Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 21 EYLÜL 2004 SALI
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edirne
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denızlı
PB
PB
PB
PB
B
PB
B
PB
25
23
2T
2S
3O
33
33
35
Sınop PB 24 Adana A 35
Zonguldak PB 23 Antalya
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskışehir
Konya
Sıvas
PB
PB
PB
PB
PB
B
PB
25
24
24
30
29
30
27
A 33 Kars
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Sıirt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
A
B
B
32
35
35
34
33
25
23
PB 21
Yurdun kuzey ve ba-
tı kesımlerı parçalı bu-
lutlu, dığer yerier az bu-
lutlu ve açık geçecek
Hava sıcaklığı ıç kesım-
lerde bıraz artacak dı-
ğer yerlerde onemlı bır
değışıklık olmayacak
Ruzgâr kuzey ve batı,
yurdun doğu kesımle-
nnde guney ve batı
yonlerden hafıf, ara sıra
orta kuvvettte esecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
Y
Y
Y
PB
Y
Y
PB
PB
14
14
15
18
16
17
19
18
Münih PB 20
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Zürıh
Y
PB
A
PB
PB
PB
PB
PB
PB
1/
25
33
23
27
25
27
29
19
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tıflıs
Kahıre
PB
B
PB
Y
A
Y
B
B
21
28
16
27
28
22
27
32
Şam A 36
Moskova
Taşkent
•Tahran
Açık Parçalı Dulutlu S'Slı Bulütlu ^ Çok bulırtlu > Yagmurtu Sulu kar > Gök gunjltjiü
CÜNEYT ARCAYÜREK
B Baştarafı 1. Sayfada
"AB ile münasebetlenmiz gayet iyi gidiyor. Herhangi
birsıkıntı söz konusej değil" diye yanıtlamaz mı?
Dışişleri Bakanı G»ül, muhalefetle anlaşmasını red-
deden Başbakanı tarafından "tuhaf bir durumda" bı-
rakıldıktan sonra bir iki gün sustu. Zinanın partiyi ve
Bakanlar Kurulu'nu ikiye böldüğü haberleri yoğunluk
kazanınca; Gül'ün -gerek duyduğu veya RTE'den çe-
kindiği için mi, şimdilik anlaşılmıyor- taa New YorV-
tan, başbakanıylaanlaşmazlığadüşmediğini, Bakan-
lar Kurulu'nda da ikilik olmadığını açıklamak zorunda
bırakıldığı gün...
... Tarım Bakanı Sami Güçlü, Başbakanı da Bakan'ı
da yalanlayan bir demeç vererek "zinanın yasakla or-
tadan kaldmlmasının mümkün olmadığını" söyledi.
• • •
RTE, takıyye ile gerçek arasında gidip geliyor.
Kafalar öylesine lcanşık ki, bizimkinin AB üyelerini
zina konusunda ikna etmek için Brüksel'e gideceği
haberlerinin yaygınlaştığı sırada, Belçika Başbakanı
Guy Verrtofstad'ın, Avrupa Parlamentosu'ndaki siya-
si partı gruplarının önder ve üyelerinın karşısına çık-
madan önce, tasarı/ı bir an önce yasalaştırmasını is-
temek, zinadan vazgeçmeye ikna etmek için RTE'yi
kahvaltıya çağırdığı öğreniliyor. AB kaynaklarına gö-
re, "durum acilen görüşülecek kadar kritik".
RTE, Verheugen'irı sözcüsü Filori'yi yanıtlarken
söylediği gibi, Belçika Başbakanı'na, AP önder ve
üyelerine, bizTürküz:, iç işlerimize karışamazsınız, di-
yebilecek mi?
Kadıköy'den başlca köy görmemiş, maddi manevi
bolluk içinde yaşayan yazar çizerler; günlerdir şöyle-
sine nasihat çekiyortar bizimkine: Boş ver tarikatlan,
cemaatleri, yut önceden söylediklerini. Zaten Türk si-
yasal sözlüğü siyasette erkekliğin on koşulundan do-
kuzunun tükürdüğünü yalamak olduğunu yazmıyor
mu?
• • •
Kimin yalan söylediği, içinden çıkılmaz bir soruna
dönüşüyor.
RTE, verheugen son ziyaretinde zinanın TCY'de y-
er almasının AB içinde sorun yaratmayacağını söyle-
di, diyor AB'nin Genişlemeden Sorumlu üyesi ise ge-
çen haziranda yapılrnası gerekenleri içeren bir liste
verdik hükümete, onun içinde TCY de vardı, diye kar-
şılık veriyor.
Başbakan Beyefendi'ye bak/lırsa zinanın TCY'ye
girmesini halkın yüzde 9O'ı dayatıyor, istiyor. Ama AKP
Meclis Grup Başkanvekili Faruk Çelik'e göre, yasa-
nın birçok maddesi "bütün muhafazakâr kesimler-
den" gelen yoğun baskı üzerine değiştirildi. Zina da
değişikliklerin bir parçası.
Ustelik bir başka yalanla halk uyutulmak isteniliyor.
Başbakan TCY'nin komisyona çekilmesini anlaşılır
bir gerekçeye bağlamaya çalışırken bu yasanın C-
MUK ve Infaz Yasası'yla birlikte Meclis'ten geçirile-
ceğini söytedi. Buyasaların "öncelikle görüşülmesin-
deki zorunluluğu" geri çekmeye nedenmiş gibi gös-
terdi.
Oysa, bir yıl sonra yürürlüğe girecek olan TCY'nin
uygulanmasında olası aksaklıkları kaldıracak olan C-
MUK ile Infaz Yasası'nın bir yıl içinde Meclis'ten ge-
çirilmesi olanağı ortada.
Bir başka: RTE'nin TCY'yi Kopenhag koşullan ara-
sında saymayan savunmasını Verheugen iki kural söy-
leyerek karaladı. Birinci kural, Türkiye'de hukukun üs-
tünfüğünün tanınarak Avrupa standartlanna getiril-
mesi; ikinci kural, ternel hak ve hürriyetlerin gerektiği
ölçüde korunup uygulanması.
Bu saptamalar gösteriyor ki; RTE'nin zina girişimi-
ni örtmek için kullandığı gerekçelerin hiçbirinin kıy-
met-i harbiyesi yok.
Hepsi Doğu kafalı siyasetçilere özgü palavralardan
ibaret!
AL GOZUJVI SEYREYLE
IŞIL ÖZGENTÜRK
HoybeyeHayal Kunılur
• Baştarafı Arka Sayfada
anadan zengin değilse,
ya hâlâ kirada oturu-
yordur ya da her şey-
den kısarak nohut oda
bakla salon bir küçük
ev almayı başarmıştır.
Parayı ilk aldığında hiç
kuşkusuz çektiği sıkın-
tılar aklına gelip en bü-
yük harcamayı yeni bir
ev için yapacaktır. Eger
çoluk çocuk sahibiyse,
çocuklannın kendi gibi
eziyet çekmemesi için
ev sayısını, çocuk hat-
ta torun sayısına kadar
çıkarabilir. Bir Türk
yurttaşı için ikinci har-
cama kalemi hiç kuş-
kusuz arabadır. Burada
hayal gücü ne kadar
ileri gitmeli bilmiyo-
rum. Bir Hammer mı
desem, bir Ferrari mi?
Ferrari deyince aklıma
geldi, fıkra gibi bir o-
lay. Efendim, Alman-
ya'da yaşayan bir yurt-
taşımız kendine kırmı-
zı son model bir Ferra-
ri almış ve ertesi gün
servise gidip Ferra-
ri 'nin motorunu
LPG'ye çevirtmek is-
temiş. Tabii servis he-
men fabrikayı ve yetki-
li kişiyi arayıp Ferrari
sahibinin bu isteğini
bildirmiş. Ferrari, bu-
nu markasına bir haka-
ret kabul ettiğinden,
satış sözleşmesini iptal
etmiş. Bu tür ihtimal-
ler söz konusu olduğu
için Ferrari ya da Ham-
mer'dan vazgeçip,
standart bir cipte karar
kılmak en iyisi. Devam
edelim, eh varsa hanı-
ma da çocukJara da bi-
rer araba almak gerek-
li. Hanıma hemen ehli-
yet almak gerekiyor.
Tamam o öğrenedur-
sun, hanım için bir
Mercedes, oğlan için s-
por bir Amerikan ara-
bası acilen alınıp kapı-
nın önüne konulmalı.
Sonra ne olacak? Ta-
bii Dubai'ye tatile gidi-
lecek. Altınoluk ya da
Ayvalık'ta yazlık bir ev
alınacak. Gerisi...
Şöyle bir söz vardır:
"Para erkekleri azdı-
nr." Yurttaşunız erkek-
se bir süre parasını ka-
dınlara, kızlara harca-
yacak. Belki biraz ku-
mar oynayabilir. E..
sonra, hay Allah aklı-
ma hiçbir harcama ka-
lemi gelmiyor. Hanım
için her gün bir kuyum-
cu ziyareti koyabili-
rim.. çocuklara marka
dükkânlan gün aşırı zi-
yaret etmelerini önere-
bilirim. Sonrası bende
yok. Ben bu işten para
kazanamam. Baksanı-
za, gerisini getiremiyo-
rum ama an para bana
çıksaydı, ben yapaca-
ğımı bilirdim.
isilozgenturkCa
superonune.com
Erdoğan'ın ardından Çiçek de 'Tarih vermezlerse ağlayacak halimiz yok' dedi
Hükümetten AB çarkıANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başbakan Tayyip Erdo-
ğan, Bakanlar Kurulu'nda zina-
ya iiişkin düzenlemeyi savun-
maya devam ederek bu konunun
Kopenhag siyasi kriterlen için-
de yer almadığını kaydetti. Hü-
kümet Sözcüsü Cemil Çiçek,
TCY Tasarısfnın komisyona çe-
kilmesinın Türkiye'ye AB yolu-
nu kapatacağı yönündeki açıkla-
malara tepki göstererek "AB ta-
rih vermezse dizlerimizi dö-
vüp ağlayacak halimiz yok"
diye meydan okudu.
Bakanlar Kurulu, dün Erdo-
ğan başkanlığında toplandı.
Toplantıda, TCY'ye iiişkin du-
rum ele alındı. AB yetkililerinin
TCY'nin kabul edilmemesi ha-
linde Türkiye'ye müzakere tari-
hinin verilmeyeceği yönündeki
uyanlannın gölgesinde toplanan
kurul, bundan sonra ne yapılaca-
ğını tartıştı.
AB üzerlnden baskı
Erdoğan, zinaya iiişkin tartış-
malan "suni gündem" olarak
niteledi. Ciçek ise toplantı son-
rasında yaptığı açıklamada, da-
ha önce AB'ye uyum için yapı-
lan çahşmalara vurgu yaptığı
konuşmalannın aksine,
"AB'nin her şey olmadığını"
anlatan bir tutum sergıledi. C'-
çek, zina tartışmalanndan CHP
\e medyayı sorumlu tuttu. Eko-
nomik krizlerin bile gündemde
bu kadar uzun süre kalmadığını
savunan Çiçek, AB Komiseri
Günter Verheugen'in "Türki-
ye için yeni şart yok" sözlerini
ammsatarak "Zamanı şahit
gösteriyoruz. Zanıan her şeyi
aydınlatacaktır. AB'yi önenı-
siyoruz. Ama tek konu da AB
değil. Türkiye'nin kendi için-
de de dışında da başkaca ko-
nular var" dedı Çiçek, "Bir
süreden beriTürkive'nin önü-
Solda birtikiçinyenikampanya
Sosyal demokrat partilerin "Aydınhk Bir Türkiye
İçin Güçbirliği" oluştnrarak tek bir parti çafısı
altında toplanması için yola çıkan Izmir
Deklarasyonu, Konak Alanı girişinde kurduğu
masa ile yurttaşlardan imza topiuyor. Toplanan
imzaları, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda,
kendini "sosyal demokrat" olarak tanımlayan
bütün parrilere göndereceklerini belirten tzmir
Deklarasyon Hareketi Başkanı Ulvi Puğ, bunun
bir halk hareketi olacağına inandığını bildirdi.
Öncelikle Izmir'in metropol ilçelerinde ve daha
sonra diğer ilçelerde bu kampanyayı
sürdüreceklerini kaydeden Puğ, "Demokrasinin
beşiği Izmir yine bu harekete öncülük edecektir.
Arîtık kimse genel başkanı istemediği halde bir
partiye oy vermeyecek" dedi. (EMRE DÖKER)
ne konulan konulann, dışarı-
dan talep yerine, içeriden tale-
bin AB üzerinden Türkiye'nin
önüne getirilmesidir" yorumu-
nu yaptı. Bunu yanlış buldukla-
rını söyleyen Cemıl Çiçek, "O
zaman, kendi ülkeniz üzerine,
başka bir taraftan baskı yap-
tırma gayreti, çabası vardır.
Meselenin yanlış olan tarafı
budur" diye konuştu.
'Oyun oynanıyordu'
Çiçek, konunun hukuki ze-
minde kalması halinde çok daha
sağlıklı bır sonuca vanlacağını
savunarak "Hukuki bir konu,
bir siyaset malzemesi yapıl-
maya, bunun üzerinden bir
oyun oynanmaya çalışıldı"
dedi. Çiçek, TBMM'nın TCY
için olağanüstü toplanıp top-
lanmayacağının sorulması
üzerine ise net bir açıklama
yapmadı. Yasanın geri çekiliş
gerekçesine, anayasadaki il-
gili maddeye ve TBMM'nin
içtüzüğüne bakılmasını iste-
yen Çiçek, "Bunun ne ölçü-
de mümkün olup olmadığı-
nı oradan görürsünüz. Önü-
müzdeki zaman dilimine
bakın. Sorduğunuz cevap
burada" dedi.
Yola devam ederiz'
Çiçek, Türkiye "nın AB he-
definde bir değişiklik olup ol-
madığının sorulması üzerine
ise "Diyelim ki 17 Aralık'ta
bir tarih vermediler. Böyle
bir konu olmasaydı dahi ta-
rih vermediler. Ne yapacak-
tık o zaman yani! Dizlerimi-
zi dövüp ağlayacak halimiz
yok. Türkiye yoluna devam
eder, etmesi de gerekir" de-
ğerlendirmesıni yaptı. CHP
ile yapılan anlaşmada zina ile
ilgili bir konu olmadığını sa-
vunan Çiçek, konunun kamu-
oyuna eksik bilgiyle taşuıdığı-
nı iddia etti. Çiçek, zinaya iiiş-
kin düzenlemeyi kendilerinin
de getirmediğini savundu
Italya çarşafi tartışıyor
APparlamenteri, çarşafin 'ölüm sembolü 'olduğunu savımarakeyinin dışında başını veyüzünü
örterekdolaşan bir kadınapara cezası verilmesini destekledi. îtalyan halkı ise ikiye bölündü
Dış Haberler Servisi - AP 'nin
îtalyan parlamenterlerinden Ma-
rio Borghezio, çarşafin "ölüm
sembolü" olduğunu söyleyerek
Italya'daki Müslüman kadınlann
başını örtmesiyle ilgili bir tarhş-
ma başlattı. Kuzey Birliği parti-
sinden Borghezio, Kuzey Ital-
ya'da polisin, evinin dışında çar-
şafla dolaşan bir Müslüman ka-
dına para ceza vermesini destek-
leyerek başı ve yüzü örtülü bir
biçimde dolaşmanın îtalyan ya-
salanna aykın olduğunu söyledi.
Borghezio, çarşafin, "İslami
köktendinciUğin, kadınlara
dayattığı en cahilce semboller-
den biri olduğunu" söyledi.
îtalyan parlamenter, Kuzey Oset-
ya'daki rehin alma eylemindeki
kadnı teröristlerden bazılannın
"bu tip giysiler" giydiğini öne
sürerek çarşafin "ölüm sembo-
lü" olduğunu savunduğu açıkla-
masında, "Maalesef, çarşaflı
kadınlar bu vahşi katliamın so-
rumlusu siyah çarşaf giyen 'ca-
dılann' ölüm görüntülerini ak-
la getiriyor" ıfadesını kullandı.
40 Euro para cezasuıa çarptı-
nlan 34 yaşındakı 4 çocuk anne-
si Sabrina Varroni'nin annesi
ise kızına yapılan da\Tanışın Is-
lamı hedef aldığını söyledi \ e
"Bu, faşistlerin 60 \il önce yap-
tıklarından daha kötü" diye
konuştu. Reuter'e açıklama ya-
pan anne, "Mussolini dönemi-
ni yaşadım. Bu şehrin yöneti-
minde faşistler var" dedi.
îtalyan haikı ise tartışmalarda
ikiye bölündü. Birkesim, îtalyan
yasalannda Fransa'da olduğu gi-
bi türbaru yasaklayan hüküm bu-
lunmadığuıı öne sürerek serbest
bırakılmasını sa\xınurken diğer-
leri buna karşı çıkıyor. Komünist
Parti üyesi, Senatör Gianfranco
Pagüarulo, çarşaflı kadına para
cezası verilmesini "bölünmüş
kültürler arasındaki mesafeyi
daha da açacak bir adını" ola-
rak nitelerken kentteki yetkilile-
rin tüm vatandaşlann haklannı
gözeterek görevlerini yapmalan-
nı istedi.
Dilin yanlış kullanımı kaygı veriyor'
Sezer: Türkçe için
seferberlikbaşlatılsın
AB'den Türkiye'ye bir önkoşul daha
ProdVden 'üyelikiçin
sınıtiar açılsın'mesajı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Ahmet IVecdet Sezer, dilin
doğru kullanıhnası ve Türkçe
kullanımının özendirilmesi
için Türk Dil Kurumu (TDK)
öncülüğünde ve basınm da
desteğiyle bir seferberlik baş-
latüması gerektiğini söyîedi.
5. Uluslararası Türk Dili
Kurultayı, 94'ü yabancı 272
bilim adamınm katılımıyla
Başkent Öğretmenevi Salo-
nu'nda başladı. Sezer, kurul-
tayın açıhşuıda yaptığı konuş-
mada, Türkçenin dünyada ko-
nuşulan en eski ve köklü dil-
ler arasında yer aldığına dik-
kat çekerek şöyle dedi: "Di-
line önem vermeyen top-
lumlann, başka külrürierin
etkisine girmeleri ve kültür
yozlaşması yaşamalan kaçı-
DJİmazdır. ülusallaşma sü-
recinin çok önemli yapı taş-
lanndan olan dil devrimi,
Atatürk'fin ileri görüşlülü-
ğünfi ortaya koyan büyük
bir devrimdir. Dilimizdeld
yabancı sözcüklerin sayısı
hızla artmakta. dilin yanlış
kullanımını özendirir nite-
likteki yayınların izlenme
oranlan bizleri kaygılandır-
maktadır." Sezer, dildeki ya-
bancılaşmaya, görsel ve işit-
sel basın-yayın organlannın
da sorumlu yaklaşması gerek-
tiğini vurguladı.
Başbakan Tayyip Erdoğan
da, "Bizi millet yapan un-
suriann en önemülerinden
biri diümizdir. Türkçe kül-
tûrümüzün önemli bir par-
çası, asli unsurudur. Külrü-
rümüzü diğer kuşaklara ak-
taracak yegâne kaynak da
anadüimizTürkçedir" dedi.
Dış Haberler Servisi - AB
Komisyonu Başkanı Roma-
no Prodi, "Türk-Ermeni sı-
nınnın hâlâ kapalı olmasın-
dan hoşlannııyorum" dedı.
Güney Kafkasya ülkelerini zi-
yareti çerçevesinde Erivan'da
temaslarda bulunan Prodi, Er-
menistan Dışişleri Bakanı
Vartan Oskanyan ile birlik-
te düzenlediği basın toplantı-
sında. "kapalı sınırlar konu-
sunun, Türkiye'nin AB üye-
liği için gerekli önkoşullar-
dan biri olabileceğini göz
ardı etmediğim" de söyledi.
Medimax ajansının habe-
rinde, "Kişisel olarak, Türk-
Ermeni sımrının kapalı ol-
ma$ından ve Türkiye ile Er-
menistan arasında diploma-
tik Uişki bulunmamasından
hoşlanmıyorum" ifadesini
kullanan Prodi'nin, sınırlann
açılması yönündeki çabalan
desteklemeye hazır olduğunu
dile getirdiği belirtildi. Pro-
di, AB Komisyonu tarafindan
hazırlanan ilerleme aporunun
6 Ekim'de açıklanacağını
anımsatarak "Bu rapor,Tür-
Idye'ye 'evet' dedik anlamı-
na gelmiyor" dedi.
Güney Kafkasya ülkeleri-
nin AB'ye üyeliği konusuna
da değinen Prodi, "bu konu-
da bugünden konuşmanın
imkânsız olduğunu" belır-
terek "bölge ülkelerinin Av-
rupa ile yalanlaşmayı çok
istediğini" kaydetti. Bölgede
tarihsel zıthklann çok güçlü
olduğuna işaret eden Prodi,
bu güçlüklerin aşılması ge-
rektiğini söyledi. Prodi, Er-
menistan Cumhurbaşkanı
Robert Koçaryan tarafın-
dan da kabul edildi.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Tek tümcelik açıklamaya felaket senaryoları ya
da komplo teorileri bağlamında yaklaşmıyoruz.
Edelman'ın açıklaması bize sanki "niyet beyanı"
gibi geldi!
önce Kosova'yı kısaca anımsatalım...
20. yüzyıl tarihinin kanlı bölümü, Balkanlar'la
başladı, Balkanlar'la birti. 1980'lerin sonunda Yu-
goslavya usul usul gevşerken ABD, öncelikle Ko-
sova'nın karışacağına yönelik bir planlama yaptı.
Hazırlıkları da bu yöndeydi. Ancak Almanya pla-
nı bozdu. Daha doğmadan Hırvatistan'ın adını
koydu:
"Eğer Hırvatistan bağımsızlığını ilan ederse ben
hemen tanınm."
Zagreb bunu duyar da durur mu? Hırvatistan'ın
bağımsızlığı ilk Bosna-Hersek'i etkiledi. Etnik te-
tik, hedefte bir şey bırakmadı. Kanlı süreç Saray-
bosna'da başladı. Ancak Kosova'daki yapı da her
şeye uygundu. 3 milyon nüfuslu bölgenin yüzde
80'i Arnavutlardan kalanı Türk ve Sırplardan olu-
şuyordu. 1999'a dek süren kanlı çatışmaların ar-
dından NATO ve BM bölgeye girdi. Geçen aylar-
da NATO'nun Kosova'ya girişinin 5. yılı kutlandı
ama, bölgeye hâlâ barış gelmedi.
Kosova'daseçimlerde iç banş olsun ve demok-
rasi gelsin diye değil, hangi etnik grup ne kadar-
mış ortaya çıksın ve birbirieri arasında bağ kalma-
sın diye yapılıyor. Zira seçimlere her etnik grubun
ayn parti kurarak girmesi sağlandı.
Sapını ABD'nin tuttuğu NATO şemsiyesi, yeri-
ni adım adım Avrupa Ordusuna bırakıyorama, dı-
şarıdan gelen kimse bölgeyi bölge insanlarına bı-
rakmayı düşünmüyor.
Kamyonetten ambulans!
Gelelim Kerkük'e...
Geçen cumartesi günü Kerkük'te meydana ge-
len, 20'yi aşkın Iraklının ölümüyle sonuçlanan
olaylar sırasında bu şehirde bulunan bir kişinin
gözlemlerinden kesit:
"Ortalık birden ana baba gününe döndü. Insan
çığlıkları araç gürültülerine kanştı. ölüleri birkam-
yona doldurdular. Kollar bacaklar birbirinden ay-
n. Bakamadım... Yaralı insanlar için 15-20 ambu-
lans gerekiyordu. Sadece 3 tane geldi. Kalan ya-
ralılan bir kamyonete yan yana koyup götürdü-
ler..."
Direnişin ilk aylarında Bağdat ve güneyindeki
birkaç kentte meydana gelen bu ve benzeri olay-
lar artık Irak'ın dört bir yanında her gün yaşanıyor.
Dikkati çeken başlıca durum şu:
Direnişçiler Irak'taki yabancılardan çok, yaban-
cılarla işbirliği yapan Iraklılan öldürüyor.
Bu durum, bir süredir sözü edilen iç savaşın
başladığmın en önemli göstergesi. Kerkük'te ya-
şananlarsa öteki bölgelerden daha değişik özel-
liklere sahip. Kerkük, ABD'nin de bilgisi dahilinde
Kürtleştiriliyor. Kürtler de, "Yaşasın Kerkük bizim
oluyor" naralarıyla bu kentte çoğunluğu sağla-
maya çalışıyor. Her gün üç haneli rakamlarla ifa-
de edilen Kürt, Kerkük'ün etrafında kurulan çadır
kentlere yerieşiyor. Araplarla Türkmenler de bu
gidişe karşı dayanışma halindeler. Bu durum pi-
mi çekilmiş, her an patlatılabilecek bir etnik bom-
badan başka bir şey değil.
Görünen o ki, ABD şu politikayı benimsemiş
durumda:
Kontrol edemiyorsan darmadağın et!
Işin içine Türkiye'yi sokmak için yapılan hesap-
lar da bu çerçevede değerlendirilebilir.
ABD'nin en kolay kulîandığı gruplarsa ortada:
Barzani ve Talabani!
Her iki lider de yeri geldikçe Irak'taki bütün et-
nik gruplarla kardeş olduklarını söylüyorlar ama,
ABD'nin dediğinden de çıkmıyorlar. Yazıya Koso-
va'yla girdik. Onlara bir Balkan atasözünü anım-
satalım:
Kardeşe kardeş gibi davranmayan, bir yaban-
cıya efendi demek zorunda kalır!
ankcum(a cumhuriyet.com.tr
Ihalede isim
benzerliği
tstanbul Haber Ser-
visi- Milli Eğitim Ba-
kanlığı 'ndan 9.8 trilyon-
luk ihalenin Koza Dave-
tiyeleri değil, Koza Ya-
yın Dağıtım Şirketi tara-
findan alındığı belirtil-
di. Koza Yayın Dağıtım
Yönetim Kurulu Başka-
nı Özgür Karaca, Koza
Davetiyeleri'yle ilgileri-
nin bulunmadığını belir-
terek "Milli Eğitim Ba-
kanlığfndan ihaleyi
alan biziz ve eğitim ya-
yıncıhğı yapıyoruz.
Zarf ve davetiye üreten
Koza Daverjeleri-îpek
Matbaacılık'la isim
benzerliği dışında bir
ilişkimiz joktur" dedi.
Milli Eğitim Bakanı
Hüseyin Çelik de yaptı-
ğı yazılı açıklamada,
Koza Davetiyeleri'nin
Bakanlığın açtığı her-
hangi bir ihaleye girme-
diğini ifade ederek, şöy-
le devam etti: "Gazete-
deki 'Dostluktan ihale
ilişkisine' başlıklı ha-
berde yer alan Koza
Davetiyeleri'nin Ba-
kanlık'tan 9.8 trilyon
liralık ihale aldığı iddi-
ası gerçek değildir. Ba-
kanüktan ihale alan
KozaYayın Dağıtım ile
Koza Davetiyeleri ara-
sında doğrudan veya
dolaylı hiçbir Uişki
yoktur. Olay isim ben-
zerliğinden kaynak-
lanmaktadır."
On Numara devretti
• ANKARA (AA) - On Numara cekilişinde 10 bi-
len çıkmadı. 121 milyar 379 milyon 465 bin lira
haftaya devretti. Şanslı numaralann 13.14.15,16,
17, 20, 28, 29, 36, 42, 44. 50, 54, 59, 61, 62, 67, 71,
72, 75, 79 ve 80 olarak belirlendiği bu haftaki çeki-
lişte, 9 bilenler 991 milyon 850 biner, 8 bilenler 51
milyon 150 biner, 7 bilenler 6 milyon 50 biner, 6 bi-
lenler 850 biner, hiçbir numarayı doğru tahmin ede-
meyenler 700 biner lira ikramiye kazandı.