Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFfi CUMKURİYET 30 TEMMUZ 2004 CUM
8
lâanbu
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
PB 30 Sinop PB 26 Adana A 33
EJrne PB 32 Samsun B 28
rOcael PB 30 Trabzon B 27
Çanakkale PB 30 Giresun B 27
Izn.r B 34 Ankara B 35
Manısa B 35 Eskışehır B 33
Aydıp B 36 Konya A 34
Denizlı B 36 Sıvas B 33
Zcngulcak PB 27 Anta/ya A 37 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Siirt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
A
A
A
33
40
42
38
38
33
28
B 27
Yurdun kuzey ve
batı kesımlen parçalı
bulutlu, diğer yerler
az bulutlu veaçıkge-
çecek. Hava sıcaklı-
ğıTrakya'dabırazar-
tacak, dığer yerlerde
önemlı bır değışıklık
olmayacak. Rüzgâr
kuzey ve batı yonler-
den hafıf, ara ara or-
ta kuvvette esecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
B
Y
PB
PB
B
B
B
B
27
23
23
28
27
28
28
27
Münih B 28 Zürih
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
B
Y
B
Y
Y
Y
PB
PB
2b
18
35
25
21
21
29
33
B 27 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflis
Kahıre
Y
B
Y
PB
B
Y
PB
A
26
37
31
37
31
33
29
37
A 39
P a r
f
3 ) l Sıslı C
r
"
v
i, Bulutlu , Çok bulutlu Sulu kar , Gok gunjltulı
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
naaylardır çalım yapıyor.
önlenne konulan havucun üzerinde "müzakere ta-
rihı" yazyordu; bizimki havucu kaptı, devletin değişik
görtiş ve karannı hiçe sayarak Annan Planı'na koşul-
suz evet dedi.
Şimdi Kuzey Kıbns'ın satış planının ikinci aşaması-
na geldik. Bir yandan ABD, diğer yandan AB, kaderin
ağlannı bir kez daha örmeye başladı.
Birinci aşamada Annan Planı'yla Kıbns Türk/erine
fazla ayncalık verildiği savlanıyor.
Şjmdi planın ikinci aşamasına geçiliyor. Temel ilke-
leri bilinen, şimdilik resmen açıklanmayan ama belirli
kaynaklarda hazırtanmakta olan ikinci plan, Türkiye
"biraz daha ödün" verirse Güney Kıbns'ın Annan Pla-
nı'na evet diyeceğini, böyiece Birleşik Kıbns'ın gerçek-
leşeceğini ıçeriyor.
Rum Yönetimi lideri Tasos Papadopulos, "gere-
kenyerlere gönderdiği" mektupta, "öne sürdükleriçer-
çevede planı yeniden müzakere edebileceklerini" açık-
ladı. Bu girişirn Batı kaynaklannda, ömeğin ABD ve
AB'de yeterince yorumlanmadığı gibi olumsuz bir ya-
nıt da almadı. Papadopulos'un, kimi ödünler sağlanır-
sa Annan Planı'nı yeniden görüşmeye hazır olduğunu
açıkladığı sıralarda ABD'nin yeni Kıbns özel temsilcisi
Bayan Kennedy, adada Rum ve Türk yöneticileriyle
görüşmeler yapıyordu.
ABD ile AB'nin Papadopulos'un girişiminden ve içe-
riğinden haberi olmaması elbette olanaksız. Sessiz
durduklanna göre girişimi onaylıyor, belki de onanyor
olabiliıier.
Yeni ödünler piyasaya sürülürken Aralık2004'ün An-
kara'daki hükümet için ne denli önem taşıdığını Rum-
lann, tabii Batı'nın bilmediğini ve bu duruma göre po-
litikalannı ayariamadığını düşünmek abesle iştigal et-
mek demek.
Rum Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu, boşu boşuna,
"Kıbns'ta çözüm için son tarih şudurdenilemez. Bu çer-
çevede Türkiye, AB içinde biz de dahilolmaküzere tüm
üyeler tarafından izlenecektir" diye demeç vermiyor.
AB Komisyonu'nun karan ne olursa olsun, AB Kon-
seyi'nde müzakere tarihi ittifakla karara bağlanacak.
Tek bir itiraz, tarihin güme gitmesine yol açabilir. Rum-
lar bu kozu kullanmayı öngörüyor. AB ise Rumlan tat-
min edecek ödünlerle bu davranıştan vazgeçirmeyi...
Malum tarihe yakın günlerde Güney Kıbns'ın, hatta
açıktan söyiemeseler bile AB'nin Türkiye'yi "Rumlann
istediği ölçülerde ödünler vermeye" zorlamayacağına
kim güvence verebilir?
•••
MA Talat'ın AB'ye ve üye ülkelere ziyaretlerinde du-
yurduğu, Rumlardan gelirse KKTC hükümetinin kabul
edeceği yeni ödünler; ömeğin aralık ayına kadar bü-
yük ölçüde asker çekmek, Rumlann Kuzey'deki gay-
rimenkullerini diledikleri gibi kullanmalanna açmak,
daha çok kapı açarak Güney'in Kuzey'e rahatça akın
etmesini sağlamak, daha da önemlisi bağımsızlıktan
vazgeçerek Rum yönetiminde azınlık kimliğiyle yaşa-
mak gibi ödünlerin dışında:
Tarih aldık alamadık tartışmalannın doruğa çıktığı sı-
ralarda "dışandan" başka bir konuda zorlama (baskı)
gelmesi de olası: Türkiye'nin KKTC'yi tanımaktan vaz-
geçmesini isteyebilirler.
• • •
26 Nisan 20O4'te AB Dışişleri Bakanlan Toplantı-
sı'nda KKTC'ye uygulanan "tecridin kaldınlması" ka-
rannın bir türiü uygulamaya geçirilememesinin bir ne-
deni olmalı.
Dışişleri'nin, bakanlığa bağlı monşer muhabirlerin
bütün yırtınmalanna, Bakan Gül'ün gecikmeyi "Kon-
sey hukukçulanyla komisyon hukukçulan arasındaki
anlaşmazlığa" bağlama çabalanna, direkt uçak sefe-
rinin -belki iki üç aydır- yann başlayacağını ilan eyle-
mesine karşın...
Batı'yı memnun etmek, Rumlan hoşnut kılarak Bir-
leşik Kıbns'ın gerçekleşmesini sağlamak için Kıbns'ta
daha çoook ödünler verebilir bu hükümet.
Karasevdalı olduğu tarih saplantısı varken... Yalnız
Kıbns'ta değil, daha pek çok konuda ödün verir bizim-
kiler...
7'Ulkenize hoş geldini
Erdoğanhnziyaretinde,İran <dan ahnan doğalgazuıfîyatinın indirilmesi konusunda
görüşmelere devam karan çıkarken güvenlik komisyonu anlaşması imzalandı
Dış Haberier Servisi - Iran
Cumhurbaşkanı Muhammed
Hatenıi Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan, "Kendi ülkeni-
ze hoş geldiniz" diyerek karşı-
ladı. Erdoğan ın gezisinde İran
ıle doğalgaz görüşmelerine
teknik düzeyde devam edilme-
si karan alınırken, Yüksek Gü-
venlik Komisyonu kurulması-
na ilişkin anlaşma imzalandı.
Anlaşmada PKK-Kongra gel
örgütüne ilişkin detaylarda yer
aldı. Başbakan Erdoğan, dün
İran Cumhurbaşkanı Hatemi
tarafından Sadabat Sanyı kapı-
sında karşılandı. Hatemi karşı-
lama sırasında Erdoğan'a "Bu-
rası sizin eviniz, kendi iilkeni-
ze hoş geldiniz" dedi. Başba-
kan Erdoğan, dün aynca İran
Devlet Uzlaştırma Konseyi
Başkanı Haşioıi Rafsancani,
İran Cumhurbaşkanı Birinci
Yardımcısı Muhammed Rıza
Arif ve İran Dışişleri Bakanı
Kemal Harrazi ile ayrı ayn
görüştü. Erdoğan"la görüşme-
sinde ABD'yi eleştiren Rafsan-
cani. El Kaide ve Usame bin
Ladin'in ABD tarafindan yara-
tıldığını söyledi. Görüşmelerde
PKK'ye karşı ortak mücadele-
yi gündeme getiren Erdoğan"a
bu konudaki mesaj Rıza Ar-
if 'ten geldi. Arif, "Yakında ge-
rekeni yapacağız" dedi.
İran Dışişleri Bakanı Kemal
Harrazi'yle göriişmesinde de
Resmi temaslarda bulunmak üzere Iran'da buJunan Başbakan RecepTayyip Erdoğan, dün Iran Cum-
hurbaşkanı Muhammed Hatemi tarafından kabul edildi. Hatemi, Sadabat Sarayı'ndaki kabulde, Baş-
bakan Erdoğan'ı sarayın kapısmda karşılarken "Burası sizin eviniz, kendi ulkenize hoş geldiniz" de-
di. Hatemi'nin Erdoğan onuruna verdiği yemekte Hatemi ve Erdoğan"ın eşleri de yer aldı. (AA)
KKTC'yle ilişkileringeliştıril-
mesini istedi. Harrazi'ye KK-
TC'ye üst düzey ziyaret bekJe-
diklerini ileten Erdoğan'a,
"böyle bir ziyaretin gerçekle-
şeceği" mesaj] verildi.
Gün boyu süren göriişmele-
rin ardmdan Sadabat Sara-
yı'nda iki ülke arasında yüksek
güvenlik komisyonu kurulma-
sını öngören zapt ile 18. Karma
Ekonomik Komisyonu Muta-
bakat Zaptı imzalandı. Imza tö-
reninde Başbakan Erdo-
ğan ve Iran Cumhurbaşka-
nı 1. yardımcısı Arif de ha-
zır bulunarak sorulan ya-
nıtladılar.
İşbirliği
gerUşleyecek
Erdoğan, doğalgaz konu-
sunda İran ile ortaya çıkan
ciddi siyasal irade doğrultu-
sunda, bundan sonra yapıl-
ması öngörülen anlaşmanın
teknik detaylanna ilişkin
müzakereler ve eylem pla-
nının, ilgili şirketler BO-
TAŞ ve Iran Ulusal Gaz Şir-
keti arasında yürütüleceği-
ni söyledi. Erdoğan,
Iran'daki görüşmelerde or-
taya çıkan "özellikle ortak
kararlılık" ve iyı niyetin
memnuniyet verıci olduğu-
nu ifade etti. Iran Cumhur-
başkanı Birinci Yardımcısı
Arif, terör konusunda iki ül-
ke arasında geniş işbirliği
yapılmasının kararlaştınl-
dığını söyledi.
Şirketin İran'da ikinci operatör olarak çalışması konusunda anlaşmaya vanldı
Turkcell, îran GSM pazanndaDış Haberier Servisi - Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın Iran gezisi sırasında
TurkcelPın Iran GSM pazannda ikinci ope-
ratör olarak çalışması konusunda anlaşmaya
vanldı. Konuya ilişkin açıklama yapan İran
Teknoloji ve Enformasyon Bakanı Ahmed
Mutemedi, Turkcell'in Iran GSM pazannda
ıkıncı operatör olarak çalışması konusunda
aniaşmaya vanldığını söyledi. Mutemedi,
"Bu konuda Turkcell, Ericsson ve birkaç
İranlı şirketten oluşan Irancell şirketine
çalışması için gerekli izni vereceğiz" dedi.
Bakan Mutemedi, Turkcell'in Iran GSM pa-
zannda ikinci operatör olarak çalışması yö-
nünde gerekli çalışmalann iki yıldır yapıldı-
ğını, bu çalışmalann Maliye ve Istihbarat ba-
kanlıklan ile Meclis Plan ve Bütçe Komisyo-
nu tarafından sürdürüldüğünü söyledi. Mute-
medi, aynca konuyla ilgili olarak yargı erki-
nin bazı temsilcilerinin de sürece dahil oldu-
ğunu söyledi. Turkcell'in Iran'a 300 milyon
Euro'luk teminat vermek istediğini belirten
Mutemedi, henüz bunun için gereken izni ver-
mediklerirü söyledi.
Türk-Iran Iş Forumu'nda işadamlanna ses-
lenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise
bürokrasiden yakındı. Ülkelerin küreselleş-
meden pay alması gerektiğini belirten Erdo-
ğan, "Gerek biz, gerekse Iran, yönetim ola-
rak işadamlarının önündeki engclleri kal-
dırmalıyız. Ben hep şunu söylüyorum; bü-
rokrasinin tamamı için söylemiyorum,
dünyanın neresinde olursa olsun, devlet bü-
rokrasisi en önemli engeli teşkil ediyor"
dedi. Iran Cumhurbaşkanı 1. Yardımcısı Mu-
hammed Rıza Arif de yaptığı konuşmada,
Türkiye'nin petrol ve doğalgaza ihtiyacının
arttığinı, Iran'ın da bunu karşılayacak potan-
siyele sahip olduğunu ifade etti.
"...Tokat Gibi Bir Kitap'!.."
H Baştarafı Arka Sayfada
"...(Okuyacağınız)bu krtabın her sayfa-
sı, bize indirilmiş şamar gibidir. Rah-
metli anam, bizuyurken uyanır, 'Allah'a
dua edenlerin yüzü suyu hürmetine aç
kalmıyonız' der; ve gece yansı kalkıp
ibadetini yapar, dokuma tezgâhında
bez dokurdu. Bugün de uyumayanlar
var ve onlar bizim nasıl bir tuzağa dü-
şürüldüğümüzün resmini çekmiş, der-
sem, resim değil ama, öyie bir çalışma
ki, fazla zorlamaya gerek kalmadan,
canlı bir fotoğrafa bakar gibi, gerçeği
görebiliyorsunuz..."
"Işte Yıldınm uyumamış ve bize gerçe-
ği göstermek için çalışmış. Bu kitabı oku-
mak, içine düştüğümüz tuzağı görmemi-
zi sağlayacak. Belki o zaman kendimizi
sorgulamaya başlayabiliriz..."
Demek 'uyumuyorsak', Mustafa Yıldı-
nm 'ın 'Sivil Örümcek Ağında' isimli ese-
rini, mutlaka okumalıyız..."
Ulusa devlet'. en biiyük 'engel',
ama neye?
(... aslında o, bizim (sizin de) yabancı-
nız sayılmaz; kitabın ana thema'sını oluş-
turan, ABD'nin ünlü 'Project Democ-
racy/Demokrasi Projesi' 'hazırlığını',
mahıyeti ve uygulamasıyla, bize ulaştır-
mıştı; aramızda tartışmıştık; çalışmasını
yeni veri ve bulgularla zengınleştırip, ge-
liştirerekyayımlamış, böylece, yalnız Tür-
kiye'nin değil, Rusya, Çekoslovakya, Yu-
goslavya dahil, ABD'nin 'demokratlaştır-
dığı'-daha doğrusu 'parçaladığı'- ülkele-
rin yaşadığı 'serencam', gözlerönünese-
riliyor: kuralları, uygulama biçimi, ödenen
paralar, kullanılan kurum ve kuruluşlar, vs,
vs...
Hani, ikide bir, 'ABD 'küreselleşme'
operasyonunda Demokrasi'yi kullanı-
yor
1
diyorum ya, bu 'tespifln kökerti, o ön-
ceki 'tespitter'e dayanıyor; Mustafa Yıl-
dınm, kitabınır girişinde bunu şöylece
özetlemiş:
"...'demokrasi projesi' operasyonu-
nun dibindeki düşünce şudur başka
ülkelerin içişlerine, siyasal ortamına,
ABD'nin resmi organlannca, örneğin
merkez haber alma örgütü CIA ile, doğ-
rudan kanşması sakıncalıdır. 'Anti/Ko-
münizm' ve 'Hümyet/Demokrasi Cep-
hesi' adı altında, hem ABD içinde, hem
de dış ülkelerde, yönlendirme, örgütle-
me, dolaylı yönetme, kamplara bölme
ve çatıştırma uyguladıkian için, dünya-
ya yayılan örgütlerin etkinlikleri, ileri
sürüldüğü oranda 'hür' ve tüm dünya-
ya ilân edildiği oranda 'temiz' olmadı-
ğından, işlerin kanşması elbette kaçı-
nılmazdı. Aynca bu işlerin parasal kay-
naklannın altından, CIA'nın ve CIA ile
ilişkili şirketlerie kirli işler bankerierinin
ortaya çıkması işi bozmaktaydı..."
şimdl anlaşıldı mı?..
"...örtülü ilişkilerie dolap çevirmek
'SoğukSavaş' döneminde, 'Komünizm
Tehdidi' gösterilerek, uluslararası ya-
sallık içinde kabul edilebilirdi; ne ki Do-
ğu Bloku'nun çözüleceği öngörüsü
gerçekleştikçe, Anti/Komünizm dürtü-
sü giderek zayıflayacak ve örtülü işle-
rin yasallığı da buna koşut olarak sor-
gulanacaktı (buraya dikkat!). Oysa ulus
devletler, dünya egemenliğinin önün-
deki en büyük engeldi (...) ulusal ege-
menlikJerinden ödün vermeye yanaş-
mayan bu tür devletlerin sınırlarının
eleğe döndürülmesi işi, örtülü, kirii iş-
lerie becerilemez ve ilgili ülkelerin in-
sanlannın onayı alınmadan gerçekleş-
tirilemezdi. Bu nedenlerie 'hür dünya
1
işlerinden, 'insan haklan'na ve 'din hür-
riyet" bekçiliğine evrilen 'operasyon'
ile, ABD'nin uygun görecegi türden 'de-
mokrasiler* kurulmalıydı..."
Şimdi anlaşıldı mı, Vehbı'nin kerrâkesi?..)
Çanakkale E Tipl Cezaevl :
Hayota Dönüş dovosı
'birleşik' sürüyor
ÇANAKKALE (Cumnuriyet) - Çanakkale E
Tipi Cezaevi'nde Aralık 2000'de yapılan ve em-
niyet güçlerince "Hayata Dönüş Operasyonu"
olarak adlandınlan davada, güvenlik güçlerinin
avukatlaruun "dosyalann ayrılması" istemi
reddedildi. Türkiye'deki 21 cezaevinde aynı anda
başlatılan operasyonlar sırasında, Çanakkale E
Tipi Cezaevi'nde 4 mankûm ve bir asker yaşa-
mını yitirmişti. Olaya ilişkin açılan davanın Ça-
nakkale Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 4. duruş-
masmda, 154 mahkûm ve 563 güvenlik görevlisi
hakkında ayn ayn açılan ve geçen duruşmada
birleştirüen dosyalann görüşühnesine devam
edildi. Mahkeme, operasyon sırasında cezaevin-
de bulunan ve halen cezaev lerinde yatan 7 sanı-
ğın tutukluluk halinin sürmesine karar verirken
güvenlik güçlerinin avukatlaruun "2 dava dos-
yasının tekrar aynlması" taJebıne, 2. kez ret
karan verdi. Duruşma sonrası bir grup, adliye
önünde pankart açarak basın açıklaması yaptı.
Yer tahslsî yapılmadı
GrupYorum konseri
Bodrum
J
da engellendi
ÖZCAN ÖZGÜR
! MUĞLA - Yaz başından bu yana Bodrum Kale-
* si'nde ve antik tiyatroda, pek çok ünlü sanatçıyla
etkinlüder gerçekleştiren Aysa Organizasyon
Grup Yorum'u getirmek isteyince yer tahsisi ya-
! pılmadı. Muğla Valisi Hüseyin Aksoy olay hak-
, kında bilgisinin olmadığını belirterek konuyu in-
celeteceğini söyledi. Aysa Organizasyon Sahibi
Necip Eraslan, geçen yıl ve önceki yıl Grup Yo-
rum konserini Bodrum'a taşıdıklannı belirterek
konsere izin verilmemesine anlam veremedikle-
rini söyledi. Eraslan "17 Ağustos'ta antik tiyat-
roda Grup Yorum konserimiz var. Daha önce
o gün için Muğla Kültür Turizm Müdüıiü-
ğü'nden onay aldığımız halde, şimdi dolu di-
yorlar.Ayın 15'i ile 20"si arasında bir gün ver-
melerini istedik. Müdür yardımcısı, 'Müdür
Bey tahsis yapılmasın dedi' diye karşıuk verdi.
Mahkemeye baş^Tiracağız" diye konuştu.
MHPveDYP'nin taMbealdığı eskiMİT'çi, Anadolu turunaçıkacak
Korkut Eken nabız yoklayacak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Susur-
luk davasında, "çete oluşturduğu" gerekçe-
siyle ^ yıl hüküm giyen ve 2.5 yıl cezaevinde
kalan eski MlT'çi ve Özel Harekâtçı Korkut
Eken'in, bundan sonra nasıl bir yol izleyeceği
merak ediliyor.
Cezaevi çıkışında DEP'lilerin salıverilmesi-
ni eleştiren Eken'in, yeni bir siyasi oluşum için
zemin yoklayacağı kulislerde dile getiriliyor.
Ekenib plarüarinda son bir değişiklik olmaz-
sa Anadolu turuna çıkarak nabız yoklayacağı-
na işaret ediliyor. Milli Yolcu grubun cezaevi
çıkışında havai fişekler, paraşüt gösterileriyle
karşıladığı Eken'in bundan sonra izleyeceği yo-
lu, MHP ve DYP de dikkatle izliyor. Cezaevin-
den çıktıktan sonra Eken'i ilk ziyaret edenler
arasında eski "ekip" arkadaşı DYP lideri Meh-
met Ağar da yer aldı. Ağar'ın Emniyet Genel
Müdürlüğü döneminde Özel Harekât timlerinin
başına getirdiği Eken'i ziyaretinde, "siyaset
konuşulmadığı" belirtiliyor. DYP kaynaklan,
Eken'in cezası nedeniyle bir siyasi partiye üye
olamayacağını belirterek "Danışman olarak
kapımız açık" görüşünü dile getiriyorlar.
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Emniyeti'nı basıp gözaltındaki oğlu Hamit Bayram'ı
çıkardı, gitti. Aralarında Milli Eğitim Bakanı Hüse-
yin Çelik'in de bulunduğu bir dizi yetkiliyle telefon
görüşmeleri yaptıktan sonra, 30 milyar lira kefalet-
le Van sokaklarında serbestçe dolaşabilecek hale
geldi. Hamit, ortada yok!
CHP'nin Van'a bir heyet göndermesi, gelişmele-
rin merkezindeki kişilerle konuşup rapor hazıriama-
ya girişmesi, orada ne olup bittiğinin anlaşılması ba-
kımından önem taşıyordu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Sehri, mil-
letvekıllerı Kemal Kılıçdaroğlu, Tuncay Ercenk, Or-
han Eraslan dan oluşan heyetin gözlemlerinden ba-
zı satır başlan aktaralım:
- Olay sırasında polis siyasi açıdan da ablukaya
alınmış, uzun namlulu silahlartaşıyan 20-25 adamıy-
la Emniyet'i basan Bayram'a karşı polisten silahlı bir
mukavemet olmamıştır.
- Mustafa Bayram'ın öteki oğlu AKP'Iİ Edremit Be-
lediye Başkanı Hecer Bayram baskın sırasında be-
lindeki altın kabzalı tabancasını çıkarmış, kabzasıy-
la polis müdürü Levent Okyay'ın yaralanmasına ne-
den olmuştur. Okyay, 20 günlük iş göremez raporu
almıştır.
- Aşiret liderierinın ildeki ağıriığı yoğun biçımde
hissedilmektedir. Kendi kolluk kuvvetini kuran aşi-
retler vardır.
- Van ve çevresinde bir narkotik operasyonu ya-
pılacağı zaman Malatya Emniyeti'nden polisler gö-
rev yapmakta, operasyona ilişkin bilgilerin sızmama-
sı için Van Emniyeti'ne özellikle bilgi verilmemekte-
dir. Güven erozyonu bu kadar artmıştır.
- Uyuşturucu işi içindeki gruplar devlet yetkilile-
riyle de temas halindedir. Gerektiğinde çıkar sağla-
makta, gerektiğinde baskı yapmaktadır.
- Hükümetin özenle olaylann üzerine gıtmeme ka-
rarı aldığı dıkkati çekmektedir.
Aşiret-ticaret-siyaset!
Bu saptamalar yenilir yutulur cinsten değil. Mus-
tafa Bayram, yaşamı boyunca bazı suçlardan yargı-
lanmamış, o kadar!
Aklınıza ne gelirse her konuda mahkemenin kar-
şısına çıkmış.
Iktidarlar değışmiş ama, onun Van'dakı iktidan hiç
değişmemış.
Suçludur, değildir, ayn konu. Yargılanır, orada bel-
li olur. Ancak, devlet kurumlannı bu kadar küçük dü-
şürdükten sonra, bu gelişmelerin aynntılarına giril-
memesi, Ankara'nın olayı görmezden gelmesi kabul
edilebılir gibi değil...
Türkiye, doğu ile batı arasında pek çok konuda ol-
duğu gibi uyuşturucu trafığinde de köprü görevi gö-
rüyor. özellikle Afganistan-Pakıstan hattından yola
çıkan uyuşturucu maddeler, Türkiye'nin doğu sınır-
lanndan devam ediyor, batısındatüketıciye ulaşacak
son noktaya gidiyor.
Uyuşturucu ticaretinden Türkiye'deki işbırlikçile-
rin payına düşen şöyle özetlenebilir:
Diyelim ki bir madde doğu sınırlarından 10 birim
fiyatlagiriyor... Işleme-paketlemevebenzerçalışma-
lardan sonra on kat değer kazanıyor ve 100 birime
batıya ulaşıyor. Batıda da yine kabaca on kat değer-
lenerek 1000 birimden satılıyor.
En büyük kazanç, tüketiciye ulaşma noktasında!
Van'a dönersek... Sorumlularhavandasudövme-
ye devam ediyor. Anlaşılan Van'da farklı bir "uyum
süreci" yaşanıyor. Uyum sözcüğü usul usul değişip
uyuş oluyor. Her şey sorumlulann da bılgisı dahilin-
de hızlandınlmış biçimde devam ediyor...
Uyuş-tur, seferierini hıçbir şekilde aksatmıyor... Ti-
caret gaz kesmiyor...
Buna uygun olarak Ankara'daki üçgen de Van'da
bıçim değiştiriyor:
Aşiret-ticaret-siyaset!
ankcumft cumhuriyet.com.tr
Türkiyeden ekbelge istendi
Çakıcı'nın iade
dosyası yetersiz
VÎYANA
(AA) - Viyana
Eyalet Mahke-
mesi Soruştur-
ma Hâküni Pe-
ter Seda, orga-
nize suç şebe-
kesi elebaşısı
Alaattin Ça-
kıcı'nın iade
dosyasını yetersiz bula-
rak Türkiye'den ek bil-
gi ve belge talebinde
bulundu.
Mahkemenin basın
sözcüsü Friedrich
Forsthuber, Türki-
ye'den istenen bilgi ve
belgelerin gelmesinden
sonra Çakıcı'nın yeni-
den hâkim karşısına çı-
kacağını ve iade edilip
edılmeyeceğine karar
verileceğini belirterek,
duruşmanın kamuya
açık yapılacağını söyle-
di. Basın sözcüsü, Ça-
kıcı'nın iadesine ilişkin
duruşmanın 3-4 hafta
sonra ancak yapılabile-
ceğini ima etti. "Çakı-
cı'nın Türkiye'ye iade
edilmek istemediği yo-
lunda başvuruda bu-
lunduğunu" kaydeden
Forsthuber "Seda'nın,
Çakıcı'nın Fransa'dan
Türkiye'ye iadesi, is-
natedilensuç
lar, aldığı ceza -
ve hapis ceza-
sının ne kada-
rını çektiği
konulannda
tereddütleri
olduğu için
Türldye'den
ek bilgi v e bel-
ge talebinde bulundu-
ğunu" bildirdi. Soruş-
turma hâkiminin "Tür-
kiye'de adil bir yargı-
lama yapümadığı yo-
lunda endişesi mi var"
sorusuna Forsthuber,
"Türkiye egemen bir
ülke. Hâkim böyle bir
kanı taşımıyor" yanıtı-
nı verdi.
Sirozoldu'iddiası
Avıısturya polisi tara-
fından 14 Temmuz'da
yakalandıktan sonra
Viyana Eyalet Mahke
mesi'nin "iade edile-
cek suçlular" birimin-
de hücrede tutulan Ça-
kıcı'nın siroz olduğu
iddia edildi. Forsthuber,
söz konusu iddiayla il-
gili bir soru üzerine,
"Suçlunun sağlık du-
rumuna ilişkin açıkla-
ma yapmaya yetkili
değüim" dedi.