25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 30 AĞUSTOS 2004 PAZARTI HABERLER Türk-İş'e bağlı 35 sendikada sadece 3 kadın genel merkez yöneticisi olarak görev yapıyor Sendikadakackun adı yokTürk-lş bünyesinde yapılan .araştırmaya göre sendikalardaki şube yönetimlerinde görev yapan iadınlar. kararların almdığı en îist merci olan genel merkez yönetimlerinde ise söz sahibi olamıyorlar. ANKARA (ANKA) - Türk-lş bün- yesinde yapılan bir araştırma, sendi- kalann karar alma rnekanizmasırun en üst noktası olan genel merkez yö- netimlerinde kadınlann söz sahibi oi- madığını ortayakoydu. Araşbrmaya gö- re, Türk-İş'e bağlı 35 sendikada sade- ce 3 kadın, genel merkez yöneticisi ola- rak görev yapıyor. Kadınlann sendi- kalann genel merkez yönetiminde gö- rev almamasının nedenleri arasında erkek meslektaşlannın engelınin ya- ru sıra kadınlar arasındaki dayaruşma- nın yetersizliği de bulunuyor. Türk-îş Kadın Işçileri Bürosu kadın- lann sendika yönerimlerinde ne ölçü- de temsil edildiklenni ortaya koymak amacıyla Türk-lş'te şube yöneticisi olarak görev yapan 100 kadın sendi- kacıyı kapsayan bir araştırma yaph. Araştırmaya göre, Türk-lş Genel Mer- kez yönetimi ve bağlı sendikalan dik- kate alındığında, karar alma mekaniz- malannın en üst noktası olan genel CALIŞMA KOŞULLARI OUZELTILSIN merkez yönetimJerinde kadınlar söz sa- hibi değiller. Türk-İş'e bağlı 35 sen- dikada sadece 3 kadın sendikacı, ge- nel merkez yönetiminde yer alıyor. Sendikalardaki şube yönetimlerinde gerek amatör gerekse profesyonel ola- rak görev yapan kadınlar, kararlann alındığı en üst merci olan genel mer- kez yönetimlerinde ıse söz sahibi ola- mıyorlar. Araştırmada, bu nedenle ka- dın sendikacılann alman kararlann uygulayıcısı olmaktan öteye geçeme- diklerine işaret edildi. Türk-lş bünyesinde yöneticilik ya- pan kadın sendikacılann yüzde 45.4'üne denk geien büyük çoğunlu- ğunun, işçilikten sendikacılığa geçiş- te eş ve aileleri tarafindan desteklen- dikleri belirlendi. Araştırma kapsa- mındaki kadınlann jıizde 32.7'si ıse işçilikten sendikacılığa geçışte eş ve ailelerin tepkisız kaldıklannı, ne des- teklediklerini ne de engel olduklannı bildırdi. Kadınlann sendıkalarda yönetım mekanizmasında yer alamamasına ge- rekçe olarak, erkek egemen bir yapı- ya sahip olan sendıkalarda, erkeklenn sahip olduklan "karar veyetki*gücü- nü kadın meslektaşlanyla paylaşmak Özeilikle memur sendikalannın düzenlediği eylemlerde aktif olarak yer aJan kadın çalısanlann sendikalann merkez yönetnnJerinde etkin ohnadıklan beliriendl ıstememeleri gösterildi. işçilikten sen- dikacılığa geçişte eş ve aileleri tarafin- dan engellenmeyen kadın sendikacı- lann yüzde 21.6 'sı erkek meslektaşla- n tarafindan engellendiğini ifade etti. Araştırmaya katılanların yüzde 67.2 si kadınlann sendika yönetimle- rinde yer almasını desteklemek ama- cıyla pozitıf aynmcılık uygulamalan- nın gerekli olduğu görüşünü bildirdı. Bu tür uygulamalann kadınlan teşvik edeceği belirtilirken, aksi takdirde, ka- dınlann yönetımlerde hiçbir şekilde söz sahibi olamayacaklan kaydedil- di. Araştırmaya kanlan sendikacı ka- Cevdet selvi'den AKP'ye 'Çahşanlan birbirine düşürmekten vazgeçin' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Sehi, hükümetı "Sendikalardaıı, srvil toplum örgütlerinden, özerk kunun ve kuruluşlardan etinizi çeldn" diye uyardı. Selvi, "Hükümet işçi sendikalanyla meslek örgütteri arasında taraf rutarak, birini diğerine tercih ederek çahşanlan ve kuruluşian birbiriyle çaüşnrmaktadır. Bunun bedeti agır olacakür" dedi. Selvi, dün yaptığı yazıh açıklamada, AKP iktidannın Türk-lş ile Hak- îş arasındaki örgütlenme yanşında, TMMOB gibi kunıluşlann bünyelerinde, TÜBlTAK ve Kızılay ile benzeri kuruluşlarda açıkça taraf tuttuğunu anJattı. 'Hükümet taraf ftrtuyor' Çahşan 21 milyon kişiden 12 milyonunun sendikaJaşma hakkına sahip olduğuna dikkat çeken Selvi, şu bilgileri verdi: "Bu 12 milyondan ancak 780 bini memur, kamu çalışanu 600-700 bini işçi olmak üzere toplanı 15 milyon çahşan sendikalıdır. Sendikah olan kamu çahşanlannın da toplusözleşme hakkı voktur. Bu olumsuz tabJoya rağmen, örgütienmek isteyen kamu çalışanlan idari baskıaltjna ahnmakta,ya sendikasız tnraJalmakta ya da iktidann istediği kamu sendikasma üye oünaya zorianmaktadır. Demokrasi ve özgüriükten bahseden iktidann bu olaylar karşısında seyirci olnıasu hde hde taraf tutması asla kabul edilemez. Hükümet, iktjdar avantajlannı kullanarak çahşanlann yasal haklan olan özgür iradesiyle sendika seçme haklannı BTS yöneticileri tren kazalanna ilişkin olarak Haydarpaşa Garı'nda basm roplanbsı düzenJedL Birleşik Taşımacılık Çalışanlan Sendikası Başkanı Kütan: 'AKP İktidan TCDD'yi yok etme pfanı uygııhıyor' • Cevdet Selvi, AKP iktidannın Türk-İş ile Hak- Iş arasındaki örgütlenme yanşında, TMMOB gibi kuruluşların bünyelerinde, TÜBÎTAK ve Kızılay ile benzeri kuruluşlarda açıkça taraf tuttuğunu belirtti. İstanbul Haber Servisi - Birleşik Taşımacılık Çalışanlan Sendikası (BTS) Başkanı Fehrrû KOtan. tren kazalannın sabotajla bir bağlantısınuı olmadığını belirterek "Kazalann asü sorumlusu ne makinistler, ne de trenin hrzıdn-, asıi sorumhı yanbş politika izfcyen iktidardır" dedi. Haydarpaşa Tren Gan'nda yapılan basın topîantısında konuşan Kütan, AKP sözcüsünün tren kazalannın nedenini, büyük bir pişkinlikle "Nazar değdi, kem gözJere geMik" sözleriyle açıklamasını eleştirdi. Kütan, "Önce çahşanlara. sonra Allah'a yüklenilmek istenen sorumluluk üç gfin önce Uaşürma Bakanı'nm, tren kazalannda sabotaj ihtimali yfiksek sözJeriyle üginç bir noktaya taşmnuşür" diye konuştu. Asıl sabotajın TCDD'de çahşan personel sayısının azalrılması olduğunu savunan Kütan, sözlerini şöyle sürdürdü: "TCDD'nin Yeniden YapUanması adı alönda tasfiye çahşmalan yürûtülüyor. Bu yok etme projesi kapsamında 40 bin çabşanı 18 bine indirmek istiyorlar. Çanşanlara kaldıramayacaklan kadar yük yükleyerek hata yapmaya zorlamak sabotaj değH midB-?'' Hükümetin TCDD politikasını değiştirmemesi sonucunda gelecek kazalann kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Kütan, "Hükümetin, tren kazalanna ilişkin somot bir düzenlemesi ofanazsa üretimden gelen gücümüzü kuOanınz" dedi. I dınlann yüzde 25.5 'i bu tür uygulama- lann sendikal demokrasi ve denetımi gelıştıreceği görüşünü dile getirdi. Sendika yönetimındekı kadınlann, karar verme sürecine katılımlannı art- tırmak için, kadınlann eğifim seviye- lerirunyükseltilmesi gerektıği belirtil- di. Bunun yanı sıra kadın sendikacı- lann yüzde 70.9'u kadınlann yone- tim kademelerinde yer alması için teş- vik edilmesi gerektiğinı ifade etti. Araştırma sonucunda, erkekler ara- sında güçlü bır şekilde var olan, ay- nı siyasi görüşe sahip olma, hemşe- rilik gibi nedenlere dayalı dayanışma ve işbirliğinin kadın sendikacılar ara- sında çok fazla yer almadığı belirlen- di. Buna gerekçe olarak da kadınla- nn tutucu bir yapıya sahip olmalan, ev ve aile sorumluluklannı tek baş- lanna üstleniyor olmalan ve kadın meslektaşlanyla çalışma saatleri dı- şında çok fazla bir araya gelememe- leri gösterildi. Türk-lş'te yöneticilik yapan kadın- lann yüzde 72.7'si sendikada yöneti- ci olmalanndan dolayı toplumda her- hangi birolumsuz yaklaşımla karşılaş- madıklannı dile getirdi. Kadın sendi- kacılann yüzde 66.3'ü ev. aile, iş ve sendikacıiık yaşamının bir arada yü- rütülmesi, yüzde 21.6'sı da erkek sen- dikacılann engelleyici tavırlannın ken- dılerini en çok zorlayan konular oldu- ğunu ifade etti. Sağlık Bakanlığı Eğitim hastaneleri 'ktyıma' uğrayacak NİHATAKKAYA ANKARA - Sağlık Bakanlığı ya- yımladığı genelge ile eğitim hastane- lerinin kurumsal yapısına "darbe wa- maya" hazırlanıyor. Genelgeyle zo- runlu hizmet süresini tamamlayan ba- şasistanlan tayine zorlayan bakanlık, Danıştaytarafindan yürütmesi durdu- rulan yönermeliği dayanak gösteriyor. Sağlık Bakanlığı, yayımladığı genel- ge ile eğitim hastanelennde, görevin- de 9 yıhnı tamamlayan başasistanla- n, kadrolannı iptal edip uzman olarak istediği yerlere atamaya hazırlanıyor. Bakanlığın söz konusu uygulaması, 8 Hazıran 2004 tarihinde yürürlüğe giren "Sağhk Bakanlığı Atama ve Na- Idl Yönetmetiği'' ile 28 Ağustos 2003 tarihinde yürürlüğe gıren "'EğitimPer- sonelinin Nitelik ve Seçün Esaslan Hakkmda YönetmeKk''e dayanıyor. Atama ve nakil yönetmeliğinde, ata- malar eğitim hastanelerinde görev ya- pan başasıstan ve asistanlan kapsa- mıyor. Yönetmelikte söz konusu gö- revlilerin atamalannın yapılabilmesi- nin, "göre\ sıfarJaruun"yitiriImesiile olabileceğı belirnlıyor. Bu da görev sü- resinin dolmasına bağlı. Genelge yasaya aykın Türk Tabıpleri Birliği, başasistan- lann görev süresini de düzenleyen Eğitim Personeli Yönetmeliği hak- kında dava açmış ve Danıştay da yü- rürmeyi durdurma karan vermişti. Şimdi ise Sağlık Bakanlığı yürütme- si durdurulan yönetmeliğe dayanarak Ankara, Izmir, istanbul, Adana ve Bursa il sağlık müdürlüklerine genel- ge gönderdi. Genelgede, 9 yılını dol- duran başasistanlann uzman olarak atanması istenivor. AKP'yi eleştiren DYP Genel Başkanı, hükümetin bazı sorunlardan kaçtığını söyledi Ağar: Her şey dünden daha sıkıntılı yok saymakta ve konfederasyonlar arası tercihini j aparak çalışanlan ve kuruluşlan birbüijie çaüs.ürmakradır.~ ,AKP iktidannın uygulamalanyla "hayal kmkuğı'' yarattığını \ıırgulayan Selvi. "Bu hükümet kendisine cömertçe tanınan avansı, tek parti hükümetlerine verilen desteği boşa çıkarmıştu"" dedi. Selvi, AKP'nin artık kadrolaşmaktan başka bir şey duşünmediğini ve geleceğini, "yoksuJIaşürdığL dagınlacak ekmeğe, kömüre, çadırda verilecek yemege muhtaç durumdaki çoğunluğun sefaletinde, sıkınOsında aradığmT da sözlenne ekledi. Cörevleı TBMMçahşanuıı tanumyor A.NKARA (ANKA) - TBMM Başkanı Bülent Armç, BDDK ve TMSF'yı araştırmak amacıyla kurulan komisyonda uzman olarak görevlendirilen Levent Deveci'nin, Imar Bankası'nın açığa bono satışıyla ilgili olarak hakkında dava açıldığı için kızağa alındığını bilmediklerini açıkladı. Annç, Deveci'nin TMSF tarafindan görevlendirildiğini bildırdi. İstanbul Millervekili Emin Şirin, konuyla ilgili önergesini yanıtİayan Annç, içtüzük gereği TMSF Başkanlığı 'ndan komisyon çahşmalan devam ettiği sürece uzman görevlendiriknesini talep ettiğini bildirdi. TMSF'nin ise Ismail Güler ve Levent Deveci 'yi uzman olarak komisyonda görevlendirdiğini açıklayan Annç, Deveci hakkında soruşturma açıldığından haberi olmadığını söyledi. ESKİŞEHİR(Aı\- KA) - DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Türkiye'de her şeyin dünden daha sıkıntılı olduğunu söyleyerek iktidan eleştirdi. Ağar, Türkiye İşçi Emeklileri Derneği Eskişehir Şubesı Ge- nel Kurulu'na kanldı. Konuşmasmda ikti- dan hedef alan Ağar, dertlerin ve çarelerin belli olduğunu, top- lumun gündeminin değiştirilme- ye çahşıldığını behrtri. Ağar. "Bu- vurun müTetin sorunlannı çözüa İşte pazar, çarşu esnaf, artan iş- siziik. Bu manzara seçimi zama- Ağar, lO.Ertuğrul Gazi Şûrası ve Yörük Etkinlikleri kapsamında kurulan yörük çadıriaruu ziyaret etti. (AA) nmdan erkene taşı- yacaknr" dedi. Ağar, hükümetin "soygun- culann gırtiağuıdan geçen her kuruşu" geri alması gerekti- ğini ifade etti. Hükümeti, 57'nci hükümetin izlediği aynı politikalan ta- kip etmekle eleşti- ren Ağar, düşrüğü söylenen enflasyon- dan emekliye bir şey uğramadığını savun- du. Hükümetin bazı sorunlarda kaçamaknoktalar bul- duğunu söyleyen Ağar, "Mey- danlar dotanak üzeredir, her şey dünden daha sıkınülı bir halde- dir" diye konuştu. 2000X1 YILLARDi ERDAL ATABEK Savaş ve Barış... Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı. Kurtuluş Savaşımız, insan cesareti üzerinde k, zanılmıştır. O büyük savaşı anlayabilmek için o günleri y< şamak mı gerekiyor? Yenilm/ş ve işgal edilmiş birulusun ezilmiş insî nı olmak? Yolda yürürken başını kaldıramamak. Evine giderken korku duymak, utanç duymak Kapının her çalınışında yüreği ağzına gelmek. En yak/nlannı koruyamamak. Birbirinin yüzüne bakarnamak. 'Ya istiklalya ölüm 'ün anlamı, bunlardan kurtul maktır. Elbette ki ölmek, böyle yaşamaktan çok iyidir. Ama insanlar bunu unutuyor. Bellek, acı an/ları sıler. Anılar silinirken zaferierin anlamı silikleşir, renk- leri solar. Günlük yaşam kaygılan ağır basar. Büyük zafer günleri de tatil günlerine, tören ge- çişlerine dönüşür. Kurtuluş Savaşı gazileri, gururla yürüyen yaşlı adamlardır. Esir düşmüş genç kızı, silahlı yiğitler gelip kur- tarır. Ama o kızın neden esir düştüğü unutulmuştur. Büyük bir bağımsızlık mücadelesi verilmiştir. Bu büyük mücadele işte böyle zaferlerle kaza- nılmıştır. Ama şimdi nasıl bağımlılık tuzağına düştüğü- müz, bilincin dışına sürülmüştür. Dış borç nedir, nedendir, neden bitmemektedir, bilincin dışındadır. Güncel bilinç bunlardan uzak kılınmıştır. Ne kazanıyoruz ne kaybediyoruz, bilinmemek- tedir. Dilimize ne olmaktadır, önemsiz sayılmaktadır. özgüvenimiz neden yerlerde, farkına vanlmamak- tadır. Savaş yıllannda kazandıklanmızı banş yıllarında kaybediyoruz. Ekonomi, politika, kü/tür, tarih, coğrafya bizim el- lerimizden çıkmaktadır. Ekonomi güdümlüdür. Politika bütünüyle dış kararlann güdümündedir. Kültüren basit Amerikan kültürüyle lümpen ara- beskin sarmalındadır. Tarih, dışarıdan alınmaya çaJışılmaktadır. Coğrafya, en yaşanası yerleriyle yabancılann el- lerine bırakılmaktadır. 30 Ağustos'u kutlamaya ne kadar yüzümüz var acaba? Onlar yaşamlannı ortaya koyup savaştılar. Bugün yaşayanlar en küçük rahatlannı feda ede- miyor. Banş içinde mi yaşıyoruz? Hayır, hiç de banş içinde yaşamıyoruz. Sadece, savaşlann nasıl değiştiğini anlamıyoruz. Artık savaşlar ekonomi, politika, kültür üzerinde yaşanıyor. Buralarda kazanılıp kaybediliyor. Bunlar da yetmezse o zaman silahlı savaş çıkı- yor. 1 Eylül Dünya Banş Günü. Barış adaleftir, özgürlüktür, eşitliktir. Adaleti gücün emrine verirseniz banş olamaz. özgürlüğü parası olana tanırsanız barış olamaz. Eşitlikten bu kadar uzak bir dünyada banş ola- maz. Bu hafta bu bilincin haftası olmalı. Daha da geç kalmadan. e-mail: erdalatak / superonline.com faks: (0212) 513 90 98 ADD'den Dilîpaka tepki: 'Türbe değil, yurdu savunduk' TURHANNARLER ÇANAKK\LE-*Ne- cef, oenim için Çanak- kale Zaferi'nden daha faziledidir" diyen Ab- durrahman Dilipak'a tepkiler sürüyor. Atafürkçü Düşünce Derneği (ADD)Çanak- kale Şube Başkanı Za- fer Doğan, yurt savun- masının '^ürbe'' sa\un- masından daha aşağı gösterilmek ıstendiğini Mirgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Uhıs ve tarih bilin- cini küçümsemek, top- lumu cemaat ve tarikat kufluğu olan mensup- mürit bilüıcine vardı- nr. Bu anlayış, gücünü bugün iktidarda olan, Hikmetyar'ın dizinin dibinde oturanlardan aitnaktadn-. Yüce Ata- türk'ün önderüğinde gerçekleştirdiğimiz a> - dınlanma devriminde bu gibi sapkın anlayış- lann yeri yoktur." Doğan, "Çanakka- le'deaziz şehitkrimizin vatan uğruna can ver- dikleri ve tarihe adla- nnı vatan savunması örneği olarak yazdu-- dıklan, direnişin ülke- de ve dünvadaki tüm mazium ülkelere örnek olduğu tarihin malu- mudur" dedi. CHP Çanakkale Mil- lervekili Ahmet Küçük de Dilipak'ın açıklama- sını "Busakatbirkafa- nuı hezeyamdır" diye tanımladı. Bu sözlerin, yurt savunması uğrun- da can veren 253 bin kı- şinin kemiklerini sızlat- tığım dile getiren Kü- çük, "Çanakkale Savaş- lan mazium uluslann özgürlük ateşini yakan bir savaşür. Bu unutul- mamahdır" dedi. Yunanistan'a kacıyorlardı Aydın'da operasyon: 2PKK'Kyakalandı AYDEV(AA)- Aydın Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şu- besi ekipleri, Didim il- çesinde yaptıklan bır operasyonda, terör ör- gütüPKK'KONGRA- GEL üyesi olduklan belirlenen "Gtolan" kod adlı S. U. ile "Süldüz'* kod adlı Ç. A'yı göza/- tına aldı. Ifadelerinde, örgüfün dağ kadrosun- dan aynlarak Yunanis- tan'a geçmeye çalışhk- lannı itiraf eden zanlı- lar çıkanldıklan mah- kemece tutuklandı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear