Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURjYET 26EYLUL2004PAZAR
10 P A Z A R YAZELARI dishab@cumhuriyet.com.tr
Metrodaintizammemurlany""^t- uarav Bhatia'nin, metro treninde uyuya
i -m- kalması 50 dolarma mal oldu. Şikago
V - / polis teşkilatından bir polis memuru,
geçen hafta başında, sabah 07.00 seferiyle işıne
giden Hint asıllı Şikagoluyu dürterek uyandırdı
ve 50 dolarlık bir ceza makbuzunu elıne
tutuşruruverdi. Doktora öğrencisi ve kimya
mühendisi Bhatia, bir gece önce masa başında
ckievlenyle sabahJamıştı. Üstelik aynı akşam
uzakJardan gelen anne ve babasıyla da zaman
geçirmişti. Çok yorgundu ve trende uyuya
kalmıştı. Polis memurunun buna tahammül
etmesi bekienemezdı elbette: Metroda kamu
düzenini bozmak Bhatia'nin ayncalığı
olamazdı. Kimya mühendisi Bhatia, en zor
formüJleri bile kolayca çözecek kadar zekiydi
ama, ona kesilen cezarun mantığıru
anlayamadığından nedenini sormak istedi.
ABD'de bir polısle tartışılamayacağını iyi
bildiğinden sözcükJerini dikkatle seçerek
suçunu sordu: İzin almadan uyumak! Polis, bir
yolcunun uyuması durumunda cebindeki
cüzdanıru çaldırabıleceğıni düşündüğünden,
başkasmın işleyebileceği olası bir suçu henüz
"cürmümeşhut" olmaksızın önlemeyi istemiş,
o nedenle ceza kesmişti. Bhatia buna anlam
veremedi, ama şaşkınlıgından daha fazlasını da
soramadı. Zaten sorsaydı iki şey bir arada
olurdu: Bir, yanıt alamazdı; iki, olasılıkJa
görevli memura direnmekten bir ikinci ceza
daha kesilirdi. Bilım adamı olmanın verdiğı
mantık yürütmeyle Bhatia, şu sonu'ca varmış
olmalıydı: Polis teşkilatı ve metro yönetimı
beni, cebımdeki 50 dolann çalınmasından
korumak ıçın bu parayı yasal olarak önceden
istıyor. Bu yargısını destekleyen bir başka
haberi ise iki gün önce gazetelerde okumamış
mıvdı? Haber Norveç kaynakhydı: Londra
polisi 350 sterlinlik bırpark cezasını, hayatında
îngiltere'ye ayak bile basmamış olan
Norveçliye postalamıştı. Üstelik, kar yüzü
görmeyen Londra'daki park yerinde
bir kar motosikleti olduğu da iddia
ediliyordu. Bhatia böyle gariplikler
olabileceğini düşünüp daha fazla
üstelemeden, bir durak sonra indi.
Peronda elindeki makbuza dikkatle
bakınca bir de mahkeme tarihi
gördü: Ekim ayının birinci günü
mahkemeye çıkacaktı. Işyerinde
arkadaşlanna o sabah başından
geçenleri aktannca, Bhatia'ya olayı basına
aktarması öğütlendi. 50 dolarlık cezaya ait
haberle Chicago Tribune gazetesinin köşe
yazan John Kass ilgilenecekti. Gazeteci
mahkeme giderlerini ve 50 dolan ödemeyi
üstleneceğini köşesinde yazarak herkese
duyurdu: "Onun cezasını üstknmeye söz
veriyorum, nasılsa çok fazla bir para değil ve
bana en azından iki sütun haber çıkartacak
kadar malzeme sağladı." Tribune'den Kass,
*CIA" kısaltmasıyla bilinen Şikago Metro
ŞİKAGO
ıMAHMUTŞENOL
ışletmesini aramış, olay üzerine bir şeyler
öğrenmek istemışti. CIA sözcüsü bayan Robyn
Ziegler, Bhatia'ya kesilen cezaya bir açıklama
getirememiş, salt "Trenlerde şekerleme
yapmanın yolculann güvenliği açısından
sakıncaü olabilecegT riirü şeyler gevelemişti.
Guarav Bhatia cezasını çekip şu dersi alarak
ülkesine geri dönecek: ABD. tıpkı trenlerdeki
polis memuru gıbi her zaman olmayana ergi
yoluyla olabilecekleri önceden kestirip onlara
uygun anlamlar verip gereken
önlemkri almayı iyi bilir. Buna
askerlikte "Durumdan vazife
çıkartmak", diplomasi sanatında da
"önJejici etkinlik" denıyor galiba...
Bhatia "nın bu kentte karşılaştığı şey
neyse, benzerlerinın uluslararası
toplulukta, Amerikan yönetimlerince
her koşul altında uygulandığını da
bilmesi gerekiyordu. Beş ay süren bir
aradan sonra, geçen hafta başında Amerika'ya
döndüğümde birikmiş gazete ve dergileri
kanşhnp didik didik ederken karşılaştığım
Bhatia'nin bu haben beni bırden çok eskilere,
çocukluğumun belediye otobüslerine kadar
götürdü. Aile fotoğraflannın bulunduğu
albümden bir siyah-beyaz fotoğraf canlandı
belleğimde. Anne tarafımdan bir uzak
akrabamızın Sirkeci-Cihangir hattında çalışan,
Skoda marka, hafifçe önden göbeklı
otobüslerde şoförlüğünü anımsaduıı.
Cihangir'dekı yakınlanmıza gıderken o
otobüslerden birine bindikçe, uzak akrabamız
belediye sürücüsü İsa Bey'le karşılaşırdık.
Saygılı ve sevecen biriydi. Yol boyu. arka
sırasındaki yere annemi ve beni oturtur. onlar
bir yandan söyleşirlerken ben merakJa çevremi
izlerdim. Sonralan Isa Bey'i direksiyon
başında değil, Cihangır'de şimdilerde olmayan
kocaman bir alana yayılı son durakta, -intizam
memuru" olarak görmüşrüm. Belli ki kıdem
atlamış, onun hatırası olarak bize bir
fotoğrafinı vermişti. Şimdi o fotoğrafta, 45 yıl
öncesinin "intizaımnı" görmekteyım. Italyan
yokuşunu oflaya puflaya çıkarak Cihangir'e
ulaşan otobüslerde uyuyanlarla uğraşıp
uğraşmadığını anımsayamazdım. Istanbul'da
yaşayan anneme telefonJa bunu sordum. Kırk
yıldu- benim garip sorulanma alışmış olması
gereken annem yine de bir kısa şaşkınlık
geçirip "Nereden çıkanyorsun bunlarT dedi.
"Rahmetli İsa dayı bir kanncayı bile incitmezdi
Belediye otobüsünde uvuvan garipiere ne
yapsın?" Doğrusu ben de intizam memuru İsa
Bey'in uyuyanları dürtükJeyip uyandırdığını
anunsarruyorum. Çünkii o vakitler annemle
Cihangir'e ev gezmesine giderken gar gar ses
çıkanp çalışan eski otobüslerin Istanbul
yağmuruyla ıslanmış pencerelerinden, o eski
güzel kentimi seyrederdim. Uyuya
kaldığımdaysa, sadece başımı okşayan sıcak bir
dokunuşu şimdi anımsayabiliyorum.
İsa kime oy verirdi?A BD'de 2 Kasım seçimleri
/t yaklaştıkça giderek
- Z A sertleşen sıyasi ortam,
kimi adaylann dengesini
bozuyor ve anlaşılması olanaksız
sözler kamuoyunu günlerce
meşgul ediyor. Bu garip
sözlerden biri de bir süre önce
Cumhuriyetçi Parîi Illinois
eyaleti senatör adayı Alan Keyes
tarafindan sarf edildi. Keyes,
muhalif Demokrat aday Barack
Obama'yı eleştinrken
şöyle bir yorumda
bulundu: "Hz. İsa,
Obama'yaoy
vermezdi Çünkii
Obama, İsa tarafindan
akla uygun
bulunmayacak bir
şekilde davrandı."
Keyes 'ın sözünü ettığı —~~-~"
bu davranış neydi?
Barack Obama, Amerika'da
muhafazakâr ve liberal
kesimlerin taban tabana zıt
görüşleri savundugu kürtaj
meselesinde, karann, bir anne
tarafindan alınması gereken etik
ve dıni bir seçim olduğunu
söyledi. Her ne koşulda olursa
olsun, hatta tecavüz sonucunda
oluşan gebelik durumunda bile
NEW YORK
ZÜLAL
KALKANDELE.N
dini nedenlerle kürtaja karşı
çıkan Keyes, 2 Kasım'da iyi bir
Hıristiyan olup olmadığının
Tann tarafindan yargılanacağına
ve Illinois eyaleti seçmenlerinin
onun iyi bir senatör olup
olmayacağına karar
vereceklerine inanıyor. Işın
garibi, Hıristiyanlık hakkında
araştırmalar yapanlann
belirttiğine göre İsa yaşadığı süre
boyunca kürtaj ve eşcinsellık
hakkında olumlu ya da
olumsuz herhangi bir
görüş belırtmemiş.
Fakat Amerika'daİci
muhafazakârlar, ısrarla
bu iki konu üzerınde
durup Isa'yı
kendılerine referans
göstenyorlar. Aslında
— - — Keyes'in söylediklen,
din üzerinden politik
fayda sağlamaya çalışan bir grup
insanın dayandıgı noktadan
hareket ediyor: "İsa tarafindan
onaylanmış adayhk!" "İsa, X'e oy
vermezdi" ya da "İsa, Y'ye oy
verirdi" anİayışı bir şekılde
Amerikan toplumunda. özellıkle
tutucu kesim arasında kendisine
taraftar toplamış gözüküyor. Bu
anlayışın savunuculan. adaylan
dini değerler balamından
yargılamayı amaçlıyor. Yani
yüzyıllardır değişmeyen din
sömürücülüğü yine sahnede.
Sömürü o boyutlarda ki,
New York sokaldannda genç
insanJann üzerinde "İsa, bir
demokrat adaya oy vermezdi"
yazan tişörtler görülebilıyor.
Kabak tadı veren bu politik
oyunlara karşı en güzel yanıtı
yine Barack Obama verdi.
İsa'nuı onu seçmeyeceğini
söyleyen rakibıni dınsel
spekülasyonlan ile baş başa
bırakacağını söyleyip iş, sağlık
sigortası ve eğitim gibi
seçmenkri endışelendiren
meseleler üzerinde
yoğunlaşacağıru bildirdi. Aynca
da ekledı. "Dİinois eyaleünin
bakanı olmak için değil, Anıerika
Birleşik Devletieri'nin senatörü
olmak için seçinıe kanlıyorum".
Merak ediyorum, eğer Obama
seçimı kazanırsa, Keyes
rakibinın "i>i Hıristiyan olduğu
Tann tarafindan onaylanmış bir
senatör" olduğunu mu
düşünecek? Eğer öyleyse,
Isa ile Tann anlaşmazhğa
diişmüş mü olacak9
kzulal@yaboo.com
Haitiyardım bekliyor
Dış Haberler Servisi - Jeanne
kasırgasının vurduğu Haiti dünyadan
yardım istiyor. Selden etkilenen 250 bin
kişi su ve yiyecek yardımlanyla ayakta
kalmaya çalışıyor. Haitili yetkililer,
kasırgada ölenlerin sayısının 1180'i
geçtiğini, yaklaşık 1200 kişinin de kayıp
olduğunu bildirdiler. Suyun çekilmesi
ve tonlarca çamurun temizlenmesi
sonucu yeni cesetlerin ortaya çıktığını
belirten yetkililer, afet sonucu ölenlerin
sayısının 2 bıni aşabileceğini
kaydettiler. Binlerce evin oturulamaz
hale geldiği bölgede, kasırganın 250 bin
kişiyi etkilediği belirtilıyor. Jeanne
kasırgası, Dominik Cumhuriyeti'nde 27,
Bahamalar'da 9 ve Porto Riko'da da
2 kişinin ölümüne neden oldu.
Jeanne'ın ABD kjyılanna yönelmesi
üzerine yetkililer, Florida eyaletinin
Atlas Okyanusu kıyısuıdaki Palm
Beach, Martin ve St. Lucie bölgelerinde
yaşayan 500 bin kışiye, evlerini terk
etmeleri talimatı verildığını belirtti.
Kuyumcu dükkânı vitrinlerinde Bergama düşleri...
A/ünih'te Türk kuyumcusu sayısında hızlı bir
artış var. Türk halkının altına olan geleneksel
merak ve tutkusunun bir işareti olmalı bu
artışm nedeni. Beşikten mezara kadar altını bir
güvence olarak gÖrmeye şartlandınlan ülkemiz
insanı. bu kutsal madenin ışıltısınm esiri olmuş
gibıdır. Eh bir yerde varsıllığın da simgesi
değil midir altın binlerce yıldır? Almanya'da 2
yıldır yaşanan ekonomik kriz. işsizlik ve
pahalılık yıllardır Türklerin yastık altında
yatan. gıdun gıdun biriktirilen altınlannın
piyasaya çıkmasına neden oldu. Krizden
etkilenip işi bozulan, dükkânınj ve arabasmı
satan "gurbetçi"ler şimdilerde ise kötü günler
için sakladıklan altınlan satma telaşında. İşte
bu yüzden Münih'in Sirkecisi saydığım
Geothe Caddesi'nde peş peşe kuyumcu
dükkânlan açılıverdi... Ve kuyumculuk
mesleğine ilgi arttı. Hafta sonları ben de
kuyumcu dükkânlan önünden geçiyorum.
Münih'in en eski sarrafi Enver'e uğrayıp son
aylardaki kuyumcu dükkânı artışırun
nedenlerini soruyorum. O da aynı cevabı
veriyor: Kriz! Bugün 20 civannda
kuyumcu dükkânı var Münih"te. Ve
bu sayı giderek artıyor. Evet. 49 bin
Türk'ün yaşadığı Münih ve
civannda hâlâ daha doğru düriist bir
Türk kitapçısı yok, ama her köşe
başında dönerci ve kuyumculanmız
sıra sıra ışımakta. Bizimkilerin
giderek artan düğünleri ve yeni
doğan bebeklere takılan nazarlık
geleneğinin yarattığı altm gereksinimi de göz
önünde turulursa çağlar boyunca insanlığı
büyüleyen "altuı rutkusu" azalmıyor, aksine
MÜNİH
EROLOZKAN
artıyor. Üstelik dünya altın gereksiniminin
büyük kısmı da Anadolu'dan sağlanıyor.
Münih'teki kuyumcu vitrinleri önünde dikilip
düşlere dalıyorum. Vitrinler ışıl ışıl... AJdıma
Bergama geliyor. Hani şu 15 yıldır çokuluslu
altın şirketlerinin sömürdüğü
altmımız ve Bergama köylülerini
sokağa döken olaylar... Sonra
Ovacık köylülerini anımsıyorum.
Avukat Senih Özay'ı, Birsel
Lemkeyi, OktayKonyar'ı,
başkalannı ve bu davayı sonuna
kadar götürenleri... Ve ülkenin en
büyük mahkeme davası olarak
Anadolu'yu savunanlan uzakJarda...
Münih'teki eski bir Türk kuyumcusunun
vitrinleri insana bunlan düşündürtüyor. Bir
altın bilezik, beşibirlik ya da kolye için
tonlarca atık, barajlarda biriken zehirli sulan,
kirlenen doğa ve sağhğını kaybeden
insanımızı... Bergama'dan tası tarağı toplayan
Eldorado şirketinin admı değiştirip şimdi
Uşak'ın yanı başuıdaki Kışladağı'nda
çalıştığmı Deniz Som'un sütunlannı izleyenler,
Hikmet Çetinkaya'yı ve Türkel Minibaş'ı
okuyanlar anımsayacaklardır. Evet, bütün
dünyanın hayran olduğu, çok güzel bir
yurdumuz var. Ancak son iki yıl içinde
yabancılara peşkeş çekilen kıyılanmız,
betonlaşan doğamız ve ülke madenlerine
göz dikenler var. Yağmurlu bir hafta sonunda
eylül hüzünlerini, kuyumcu vitrinlerinde
göz dolaştınrken hissediyorum. İnsanlar
nedense hep düşler kurarlar. Kımileri
tatlı, vitrinlerin ışıltısı önünde...
erok>zkan66<§ hotmail.com
,. r >• «»• aı in m
• , . « r « 22S 9 m m
* • • • •
KUŞADASI
01.09.2904 - 30.09.2004 tanhferi arası
Hep Şey Daftil fiyatımız
fkî Kîşifik Odada kîşî başı:
95.OOO.OOO.- TL
0-12 yaş 1, çocuk: Ücretsiz
13-16 yaş 1. çocuk: %50 indrrimlf
• Denize sıfır • Özel plaj • Havuz
• Hamam • Sauna • Su sporiarı
• TV • Klima • Animasyon.
P.O.B. 140 Yavansu 09402 KUŞADASI - TÛRKİYE • Tel: (256) 622 05 05 (12 ünesj Faks: (256) 622 07 27
£
KAŞ'IN MUKTEŞEM DOĞASININ KEYFİNE
AtyMPARKOTEDEVARIN
Odalanmızırı tûmü deniz manzaralı otmakla btrtikte,
balkon. klima. TV. minibar, saç kuaıtma makinesi
bulunmaktadır. Tesisimizde yûzme havuzu,
çocuk havuzu. kaydırak, açık ve kapalı restaurant,
öıd ptej hizmeti sunulmaktadır.
Bu ilanla gelen misafirlenmize %15 indırim ya da
Bonus Card'a 6 taksıt ımkânı
KAŞAÛUAPARKHOTEL
Çukurbağ Yanmadası 07580 Kaş-Antilya
Tel: 0242-83619 02 (9 Unest Fax: 0242-83619 92
Websıte. www.aquapark.org
E-mailintoriaquapark.org
SUNGURLU ASLİYE HLTOJK
MAHKEMESİ'M»EN
2002 387 Esas 2003 488 Karar
Davacı Gülbahar Kaya vekıli tarafindan davalı Şe-
rafettın Kaya aleyhine açılan boşanma davasmın mah-
kememizce yapılan açık yargılamasi sonunda davanın
kabulüne karar verilmiştir.
Adresi zabıtaca tespit edilemeyen davalı İdns oğlu
Şerafettin Kaya'ya Sungurlu Asliye Hukuk Mahke-
mesı 2002 387 E. 2003 488 K. ılamının teblığı yenne
geçmek üzere jlanen teblığ oJunur.
Basuı: 42477
HERKESE BİR RENK DÜŞTÜ, MAVİGÖKOVAYA
TAMPASSİYON 25.000.000.-TL
YARIMPAySİYON 20.000.000.-TL
ODA-KAHVALTI 15.000.000.-TL
0-7 YAŞ ÜCRETStZ
7-12 YAŞ %50İ\DİRİMLİ
HALUK OTEL
YALIMAH. x\fİLAS/ÖREN
Tel: 0 252 532 33 57 - 0 536 959 75 48
aliatila " hotmail.com
ESKİŞEHİR ASLİYE 2. HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2004 156 Karar No: 2004 172
Davacı Talet Aygün tarafindan davalı nüfus müdürlûğü
alevhıne açılan isım tashıhı davasmın vapılan vargılaması
sonunda; Elazığ ılı. merkez Pırinceı kö\'ü 132 cılt 6 hanede
nüfusa ka\ıtlı olan Nusret oglu 18.11.1969 dofumlu Talet
Ajgün'ün ısmının Talat olarak düzeltilmesıne 2.
7
.2004 gü-
nü karar verilmiştir. tlan olunur. Basın 427^0
O daima
genç Türk
kaldı
/
ngiliz edebiyat dünyası onu
Moris Farhi olarak bilir ama biz
ona Musa deriz. Musa Ağabey,
yıllardır İngiltere'de yaşayan,
romanlan Graham Green ile
karşılaştınlan, Musevi bir ailenin
Ankara doğumiu çocuğu. Birkaç yıl
önce Türk okuru onun Yabanda
Yolculuk adh romanıru Enis User
çe\uisiyle okumuştu. Gittiği her yere
görürdüğü o Türk kafası var ya, işte
onunla yazdığı bir rornandır bu. Oyle
der Musa Ağabey. "OzellikJe Yabanda
YolcuJuk'u yazarken fark eftim Id,
benim tarzun da metaforianm da
İngiliz ya da Avrupa metaforian degiL
Tamamıyla Türk metaforiandır"
djyor. Musa Ağabey'ın Yabanda
Yolculuk'unun proloğundaki öyküyü,
romanı îngilizcesinden okuyan birçok
insan gibi Larin Amerika kökenli bir
söylence sanabilirsiniz. Böyle
olmadığuıı, o söylencenin aslında,
"korku bilmeven >^it bir Türk'ün"
anlatıldığı gerçek bir Anadolu destanı
olduğunu, benden duyun. Bunu
öğrenen ılk gazeteci bendim çünkü.
Gördüğünüzde ıçınızde boynuna
sanlma duygusu uyandıran bu sevimli
adam, coğrafyamızın başanya
susamış bireyleri olarak buradaki
gururumuz bizun. OzellikJe şu sıralar
üzerinde çahştığım bir konuda
kendisiyle uzun uzun görüşüp
konuşmam gereken Musa Ağabey'i
Londra'da yakalamak pek kolay değil.
Uzunca bir süre Ingilız PEN Cİub'da,
Tutuklu Yazarlar Uluslararası
Komitesinin başkanhğını yürüten
Musa Ağabey,
dünyada
yazarlar
açısından en
sorunlu olan
bölgelere o
kadar çok gidip
geldi ki,
uzunca bir süre
göremedik onu.
Şimdi yeni romanı Young Turk'ü
bitirir bitirmez. Britanya Türk
Kadınlar Derneğı, bir toplantı
düzenledi de Musa Ağabey,
memleketlileriyle buluşabildi.
Derneğin Kitap Kulübü Koordinatörü
Semra Eren-Nijar'ın yönettiği bir
panelde, Musa Ağabey hem sorulan
yanıtladı hem son kitabı Young
Turk'den söz ertı. Yanında, yakın
arkadaşı ve Yabanda Yolculuk'un
Türkçe çev irmenı Dr. Enıs User de
vardı. Konuklar. User'den Musa
Ağabeyın bilinmeyen yanlanna ilişkin
aynntılar duydular. Young Turk de
herhalde Türkceye çevTİlecektir.
Okurken Musa Ağabey "in şu
cümJelerinı akJınızda tutmanızı
isterdim sizden. "Kitabım bir bakuna
bir aşk bikâyesidir. Bu ülkeve
gddikten sonra uzun Mİlar TürkiyeHe
gidemedim. Kendimi kumda kalan
bir balığa benzetiyorum. Büyük bir
hasret ve aşk kaldL İşte Young Turk,
bu aşkı herkese ilan ediyor."
Musa Ağabey, yanında olduğunuzda
alçakgönüllüğünden örürü asla
fark edilemeyecek kadar çok önemli
bir edebiyat adamı. Young Turk,
ingiliz edebiyat çe\ relerinden çok
olumlu tepkiler aldı. ikinci Dünya
Savaşı'nda Nazilerden kaçan
Muse\ilere kucak açan Türkiye'de
geçen olaylan konu alıyor \e
13 öyküden oluşuyor. Young Turk,
yaban ellerde pek de pirim yapmayan
bir kimliği, Türk kimJiğinı ısrarla
vurgulayan ve "ben bir Türk
yazanyım" diyen Musa Ağabey'in
kitabınm adı değildir sadece,
Musa Ağabey'in bizzat kendisidir.
O, uzun süre genç kalabilmiş bir
Türk olarak hepimizden hızlı
koşuyor. Türkiye'ye hepimizden
çabuk vanşının nedeni budur.
LONDRA
MUSTAFA K.
ERDEMOL
Oü$ledlğiniz tatlı gercek oluyorl..
AgahanMimarlık Ödüllü Akvaka voresmde...
GÖKON'A. dünva güzelı bir belde ..
Bıryanda çam agaçları, birşanda masmavi birdenız.
Buz gibi kaynak sulan arasında doüa ile başbaşa bir dinlence
Bu diiılence yennm adi VL'CELEN HOTEL
• Denize sıfır • Deniz ve orman manzaralı
• Özel plajh • 250 yatajclı
• Tüm odalarda Klima, Minibar, Televizyon, Telefon,
Saç kurutma makinesi. Banyo ve Balkon mevcuttur.
• 3 açık ( 2'si yetışkinler, 1 'ı çocuklar için)
yüzme havuzu. 1 kapah ısıtmalı yüzme havuzu.
• Su sporları (Wind surf. kiteboard.. )
Rezervasyon ve daha fazla bilgi için:
Tel: 0.252 243 51 08 - 243 54 34
Faks: 0.252 243 5435
e-nıail: gokova'« yucelen.com.tr
www.yucelen.com.tr