29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFfi CUMKURİYET 30 TEMMUZ 2004 CUM 8 lâanbu HABERLERIN DEVAMI TURKIYE PB 30 Sinop PB 26 Adana A 33 EJrne PB 32 Samsun B 28 rOcael PB 30 Trabzon B 27 Çanakkale PB 30 Giresun B 27 Izn.r B 34 Ankara B 35 Manısa B 35 Eskışehır B 33 Aydıp B 36 Konya A 34 Denizlı B 36 Sıvas B 33 Zcngulcak PB 27 Anta/ya A 37 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkâri Van A A A A A A A 33 40 42 38 38 33 28 B 27 Yurdun kuzey ve batı kesımlen parçalı bulutlu, diğer yerler az bulutlu veaçıkge- çecek. Hava sıcaklı- ğıTrakya'dabırazar- tacak, dığer yerlerde önemlı bır değışıklık olmayacak. Rüzgâr kuzey ve batı yonler- den hafıf, ara ara or- ta kuvvette esecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn B Y PB PB B B B B 27 23 23 28 27 28 28 27 Münih B 28 Zürih Berlın Budapeşte Madrıd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına B Y B Y Y Y PB PB 2b 18 35 25 21 21 29 33 B 27 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahıre Y B Y PB B Y PB A 26 37 31 37 31 33 29 37 A 39 P a r f 3 ) l Sıslı C r " v i, Bulutlu , Çok bulutlu Sulu kar , Gok gunjltulı G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada naaylardır çalım yapıyor. önlenne konulan havucun üzerinde "müzakere ta- rihı" yazyordu; bizimki havucu kaptı, devletin değişik görtiş ve karannı hiçe sayarak Annan Planı'na koşul- suz evet dedi. Şimdi Kuzey Kıbns'ın satış planının ikinci aşaması- na geldik. Bir yandan ABD, diğer yandan AB, kaderin ağlannı bir kez daha örmeye başladı. Birinci aşamada Annan Planı'yla Kıbns Türk/erine fazla ayncalık verildiği savlanıyor. Şjmdi planın ikinci aşamasına geçiliyor. Temel ilke- leri bilinen, şimdilik resmen açıklanmayan ama belirli kaynaklarda hazırtanmakta olan ikinci plan, Türkiye "biraz daha ödün" verirse Güney Kıbns'ın Annan Pla- nı'na evet diyeceğini, böyiece Birleşik Kıbns'ın gerçek- leşeceğini ıçeriyor. Rum Yönetimi lideri Tasos Papadopulos, "gere- kenyerlere gönderdiği" mektupta, "öne sürdükleriçer- çevede planı yeniden müzakere edebileceklerini" açık- ladı. Bu girişirn Batı kaynaklannda, ömeğin ABD ve AB'de yeterince yorumlanmadığı gibi olumsuz bir ya- nıt da almadı. Papadopulos'un, kimi ödünler sağlanır- sa Annan Planı'nı yeniden görüşmeye hazır olduğunu açıkladığı sıralarda ABD'nin yeni Kıbns özel temsilcisi Bayan Kennedy, adada Rum ve Türk yöneticileriyle görüşmeler yapıyordu. ABD ile AB'nin Papadopulos'un girişiminden ve içe- riğinden haberi olmaması elbette olanaksız. Sessiz durduklanna göre girişimi onaylıyor, belki de onanyor olabiliıier. Yeni ödünler piyasaya sürülürken Aralık2004'ün An- kara'daki hükümet için ne denli önem taşıdığını Rum- lann, tabii Batı'nın bilmediğini ve bu duruma göre po- litikalannı ayariamadığını düşünmek abesle iştigal et- mek demek. Rum Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu, boşu boşuna, "Kıbns'ta çözüm için son tarih şudurdenilemez. Bu çer- çevede Türkiye, AB içinde biz de dahilolmaküzere tüm üyeler tarafından izlenecektir" diye demeç vermiyor. AB Komisyonu'nun karan ne olursa olsun, AB Kon- seyi'nde müzakere tarihi ittifakla karara bağlanacak. Tek bir itiraz, tarihin güme gitmesine yol açabilir. Rum- lar bu kozu kullanmayı öngörüyor. AB ise Rumlan tat- min edecek ödünlerle bu davranıştan vazgeçirmeyi... Malum tarihe yakın günlerde Güney Kıbns'ın, hatta açıktan söyiemeseler bile AB'nin Türkiye'yi "Rumlann istediği ölçülerde ödünler vermeye" zorlamayacağına kim güvence verebilir? ••• MA Talat'ın AB'ye ve üye ülkelere ziyaretlerinde du- yurduğu, Rumlardan gelirse KKTC hükümetinin kabul edeceği yeni ödünler; ömeğin aralık ayına kadar bü- yük ölçüde asker çekmek, Rumlann Kuzey'deki gay- rimenkullerini diledikleri gibi kullanmalanna açmak, daha çok kapı açarak Güney'in Kuzey'e rahatça akın etmesini sağlamak, daha da önemlisi bağımsızlıktan vazgeçerek Rum yönetiminde azınlık kimliğiyle yaşa- mak gibi ödünlerin dışında: Tarih aldık alamadık tartışmalannın doruğa çıktığı sı- ralarda "dışandan" başka bir konuda zorlama (baskı) gelmesi de olası: Türkiye'nin KKTC'yi tanımaktan vaz- geçmesini isteyebilirler. • • • 26 Nisan 20O4'te AB Dışişleri Bakanlan Toplantı- sı'nda KKTC'ye uygulanan "tecridin kaldınlması" ka- rannın bir türiü uygulamaya geçirilememesinin bir ne- deni olmalı. Dışişleri'nin, bakanlığa bağlı monşer muhabirlerin bütün yırtınmalanna, Bakan Gül'ün gecikmeyi "Kon- sey hukukçulanyla komisyon hukukçulan arasındaki anlaşmazlığa" bağlama çabalanna, direkt uçak sefe- rinin -belki iki üç aydır- yann başlayacağını ilan eyle- mesine karşın... Batı'yı memnun etmek, Rumlan hoşnut kılarak Bir- leşik Kıbns'ın gerçekleşmesini sağlamak için Kıbns'ta daha çoook ödünler verebilir bu hükümet. Karasevdalı olduğu tarih saplantısı varken... Yalnız Kıbns'ta değil, daha pek çok konuda ödün verir bizim- kiler... 7'Ulkenize hoş geldini Erdoğanhnziyaretinde,İran <dan ahnan doğalgazuıfîyatinın indirilmesi konusunda görüşmelere devam karan çıkarken güvenlik komisyonu anlaşması imzalandı Dış Haberier Servisi - Iran Cumhurbaşkanı Muhammed Hatenıi Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan, "Kendi ülkeni- ze hoş geldiniz" diyerek karşı- ladı. Erdoğan ın gezisinde İran ıle doğalgaz görüşmelerine teknik düzeyde devam edilme- si karan alınırken, Yüksek Gü- venlik Komisyonu kurulması- na ilişkin anlaşma imzalandı. Anlaşmada PKK-Kongra gel örgütüne ilişkin detaylarda yer aldı. Başbakan Erdoğan, dün İran Cumhurbaşkanı Hatemi tarafından Sadabat Sanyı kapı- sında karşılandı. Hatemi karşı- lama sırasında Erdoğan'a "Bu- rası sizin eviniz, kendi iilkeni- ze hoş geldiniz" dedi. Başba- kan Erdoğan, dün aynca İran Devlet Uzlaştırma Konseyi Başkanı Haşioıi Rafsancani, İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Arif ve İran Dışişleri Bakanı Kemal Harrazi ile ayrı ayn görüştü. Erdoğan"la görüşme- sinde ABD'yi eleştiren Rafsan- cani. El Kaide ve Usame bin Ladin'in ABD tarafindan yara- tıldığını söyledi. Görüşmelerde PKK'ye karşı ortak mücadele- yi gündeme getiren Erdoğan"a bu konudaki mesaj Rıza Ar- if 'ten geldi. Arif, "Yakında ge- rekeni yapacağız" dedi. İran Dışişleri Bakanı Kemal Harrazi'yle göriişmesinde de Resmi temaslarda bulunmak üzere Iran'da buJunan Başbakan RecepTayyip Erdoğan, dün Iran Cum- hurbaşkanı Muhammed Hatemi tarafından kabul edildi. Hatemi, Sadabat Sarayı'ndaki kabulde, Baş- bakan Erdoğan'ı sarayın kapısmda karşılarken "Burası sizin eviniz, kendi ulkenize hoş geldiniz" de- di. Hatemi'nin Erdoğan onuruna verdiği yemekte Hatemi ve Erdoğan"ın eşleri de yer aldı. (AA) KKTC'yle ilişkileringeliştıril- mesini istedi. Harrazi'ye KK- TC'ye üst düzey ziyaret bekJe- diklerini ileten Erdoğan'a, "böyle bir ziyaretin gerçekle- şeceği" mesaj] verildi. Gün boyu süren göriişmele- rin ardmdan Sadabat Sara- yı'nda iki ülke arasında yüksek güvenlik komisyonu kurulma- sını öngören zapt ile 18. Karma Ekonomik Komisyonu Muta- bakat Zaptı imzalandı. Imza tö- reninde Başbakan Erdo- ğan ve Iran Cumhurbaşka- nı 1. yardımcısı Arif de ha- zır bulunarak sorulan ya- nıtladılar. İşbirliği gerUşleyecek Erdoğan, doğalgaz konu- sunda İran ile ortaya çıkan ciddi siyasal irade doğrultu- sunda, bundan sonra yapıl- ması öngörülen anlaşmanın teknik detaylanna ilişkin müzakereler ve eylem pla- nının, ilgili şirketler BO- TAŞ ve Iran Ulusal Gaz Şir- keti arasında yürütüleceği- ni söyledi. Erdoğan, Iran'daki görüşmelerde or- taya çıkan "özellikle ortak kararlılık" ve iyı niyetin memnuniyet verıci olduğu- nu ifade etti. Iran Cumhur- başkanı Birinci Yardımcısı Arif, terör konusunda iki ül- ke arasında geniş işbirliği yapılmasının kararlaştınl- dığını söyledi. Şirketin İran'da ikinci operatör olarak çalışması konusunda anlaşmaya vanldı Turkcell, îran GSM pazanndaDış Haberier Servisi - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Iran gezisi sırasında TurkcelPın Iran GSM pazannda ikinci ope- ratör olarak çalışması konusunda anlaşmaya vanldı. Konuya ilişkin açıklama yapan İran Teknoloji ve Enformasyon Bakanı Ahmed Mutemedi, Turkcell'in Iran GSM pazannda ıkıncı operatör olarak çalışması konusunda aniaşmaya vanldığını söyledi. Mutemedi, "Bu konuda Turkcell, Ericsson ve birkaç İranlı şirketten oluşan Irancell şirketine çalışması için gerekli izni vereceğiz" dedi. Bakan Mutemedi, Turkcell'in Iran GSM pa- zannda ikinci operatör olarak çalışması yö- nünde gerekli çalışmalann iki yıldır yapıldı- ğını, bu çalışmalann Maliye ve Istihbarat ba- kanlıklan ile Meclis Plan ve Bütçe Komisyo- nu tarafından sürdürüldüğünü söyledi. Mute- medi, aynca konuyla ilgili olarak yargı erki- nin bazı temsilcilerinin de sürece dahil oldu- ğunu söyledi. Turkcell'in Iran'a 300 milyon Euro'luk teminat vermek istediğini belirten Mutemedi, henüz bunun için gereken izni ver- mediklerirü söyledi. Türk-Iran Iş Forumu'nda işadamlanna ses- lenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise bürokrasiden yakındı. Ülkelerin küreselleş- meden pay alması gerektiğini belirten Erdo- ğan, "Gerek biz, gerekse Iran, yönetim ola- rak işadamlarının önündeki engclleri kal- dırmalıyız. Ben hep şunu söylüyorum; bü- rokrasinin tamamı için söylemiyorum, dünyanın neresinde olursa olsun, devlet bü- rokrasisi en önemli engeli teşkil ediyor" dedi. Iran Cumhurbaşkanı 1. Yardımcısı Mu- hammed Rıza Arif de yaptığı konuşmada, Türkiye'nin petrol ve doğalgaza ihtiyacının arttığinı, Iran'ın da bunu karşılayacak potan- siyele sahip olduğunu ifade etti. "...Tokat Gibi Bir Kitap'!.." H Baştarafı Arka Sayfada "...(Okuyacağınız)bu krtabın her sayfa- sı, bize indirilmiş şamar gibidir. Rah- metli anam, bizuyurken uyanır, 'Allah'a dua edenlerin yüzü suyu hürmetine aç kalmıyonız' der; ve gece yansı kalkıp ibadetini yapar, dokuma tezgâhında bez dokurdu. Bugün de uyumayanlar var ve onlar bizim nasıl bir tuzağa dü- şürüldüğümüzün resmini çekmiş, der- sem, resim değil ama, öyie bir çalışma ki, fazla zorlamaya gerek kalmadan, canlı bir fotoğrafa bakar gibi, gerçeği görebiliyorsunuz..." "Işte Yıldınm uyumamış ve bize gerçe- ği göstermek için çalışmış. Bu kitabı oku- mak, içine düştüğümüz tuzağı görmemi- zi sağlayacak. Belki o zaman kendimizi sorgulamaya başlayabiliriz..." Demek 'uyumuyorsak', Mustafa Yıldı- nm 'ın 'Sivil Örümcek Ağında' isimli ese- rini, mutlaka okumalıyız..." Ulusa devlet'. en biiyük 'engel', ama neye? (... aslında o, bizim (sizin de) yabancı- nız sayılmaz; kitabın ana thema'sını oluş- turan, ABD'nin ünlü 'Project Democ- racy/Demokrasi Projesi' 'hazırlığını', mahıyeti ve uygulamasıyla, bize ulaştır- mıştı; aramızda tartışmıştık; çalışmasını yeni veri ve bulgularla zengınleştırip, ge- liştirerekyayımlamış, böylece, yalnız Tür- kiye'nin değil, Rusya, Çekoslovakya, Yu- goslavya dahil, ABD'nin 'demokratlaştır- dığı'-daha doğrusu 'parçaladığı'- ülkele- rin yaşadığı 'serencam', gözlerönünese- riliyor: kuralları, uygulama biçimi, ödenen paralar, kullanılan kurum ve kuruluşlar, vs, vs... Hani, ikide bir, 'ABD 'küreselleşme' operasyonunda Demokrasi'yi kullanı- yor 1 diyorum ya, bu 'tespifln kökerti, o ön- ceki 'tespitter'e dayanıyor; Mustafa Yıl- dınm, kitabınır girişinde bunu şöylece özetlemiş: "...'demokrasi projesi' operasyonu- nun dibindeki düşünce şudur başka ülkelerin içişlerine, siyasal ortamına, ABD'nin resmi organlannca, örneğin merkez haber alma örgütü CIA ile, doğ- rudan kanşması sakıncalıdır. 'Anti/Ko- münizm' ve 'Hümyet/Demokrasi Cep- hesi' adı altında, hem ABD içinde, hem de dış ülkelerde, yönlendirme, örgütle- me, dolaylı yönetme, kamplara bölme ve çatıştırma uyguladıkian için, dünya- ya yayılan örgütlerin etkinlikleri, ileri sürüldüğü oranda 'hür' ve tüm dünya- ya ilân edildiği oranda 'temiz' olmadı- ğından, işlerin kanşması elbette kaçı- nılmazdı. Aynca bu işlerin parasal kay- naklannın altından, CIA'nın ve CIA ile ilişkili şirketlerie kirli işler bankerierinin ortaya çıkması işi bozmaktaydı..." şimdl anlaşıldı mı?.. "...örtülü ilişkilerie dolap çevirmek 'SoğukSavaş' döneminde, 'Komünizm Tehdidi' gösterilerek, uluslararası ya- sallık içinde kabul edilebilirdi; ne ki Do- ğu Bloku'nun çözüleceği öngörüsü gerçekleştikçe, Anti/Komünizm dürtü- sü giderek zayıflayacak ve örtülü işle- rin yasallığı da buna koşut olarak sor- gulanacaktı (buraya dikkat!). Oysa ulus devletler, dünya egemenliğinin önün- deki en büyük engeldi (...) ulusal ege- menlikJerinden ödün vermeye yanaş- mayan bu tür devletlerin sınırlarının eleğe döndürülmesi işi, örtülü, kirii iş- lerie becerilemez ve ilgili ülkelerin in- sanlannın onayı alınmadan gerçekleş- tirilemezdi. Bu nedenlerie 'hür dünya 1 işlerinden, 'insan haklan'na ve 'din hür- riyet" bekçiliğine evrilen 'operasyon' ile, ABD'nin uygun görecegi türden 'de- mokrasiler* kurulmalıydı..." Şimdi anlaşıldı mı, Vehbı'nin kerrâkesi?..) Çanakkale E Tipl Cezaevl : Hayota Dönüş dovosı 'birleşik' sürüyor ÇANAKKALE (Cumnuriyet) - Çanakkale E Tipi Cezaevi'nde Aralık 2000'de yapılan ve em- niyet güçlerince "Hayata Dönüş Operasyonu" olarak adlandınlan davada, güvenlik güçlerinin avukatlaruun "dosyalann ayrılması" istemi reddedildi. Türkiye'deki 21 cezaevinde aynı anda başlatılan operasyonlar sırasında, Çanakkale E Tipi Cezaevi'nde 4 mankûm ve bir asker yaşa- mını yitirmişti. Olaya ilişkin açılan davanın Ça- nakkale Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 4. duruş- masmda, 154 mahkûm ve 563 güvenlik görevlisi hakkında ayn ayn açılan ve geçen duruşmada birleştirüen dosyalann görüşühnesine devam edildi. Mahkeme, operasyon sırasında cezaevin- de bulunan ve halen cezaev lerinde yatan 7 sanı- ğın tutukluluk halinin sürmesine karar verirken güvenlik güçlerinin avukatlaruun "2 dava dos- yasının tekrar aynlması" taJebıne, 2. kez ret karan verdi. Duruşma sonrası bir grup, adliye önünde pankart açarak basın açıklaması yaptı. Yer tahslsî yapılmadı GrupYorum konseri Bodrum J da engellendi ÖZCAN ÖZGÜR ! MUĞLA - Yaz başından bu yana Bodrum Kale- * si'nde ve antik tiyatroda, pek çok ünlü sanatçıyla etkinlüder gerçekleştiren Aysa Organizasyon Grup Yorum'u getirmek isteyince yer tahsisi ya- ! pılmadı. Muğla Valisi Hüseyin Aksoy olay hak- , kında bilgisinin olmadığını belirterek konuyu in- celeteceğini söyledi. Aysa Organizasyon Sahibi Necip Eraslan, geçen yıl ve önceki yıl Grup Yo- rum konserini Bodrum'a taşıdıklannı belirterek konsere izin verilmemesine anlam veremedikle- rini söyledi. Eraslan "17 Ağustos'ta antik tiyat- roda Grup Yorum konserimiz var. Daha önce o gün için Muğla Kültür Turizm Müdüıiü- ğü'nden onay aldığımız halde, şimdi dolu di- yorlar.Ayın 15'i ile 20"si arasında bir gün ver- melerini istedik. Müdür yardımcısı, 'Müdür Bey tahsis yapılmasın dedi' diye karşıuk verdi. Mahkemeye baş^Tiracağız" diye konuştu. MHPveDYP'nin taMbealdığı eskiMİT'çi, Anadolu turunaçıkacak Korkut Eken nabız yoklayacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Susur- luk davasında, "çete oluşturduğu" gerekçe- siyle ^ yıl hüküm giyen ve 2.5 yıl cezaevinde kalan eski MlT'çi ve Özel Harekâtçı Korkut Eken'in, bundan sonra nasıl bir yol izleyeceği merak ediliyor. Cezaevi çıkışında DEP'lilerin salıverilmesi- ni eleştiren Eken'in, yeni bir siyasi oluşum için zemin yoklayacağı kulislerde dile getiriliyor. Ekenib plarüarinda son bir değişiklik olmaz- sa Anadolu turuna çıkarak nabız yoklayacağı- na işaret ediliyor. Milli Yolcu grubun cezaevi çıkışında havai fişekler, paraşüt gösterileriyle karşıladığı Eken'in bundan sonra izleyeceği yo- lu, MHP ve DYP de dikkatle izliyor. Cezaevin- den çıktıktan sonra Eken'i ilk ziyaret edenler arasında eski "ekip" arkadaşı DYP lideri Meh- met Ağar da yer aldı. Ağar'ın Emniyet Genel Müdürlüğü döneminde Özel Harekât timlerinin başına getirdiği Eken'i ziyaretinde, "siyaset konuşulmadığı" belirtiliyor. DYP kaynaklan, Eken'in cezası nedeniyle bir siyasi partiye üye olamayacağını belirterek "Danışman olarak kapımız açık" görüşünü dile getiriyorlar. GÜNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Emniyeti'nı basıp gözaltındaki oğlu Hamit Bayram'ı çıkardı, gitti. Aralarında Milli Eğitim Bakanı Hüse- yin Çelik'in de bulunduğu bir dizi yetkiliyle telefon görüşmeleri yaptıktan sonra, 30 milyar lira kefalet- le Van sokaklarında serbestçe dolaşabilecek hale geldi. Hamit, ortada yok! CHP'nin Van'a bir heyet göndermesi, gelişmele- rin merkezindeki kişilerle konuşup rapor hazıriama- ya girişmesi, orada ne olup bittiğinin anlaşılması ba- kımından önem taşıyordu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Sehri, mil- letvekıllerı Kemal Kılıçdaroğlu, Tuncay Ercenk, Or- han Eraslan dan oluşan heyetin gözlemlerinden ba- zı satır başlan aktaralım: - Olay sırasında polis siyasi açıdan da ablukaya alınmış, uzun namlulu silahlartaşıyan 20-25 adamıy- la Emniyet'i basan Bayram'a karşı polisten silahlı bir mukavemet olmamıştır. - Mustafa Bayram'ın öteki oğlu AKP'Iİ Edremit Be- lediye Başkanı Hecer Bayram baskın sırasında be- lindeki altın kabzalı tabancasını çıkarmış, kabzasıy- la polis müdürü Levent Okyay'ın yaralanmasına ne- den olmuştur. Okyay, 20 günlük iş göremez raporu almıştır. - Aşiret liderierinın ildeki ağıriığı yoğun biçımde hissedilmektedir. Kendi kolluk kuvvetini kuran aşi- retler vardır. - Van ve çevresinde bir narkotik operasyonu ya- pılacağı zaman Malatya Emniyeti'nden polisler gö- rev yapmakta, operasyona ilişkin bilgilerin sızmama- sı için Van Emniyeti'ne özellikle bilgi verilmemekte- dir. Güven erozyonu bu kadar artmıştır. - Uyuşturucu işi içindeki gruplar devlet yetkilile- riyle de temas halindedir. Gerektiğinde çıkar sağla- makta, gerektiğinde baskı yapmaktadır. - Hükümetin özenle olaylann üzerine gıtmeme ka- rarı aldığı dıkkati çekmektedir. Aşiret-ticaret-siyaset! Bu saptamalar yenilir yutulur cinsten değil. Mus- tafa Bayram, yaşamı boyunca bazı suçlardan yargı- lanmamış, o kadar! Aklınıza ne gelirse her konuda mahkemenin kar- şısına çıkmış. Iktidarlar değışmiş ama, onun Van'dakı iktidan hiç değişmemış. Suçludur, değildir, ayn konu. Yargılanır, orada bel- li olur. Ancak, devlet kurumlannı bu kadar küçük dü- şürdükten sonra, bu gelişmelerin aynntılarına giril- memesi, Ankara'nın olayı görmezden gelmesi kabul edilebılir gibi değil... Türkiye, doğu ile batı arasında pek çok konuda ol- duğu gibi uyuşturucu trafığinde de köprü görevi gö- rüyor. özellikle Afganistan-Pakıstan hattından yola çıkan uyuşturucu maddeler, Türkiye'nin doğu sınır- lanndan devam ediyor, batısındatüketıciye ulaşacak son noktaya gidiyor. Uyuşturucu ticaretinden Türkiye'deki işbırlikçile- rin payına düşen şöyle özetlenebilir: Diyelim ki bir madde doğu sınırlarından 10 birim fiyatlagiriyor... Işleme-paketlemevebenzerçalışma- lardan sonra on kat değer kazanıyor ve 100 birime batıya ulaşıyor. Batıda da yine kabaca on kat değer- lenerek 1000 birimden satılıyor. En büyük kazanç, tüketiciye ulaşma noktasında! Van'a dönersek... Sorumlularhavandasudövme- ye devam ediyor. Anlaşılan Van'da farklı bir "uyum süreci" yaşanıyor. Uyum sözcüğü usul usul değişip uyuş oluyor. Her şey sorumlulann da bılgisı dahilin- de hızlandınlmış biçimde devam ediyor... Uyuş-tur, seferierini hıçbir şekilde aksatmıyor... Ti- caret gaz kesmiyor... Buna uygun olarak Ankara'daki üçgen de Van'da bıçim değiştiriyor: Aşiret-ticaret-siyaset! ankcumft cumhuriyet.com.tr Türkiyeden ekbelge istendi Çakıcı'nın iade dosyası yetersiz VÎYANA (AA) - Viyana Eyalet Mahke- mesi Soruştur- ma Hâküni Pe- ter Seda, orga- nize suç şebe- kesi elebaşısı Alaattin Ça- kıcı'nın iade dosyasını yetersiz bula- rak Türkiye'den ek bil- gi ve belge talebinde bulundu. Mahkemenin basın sözcüsü Friedrich Forsthuber, Türki- ye'den istenen bilgi ve belgelerin gelmesinden sonra Çakıcı'nın yeni- den hâkim karşısına çı- kacağını ve iade edilip edılmeyeceğine karar verileceğini belirterek, duruşmanın kamuya açık yapılacağını söyle- di. Basın sözcüsü, Ça- kıcı'nın iadesine ilişkin duruşmanın 3-4 hafta sonra ancak yapılabile- ceğini ima etti. "Çakı- cı'nın Türkiye'ye iade edilmek istemediği yo- lunda başvuruda bu- lunduğunu" kaydeden Forsthuber "Seda'nın, Çakıcı'nın Fransa'dan Türkiye'ye iadesi, is- natedilensuç lar, aldığı ceza - ve hapis ceza- sının ne kada- rını çektiği konulannda tereddütleri olduğu için Türldye'den ek bilgi v e bel- ge talebinde bulundu- ğunu" bildirdi. Soruş- turma hâkiminin "Tür- kiye'de adil bir yargı- lama yapümadığı yo- lunda endişesi mi var" sorusuna Forsthuber, "Türkiye egemen bir ülke. Hâkim böyle bir kanı taşımıyor" yanıtı- nı verdi. Sirozoldu'iddiası Avıısturya polisi tara- fından 14 Temmuz'da yakalandıktan sonra Viyana Eyalet Mahke mesi'nin "iade edile- cek suçlular" birimin- de hücrede tutulan Ça- kıcı'nın siroz olduğu iddia edildi. Forsthuber, söz konusu iddiayla il- gili bir soru üzerine, "Suçlunun sağlık du- rumuna ilişkin açıkla- ma yapmaya yetkili değüim" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear