14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 AĞUSTOS 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA J l i J v f J l ı U1VJJ. ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 Uzanlar'ın lüks araçlan saüşta • ANKARA (ANKA)- Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Uzan grubunun devlete olan borçlanna karşılık el koyduğu, binek ve arazi tipi 20 lüks aracı cuma günü açık arttınnayla satacak. TMSF'nin açık arttırmayla satacağı araçlar 7 Mercedes, 4 Renault, 2 BMW, 2 Range Rover ile birer Ferrari, Aston Martin Toyota, Hammer ve Ford Mondeo'dan oluşuyor. Söz konusu 20 aracın muhammen bedellen 7.5 milyarlirayla215 milyar lira arasında değişiyor. DSfden büyük tasaıruf • ANKARA (AA)- Türkiye'nüı en büyük yatınmcı kuruluşu Devlet Su Işleri (DSI), kaynaklan daha verimli kullanmak amacıyla başlattığı çahşmalar sonucunda bugüne kadar 2.5 katrilyon lirahk tasarruf sağladı. DSl yetkililerine göre, söz konusu tasarruf yatınmlardaki gereksiz kjsımlann çıkanlması, gereksiz büyükJüklerin yeterli büyüklüklere çekılmesi yoluyla ve kazanımlardan ödün vermeden sağlandı. DSÎ'ninhalen225'i büyük olmak üzere toplam 1343 adet projesi bulunuyor. Tupkcell'in abone sayısı aı*to • İSTANBUL(AA)- Turkcell'in abone sayısı, yılın ilk yansında 20.9 milyona ulaştı. Turkcell Iletişim Hizmetleri AŞ'den Borsa'ya gönderilen açıklamaya göre, şirketin 31 Mart 2004tanhinde 19.7 milyon olan abone sayısı yüzde 6 oranında artış gösterdi. Faturalı ve ön ödemeli abonelerin adedi, sırasıyla yüzde 2 ve yüzde 7 oranında artarak 5 milyon faturalı ve 15.9 milyon ön ödemeli abone seviyesine yükseldi. Thames VVater jşlerfni saüyor • LONDRA(ANKA)- Dünyanın üçüncü en büyük su hizmetleri şirketi RWE Thames Water'in Türkiye ve Endonezya'daki işlerini satmasının beklendiği, ilgilenen olası alıcılar arasında Mitsui grubunun en şansh olduğu belirtildi. The Guardian gazetesine göre, Alman RWE grubunun bir parçası olan RWE Thames Water, Türkiye ve Endonezya'daki işlerini satarak önemli bir gelir sağlamayı amaçlıyor. Tekel Maliye'nin kararım bekliyor • ANKARA (AA) - Bazı firmalann sigara fiyatlannda yaptığı indinmin ardından Hazine'nin gelir kaybına uğramaması için çahşmalar devam ederken TEKEL Genel Müdürü Sezai Ensari, Maliye Bakanhğı'nın hazırlayacağı ve Bakanlar Kurulu'ndan çıkacak kararnameyle vergi oranlannın belirleneceğini, bunu beklediklerini açıkladı. Bu noktadan sonra sigarada yeni bir fiyat ındiriminin söz konusu olup ohnayacağının sorulması üzerine Ensari, "Sanmıyorum, vergiyle bazı şeyler rayına oturacak" diye konuştu. Akaryakıt pompalanna yazarkasa bağlanması ikinci kez ertelenince vergi tanşması alevlendi PompadayazarkasatarüşmasıLEYLAÇEVİK Akaryakıt pompalannın ya- zarkasaya bağlanmasının ikinci kez ertelenmesiyle, gözler ye- niden bu alandaki vergi kaybı- na çevrildi. Akaryakıt bayileri, pompalara yazarkasa takılma- sının teknik açıdan imkânsız ol- dugunu ve uygulamanın yeni usulsüzlüklere yol açabileceği- ni savunurken vergi uzmanlan, uygulamanın önemli bir vergi kaybını önleyeceği görüşünde. Pompalanna yüzde yüz uyum- lu yazarkasa ürettiğini belirten bazı şirketler ise uygulamaya hazır olduklannı belirtiyorlar. Türkiye'de bulunan 5 milyon 160 bin 837 tescilli aracın yüz- de 75'ıni özel araçlar oluşturu- yor. Büyük kısmı benzin kulla- • Teknik şartlann sağlanamaması nedeniyle akaryakıt istasyonlanndaki pompalara yazarkasa bağlanması uygulaması Ocak 2005'e ertelendi. Maliye uzmanlan, yaşanacak vergi kaybına dikkat çekerken bayiler uygulamanın yeni usulsüzlükJere kapı açmanın yanında teknik açıdan da imkânsız olduğu görüşünde. nan 3 milyon 870 bin adet özel aracın ise sadece yüzde 5'lik bir kısmının akaryakıt alımlannda fatura istediği tahmin ediliyor. Talep edilmeyen faturalar ne- deniyle totalizatörleri (günlük akaryakıt satışını gösteren ci- haz) ile kasalan arasında tutar- sızlık oluşan akaryakıt bayileri aradaki farkı, gün sonunda tek bir fatura düzenleyerek kapatı- yor. Akaryakıt bayileri, günlük cirolannı totalizatörlerden tes- bit edip kanuni defterlerine kay- dedebilmelerine olanak sağla- yan bu sistem ile vergi kaybına neden olunmadığını belirtiyor. Ancak vergi uzmanlan, vergı kaybının istasyonlann hasılat- lannın gizlenmesinden değil, özel araç sürücülerince yapılan alışveriş karşılığı alınmayan fa- turalann bazı mükelleflerce alınmasından kaynaklandığı görüşünü ifade ediyorlar. Fazla fatura almıyor Ticari araç sahiplerinin gider- lerini fazla göstermek için al- dıklan fazla faturalar ise devle- te gelir ve/veya kurumlar vergi- si kaybı olarak yansıyor. Fatura- lardaki katma değer vergileri- nin indirim konusu yapılması da vergi kaybına yol açıyor. Yine vergi uzmanlanna göre bazı akaryakıt bayileri, ellerin- de kalan fazla faturalan isimsiz kesmek yerine sürücü kursu, ta- şıma şirketleri gibi akaryakıt gi- derleri yüksek olan kurumlara belli bir komisyon karşılığında kesiyor. Istasyonlar böylece ay- nı zamanda ellerindeki fazla fa- tura tutannı da eritiyor. Türkiye Akarakıt Bayileri Petrol ve Gaz Şirketleri Işveren- ler Sendikası Başkanvekili Ra- sif Arbay, fazla fatura talebin- den kendilerinin de rahatsız ol- duğunu söyledi. Ancak pompa- lara yazarkasa takılmasının tek- nik açıdan mümkün olmadığını ifade eden Arbay, "ÖzeDikte otogazda çok tehİiketi olabiür. Ortaya konan yazarkasalann mevcut ürünlerden bir farkı yok^dedi. Maliyenin denetîm görevini akaryakıt bayilerine yaptırmak istediğini belirten Arbay, 200 milyon dolan bulan yenileme masraflannın ise akar- yakıt dağıtıcılannı zora sokaca- ğını savundu. Uygulamanın ka- ybı önlemede etkili olmayaca- ğını ve yeni usulsüzlüklere ka- pı açacagına dikkat çeken Ar- bay, "Yazarkasalarabaşkaaraç- lann plakası girilebttir. Türki- ye'da asıl sorun, yühk 2.5 milyar dolan bulan kaçak akaryakrt- ür" diye konuştu. LAÇBORÇLARI Alımlarda yüzde 90 avans dönemi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı Murat Başesgi- oğlu, Bağ-Kur'dan serbest ecza- nelere bugün yapılacak öde- meyle birlikte toplam 249 tril- yon 915 milyar lira ödeneceği- ni bildirdi. Başesgioğlu, SSK'de de 30 Haziran'a kadar olan fa- turalar için 25 Temmuz'da 177 trilyon lira ödendigini kaydetti. Başesgioğlu, yaptığı açıkla- mada, Bağ-Kur Genel Müdür- lüğü'nce, serbest eczanelere ödemelerin başladığını belirtti. Başesgioğlu, Bag- Kur ile ilgi- li olarak önceki gün mayıs ayı- na ait ithal reçete bedeli olarak 63 trilyon 689 milyar liranın, dün de nisan ayına ait yerli ilaç reçete bedeli olarak 115 trilyon 200 milyar liranın ilgili banka- lara gönderildiğini kaydetti. Cenelge hazırlanıyor Haziran ayına ait ithal reçete bedeli olan 71 trilyon 26 milyar liranın da bugün bankalara gön- derileceğini belirten Başesgioğ- lu, 5 Ağustos Cuma gününe ka- dar serbest eczanelerin alacak- lannı on-line olarak hesaplann- da görebileceklerini bildirdi. Başesgioğlu, 2004 yılı başın- dan bugüne kadar Bağ-Kur'da 822 trilyon 757 milyar yerli ilaç bedeli, 538 trilyon 605 milyar ithal ilaç bedeli, SSK'de ise 177 trilyon lira ilaç bedeli olmak üzere toplam 1 katrilyon 538 trilyon 362 milyar lira ödendi- ğine işaret etti. Bağ-Kur'un anlaşmalı oldu- ğu serbest eczanelere planlanan süre içinde ödemelere devam ettiğine dikkat çeken Başesgi- oğlu, SSK'de serbest eczanele- re fatura tutarlannın yüzde 90'ına kadar avans ödemesine olanak sağlayan bir genelgenin de hazırlanarak rüm ünitelere gönderildiğini kaydetti. Türkiye genelinde 25 bin civannda eczao, 21 bin serbest eczane bulunuyor. DPT veriJerine göre Türkiye'deki serbest eczane saytsı 2030 yıhna kadar yeterti. TEB: Devlet 1 katrilyon limlıkborcunu ödemezseyokoluruz yine eylem lıazırlıgıGÖKÇEUYGUN Türk Eczacılan Birliği (TEB) Başkanı Mefamet Domaç, devletin eczacılara olan borcunun I katrilyon liranın üzerinde oldu- ğunu belirterek "Bu borç en ksa zamanda ödenmezse eylem yapmakzonmda kalaca- ğrz. Aksi halde yok ohıruz" dedı. Sektörde yaşanan sorunlan gazetemize değerlendiren Domaç, ec- zacılann, bakanlıklardan Domaç, diğer standartlann Euro ile belirlen- mediği birülkede, bu durumun Türkiye ger- çekleri ile bağdaşmadığına dikkat çekti. Sağlık Bakanlığı' nın, yenifiyatkararnarae- sine göre ithal ilaç fiyatlannda indirim yap- masını, "doğru ama gecikmiş bir karar" olarak tanımlayan Domaç, "Reçeteflflaçlar- da KDVTerin düşürülmesi de doğnı bir ka- rar. Ancakv«erlid€ğiL Reçetesizsaülan üaç- larda.majistralflaclarda\« • Domaç, 600'e yakın öbM malzemelerde de 320, Emekli Sandığı'ndan eczanenin iflasla yüz yüze KDV'nin yüzde 8'e düşü- 50, SSK'den 120 ve Bağ- geldiğini belirtti. rühnesi gerekivor. Bu ek- sikligin Maliye Bakanh- ğı'nca acflen çözülmesi gerekhor" dedi. Kur'dan 515 trilyon lira ol- maküzere 1 katrilyon lirayı aşkın alacağı ol- duğunu anımsatarak, bu borcun belirlenen sürede ödenmesi gerektiğinin altını çizdi. Eczacılann, verdikleri çekleri zamanında ödeyebilmek için bankalara borçlandıklan- nı ve bu borçlann faizlerinin sermayelerini erozyonauğratnğını, bu süreçte ilaç fiyatar- tışlannın Euro'ya bağlanmasını eleştiren TEB ile Maliye Bakanlığı arasında Tür- kiye'de reçeteleri kontrol etmek amacıyla Reçete Kontrol ve Provizyon Sistemi haâr- landığını anımsatan Domaç, devletin üç ay- da 3 trilyondan fazla tasarruf etmesini sağ- layan bu sistemin, Maliye Bakanlığı 'nın tek taraflı inisiyatifi ile kaldınlmasını eleştirdi. NAKLÎYECÎLER ABD MALLARINI TAŞIMIYOR Irak'a gitmeme karan iş dünyasını böldü Ekonomi Servisi- Uluslararası Nakli- yeciler Derneği'nin (UND) Irak'a ABD birliklerinin yüklerini taşımama karan iş dünyasını böldü. UND karann kendi üyelerini bağladığmı belirterek güven- lik sağlandığmda yük taşımaya tekrar başlanacağını açıklarken Irak'ta pazar kaybetmek istemeyen bazı iş çevreleri karann doğru olmadığmı savu- nuyor. Türk-Irak Iş Kon- seyi ise UND'nin kannın Irak'ta iş yapan işadam- lanna olumsuz etkisinin olmayacağını açıkladı. Türk Irak İş Konseyi Başkanı Ercüment Aksoy Irak'ta ABD yükleri taşınırken çok sık aralıkh kon- voylar düzenleyip gidişin yanında dönü- şü de sağlayacak eskortlar olursa olay- lann önüne geçilebileceğini söyledi. Ya- pılan yazılı açıklamada, tüm olumsuz gelişmelere rağmen iyimserliğin korun- duğu belırtılerek "tld ülke arasmdaki ti- caret hacminin olumsuz etkfleneceğini döşünmüyoruz" ifadesu^ yer verildi. • Özelsektörvekarau kuruluşlannın temsilcileri Türk kamyon ve TlR'lannın Musul'a kadar gitmesi, daha sonra taşımacılığı Iraklılara devretmesini tarhştı. Kızıl Şirketler Grubu Genel Müdürü Mehmet SaKh Kızıl, UND'nin, Irak'a ABD yükü taşımama karannm, soru- nun köklü çözümüne katkıda bulunma- dığını söyledi. Gaziantep Ticaret Oda- sı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, IrakTa yapılan ticaret sonucun- da çok fazla insanın is- tihdam edildiğini anlattı. 'Musul'un alüna inmcyiıı'uyansı Irak'ta iş yapan özel sektör ile kamu kuruluş- lannın temsilcileri ise, güvenlik konulannı ele almak üzere dün akşam Dışişleri Bakan- lığı'nda bir araya geldiler. Görüşmede, Afganistan'da olduğu gibi, bölgesel aşi- retlerin güvenliğe katkı sağlamasının ele alındığı öğrenildi. Toplantıda, Türk kam- yon ve TlR'lannın Musul'a kadar git- mesi, daha sonra taşımacılığı Iraklılara devretmesinin de tartışıldığı belirtildi. Yapılan değerlendirmelerin bugün Dı- şişleri Bakanı'na sunulacağı öğrenildi. HALESKANDAU TarMıfiyat pekçok ilaçta var y Ekonomi Servisi - Roche fir- masına ait NeoRecormon adlı ilacın, SSK'ye, ecza deposuna sa- tıldığı fıyatın 2-3 katına satılarak kurumun zarara uğratılmasının kamuoyuna yansımasının ardın- dan başlayan tartışma büyüyor. Uzmanlar, SSK hastanelerinde olduğu gibi devlet hastanelerinin de birbirinden habersiz biçimde yüksek fıyatlarda alım yaptığını vurgulayarak "Bu sadecebir ilaç- ta yaşanan bir olay değiL Sorun sistem sonınu. Herhangi bir veri akışı olmadığı gibi Sağhk Bakan- bğı da denedenüyor'' değerlen- dirmesmı yaptılar. SSK'nin 2004 başında yaptığı ihalede 45 bin NeoRecormon ila- cına 23 trilyon 183 milyar lira ödediğı belgelenmişti. Buna gö- re, Roche'un ecza depolanna uy- guladığı satış fıyahna göre SSK, yalnızca bir ihaledeki alımında 9 trilyon 525 milyar lira zarar et- mişti. Insan kanından elde edildi- ği için pahalı olan ve kanser te- davısiyle diyalize giren hastalar- da kullanılan NeoRecormon ad- lı ilaç alımında SSK'nin peraken- de fıyata göre uğradığı zarann bugüne kadar 30 trilyonu aştığı vurgulanıyor. Veıi akışı yok Tıp Kururnu Genel Sekreteri Dr. AH Rıza Üçer, firmalann bır- birlennin verdiği fıyatlardan sü- rekli haberdar olduğunu belirte- rek "Oysa hastanekr kendi ken- dilerine ihalelere çıkarken fîyat araştırması ve kendi aralannda bilgi akışı olmadığı için bilgilen- dirnıe \apdnu\or. Sağhk Bakan- hğı, yönJendirmeli ve denetieme- B"dedi. Üçer, Türkiye"de ilaç har- camalanmn süreldi arttığına dik- kat çekerek şunlan söyledi: "Bi- yoteknolojikflaçiannTürkhe'de getiştirünıesi mümkün. İlgili çev- reler tek bir ihaledeki zararia bu çahşmalann fînanse edflebilece- ğini söylemekte." Mazot desteği unutuldu Hükümet çiftçiyi aldatb ANK\R\ (Cumhu- riyet Bürosu)-AKPık- tidan, Acil Eylem Pla- nı'nda yer alan çiftçiye "mazot desteği'' sözünü unuttu. Tanm ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü. ge- çen yıl ödenen mazot desteğinin, bu yıl Ba- kanlar Kurulu karanna bağlı olduğunu bildirdi. CHP Muğla Millet- vekili GüroJ Ergin, hü- kümetin Acil Eylem Planı'ndaki "ÖncefikH olarak mazot gibi ka- lemJerdeki ağır vergile- rin azalülmasıyla çiftçi- nin üzerindeki taham- mül edilemez yük hafîf- letilecektu-" sözünü anımsatarak, Tanm Ba- kanı'na geçen yıl yapı- lan mazot destek öde- mesinin bu yıl da uygu- lanıp uygulanmayaca- ğını sordu. Tanm Bakanı Güçlü, yazılı soru önergesine verdiği karşılıkta mazot destek ödemesi konu- sunda kesin bir ifade kullanmaktan kaçındı. Güçlü, şu yanıtı verdi: "Çiftçüere 2003 yıh için dekar başına 3 mil- yon 900 bin lira mazot desteği ödeneceği hük- mü çercevesindetoplam 633.9 trilyon lira mazot destekieme ödemesi ya- pılmış olup, 2004 yıh çiftçi kayıt sistemine da- hil olan çiftçüere mazot destekieme ödemesi ya- pılabilmesi için yeni bir Bakanlar Kurulu kara- ruun ihdas edUmesi ge- rekmektedir." Tanm Bakanı'na ilgi- li soruyu yönelten CHP'liGürol Ergin ise, tanmsal faaliyetlerin sonuna gelindiği bir dö- nemde ıktıdann vaat et- tiği "mazot destek öde- mesi'' ile ilgili bir kara- nn çıkmamasının, bu ödemenin bu yıl yapıl- mayacağı anlamını taşıdığını ifade etti. Tohumlann yüzde 30'u kaçak Domales ctiye ddp patates ahyorlar GURSU KUNT ANTALYA- Yaş seb- ze ve meyve üretiminin en önemli merkezlerin- den biri olan Antal- ya'da, korsan tohum sa- tışı, hem çiftçinin hem de tohum ve fide üreti- cisi fırmalannın korku- lu rüyası haline gelme- ye başladı. Orijınalinden ayırt edilmesi güç ambalaj- larda piyasaya sürülen sahte tohumlar ya filiz vermıyor ya da ticari değer taşımıyor ve ba- zen domates diye eki- len tohumdan baska bir ürün çıkabiliyor. Türkiye'nin yıllık 150 milyon dolarlık to- hum pazannın nere- deyse yüzde 30'unu elinde tutan korsan sa- tışlar, çiftçileri trilyon- larca lira zarara uğratı- yor. Kendi markalan- nın sahtesi piyasada dolaşan tohum üretici- si firmalar da son za- manlarda yaşanan yo- ğunluk karşısında hare- kete geçti. Rito Tohumculuk, konuyla ilgili gazetele- re ilan vererek çiftçile- ri "Faturasız tohum al- mamalan" konusunda uyardı. Rito Tohumcu- luk Genel Müdürü Ha- san Cnal. bir yandan yurtdışmdan kaçak to- hum getirildiğini, diğer yandan da korsan to- humlann piyasaya sü- rüldüğünü belirtti. Seminis Sebze To- humlan Şirketi Genel Müdürü Michiel Van Mannekes ise sahte to- humun özellikle Gü- neydoğu ve Iç Anadolu bölgelerinden getirildi- ğine dikkat çekerek, "Geçen yıl kendi ürii- nümüz olan kabak to- humundan şikâyetler aldık. Üreticiye ilk ola- rak faturasını sorduk. Çünkü kaçaktohumlar farurasız satılı\or. Bu- nun üzerine hemen özd bir dedektif ruttuk ve satıcı>ı yakalatük. Mahkeme devam edi- yor" dedı. Mannekes, tohumla- nn çok dikkat çekme- mesi için, onjinal fiya- tının yüzde 10-15'inin altında satıldığını da vurguladı. İLGİ TOPLUMUNA DOĞRU/ ÖZLEM YÜZAK ozJem.>Tizak(^cumhuriyetcom.tr Temmuz ayının son günü, kü- resel ticarette tarihi bir dönüm noktası olarak kayıtlara geçti. Aralannda Türkiye'nin de bulunduğu 147 Dünya Ticaret Orgütü (DTÖ) üyesinin, en tartışmalı konulardan biri olan tanmda uz- laşmaya vardığı açıklandı. Böylece hem küresel liberal ticaretin ge- leceği üzerinde dolaşan fırtına bulutlan uzaklaştınlmış oldu(!) hem de DTÖ son dö- nemlerde (Doha, aridından Cancun...) libe- ral çevrelerce sorgulanmaya başlanan ba- şansızlık yaftasından sıynlabildi. Zengin ül- keler bugüne kadar sıkı sıkıya bağlı kaldık- lan tanmsal ihracat desteklerinden vazgeç- tiklerini açıkladılar. Ve bu, yoksul ülkelere verilen bir tavizmiş gibi sunuldu. Peki bu gerçekten birtaviz mi, yoksa baş- ta Avrupa Birliği ve ABD olmak üzere dara- lan ekonomilerini genişletmek isteyen zen- gin ülkelerin yeni pazariara sahip olmak için ortaya attıklan yem mi? Yeni karara göre, ta- nmsal ürünlerin ihracatında destekler sona erdinlecek ve ıthalata yönelik gümrük ver- gılen kaldınlacak. Bugüne kadar çiftçisini paraya boğan, ta- nmsal üretimini zenginleştiren, sanayileşti- ren, buradan yola çıkarak Cargill gibi ulusö- tesi gıda devleri yaratan zengin ülkelerle rmü- cadelede yoksul ülkeler bu yeni anlaşmay- la daha mı başanlı olacak? Yoksa gümrük vergilerini kaldıracağı için kendi pazarlannı bu devlere biraz daha mı açacak? Onlann ticaret pastasını daha da büyutmelerine mi yardımcı olacak? Zengin ülke hükümetleri yoksul ülke pa- Tanm DTÖ'ye Feda Olsun! zarlanna daha kolay girmeyi talep ederken, buna karşılık kendi tanm sektörlerini ve ih- raç ürünlerine verdikleri teşvikleri azattma sözü ne kadar adil ve dengeli? Ve işin Türkiye ayağı Yeni karariarzinciri, nüfusunun üçte biri- nin geçimini tanmdan sağladığı ve ne yazık ki bugüne kadar tanm konusunda ulusal politika oluşturmayı başaramamış bir ülke olarak, Türkiye'de zaten yetersiz olan des- teklerin azalması ve tanmsal ürün ithalatına kapıların tama- men açılması anlamına geliyor. Bunun Türk tanmına olası etkileri hakkında bilgiyi tüm girişimlerimize karşın şu ana ka- dar ekonominin yönetiminden sorumlu çevrelerden edinmek mümkün olmadı. Ke- za, görüşmelerin hangi platformlarda yürü- tüldüğünü, DTÖ'nün Cenevre'de 5 gün sü- ren görüşmelerinin bir noktasında ABD, Av- rupa Birliği, Hindistan, BrezilyaveAvustral- ya bir odada gizlice toplanıp tanm konusun- da kararlar alırken Türkiye'nin bu durumu nasıl karşıladığını, nasıl tepki verdiğini de bilmiyoruz. Gümrük birliği anlaşmasından dolayı Avrupa'nın yörüngesinde hareket et- mek zorunda mı, yoksa kendi çıkarian doğ- rultusunda pazarlık yapabiliyor mu, bunlar da soru işareti. Brezilya, 2003 yılındaki Cancun zirvesin- de yoksul ülkeleri bir araya getirerek G-20 blokunu oluşturmuş, ABD ve AB üzerinde bir baskı unsuru oluşturmayı başarmıştı. Za- ten bu baskının bir ayağı olarak zenginler, başka çarenin olmadığını kavrayıp ihracat desteklerinden ödün vermeyi kabul ettiler. Küresel ticarette daha adil bir sistemin olu- şabilmesi ancak Brezilya ve diğer gelişmek- te olan ülkelerin (Türkiye de dahil), ortak ha- reket etmeleri ve bunu ödün vermeden sür- dürmeleri halinde mümkün olabilir. Çoğu borç batağı içinde yüzen, uluslararası kredi kuruluşlanna bağımlı yaşayan ve bu neden- le kendi politikalannı oluşturmakta zorianan bu ülkelerin ortak bir tutum alıp bunu sür- dürülebilir hale getirmeleri ise hayli zor...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear