02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 4 AOSTOS 2004 SALJ CUMHURİYET SAYFA [email protected] 11 Yereşimlere yenfconutiar • DıHaberler Servisi - îsrail'ı, Batı Şeria'daki 4 yerlşim yerinde toplar 532 konut inşasıa izin verdiği bildirdi. Konut A_razı;ri Idaresi yetkileri, Har Gilo ve Haradr'da toplam 300. Adanve Emmanuel'de 232 kautun daha yapılaağını duyurdular. ABD;*usya, BM ve AB taafuıdan da destekenen, ancak bir türlü ı/gulanamayan "Yol laritası" banş planın zedelememesi için îsail hükümetinin yerleşin alanlannı genişltfmesine karşı çdcıyodu. Ancak yakın zamanla Batı Şeria'daki yerleşinlerin genişletilmesine yeşii ışık yaıacağı sinyalini vermişi. Hateni: Irak'ı kışkrtmıyoruz • TAHRAN (AA) - tran Devlet Başkanı Muhanımet Hatemi, Irak'ı 'kışkırttıklan" iddiasını reddetti. Imam Humeyni'nin mezan başında konuşan Hatemi "Irak'tahiçbir kışkırta müdahalemiz olmadı tersine Iraklı gruplaı arasında banş ve birliğin sağlanmasına çahşıycruz" dedi. Hatemi. Necef te işgalciler ve onlann müttefiklerinin çatışmalardan sorumlu tutulması gerektiğini kaydettı. B Salvador'a çekil' tehfüdi • DUBAİ(AA)- Isiamcı bir örgüt, Irak'tan askerlerini çekme ültimatomuna uymaması halinde Salvador'u kan gölüne çevirmekle tehdit etti. Önceki gün bir internet sıtesinde "Muhammet Atta-El Kaide" adlı örgüt adına yayımlanan ses bandında, Salvador'a 16 Ağustos'ta Irak'tan çekilmesi için 20 gün süre tanındığı hatırlatıldı ve "Allah'a andolsun ki bu süre dolduğunda Irak'tan çekilmemişseniz buna fazlasıyla pişman clacaksınız" ifadesi kullanıldı. Cinciç'in katili iade ediliyor • ATİNA(AA)- Tunanistan'ın, geçen ay Selanik'te yakalanan, eski Sırbistan Başbakanı Zoran Cinciç'in katil zanlısı Dejan Milenkoviç'i Sırbistan'a iade edeceği hldirildi. Selanik Temyiz Mahkemesi'nin, cünMilenkoviç'in Sırbistan'a iade edilme- s karan aldığı belirtildi. Ajans, Milenkoviç'in gelecek günlerde ülke- sne gönderilmesinin reklendiğini kaydetti. Cıncıç, 12Mart2OO3'te cldürülmüştü. Uirenişi kırmak 10 yıl alır' I Dış Haberler Servisi - Amerikan conanmasındaki bir ökeri yetkili, Irak'ta arenişi kırmanın 10 yıl dabileceğini söyledi. l SA Today gazetesinin teberinde, Irak'ta tgemenliğin devrinden hı yana her gün dizenlenen saldınlann sayısında pek bir ceğişiklik olmadığı klirtildi. Habere göre, Amerikan conanmasına bağlı ehditler merkezinin taşında bulunan landolph Gangle, ABD'nin Irak'taki arhğını 10 yıl daha sürdürmek zorunda lalabileceğini kaydetti. Kendi askerini de zehirlemekten kaçnımayan ABD, 1. Körfez Savaşı'ndaki gibi uranyumlu silah kullanıyor Bımutı ach nükleersavaşDış Haberler Servisi- ABD'nin 20O3'te Irak'ta gerçekleştirdiği saldınlara katılan bir birimde yer alan 20 kişiden 8 'inde ha- bis ur çıktığı açıklandı. American Free Press (AFP) tarafindan verilen ve bir or- du birimindeld askerlerin yüzde 40'ının yal- nızca 16 ay içinde hastalığa yakalandığı- nı kanıtlayan bu haber, seyreltilmiş uran- yum (DU) ile ilgili tartışmalarda Pentagon ve Beyaz Saray'ın tezlerini çürüten bir ge- lişme olarak görülüyor. 2003 'te Irak'a giden askerlerin aşılı ol- duğu ve maruz kaldıklan tek şeyin DU olduğuna dikkat çeken bilim insanlan ve araştırmacılar, DU'nun sebep olduğu has- talıklar konusunda güçlü bir kanıt elde et- tiklerine inanıyorlar. Bilindiği gibi aşı maddelen kansere ne- den olmuyor. Körfez savaşı sendromu ola- rak adlandınlan ve ABD askerlerinde gö- rülen hastalıklarla ilgili araştırmalaryapan uzmanlar, bu savaşta askerlerin başka her- hangi bir kimyasal madde, zehir veya bi- yolojik ajana maruz kalmadıklannı da be- İirtiyorlar. Bu durumda kansere yol açan tek etken olarak DU kalıyor. DU'nun ilk kullanıldığı savaş olan 1991'deki Körfez Savaşı'ndan bu yana • Seyreltilmiş uranyum (DU) biyolojik sistemler üzerinde 3 yolla etkide bulunuyor. 800 ton DU'nun nükleer olarak Nagazaki'ye atılan bombanın 83 bin tanesine eşit olduğu belirtiliyor. ABD'nin 1991 'den beri 400 bin Nagazaki bombasmdan daha fazlasmı kullandığı kaydediliyor. Pentagon ve Beyaz Saray'ın 3 yönetimi- nin iddialannın aksine, DU'nun bir "ölüm cezası" anlamına geldiği böylelikle kesin- lik kazandı. 1960'larda uranyumun biyolojik etkile- ri üzerine çalışan bilim insanlan, DNA üzerinde etkisi olduğunu belirlemişlerdi. DU biyolojik sistemler üzennde 3 yolla et- kide bulunuyor; radyasyon, kimyasallar ve tanecikler aracıhğıyla. Karmaşık bir mekanizmayla bu dolayımlardan insan be- denıne ulaşan DU'nun, tanımlanması güç çok sayıda hastalığa neden olduğu belir- tiliyor. Basitçe; "bedeni tahrip etfiyor". 325 bin asker hastalandı 1990-91 döneminde Körfez Savaşı'nda 3 haftalık bir süre içinde 467 ABD askeri yaralanmıştı. 580 bin 400'den fazla aske- rin bulunduğu bu savaşta 11 bin asker öl- dü. 2000 yılında askerlerin 325 bininde kalıcı tıbbi yetersizlik teşhis edildi. Bu ra- kamlar, bir on yıl sonra, bugün hizmet ve- ren askerlerin yüzde 56'sının tıbbi sorun- lan olacağı anlamına geliyor. DU'ya yalnızca askerler maruz kalmı- yor, onu bedenlerinde evlerine götürü- yorlar. DU'nun, askerlerin spermlerin- den eşlenne ve sevgililerine geçtiği be- lirtiliyor. Savaşta görev yapan askerlerle cinsel ilişkide bulunan 20-30 yaşlann- daki kadınların bir kısmında endometri- ozis görüldüğü ve sağlık sorunlan nede- niyle rahimJerinin alınması gerektiği kay- dediliyor. Mississippi'de 251 askerden oluşan bir deney grubu üzerinde yapılan araştırma- da ise Körfez Savaşı'ndan önce normal çocuklan olan askerlerin yüzde 67'sinin sa- vaştan sonra sakat çocuk sahibi olduklan belirlendi. Sakatlıklar kol ve bacaklann olmaması, körlük, bağışıklık sistemlerin- deki zayıflıklar ve kan hastalıklan olarak belirtiliyor. 800 ton DU'nun nükleer olarak Naga- zaki'ye anlan bombanın 83 bin tanesine eşit olduğu belirtiliyor. ABD'nin 1991 'den be- ri 400 bin Nagazaki bombasmdan daha fazlasını kullandığı kaydediliyor. Tahribat büyük Diğer yandan, DU'lu silahlann çevreye verdiği tahribat da hayli büyük. 1991 'den bu yana DU'lu silahlan kullanan ABD, 4 nükleer savaş gerçekleştirdi. Bu savaşlar- da kullanılan silahlann yaydığı radyas- yonla Ortadoğu ve Orta Asya'da geniş coğ- rafyalar kalıcı olarak kirletildi. ABD'nin DU'lu silahlannın tarihi ise hayli eski zamanlara uzanıyor. Birinci Dün- ya Savaşı sırasında zehirli gazlann geliş- tınlmesıyle ilgilenen Harvard Rektörü ve fizikçı James B. Conant daha sonra Man- hattan Projesi'nın başına getiriliyor. Co- nanfı bu göreve getiren kişi de yine o dö- nemde bu projede yer alan ve CIA'de ça- lışan. bugünkü Demokrat aday John Kerry'nin babası. Bu dönemde de radyoaktif malzemenin havadan, topraktan geçtiği, tüm koruyucu malzemeleri aştığı ve deriden vücuda sız- dığı biliniyordu. ABD'nin bu faaliyetlerinin temelinde ise yine kritik coğrafyalarda egemen olma kaygısının belirleyiciliğinin yattığı belir- tiliyor. Soğuk Savaş döneminde, Ortado- ğu ve Orta Asya'daki Arap ve Müslüman- lann büyük bölümünün genetik yapısını ve geleceğini tahrip etmeyi hedefleyen bir planın bulunduğu ve bu fikirlerin Henry Kissinger'a dayandınldıgı söyleniyor. Ilk DU sistemi 1968'de ABD donanma- sında geliştırildi. Bu silahlar, 1967'de Yom Kippur Savaşı'nda Araplara karşı ABD'nin gözetiminde kullanılmak üzere tsrail'e ve- rildi. DU kullanılan ve 1977'detestedilen Phalanx silah sistemleri, ABD tarafindan 29 ülkeye satıldı. Bugün ise 42 ülkenin, DU üretimi, denemelen ve depolanması yüzün- den kırlendiği belirtiliyor. Bu tesislerin çevresinde yaşayanlarda yukanda tarif edilen hastalıklara rastlanı- yor. Örneğin, binlerce ton DU denemesi yapılan Nevada'daki bir bölgenin, son on yılda ABD'de löseminin en hızlı yayıldığı bölge olduğu belirtiliyor. Pentagon ise hâlâ bu bağlantılan reddediyor. IKÖ, Şiilerin kutsal kentindeki çatışmalann durması için uluslararası müdahale istedi NecefiçinBM'yeçağn• İKÖ Başkanı Abdullah Ahmed Bedevi, Necef teki çatışmalara son verilmemesi halinde bunun öngörülemez sonuçlannın olacağını söyledi. Bedevi, çatışmalann 2005'te yapılması planlanan seçim hazırhkJannı da olumsuz etkileyeceği uyansında bulundu. Dış Haberler Servisi - Irak'm kutsal Necefken- tinde çatışmalar sürer- ken tslam Konferansı Örgütü (ÎKÖ) dönem başkanlığını yürüten Malezya. BM'ye müda- hale çağnsında bulun- du. tKO Başkanı olan Malezya Başbakanı Ab- dullah Ahmed Bedevi, Necef teki çatışmalara son verilmemesi halin- de bunun öngörülemez sonuçlannın olacağını söyledi. Bedevi aynca 2005 'te yapılması plan- lanan seçim hazırlıkla- nnın da çatışmalardan olumsuz etkileneceğini vurguladı. Mezarbğa bomba "Necef'te ABD bir- likleriyleŞiiliderMuk- teda El Sadr'a bağlı mi- lisler arasındaki çatış- malar dün de devam et- ti. Önceki akşamdan beri kentin üstünde gö- rülen ABD uçaklannın kentteki mezarlığı bombaladığı bildirildi. Necef'teki AFP muha- biri, öğle saatlerinde Sadr'ın milislerinin güçlü olduğu mezarlı- ğın bulunduğu bölgede patlamalar olduğunu aktardı. El Cezire televizyo- nu, kentteki Hazreti Ali Türbesi'nin yakınlann- da yükselen dumanla- nn görüntülerini yayım- ladı. Türbe çevresinde gece yaşanan çatışmalar sırasında, türbenin ABD güçlerinin açtığı ateşte büyük hasara uğradığı belirtiliyor. Çatışmalann, özel- likle türbe yakınlann- da çok şiddetli olduğu, kuzey kesimde topla- nan milislerin ABD güçleri tarafindan iki kez bombalandığı kay- dedildi. Mehdi Ordusu ko- mutanı Şeyh Ahmed Şeybani, ABD ordusu- nun Necef'ten çekil- mesi halinde, Hazreti Ali Türbesi'ni din adamlannın koruyaca- ğını söyledi. Ulusal Konferans he- yeti ise Sadr'ın Hazre- ti Ali Türbesi'nden çe- kilerek milislerini si- lahsızlandıracağına da- ir taahhüdünü beklıyor. Iraklı bir çocuk, çapraz ateşe maruz kalan araçta ölen annesinc ağJadL CHayda çocuğun babası da yaralandı. (AP) Irak'ta köprüyapımında çalışan bir Türköldürüldü Dış Haberler Servisi - Irak' ın kuzeyindeki Tiknt kentinde gerçekleşen saldında, kimlikleri belirsiz 1 Türk ile 2 Iraklı öldürüldü. Tikrit polisi, çalıştıklan şantiyeye gitmek üzere yola çıkan Türk işçi ve beraberindeki Iraklılann, araçlanna açılan ateş sonucu öldüklerini açıkladı. Ancak öldürülen kişilerin kimliği ve hangi firma için çalıştıklan konusunda bilgi verilmedi. Öldürülen Türk vatandaşmın ve diğer iki Iraklmın, Tikrit'te köprülerin tamıriyle ilgilenen bir inşaat şirketinde çalıştığı öğrenildi. Bu arada 24 gündür rehin tutulan Türk çevirmen Avtullah Gezmen'e tanınan 72 saatlik süre de doldu. Ancak Gezmen'den hâlâ haber alınamadı. Kerkük kentinde de, Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (IKYB) bir yetkilisinin öldürüldüğü bildirildi. Polis, IKYB yetkilisi 31 yaşındaki Şarzad Hasan'ın, önceki gün Kerkük'te, aracıyla evine giderken kimliği belirsiz kişilerin açtığı ateşte öldüğünü açıkladı. Kuzey'den Güney'e ticari mal akışmı düzenleyen 'Yeşil Hat Tüzüğü' yürürlükte KKTC'de Rum'a sataeak mal yok • Kıbns Türk Ticaret Odası'na yalnızca 30 başvuru geldi. Bu başvurulann büyük bir kısmını sebze ve meyve, gerisini de konfeksiyon üreticileri oluşturuyor. Aynca, Türk üreticilerin önemli bir kısmmın da henüz karşı taraftan alıcı bulamadığı belirtiliyor. >{ REŞATAKAR LEFKOŞA - Avrupa Birli- ği'nin, Kuzey Kıbns'tan Gü- ney'e ticari mal akışını düzenle- yen 'Yeşil Hat Tüzüğü' dünden itibaren yürürlüğe girerken men- şe belgesi verme konusunda yet- kili kılınan Kıbns Türk Ticaret Odası'na 30 kadar başvuru ya- pıldığı bildirildi. Cumhuriyet'in elde ettiği bil- gilere göre, Rum tarafına mal sahşı için başvuranlann büyük bir kısmuıı sebze ve meyve, ge- risini de konfeksiyon üreticileri oluşturuyor. Aynca satıcı duru- mundakı Türk üreticıJerin önem- li bir kısmının henüz karşı taraf- tan ahcı bulmadığı ve bunun için de geniş kapsamlı araşhrmalann şart olduğu görülüyor. AB'nin yürürlüğe koyduğu Yeşil Hat Tüzüğü, canlı hay\an, et ve et ürünlerinin yanı sıra hay- van yemlerinin güneye geçişıne izin vermiyor. Bu durum ise zor durumdaki Türk hayvan üretici- lerinin durumunu daha da zor- laştınyor. KKTC'deki bir hayvan üreticisi, canlı havvanlann ki- losunun 4 milyon 200 bin lira- dan 3 milyon 800 bine düştüğü- nü, buna karşın kasaplarda 14 ile 16 milyon TL arasında satıldı- ğını belirtirken Rum tarafında- ki et fiyatlannın yüzde 40 ora- nında daha ucuz olduğunu söy- ledi. Üretici iflas noktasında Üreticı "Bu durumda biz eli- mizdeki hayvanı satamazken Kuzey'deki lokantalar ve va- tandaşlar Rum tarafindan alı- nan etleri kullanıyorlar. Böy- lelikle bizim hayvanımız alıcı bulamıyor. Biitün bunlar de- netimsizliğin ve ilgisizliğin bir sonucu olmakla birlikte bizim geldiğimiz nokta iflas nokta- sıdır" dedı. Cumhuriyet'in Güney ve Ku- zey Kıbrıs'ta yapmış olduğu araştırmaya göre. iki taraf ara- sındaki sebze ve meyve fiyatla- nnda ciddi farklılıklar dikkat çekiyor. Örneğin Rum kesimin- de yaz ve kış döneminde may- danoz, marul, semizotu, roka gibi sebzeler yaklaşık 450 bin TL'ye sahhrken KKTC'deki mar- ketlerde bu rakam 550 ile 650 bin TL arasında değişiyor. Yine KKTC'de elma ile şef- talinin kilosu yaklaşık 3 milyon lıraya satıhrken Güney'de bu ra- kam 1 milyon 800 bin ile 2 mil- yon arasında değişiyor. Bu du- rumda Türk üreticınin, Rum ta- rafına bu fiyatlarla ürün satma- sının olası olmadığı görülüyor. İhalelere katılmak istiyorlar Gazprom 9 la offset sıkıntısı • Putin'in ziyaretinde Gazprom'un Türkiye'de şehir içi doğalgaz dağıtımından pay alabilmesine ilişkin bir anlaşma imzalanması planlanıyor. SERKAN DEMtRTAŞ AJVfKARA - Rusya Devlet Başkanı Vladi- mir Putin'in Türkiye'ye yapacağı resmi ziyaret- te enerji alanındaki ış- birliğinin derinleştinl- mesi önemli gündem maddeleri arasında yer alacak. Türkiye kentle- rinde doğalgaz dağıtım ihalelerine girmek iste- yen Rus Gazprom şir- keti ile yapılan görüş- meler "offset" (anlaş- ma karşılığının mal ya da hizmet olarak öden- mesi) koşulunda tıkan- dı. Gazprom Genel Mü- dürü Yİıri Kamarov bu- gün Ankara'ya gelerek Enerji Bakanlığı ve Bo- taş'la temaslarda bulu- nacak. Kamarov'un gündeminde Mavi Akım doğalgaz hattı- nın Ankara 'dan Israil 'e kadar uzatılması da bu- lunuyor. Türkiye'ye Batı hat- tından ve Mavi Akım hattından milyonlarca metreküp doğalgaz sa- tan Gazprom şir- keti, doğalga- zın Türkiye kentlerine dağıtım ihalelerine 4fc de uzun \ süredir ilgi duyuyordu. Bu konuda- ki somut bir adımm Pu- tin'in 2-3 Eylül günlerin- deki ziya- reti sıra- sında atılması bekleni- yor. Altyapı, doğalgaz depolaması ve dağıtı- mı konulannda işbirli- ğini öngören bir anlaş- manın Putin'in ziyare- ti sırasında imzalanma- sı öngörülüyor. Rus hükümetiyle doğrudan bağlanhsı bu- lunmayan Gazprom şir- ketiyle uzun süredir ya- pılan pazarlıklarda, Tür- kiye'nin anlaşmanın "offset" koşuluna bağ- lanması istemi nedeniy- le tıkanıklık yaşanıyor. Ankara, iki ülke arasın- dab ticaret hacminin 6.8 milyar dolara ulaş- masına karşın Türkiye aleyhine 3.5 milyar do- larhk açık verdığine dik- kat çekiyor. Söz konu- su anlaşmanın imzalan- ması ve Türkıye'nin Rusya'dan daha fazla doğalgaz alması, söz konusu açığın daha da büyümesine neden ola- cak. Bu nedenle Anka- ra, anlaşmaya offset ko- şulunun da konmasını böylece, Türkiye'nin Gazprom'a yapacağı ödemenin bir kısmının mal ve hizmet karşılı- ğmda olmasını sağla- maya çalışıyor. Gazprom ise şırketin Rusya Federasyonu hü- kümetiyle bir bağlantı- sı ohnadığını, bu istem hakkında Rus yöneti- miyle uzlaşılması ge- rektiğini iletıyorlar. Gazprom, ülkelerle yap- hğı anlaşmalarda 1992 yılından bu yana offset koşuluna yer vermiyor. Gazprom ile sıkıntınm aşılması için Genel Mü- dür Kamarov başkanlı- ğındakı bir heyetın bu- gün Ankara'ya gelece- ği kaydediliyor. Kama- rov'un Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hil- mi Güier ve Botaş Ge- nel Müdürü Mehmet Bilgiç ile bir araya gel- mesı bekleniyor. Kamarov'un gündemindeki bir başka ko- nu da Mavi Akım doğal- gaz hattının Israil'e taşın- ması. Rusya ve Israil, geçen ay- larda bir çalış- ma grubu oluşturarak projeyle ilgi- li ilk somut adımlannı attılar. Söz konusu hat, Tür- kiye için de 2 açıdan önem taşıyor: Birincisi, Azeri petrolleri ile Aze- ri doğalgazının da akı- tılacağı Ceyhan'ın stra- tejik bir uluslararası pet- rol ve doğalgaz termi- nali olarak ön plana çı- kacak oknası. tkincisi de boğazları by-pass edecek petrol hattının Ankara'nın istemi doğ- rultusunda Samsun- Ceyhan arasına döşen- mesi pazarlığında önemli bir koz olması. Böylece Türkiye, Rus- ya'ya Mavi Akim'ın ts- rail'e uzatılması öneri- sine, boğazlan by-pass projesinin Samsun- Ceyhan'dan geçirilme- si durumunda olumlu yanıt verebileceğini ile- tebilir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear