13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 A5UST0S 20O4 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yasam destek ünitesine bağlı Atasoy'un duruımı ciddi \NKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Biyopsı yap- tırnak ıçin gittiğı Gazı Hastanesf nde enfeksiyon komasının ardından îbnı Sına Hastanesi'nde yo- ğuı bakıma alınan ANAP'lı eski bakanlardan Vey- se Atasoy'un durumunun kritık olduğu bildirildi. îbıi Sına Hastanesi Başhekim VekıJi Prof. Dr. Ön- de-Arslan, Atasoy'un hayati tehlikesinin bulundu- funu belırterek "Kendisinin fuunı kapa- h, durumu oldukça kritik ve ciddi" dedi. ArsJan, Atasoy'un yaşam destek ünitele- nne bağlı olduğunu söyledi. Ibni Sına Hastanesi Başhekim Vekıli Arslan, hastanede düzenlediğı basın top- lantısında, Atasoy'un l hafta önce kendi- lerine başvurduğunu ve geldiğinde duru- munun "otöukçabozuk" olduğunu söyle- di. Atasoy'un vücuduna yerleşen enfek- siyonun karacığer, böbrek ve beyin fonk- siy>nlannı "iflas ettirdiğini'' belirten Arslan, bu sis- terrJere dönük destek tedavilerinı sürdürdükJerinı sö\ledi. Atasoy'un şuurunun kapalı olduğunu ve so- luıum desteği aldığını belirten Arslan, vücuda yer- leşcn "MRSA" adlı mıkrobu nasıl aldığı konusun- da tesin bilgileri olmadığını kaydetti. Arslan, "Bu organizmalar yoğun antibiyotik te- davisi altında kaldıklannda birtakım direnç meka- niznalan geBştirmekteler. Bu tür organizmalar sık- lıklı hastane ortamlannda bulunmaktalar" dedı SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk Veysel Aasoy. KARDİNAL RATZİNGER - SAKIN HA!. "HIRİSTİYAN KULÜBITNE, MÜSLÜMAN BİR ÜLKEALIP GÜNAHİŞLEMEYİN. Sağlık kurumlarına yatırım yapılmaması sonucu milyonlarca yurttaşın yaşamıyla oynanıyor Hastaneler çöküşün eşiğindetstanbul Haber Servisi- Kamuya bağlı hastane- lere özelleştırme politikalan nedeniyle yıllardır yatınmyapılmamas], hastaneleri çökrne noktası- na getirdi. Eski bakanın hastane mikrobuyla ko- maya girmesi, ayru hastanenın baska bölümünde çalışan arkadaşlarının ihmali sonucu bir profesö- riin annesini kaybetmesi, yine profesörlerin yan- lış tedavı yapması sonucu bir profesörün yaşamı- nı yitirmesı kamu hastanelerinin artık hızmet ve- remez hale geldiğini gösteriyor. Istanbul Tabıp Odası yetkılıleri ise araştınlma- dan olayın açıklanmasının hekimlerin ısimlennı Iekeleyeceğını vurguladılar. ENFEKSİYON İÇ ORGANLARA YAYILDI Istanbul Tıp Fakültesi doktorlanndan Prof. Dr. Ttoncay Uluğ, çalıştığı hastanede ameliyat ol- duktan sonra yaşarrunı yitiren annesinin ölümün- den üç hekim arkadaşını sorumlu tuttu. Prof. Dr. Tuncay Uluğ'un annesi Hüsnrve Uluğ (71), Tıp Fakültesi'nde 2 Temmuz'da safra kesesi ameliyatı oldu. Rahatsızlanan anne bir süre sonra yaşamını yitirdi. Prof. Dr. Uluğ, Adli Tıp Kurumu'nca yapı- lan otopsıye göre annesinin "safra kesesinin en- feksiyon kapûg) için öMüğüııü" belırterek enfek- sıyonun tüm ıç organlara yayılmış olduğunun anlaşıldığını açıkladı. Uluğ, annesinin ölümü- nün 2 doçent ve l profesörün ihmali sonucu gerçekleştiğinı iddia ederek "tedbirsizfik vedik- katsiztik sonucu öJiime sebebiyet verdUderi ge- rekçesiyle" doktorlar hakkındâ Fatıh Cumhuri- yet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. PROFESÖR YAŞAMINI YİTİRDİ Istanbul Üniversıtesi Iç Hastalıklan Genel Da- hiliye Bılım Dalı Başkanı Prof. Dr. MehmetOran da tedavı gördüğü bir özel hastanede çalışan dok- torlann ihmali ve yaptığı yanlış tedavı sonucu ko- maya gırdi. Yanlış tedavi sonucu 7 ay komada ka- lan Oran, 10 Kasım 2001 'de yaşamını yitırdı. Olay- la ilgili inceleme başlatan Türk Tabipleri Birliği Yüksek Onur Kurulu, olayda adj geçen bir dok- tora 3 ay meslekten men cezası, bir doktora uya- n ve tedavinın gerçekleştıği hastanenin başheki- mıne yazılı uyan cezası vermişti. DENİZ SOM MENENJİT OLDU Gazetemiz yazan Deniz Som da yaklaşık 10 yıl önce yaşadığı olayı şoyle anlattı: tt 1994vıhndabelntığıamdh-atioldum.Bev1ncer- ranı bir arkadaşunmVatan Hastanesi'ndebaşam- lagerçekleştirdiğiametiyattanbir gün sonra koma- ya girdim. Amelryathane mikrobuz 'serasıa' bu- laştığıru söytediler. Nfenenjit ounuştum» SSK Ok- mej danı Hastanesi'nde üç aytedavi gördüm. Tür- kiye'de ilk kez görüldüğü söylenen bu ameliyatha- ne nükrobunu SSK Okme> danı Hastanesi intani- ye servisi doktortannm yoğun çabasıyia biraz da vücudumun direnciyk yenme>i başardun." RUH HA5TANESININ 70 i TARİHİNE DOKUNMA * 1? Grup üyeleri acil bi- nasının her iki hasta- neye de acil va- kagiri- şini im- kânsız hale ge- tireceği- ne dik- kat çek- tiler. (SERKAN YILDIZ) Yeşil alana acil servis protestosu Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklan Hastanesi'nde görevli bazı doktor, hemşire ve hastabakıcılar, hastanenin bahçesindeki yeşil alana Bakırköy Devlet Hastanesi'nin acil servis binası yapılmasını protesto etti. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklan Hastanesi Tarihi, Doğayı ve Hasta Haklannı Koruma Grubu, hastanenin 70 yıllık tarihine, bu topraklardaki ender Bizans kalıntı ve yapılanna sahip çıkmak amacıyla hastane girişinde protesto gösterisi yapti. "Salatayı ben yapayım, sen Fiat bayisini ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ ara. FiatStilo 28.093.000.000 TL'den başlayan fiyatlarla.* Üstelik 16 miiyar TL kredi için 12 ay %0 faiz avantajıyla. Pejinat 12.093 Kredi Tırtan 16 000 Vade 12 18 24 36 Faiz Oranı (%) 0 0.72 1.08 1.59 Ayiık Öoeme 1.333.434 000 960.442.000 775.057.000 610.568.000 • BOZÜYUK OTOMOTİV Blieok Bozjyuk (0228) 212 87 90 • BİRMOT Bursa (0224) 267 05 80 /Inegûl Ma$a2a '0224) 711 25 80 / Yalova Ma^aza (0226) 3S2 03 78 • BANOTO Bjrsa Yıidırtrr (0224i 364 50 50 • KASAPOÖLU Duzce (0380) 551 28 23 • ÖZAKINO Edıfte (0284) 235 52 80 • BİRMOT Eskişehır (0222) 335 24 30 / KınaUı Maşaza (0222) 233 42 42 I Kütaiya Mağaza (0274) 224 2! 20 • GÖKKUŞAGI Hıanb-j' AHuneade (0216) 474 72 72 • GÖKKUŞAûl Ssianbul Ytkan Ouduflu (0216) 420 51 51 • ERKAY istanbul Bağcılar (0212) 447 34 34 / Bahçelıevter Mağau (0212) 677 81 00 • BİRMOT Istanbul 8ey)*du?u (02'2) 852 07 00 • GÖKER OTOMOTtV istanbvjı Eyup (0212) 563 45 10 ûdeme »üteundjki (M0nıt« kredı tutan milyon n / * . *S*J 50 1.6 Actual DA8 ABS AC >$n ttvslye «»l«n anjMar tBİİm flyTOd». • GURSES OTO lîtanbul Eseiıe' (0212) 429 63 73 • ORTA AHADOU1OTOMOTİV Öanbul Hatert (0212) 696 13 00 • ÖKTAJ .s'anoul Kağılhâre ıO212) 294 52 36 • OS-KA istanbul Kayısdağı (0216) 365 06 65 • SOYSS. OTOMOTİV Isunbül K Çekmece (0212) 579 08 08 • KIRMAK isîanbı^l Kanai (0216) 451 82 22 •ERVILlstantkji Ka.acık (0216) 413 76 66 • ORTADOĞU OTOMOTİV (sBnbul <asuyoiu (0216) 327 56 50 • BİRMOT Istanbul Kuçulc/alf (0216) 587 98 70 / Sahra/Kett! Mağaza (0216t 467 73 39 / Gebze Mağaza (0262) 744 76 30 • EVSAN ktanbul Maıtepe (0216) 441 93 18 • AUMTMAZ Isarbul Sultanbeyb (0216) 561 30 30 • FWAT OTO istanbcj TbçKapı /0212) 48! 97 70 • BİRMOT "sMnbl.1 ZinC'rbkuyu (0212) 212 45 45 / Etıter Magaja (0212) 269 59 83 KavramlanKamşnrmak Türkçemizdeki kavram karışıklığı, harta ka- osu, hatta anarşisi; artık, dayanılmaz boyutlara ulaştı. Işin hazin tarafı; bazı sözlere önceleri çok kızarken, daha sonra kendim de kullanmaya başlıyorum. Herhalde, insan çevrenin etkisinde kalıyor. önce bir alışma süreci yaşanıyor, ardın- dan da kullanım başlıyor. önceleri, kullanırken rahatsız olunsa bile, daha sonra insan hiç de rahatsız olmadan kullanmaya başlıyor. Bende bunun en ilginç örneği, "Jdayret bi'şey" ifadesi. önceleri bunu kullananlara çok kızarken, za- manla kızgınlığım geçti ve bir süre sonra, mini- büs şoförleri gibi "Hayret bi'şey" demeye baş- ladım. Bugün çok kızdığım üç kavramı ele almak is- tiyorum. Bunlardan biri, "pozisyon süzmek", öbürü "sıfır çekmek", üçüncüsü "hard-f trik". • • • Türkçede pozisyon süzmek diye bir şey yok. Oysa ki kimi futbol spikerieri, futbol hakemleri- nin kararlannı değerlendirirken "Pozisyonu iyi sûzemedi" vb. ifadeler kullanıyorlar. Nerden çıktı bu? Bunun yerine; örneğin, "demlenmek" fiilini kullansalan ne olur? "Pozisyonu demleyemedi" diyen bir futbol spikeri ne kadar saçma konu- şuyor olursa, "Pozisyonu sûzemedi" ya da "Pozisyonu başan ile süzdü" diyen futbol spi- keri kadar saçma konuşmuş olur. Türkçede bu durumda "değertendirmek" vb. gibi çok sayıda sözcük vardır. Fakat özgün olmak isteyen kimi futbol spikerleri, Türkçedeki anarşiye zemin oluşturmaktadır. • • • Beni rahatsız eden bir diğer kavram; "çek- mek" fiilinin, yerii yersiz ve çoğu kez, son dere- ce saçma bir şekilde kullanımı oluyor. örneğin, belli bir gösteri sırasında, tüm biletlerin sat/lma- sına "full çekmek" tabiri kullanılıyor ki; bu kulla- nım bende mide ağnlan yaratıyor. özellikle ge- çen haftalarda, ilköğretim mezunlannın LJse Gi- riş Sınavı'nda (LGS) onbinlercesinin başarısız olması ve sıfır puan almalan, "sıfır çektiler" gi- bisinden beyanat ve yazılara zemin oluşturdu ki bunun hiçbir anlamı yoktu. "Sıfır çektiler" yeri- ne, "sıfır aldılar" ifadesinin kullanılması, çok da- ha yerinde olurdu. Böyle ters kullanımlar, daha ters kullanımlara yol açıyor. Bu konudaki sıkıntılanmı dile getirdi- ğim bir sohbet sırasında bir arkadaşım, "çek- mek" fiilinin çok daha saçma kullanımlannın ol- duğuna işaret ederek, çok ilginç örnekler verdi. örneğin; kimi gençler arasında "randevu çek- mek" vb. kullanımlar duymuş. Bız gençliğimiz- de; "şarap içmek" yerine "şarap çekmek" gibi kimi yanlış kullanımların tuzağına düşmüştük. Ama öyie sanıyorum ki; işler şirazesinden çıktı. (Bu arada, "şirazem kaydı" gibisinden bir kav- ram üretildiğini de yeni öğrendim.) • • • Beni sinir eden bir diğer kavram, "hard-trik" kavramı. Bu kavram öylesine çok kullanılıyor ki; çok satan bazı gazetelerin spor sayfalann- da, kimi futbolculann bir maçta üç gol atmaları sonucunda; "Hard-trik yaptı" diye sekiz sütun- luk manşetler atıldığını görüyoruz. Zaten bu kavramın kullanımından duyduğum rahatsızlı- ğı, daha önce de bu köşede dile getirmiş ve eleştirmiştim. Gene bu eleştiri sonrasında, "konuyu bilenler" açıklamalar göndermişler ve "cehaletime"(]) son vermeye çalışmıştılar. Eğer aklımda yanlış kalmadıysa, bu kavram kriketle ilgili bir kavramdı ve Batı dünyasının kimi ülke- lerinde, futbola uyarlanmıştı. Zaten doğrusu "hat trick" imiş. Sanki her şeyimiz tamam da; bu türden kav- ramları güzel dilimize monte ederek, insanla- nn kafasını karıştırma- mız eksik kalmış... • • • Bu türden "özentiler" sayılmayacak kadar çok. Fakat "duş almak", "taksi almak", "sofrada çay ya da kahve almak" gibi terimler, öylesine yaygın kullanılır oldu ki; artık bunlara bir ölçüde alıştık. Fakat yeni yeni kavramların gelmesı ve kullanım alanı bulması, beni çok rahatsız ediyor. "Mega", "süper", "okey" gibi yeni kav- ramların; yavaş yavaş Türkçemizde ya da en azından belirii ağızlarda kullanım alanı bulması, beni ürkütüyor Artık bir dernek olma özelliğini kaybeden ve bağımsız- lığı katledilerek bir dev- let dairesi haline getiri- len Türk Dil Kuru- mu'nun (TDK), bu ko- nudaki çalışmalarını çok yetersiz buluyo- rum. Sözde ve sahte Ata- türkçü 12 Eylül yöneti- minin yaptığı en büyük ihanetlerden biri de TDK'yi işlevinden uzak- laştırmak ve böyle bir devlet dairesi haline sokmak olmuştu. Üste- lik, Atatürk'ün mirasın- dan bu derneğe ayırdığı payı hazineye devrede- rek Atatürk'ün mirasına bile tecavüz etmişlerdi. Işte sonuç ortada... O zamanlar, Atatürk- çülüğü kimseye bırak- mazlardı. Şimdi de on- lara benzeyen bazı yeni Atatürkçüler türedi. Fa- kat bundan en büyük zaran, ülke ve "Atatürk- çülük" görüyor... • U-VENT OTO Kıbns Lefkoşa (0392» 225 26 66 • BEYKAR Kocaelı Gökük (0262) 341 22 48 • SAMTAŞ Sakarya (0264) 275 32 64 • ÖG£ OTOMOTİV Ttk rdalj (0282) 243 77 8S • GÛRSOYLM» Tekınjağ Çorlu (0282) 685 41 55 • «LEŞSAN Zonguldak Ere$lı (0372) 322 65 65
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear