Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 6 TEMMUZ 2004 SALI
HABERLER
DUNYADABUGUN
ALİSİRMEN
Diktatörün de Hukuka
İhtiyacı OIUP
Irak'ın aevrik diktatörü Saddam Hüseyin'in
mahkeme görüntüleri ve tutukluluk hayatıyla il-
gili haberier, hem ibret hem de tiksinti verici.
Dünkü Milliyet'teki manşet beni uzun uzun dü-
şündündü; aldı, yıllar öncesine götürdü.
Haberinbaşlığında şöyle deniyordu:
"Saddam sûrekli hukuk çalışıyor."
Bir zamanlar milyonlarca insanı tir tir titreten,
iki dudağım arastndan çıkan sözün kanundan güç-
lü olduğu kişi, acaba ikbal günlerinde, bir gün hi-
çe saydığı hukuka kendisinin de muhtaç olaca-
ğını düşünmüş müdür dersiniz?
Olay beni yıllar öncesine götürdü. Bir zaman-
lar dediği dedik, öttürdüğü düdük, seçimle işi gü-
cü olmayan, yetkili ve etkili kişi, uzun süre huku-
ka falan kulak asmadıktan sonra, kendi emekli-
liği ile ilgili bir işlem için yargıya başvurmak zo-
runda kalmıştı.
llhan SeJçuk da "Pencere " köşesinde herke-
sin, hatta onlann bile hukuka ihtiyaçlan olduğu-
nu, bu gerçeği de hayatlannın belirli bir dönemin-
de anlayacaklannı yazmıştı.
Dün haberi okuyunca, ben de aynı tepkiyi gös-
tererek elimde olmadan o yazıyı anımsadım; bel-
ki de bana yukandaki başlığı attıran da, bilinçal-
tıma yerleşmiş olan o yazıdır.
• • •
Saddam Hüseyin kendisini yargılamaya kalkan
mahkemenin meşruiyetıni kabul etmiyor. Kendi-
si diktatör de olsa bu görüşünü payiaşanlar az de-
ğildir.
Yargıçlan, kendisini yargılamak için hangi yet-
kiye sahip olduklan sorusuna ise Irak Yasalan"
yanıtını veriyoriar.
Saddam'ın yanıtı daha da ilginç. O diyor ki:
- Onlan ben yaptım.
Burada ilginç bir durumu saptayabiliriz. Dikta-
törier de, kendileri zaman zaman kulak asmayıp
çiğneselerbile kimi hukuk metinlerine ihtiyaç du-
yarlar ve bunian, kimi şöyle böyle şekle uygun şe-
kilde ortaya çtkanriar buna da "hukuk" derler.
Oysa onlann düzenlemeteri, hukukla ilgisi ol-
mayan keyfi bir düzenlemedir.
Her düzen, her disiplin ise hukuk değildir. Dü-
zenin, düzenlemenin çağdaş onlamda hukuk dü-
zeni olması için, onun hukukun evrensel kuralla-
nna uyması kadar şekil şartlanna da uygun ola-
rak yapılması gerekir. Bu koşullann her ikisi de zo-
runludur.
Ama diktatörieri yargılayan mahkemeler için
de aynı şey geçerlidir. Istilacının erkine ve yetki-
sine dayanarak yapılan ve hukuki dayanağı olma-
yan bir mahkeme de, velev ki bir diktatörü yargı-
lasa bile meşru değildir.
• • •
Mahkeme, Saddam'ı Halepçe katliamından da
yargılayacak. Pekiyi de, Saddam'ın kullandığı
kimyasal silahlan kimin, hangi amaçla verdiğini
araştınp onlardan da hesap soracak mı?
Iran da mahkemeye başvurarak Saddam'dan
Iran-lrak savaşını başlattığı ve kimyasal silah kul-
landığı için şikâyetçi olmuş.
O savaşa Saddam'ı kışkırtan, Reagan yöneti-
mi sırasında görevli olan Baba Bush değil mi, Sad-
dam'a kimyasal sılahlan ve ısthbarat bılgilerini gön-
deren?
Onu da sanık sandalyesine oturtabilecek mi
yüce mahkeme?..
Ya da Ebu Garib Hapishanesi'nde Iraklılara iş-
kence edenleri de, bu "Egemen Irak" mahkeme-
si yargılayabilecek mi?
ABD'Iİ kadın Tuğgeneral Janis Karpinski, iş-
kence emrini bizzat Savunma Bakanı Rums-
feJd'in verdiğini söylüyor. Acaba Irak mahkeme-
si ya da bu olaylan soruşturan Amerikan makam-
lan oraya kadar uzanabilecekler mi?
Görülüyor ki, Bağdat'ta bir hukuk komedyası
oynanmaktadır.
Saddam'ın yaptıklanna, tartışma götürmez dik-
tatör niteliğine, cinayetlerine bakarak bu komed-
yayı mazur görmek mümkün değildir.
Diktatörü yargılarken yapılacak olan hukuk dı-
şı davranışlar, ondan sonraki rejimin de aynı ni-
teliğe bürünmesine yol açacaktır.
Saddam'ın kanlı diktatörlüğünü göz önünde
bulundurarak,
- Bu da tarihin öcüdür, diyemeyiz.
Çünkü hukuka uygun olmayan öçlertarihin öcü
değil, öcüsü olurlar ve kamu vicdanında da eli kan-
lı diktatörü, mazlum ya da kahraman yapmak gi-
bi saçma bir sonuç doğururlar.
Korkanm ki, bu kez olacak olan da budur.
Cin'den CHP'ye davet
Bülent Tanla, Çin
gerçeğini inceleyecek
HaberMerkezi-CHP
Merkez Yönetim Kuru-
lu Üyesi Istanbul Millet-
vekili BiUent Tanla 6-
13 Temmuz günleri Çin
hükümetinin davetlisi
olarak Çin Halk Çum-
huriyeti'ni ziyaret ede-
cek. Tanla, gezisi sıra-
smda Çin Komünist Par-
tisi Dış tlişkiler Bakan
Yardımcısı Ma \Venpu,
Devlet Reform ve Kal-
kınma Komisyonu, Ça-
lışma ve Sosyal Güven-
likBakanlığı,ÇKP Mer-
kez Yönetimi ve Devlet
Konseyi Yoksullara Yar-
dım Ofısi sorumlulan
ile görüşecek.
Pekin, Kunming ve
Shanghai'daki incele-
meleri sırasında sosyal
gûvenlik ve istihdam ko-
nulanna ağırlık verecek
olan Bülent Tanla. re-
form ve dışa açılma ko-
nulannda alınan mesa-
feyi yerinde görecek.
Tanla, gezisinde iki ko-
nuda doğru, gerçek bil-
gi edinme çabası içinde
olacağını açıkladı:
"21. yüzyıhn en güçlü
ülkelerinden biri olma-
ya aday Çin, dünya so-
runlanndan uzakta, te-
rörün olmadığı, sosyal
piyasa ekonomisini uy-
gulayan farkh ölke nite-
Bği ile dikkati çekiyor.
Çin, 1 miryar 300 mil-
yonluk nünısuyla dün-
yanın yoksul ülkelerin-
den biriyken, sadece ge-
çen yd 80 milyon insanı
açlık düzeyinin üsrûne
çıkarabilrniştir."
Van Valisi'ne yönelik bombalı saldında soruşturma Türk El Kaidesi üzerinde yoğunlaşıyor
SaldındaHizbullahkuşkusuMEHMET FARAÇ
Van Valisi Hikmet Tan'a yönelik
bombalı saldmnın ardından
gûvenlik birimleri PKK,
Hizbullah ve Türk El Kaidesi
üzerinde yoğunlaşıyor. Saldırıyla
ilgili istihbaratın bir ay önce
kendisine ulaştığına dikkat çeken
Tan, dünden itibaren 2 ton
ağırlığında zırhlı bir makam aracı
kullanmaya başladı.
Hikmet Tan'ı hedef alan ancak 3
yurttaşın ölümü 24 yurttaşın da
yaralanmasıyla sonuçlanan
bombalı saJdınyla ilgili
soruşturmayı derinleştiren
gûvenlik birimleri. bu tür
• Vali Hikmet Tan, 2 ton ağırlığında zırhlı bir makam aracı kullanmaya başladı. Gûvenlik
birimleri soruşturma kapsamında Topluma Dönüş Yasası'yla birlikte salıverilen Hizbullah
üyeleriyle ilgili de kapsamlı inceleme yapıyor.
eylemleri gerçekleştirebilecekleri
saptanan terör örgütlerini mercek
altında ruruyor. Bombayla havaya
uçurulan araçtan elde ettikleri bazı
parçalan Ankara'daki kriminal
laboratuvarda incelemeyi sürdüren
ekipler. olayın arkasındaki
örgütlerin Van ve çevresindeki
faaliyetlerini de irdeliyor. Ekipler
soruşturmada PKK, Hizbullah ve
Türk El Kaidesi üzerine
yoğunlaşıyor Uzmanlar, havaya
uçurulan aracın eski sahibi Zülküf
Çoban'ın Hizbullah
bağlantısından da yola çıkarak,
dinci örgütün faaliyetlenni
sorguluyor. Bu kapsamda, örgütün
Topluma Dönüş Yasası'yla birlikte
salıverilen üyeleriyle ilgili de
kapsamlı incelemeler yapılıyor.
Vali Hikmet Tan da,
soruşturmanın bu örgütler
üzerinde ilerlediğini söyledi.
Cumhuriyet'te iki gün süreyle
saldınyla ilgili yayımlanan
analizlerde yer alan bilgilere
dikkat çeken Tan. ıncelemenin
aynı paralelde yürütüldüğünü
açıkladı. Vali Tan, terör örgütü
PKK/Kongra-Gel'in, bölgedeki
bazı üst düzey yetkililerden birine
saldın düzenleyeceği yolunda bir
ay önce kendisine bilgi
verildiğüıi. ancak eylemin
yöntemi ve hedef bölgesi
konusunu netleştiremediklerüıi
bildirdi. Vilayet binası ya da
oturduğu konağın hedef
olabilecegini düşündüğünü
anlatan Tan. PKK'nin eline
yüzlerce kilo C-4 plastik patlayıcı
bulunduğunun da ıstihbarat
Diyarbakır
Teror
mitingle
lanetlendi
DİYARBAKIR (Cıunhuriyet) -
Diyarbakır'm Çüngüş ilçesinde
merkez ve köylerden gelen yaklaşık 2
bin kişi terörü lanetledi.
llçe girişinde toplanan vatandaşlar,
"Teröre lanet huzura davet, Çüngüş
terörü kmıyor, en büyük Tüıîdye
bağunsız Türkrye" sloganlan atarak
ilçe meydanına yürüdüler.
Burada toplanan vatandaşlara hıtap
eden ilçedeki siyasi parti temsilcileri
birer konuşma yaptı. AKP llçe
Başkanvekili Yluzaffer ErdaL
fabrikalann açılması ve vatandaşlann
iş sahibi olmasının terör odaklannm
işine gelmediğini belırterek "Ancak
biünmelidir ki her şey halkla olur.
Halk terörü istemiyor. Önce
kendimize, sonra çocuklanmıza sahip
çıkahm ki, ne biz üzülelim ne de
başkalarT dedi. Oyuklu Köyü'nün
kadın muhtan Naime Balan da,
"Uyan Türkryem" başlıklı bir şiir
okudu. Daha sonra banş güvercinleri
uçurularak halay çekildi.
tĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
birimlerince saptandığını söyledi.
Vali Tan gûvenlik birimlerinin
uyansı üzerine dünden itibaren
zırhlı makam aracı kullanmaya
başladı. 2 ton ağırlıgındaki aracın
saldınlara karşı korunaklı
olduğunu belirten Tan, bu
otomobilin terör olaylannın çok
yoğun yaşandığı 1995 yılında Van
Valiliği'nce satm alındığmı
söyedi. Tan, Tempra marka aracın
zrrh nedeniyle çok ağırlaştığını
bu nedenle sık sık
kullanılmasının uygunu
olmadığını belirtirken "GüvenBk
birimleri ısraria orhh araç
kuDarunamı istedi Çaresiz kabul
ettim" dıye konuştu.
1 yıl hapis yatmış
Gül katılmadı, diplomatik temsilciliklerin çoğu alt düzeyde yetkili gönderdi
DEP'in yemeği ilgi görmediANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eskı
DEP milletvekılleri Leyla Zana, Hatip Dkle,
SeBm Sadak ve Orhan Doğan, Batılı ülkele-
rin büyükelçilenne verdikleri öğle yemeğin-
de, "Türkiye'nin AB'ye ahnması" çağnsın-
da bulundular. AB Komisyonu Temsilcisi
Büyükelçi Hans JörgKretschmerile AB Dö-
nem Başkanı Hollanda'nın Ankara Büyükel-
çisi SjoerdGossesin hazır bulunduğu yeme-
ğe bü>
r
ükelçilerin ilgi göstermemesi dikkat
çekti.
Diplomatik temsilciliklerin çoğu yemeğe
alt düzeyde katılım gösterdiler. Dışişleri Ba-
kanı AbduDah Gül'ün ise kendisine yapılan
daveti kabul etmediği bildirildi.
Yargıtay'ın karanyla geçen ay hapisten çı-
kan eski DEP'lıler, ABD ve AB üyesi ülke-
lerin diplomatlanna Ankara'nrn en lüks me-
kânlanndan Washington Restoran'da öğle ye-
meği verdi. Mozart'ın Türk Marşı'nın din-
lendiği yemekte bir Kürt kemancı Yunanh mü-
zisyenin parçalannı çaldı. Yemekte dekorun.
masa örtüleri ve çiçeklerin beyaz olarak se-
çilmesi dikkat çekerken, Leyla Zana bunun
"siyasette yeni bir sayfayı ve annmış bir siya-
si duruşu" sembolize ettiğini söyledi.
Zana, yemeğin başlangıcında yapugı konuş-
mada, büyükelçilere "Türkiye'yi AB'ye ahn"
çağnsında bulundu. Zana, *Ne Tiirk'ü Kürt-
süz, ne Kürtü Türksüz, ne de her iki halkı Av-
nıpastz düşünebiliriz. Bu yd soounda yapıla-
cak AB zirvesinde Türkh e ile müzakerelerin
hemen başlaülmasma yönelik karar değişim
ve banş yanhlarmı güçlendirecektir
r>
diye ko-
nuştu.
Zana, Güneydoğu Anadolu'ya yaphklan zi-
yarete de değinirken. şunlan kaydetti:
"Bölge insanı silah, inkâr, imha. asimilas-
yon ve avnlıkçı düşünceye hangi koşulda otur-
sa olsun tünıden veda edihnesini arzulamak-
tadır. Türidye Cumhuriyeti'ni sembonze eden
rüm değerlere bağfa \e saygdı bir duruş sergi-
leyerek AB ik ilişkiler bağtammda aüİan de-
mokratik adımlara destek vermektedir. Hü-
kümeti de zaman içinde aüJması gereken de-
mokratikJeşme adımlannda cesur ve kararh
obnaya da\ et etmektedir. DolayTSiyia önceük-
le yapılması gereken, Kürt sorununu demok-
ratik zemine çekmek ve bu zeminde banşçıl
yöntemJerle kahcı olarak çözmektir."
Hollanda'nın Ankara Büyükelçisi Gosses,
yemeğin ardından gazetecilerin sorulannı ya-
nıtlarken "Hepimiz biüyoruz ki Zana ve ar-
kadaşlan önemU insanlar, semboDer" dedi.
Mozart'ın Türk Marşrnın dinlendiği vemekte bir Kürt
kemancı da Yunanh müzisyenin parçalannı çakh. Zana, masa
örtüleriveçicekleri de beyazolarakseçtiklerini. bunun siyasette
yenibirsavfayısembolizeettiğinisöyiedifSERDAR ÖZSOY)
Araç sahibi
orgut
bağlantılı
• Van Valisi'ne düzenlenen
bombalı saldında kullanılan
aracın sahibi Zülküf Çoban'ın
Hizbullah'a yardım ve
yataklıktan hapis yattığı ortaya
çıktı. Çoban, ruhsat sahibi
olarak kendisinin göründüğü
aracı 9 yıl önce sattığını söyledi.
YUSUF ZtYA CANSEVTJl
VAN-Vali HikmetTan'ayönelik bom-
balı suikastte kullanılan 65 EA 276 pla-
kalı aracın sahibi Zülküf Çoban'ın şeri-
atçı terör örgütü Hizbullah'a yardım ve
yataklıktan 1 yıl hapis yattığı ortaya çık-
tı. Saldında kullandığı aracı 9 yıl önce
sattığını belirten Çoban, otomobilin bir-
kaç kez el değiştirdiğini, ancak ruhsatı-
nın kendisinin üzerinde olduğunu söy-
ledi.
Çoban, iddia edıldiğı gibi belediyede
çalışmıyor, sanayı sitesinde kaportacı
dükkânı bulunuyor. Olaydan sonra em-
niyete götürürülerek ifadesi aluıan 40
yaşındaki 5 çocuk babası Zülküf Çoban,
saldından bü>ük üzüntü duyduğunu be-
lirterek "Bu olayla ilgili hiçbir ilgim yok.
Çok üzüldüm. Gözaltma ahnırken pohs-
ler kuDanüan aracın bana ait oknığunu
söyleyince dizierimin bağı çözüldü. Ola-
yı kirrj yapöysa lanet olsun" dedi.
Saldmda kullanılan aracın kaydının
kendi üzerinde olması nedeniyle sanık
konumuna getirildiğınden yakınan Ço-
ban, şunlan anlattı:
"Aracı ben 9 yıl önce satrruşüm. Ben
arabayi 9 yıl içerisinde sadece 1^ ay ön-
ce sanayide gördüm. Hatta arabanuı sa-
hibryle kaydmı ahnadığı için küçük bir
münakaşa yaşadıra 9 yıkhr aracın tra-
fik ve vergi borçlannı ben ödüyorum. O
da araayeniak^ğjnı en kısazamanda kay-
dmı üzerine geçireceğini söyledi. Emni-
yetteki ifademden sonra polislerie bir-
likte aracı son alan ve sebzeciBk yapan
Şerif aduıdaki şahsa gjttik. Bu kişi de
arabayı 4 gün kuUandıktan sonra emni-
yetteögrendigJmkadamiaŞınnisirnJibir
şahsagerivermiş.''
Çoban. 1997 yılrnda Bursa'ya taşın-
dığını 2000 yıhna kadar Bursa'da kaîdı-
ğuıı bu tarihten sonrada Hizbullah ope-
rasyonlan su^suıda gözaltına alındığı-
nı söyledi. Çoban, "Bu olayla ilgili 1 yıl
cezaevinde kaknm. Tabi mirrüi bir insan
olduğumdan ötürii bu olayla bağlanü
kurmak istediler. Bunu yapan kim ise
gerçekten lanediyonım. Olaydan büyük
üzüntü duydum" diye konuştu.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Melih Aşık kaç yıllık arkadaşım,
anımsamıyorum. 1968'li Mülkiye yılla-
nndan günümüze onunla dostluğumuz
sürüyor. O bir gazetecilik klasıği olan
"Açık Pencere "sini gerçeklere açık tut-
maya devam ediyor. Günlük gazete
yazısı, buz üzerine yazmak gibidir. Me-
lih'in "Açık Pencere"s'\ bu acımasız
çarka direnen yazılarla dolu. Sonunda
"Açık Pencereler önümüze bir kitap
olarak geldi. 2000'li yıllardan başlaya-
rak o dönemi savaş, mizah ve yolsuz-
luklaraçısından irdeleyen yazılar "Açık
Pencere'den 2000'li Yıllar-1" adıyla
kitaplaştı. Ithaki Yayınlan'ndan çıkan
kitabı ortak dostumuz Masis Kürkçü-
gil yayına hazırlamıştı. Kitap, 2000'li
yıllann başında savaş tamtamlannın
çaldığı günlerdeki yazılarla başlıyor.
Melih'in yazılannı arkası arkasına oku-
maya başJadım. Birtanesini sizinle pay-
laşmak istiyorum. Bu yazı, New York'ta-
ki Ikiz Kulelere yapılan saldından 48
saat önce verilmiş bir konferansta söy-
lenenlere dikkat çekiyor. 2004 başkan-
lık seçimlerinden Demokrat Parti'den
aday adayı olan Lyndon LaRoche bir
Melih Aşık ve Tank Ziya Ekinci
video konferansta Amerika'nın ve Av-
rupa'nın büyük bir mali kriz içinde ol-
duğunu anlattıktan sonra şunlan söy-
lüyor: "...böyle dönemlerde dünya sa-
vaşlan çıkanlır. Şimdi, ABD ve Ingilte-
re içindeki güçler, Brezezinski buna
dahildir, Asya 'daki oluşumlan engelle-
mek için dünya savaşı çıkarmak isti-
yorlar. Ağustos, bunun için en uygun
aydır. Bu savaşın adını da Batı ile Is-
lamın savaşı olarak koyacaklar. Bu sa-
vaşı engellemel'ıyiz; bunun için önce Is-
rail'deki Şaron'u durdurmalıyız. Orta-
doğu'da banşı sağlamalı ve sistemimi-
zi ihya ile Roosvett'/n usulünce kalkın-
maya geçmetiyiz." Savaş öncesi Me-
lih Aşık'ın bir barışsever olarak sürek-
li yazılar yazdığını, geçmişten örnekler
vererekfürkiye'nin bu savaş içinde yer
almaması için gayret sarf ettiğini göre-
ceksiniz. 1 Mart 2003 yılında Büyük
Millet Meclisi'nde ABD askerlerinin
Irak'ı işgal amacıylaTürkiye'de konuş-
lanmaması için Melih Aşık'ın da etkili
bir rol oynadığını bu kitabı kanştınnca
yeniden hatırlamak mümkün. Yakın
geçmişi anımsamak, hafızalan tazele-
mek amaayla Melih Aşık'ın kitabı önem-
11 bir referans özelliği taşıyor.
•••
Tank Ziya Ekinci'yi 29-30 Ekim 1970
tarihinde Ankara'da YIBAÇarşısı'nda
yaplan Türkiye isçi Parösi (T1P) 4. Kong-
resi'nden hatırlıyorum. Ben o zaman 23
yaşında genç ve ateşli bir delikanlı ola-
rak TlP'in Içel kurultay delegesiydim.
12 Mart 1971 Askeri Darbesi'nden 4 bu-
çuk ay kadar önce yapılan bu kurulta-
yın tarihe bıraktığı en önemli belge
"Kürt sorununa" ilişkin kurultay kara-
ndır. 12 Mart Askeri Darbesi dönemin-
de TlP'in kapatılma gerekçesi olacak
olan bu karann alınmasının en önemli
mimarlanndan birisi, eski TİP milletve-
kili doktorTank Ziya Ekinci'ydi. Ben o
kongrede TİP içindeki Milli Demokra-
tik Devrımi savunan muhalefetin tek
tük sözcülerinden birisiydim. TİP için-
de önemli bir Kürt delege ağıriığı var-
dı. Onlar o güne kadar Sadun Aren ve
Behice Boran'ın temsil ettiği çizgiye
daha yakın duruyoriardı. Ben kürsüye
çıktığımda o kongrede çoğunluğu elin-
de tutan ve Behice Boran'ın genel baş-
kan olmasını sağlayan gruptan bazıla-
rı bir önerge vererek konuşmamı beş
dakika ile sınırlamak için önerge ver-
diler. Bu önerge kabul edildi. Ben de
bunun haksızlık olduğunu, kurultayın az
sayıdaki muhalif delegelerinden birisi
olarak konuşmamı sürdürmek istedi-
ğimi belirttim. Konuşmama devam et-
tim. TİP yönetimine yakın kişiler beni
kürsüden indirmeye çalışınca ortalık
kanştı. Kavgalar çıktı. Osıradayanıma
gelen Tank Ziya Ekinci bana kızgındı,
"Ortalığı kanştırdın, dikkatli ol" diye
uyarıda bulundu. Ben de Kürt sorunu-
na ilişkin, özgürlükçü bir karar alınma-
sını istediğim için onlarla aynı duyariı-
lıklan dile getirmiş oldum. Ardından o
ünlü "Kürt sorunu" kararı kabul edildi.
Tank Ziya Ekinci'yi tabii ki 1970 yılın-
da değil, çok önceleri TİP milletvekili
iken tanımıştm. Tank Ziya Ekinci, önem-
li bir Kürt aydınıdır. Sosyalisttir ve ya-
şamı boyunca ezilenlerin yanında saf
tutmuş, Kürt kimliğinin tanınması ama-
cıyla mücadele etmiştir. Onun bu ka-
rarlı ve dirençli tutumu, başına türlü
dertlerin gelmesine neden olmuştur.
ölüm ve faili meçhul cinayetlerden uzak
durabilmek amacıyla bir süre yurtdışı-
na gitmek zorunda kaldı.
Kardeşini faili meçhul bir cinayete
kurban verdi. Tank Ziya Ekinci, yıllann
deneyimini ve entelektüel birikimini ki-
taplara döküyor. "Millet Milliyetçilik,
Devlet ve Anayasa Sorunlan" (Cem
Yayınevi), "Sol Siyaset Sorunlan" (Cem
Yayınevi) son iki kitabı. Bu kitaplar, ya-
kın tarihimizde yaşananları bir aydın
gözüyie irdeliyor, tartışıyor. Yakın tari-
he ilişkin birçok önemli tartışmayı gün-
deme getiriyor. Tank Ziya Ekinci, hepi-
mize ömek olacak sosyalist ve devrim-
ci duruşunu bu kitaplarda kalıcı bir ha-
le getiriyor. Bu iki kitabı büyük bir he-
yecanla okudum...