23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 AĞUSTOS 2004 SALI 4 HABERLER DIMYADABUGUN ALt SİRMEN Hıfzı Veldet Hoca Yüz Yaşında Hocamızın başucundaydık, llhan Selçuk ile birlikte. Amerikan Hastanesi'nde yatıyordu; bi- razdan ameliyata girecekti. Son zamanlarda şekeri de olduğu için, doktorlar herhangi bir komplikasyondan çekiniyorlardı. O da biliyor- du bu durumu. Pek aldırış etmiyordu, ya da öyle davranıyor- du. - llhan, diyordu, bu ameliyattan sonra, bir sü- re yazamam diye iki yazı bıraktım. llhan Selçuk da onu yüreklendiriyordu ame- liyatın \yi geçeceği konusunda. Oysa o oralı değildi. Yazılarında hangi konulara dokunduğunu an- latıyor, açıklama yapıyordu. Kapı açıldı, sedyeyi getirdiler, Hoca'yı oraya aldılar, biz de onu izleyerek koridorda yürüyor- duk. Asansör geldi, kapı açıldı, sedyeyi içeri doğ- ru sürdüler. - Üç hafta sonra da, "...." konusunu işleye- ceğim, bu çok önemli, diyordu hâla Hoca. Cümlesinin ortasında, kapı kapandı, asansör ameliyathane katına doğru inmeye başladı. Işkenceye giderken, korku duymak yerine, işkencecileri nasıl alt edeceğini düşünen adam; ameliyata giderken, ölüm korkusuna pabuç bı- rakmayıp, yazılarını, aydınlanmanın sorunlarını düşünen hocası karşısında şaşırmıştı. Ben ise daha o dakikada bu görüntünün ömür boyu belleğime kazınacağını anlamıştım. • • • Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, llhan Selçuk ile benim on yıl arayla hocamız olmuştu. Daha doğrusu, benim dönemimde bizim sı- n/fa Hıfzı Veldet Velidedeoğlu gelmiyordu. Biz yine konusuna hâkim başka hocaların olduğu bir kürsüden izliyorduk, Medeni Hukuk'u. Ama yalnızca Hızı Veldet Velidedeoğlu'nun kitabını okumakla kalmıyor, aynı zamanda fır- sat buldukça, gidip derslerini de izliyorduk. Üniversitede ders vermek, konuya hâkim ol- manın, bilgiyi aktarmanın ötesinde de hüner is- ter. O hünere sahip olan hocaların dersleri ve anlattıklan ise yıllar boyu öğrenciyi izler. Sözünü ettiğim tür hocalar, bütün dünyada ol- duğu gibi bizde de vardı ve umuyorum ve de sanıyorum ki, hâlâ da vahar. Hıfzı Veldet Hoca, anlattığı konuların arasına, hukukçulara öğütler diyebileceğim, ama kaba nasihatin ötesine geçen uyarılar da eklerdi. Isviçre'den iktibas edilen Medeni Kanun'un ülkemizin yaşamıyla bağdaşmasında, yeni bir içtihadın oluşturulmasında büyük katkılan olmuş bir kişiydi, Velidedeoğlu Hoca. Tabii ki, dersle- rinde, kendisinden söz etmez, ama içtihatlaryo- luyla uygulamayı kolaylaştıranları hayırla anar- dı. Velidedeoğlu'nun hukuk dilimize katkılan da konunun uzmanları tarafından hep vurgulan- mıştır. • • • Bütün bu yönleri \\e hep anılacaktır, Hıfzı Vel- det Velidedeoğlu. Ama bence bugün üzerinde durulması gereken yanı, Hoca'nın bir halk eğit- meni olarak, üniversite sınırları dışına taşan, Türk Aydınlanması'nın ve Rönesansı'nın öğret- meni ve savunucusu olmasıdır. Kurtuluş Savaşı sırasında 1. Türkiye Millet Meclisi'nde kâtip olarak görevyapmış olan Hıf- zı Veldet Hoca, Anadolu'daki büyük uyanışın baş- tan beri içinde olmuş, o uyanışa layık bir üni- versite için savaş vermişti. Gazetemizin okurlan içinde "Cumhuriyet Oku- /i/'ndan ya da "Cumhuriyet Üniversitesi"nden söz edenler ve iftiharla "ben oradan mezunum" diyenler az değildir. Hıfzı Veldet Hoca bu okulda kürsüsü olan do- nanımlı kişilerden biriydi ve bütün gerçek aka- demisyenler gibi, konusunun yalnızca Medeni Hukuk, alanının yalnız üniversrtedeki kürsüsüy- le sınırlı olmadığını bilen, her iki kürsüsünde ay- nı titizlik ve alçakgönüllülükle didinen bir kişiy- di. Ben de Hoca'nın her iki kürsüsünde de öğ- rencilikten mutluluk duyuyordum. Bizim mesleğin en güzel yanlarından biri de, zaman ile insanın hocaJan ile dostluk ilişkileri ediry- mesidir, Hıfzı Veldet Hoca ile de böyle bir maz- hariyete eriştim. Hoca 88 yaşındaki ölümünün birkaç gün ön- cesine kadar, hayat ve mücadele arkadaşı Me- riç Velidedeoğlu'nun da yardımıyla yazılannı ve mücadelesini sürdürdü. Bugün yüzüncü doğum gününde, onu say- gıyla, sevgiyle anıyoruz. 29 Ekim Platformu Soldatekçatı arayışına destek İZMÎR (Cumhuriyet EgeBürosu)-IzmirDek- larasyonu Hareketi'nin başlattığı "Sosyal De- mokrat Partilerin Tek Çaü Alünda Toplanma- sı" kampanyasına, 29 Ekim Platformu'nun da destek verdiği bildirildi. 29 Ekim Platformu temsilcileri ile ortak ba- sın toplantısı düzenle- yen Lzmir Deklarasyonu Hareketi Sözcüsü eski YTPİzrrurDBaşkanıül- vi Puğ, refahın tûm halk katmanlannayaygınlaş- tınlması için tüm sosyal demokratpartilerin Tür- kiye'nin çağdaş, birikim- li, idealist veyurtsever in- sanlaruıı kapsayacak şe- kilde, tekçatı altında top- lanmasınıngerekli oldu- ğunu söyledi.Yeni bir parti kurma niyetlerinin olmadığını vurgulayan Puğ, "Ekün ayında An- kara'vasunacağunızim- zalann, aymazhkiçinde- ki genei başkanlara sert bir tokatvuracağınaina- nıyonız" dedi. Ekim Platformu adı- na konuşan Prof. Dr. Or- han Maden de, lzmir Deklarasyonu Hareke- ti'ninortayakoyduğu he- deflerin kendileriyle ör- tüştüğünü bıjdirdi. Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak: AKP islam devletinin provasını yapıyor 'Hak-İşileAKP ittifak kurdu'EBRUERDOĞAN Türk-Iş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak. Başbakan RecepTayyip Erdoğan'ın "Türkiye İslam de\Jeti de- ğildir* sözlerine karşın bugün Türki- ye'de İslam devletine doğru kayışın provasının yapıldığını söyledi. Cumhuriyet tarihinde, IMF'nin emir ve direktiflerini AKP hükümeti kadar yerine getiren başka bir hükümet gö- rülmediğinin altıru çizen Büyükkucak, "Bu hükümet, demokrası" diyerek kendi emeüerine ulaşmak için her şeyi yapacak.Bugözden kaeınhyor.Bunun alünda türban var, İslami motifler var. Bütün bunlarla ne yaak Id kamuoyu tarafından bilinmeyen,AKP hüküme- tinin programında buiunan hedeflere adun adım yaklaşümaktadır" dedi. 50 yıidır İETT'de. Türk-İş'e baglı Be- lediye-İş'in örgütlü olmasına rağmen 6.5 yıl süren mücadele sonucunda yet- DİSK cenei-is • Hak-İş'in ÎETT'de bulıman üye fişlerinin yüzde 60'ının sahte olduğunun bilirkişi tarafından tespit edildiğini belirten Türk-Iş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak, yetkinin, AKP'nin Adalet Bakanlığı'ndaki kollan sayesinde Hak-Iş'e verildiğini söyledi. Büyükkucak, "Bu hükümet 'demokrasi' diyerek kendi emellerine ulaşmak için her şeyi yapacak. Bu gözden kaçınlıyor" dedi. ki hakkının Hak-İş'e bağlı Hizmet- İş'e verihnesıyle ilgili konuşan Bü- yükkucak, sorunlann, Erdoğan'ın Bü- yükşehir Belediye Başkanı olmasından sonra başladığını söyledi. Üye flşlerl sahte 1996'da yetkı olmamasına karşın Hızmet-İş"in, İETT Genel Müdürlüğü bınasında temsilcilik açtığını anlatan Büyükkucak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Belediye-İş,Hizmet-tş'insunduğuüye fişlerinin, yüzde 60'ının sahte olduğu- nu bilirkişi tarafindan tespiteftirdi. Ne yazık ki bugünkü siyasal iktidann yar- gı üzerindeki baskjsı nedeniyle IETT'nin,Belediye-İş'eyetkiyiverme- sigereken olayda, sahteritiğe veçoğun- luğun Belediye-İş'e üye olmasına rağ- men o günkü hâkim bunu bir kez da- ha geri çevirdL En son olarakAKP'nin AdaletBakanlığı"ndaki kollankanaby- la maalesef bu yetkiyi Hak-İş'everdL" Son günlerde yaşanan "Hak-İş'in, Türk-İş'e bağk sendika işçilerini ken- di sendikasına üye vapmayaçalışması" konusuna değınen Büyükkucak, Hak- îş'in, devlet görevlilerini kullanarak işçilere baskı yaptığını öne sürdü. Or- man Bölge Müdürü ile Orman Bakan- hğı müsteşar yardımcısının, sendika- cı gibi çahştıklannı ifade eden Büyük- kucak, bukişilerin, Türk-İş'e bağlı Or- man-îş yöneticileriyle görüşerek "Or- nıan-îş olarak Hak-îş'e geçin" öneri- sinde bulunduklannı söyledi. Yetkller kötüye kullanılıyor Devletin maaş ödediğı bu insanla- rın, yetkilerini kötüye kullandıkJannı dıle getiren Büyükkucak, "Bundan dahada köcüsüAntaiyaSerikte,orman yangını çıküğında, orman işçileri, Ba- kanhğa bağlı araçlarla notere götürü- lüyordu. Böyle bir şeyi 35 vılhk sendi- kal hayatımda Uk kez görüyorum. Bu olaysendikal hareketinyüz karasıdır" dedi. Hak-îş Genel Başkanı Salim Us- lu'nun. devletin olanaklannı >T anına alarak, sendikal etiğe sığmayacak şe- kilde, Türk-Iş'in işçilerini, baskı yoluy- la kendi sendikasına üye yapmaya ça- lıştığının altını çizen Büyükkucak, Us- lu'nun bu davranışının sınıfa ihanet olduğunu dile getirdi. Türk-İş'ın faali- yet gösterdiği işkollannda AXP tara- fından düğmeye basıldığını ileri süren Büyükkucak, şöyle konuştu: "Sendika üyesi ounaköyle halegeti- rildi kl İL ilçe ve beldeierde hangi si\-a- si iktidar varsa orada buiunan sendi- ka, kendi kafa yapısına uygun bir sen- dika\sa bannabilecek, değüse banna- mayacak, 'Bu senden bu benden" de- vip Türkiye'vibölünme sürecine götü- rüvorlar. Ben, yol yakınken Hak-İş'i, yanlışlannı kabul edipsuuftemeBiçin- de tekrarbirükteligedavetedrvBnun." Bahçelievler 'de grev kararı Fatih y te uzlaşma • DlSK Toplu Iş Sözleşmeleri Daire Başka- nı Hasan Kava. Bahçelievler Belediyesi yönetiminin tekiif ettiği günlük ortalama 500 bin liralık artışı kabul edilemez bulduklan için grev karan aldıklannı belirtti. İstanbul HaberServisi - DİSK'e bağlı Genel-Iş Sendikası, toplu iş sözleş- mesi görüşmelerinin an- laşmazlılda sonuçlandığı Bahçelievler Belediye- si'nde grev başlattı. Gö- rüşmelerin anlaşmazlıkla sonuçlanması nedeniyle grev başlatma karan alan sendika ile Fatih Belediye- si yöneticileri ise anlaş- maya vardı. DÎSK Toplu Iş Sözleş- meleri Daire Başkanı Ha- san Kaya'nın, Bahçeliev- ler Belediye Başkanlığı bi- nası önünde dün toplanan yaklaşık 100 işçiyle bir- likte "Bu işyerinde grev vannr" yazılı pankartı as- masıyla grev başladı. Bu- rada işçilere hitaben ko- nusan Kaya, "Son tekhfi- miz enflasyon oranında- dır. Petrole ve tekel ürün- lerinezam yapıhrken gün- lük ortalama 500 bin lira- takzam teküfl kabul edile- mez" dedi. İstanbul'da 1 Mart 2004'te başlayan toplusöz- leşme görüşmeleri sonucu 5 üçe belediyesi ile sözleş- me imzalandığını anlatan Kaya, Küçükçekmece'de yüzde 6, Fatih'te yüzde 15, Eminönü'nde yüzde 16, Kartal'da yüzde 20, Kadı- köy'de ise yüzde25 oranın- da zamlarda anlaşmaya va- nldığını anlattı. Bahçelievler Belediye Başkanı OsmanDeveüoğ- lu da başlayan grevle ilgi- li gazetecilere bilgi vere- rek daha bir ay süre var- ken işçüerin greve gitme- sini eleştirdi. Osman De- \elioğlu, sendika yöneti- minin sağduyulu davTan- madığını öne sürdü. DİSK'ten yapılan açıkla- mada ise 6 işgünü hakkı bittikten sonra istenildiği zaman grev hakkının kul- lanılabileceği belirtilerek başlayan grevin yasal hak olduğu belirtildi. Cece yarısı anlasma yapıldı Genel-Iş Sendikası İs- tanbul 5 NoTu Şube Baş- temsilcisi lshak Yüdınm, sendika yöneticileri ile be- lediye yetkılilen arasında- ki görüşmeler sonucu ge- ce yansı anlaşmaya van- larak protokol imzalandı- ğını ifade ederek dün sa- bah başlayacak grevden vazgeçildiğini söyledi. ÎĞNELl FIRÇA ZAFER TEMOÇtN Hak-iş dayatması Çorum 'da emekçiye baskı ŞULEKÖKTÜRK AKP'nin belediyelerdeki işçileri çeşitli baskılar uygulayarak Hak-İş Sendıkası'na geçirme projesi, Çorum ve ilçesi Osmancık Beldesi'nde sürüyor. Türk Haber-Sen İstanbul 1 No'lu Şube Başkanı Ahmet Kurt gazetemize yaptığı açıklamada, AKPTi Osmancık Belediyesi yönetiminin, Türk-İş'e bağlı Belediye-İş Sendikası'na üye 92 işçiden 72'sini çeşitli baskılar uygulayarak Hak-İş Sendikası'na üye yaptığını belirtti. Kurt, Çorum gezisi sırasında işçilere baskı uygulandığını gördüğünü ifade ederek "Hak-lş'e geçmek istemeyen işçileri, Hak-îş"e geçmezsen açıkta kalırsın' gibi sözlerle kandırdılar" dedL Kurt, 39 kişınin Türk- îş'e geri dönmek istediğini, ancak "işten çıkanlma, yerierinin değiştirümesi tehdidi" ile geri dönmekten çekındıklennı söyledi. Çorum Belediyesi'nde de çok sayıda işçinin, baskı uygulanarak Hak-İş Sendıkası'na geçirildiğini açıklayan Kurt, "AKP Genel Merkezi'nden gelen emirle tüm belediye işçilerini Hak-Î geçirerek Türk-tş'i bitirmeyi ve hükümete karşıtepkikriazaltmayı istiyoriar" diye konuştu. Bolu'da belediye yönetimi tarafından işten çıkanlan işçiler hak arama mücadelesini sürdürüyor Mffletveldflerine AKP binasmda randevu BOLU (Cumhuriyet) - Bolu Belediye- si'nce işten çıkanlan 117 işçinin eş ve ya- kınlan, AKP Bolu Ü Başkanı'nın maİca- nunda oturma eylemi başlattı. işten çıkanlan işçüerin belediye aley- hine açnklan davanın ilk duruşması dün yapıldı. BoluAdliyesiAsliye Hukuk Mah- kemesi'nde görülen davanın ilk duruş- masında Bolu Belediyesi ve işçileri tem- sil eden 6 avukat ve işten çıkanlan işçiier hazır bulundu. Duruşma, eksik belgele- rin tamamlanması ve tanıklann dinlen- mesi için ertelendi. Duruşma sonrasında, işten çıkanlan 117 işçi ve yakınlanyla birlikte bir basın açıkJaması yapan Bele- diye-İş Sendikası Bolu Şubesi Başkanı Erdoğan Kefeli. iş mahkemelerine açılan davalann bsa sürede sonuçlandınldığına dikkat çekerek "Kazanan işçiler olacak" dedi. Duruşmanın ardından işçüerin eşleri ve çocuklan AKP Bolu İl Başkanlığı'na giderek II Başkanı Fatih Metin'in maka- mında oturma eylemi başlattılar. îşçi yakınlan, habersiz geldikleri ma- kam odasından, ısrarlara karşın çıkmadı- lar. Eşlerinin işten çıkanlmalannın üze- rinden 1 ay geçtiğini anlatan kadınlar, şunlan söylediler: "Bu süreiçindemillet- vekilleriniher gün aramamızarağmente- lefonlannuza kimse cevap vermiyor. Gö- rüşme taleplerimiz kabul edilmedi Biz, seçimlerdenönce 'Herkese kapımız açık' diyen AKP Bolu millervekilleri bizimJe görüşmekiçinburavagefinceyekadarotur- ma eylemine ara vermeyeceğiz,'' IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Görünen o ki, dünyanın önümüz- deki dönemde nasıl bir siyasi şekil alacağını, büyük ölçüde Ortado- âu'daki gelişmeler belirleyecek. Irak, Iran, Israil, Suriye, Lübnan ve Mısır'da bundan sonra nelerolacağını hiçbi- rimiz tam olarak kestirebilecek du- rumda değiliz. Bu bölgenin kanş- masında başrolüoynayanABD'nin bile gelişmeler üzerinde bir egemen- liğinden söz edilemez. Irak'ta dire- niş sürüyor. Irak'ın geleceği belirsiz. ABD işgal yönetimi, Irak'ta Geçici Konsey'e yönetimi devrettiğini açık- lamasından bu yana, hiçbirşeyi dev- redemedi. Tam tersine Irak'ın içine daha da dalmak zorunda kaldı. Irak'ın geleceğinde Şiilerin önem- li bir rol oynayacağı başından beri biliniyordu. Şiiler, Saddam yöneti- minden çok acı çektikleri için, Bush ve adamlarının beklentisi, Şiilerin önemli bir müttefik olacağıydı. Bek- lenen olmadı, Şiiler işgalin ilk gün- lerindeki kısa bir şaşkınlığın ardın- dan ABD güçleriyle itişmeye başla- dılar. Bu itişme giderek Sadr gibi Ortadoğu'nun Geleceği... radikal bir direnişçinin ortaya çık- masına neden oldu. Başlangıçta Şi- ilerin Sadr'ı fazla desteklemeyece- ği düşünülüyordu. Sistani önderli- ğindeki ılımlı Şiilerin, ABD karşıtı olan güçlerüzerinde egemen olaca- ğı düşüncesi yaygındı. Beklenen ol- madı, Şiiler zaman içinde Sadr'ın etrafında daha büyük bir güçle bir- leştiler. ABD, Sadr'ı yıldırmak ve çevresin- deki güçleri dağıtmak için yüklendi. Yüklendikçe Şiiler arasındaki tep- kiler de yaygınlaştı. Şu anda Necef çevresinde yoğunlaşan çatışmalar, Şiilerle ABD güçleri arasındaki ge- rilimi daha da arttırıc/ bir yönde ge- lişiyor. ABD, Şiiler üzerinde oynadığı oyunda pek başarılı olamadı. En azından bugün için böyle birdurum söz konusu. Yalnızca Sünnilerin di- reneceği beklenirken, Şiilerden da- ha büyük bir kitlesel direniş gelme- si, kısavadedeABD'nin planlannı al- tüst etti. Şu anda çekilse ve serbest seçimlerin önünü açsa, Irak'ta bü- yük bir olasılıkla ABD karşıtı bir yö- netim oluşuverecek gibi. Irak'taki bu istikrarsızlık, bölge- deki dengeleri de sarsmaya devam ediyor. Her an buradaki çatışmanın bir başka ülkeye sıçraması olasılığı bulunuyor. örnegin Iran'a yönelik biryeni ça- tışmaalanı ortaya çıkabilir. Suriye bir şekilde olaylann içine çekilebilir. Ta- bii bu konudaen çok etkilenecek olan ülkelerden birisi de Türkiye. Türki- ye, Kürt sorunundaki belirsiz siya- setleri nedeniyle gelişmelere daha bağımlı hale geldi. Sorunu ülkenin içinde çözmek ye- rine; dış güçlerle pazarlık ve tehdit temelli bir çözüme yönelmesi, so- runu kaçınılmaz olarak dış gelişme- lere daha bağımlı hale getirdi. Bu nedenle Irak'taki gelişmeler, Türki- ye'nin iç ve dış politikalannı umula- nın ve beklenenin üstünde etkiliyor. • • • Bölgenin bir başka önemli soru- nu da Şaron yönetimindeki Israil. Irak'taki kargaşa ile Filistin'deki çö- zümsüzlük at başı gidiyor. Arap ül- keleri içinde Islamcı hareket Israil'e tepki içinde daha da yaygınlık ka- zanıyor. Eğer süreç bu şekilde de- vam ederse, Arap ülkelerinde yük- selen Islamcı hareket iktidar seçe- neği haline dönüşecek. Büyük Or- tadoğu Projesi'ni, bölgenin "demok- ratikleşmesi" olarak tanımlayan ABD'nin şahinleri, böyle biryola baş- vurduklan anda bütün bu ülkelerin yönetimine Islamcıların gelmesine neden olacaklarını acaba hesap et- mişler miydi? Sonuç olarak, Ortadoğu'nun ge- leceği belirsiz. Bu bölgede kan ve gözyaşı daha uzun yıllar dünyaya acı vermeye devam edecek. Bura- da, barışı sağlayabilecek köklü çö- zümler üretilemezse -ki şimdilik ufuk- ta böyle bir çözüm görünmüyor- dünyada da huzursağlanamaz. ABD yönetimi bunun farkında değil mi? Belki de bu kargaşalık onlann terci- hi. Bu kargaşalık onlann işine geli- yorolabilir... Bütün bu kargaşa ortamında Tür- kiye neyapacak? Avrupa Birliği'nden tarih alma gerilimi aralık ayına kadar devam edecek. Eğertarih alınamaz- sa, o zaman Türkiye'de iç siyaset so- aınlan yükselebilir. Zaten çatışma- ya ve gerilime hazır bir ortam hep var. Bu tür dramatik gelişmeler da- ha da kışkırtıcı sonuçlar doğurabi- lir. • • • Necef'te günlerdir dünyanın gö- zü önünde süren çatışmalar, büyük ölçüde dünyanın önümüzdeki dö- nem geleceği açısından da önemli işaretleri içinde banndırıyor. Orada Sadr'ın, ya da Şiilerin kaderinin öte- sinde bölgenin kaderi belirleniyor. , Necef bize hiç uzak değil.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear