Catalog

•4- EYLUL 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Necdet Calp anıldı • ANKARA (AA) - Feshedilen Halkçı Partı'nin kurucusu Necdet Calp. öliimünün t. yılında mezarı başında anıldı. Cebecı Asrı Mezarlığf nda düzenlenen anma törenine, Calpin ailesi, Halkçı Parti kuruculan \e CHPIıler katıldı. Törende konuşan CHP Genel Sekreter Yardımcısı Algan Hacaloğlu. toplum hafızasının unutkan olduğunu ve Türkiye'nin bugünkü noktaya gelmesinde önemli görevler yerine getirenleri hatırlayamadığını söyledi. Toplumlann, hafızalarını canlı tuttukları sürece geleceğe yönelebileceklerini belirten Hacaloğlu, "Calp. sessiz. kararlı. ınançlı. Atatürk ilkelenni önemseyerek başı dimdik bir yaşam sürdü" dedı. Erdogan Tacikistan'da • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyıp Erdoğan. bölge ülkeleri ıle gerçekleştirılen Ekonomık İşbırliği Teşkilatı'nın 8. Zirve Toplantısı ıçın Tacıkistan'ın başkenti Duşanbe'ye gittı. İran, Pakistan. Azerbaycan gıbi ülkelenn yer aldığı toplantıda. de\ let başkanları ıle gayrı resmi akşanı yemeği yiyen Erdoğan. zirve çalışmalarına bugün katılıyor. Başbakan Sezer"ın ricası üzerine zirveye katılan Erdoğan. dün yenı öğretım yılının açılması nedeniyle gıttiğı Şanlıurfadaki programının ardından Tacikistan'ın başkenti Duşanbe'ye hareket etti. 'Düzenleme siyasetin alanı' • ANKARA (.\NKA) - Dıyanet tşlen Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu. zınanın bütün dinlerde haram \ e günah olduğunu. ancak bu konuda düzenleme yapmanın siyasetin alanına girdiğini bıldirdı. Bardakoğlu, yaptığı yazılı açıklamada. kımi haber ve yorumlar karşısında Diyanet İşleri Başkanhğf nın "TCK'deki zina düzenlemesi" konusunda bır yorum yapma gereksinimi duymadığım belirtti. Rlistin Dostluk Grubu Ankara'da • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Fılistin Dostluk Grubu'ndan 9 kişilik bir millet\ekili heyeti. temaslarda bulunmak iizere Ankara'ya geldi. Türkiye-Filistın Dostluk Grubu Başkanı Şenf Maşal ile Gazze Milletvekılı Rafet El Naçar'ın, "İsrail hükümetinin ızın vermemesi nedeniyle Türkiye'ye gelemediklen" bildırıldı. Dostluk Grubu adına konuşan MilletvekıhCemalEl Hindi banş ıçin hâlâ ellerıni uzattıklarını anlatarak barışın gerçekleşmesi için Filistinin haklarının venlmesi gerektiğini söyledi. Giscard d'Estaing: 'Çifte çoğunluk' düzenlemesi AB çabalarmı olumsuz etkileyebilir Türkiye'nin şansı azalıyorDış Haberler Servisi - A\ ru- pa Anayasası'nı hazırlayan kon- vansiyonun başkanı. eski Fran- sız cumhurbaşkanlanndan Va- lery Giscard d'Estaing. taslak anayasadaki bazı düzenlemele- rın, 40 \ ıldır AB'ye gırmek için çabalayan Türkiye'nin şansını azaltacağını savundu. Internatıonal Herald Tnbune gazetesınde kendisıyle yapılan bir söyleşide.Giscard d'Esta- ing, yeni anayasada "çite çoğun- luk" olarak bilınen kntık düzen- lemenin Türkiye'nin çabaları- nı olumsuz etkıleyeceğini sö\ - ledi. Nüfusu büyük Türkıye'nın üyeliğinın. "oybirliği istenme- yen konularda çifte çoğunluk gerekir" maddesı nedeniyle "dahaönemn"" sonuçlan olaca- ğını söyleyen Giscard d'Esta- ıng. bunun üye ülkelenn Tür- kiye'ye yönelik yaklaşımını olumsuz etkilevebilecesjini be- STRAW: ZORLUKLAR ORTAYA ÇIKAR İngıltere Dışişleri Bakanı Jack Stravv. zinanın kabul edilmesi halınde Türkıye'nın AB yolunda zorluklarla karşılaşacağını söyledi. Buna karşm Stravv. "Türkiye'nin AB üe müzakerelere başlanıasuu istiyoruz" dedi. Brüksel'de AB Dışişlen Bakanlan toplantısına katılan İngıltere Dışişlen Bakanı Stravv, "Zina kabul edilirse Türkiye AB yolunda zorluklar ile karşüaşır" uvarısını yaptı. Abhaber.com sıtesine göre. zina tasansının şu aşamada TBMM'den geçmedığının altını çızen Stravv, "Bu tasannın Türk Meclisi'nden geçip geçmeyeceğiııi bilmiyoruz, ancak biz aralıkta Türkiye'nin AB'den tarih almasuu destekliyoruz" şeklinde konuşru. Jack Stravv. zina tasansı konusunda "Bekleyip görmek gerekir" ıfadesini kullandı. lirtti. Mevcut yapıda. nüfus yo- ğunluğunun daha az belırleyi- ci olduğunu kaydeden eskı cum- hurbaşkanı, üyelik görüşmele- rinin tamamlanma tarihi ola- rak öngörülen 10-15 yıllık sü- renın sonunda. Türkiye nüfusu- nun diğer üye devletlerın hep- sıni aşacağının tahmın edıldi- ğine dikkat çektı. Giscard d'Estaina. veni ana- yasayla birlikte Türkiye'nın ka- rar mekanizmalannda nüfusu oranında en güçlü ov a sahip ül- ke olacağını vurguladı. Giscard d'Estaing. "Bu,degiştiremeye- ceğimizbirkuraT diye konuştu. Gazete. Giscard d'Estaing'ın Avrupa Anayasası'ndakı bu dü- zenlemenın, Türkıve'nın üve- liğini güçleştirmek amacıvla yapıldığını söylemediğini v ur- guladı. Ancak. taslak komıte- sırun bır üvesı olan İspanv a'nın eski dışişlen bakanı Ana Pala- ck), nisan ayında kendısiyle ya- pılan bır röportajda "Anayasa- daki bu düzenlemenin masunı duygularla yapıldığını söyleve- mem. Konvansiyonun bir üye- siydinı, dolavısıv la ne dediğimi gayet iyi biliyoram. Türkiye'nin üyetiği AB'nin çıkannadır. bu- na kuvveüe inamyorum. Ama çifte çoğunluk düzenlemesi Tür- kiye nin ü> elik şansını ortadan kaldırmışnr" demiştı. Anaya- sanın kaderinin bugünden bel- li olmadığına dikkat çeken In- ternational Herald Tribune, çok sayıda Avrupa ülkesinde refe- randum yapılmasının gündem- de olduğunu \e sorunun şim- dılık "teorik bir sorun" olarak kaldığını hatırlattı. Gazete 6 Ekim'de yayımlanacak ilerleme raporu öncesinde d'Estaing'in sözlerinin tartışma yaratacağı- na işaret etti. Bırleşmiş Milletler'in hazır- ladığı venlere göre. Türkiye'nin nüfusunun 2020 yılına kadar 85 mılvona vükseleceğinın tah- min edildiğini vurgulayan In- ternational Herald Tribune. Tür- kıye'nın bu nüfusla. Avrupa nüfusunun viizde 16,hatta 17'si- nı oluşruracağını kaydediyor. İspanya-Almanya-Fransa Uçlü ürveden destekçıktı MADRİD (AA) - İs- panya'run başkenti Mad- nd'de dün yapılan İspan- ya-Almanya-Fransa uç- lü zirvesı sonrasında ya- yımlanan ortak bıldırı- de. "Türkrye,halen.\ap- Ankara sıcak karşılanmalı' LONDRA(ANKA)- İngılız The Guardian ga- zetesi."EğerARbirde- ğerler topluluğu ile bü- yük bir pazar ve gtobal oyuncu adavı ise. hıdı bir değişim icerisindeki Tür- kiye, sıcak karşdanma- ITdiyeyazdı. Ingiliz gazetesi, Ian Black imzalı yazısında "Nüfusunun çoğu Müs- lüman olan laik bir ülke" Türkiye'nin az gelişmış- lık. ınsan haklan ihlalle- ri v e köktendınciliğin et- kisi altındakı fslam ve Arap ülkelen ıçın bir ör- nek oluşturabileceğinı sav undu. Gazete, bu ül- kelenn "Atatürk'ün ca- mi ve devlet arasındaki devrimci ayırımından alacağı daha çok ders bulunduğunu" belirtti. tığı tünı reformlann uy- gulama)a gecirilnıesi için çabalannı yoğunlaştır- makzonındaolsadaKo- penhag Kriterleri'ni ta- nıanılayabilnıek için dik- kate değer bir ilerleme kaydettT denildi İspanya Başbakanı Jo- se Luis Rodriguez Zapa- tero. Alnıanya Başbaka- nı Gerhard Schröeder ve Fransa Cumhurbaş- kanı Jacque Chriac ara- sında vapılan toplantı sonrasında yayımlanan yazılı bıldiride ayrıca, "Katılım müzakereleri- nûı açılması perspektifi, Türkiye'de reform süre- eine hız vermede çok et- kih" sonuç verdi. Ekim avında komis>onun Tür- kive hakkında sunacağı raporu büviik bir ilgiyle bekliyoruz. Bu rapor. muhtemel üyelik müza- kerelerinin açılması için arahk avında Avrupa Birliğinin karannda te- nıd tcşkil edecek. Komis- yon a> nı zamanda Tür- khe'nin .\B'ye kanhmın- da olası etkileri de ana- liz edecek" ıfadelen kul- lanıldı. Kadın örgütleri "kanlı çarşafı' temsil eden kırnuzı boyalı beyaz bir bez \aktı. (Fotoğraf: HİLAL KÖSE) 'Kimseninnamusuolmayız' AKP'nin 'kadm kimliğini baskı vesömürü mekaniznıalanyla hiçleştirdiğinV belirten kadm örgütleri TCY tasansınıprotesto etti İstanbul Haber Servisi - Kadın örgütlerınin, kadı- nın sömürülmesıne yeni kılıflar hazırlayan Türk Ce- za Yasa (TCY) Tasarısf na yönelik protestoları sü- rüyor. Taksinı Meydanı'nda bir araya gelen ve elle- rinde "Kimsenûı namusu ülnıa\acağız" yazılı döv ız- ler bulunan kadınlar. dev letin erkek egemen anlaşı- yı ıle kadınları katletmeye devam ettiğını belirtti. Öğrencı Kadınlar Derneğı \e Emekçı Kadınlar Bır- liğı üyelerı. Taksim Meydam'nda bır araya gelerek. "Devlet eüni bedenimizden çek" dedi. Grup adına bir açıklama vapan Tuna Altan. AKP Hüküme- tı'nin. kadın kımliâınin sömürü v e baskı mekaniz- malarıyla hiçleştırıldiği bir sistem ıstedığinı söyle- yerek. "Onlar, kadın olmamn bir erkeğin, bir aile- nin, bir devletin namusu olmak, dayak yeınek, teca- \ üze uğramak, töre \ e namus adına katledihnek an- lanıına geldiği bir düzen istiyorlar'" dıye konuştu. Hükümetın namus kavramının. kadının bedeni- nın kendınden başka herkese ait olması anlamına geldığını sövleyen Altan. "Zinanın suç sayılması istenıi, devletin. kadınların katledilmesindeki so- rumluluğunu tüm açıklığı ile bize bir kez daha gös- terivor. JC\ "deki erkek egemen anlavışa karşı bu- gün lOJO'da TBM.M önunde olacağız" dedi. Financial Times W AB zinayı çöpe atması için bir ay süre tanıdı' diye yazdı. AB yalanladı Gazetenin haberi ortalığı karıştırdı LONDR4(AA)- ingıltere'de yayımlanan Financial Tunes ga- zetesi. Avrupa Bırlığf nın Tür- kiye'} e, "zinayı suç sayan yasa tasansını çöpe atmak için" bır ay süre tanıdığını yazdı. AB Komısyonu genişleme komise- ri sözcüsü Jean-Christophe Fi- loıl haberi yalanladı Gazetenin Brüksel v e Anka- ra ortak mahreciyle yayımladı- ğı haberde. AB'nin bu sürenin sonunda istediği hedefe ulaşa- maması halinde. Türkive'nin AB'ye katılmak için yıllardır harcadığı çabalann zora gırece- • AB Komisyonu genişleme komiseri sözcüsü Filori, zinayı suç sayan yasa tasansının kabul edilmesi durumunda AB'nin konuyu Kopenhag kriterlerine uygunluk bakımından inceleyeceğini ifade etti. ğı bilgisine yer verdı. Başba- kan Recep Tav^ip Erdoğan' ın yasanın kadınlan korumayı he- detlediğine dair sözlerıne de yer v eren gazete. "Ancak Avru- pa Komisyonu, Türkiye'ye bu yasa tasansının Ankara'nın planlarına zarar verebileceği uyansında bulundu" dı\ e yaz- dı. AB bürokratlarının zinayı suç sayan yasa tasansından ra- hatsızlık duvduklannı vurau- la\ an gazete, "Eger hükümet ge- ri adım atmazsa, ilerleme rapo- nında Ankara'nın aradığı ken- disine yeşil ışık yakan açık ifa- deler\eralma>abilecek" şeklin- de ifadelere yer verdi. Görüşmeieri zoriaştıracak Elçin PovTazlar'ın haberıne göre. Jean-Christophe Filori. Financial Times gazetesinın ha- benni valanladı. Brükselde dün basına açıklama yapan Filori. böyle bir açıklamanın nereden geldığini bılmediğini söyleve- rek bu tür bır bilgıyi Genişle- me Komisen GünterVerheugen ve ekibinin vermedığinı öne sürdü. Filori. bunun yanı sıra AB'nin Ankara'ya zina yasa tasansının yok edilmesine ilış- kin bir ay süre verdiği bilgısıni "garip" bulduğunu da ifade et- ti. AB haber sitesideFılon'nın zina konusuna ilişkin açıklama- lara \er v erdı. Zinayla ılgılı dü- zenlemenin, Türkıye'nin re- formlarla varattığı olumlu ıma- jı tersıne çev ıreceğıni belirten Fi- lori, "Müzakerelerin başlayıp başlavamavacağını zinaya bağ- lamava gerekyoktur. Zina konu- su, AB-Türkiye görüşmelerini daha da zoriaştıracaknr. Bu bir gerçek" dıye konuştu. Dışişlen Bakanlığı Sözcüsü Nanıık Tan da AB Komisyo- nu "ndan zina konusunda Türkı- \ e'ye herhangı bır mektup gel- mediâinı bıldirdı. FRANSIZ LIBERATION GAZETESİ: Yıkıcı bir etkiyaraür PARİS (AA) - Fransa'da yayımlanan Liberation gazetesi. AKP hükümetince Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) zinanın yeniden suç olarak değerlendirilmesine yönelik ilgili haberde. "bu değişiküğin yıkıcı bir etkiye neden olnıariskitaşıdığT yorumunu yaptı. "Türkiye aldatanlan cezalandırmak isrryor" başlığıv la çıkan haberde, Türkıye'de zinanın yeniden suç sayılmasına ilişkin farklı görüşlere genış yer verildi. Brüksel'deki AB kaynaklanna dayanarak Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin 2005 sonundan veya 2006"dan önce başlamayacağı öne sürülen haberde, 'Bu riskin farkında olan iktidardaki AKP'nin. başansızlığının nedenini önceden haklı çıkarmak istediği" görüşüne yer venldi. Liberation gazetesinde yine Türkiye ıle ilgili çıkan Brüksel kaynaklı ikınci bir haberde ise AB Komisyonu'nun Türkiye konusunda ikiye bölündüğü ifade edildi. AB Komisyonu'nun bir üyesinin görüşlerine atıfta bulunan Liberation. komisyon içinde 30 üyeden sadece 7'sinin Türkiye ile müzakerelere başlanmasına karşı çıktığını, bunun da Türkiye hakkında çıkacak olumlu bir raporun engellenmesine yeterli olmayacağını belirtti. CHP MİLLETVEKİLİ1CEMAL DERVİŞ: Ikinci sınıf üyelikolmaz BERLİN (A\) - CHP mıllerv ekıli, eskı devlet bakanı Kemal Deniş. "adına imthazlı da dense", Türkiye'nin Avrupa Bırliği'ne (.AB) "ikinci suuf bir üyeKği" kabul fc edemeyeceğini söyledi. Almanya'nın önde gelen siyasi • gazetelerinden Die Welt, Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili bir haber-yorum ve Kemal Derviş ile yapılan bir söyleşıyi yayımladı. AJman Hıristiyan Demokrat Bırlik Partısı (CDU) tarafından Türkiye için önerilen "imti\azh ortaklığı'' eleştiren Derviş. sözlennı şöyle sürdürdü' "Bu öneride neyin imtiyazlı olduğunu anlayabilmiş değilim. Biz zaten Gümrük Biriiği ile imtiyazlı ilişki> e sahibiz. Bu teklifın biziın için nesi cazip olabilir? Biz AB içinde farklı hızlardan. ağırlıkiardan. işbirüğinden \e serbest dolaşım sürelerinden söz edcbiliriz, ancak sadece AB üyesi olarak. Adına imtiyazlı da dense, ikinci sınıf bir üyeliği kabul edeme\iz." Den iş, Türkiye ile üyelik müzakerelenne başlanmaması durumunda ne olacağına ilişkin bir soruyu yanıtlarken de "Bu, lürkiye'deki refornıcular, ancak aynı zamanda Avrupa için de büv ük bir talihsizük olur" diye konuştu POLİTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETİINKAYA Tel Aler'de Bir Kadın... Pırıl pırıl mavi bır gökyüzü ve deniz... Dört yıl aradan sonra Akdeniz'ı soluyordum Mersin'de... Gazeteleri alıp havuzun başına gittim... Havuz bomboştu... Çevreme bakındım, otelin yarısını kara çarşaflı kadınlar, bıyıklı göbekli adamlar kuşatmıştı... Kahvemi getıren gence sordum: "Kim bunlar?" Genç gülümseyerek yanıt verdi: "SuudiArabistan 'dan geliyorlar. Birkaç gün ka- lıp gidiyoıiar.:." Cumhuriyet'\r\ manşetı de öteki gazeteler gibı Kuzey Irak'taki "Türkmen katliamına" ayrılmıştı... Tam o sırada denize baktım... Denizin doldurulduğu bir kent olmuştu Mersin... Bırden yirmi yıl önceye gittim... Limon kokan kent, artık çarpık yapılaşmanın tutsağı olmuş. doldurulan denizin üzerine on iki kat- lı binalar dikilmişti... Gazetelerin sayfalarında gezintiye çıkmıştım, Akdeniz'in esintili bir eylül sabahında iki gün önce gördüğüm siyah saçlı, siyah gözlü kadının fotoğrafını anımsadım... Özlemin giderek çoğaldığı bir sonbahar saba- hında gecenin karanlığı içindeydim belkı... Irak'taki işgalci güçlerin savaş uçaklan gök- yüzünde kan kusarken patlayan bombalarda pa- ramparça olmuş bir çocuğun, bir kadının gülüm- seyen yüzü benı derinden vurmuştu... • • • Yüzünü okşadım fotoğraftakı kadının, altı ya- şındakı bebenin saçlarını okşadım... insan onurunun rüzgân mıydı Akdeniz'in esınti- si, uzun uzun onu düşündüm... Kaçıp gitmek istiyordum bir yerlere... Henüz adını koymadığım kentlere kaçmak isti- yordum... Felluce'de, Tel Afer'de güneşin, ayın, yıldızla- rın resmını çızmek istiyordum... Ölüm bombaları patlıyordu... inatçı bır korku Felluce'yi, Tel Afer'i kuşatıyor, in- sanlar kaçışıyordu... Mersin'de dolaşırken aklım Felluce'de. Tel Afer'de... Cayır cayır yanan çocuklar!.. Paramparça olan kadınlar!.. Mersin ATAŞ'taki yangından söz etmeliyim, ka- çak petrolden, göçten, çarpık yapılaşmadan... Petrol dolum tesislerınin ne denli tehlikelı oldu- ğunu anlatıyor KA-DER Başkanı Nurhan Öztaş Dıyor ki: "Şu anda Karaduvar'daki yangın tehlikesi en önemli sorunumuz. Sekiz şiddetindeki deprem- den ve nükleer bomba etkisinden daha tehlikeli..." Güneş batıyor Toroslar'ınüzerınden... CHP Milletvekıli Mustafa Özyürek, Mersin'in so- runlarını anlatıyor uzun uzun... 1980 öncesı hareketli bir kent olan Mersin, şim- di bırsuskunluk içinde... Sosyal yaşamı bir anda kaybolan Mersin, Tür- kiye'nin diğer kentleri gibi sorunlar yumağıydı... Her şeye karşm güneş ve deniz bir başka gü- zellikteydi Mersin'de... Deniz doldurulmuş. çok katlı yapılar çoğalmış- tı, amayınedemavı mavigülümsüyordu Mersin... • • • Gözlerimi denizden ayırmadan baktım bir süre... Yıne aklıma Felluce ve Tel Afer düştü... Yirmi dört saat kaldım Mersin'de... Dün sabah parlak bır İstanbul sabahında uyandım... Gıyınıp çıktım... Gazeteye geldim ve kendi kendime sordum: "Bugün ne yazayım ?" 12 Eylül 1980... Tam yirmi dört yıl geçmışti!.. Anılarım canlandı birden!.. Bir gece yarısı evden alınıp götürülüşüm, gözal- tı ve cezaevi... Ellenm kelepçeliydi ve yargılanmamı beklı- yordum arkadaşlarımla birlikte... Yirmi dört yıl önce gecenin bır yarısında düşler kuruyordum yaşam üzerine!.. Karanlıktan korkuyor. güneşin doğmasını bek- liyordum ranzamın üzerinde... • • • Yerımden kalktım. bırturattım herzamankigibi... Pembe Konak'ın çatısında kuşlar yoktu... Televizyonu açtım, haberleri izledim... Şimdı Felluce'de ve Tel Afer'de olmalıydım... Siyah saçlı, siyah gözlü kadınla konuşmalıydım... O kadının uçuşan saçlarında, gülümseyen göz- lerinde insan olmanın duyarlılığını görmeliydim.. hikmet.cetinkaya " cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Gül: AB ile yeni bir aşama • VILMl'S (AA) - Dışişlen Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül. arahk ayındakı AB zırvesinde Türkiye ile müzakerelere başlama karan alınması halinde. AB ile üışkılerde yıllarca sürecek yeni bir aşama açılacağını söyledi. Lirvanya'nın başkenti Vilnius'ta düzenlenen 5. Kıızey- Güney İş Forumu'nun "Türkiye ve AB" konulu orurumunda konuşan Gül. Müslüman bir toplumun da hem kimliğini koruyup hem de demokratık. açık. şeffaf. güvenilir. çoğulcu ve çağdaş. yani "Avrupalı" olabıleceğini kanıtlamak arzusunda olduklannı kavdetti. İstanbul Tercüman Rehberler Demeği kurucusu ve eski Başkanı, duayen rehber, yazar ERCÜMENT MELİH ÖZBAY 29.08.2004 tarihinde vefat etmiştir. Başımız sağ olsun. İRO - İstanbul Rehber Odası Yönetim Kurulu