Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYW CUMHURİYET 25 TEMMUZ 2004 PAZA
PAZAR KONUGU
AKP 'lil&rin eski hocası, SP GenelBaşkanı RecaiKutan
y
dan hükümete sert eleştiriler
S Ö Y L E Ş İ : LEYLA TAVŞAIMOĞLU
leyla.*avsanoglu(« cumhuriyetcom.tr
AKÎ nin, bir zarrzanlar RP ve FP 'nin çekirdek
kadıolanndan yeiişen bir grup tarafından kurulduğunu
hepmiz biliyoruz- Ama bellekîerimizi tazelemek
gerekirse FP 'nin ,kapatılmasıyla birlikte yollar da
ayrıdı. "Minarel^ri süngü " yapacağını söyleyen
Tayyip Erdoğan 'ın hapisîen çıkmasıyla onun
önderliğinde AKP ya da kendi deyişleriyle AK Parti
kuruldu. AKP, ABD 'nin söylemi ı'lımlı Islam anlayışını
kabul etmediğini beyan etmesine karşın RP ve
FP 'nin aksine ABD ve AB 'yle olabildiğince
yakınlaşma ve iç içe olma çabasında. Durumlarından
da çok memnun görünüyorlar. lyi de onları
yetiştirenler acaba ne düşünüyor? Bünyesinden
koptııkları RP ve FP, şimdi de SP yöneticileri bu
arkadaşlanyla ilgili nasıl izlenimler içindeler? Bu kez
de bu konuyu SP Genel Başkanı Recai Kutan 'la
konuşayım, dedim. Onunla Ankara daki SP Genel
Merkezi 'ndeki odasında buluştuk. Anlaşüan o ki
AKP lilerin eski hocaları onlarafena halde öfkeli.
Öfkelerinin nedenini de hiç gizlemiyorlar: "Onlar
Milli Görüş 'ten saptılar. Dışa bağımlılar."
'AKP'nin maskesi düstü'- Bunca yıllık devlet demeyiminiz var. Bürok-
raside inemli görevler, siyasette bakanlık, parti
genel bışkanlığıyaptınız- Mîu deneyimlerinizden
yola çıkarakAKP Hükümeti 'nin 20 aylık icraatı-
nı nasıl değerlendiriyorsumuz?
KUTAN - 3 Kasım seçımlerinın arduıdan yenı ge-
len hükümetin gerek Türkıye ekonomisini, gerek-
se de dı> polıtıka uygulamaLannı o güne kadarkın-
den farklı biçimde götürece-ği umut edıldı. Ancak
üzüntü>le tespit ediyoruz ki t>u hükümet dönemın-
de de gerek ekonomımiz, gerekse de dış politika-
mız tamamıyla dışa bağımlı bır anlayışla yönetıl-
mektedır. Ekonomimiz bü\T-ik ölçüde Dünya Ban-
kası'na teslım edilmıştır. E>ış politıkamız yerine
göre, ABD. AB ve o arada d a kısmen Israil'in ar-
zu ve telkınJerine göre \ önetilmektedir. AKP hü-
kümeti fevkalade avantajlı ^artlarda ış başına gel-
dı. Avantajlan şuydu: Bır kenre beş yıllık süre içın-
de gerçekten toplum büjük sıkıntılar ıçine girmiş-
tı. Doiayısıyla AKPanayasayı biie değiştırebilecek
çoğunlukla hükümet olunca halkımız büyük umut-
lar ıçine gırdi. Bu arada kendilen de gerek seçim
kampanyası dönemınde ve gerekse hükümet prog-
ramlannda. onun ardından Acıl Eylem Plaru'nda
büyük vaatlerde bulundular.
- Sonra ne oldu?
KUTAN - Fakat bellı bır süıre geçtıkten sonra gö-
rüldü ki bu hükümetin gerek ekonomide, gerekse
dış siyasette uygulamalan bundan öncekı, yani
55'ten başlayan hükümetlenn uygulamalanndan
hıç farklı değıldir. Ama toplırmun bazı kesimlerin-
de. sizın gazetenız ve başka bir iki gazete dışında
özellıkJe çok satan gazeteler ve medyada şöyle bır
propaganda rahatlıkla yapılıyor: Hıç merak etme-
yin, Türkiye'nm ekonomisi îyiye gıdiyor. Bu ara-
da IMF polıtıkalannın uygulanması sonucu bazı
olumlu gıbı görünen sonuçlar da çıktı. Faizler, enf-
lasyon düşmeye başladı. Borsa kısmen yükseldi. th-
racat da bellı ruspette arttı. Bunun üzenne el çabuk-
luğuyla, "Bakın bunlar oldu. ArükTürkiyeekono-
misidüzlüğeçıktr dendı. Ama meseleyı tarafsız ola-
rak inceleyenler ve özellıkle ekonomiyi iyi bılen-
ler durumu bu propagandalarda olduğu gibi değer-
lendirmiyorlar. Tam tersine ..
- Peki, sizce bu neden böyle olııyor?
KUTAN - Şöyle ızah edeyun:
Eskiden toplum ıçındekı egılimler sağcılar, sol-
cular. mıllıyetçıler, liberaller olarak sıruflandınlır-
dı. Bıze sorarsanız bu Batı anlayışıyla yapılan sı-
nıflandırma Turkıye'de artık geçerlilığuıi kaybet-
miştir. Sayın Erdoğan daha seçim kampanyası sı-
rasında,"BiziktidaragelirsekK.emal Demş'inbaş-
latüğı ekonomik uygulamaya devam edeceğiz," de-
mıştı. Bana sorarsanız artık sınıflandırma. "MilK-
yetçi midir, yoksa teslimiyetçi ve işbirtikçi midir''
olarak yapılıyor. Dolayısıyla sizın gazetenızi ışbir-
lıkçı ve teslımıyetçi biranlayış ıçınde görmüyoruz.
Buna karşılık bazı medya gruplan var kı bunlar
tam anlamıyla işbırlikçıdır; anlayış ıtibanyla da ta-
mamı\ la Batı'ya bağımlıdır. AKP hükümetının bu-
günkü uygulamalarını da gerek ekonomide, gerek-
se de dış pohtikada bağımsız değil. bağımlı diye de-
ğerlendiriyoruz. Dolayısıyla da dışa bağımlı bir uy-
gulama sonucunda Türkıye'nin şu anda içınde bu-
lunduğu büyük sorunlardan kurtulması mümkün de-
ğıldir.
•Arkadaşları tanıyamıyorum'
- Buradan yola çıkarsak, sizce AKP, Fazilet
Partisi 'nin (FP) içinden çıkan bir grup olarak na-
sıl siyasibir oluşum? Merkez sağda mı, merkez-
de mi, yoksa din eksenli mi?
KUTAN- AKP'nın üst yönetınıınde bulunan ze-
vatla uzun yıllar bır arada sıyaset yaptık. O dönem-
de bu arkadaşların görüşlen, yapmış olduklan ko-
nuşmalar ve iktidarda olduğumuz dönemdeki uy-
gulamaianna baktığımız zaman bızim şu anda "Mil-
li Görüş" dedığımız çizgıden farklı bir görüş ıçin-
de değillerdi. Ancak FP"nın dönemının başlangı-
cında, daha doğrusu RP kapatıldıktan sonra bu ar-
kadaşlann bır kısrmnda şoyle bir kanaat hasıl ol-
du: Anlaşılıyor ki bız bu çızgide. bu kulvarda git-
tığımiz sürece Türkıye'dekı bazı etlon güçler bıze
rahatlıkla sivaset vapma ımkâm tanımayacak. O
nedenle bız kulvardeğışıkliği yapalım. FP'nin ka-
patılmasını da kendı yollanna gitmek ıçın bir ım-
kân olarak değerlendirdiler. Bunu da çok net birbi-
çımde açıkladılar. "Biz değiştik, miffi görüş gömle-
ğini çıkanhk,*' dediler. Ancak Milli Görüş gömle-
ğını çıkardıktan sonra AKP kendim tam olarak ta-
nımlayabılmış değıl.
-Neden?
KUTAN - Bazı konuşmalanmda da ifade ettim.
"Ben uzun yıllardır birlikte çahşüğımız bu arka-
daşlanmızı artık tanıyamıyorum. Nedir bımlann
çizgüeri" dedim. Sonunda ıçlerinden bir millene-
İcılı çıktı, "muhafazakâr demokrat" diye bir kav-
ram ortaya attı.
- Batı 'daki Hıristiyan demokratlar gibi mi?
KUTAN - Ona benzer bir şey. Uygulamalanna
baktığınız zaman ıse bu tanfle tam örtüşmüyor. Ya-
nı. bunlar daha çok, konjonktürün gerelderine bağ-
h olarak çok farklı anlayışlarda uygulamaların içı-
ne gırebıliyorlar. Onun içın ben şu anda AKP"yı tam
tarif edebılmış değılım. Ancak, net olarak bildiğım
husus bu arkadaşların ınanç sıyası itıbanyla milli
görüşle artık hiçbir ilgilerinin kalmadığıdır.
- Sizce ılımlı tslam olabilir mi?
KUTAN- Hayır, Islam Islamdır. Islam şunun bu-
nun, sizın benım arzusuna göre kabul edılebılecek
RECAİ KUTAN
1930, Malatya doğumlu. Yükseköğrenimini
İTÜ İnşaat FakültesVnde tamamladı. 1952'de
Devlet Sıı İşleri Genel Müdürlüğü 'ne (DSİ)
girdL Bu kurumun çeşitli kademelerinde ça-
lıştı. 1957'deDSİlO. Bölge Müdürlüğü'ne
atandu O dönemde Güneydoğu Anadolu Pro-
jesi (GAP) başlatı/dı. 1966 'da DSİ Genel Mii-
dür Muavini oldu. 1970'te kendi miihendislik
şirketini kurdu. 1973'te siyasete atıldı. 1974-
80 arası MSP'de genel başkan yardımcüığım
yürüttü. 1977'de Malatya milletvekili seçildi
ve Demirel hükümetinde İmar ve İskân Baka-
m oldu. 1985-97 arası RP Genel Başkan Yar-
dımcısı görevinde bulundu. 1995 'te Malatya
milletvekili seçildi. 1996 'da REFAHYOL hü-
kümeti'nde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakam
oldu. 1998 'de FP Genel Başkanlığı 'na seçildi.
Daha sonra FP'nin kapatılmasıyla kurulan
SP 'nin de genel başkanı olarak görevyapıyor.
bır din değıldir. Islamın ıkı temel ka)-nağı vardır.
Bunlardan bir tanesi Kurarukenm'dır. Obürii de
Peygamberimizin sünnetidir.
Bunun istedığınız kısmını kırpıp istediğınızi bı-
rakırsanız ortaya tslam dışı bir din çıkar. Dolayı-
sıyla ben ılımlı Islam dıye bır tanfi kabul etmiyo-
rum. Islami terör, deniyor. Bu fevkalade yanlış ve
Islama atılabılecek en büyük ıftira. Hınstıyan olup
da teröre kanşanlara ne diyeceğiz? Hâlâ ETA var,
IRA \ar, Batı'da daha bırçok terönst örgüt var. On-
lara neden Hıristiyan terönst denmıyor da Islarru
terör denılıyor
0
-Ilımlı tslam deyimi esas olarak.ABD 'den kay-
naklandığı için kimileri ılımlı İslamm aslmda
Amerikancı Islam olduğunu sö'ylüyor. Siz bu ko-
nuda ne düşünüyorsunuz?
KUTAN - Sade Amenkancı değıl, Batıcı Islam
demek lazım. Öbür Batı ülkelen de aynı şeyı isti-
yor. Özellikle 11 Eylül'den sonra gerek ABD'de, ge-
rekse de Avrupa'da Müslümanlara karşı takınılan
tavıa bır bakınız. Oralarda artık gerçek Islam bir ana
hedef ve adeta düşman halıne getırihTiıştır.
Artık inkâredilirtarafi >ok. Bir Batı kuruluşu olan
NATO'nun Islamiyete bakışı ortada. Bir zamanlar
onlann ölçülerine göre dünyada en büvoik tehlike
komünızmdi. Ama biz o dönemde Milli Görüş ola-
rak diyorduk ki: Evet, bir tehlike komünizmdir.
Ama ona eşdeğer bir başka tehlike de kapitalizm-
dir. Niye sadece komünizm?
Tanınma çabası
- Yani demokrasinin beşiği olduğu söylenen
ABD, artık demokrat ve insan haklarına saygılı
olmaktan vaz mıgeçti sizce?
KUTAN - Orada tam bir faşist uygulama başla-
tılmış durumdadır. Böyiece de yüzlerindeki mas-
ke bir anlamda düşmüştür.
- NATO ve ABD Haçlı Seferi başlatmış olabi-
lir. Ama NATO zirvesinde gördük. Yöneticileri-
miz XATO liderlerini ağırlamaktan fevkalade
mutlu ve onurlanmış görünüyoriardu Dolayısıy-
la, AKP hükümetinin mesruiyetini yurtiçinde
aramakyerine, yurtdışında aramasını nasıl kar-
şılıyorsunuz?
KUTAN - Bu arkadaşlanmız muhtemelen şöyle
bır psikoloji içindeler: Biz zamanında Milli Görüş
çizgisı içmde sıyaset yapıyorduk. Ancak Türkı-
ye'nin ıçınde bulunduğu şartlar nedeniyle MNP,
MSP, RP. FP kapatıldı. O halde bızim tarunacağı-
mız bır başka yer ohnalı.
Yani bunlar belkı farkındalar ya da değiller, ama
gözü kapalı, her ne pahasına olursa olsun her türlü
tavizi vererek AB'ye gırmeyı hedefliyorlar. ABD'yle
en ıyı sevıyede ilişki içinde olmak ıstiyorlar. Böy-
iece Türkıye'de parti kapartırmaya son verdirmek
ve bazı etkılı güçlenn baskılannı ortadan kaldırma-
nın esas olduğunu düşünüyorlar.
BOP yutturmacası
-Peki,şöyle bir soru da aklımageliyor. AKP 'nin
ABD veAB 'nin buyruğu altında olduğu iddiala-
rı var. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
KUTAN - Öyle iddialar var. Elımde somut delil-
ler olmadığı ıçin, evet yüzde yva. böyledır, dıyemem.
Ama onlann davranışlanna bakıldığı zaman ve şu
anda onlara gelen normal olmayan destekler kar-
şısında ABD ve AB'nin AKP'>i kendi istek ve çı-
karlanna en uvgun bir siyasi parti olarak değerlen-
dirdıklerini saruyorum. Örneğın, bız Sayın Ece-
\üt'm yönetiminı en ağır bıçımde tenkit eden bir par-
tiyız. Ekonomik uygulamalarda büyük yanlışlıklar
yapmış olmasına rağmen milli çıkarlanmız. özel-
lıkle de dış politika söz konusu olduğunda teslimi-
yet içinde olmadılar. Dolavısıyla da orada bir hak-
sızlık yapmayalım. Kıbns konusunda Batı'ya ve
ABD'ye teslim olmadılar. Bunlar ıse AB'yi illa da
gıreceğiz, dıye her türlü ta\izi vermeye hazırlar.
Kıbns bıze sorarsanız gitmiştır. Bu arada Irak'taki
çıkarlanmız büyük ölçüde ayaklar altına alınmış-
tır. Irak'ta, Filıstın'de. Afganistan'da cereyan eden
olaylara bakın. Bizim bin yıllık bır devlet gelene-
ğımız var. Bu gelenek de herhalde zalımlerle bir ara-
da olmaya cevaz vermiyor. Ama şu anda futum iti-
banyla Batı'nın arzusu ve çıkarlan doğrultusunda
bir uygulama bıçimı görüyorum. Bunun en somut
örneklennden bınsı de ABD'run büyük bır yuttur-
maca olarak ortaya attığı Buyük Ortadogu Proje-
sı'dir (BOP) Daha bunun ne getirip ne götürece-
ğını ıncelemeden Sayın Erdoğan. "Diyarbakır
BOP'un merkezi olacak,*" dedi. Yahu, dur bakalım.
Önce nıyetlenni bır ıyıce araştır, ondan sonra ko-
nuş. Buna ınanan insanlann çok safolmalan la-
zım. Ama ben bunu böyle kabul eden insanlann da
pek saf olduklannı düşünmüyorum.
Sıkmabaş sorunu
- Yani bu hangi coğrafya?
KUTAN- Tabıı kı İslam cografyası... Adamlann
bütün tavırlanna bakın. Usame bin Ladin'den. Ta-
liban örgütünden şıkâyet edıyorlar. Taliban örgü-
tünü bu hale getiren ABD'run kendısı değıl mı°
Saddam'dan şıkâyet edı>or. Saddam'ı o hale ge-
tıren kendisı değıl mi'
7
Biz, "ABD, çıkan gerektir-
diği an en otoriter, en zalim diktatörlere bfle destek
verirT dıyoruz. Oralara demokrası filan göturmez.
Öyle bır nıyetı yok. Yine de biz bunlan ifade eder-
ken ABD ya da AB karşıtı bir tavır içinde değıliz.
Türkiye'nın tabıı ki çok yönlü bir dış politika uy-
gulaması içinde olması lazımdır. ABD'yle de,
AB "yle de. Islam âlemiyle de, Uzakdoğu ülkeleny-
le de çok seçenekli ilışkiler içinde olmalıyız.
- Demin AİHM'nin kararlanndan söz ettiniz.
En son da kamusal alanda sıkmabaşı serbest bı-
rakmama yönünde bir karar aldı. Öte yandan
AKP hem AB, hem de .ABD 'yeyakm olma çaba-
sı içinde. Ancak, hele de son sıkmabaş kararın-
dan sonra AB 'yle ABD 'nin o konuda çatışabil-
mesigibi de bir olasılık doğuyor. O zaman sizce
AKP'nin durumu ne olacak?
KUTAN - Bıraz önce de söylediğım gıbı şu an-
da kendilerini tam olarak tanımlayabılmiş değiller.
Günübirlik, ayaküsfü kararlarla sorunlan geçıştır-
me eğılimındedırler.
Sayın Erdoğan her seferinde ayaküstu cevaplar
veriyor. Geçenlerde de meslek okullanyla ılgılı ola-
rak, '"BLdm bu işi haDedemememizin sebebi \eÜJe-
rin. öğrencikrin ailelerinin tavn. Bizeyeterincedes-
tek olmadılarr dedı. Yahu, bu söylenecek laf mı?
Sana daha ne kadar destek olacaklar? Bu insanlar
sana Meclis'te 367 tane sandalye \ermişler. Ve ona
şunu demek istemışler: "Arkadaş, sadece bu me-
seie değiL şu anda Türk insanının üzerinde olan ne
kadar baskı, insan haklan ihlalleri varsa bunlan
kaldır." Işte, sana venlen destek bu. Iktıdar şıkâ-
yet yeri değil. icraat yendır. Elınde imkân var, yap
bu icraatı.. Ama, hayır. "Ben bunun bedelini öde-
yemem,'' diyor. Bedelini ödeyemezsen orada ne dı-
ye duruyorsun? Gerekirse bedelini ödeyeceksm.
Borç batağındayız'
- Hal böyleyken AKP seçim süresinin sonunu
doldurabilir mi?
KUTAN- Zannetmıyorum Çünkü bu kadar leh-
te propagandayapılmasına rağmen Türkıye ekono-
misi bir süre sonra çok büyük sıkıntılar içine gire-
cektır.
- Bunu nasıl tahmin ediyorsunuz?
KUTAN - Bunlar iktıdara geldiklennde 15 ay
içinde ek olarak 75 milyar dolar iç ve dış borçlan-
maya girdiler. Nürusumuz bugün diyelim ki 75 mil-
yon. Dolayısıyla bebekler de dahıl her Türk N-atan-
daşını bır milyon dolar ek borca soktular, demek-
tir. Türkiye'de üretım yok. O zaman bu borçlar na-
sıl ödenecek? Bütçe 150 katrilyon lira. Bunun 46
katrilyonu açık. 66 katrilyonu da faize gidıyor. Ge-
nye kalanla 70 küsur milyon ınsanın ihtıyaçlarmı
kârşılamak mümkün değildır. Belkı bugün ıdare
edilebılir. Borç stoku katlanarak. çığ gibi büyüyor.
Yakm geiecekte öyle bir duruma geleceğiz ki ar-
tık borçlan bile ödeyemeyeceğiz. thracat rekor se-
viyelere \r
ardı, diyorlar. Evet de, niye ıthalat ra-
kamlanndan söz etmıyorsun? 2003 "te dış tıcaret
açığı 22 milyardolardı. Bu yıl, temenni etmiyorum,
ama tahminimız 40 milyar dolar olacak.
'Erdoğan
Özal'ı
bile arattı'
- Türkekonomisibu kadarberbat, halkyoksul-
luk sınınnda, diyoruz. Ama Başbakan özel uça-
ğına atltyor. Özelbir ziyaret için eşi ve kızıyla Ür-
dün 'egidiyor. î'rdün Kralı 'yla akşam yemeğiyi-
yip kmmn düğün davetiyesini vererekgeri dönü-
yor. Türk siyasileri arasmda hiç benzer davranış-
larda bulunan oldu mu?
KLTAN - Doğrusu bir siyasinin nasıl böyle ha-
reket edebildiğini kabullenmem mümkün değil. Ür-
dün'e, Türkiye-Ürdün ilişkileri için gidildi, dendi.
Bunu vatandaşa kabul ettirmek mümkün değildir.
Arkadaş, sen Ürdün'e gidiyorsun. Eğer Türkiye-
Ürdün ilişkilerinı. a>nca da Filistin'de cereyan eden
ınsanlıkdışı eylemleri görüşmek için gidiyorsan be-
rabennde bu konulann uzmanlanm ve yeüdlilerini
de götürmen lazımdır. Kannı, kızını, bir de sana
tercümanlıkyapacakbirmilletvekilini götürüyorsun.
Demek ki esas amacın düğün davetiyesini vermek.
Bugüne kadarTürk siyasi hayatında bunabenzerbir ,
örnek görmedım. En çok tenkit edilenlerden birisi!
kendi tabiriyle "birazgenişhareketettiği''söylenen
rahmetli Turgut Özal'dı ,\ma onun zamanında bi-
le buna benzer bır uygulama görmedik.
- Amerikah Prof. Samuel Huntington medeni-
yetler çatışması tezini ortaya attı. Başkan Clinton
ve ekibi buna prim vermedL Ama Bush yönetime
geldikten sonra Huntington 'ın bu tezine dört el-
le sanlmışgörünüyor. Sizce medeniyetierçatışma-
sı gerçekten var mı, yoksa bu emperyalizmin bir
dayatması mı?
KLTAN- Böyle sosyal hadıseleri tek sebebe bağ-
lamak yanlış olur. karusındayım Bir kere, Batı'nın
emperyalistanlayışının bunda büyük etkısi \zx. Ben
Batı medeniyetinin yapısını "kuvveti vemenfaaoüs-
hin tutan birıSaayet'" diye tanfettım.
Clinton yönetinru, kabul edelim ki, ABD için ger-
çekten çok faydalı bir yönetim anlayışı getirmişti.
O dönemde ABD'nin itiban dünyada en üst seviye-
ye kadar çıkabilmişti. Bir adama, "Şu itiban en dü-
şükseviyeyeindinnekiçinözeJbirproje ırygula,* den-
seydi herhalde Bush'un yaptığından başka bir şey
yapamazdı. Şu anda ABD'nin dünyada itiban ade-
ta kalmamıştır. Ona artık güven de bitmiştir. Eski-
den "Çirkin Amerikah" tabiri vardı. Sonra unutul-
du Bugün Çirkin Amerikalının yüzü ortaya çık-
mıştır. İslam medeniyetine de çok açıkbirtarzdadüş-
manlık duygulan içındedirler. Dünyaya yazık edi-
)'oriar.
Kürt sorunu
- Tam Kürt sorunu doruktayken Leyla Zana ve
arkadaşlanmn hapisten çıkartlmalarmı nasılkar-
şüıyorsunuz?
KUTAN - Bu eski DEPTilerin bu kadar ağır hap-
se mahkûm edilişlerini ben içimden tasvip etmedim.
Ama yargı öyle bir karar vermişti. Keşke TCK'de-
ki bazı hükümler çağdaş standartlara getirilseydi ve
bunun ardından da bunlar serbest bırakılsalardı. Öy-
le olmadı. Tabir caizse, özellikle AB'nin büyük bas-
kısı sonucunda birdenbire tahliye karan verildi. Bu
hukuk uygulamalanmız bakımından içimize sinen
bir durum değil. Ben. tahliyelerinde doğru ilkeler
uygulanmış olmasını tercih ederdım. DEP'lilerin
tahliye sonrasındaki ta\irlannı tasvip etmiyorum. Tür-
kiye'de herkes huzurun teminı. bÖlünmenin ve ça-
tışmanın ortadan kalkması için elden gelen gayreti
göstermelidır "AB arkanuzdadır. Biz onlann des-
teği>1e dışan çıknk. tstediğimizi yapanz," tavn için-
dedırler. Bana kalırsa çok dikkatsiz hareket ettiler.
Ortadogu'da bir Kürt sorunu varsa bunun arkasın-
da AB.'ABD ve özellikle de Israil vardır. Özelhkle
Kürt asıllı v^tandaşlann bütün bunlan göz önünde
bulundurarak çok dıkkatli hareket etmelen lazım-
dır.
- Konya semalannın 2029 'a kadar ABD ve İs-
railuçaklannın tatbikaüanna açüması konusu var.
Yanlış hatırlamıyorsam bu kararREF.AHYOL hü-
kümeti döneminde ahnmıstu Siz bunu nasıldeğer-
lendiriyorsunuz?
KUTAN - Böyle bır durumu tatbik etmek aklımı-
zuı ucundan bile geçmez. Bu fevkalade yanlış bir
şey. Bu kesinlikle Erbakan hükümeti tarafindan
ahnmış bir karar değjldi. Erbakan hükümeti zama-
ntnda bu istikamette alınmış hiçbir karar yoktur.
"Erbakan başbakan olduğu zaman İsraiHe şöy-
le bir anlaşma yapüdj" diye sık sık söylenir. O dahi
yanhşnr. O anlaşmalar bizden bir önceki hükümet,
yani Tansu ÇiDer Hanım zamanında imzalanmışnr.
NATO uçuşlan, diyorlar. Israil bir NATO üyesi de-
ğil. Eee. o zaman nasıl oluyor? Onun orada ne işi
var? Bush Ankara'yı özel olarak ziyaretınde emi-
nim ki kapalı kapılar ardında Incirlik aışında bir sü-
rü üs talebinde bulundu. Hatta ıç ve dış basına da
yansıdı. Işte, Konya uygulaması bunun bir tezahü-
rüdür.
- FethuUah Hoca 'yaAmerikancı diyorlar. Siz bu
konuda ne düşünüyorsunuz?
KUTAN- Ben ona Amerikancıdır diyemem. An-
cak FethuUah Hoca camiasının son zamanlarda yap-
makta olduğu bazı uygulamalan da tasvip etmedi-
ğimi özellikle ifade edeyim. Bize ifade edilen Fet-
huUah Hoca'nın bir rahatsızlığı sebebiyle ABD'de
olduğudur. Hakkında bazı soruşrurmalar olduğu
için de Türkiye'ye gelmek istemediği behrtilmek-
tedir. Sağlığının iyi olmadığına inanıyorum. Dola-
yısıyla FethuUah Hoca camiasının yaptıklannın çok
dikkatlice incelenmesinde fayda vardır. Ama ben
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığım döneminde
githğımTürki cumhuriyetlerdeki Türkokullannahay-
ran kaldım. Yani Türk devletinin bu alanda yapa-
madığını o canüa yapmış.