22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 2 AĞUSTOS 2004 PAZARTESİ HABERLER .AKP hükümeti, doktora ve öğretmene tanımadığı hakkı din adamlanna tanıyor İmamlara devletgüvencesiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP iktidan, devlet personel reji- mini kökten değiştirecek şekilde ye- ni bir Devlet Memıırlan Yasası ha- zırlıyor. 1.5 milyon dolayındaki me- munı sözleşmelı statüye geçirmeyi öngören AKP iktidan, Tüıkiye'ye öz- gii koşullan gerekçe göstererek imamlan memur statüsünde bırak- mayı tasarlıyor. AKP, öğretmen ve doktorlanysa devlet güvencesinden çıkarmayı planhyor. Türkiye Ortadoğu Amme Idaresi (TODAİ), Başbakanlık'ın ıstemiy- le hazırladığı Devlet Personel Reji- mi Yasa Taslağı'na ilişkin çalışma- lannı sonuçlandırdı. Taslak, Başba- kanlık'ta değerlendirmeye alındı. Anayasa değişikliğine gerek kal- madan 657 sayılı Devlet Memurla- n Yasası'ru değiştirmeyi amaçlayan • Devlet Memurlan Yasası'nı değiştirme hazırlığı yapan AKP hükümeti, imamlan memur statüsünde ve devlet güvencesinde tutarken öğretmen ve doktorlan sözleşmelı statüye geçirmeyi planhyor. Başbakanlık, öncelikle dağınık mev- zuatı birleştirmeyi, unvan ve ücret- len sadeleştirmeyi benimsedi. TODAl'nin hazırladığı taslağın bazı düzenlemelerine şerh koyan Başbakanlık, devletteki hangi kad- rolann "sözleşmeH", hangı kadrola- nn "memur" statüsüne alınacağı ko- nusunda nihai sonuca varamadı. Bu konudaki değerlendirmelerin sür- dürüldüğü Başbakanhk'ta, TO- DAl'nin önerisıne koşut olarak yak- laşık 1.5 milyon personelin sözleş- melı statüye geçirilmesı ana prensip olarak kabul edildi. Başbakanlık, bu konuda KİT ör- neğinı benimsedi. Karar mekanizma- sında yer alanlann dışındakı tüm ça- lışanlann sözleşmeli olduğu KİT'i esas alan Başbakanlık, çalışmalan- nı bu örneğe göre biçimlendırdi. Buna göre, kamu adına karar ala- bilme yetkisine sahip müdürler ve ku- rum başkanlan kanyer meslekleri- ne sahip uzmanlar yanşma smavıy- la meslege giren ve unvan alan uz- manlar, uzmanyardımcılan, müfet- tişler, kaymakam, vali ve Dışişleri Ba- kanlığı personeli memur statüsünde kalacak. Aynca istisnai meslekler olarak anılacak "emniyetveistihba- rat mensuplan, askeri ve akademik personefle yargı mensuplan" da me- mur statüsünü sürdürecekler. Başbakanlık"ta eğıtim, sağlık ve din alanındaki memurlann statüsünün ne olacağı üzerindeki çalışma sürü- yor. îlk değerlendirmelerde, Türki- ye'ye özgü koşullar ve dinin tarikat tekeline bırakılmaması gerekçesıy- le din adamlannın memur statüsü- ne alınmalan gerektiği konusunda ge- nej uzlaşı oluştu. Öğretmen, doktor, hemşire ve di- ğer sağlık çalışanlannınsa sözleş- meli statüye daha uygun olduklan yö- nündekı görüşlerin ağırlık kazandı- ğı değerlendirmelerinin önümüzde- ki süreçte nihai sonuca ulaşacağı kaydedildi. Diğer kararlar Başbakanlık'ta genel uzlaşının oluştuğu diğer konular şöyle: • Memur maaşlan ay başında de- ğil, ay sonunda ödenmeli. • Yargı, TSK ve YÖK Yasası'nın maaş ve özlük haklanna ilişkin dü- zenlemeleri de Devlet Memurlan Yasası kapsamına alınmalı. • Işçi-memur aynmına son veril- meli. • Temel aylık ve ücretler her ke- sim için aynı olmalı. Yapılan işın ni- teliğme göre maaşlan farklılaştıra- cak düzenleme, "görev aytigj" adı altında düzenlenmeli. • Memurlara performansına göre karne verilmeli. Sayıştay'da üyelik seçimleri Yoğun gündem bahanesi • Sayıştay Genel Kurulu'nun belirlediği 'Atatürkçü, laik' üye adaylarını 'beğenmeyen' AKP'nin 6 aydır beklettiği seçimler için TBMM Başkanlığı, "Komisyonun gündemi yoğun" açıklaması yapmakla yetindi. AYŞE SAYIN ANKARA-TBMM Başkanlığı, hükümetin oyalaması nedeniyle Sayıştay'da boş bulunan 8 üyelik için 6 aydır seçim yapılamamasına "somut" bir gerekçe gösteremezken "esld seçHnJere" sığındı. TBMM Başkanlığı, Sayıştay Genel Kurulu'nca belirlenen 32 üye adayını yanya indirmekle yükümlü olan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun 1 gününü bile almayacak oylama için Meclis'in yaz tatiline girmeden önce toplanamamastnı, "yoğun gündemine" bağlamakla yetindi. Sayıştay Genel Kurulu'nun, "Atatürkçü, laik" ısimlerden oluştuğu belirtilen 32 üye adayını belirlemesinin üzerinden 6 ay geçmesine karşın hükümet Meclis'te seçim yaphrmamakta direniyor. TBMM şu anda yaz tatilinde olduğu için üyelerin belirlenmesi en erken ekim ayında mümkün olabilecek. CHP'lı AliDa Kart, seçımin geciktirilmesinin nedenini TBMM Başkanı Bülent Annç'a sordu. TBMM Genel Sekreterliği'nce verilen yanıtta, boş bulunan 8 üyelik için ocak ayında 3 tur yapılan seçımlerde 32 üye adayının belırlendiğine dikkat çekildi. Adaylann listesinin 22 Ocak 2004'te TBMM Başİcanlığı'na bildirildiğine dikkat çeken Genel Sekreterlik, "Komisyon, gündemin yoğunhığu nedeniyle boş üyelik sayısmın iki kau kadar adayı bugüne kadar beörleyemeıniştir'' görüşüne yer verdı. Kart'ın öncekı yıllarda yapılan seçimlerin süresine ilişkin sorusuna verilen yanıtta da şöyle denildi: 199O'da9üye için Sayıştay Başkanlığı'ndan gelen tezkerenin komisyona havalesinden 2 gün sonra seçim yapıldı. 1998'de 1 başkan ve 15 üye seçimine dair tezkere komisyona havale edildikten sonra seçim yapıldı. 6 üye seçimine dair Sayıştay Başkanlığı tezkeresi 18.7.1998 tarihinde komisyona havale edildi. Ancak araya genel seçim girip, Meclis komisyonlan tümüyle ieğıştiğinden seçim ancak 1 yıl 7 gün sonra yapılabıldi. Sayıştay 1. Baskanı seçimine dair tezkere 2001 'de komisyona gönderildikten 7 ay 15 gün sonra seçim sonuçlandınldı. AKP hükümeti dönemınde ise 8 üye seçimine dair Sayıştay Başkanlığı tezkeresi 26 Ocak 2004'te komisyona gönderildi. 6 aydır komisyonda bekleyen tezkerenin komisyonda görüşülmesi en erken Meclis'in yeni yasama yıh olan ekimde mümkün olacak. Yaşayan tarihten anlamlı konferans Atatürk'ün ilk atadığı öğretmenlerden olan 90 yaşındaki Refet Angın, "Mustafa KemaTin bırakbğı nıiraslara çok iyi sahip çıkmamız gerekir" dedL Angın, Atatürkçü Düşünce Derneği'nin (ADD) davetüsi olarak geldigi Çanakkate'nin Getibolu ilçesinde, belediye mecüsinde verdiği konferansta, Atatürk sayesinde öğretmen olduğunu söyiedi Atatürk'le tamşma onuruna sahip olduğunu betirten Angın, "Çanakkale Savaşu bana yurdumu ve Mustafa Kemal'i kazandırtu. Mustafa Kemal sayesinde ögretmenlik meslegine atildım ve tarih öğretmeni oldum. Bir Gefibolulu olarak Mustafa Kemal ile tanışma onuruna erdim. Mustafa Kemal'in bize bu-akmış olduğu miraslara çok iyi sahip çıkmamız gerekmektedir" diye konuştu. Konferansı eski Yargıtay Cumhurryet Başsavcısı Vural Savaş da izledi. (Fotoğraf: AA) Tüm kamu kurum ve kuruluşlannın denetiminden sorumlu olacak Sayıştay'm yetki alam genişletfliyor ANKARA (ANKA) - Sayıştay, yetki alam genişletilerek tüm ka- mu kurum ve kuruluşlannın de- netiminden sorumlu hale getiri- lecek. Performansa dayalı dene- tim uygulaması kapsamında yet- ki alam genişletilecek olan Sayış- tay, ihtisas dairelerine bölüne- cek. Hükümet, kamunun yeniden yapılandınlması çahşmalan çer- çevesinde Sayıştay Yasası tasla- ğım tamamlayarak ilgili kurum- lann görüşlerine sundu. AB mev- zuatına uygun biçımde hazırlan- dığı belirtilen taslağın gerekçe- sinde, dünyada kabul gören temel yaklaşımın tüm kamu fonlan, kaynaklan ve faaliyetlerinin par- lamento adına dış denerim göre- vi yapan Sayıştay'lar tarafından denetlenmesi olduğuna dikkat çekildi. Sayıştay denetiminin ay- nı zamanda yolsuzluklann ön- lenmesi açısmdan da son derece önemli olduğu vurgulanan ge- rekçede, 2003 Aralık ayında çı- kanlan Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu paralelinde Sa- yıştay Kanunu'nun da değiştiril- mesinin zorunlu hale geldiği kay- dedildi. Taslakta, TBMM adına kamu kurum ve kuruluşlannı denetle- yen Sayıştay'ın teşkilatyapısı ile görev ve yetki leri yeniden dü- zenleniyor. Taslakta Sayıştay De- netimi, Düzenlilik Denetimi, Ma- li Denetim, Uygunluk Denetimi AB fonlan dahil olmak üzere tüm kamu fonlannı, kaynaklan- nı ve faaliyetlennı de denetleme yetkisi veriliyor. tlgili anlaşma ve sözleşmedeki esaslar çerçeve- sinde uluslararası kuruluş ve ör- gütlerin hesap ve işlemlerinin de Sayıştay tarafından denetlenece- ği, taslakta yer alıyor. Sayıştay'ın yaptığı denetimlere ilişkin rapor- • AKP'nin hazırladığı yasa taslağıyla kamu idarelerinin tamamına yakınıyla bunların iş ve işlemlerinin Sayıştay denetimi kapsamına alınması öngöriilüyor. Aynca Sayıştay'a tüm kamu fonlanm denetleme yetkisi de veriliyor. ve Performans Denetimi olmak üzere 5 ayn denetim biçimi sa- yılıyor. Sayıştay'ın mali bağımsızlığı- nın vurgulandığı taslakta kamu idarelerinin tamamına yakınıyla bunlann iş ve işlemlennin Sa- yıştay denetimi kapsamına alın- ması öngöriilüyor. Aynca AB ül- kelerinde olduğu gibi Sayıştay'a lar kamuoyuna da açıklanacak. Sayıştay'ın talebi üzerine dene- tim bağımsız dış denetçilere de yaptınlabilecek. Taslağa göre. Sayıştay'ın yar- gı ve karar organlan Başkanlık, Daireler, Genel Kurul, Temyiz Kurulu, Daireler Kurulu, Rapor Değerlendirme Kurulu, Yüksek Disiplin Kurulu, Meslek Men- suplan Yükseltme ve Disiplin Kurulu, Denetim. Planlama ve Koordinasyon Kurulu ve Savcı- lık'tan oluşacak. Sayıştay başkan ve üyelerinde aranan niteliklerin de değiştiril- diği taslakta, Sayıştay Başkanı olmanın koşullan zorlaştınldı. Mevcut yasada Sayıştay Başka- nı olabilmek için herhangi bir 4 yılhk fakülteden mezun olma ko- şulu yeterli bulunurken yeni ha- zırlanan taslakta hukuk, siyasal, işletme ve idari bilimler bölüm- lerinden mezun olma koşulu ge- tirildi. Aynca başkan ve üyelerin söz konusu okullardan mezun olduk- tan sonra mali, iktisadi ve huku- ki konularda ılgilı kamu görev- lerinde en az 20 yıl çalışmış ol- malan koşulu aranacak. Sayıştay üyeliği konusunda ise meslek mensuplannın daha fazla yer ala- bilmesi için, mevcut düzenleme- de yer alan Sayıştay üye seçim- lerinde meslek mensuplan için beşte üç olan oran dörtte üç olarak değiştirildi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Yaşam akıp gidiyor. Masamda ceza- evinden gelen mektuplar birikti. Üst üs- teytğdım ve okumaya ginştım. Tekirdağ FTıpi Cezaevi'nden yazan Hasan Şa- hingöz. üç kişilik hücrede birtikte kal- dıklan bir arkadaşlannın ölümünü an- latyor. 23 Temmuz 2004 tarihli bu mek- tubu sizlerle paylaşmak istiyonjm. Bir cezaevi hücresinde hastalanıp ölme- nın ne demek olduğunu anlamanız için. "Sayın Oral Çalışlar, merhaba! Se- lam ve sevgilerimizi iletiyorum. Dilerim sağlığınız, moraliniz yerindedir. Bizler, sık sık mektuplarda anlattığımız du- rumlardayız. Her şeye rağmen mora- limizin, coşkumuzun yerinde olduğu- nu belirtmek isterim. Ailelerimiz aracı- lığıyla belki haberiniz oldu, belki de ol- madı. 20 Temmuz'da burada birarka- daşımızöldü. Doğnısu ölmedi, biran- lamda öldürüldü. Arkadaşımız Salih Sevinet 38 yaşın- daydı. Tokat,Zileliydi. Evli, üççocukba- basıydı. Herkes gibi yaşamı değerliy- di, herkes gıbiyaşama hakkına sahip- F Tipinde Ölmek... ti. Herkes gibi seveni, yolunu bekleyen- leri vardı. Salih ölüm orucunda değil- di. Feda eylemi de yapmadı. 0 da bu- güne kadar onlarca mahkûm gibi ha- pishanelerde hastalanma, rahatsızlan- ma suçunu (!) işlemişti. Salih'in adım adım ölümü şöyle gerçekleşti: 20 Temmuz 2004 gûnü sabah saat- lerinde rahatsızlanır. Omuz ve sırt böl- gesinde ağn şikâyeti vardır. Ağn ciddi bir biçımde artmcayanında kalan ikiar- kadaşımızzile basıp gardiyanlan çağı- nr. Salih Sevinel'in rahatsızlandığını, revire çıkanlması gerektiğini söyleher. Gardiyanlarhemen revire çıkarmakye- rine,' Biz bir haber verelim' deyip gider- ler. Aradan epeybirsûre geçmesine rağ- men gardiyanlar gelmezler. Arkadaş- lanmız gardiyanlan çağırmak için tek- rar zile basariar, ancak zil çalışmaz. Çünkü zilin fişi gardiyanlar tarafından çekilmiştir. Gardiyanlann son dönem- de 'rahatsız edilmemek' için sıkça baş- vurduklan yöntemlerden biridir bu. Bunun üzerine arkadaşlarkapıyı döv- meye başlariar. Bağırarakseslerini du- yurmaya, durumun acil olduğunu an- latmaya çalışırtar. Bu gelişmeler üzeri- ne gardiyanlar yeniden gelirier ve Sa- lih'i revire çıkanriar. Revirdeki doktor Sa- lih'imuayene etmez, sadece şikâyeti- ni dinler. Bir ağn kesici iğne yapar, eli- ne üç tane kas gevşetici hap vererek hücresine geri gönderir. Hastayı hiç muayene etmeden sadece sözlü ola- rak şikâyetlerini dinledikten sonra ya- zılan reçetede Myadren ampul, Mus- ceril ampul ve Kuzlik draje vardır. 2-3 dakikalıkşikâyet dinleme ve reçete yaz- ma işleminden sonra Saiih hücresine getirilir. Salih'in hücrede ağnlan artar, üşümeye başlar. Bunun üzerine ısınmak ve dinlenmek için üst kata çıkar, ran- zasına uzanır. Bir süre sonra alt katta bulunan iki arkadaşımız, gelen hınltıla- n duyarak üst kata çıkariar. Salih bay- gın vaziyettedir. Yüzüne soğuk su ser- perekkenetlenmiş dişlerini gevşetme- ye çalışıriar. Bir yandan da zile basıp gardiyanlanyeniden çağınriar. Salih'in baygın vaziyette olduğunu, hemen sed- ye getirmelerini söylerier. Fakat sedye getirilmez. Arkadaşlanmızın ısraria, 'Biz üst kattan tek başımıza indiremeyiz' demelerine rağmen gardiyanlann ce- vabı 'Indirin' olur. Nezaman kiSalih, ar- kadaşlann kollan arasından kayıp ye- re yığılır, o zaman 'yardımcı' oluriar. Sedye olmadan yan sürüklenerek re- vire götürülür. Arkadaşlar Salih'i en son bu vazi- yette görürier. Bu süre içinde rahatsız- lığı nedeniyle revire ilk çıkışının üzerin- den neredeyse iki saat geçmiştir. Sa- at 12.30'da Salih'in geri getirilmeme- si üzerine, arkadaşlaryeniden zile ba- sıp Salih'in durumunu sorariar. Aldık- lan cevap: 'Hastaneye kaldırıldı. İyi' olur. Saat 16.30'da ise arkadaşlarsav- cılığa çağnlır. Savcı, arkadaşlarımıza Salih'in öldüğünü söyler. Bu durum sadecegardiyanlann ve doktoriann so- rumsuzluğu ile açıklanamaz. Bu, tek ve üç kişilik hücrelerde kapılanmızın 24 saat kilitli tutulmasının, tecridin so- nucudur. Bu, gözden çıkanlmışlığımı- zın, bizeyönelik imha politikasının ürü- nüdür. Çözüm uzadıkça ölümlerartıyor. Çözüme yönelik ortaya konacak her çaba, hayatları kurtarmak için harca- nacak, harcanması gereken çabadır... Bu konuya duyariılığınızı biliyor, eliniz- den geleni yapacağınıza inanıyorum. Sağlıcakla kalmanız dileğimle. Selam ve sevgilerimle. Hasan Şahingöz." Böyle bir mektup size gelse ne yapar- dınız? Temmuzda ölmek zor. F tipinde ölmek daha zor. 2000'Lt YILLARDA ERDAL ATABEK Sıfırcı İhsan'ı Bilip miydiniz?.. Notu kıt öğretmenler vardı. 'Sıfırcı Ihsan' onların en tanınmışlandır. Doğaldır ki matematik öğretmenidir. Matematik, öğrencilerin karabasanı. 60 kişilik sınıfta matematikten anlayan beş ki- şi, deha sayılıyor. 'Sıfırcı Ihsan' da bir simge. Ama 'öğrenci olmak' bir görevdir, 'çalışkan- lık' bir üst derecedir. 'Başanlı öğrenci olmak', ulaşılması zor ama şerefli bir hedef. Bütün öğrenciler matematiği anlayabilmek için çaba harcıyor. 'Çalışkan öğrenciler', yardım alınmak istenen kaynaklar. 'öğrencilik' bir sorumluluk idi. 'Meslek hedefleri', kutsal amaçlar düzeyindey- di. 'Genel bilgi kültürû', öğrencilik derecelerini belirleyen birölçüt idi. Her bölümün öğrencisi için edebiyat, tiyatro, klasik metinler, şiir, öykü, roman, bilinmediği za- man saygınlığı azaltan çok önemli konulardı. Eğitim, kültürün bir parçasıydı. Günümüzün eğitim değerleri de, öğrencilik değerleri de artık bunlar değil. Günümüzüm eğitimi sınava endeksli. Sınav birincileri, ikincileri, üçüncüleri TV'ler- de, gazetelerde. Sonunculann durumu da tartışılıyor. Ya aradakiler, ortadakiler, on gün sonra unu- tulacak olanlar? Bir milyon sekiz yüz bin genç üniversite sına- vına giriyor. Yüzde onu, iki yüz bin genç önemi olacak bir üniversite diplomasına sahip olabilecek. Ya her yıl ortada kalan yüz binlerce liseyi bi- tirmiş genç? Artik hiçbir işe yaramayan lise eğitimi? Sorun, toplumsal değişimin gençler üzerinde- ki olumsuz etkisidir. 'Hedefini belirleyen öğrenci' oranı çok azal- mıştır. Çoğunluk, 'nereyi tutturabilirse' oraya yönel- mektedir. 'Kararlı ve disiplinli öğrenci' oranı çok azal- mıştır. Çoğunluk, karar veremeyen, disiplinle çalışa- mayan öğrenci durumundadır. 'Sorumluluk sahibi öğrenci' oranı azalmıştır. Çoğunluk, 'sorumluluk alamayan, sorumlulu- ğunu bilemeyen öğrenci' durumundadır. Eğitim kültürden kopanlmıştır. Sınıfta kalma kaygısı yoktur. Düşük not alma üzüntüsü duyulmamaktadır. Çalışmak aptallıkla eşanlamlı sayılmaktadır. Açıkgözlülük, kurnazlık, başkasından yararlan- mak gözde yaşam kurallarıdır. Gençleri bunlar için eleştirebilir misiniz? Gençleri bunlar için suçlayabilir misiniz? Töplumun gözde yaşam kuralları bunlardır. Ülkemiz, açıkgözlerin, kurnazlann, başkalann- dan yararlananlann cennetidir. Onlar lüks koşullarda yaşamakta, geri kalan- larla alay etmektedir. Töplumun asıl kültürü televole kültürüdür, ma- gazin kültürüdür. Ülkemiz, çalışanlann, sorumluluk duyanlann, duyarlı insanlann cehennemidir. Gençler bu toplumda 'hangi örneklehn başa- nlı olduğunu' görmektedir? Gençler neden başka ülkelerde yaşamak ve çalışmak istemektedir? Tek yanlış, eğitim sisteminde değildir. Büyük yanlış, töplumun yaşam değerlerinde- ki olumsuz değişimdir. Bu büyük yanlışı düzeltmeden hiçbir şeyin düzelemeyeceği görülecektir. Bu 'toplumsalyozlaşma', bütün boşvermiş- liklerin kökenidir. Olay 'sıfırcı öğretmen'öen 'sıfırcı öğrenci'ye terfi etmiş olmak değildir. Olay, töplumun asıl hedeflerini kaybetmiş ol- masıdır. Bunu göremedikçe... e-mail: erdalatak@superonline.com faks:0212 513 90 98 DYP'den ilaç zammına tepki 'AKP 'yi hastanın ahı götürecek 9 ANKARA (Cumhurijet Bürosu) - DYP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan. ılaç fiyatlanna yapılan zamma tepkı göstererek "Bu iktidan hastanın, yoksulun ahı götürecek" dedi. Adan, yaptığı yazılı açıklamada. ilaç fiyatlanna yapılan ortalama yüzde 9 oranındaki zammm, milletin sağhğına "kastetmek" anlamına geldiğini kaydetti. Zam ile yoksula, dar gelirliye, "Tedavi obna, ne haBn varsa gör" denilmek istendiğinı anlatan Adan şu açıklamayı yaptı: "3Kasun seçimlerinde büyük umutlarla iktidara gelenkr, 2 yılhk kraaüannda kendilerinin de önceldlerden hiçbir farklannın ohnadığmı göstermişkrdir. YoksuDuk, rüşvet, Utimas, vnırgun bugün de sûrmekte, hırsızlar itibar görmekte, halk ise vergi ve zamlaria iniminim inlemektedir. Halkuı sağhğına kasteden bir iktidar şifa buhnaz, dertlerryie kendi sonunu hazıriar. Yoksulun, hastanın ahını ahnak kimseye yaramaz. Millet, ekonomide pembe tablolar çizerken gerçek hayatta zam üstüne zam yaparak ayakta kalmaya çahşan bu iktidan ve icraatlannı unutmayacaktır. Bu iktidan hastanın, yoksulun ahı götûrecektir."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear