23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 AĞUSTOS 2004 ÇARŞAMBA + CUMHURİYET SAYFA 17 JJ Hükiimet Orman-lş'i yok etmeyeU. E «0 Ormanı yok eden bunu da yapar! Tei: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212312 44 97 - Başbakan aynı anda 139 temel atmış... "Erbakan bile bu kadar atamamıstı!" 3ŞI! Mustâra Ac "Hızlandınlmış tren katiiamında, özel şirkete kiralanan yemek vagonunda çalışanlann adı kamuoyuna açıklanmadı, 'beş işçi' dendi. Işçilerin adlan neden açıklanmadı; sigortasız mıydılar; başka bir işverenden 'emanet' mi alınmışlardı; yoksa taşeronlaştırma ve özelleştirmenin geldiği noktada artık işçinin adı da yok muydu?" T ürk Telekom'un sabit telefon ücretlerinde abonelere birkaç tarife seçeneği sunarak yüzde 80'e varan indirim yaptığını açıkla- ması hızlandınlmış hükümetin tarihe geçe- cek en büyük başarılarından biri olmalı! Belli ki bu işe büyük emek verilmiş, epey fazla mesai yapılmış ve milletin gözünün içine bakarak halkı enayi yerine ko- yacak müthiş bir kılıf bulunmuş... Fakat evdeki hesabın çarşıya uymadığı kesin! Vatandaş da kendi hesabını yapmış. Vatandaş, bir cep telefonu şirketinin reklamından öğrendiğine göre Türkiye'de yaklaşık 24 milyon sa- bit telefon hattı bulunduğunu söylüyor. En iyi tahminle 24 milyon aboneden 10 milyon abo- nenin herhangi bir tarifeyi seçeceğini, kalan 14 mil- yon abonenin de "sabit haf'ta kalacagını öngörüyor. Türk Telekom'un konuşsun konuşmasın her abo- neden aldığı aylık sabit ücret 7 milyon 200 bin lira iken "standart hat" seçeneği ile aylık sabit ücret 11 mil- Takıyyenin Allah'ı yon 500 bin liraya yükseltiliyor. Vatandaş hesabını yapıyor. Yeni sabit ücret 11 milyon 500 bin liradan eski sa- bit ücret 7 milyon 200 bin lirayı çıkannca 4 milyon 300 bin lira fark oluyor. Bu da yaklaşık 3 dolar yapıyor. 14 milyon aboneden fazladan alınacak 3 dolar ayda top- lam 42 milyon dolar yapıyor. Ayda 42 milyon dolar; yılda 504 milyon dolar! Yüzde 80'e varan indirim yapıyoruz diyenlerin sa- dece bir "tarife oyunu" ile vatandaşın cebinden çe- kip aldığı para yanm milyar dolan buluyor! Bu kadaria da kalmıyor... Yeni tarifede eskiden olduğu gibii 00 kontür konuş- ma hakkı verilmiyor. Vatandaş yeni bir hesap yapı- yor EncamKamil Koşaner "80 yılhk pisliği temizleyeceklerini söyleyen AKP Isparta Milletvekili Recep Özel'e 'kanlı mı olacak kansız mı olacak' diyenlerin encamına bakmasını öneririm." Uyum Anıl Öcal: "Emine Hanım kamusal alana uymuyordu, şimdi uydu. Ama İran'da!" İmaj Akif Kökçe: "İmaj matah bir şey olsaydı bozdurulduğunda para ederdi!" f SESSİZ SEDASIZ (!) 100 kontürün karşılığı 7 milyon 200 bin lira, yakla- şık 5 dolar ediyor. 14 milyon abone ile 5 dolan çar- pınca ayda 70 milyon dolar ediyor. Yılda 840 milyon dolar. Bir de sabit ücret farkından gelen 504 milyon do- lar vardı; etti mi size 1 milyar 344 milyon dolar! Işte yüzde 80'e varan indirim propagandasının sa- dece bir ucundan tutunca ortaya 1.3 milyar dolariık bindirim çıkıyor! öteki tarifelerdeki "oyun"lar da ek- leninceTürkTelekom'dan 3-5 milyar dolariık birzam furyası estiriliyor... Ama bu zamma milletin gözünün içine bakarak resmen "indirim" diyoriar! Bunun adı takıyyeden başka bir şey değildir. Yaptıklan takiyyenin Allah'ıdır! Hızlandınlmış hükümetin siyasetten ekonomiye, temel atmatöreninden düğün yapmaya, kadrolaşma- dan vücut diline kadar her alanda en başarılı olduğu konu işte buduri Takıyyenin Allah'ı. Burhaniye Ören eyaletinde trafik polisi Edirne'den ailesiyle birlikte yola çı- kıp Balıkesir'in Burhaniye ilçesine doğru gidiyor Ismail Okumuş; ören'de tatil yapacaklar... 24 Temmuz Cumartesi günü yol boyunca trafik ku- rallarına uyuyor ve hatta iki radar kont- rolünden hız sınırı altında geçiyor. Saat 18.30 sularında ören yoluna sapıyor: "Bu yol bölünmüş ve ören'e yaklaşık iki-üç kilometre kalmışken trafik polisle- ri tarafından durdurulduk. Ne oldu diye sorunca 'Meskun mahalde 74 kilometre hızla radara yakalandınız' dediler. Bizim gibi on kadar otomobil daha durdurul- muştu ve çoğu da Istanbul plakalıydı. Merak bu ya, Balıkesir plakalılara ce- za kesiliyor mu diye araştırmak istedim; fakat polisin aşın tepkisiyle karşılaştım. Çok sert bir şekilde ehliyetim alındı ve 83 milyon 100 bin liraceza kesildi. llginçtir ki durdurulan on kadar oto- mobilden de yalnızca üç tanesine ceza kesildi ve biri de bendim. Radar kont- rolü ise benimle birlikte son buldu. Daha sonra yanımızdan vızır vızır otomobillergeçti. Kaldı ki bölünmüş yol- da hiçbir radar uyarı levhası yoktu. Böy- lece bir haftalık tatili, trafik polisi sayesin- de bir güne indirip ören'den hızla(!) ay- nldık. Ama bu arada trafik polislerine olan güvenim(!) ve saygım)!) inanılmaz dere- cede arttı!" Türkiye'nin trafik gerçeği işte bu. Yol- lar kan gölüne dönerken her il ve ilçede trafik polisi özel bir düzen kuruyor. Böl- genın yerlisi bu düzeni biliyor; "eyalef'ten gelip geçen "yabancılar" da avlanıyor... Yüksek Yerilim Hattı ABD, döktüğü kanlann kirini Kerry ile bile temizleyemez! erdincutku a yahoo.com ÇED KOŞESt OKTAY EKÎNCİ Her Yönüyle Mimardı... Hemen tüm mesleklerde oldu- ğu gibi, mimarlıkta da "nedir" so- rusu son zamanlann en gözde gündemi... Çünkü, yine hemen tüm mesleklerde olduğu gibi mi- marlıkta da "bu obnamahyd]" de- nen örnekler yıldan yıla çoğalı- yor... Nedeni ise süregelen şu çıkar- lar düzeninde, mesleklerin çoğu- nun tarih içindeki "varohış neden- terine" uygun hizmet veremez ha- legelmeleri... tnsanın ya da toplumun esenli- ğini değil, "kazancm" güvencesi- ni temel alan sistem, doktorluk- tan mühendisliğe. hukuktan tasa- nm dünyasına kadar hemen tüm alanlarda uzmanlan ve hatta sa- natçılan da "bencil sipariş bağja- nyla"tutsakalıyor... Böylesi bir "mesleki hizmet" ortamına karşı "mesleki onur" ve sonımluluklar için mücadele et- meyi yaşamlannın "etik dünya- sıyla" bütünleş- tirenkr de yılla- nnı hem kişisel ^irenişleriyle, hem de "meslek odalannda" emektarhkla geçiriyorlar... SeiçukBatur, iştebu"neslitü- kenmekte" olan meslek insanla- nmızdandı. Ül- kemiz mimarlı- ğında "mimar- hğı savunan" yüreklerden bi- ri olarak unutul- SelçukBatur 13.12.1939-01.08.2004 te mesleğe adımını atan "devrim- cTbır mimar... Eminim ki öyle olduğu için de yaşamı boyunca hep "hukuku" ve "haklan" savunan bir mimar ola- rak aynı devrimci ruhu mesleğinin ve tüm çalışmalannın odağında korumaya aldı... Nitekim, 1962-67 >ıllannda ço- ğu meslektaşı gibi "modemistba- tıcılığın" parlaklıgına kapılmak yerine, kendi ülkesinin değerleri- ne sanlarak tTÜ'nün Mimarlık Tarihı Kürsüsü'nde asistanlık yaptı Ayruyıllarda"Kasr-eHayr al ŞarkT kazılannda, 1966-74 arasında da "Kalenderhane Ca- mjsi" restorasyon çalışmalannda kazı mimarhğı ve yapun kontrol- lüğünüyürüttü... Ardından bütün bu derinlikler- le güçlenen mesleğini uygulama- ya da dönüştürmek üzere başlat- tığı "serbest mimarlık" yıllan... Hemen tüm tasanmlannda, "ön- ce mimartığın 0- kelerini" ve he- men yanında ka- mu yaran ile ya- şam ve çevre de- ğerlerini, en çı- karcı müşterileri- ne bile bıkma- dan, usanmadan anlatarak... • • • Selçuk Ba- tur'un meslek odasuıa sunduğu emeğini özetle- mekbileolanak- sız... 1970'lerde- ki Mimarlar maz katkılannı bizlere armağan ederek aramızdan aynldı... Sadece yakınlannın ve meslek- taşlannın değil. Türkiye'nin bin- yıllara uzanan bir "mimarükülke- â" oldugunu bilip de bu eşsiz de- ğerini yitirmeye başlamasmdan ötürü "hicap" duyan herkesin ye- ri doldurulamaz bir kaybı olarak... • • • Özgeçmişi ne kadar da "özlü"_ 1939'un son ayında îstanbul'da doğmuş... Yani. "savaşyıflan"ço- cuğu... Ikinci Dünya Savaşı yılla- nnın... Bir ulusun, onca emperyalist kuşatma ve çatışma arasında "kendi onurunu" bağımsız kala- rak koruması için nelere katlandı- ğını küçük yaşlarda tanımış, yaşa- mış... Hem o hiç eksilmeyen "yurtse- wr" duygulannın. hem de yine o hiç terk etmedıği "ada yetinip çok çahşmak" erdeminin temelinde, )ine o yokluk içindeki gururlu yıl- lannpayı olmalı... Sonra ÎTÜ Mimarlık Fakülte- sı'nden 1962 yılında mezuniyet... Hemen bir ay sonra da Mimariar Odaa'naüyelik... Yani, "27 Mayıs Devrimi"nin genci... Türkiye'ye yeniden bir u- mut. yeniden bir aydırdanma coş- hısu kazandıran, 1962 Anayasa- a'nın özgürlük dünyasıyla birlik- Odası Istanbul Şubesi Genel Sek- reterliği'ni ve ardından Şube Baş- kanlığı'nı, aynı dönemlerle birlik- te 2000'lerde artık "Setçuk Ağa- bey" olarak yeniden üstlendiği Mimarlık Dergisi Yaym Kurulu Sekreterliği'ni belki de bir kitap- ta derleyip, genç kuşak oda yöne- ticilerine "rehber" olarak sunmak gerek... 1979-80 yıllannda yayımladığı "Çevre" adlı mimarlık ve sanat dergisini de şimdi benzeryayuıla- n çıkartanlar keşke okuyup esin- lenebilseler... 1977 de Balkan Mimarlan Koo- feransı'nı, 1978de Ağahan Mi- marhk Vakfi Semineri'ni organize eden Selçuk Batur'un, mimari pro- je yanşmalannda da iki birincilik, bir ikincilik, bir üçüncülük ve se- kiz mansiyon kazanmış olması, ay- nca dört yanşmada jüri üyeliği yapması, "her yönüyle mimar" ol- duğunu kanıtlamıyor mu?.. tşte böylesi bir mimann yaşam arkadaşı, meslektaşı ve can yol- daşı .\fife Batur'la birlikte "mi- mar" kızı Ayşe"ye ve doktor kızı Ash'ya başsağlığı dilemek ne ka- dar zor. Onlan kucaklarken, Türkiye mimarlığının ve tüm ulusun da ba- şı sağolsun. anılan herkese önder olsun. oekinci« cumhuriyet.com.tr KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicak(S turk.net HARBÎ SEMtHPOROY IVAKl^Tl PiMİ?J semihporoy <ı yahoo.com {& P5 <&&$ CfKSA...} HAYAT EPtK TtYATROSU MVSTAFA Btwtıs ASGARÎ ÜCRET ARTIK 2 (tKt)YILDA BİR BELÎRLENECEKMtSl TARİHTE BUGÜN MIMTAZARIKAN 4 Temmuz wwtcnuuntaz-arikan.com ABD'N/N SATIN ALDIĞI ADALAR.. •>3i6'OA 8U6ÜN, ABD, I//R6/M S//Ç </SMfA/f PAM/MA/ÇKA'MN 2.5 MİLYON DOd&* S47 ş 8ULUHAN Vt&GlN ADALARt,i433Te M/'Ç, 167Z 'P£M SONR/t EGeMEULfĞ/NE G/GMİÇTf. Pİ6£R INGİLTEISE'YE Air O MAL£N M/LÜ PARK DURUMUND/4P/G'. 68 4MOAM OLC/ŞrtN 7T2P&4KL/1ieiN YÜZÖLÇ.ÜMÜ 342 km3 PİR. CS BiM KişiMiN YAŞADrĞı 4 Ü % ?3 'Ü, /*FGrt Öİ KÖBLERM TOGUMLARlPtG. V ^ EfJ ÖNeMLİ GELİ/e K4YNAĞI rUfZIZMDİR.-- BÜYÜKÇEKMECE 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN MENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI Esas No: 2003/5447 Bir borçtan dolayı hacizlı ve aşağıda cms, miktar ve kıymetleri yazılı maHar satışa çıkanlmıştır Birinci arttınna 20.08.2004 günü saat 11.00-11.10 arasında Adnankahveci Caddesı, Esin Pasajı No:5 B. Çekmece-lstanbul adresinde yapı- lacaktır. O gün kıymetinın yüzde 60'ına istekli bulunmadığı takdirde 25. 08.2004 günü aynı yer ve saatte 2. açık arttırma yapılarak satılacaği, şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen kjymetinin yüzde kırkını bulmasımn ve satış ısteyenin alacağa rüçhanı olan alacaklann top- lammdan fazla olmasının ve bundan başka paraya çevırme ve paylann paylaştırma masraflannın geçmesimn şart olduğu, mahcuzun satış be- deli üzerinden yüzde oranında KDV'nin ahcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin bir ömeğinın ısteyene göndenlebileceğı, fazla bilgi almak is- teyenlenn vukanda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmalan ilan olunur. 27.07.2004 Muhammen kıymeti flira): 25.0OO.O0O.0OO.-TL Adedi: 1 Cinsi (Mahiyeti ve önemli nitelikleri): 34 VD 1017 plakalı 2003 model Ford marka kapalı kasa kamyonet transit 350 L van tipi inci beyazı renkli. Basın: 35433 PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU Hızlandınlmış Temeller Başbakanımız "ihtişam"\ çok seviyor. Nişan, düğün töreni ya da parti mitingi olsun, hep en bü- yüğünü, en görkemlisini istiyor. Istanbul Büyük- şehir Belediyesi'ne, dolayısıyla Istanbullulara 35 trilyon liraya patlayan NÂTO zirvesi de onun bu hep en görkemlisini yapma arzusunun bir sonu- cu değil miydi özünde? Şimdi de "Guiness Re- korlar Kitabı"na girecek boyutlarda temel atma törenleri düzenletiyor Anadolu'da.. Geçen hafta Kayseri'deydi ve aynı anda 139 te- mel birden atarak bir rekor kırdı. Darağacında can veren talihsiz Başbakan Adnan Menderes'ten bu yana nice görkemli temel atma törenlerine ta- nık olmamıza karşın, bu "biranda 139'u birden" olayı karşısında ister istemez heyecanlandık. İki yıl içindeo temeller birerfabrikayadönüşecek, 15 bin işsize iş olanakları açılacak, Kayseri de Tür- kiye'nin sanayileşme atağında "motor-kent" ko- numuna gelecekti. Kayserili olmasak da bu ülke- nin insanlan olarak heyecanlanmakta haklıydık, çünkü bunlar hepimiz adına güzel şeylerdi. Bu görkemli temel atma töreninden iki gün son- ra 2007 yılındaki enflasyon hedefinin yüzde 4 ol- duğu açıklandı hükümet tarafından. Bu da iyi bir şeydi. Bir yandan yeni fabrikalann temelleri atıla- rak istihdam kapasitesi arttınlacak, öbür yandan da hayat pahalılığındaki artış yüzde 5'in altınaçe- kilecekti. Eğer büyük bir terslik olmazsa önümüz- deki aralık ayında Avrupa Birtiği'nden müzakere tarihi koparmak çantada keklikti. Daha ne olsun? • • • Ne var ki atılan toplu temellerden enflasyonun üç yılda yüze 4'e düşürülmesine kadar hızlandı- nlmış hayatımız üzerine aldığımız tüm bu olumlu haberlere karşılık bizi huzursuz eden, adını da tam koyamadığımız bir "durum" vardı. örneğin, ben bu olumlu haberier karşısında heyecanlanı- yor, fakat Birieşmiş Milleler'in son Kalkınma Ra- poru'nda gösterilen Türkiye'nin 88'inciliğini dü- şünmeden edemiyordum. Türkiye gelişmişlik ya da bir başka deyişle refah düzeyi sıralamasında 2002 yılında dünya 85'incisiyken 2003 yılında 88'inciliğe düşmüştü. Acaba Kayseri'de görkem- li törenlerle 139'unun birden temelleri atılan o fab- rikalar çalışmaya başladığında ve üç yıl sonra enf- lasyon yüzde 4'e düştüğünde bu sıralamadaki yerimizde yukarıya doğru bir değişiklik olacak mıydı? Dünya sıralamasındaki yerimizi fabrika sayımız- daki artışla enflasyonumuzdaki düşüş mü, yoksa bu yıl üniversite sınavlanna girip de başaramayan, kapıda kalan 1 milyon 300 bin lise mezununun akıbeti mi belirieyecekti? Kapıda kalan öğrencilerden 32 bini tek bir so- ruya bile doğru yanıt veremediğinden, "hiçbir şey" bilmediğinden 0 puan çekmişti. Peki, aynı sı- navda 3, 5,18 ya da 25 puan alan, "hiç denecek kadarazbilen" kaç öğrenci vardı? Yüz bin, iki yüz bin, dört yüz bin öğrenci mi? Hiçbir şey bilmeyen ya da hiç denecek kadar az bilen bu genç insan- lar ne yapacaklardı önümüzdeki iki-üç yıl içinde? Ellerinden hiçbir iş gelmediğinden Kayseri'de açı- lacak o 139 fabrikadan birine de giremeyecekie- rine göre boş mu oturacaklardı? • • • Hızlandınlmış temeller bizi heyecanlandırıyor, törenlerin görkemi bizi coşkuya boğuyordu. Aca- ba temelleri atılan o fabrikalarda çalışacak işçiler de aynı heyecanı, aynı coşkuyu duyacaklar mıy- dı? Ozgürce sendikalaşabilecekler miydi örne- ğin? Haksız işten atılma korkusu taşımadan, ya- nnlanna güvenle bakarak çalışabilecekler miydi tezgâhlannın başında? Çocuklannı okutabilecek- ler, çağdaş sağlık hizmetlerinden yararlanabile- cekler, mutlu hayatlar sürebilecekler miydi? Eğer bunlar olmazsa istediğiniz kadar temel atın, fabrika açın, enflasyonu sıfıriayın, yeriniz hep aynıydı insanlık âleminde. Heyecanlandığınızla kalıyordunuz... (e-posta: dkavukcuoglu© superonline.com) (Faks:0212-723 84 97) BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 SOLDANSAĞA: 1/ Köksaplan baharat ola- rak kullanı- lan ıtırlı bir bitki.2/Rey... Güzel rast- lantı. 3/Başı- boş bırakıl- mış at ya da eşek... So- yundan geli- nen kimse. 4/ Kolyos, us- kumru, sardalye gi- bi bahklannufağı. 5/ "Kaknn" da denilen 2 kürk hayvanı... tri ve uzun taneli bir üzüm cinsi. 6/ Dört teker- 5 lekJi ve üstü kapalı 6 bir at arabası... Kü- çük mağara. II Hava 8 ve gaz akımlan oluş- 9 turmakta kullanılan aygıt... Hollanda'nın plaka işareti. 8/ Basketbolda hücum hattının ortasında oynayan oyuncu... Beş on evli küçük köy. 9/Müs- tahkem yer... Güzel ve iri çiçekli bir süs bitkisi. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Güneydoğu Anadolu'da ve Kerkük yöresinde ezgiyle söylenen cinaslı mani... Italya'nın en uzun ırmağı. 2/ Anton Çehov'un bir oyunu... Mavi renk- te değerli bir süs taşı. 3/Letonya'nın plaka işare- ti... Püskürtü. 4/Kimi balıklann iste kurutularak yapılan pastırması. 5/Ocak, soba gibi ısınma ara- cı... Uzaklık anlatmakta kullanılan söz. 6/Kalsi- yum elementinin simgesi... Halk şairi. 7/Kuzey- batı Kafkasya'da yaşayan bir halk... Teniste topu rakibin arkasma düşürmeyi amaçlayan vuruş. 8/ Bütün çizgileri belirgin olan... îlgi eki... Baryum elementinin simgesi. 9/Taşıyana mutluluk ve uğur getirdiğine i^anılan tapınma eşyası; fetiş.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear