Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 26 EYLUL 2004 PAZAR
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edırne
Kocaeli
Çanakkale
Izmır
rvlanisa
Aydın
Denizli
Y
Y
PB
Y
Y
Y
Y
Y
27
25
28
21
26
27
26
27
Sinop PB 25 Adana
Samsun PB 30 Mersın
PB 31
PB 30
Trabzon PB 28 Diyarbakır AB 35
Gıresun PB 28 ganlıurfa B 35
Ankara PB 27 Mandın B 31
Eskişehir PB 27 Siirt
Konya
B 34
PB 27 Hakkâri B 27
Sıvas B 29 Van B 27
Zonguldak PB 19 Antalya Y 29 Kars B 25
Yurdun batı kesım-
len parçalı çok bulut-
lu. Marmara'nın batı-
sı, Kıyı Ege ıle Batı Ak-
denız sağanak ve
gökgurültuiu sağanak
yağışlı, dığeryerleraz
bututlu geçecek. Ha-
va sıcaklığı batı böl-
gelerde 2 ıJa 4 öerece
azalacak, dığeryerter-
de onemlı bır degışık-
lık olmayacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
PB
Y
Y
Y
Y
Y
15
12
15
17
16
15
20
24
Münih Y 12 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
Y
B
Y
Y
Y
Y
Y
18
16
26
16
13
25
20
29
Moskova PB 15
Y 10 Şam
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflıs
Kahire
B
PB
B
B
B
PB
B
32
17
31
30
26
20
32
B 34
Aç.k Sufutlu ^ Çok. buluttu r Yağmuriu
G U N C E L CİTVEYTARCAYtREK
H Baştarafı 1. Sayfada
ye'ye tek kuruş yardım olanağı yok. RTE bile oluk
oluk para akmayacağını uzun nutuklannda araya sı-
kıştınveriyor.
Pek çok umuda limon sıkacak açıklamalar peyder-
pey gelmeye başladı, baştayacak.
Orneğin 6 Ekim'de AB kapılannı açacağı ilan edi-
le-n llerleme Rapoaı'nda "Türkiye'den AB ülkelerine
serbest dolaşım hakkını tamamen kaldıran özel bir
tavsıyenin yer alacağından " söz ediliyor.
-Müzakerelere başlasak bile- Türkiye'yi sürekli de-
netim altında tutmayı öngördükJerine ilişkin haberier
kulaklara fısıldanıyor.
Reformlann "uygulanmasında hükümetin ne kadar
ciddiolduğunubirkaçyıliçinde saptayacaklannı" öne
sürüyorlar. Hertiangi bir gerekçeyle müzakereleri as-
kıya almayı öngören -Türkiye'ye özel- bir kuralın da
geliştirildiği söyleniyor.
Olaylan kendi bakış açılanmızla değeriendirmekte,
kimi zaman dereyi görmeden paçalan sıvamakta faz-
lasıyla mahir medyamız var. Şu koşulu bu koşulu baş-
ka ülkelerde aramadınız diyor, böylece AB'ye kendi
açımızdan bakıyor ve fakat üye ülkelerin Türkiye'nin
üyeliği üzerindeki çekincelerinden kaynaklanan olası
koşullann açıklanmasına fena halde bozuluyoruz.
Orneğin Almanya. Halkı Türkiye'nin üyeliğine yüz-
de 70'lere varan oranda karşı. One sürdükleri kültü-
rel ve coğrafi sakıncalan siyasi gerekçelerie karşıla-
yabilirsiniz; ne ki, Türkiye'nirı biriiğe 10 yeni ülkeden
daha fazla maddi yük getireceğini ve bu yükün Alman-
ya tarafından (halkın vergileriyle) karşılanacağını içe-
ren görüşlere karşı çıkabilir misiniz?
Ya da Türkiye'nin üyeliğiyle AB sınıriannın dünya-
da en çok kriz olan Ortadoğu bölgesine dayanmasın-
dan tedirginlik duyacaklar; Almana bu kaygılan göz
ardı etmesini söyleyeceksin. Olacak şey mi?
Sistematik değil derken işkencenin variığını, insan
haklan ihlallerini kabul edeceksin. Ulusal yarariannın
gereğini savunurken bir başka iilke insanından, bir Al-
mandan, bir Fransızdan ulusal ve yaşamsal yararla-
nnı göz ardı etmesini isteyeceksin.
Bu yayın mantığı, bu siyaset anlayışı üye ülkeleri,
halklarını enayi yerine koymanın dik âlâsı; fazla ben-
cil.
• • •
Şimdilerde RTE'nin laik ve demokrat izlenimi veren
dış görünüşü altında Islami kimi hedefleryatıp yatma-
dığını araştınyorlar.
Burada Ingiliz ve Fransızlaria görüşmeler yaptıktan
sonra, Roma'ya giden ve orada da şu sıralar Italyan
parlamenterlerle görüşmeler yapan Türk heyetinden
Onur Öymen'in -telefonda- söylediğine göre; son zi-
na krizi "izler" bırakmış. Yabancılar ileride böyle kriz-
ler olup olmayacağını araştınyorlar. RTE'de gizli Islam-
cı kuşkusu düşmüş içlerine.
Bir olasılık, henüz Batı yayın organlannın dikkatini
çekmedi. Müslüman Türkiye'de Islam kurallanna ya-
kınlığıyla tanınan bir iktidann Hıristiyan Avrupa ile bu
denli içli dışlı olması, AB'ye girme çabalan, Islam ku-
rallannı uygulayan ülkelerde (orneğin Suudi Arabis-
tan'da) neden serttepkilerle karşılanmıyor, yerilmiyor,
eleştirilmiyor?
Bu, Islami Türkiye aracılığıyla Hıristiyan Avrupa'ya
sokmayı içeren -varlığı açıklanmayan- bir uzlaşma-
dan, bir plandan kaynaklanmasın?
• • •
Görünen köy kılavuz istemiyor. AB raporu Türki-
ye'ye tarih verilmesini 17 Aralık'taki zirveye salık ve-
rirken -bilinen- kimi koşullan da beraberinde getire-
cek. öymen'in burada ve Roma'da görüştüğü yaban-
cılardan aldığı izlenime göre, öncelikle Kürt sorunu
gündeme gelecek, Kıbns, ruhban okulu, asker-sivil
ilişkileri vs. söz konusu. Bu koşullar birer dayatma
olarak gösterilmeden raporda yer alabilir. Bizimki de
günlerce önce tarih versinler de ne olursa olsun der
gibi; müzakereler sırasında ele alınması koşuluyla
bütün dayatmalan sineye çekmeye hazır olduğunu
açıkladı.
Koşullar, moşullar, durun bakalım. 15 yıl... Kim öle,
kim kala!
AIÜ raporu, dershanelerin temel eğitimin önemli bir unsuru haline geldiğini ortaya koydu
Eğitim dershanelere emanet• Baştarafı 1. Sayfada
rek artan dershaneler berabe-
rinde katrilyonluk bir ekono-
mik pastayı da getiriyor.
Kurs ücretleri 2 ile 8 milyar
lira arasında değişirken bu yıl
dershanelerde gelecek arayan
öğrenci sayısı 735 bin olarak
düşünüldüğünde 2004-2005
öğretim yılının dershanelere
düşen payı 3 katrilyon lirayı
aşıyor.
îstanbul, 626 dershaneyle en
çok dershaneyi banndıran il
olarak dikkat çekerken Anka-
ra'da 275, Izmir'de de 154 ders-
hane bulunuyor.
Raporda, Istanbul 'daki ders-
hane sayısının dershanelerin
faaliyet gösterdiği 54 ilin 32 si-
nin toplamından daha fazla ol-
duğuna dikkat çekiliyor.
Tunceli'de 1, Ardahan, Şır-
nak ve Bayburt'ta 2'şer, Siirt
IDere göre dershane saydan:
Târthe genetinde en fazla ve en u derchanesi olan
Hakkan
Istanbul
Muş
Ankara
Sınop
lzmır
Bartm
Adana
Gümüşhane
Bursa
4
626
4
2T
5
4
154
4
104
3
"4
Sıırt
Antahya
Bavbun
tçel
Şıraak
Hatav
Ardahan
Koma
Tuncelı
Kocaeli
10 il şöyle:
3
68
2
68
67
2
60
!
53
VıDar
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
Yılhra göre dershane ve öğrenci savıianndaki artrç
Dershane savısı
952
1089
1274
14%
1664
1710
1759
1864
2 bin 2
2 bin 122
2 bin 615
Öğrenci sayısı
297 bin 234
3|7buı2l7
341 bin 979
379 bin 463
432 bin "14
433 bm 84a
48S bm 284
523 bin 244
588 bin 63"
606 bin 522
668 bm 6"3
ve Gümüşhane'de 3'er dersha-
ne bulunuyor.
Rapora göre, 2000 yılında
1864 dershanede 523 bin 244
öğrenci ders ahrken bu sayı
2001 'de 2 bm 2 dershanede 588
bin 637 öğrenciye, 2002 yılın-
da 2 bin 122 dershanede 606
bin 522 öğrenciye, 2003'te de
2 bin 615 dershanede 668 bin
673 öğrenciye çıktı.
Rapora ilişkin değerlendir-
melerde buiunan ATO Başkanı
Sinan Aygün, "devletin eği-
timdeki zafiyetinin yurttaş-
ların cebine yük" olarak yan-
sıdığmı söyledi.
Özellikle lise son sınıflarda
öğrencilerin sağlık raporu ala-
rak okula gitmediklerini, bu-
nun yerine bütün yılı dershane-
de geçirdiklerini belirten Ay-
gün. "Bu, devlet okullarının
eğitim konusundaki yetersiz-
liğini gösteriyor. Vatandaş
devletin verdiği eğitime gü-
venmediği için cebinden ekst-
ra para harcayarak çocuğu-
nu dershaneye gönderiyor.
Devlet okullarındaki öğret-
men de boş sıralara ders an-
latıyor. Bu bir kaynak israfı-
dır" dedi.
Kızılcahamam kampı başlıyor
AKP'derevizyon
beklenüsi
Cem Vakfı tarafından düzenlenen törene yaklaşık 20 bin kişi katıldı.
'Gelin CanlarBir Olakm'
tstanbul Haber Servisi - Cem Vak-
fı tarafından düzenlenen "Gelin
Canlar Bir Olalım" adlı cem töre-
ni 20 bin kişinin aktif kanhmıyla
gerçekleştirildi. Cem töreni önce-
sinde konuşan Alevi Islam Din Hiz-
metleri Başkanı Ali Rıza Uğurlu,
"Cem törenini özellikle sünni
kardeşleriınize açık olarak ger-
çekJeşrirdik. Bu açıklık Aleviliğe
yönelik önyargılara bir yanıt nite-
liğindedir" dedi. Prof. Dr. İzzettin
Doğan'da yaptığı konuşmada, Ale-
viliğin Türk kültürüne katkılannı
anlatarak özellikle hiçbir Islam
inancında kadının Alevilikte olduğu
kadar ön plana çıkanlmadığına dik-
kat çekti. Doğan, AB nezdinde aç-
mak ıstediklerini davalardan Türki-
ye'nin önünü kesen olmamak için
vazgeçtiklerini belirterek, "Alevile-
rin istemleri karşılanmadığı için
sıkıntılan devam ediyor. Biz
bunun takipçisi olacagız" dedi.
Cem töreninde Galata Mev-
levihanesi semazenleri ile Yeni Bos-
na Cemevi semah ekibi bırlikte
semah töreni gerçekleştirdi.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Yeni yasa-
ma yıhndan önce
AKP'nin yıllık çalışma
kampı yann Kızılcaha-
mam'da başlayacak. Baş-
bakan Tayyip Erdoğan 3
günlük kamp boyunca
parti yöneticileriyle gö-
rüşmeler yapacak ve
gruplar halinde milletve-
killerini dinleyecek.
Başbakan, parti içi ko-
nularda millervekillerinin
görüşünü geniş katılımlı
toplantılarda almamaya
özen gösteriyor. Erdo-
ğan'a önerilen veya şikâ-
yet edilen isimler konu-
sunda parti grubu tam bir
görüşe sahip olamıyor.
AKP lıderi de bu toplan-
tılann ardından yaptığı
her değişikliği "grubun
eğilimi" olarak sunma
olanağına kavuşuyor.
Milletvekilleri, yeni yasa-
ma yılında Meclis yöneti-
mi, parti yönetimi ve ka-
binede "AB vüyonuna
uygun" değişildik bekii-
yor. Bülent Annç'ı "te-
reddütsüz desteklediği-
ni" belirterek Meclis Baş-
kanlığı'yla ilgili tartışma-
ya son veren Erdoğan'ın,
İcomisyon başkanJıklan
ve grup yönetiminde ise
köklü degişiklik yapması
bekleniyor. Özellikle son
yasama yılında önemli
birçok yanlışa imza atan 5
grup başkanvekilinden en
az ikisinin değişebileceği
belirtiJiyor. Partide etkin
isimler arasmda yer alan
Başbakan Yardımcılan
Abdüllatif Şener ve
Mehmet Ali Şahin'ın
grup başkanvekiliğine
kaydınlabileceği, kuliste
dile getiriliyor.
AKP Genel Sekreten
Idris Naim Şahin ın ka-
bineye alınabileceği, Av-
rupa'daki etkinlikleriyle
tanınan bazı isimlerin par-
ti yönetimine almabilece-
ği kaydediliyor. Bakanlar
Kurulu'ndaki değışikliğin
de 5 bakana kadar çıkabi-
leceği konuşuluyor.
MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
"Neredekigörüşümü istiyorsunuz; Ankara'daki-
ni mi Brüksel"dekini mi?"
• • •
Erdoğan'a sormuşlar:
- Yokuşu mu seversin inişi mi?
"Kardeşim, bunun zikzaklısı yok mu?" demiş.
• • •
Erdoğan'a sormuşlar:
- Iki kere iki kaç eder?
O da soruyla karşıl/k vermiş:
"Satın aJırken mi satarken mi?"
• • •
Erdoğan'a sormuşlar:
- Sizce parti içi uyum nedir?
"Herkesin benim görûşüme katılmasına uyum
denir. Sonra da benim bütün görüşlerimi değişti-
rip Brüksel'in görüşlerine katılmama, uyumun güç-
lenmesi denir" demiş...
• • •
Erdoğan'a sormuşlar:
- Ankara'nın en çok nesini seversin?
"Brüksel'e dönüşünü" demiş...
* * •
Erdoğan'a sormuşlar:
- Ankara'da AB bizim içişlerimize kanşamaz,
kararları kendimiz alırız, demiştiniz. Sonra da
Meclis'i toplama karannı Brüksel'de aldınız.
AB'nin istediklerini yapacağız, dediniz. Bu çeliş-
ki değil mi?
"Hayır" demiş, "ben içişlerimiz derken AKP'nin
içişlerinikastettim. AB, Türkiye'nin herşeyine ka-
nşabilir ama, AKP'nin içine kanşamaz. Ben bunu
demek istedim" demiş...
• • •
Erdoğan'a sormuşlar:
- Ekonomiyi nasıl yönetirsiniz?
"Iş âlemini karşıma alınm" deyip yanıtlamış:
"Bana ters çıkarsanız, krizçıkar. Sessizolun, her
şeyin iyiye gittiğini söyleyin, başka bir şey deme-
yin, derim... Böylece ekonominereye gidersegit-
sin, iyiye gitmiş olur..."
• • •
Erdoğan'a sormuşlar:
- Sizce muhalefet nedir?
"Iktidara yardımcı olan partilere muhalefetpar-
tileri denir" demiş...
• • •
Erdoğan'a sormuşlar:
- Uzay teknolojisinde neden yokuz?
"Yakında olacagız" deyip şu karşılığı vermiş:
"Ben Istanbul Belediyesi'ndeyken dolmuş se-
ferierini çok düzenli hale getirmiştim. Şimdi uza-
ya da dolmuş seferi planlanıyormuş. Istanbul Be-
lediyesi'ndeki deneyimi buraya aktanp projeye or-
tak olacagız. Almazlarsa biz değil, onlar kaybe-
der..."
• ••
Erdoğan'a sormuşlar:
- Demokrasi benim için tramvaydır... Onunla is-
tediğim yere kadar gider, inerim, demiştiniz. Hâ-
lâ aynı görüşte misiniz?
"Hayır" deyip devam etmiş:
"Değilim... Ben de değiştim. Tramvay raydan
çıkabiliyor. Hedefi sağlama almak lazım. Demok-
rasibenim için tramvay değil, raydır. Istediğim ye-
re kadar döşerim, üzerinde istediğim hızda gide-
rim..."
• • •
Erdoğan'a sormuşlar:
- Reform nedir?
"AB bir form verir, bunu doldururuz. Geri gön-
deririz. Bu işleme reform denir" demiş...
ankcum <J cumhuriyet.com.tr
AL GÖZÜM SEYRETLE /IŞIL ÖZGENTÜRK
Masalcıların Masalcısı
Masalcılann masalcısı Bülent Oran
öldü. Ardında yüzlerce senaryo, yüzler-
ce camaltı resmi ve şen kahkahasını bı-
raktı. Aksini iddia edenler olsa da ben,
masallann da masalcıların da ölümüne
inanmam. Sadece mekân değiştirirler.
Şöyle olur, masalcının yolu bu kez bir
çöle düşer ve o gördüğü ilk vahada bağ-
daş kurup hemen en güzel binbirgece
masallarım anlatmaya başlar. Vahanın
sahipleri çöl bedevileri, bu masallar son-
suza kadar sürsün isterler. Masallar da
sonsuza kadar sürer ve her sözcük kum
tanelerinin arasına gizlenip çölde yolu-
nu yitirenin elinden tutar ve onu yeniden
hayata döndürür.
Masalcı bazen bir kır kahvesinde me-
kân kurar ve bağn yanık mahalle deli-
kanlılanna örneklerle kız tavlama sana-
tından söz eder. Kızlann hepsi zengin
aile kızlandır, şımanktırlar. Burunlan
bir kanş havadadır. Ama yoksul delikan-
lı öyle has bir yüreğe sahiptir ki, şıma-
nk kız bu yürek karşısında değişir, artık
her şeye razıdır. Sevdiği delikanhmn bir
odalı evinde yemek pişirmek, leğende
çamaşır yıkamak için can atar.
Masalcmm yolu bazen bir iplik fabri-
kasına düşer. Fabrikada küçücük kızlar,
başlannda beyaz başörtüleri, hiç durma-
dan çahşırlar. Gözleri yorgunluktan kı-
zarır, ayakları genç yaşta varis olur. Dur-
madan hesap yaparlar, aylıklarını aldık-
lan gün taksitlerini ödedikten sonra el-
lerinde kaç para kalacağını bulmaya ça-
Iışırlar.
Çogunun babası işsizdir. Anneleri ev-
lere temizliğe gider. Evin büyük kızla-
nndan biri çalışmaz ve küçük kardeşle-
re bakar. Evlerin tuvaletleri alarurkadır
ve derme çatma banyo haftada bir gün
yanar. Masalcı onlara, "işçi kizla fabri-
ka sahibinin oğlu" masalını anlatır.
Fabrika sahibinin oğlu, baba parasıyla
hovardalık yapan, sorumsuz bir oğlandır.
Çevresinde onu her an pohpohlayan, şı-
martan, saçlan mutlaka san boyalı, de-
kolteleri her zaman gösterişli kadınlar
vardır. Masal bu ya, oğlanın arabası bir
gün tam da kızın oturduğu gecekondu-
nun önünde bozulur. Oğlan cep telefonu
henüz bulunmadığı için, evin kapısım
çalar ve yardım ister. O sırada kız da ev-
de değil midir!.. Ve aşk tannsı okunu o
anda atar. Sonrası oğlan kızı bir türlü
unutamaz. Bu kız çevresindekilere hiç
benzememektedir. Dürüsttür, onun da-
vetlerini kibarca reddetmektedir. Ve her
gün hep aynı saatte evden çıkjp bir yer-
lere gitmektedir. Acaba nereye? Oğlan
merak içindedir, kızı gizlice takip eder
ve o da ne.. kız babasının fabrikasına gi-
rer, oğlan gene gizlice, arka yollardan
fabrikaya sızar ve kızı makinenin başın-
da çahşırken görür.
Ve ansızın gözleri dolar. Artık aradığı
kadını bulmuştur. Türlü çeşitli yollara
başvurarak kızı etkilemeye çalışır. Kız
çok onurludur, oğlanın fabrika sahibinin
oğlu olduğunu öğrenince, en gerçekçi
biçünde bu işin olmayacağuıı söyler. A-
ma hayır, gönül ferman dinlemez ve oğ-
lan, onu başka bir fabrikatörün kızıyla
evlendirmek isteyen babasına rağmen
kızı sevmeye devam eder. Bu uğurda her
şeyini yitirir. Arabasım, tek başına otur-
duğu lüks evini, yüklüce bir miktar tu-
tan cep harçlığım. Ama olsun, o artık
sevdiği için dağlan delen Ferhat olmuş-
rur. Hiç künseden yardım almadan bir
mucize gerçekleştirir ve babasının fab-
rikasmın karşısına bir fabrika da o kurar.
Kızla da telli duvaklı evlenirler. Ve torun
olur. Babanm buz tutan yüreği torun kar-
şısında eriyiverir ve hep birlikte mutlu
mesut yaşamaya başlarlar.
Masalcı, yaşhlar yurduna uğramayı da
çok sever. En mucize dolu masallar da
burada anlatılır. Hiç beklemedikleri za-
manda torunlanna kavuşan yaşlı ninele-
re, yıllar sonra ilk aşkrna rastlayan dede-
lere, ansızm bahçede dolaşırken para bu-
lan ve dünyayı dolaşmaya başlayan yaş-
lı çiftlere dair masallardır bunlar. Tüm
yaşlı yürekleri soğuk kış günlerinde sı-
cak tutar ve yaklaşmakta olan ölümü ko-
varlar.
Işte ben, daha bir yığın nedenden örü-
rü masalcıların öldüğüne inanmam. Bü-
lent Oran'ın da öldüğüne inanmıyorum,
gençliğim onun en güzel masallarmı din-
lemekle geçti; sadece benim mi, anne-
min, babamın, kızımın da... Belli ki to-
runumun da gençliği o güzel masallarla
geçecek. Sağol masalcılann masalcısı.
Isilozgenturk(Ş süperonline. com
TCK Kadın Platformu, çağdışı zihniyette ısrar edildiğini vurguladı
'Zinayerine tecavüz indirimi'
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - TCK Kadın Platformu, zi-
nayı suç kapsamına almaktan vaz-
geçtiğıni açıkJayan AKP yöneti-
minin, şimdi de tecavüz suçu için
öngörülen cezayı indirmeye çahş-
tığını belirterek "çağdışı zihni-
yetin ısrar ettiğini" bildirdi.
TCK Kadın Platformu adma
Kadınm tnsan Haklan Yeni Çö-
zümler Vakfı "nca yapılan açıkla-
mada, Türkiye Büyük Millet Mec-
lisi'nde bugün görüşülecek olan
Türk Ceza Yasası Tasansf nda te-
cavüz suçunu düzenleyen 102.
maddede, tecavüzcüye 7 yıldan 12
yıla kadar hapis cezası verilmesi-
nin öngörüldüğü ammsatıldı.
Cerekçe balll değil'
Bu maddenin kadın kuruluşla-
n ve diğer pek çok sivil toplum
örgütünün istemleri doğrulfusun-
da ve uluslararası normlara uy-
gun olarak düzenlendiği kayde-
dilen açıklamada şu görüşler ak-
tanldı:
"Meclis tarafından onaylan-
mış olan bu maddeyi. AKP bir
kez daha gerekçesi belli olma-
van bir şekilde gündeme getir-
meye çahşıyor. Aynı zina konu-
sunda olduğu gibi. Dünyanın
pek çok ülkesinde tecavüz suçu
giderek ağırlaştırılan cezalara
tabi tutulan önemli bir suç ad-
dedilirkenAKP'nin uluslarara-
sı trendlerin tersine giderek te-
cavüzcüye verilen cezayı indir-
KADINLARDAN ERDOĞAN'A TEPKİ
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Kadın örgütleri, Başba-
kan Recep Tayyip Erdoğan'ın
"Bedenimiz bizimdir. Bekâret
kontrolüne son" pankartianna
alkış tutmayacağı açıklamalanna
tepkı gösterdiler. ANAP Genel
Başkanı Nesrin Nas, Erdoğan'ın
açıklamasıyla "Türkiye'ye giy-
dirmek istediği elbiseyi" gös-
terdiğini vurguladı.
Nas yaptığı yazılı açıklamada,
"Garanti veriyorum zina konu-
su TCY'yeginneyecek''
diyen Erdoğan'ın açıklamamn
üzerinden birkaç saat geçmeden
söylediği sözlerin "aslındazina-
ya bakışını tam anlamıyla" or-
taya koyduğunu kaydetti. Nas,
"Erdoğan, 'Bedenimiz bizimdir.
mesi kabul edilebilecek bir du-
rum değildir."
Cağdaş ve ilerici değişikJikler
yaptığını ileri süren hükümetin,
eğer samimiyse kadın-erkek eşit-
liğini tam olarak sağlaması gerek-
tiği vurgulanan açıklamada, "Te-
cavüzcülerin cezalandınlmadı-
ğı bir ülkede kadın-erkek eşitli-
ği yokrur" denildi.
Testler yasaklanmalı
TCK Kadın Platformu adına ya-
pılan açıklamada, tecavüz suçu ile
ilgili maddeyi geriye götürmek
Bekâret kontrolüne son' gibi
pankart açarak yürüyen kadın
örgütlerine 'Ben o pankartlara
alkış tutmam' diverek. Türki-
ye'ye giydirmek istedikleri el-
biseyi göstermiştir" dedi. Ken-
di iç dünyasında Erdoğan'ın ka-
dın erkek eşitliğini kabul etmedi-
ğini vurgulayan Nas, "Daha va-
him olanı, kadını halen ikinci
sınıf gören bu zihniyetin bu ifa-
delerle dışa vurumudur" dedi.
TCK Kadın Platformu Ankara
Kuruluşlan da, Başbakan'ın tav-
nnı kınadıklannı bildirdiler. Plat-
form adına yapılan açıklamada,
"kadın örgütleri olarak, uzun
mücadelelerle elde ettikleri ya-
sal kazanımlan ısrarla savuna-
cakları" vurgulandı.
yerine tasanda yapılması gereken
asıl değişikJikler şöyle sıralandı:
"Bekâret testleri tamamen
yasaklanmalı. 15-18 yaş arası
gençlerin rızaya dayalı cinsel
ilişkilerine getirilen yaptınmlar
kaldırılmalı. Müstehcenlik
maddesindeki ifade hürriyetini
kısıtlayıcı ifadeler çıkartılmalı.
Ayrımcılık maddesine 'cinsel
yonelim' ifadesi tekrar ekJen-
meli. Nitelikli tnsan Öldürme
maddesine alınan töre saiki'
ifadesi 'namus saiki' olarak de-
ğiştirilmeli."