyoruz. K. Irak'takilehnsırtınısıvazlıyoruz. VVashington'daor- tadan konuşuyoruz." ABD, şu aşamada Irak'ta en güvenli bölgenin kuzey olduğunu düşünüyor. Ancak burası da ka- rışıklıklara gebe. Musul ve Tel Afer'deki gerginlik- lerzamanladerinleşebilir. Kerkük'ün yapısıylaoy- nanmasını kabul etmeyen Araplar, Türkmenler se- çimlerı boykot edebilir. 30 Ocak'ta yapılacak se- çimler sonrası bölge daha karışık hale gelebilir. PKK hesapları PKK konusunda da karışık bilgiler var. ABD'nin bakışı şu: "Bu bir terör örgütüdür. Ama her terör örgütüy- le mücadele edeceğim diye bir şey de yok. Be- nim kriterim şudur; bana zarar veriyor mu, vermi- yormu? Mücadele karanmı buna göre veririm." Üstelik, her fırsatta ABD'ye övgüler düzen Os- man Öcalan gibi bir lider de başında olursa de- ğil mücadele, mukavele etmek bile düşünülebilir! ABD'nin terör örgütüne ilişkin bakışındaki bu- lanıklık çok farklı, çok derin çizgiler içeriyor. PKK, kuruluşunda radikal sol, ABD-emperya- lizm karşıtı söylemleri olan bir hareket. Bugün bundan eser kalmadı, ama kadrolarında eser mik- tarda da olsa ABD'ye hiçbir zaman sempati ile bakmayacakunsurlar var. Abdullah Öcalan ve onun etrafında devam e- den süreç de ABD'nin istediği gibi gitmiyor olma- lı! Irak'ta seçimlere terör örgütünün kurduğu iki partinin de katılıyor olması, ABD'nin yeni arayış- iarının habercisi olarak değerlendirilebihr. Ortaya şöyle bir soru atsak: Yoksa ABD, Irak'ta kendisine en yakın lider ola- rak Talabani'yle Osman Öcalan çizgisini ortak bir noktada birleştirip yeni bir hareketin oluşumunu mu sağlamaya çalışıyor? Dedik ya, karışık bir durum! ankcum" cumhuriyet.com.tr Mersin'de bombalı saldırı • MERSİN (Cumhuriyet) - Irak'a hububat ihraç eden ve son seçimlerde AKP'den Mersin Büyükşehir belediye başkan adayı olan işadamı Mahmut Aslan'ın eşi Sevda Aslan'ın arabasının altına konulan bomba hasara yol açtı. Patlamada ölen ya da yaralanan olmadı. Kimseyle siyasi ve ekonomik ihtilafı olmadığını belirten Aslan'dan PKK'Iilerin bir dönem haraç almaya çalıştığı öğrenildi. ÖSS'ye başvurular azaldı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Öğrenci Seçme Sınavı'na (ÖSS) başvuranların sayısı, son yıllarda görülen sürekli artışa karşın bu yıl 55 bin 978'lik diişüş gözlendi. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nden yapılan açıklamada, 2005-ÖSS'ye ve sınavsız geçiş için 799 bin 770'i kız, I milyon 52 bın 4O'ı erkek olmak üzere toplam 1 milyon 851 bin 810 adayın başvurduğu kaydedildi. Bayramda toplu taşıma ücretsiz • tSTANBUL (AA) - Hükümetin, Kurban Bayramı'nda köprü ve otoyollardan ücret alınmayacağı yönündeki kararının ardından, tstanbul Büyükşehir Belediyesi de 20-23 Ocak 2004 tarihleri arasında, kentte toplu ulaşım hizmeti veren İETT otobüsleri, metro ve tramvayın ücretsiz yolcu taşımasına karar verdi. Çocuklarım kurtaramadı • GÖLCÜK (AA) - Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde Mustafa Hamurcu'ya ait evde, henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Yangın kısa sürede büyürken anneleri bodrum kata odun almaya indiği için evde yalnız olan Seval (3) ve ablası Betül (5) mahsur kaldılar. Alevlere rağmen daireye giren anne Alizer Hamurcu, Seval'i ölü, Betiil'ü de baygın olarak dışarı çıkardı. Vücudunda ağır yanıklar olan ve dumandan etkilenen Betül Hamurcu da kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear