Catalog

SAYFA CUMHURİYET 3 EYLÜL 2004 CUMA 8 Istanbul HABERLERIN DEVAMI TURKİYE Edime Y 27 Şinop PB 30 Samsun Y 25 Adana B 34 Y 25 Kocaelı Y 29 Trabzon Y 26 Çanakkale PB 20 Giresun Y 25 Izmir B 32 Ankara PB 29 Manisa B 35 Eskişehir PB 28 Aydın B 37 Konya B 30 Denizli B 34 Sıvas PB 20 Zonguldak Y 25 Antalya A 33 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van B A A A A B B 32 37 37 34 35 30 25 Y 25 Yurdun kuzey ke- sımlerı parçalı çok bu- lutlu. Marmaranın ku- zeydoğusu, Batı ve Or- ta Karadenız kıyılan ıle Kars, Ardahan çevrele- n sağanak ve gokgurü)- tülü sağanak yağışlı, di- ğer yerier az bulutlu ve açık geçecek. Sıcak- lıklarda onemlı bir değı- şıklık olrnayacak DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB ÇB PB PB B B Y PB 20 19 20 24 24 27 27 26 Münih PB 27 Zürih Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina B B Y B B B B B 24 26 24 26 27 26 29 31 ÇB 27 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahire Y B B B B Y B B 2U 36 21 32 29 28 17 32 B 37 Açık SısJı K Exj'ut)u Vağmuriü Kariı Sulu kar . Gok gurultülü GUNCEL CİNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada ve öyle marifetliler ki, başanlı oluyorlar da. 38 kişinin ölümüne neden olan hızlandırılmış tren, -bakanlığa göre yeni adı "konvansiyonel tren"- faciasının ardından açıklanan bilirkişi rapo- ru, üstyapının yeterli bakım ve onanmını yapma- dığı için DDY'yi 8'e 4 oranında hatalı buldu. U- laştırma Bakanı Binali Yıldırım hâlâ koltuğunda. Bakan Yıldırım, savcının istediği soruşturmaya hemen izin verdi. Hızlandınlmış trenlerin biran ön- ce sefere girmesini DDY'ye emretmemiş, 50 yıl- dır bakımsız olduğunu söylediği alt ve üstyapı onarılmadan uygulamaya geçilmemesini istemiş gibi, DDY Genel Müdürü ile bürokratlannı yargı- ya teslim etti. Sorumluluğu hersabah bakanlığın kapısı önün- de bırakarak hâlâ koltuğunda oturuyor. Başbakan'agelince; tekbaşınaiktidaragelen- lerin hertürlü sorumluluktan soyutlandığına ina- ntyor. • • • Böylesi siyasal mizaha malzeme olan olayların yanı sıra bir başka büyük komedi günlerdir ser- gileniyor: Zina. önce iki parti arasında başlayan tartışmalı gö- rüşmelere siyasetçiler katıldı. Bilim adamlan da görüşlerini söylemeye başladılar. Heyhat! Hemen her daldaki görüşleriyle ülke- ye yeni ufuklar açtığını sanan Başbakanımız Be- yefendi bir süre sustu. Eşi Emine Hanımefendi ise zinayla ilgili yüksek görüşlerini soran gazete- ciye çoook anlamlı bir yanıt verdi: "Yorum yok!" Yatıp kalkıp birbirlerine sordular: Zina suç ol- malı mıdır, olmamalı mıdır? Adalet Bakanı Çiçek Cemil'in halk istiyor de- diği, ama gerçekte AKP içindeki etkili yüzde iki- üç oranındaki kesin ve keskin Islamcıların bastır- masından kaynaklanan sorunda odaklanıyor sı- kıntı. Vay ki vay: Yeni TCY'ye zinayı suç diye alsalar, yüz binlerce imam nikâhlı çift yallah marıkeme- ye, ola ki buyurun tutukevine. Zinayı suç gören maddeyi kabul eden AKP'Iİ milletvekillerinden bilinmez kimbilir kaçı, iki, bel- ki üç karılı. Dokunulmazlık sona erince doğru mahkemeye. AKP yönetimi ola ki şu sıralar parti bünyesin- de veya Türkiye genelinde kaç imam nikâhlı, kaç çift kadınlı milletvekili olduğunu saptamaya, ayın 14'ünde Meclis'e buna göre zina önergesi ver- meyi veya vermemeyi hesaplıyor. • • • Işin cılkı çıktı, çıkmak üzere. Yeni nesiller bil- mezler; birtarihte Anadolu'da, hatta büyük kent- lerde evlilik cüzdanı olmadan otelin kapısının eşi- ğinden adım atılamazdı. Zina suç sayılırsa evlilik cüzdanı hastalığı yeni- den hortlayacak. Ne ki, eski uygulamaları anım- sayanlar, zina yapıldığı savlanan evin basılması gibi mahalleyi şenlendirecek olaylardan söz edi- yor, kimileri de oldu olacak, zina yapan kadına recm cezası getirilmesinin neden düşünülmedi- ğini soruyor. Bu iktidar AB hastası olmasına karşın; zinanın Avrupa ülkelerinde sadece boşanma nedeni ol- duğunu anımsamak bile istemiyor. Oysa, zinaya cezada direnirse; bu tutumuyla punduna getirip şeriat kuralını Ceza Yasası'na sokmak istediğini içeren görüşler haklılık kazana- cak. Ben diyeyim ki politik zikzak, siz deyin ki AKP iktidarı ile oynuyor, dalga geçiyor. CHP, zinayı - Baykal önerdi- hem erkeği hem de kadını ceza- landırarak eşitliği sağlama diye algıladı. Sonra ne olduysa oldu; TCY'de böyle bir düzenlemeye kar- şı çıkacaklarını -Haluk Koç- açıkladı. Zina konusunda AKP'yi zora soktuğu yadsına- maz bir gerçek: örneğin ikili görüşmelerde zina ihbarından sonra savcıların resen harekete geç- melerini önermiş CHP. AKP olmazzz diye ayağa kalkmış reddetmiş! Acep nedendir? Çok karılı milletvekilleri nedeniyle mi, yoksa tabanındaki i- mam nikâhlılann gündeme geleceğinden korktu- ğu için mi? Ya da üzerinde mutabık kalınan TCY metnine yeni maddeleri CHP'yi sorumluluğa ortak ederek yerleştirme çabası mı? İki parti de iki arada bir derede. AB eşiğinde her şeyi hallettik de geriye belden aşağı sorunların çözümü kaldı! 'Terör mağdurtan baroya başvursuı' • DtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Terör ve terörle mücadeleden doğan zararlann karşılanmasına ilişkin yasanın kabul edilmesi üzerine Güneydoğu'da evi ve köyü boşaltılan çok sayıda kişı harekete geçti. Diyarbakır Baro Başkanı Sezgin Tannkulu, başvuru tarihinin geçtiğine ilişkin yanıltıcı bilgiler verildiğini belirterek "Bu konuda soruşturma başlattık. Kimse buna aldanmasın. Son başvııru tarihi 25 Temmuz 2005 günüdür" dedi. Ağır mağduriyetlerin giderilmesi için a\aıkat seçebilecek konumda olmayanlara hukuki yardım sunacaklannı anlatan Tannkulu, "Bu konuda mağdurlann başvuru yaptığı ÎHD, Göç- Der gibi derneklerle ortak çalışacağız" dedi. CumhuriyeC CeBIT'te Şükran Soner'in Söyleşisi Tarih : C3.09.2004 (Bugün) Saat : 16.00-18.00 arası Yer : CeBIT Cumhunyet Standı - Salon: 4 - Stand No: 246 TUYAP Fuar ve Kongre Merkezı E-5 karayolu Gürpınar Kavşağı Beylıkdüzü / Büyükçekmece V Sürekli san basm kartımı ve nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. EMİNE UŞAKLIGİL Hükümetten geç önlemFransa, Irak'ta iMyurttaşımn esir alınmastylaAraplardan Şiüere kadar herkesiharekete geçirdlAKPise 8 Türköldürüldükten sonra 'ortakgörevgrubu' oluşturulacağını açıkladı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Dışişleri Bakanlığı, Irak'taki Türk yurttaşlannın so- runlan ve can güvenlikleriyle il- gilenmek için bir "ortak görev grubu" oluşturulacağını duyur- du. CHP Genel Başkan Yardım- cısı Onur Öymen, önlemin bir- çokTürk yurttaşının yaşamını yi- tirmesinden sonra alınmasının çok vahım olduğunu belirtirken uluslararası terör uzmanı Nihat Ali Özcan, hükümetın ABD'ye Irak'taki Türk yurttaşlann gü- venliğini sağlaması için baskı yapması gerektiğini söyledi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, son dönemde dünya çapın- daki terör eylemleri veTürk yurt- taşlanna yönelik saldınlarla ilgi- li olarak dün bakanlık bürokrat- lanyla bir toplantı yaptı. Toplan- tının ardından yapılan yazılı açıklamada. Irak'ta faaliyet gös- teren çeşitli Türk firmalannın personeli ve Irak'a yük taşıyan nakliye firmalannın şoförlerine yönelik saldırılar bulunduğu anımsatılarak bugüne kadar alın- mış ve bundan sonra alınacak olan tedbirlenn gözden geçirildı- ği ve bunlann etkin biçimde uy- gulanmasını sağlamak için bir 'ortak görev grubu' oluşturul- masının kararlaştınldığı belırtil- di. Dışişleri Bakanlığı, Irak'a se- yahat edecek Türk yurttaşlannın bu ülkedeki tehditleri dikkate alarak kendılerine çatı kuruluşlar vasıtasıyla önerdikleri güvenlik önlemlerine özenle uymalan ge- rektiğini de vurguladı. Öymen: Hülcümet paslf CHP Genel Başkan Yardımcı- sı emekli büyükelçi Onur Oymen ise, önlemin çok geç alındığına dikkat çekti. Fransız gazetecile- rin esir alınmasının ardından ül- kenin tüm dünyayı birbirine kat- tığına dikkat çeken Öymen, "Fransızlar kendi yurttaşlan için ne kadar çaba sarf ediyor- lar. Araplardan Şiilere kadar herkesi harekete geçirdiler. Ni- çin Arap lider, Fransız gazete- ciler için çağrı yapıyor daTürk şoförler için yapmıyor. Bizim böyle bir sıkıntımız var. Dış po- litikada çok pasifiz" görüşünü dile getirdı. Öymen, A\Tupa ülkeleri ile ABD'nin, Türkiye'deki en küçük terör olayında bile yurttaşlanna "Gitmeyin" çağYısı yaptığına işaret ederek "Bir ülkede yurt- taşlann can güvenliği için so- run varsa, bir çağrı yapılır, git- meyin denir" diye konuştu. Irak'taki terör olaylannda, özel- likle Türk kamyon şofÖrlerinin hedef ahndığını kaydeden Öy- Tevhid ve Cihad örgütü Dumlupınar'dan başlatılan yürüyüş tzmir'de son bulacak. GençlerZaferYürüyüşn'nde Irak'ta 3 Türk daha öldürüldü Dış Haberler Servisi - Irak'ta 3 Türk rehinenin Tevhid ve Cihad adlı bir ör- güt tarafından öldürüldüğü bildirildi. El Cezıre televizyonu, Irak'ta Tevhid ve Cihad örgütü taranndan öldürüldü- ğü ileri sürülen Türklerin görüntüleri- ni yayımladı. Örgütten televızyona bir açıklama ve Türklerin öldürülüşunün görüntülerinin gönderildiğı belirtıldi, ancak rehinelerin öldürülüşü ekrana gelmedi. Türklerin isimleri ve nasıl öldürüldükleri de açıklanmadı. Tele- vizyon, arkasında 2'si silahlı. maskelı 5 kişi bulunan 3 adamın yerde oturur haldeki görüntülerini yayımladı. Mas- kelılerden birinin okuduğu açıklama- da, "Bağışlama zamanı geçti. Artık öldürülme ve kafanızın kesilmesi dışında bir seçeneğiniz yok" denil- diğı kaydedildi. Ölenlerin, Bağdat'ın kuzeyindeki Calsiya köyü yakınında bulunan Türkler olup olmadığı henüz bilinmiyor. Iraklı Yarbay Ferhan Mu- hammed, 2 Türk'ün cesedının, yol kenannda bulunduğunu söylemışti. Muhammed, Türk olduğu sanılan üçüncü bir kişinin cesedinin de aynı yerde bulunduğunu belirtmişti. Türkler direnişçilerln hedefl Irak'ta kaçınlarak rehin ahnan çok sayıda Türk işçi ve sürücü serbest bı- rakılırken geçen ağustos ayında dinci teröristler tarafindan rehin alınan Murat Yüce öldürüldü. Türk çalı- şanlar direnişçilerin silahlı saldınsına da hedef oldu. Irak'ta çalışan Ferit Duman. Osman Alişan, Ramazan Erkul ve Faysal Demir bugüne kadar öldürülen Türkler oldu. MÎT-YARGITAY-ÇAKICI SORUŞTURMALARINI DEĞERLENDİRDİ Çiçek: Ayrıcalıklara neşter vunılması lazuıı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - 30Ağustos'ta Dum- lupınar'dan yola çıkan Ege Üniversiteli gençler, Türk as- kerinin 82 yıl önce geçtiği gü- zergâhı izleyerek Izmir'e yü- rüyor. 9 Eylül'de Belkahve'de "Zafer Yürüyüşü"nü ta- mamlayacak 17 genç, geçtik- leri yerde sevgi gösterileriyie karşılanıyor. Yol boyunca po- lis ve jandarmanın eşliğinde yürüyen gençlere kent geçişle- rinde yurttaşlar da katüıyor. Her gün 25 kilometre yürü- yen Egeli gençler, geceleri ça- dırkurarak dinleniyor. Geçtik- leri yerlerde insanlann kendi- lerini misafir etmek için ade- ta yanştıklannı belirten Kafi- le Başkanı Bintuğ Öztürk, "Afyon'a gittiğimizde Hıdır- lık'ta, ikinci gün Dumlupı- nar şehitüğinde konakladık ve nnz şehitlerimizi andık. Kulvanmran üçte birlik bö- lümünü geçtik. Her sabah bir önceki günden daha d- inç uyanıyoruz. Tüm dileği- miz 9 Eylül sabahı şafak sö- kerken lzmir'de olmak" de- di. Ege Üniversiteli gençlerin yürüyüşünü telefonla süc sık haberleşerek izleyen EÜ Rek- törü Prof. Ülkü Bayındır da "9 Eylül sabahı hepsini has- retle kucaklayacağız" diye konuştu. men, şöyle konuştu: "Türkiye bunun için pratik çözümler buimalı. Mesela taşımacılık, demiryollarına kaydırılabilir. Bunun için Suriye ile işbirliği yapabiJirsiniz. Ama hiçbir ça- lışma yok. Ya da kamyondan kamyona transfer yapabilirsi- niz. Burada bizim insanlanmı- zın can güvenliği önemli, birin- ci önceliği buna vermeliyiz. Bu kadar zamandır yurttaşları- mız öldürülüyor. Uyan için bu- gün mü bekleniyor." Özcan: Transfer noktaları kurulmalı Uluslararası terör uzmanı Öz- can da, Türkiye'nin, yurttaşlan- nı ancak kendi askerini göndere- rek tam olarak koruyabileceğini, bunun da Irak ve ABD tarafından kabul edilmesinin zor olduğunu söyledi. Bu nederde hükümetin , ABD ile ciddi anlamda diplomatik ilişki kurması gerektiğini vurgulayan Ozcan, ABD ve Irak'ın ise henüz kendini bile ko- ruyamadığuıa dikkat çek- ti. Özcan bunun için en mantıklı çözüm yolunun, transfer noktaları kurul- ması olduğunu belirtti. Stratejl belirlensin Türk şırketlerının mal- zemelerini Zaho, Musul gibi şehirlerden sonra ABD ya da Irak firmala- nna taşıtması gerektiğini belirten Özcan, şu görüş- leri dile getirdi: "Özellik- le ulaştırma faaüyetinin korumasına dair strate- ji belirlenmeli. Bunun için ya Zaho'da ya da Musul'da transfer nok- taları oluşturmalı. Tür- kiye bu noktalardan sonra malzemelerini ABD ve Iraklılara taşıt- malı. Ayrıca tüm Türk- ler için takip mekaniz- ması kurulması lazım. Diplomatik açıdan ABD'lilerle ilişki kurul- ması gerekiyor. Burdaki şirketlere, hem yüklerini görtirürken hem de dö- nerken koruma sağlan- malı. Türklerin nakliya- tı durdurmasıABD'lÛer için bir facia. Çünkü ABD'li askerlerin işleri aksayacak. Bu yüzden özellikle onlann bir şey geliştirmeleri gerekiyor. Oradaid Türk firmala- nnın da güvenlik için bazı konseptler hazırla- ması gerekiyor." G U N D E M >n STAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada rülmesinden sonra okul baskını... Bu tür eylemler Çeçenlerin iddia ettiği haklılıklarını da kana bulu- yor ve dünyadan dışlanıyorlar. Rehin alma eyle- minden sonra Birleşmiş Milletler Güvenlik Konse- yi'nin kınama kararının arkası gelebilir ve Çeçen- lerin "insan hakları kapsamtnda" değerlendirilebi- lecek istemleri de terörün gölgesinde kalabilir. Rehin alınanlar arasında bir Rusla evli Seyfi Do- ğan adlı Türk'ün eşi ve iki çocuğunun da yer al- ması, Türkiye'nin etrafıyla bağlarının ne ölçüde derin örüldüğünü, örülmekte olduğunu da ortaya koyuyor. Irak'tan gelen haberler de bu ülkenin tam bir Ameri-kan gölüne döndüğünü gösteriyor. Fellu- ce'de Amerikan askerlerinin saldırısı sonucu 10'dan fazla Iraklı öldü. Sadr'ın yardımcılanndan biri öldürüldü. Dün öğle saatlerinde de 3 Türk şo- förünün öldürüldüğü haberi geldi. Bu terör çemberinin ortasındaki Türkiye'ye ge- lirsek... Banş Günü'nde Türkiye'de de değişik et- kinlikler vardı. Bunlardan doğrudan günün anla- mına ilişkin olanlaradiyeceğimiz bir şey yok... An- cak, DEHAP'ın ve eski DEP'Iİ milletvekillerinin tu- tumujlginçti. DEHAP'lılar Banş Günü'nde Abdul- lah Öcalan'la diyalog kurulmasını, Güneydo- ğu'daki bütün operasyonların durdurulmasını is- tediler. DEHAP'ın bünyesindeki Demokratik Gençlik Platformu üyesi 39 kişi Gabar Dağı'na gi- derek PKK/KONGRA GEL'e yönelik operasyon- lara kalkan olmak istediklerini açıkladılar. Teröre hayır diyememek! Eski DEP'liler adına y-azıiı bir metin okuyan Ley- la Zana, özetle şu görüşleri savundu: "Şiddet rolünü oynadı. Toplum şiddete doydu. insanlanmız şimdi daha çok banş, daha çok sağlık, iş, aş, ekmek ve daha çok demokrasi istiyor. Hangi neden ve gerekçeyle olursa olsun, savaş ve şiddet istemiyor... Çok az bir ihtimal dahi olsa çatışmalar nedeniyleAB 'nin müzakere tarihi vermemesihalin- de bunun vicdani sorumluluğu ağır olacaktır..." Cezaevinden çıktıkları günden beri sağduyulu kamuoyunun, Zana ve arkadaşlarının ağzından şu tümceyi duymak istediğini her fırsatta vurgu- ladık: "Nereden gelirse gelsin, amacı ne olursa olsun, terörün her türtüsüne hayır!" 1 Eylül günü açıklamalann her türlüsü vardı a- ma, içinde "teröre hayır" istemi geçen bir tümce yoktu! Bu bağlamda bir Banş Günü daha kaçırıldı. DEHAP'lıların diyalog istediği Abdullan öca- lan'ın diyalog kurmakta zorlandığı kişilerin başın- da ise kardeşi Osman Öcalan geliyor. Osman öcalan, Kuzey Irak'ta partisini kurdu, bölgedeki huzur ve güven ortamı içinde usul usul gelişiyor. Şimdilik mumu Kandil Dağı'nda yanıyor ama, ba- karsınız usul usul Musul yapar, oradan değişik il- lere sapar, bölgede etkin bir parti olur! Belki de Irak'ta hâkim olan güç, Abdullah öca- lan'ın "son kullanma tarihinin" dolduğunu düşü- nüyor ve yerine yatay geçişle kardeşini kullanma- yı yeğliyor! DEHAP ve çevresindeki Abdullah öcalan'la di- yalog kurulmasını isteyen anlayışa karşın aynı ke- sim içinde "Bölgedeki temelgüç Barzani hareke- tidir" diyenlerin de olduğu dikkati çekiyor. Bu ça/kantıların ortasında, güvenlik güçleri de bölgedeki halkla teröristi özenle birbirinden ayı- rarak operasyonlar yapıyor. Türkiye'nin terörle mücadelede geldiği nokta çok az ülkenin başa- rabileceği bir durumdur. 21. yüzyıla, terörün bü- yük ölçüde sindirildiği bir ortamda girdik. Güney- doğu'daki insanlar göreceli de olsa banş ortamı- nın tadına vardılar. Bunu korumak, geliştirmek başta bu bölgenin hassasiyetlerini dikkate alarak siyaset yaptığını iddia edenler olmak üzere her- kesin görevi. Bunun için de her şeyden önce te- röre hayır diyebilmek, sözcükleri kalkan olarak kullanmamak gerekiyor! Gelecek, banş günlerinde bu türyazılaryazma- yacağımız güzellikte olsun! ankcuma cumhuriyet.com.tr ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Adalet Bakanı Cemil Çiçek, NÜT-Yargıtay-Alaattin Çakıcı iliş- kileri konusundaki soruşturmanın 3 koldan yürütüldüğünü belirterek sorunun temelden çözümü için ya- salarla kimı kesımlere tanınan "ay- rıcalıkların" ortadan kaldmhnası gerektiğini söyledi. "AyncalıkJa- ra neşter vurulması lazım" diyen Çiçek, ayncalıklar nedeniyle ayn ayn soruşturma mekanizması işle- diğini, istenmeyen bir sonuç çıktı- ğmda da faturanın yargıya yüklen- diğini belirtti. Çiçek NTV'de MİT-Yargıtay- Çakıcı ilişkileriyle ilgili iddialar ve soruştunnalara ilişkin sorulan yanıtladı. Bu konudakı soruştur- manın Istanbul Cumhuriyet Sav- cılığı, Yargıtay ve Adalet Bakanlı- ğı'nda 3 koldan yürütüldüğüne işaret eden Çiçek, "Bence fotoğ- rafın tümüyle ortaya çıknıası so- ruşturmaların tamamlanması- na bağlı" dedi. Türkiye'de aynca- lıklar demokrasisinin egemen ol- duğunu kaydeden Çiçek şunları söyledi: "Birçok konuda aynca- lıklar var. bedelini de yargı Ödü- yor. Karmaşık olaylarda, değişik konumdaki kişiler söz konusu olduğunda her biri için ayn so- ruşturma yöntemi, makamı var. Bir bütünlük sağlanamadığı için fotoğraf ortaya tam olarak ko- namıyor. Konamayınca da bek- lenmedik karar çıkınca yurttaş tepki gösteriyor. Yasalarda bun- ca ayrıcalık varsa kimse soruş- turmayı yürüten savcıya ya da eksik belge nedeniyle beraat ka- rarı veren yargıca yüklenmeme- li. Bu ayrıcalıklara neşter vur- mak gerekir." MlT Müsteşan Şenkal Atasa- gun'un, "Sorunu yargı çözemez- se biz çözeriz" sözlerine de dikkat çeken Çiçek, "Bunu hangi an- lamda söyledi bilenıivorum. Va- ni yargının çözümü dışında ne olabilir?Ya da yargıya intikal et- meyen hangi bölüm var, onu bil- miyorum" dedi. Çiçek,Avusturya'da bulunan Ça- kıcı'nın iadesi için istenen ek bel- geleri gönderdiklerini, kendilerin- den Çakıcı nin "şartlı tahliye olup olmadığı" yönünde bilgi istendi- ğini aktardı. Çiçek, Türkiye'de ida- mın kalktığına dikkat çekerek "Bi- ze göre şu anda bu kişinin iadesi açısından bir sorun yok" dedi. YENİ KOMUTA HEYETİ SEZER'LE CORUSTU A.NKAR.4 (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök ve yeni göreve atanan komutanlan kabul etti. Haftalık olağan ziyarette. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atanan Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile Jandarma Genel Komutanlığı'na atanan Orgeneral Fevzi Türkeri de bulundu. Sezer dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile de haftalık olağan görüşmesini yaptı. YENİDEN "ANADOLUVE RUMELİ" MÜDAFAA-İHUKUK DERGİSt Prof. Dr. Çetin Yetkin'in yönetiminde Yıl 7, Sayı 72, Eylüİ 2004 • METtNAYDOĞAN 24. YILINDA 12 EYLÜL m Serdar ANT: "Istiklal"Yoksa, "Ölfim" Vardır! Mehmet Başaran: Bozkın Göverteceğiz Ocak Tüttüreceğiz Arif ÇAVDAR: Türk Aydınlanmasına Karşı Ilımlı Islam Senaryolan M. Emin DEĞER: Türkiye-Ortadoğu ve ABD Çıkarlan Prof. Dr. Cihan DURA: "Çirldn Batı"ya Hayır! Yahya Can DURA: Amerikan Ekonomisine Genel Bir Bakış-II Altemur KILIÇ: Karen Fogg Şebekesi Sıkıştı! Halil NEBİLER: "San Saçlım Mavi Gözlüm / Nerde, Nerde Nerdesin Dost?" Hüseyin Gündüz ÖKLEM: Hani Kurtulacak idik? Bekir ÖZGEN: Atatürkçü Düşünce Olmazsa Olmaz Vural SAVAŞ: Okuduğum En Önemli Eser Ertan URUNGA: Aklın Yolu YATAGANOĞLU: 16 Ağustos Olayı Yusuf YAVTFZ: Amerika ve NATO'nun Psikop(at)lan Banş YETKİN: Joha Forbes Kerry Kimin Nesi? Prof. Dr. Çetin YETKİN: Toktamış Ateş 6 Yıl Önce, 6 Yıl Sonra Tahsin YÜCEL: Gecekondu Düşüngüsü • ŞİİRLER Cüneyt DUMRUL - Orhan Şaik GÖKYAY - Ali YÜCE • ÇtZGİLER Ercan BAYSAL - Sunder ERDOĞAN \ferkez Büro: Kışla Mah.. 34. Sok.. 4 14 ABOSE KOŞİLL4RI Demırhan İş Merkezi - .Antalya 3 aylık 10 500 000.- TL - 6 aylık 21 000 000.- TL Tel: (0 242) 248 25 60- Faks: (0 242) 244 5029 12 a >lık 42.000.000.- TL PK 15 Kızıltopıak - Antalja Pöstaçelu. tbrahım Çetin Yetkın 111 92 34 İletişim: lstaobul-Birol Başaran (0 216) 455 35 82. Izmir-Oğıız l'nn (0 lil) 255 45 54 vt Hâs«yin Öklem (472 24 25) E-posta: mııdafaaıhukukfa s DERGİMİZİS, ERTIĞRIL ZEK4İÖKTE VEAKKADAŞLAK1MSKVRDVĞV "YEMDES MÜDAFAA-IHIKLK HAREKETİ pER\EĞİ"V'E MAHUUTYILBAŞ'iy ÇIK4RDIĞ1 "MDDAFAA-İ HIKLK DERGİSfİLE HİÇBİRİLGİSİ YOKTVR.