23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 15 TEMMUZ 2004 PERŞEMBI OLAYIAR VE GORUŞLER ARAPABİR NEŞE DOSTER İsraf Haram mıydı? Zenginliğiyle övünmek, ayıptan öte günah mıy- dı? Gösteriş ve nispet yapmak, onlann kitabında yazmaz mıydı? İsraf haram mıydı? Hadi canım sen de... Devletin 5 bin polisi, bomba uzmanlan, keskin nişancılar, donanımlı çevik kuvvet, hava kontrolü- nü sağlayan helikopterler, eğitilmiş polis köpekle- ri, kayıt tutan güvenlik kameraları, sinyal bozucu aletler, bölgede yer alan GSM şebekelerine el koy- mak, yaya ve araç trafiğine kapatılan yollar, bom- ba imha edebilen robotlar, x-ray cihazlan, valilikçe düzenlenen özel güvenlik kartları. Tüm bunlar NATO vadisi için değil, "nikâh vadi- si" için ahnan olağanüstü güvenlik önlemleri. Duy- duk duymadık demeyin! Halkçı Başbakanımızın kızı evleniyor. Ne haber? 7 bin davetlisi olan, 6 şa- hitli, "sadesu"ikramltyıhn nikâhından, pardon ha- nedanın nikâhından sözediyoruz. Esra Sultan, ve- liaht Berat'la evleniyor. Bu arada insafsızlık etme- yelim. israfın haram olduğu, "sadesu"ikramından anlaşılmıyor_mu? Doğrusu Özal ailesine haksızlık etmışiz! Efe'nin düğününü, Zeynep'in nişanlarını, torunlann sün- netlerini fazlaca dilimize dolamışız! 7 bin kişiyi üç ayn güvenlik kontrolüyle salona alacak, çiçekleri bi- le didik didik arayacak, takı ve hediyeler için özel platform hazırlatacak, bunun adını da "halkçılık" ko- yacaksınız. Nasıl yani? Ramsey Amca'nın parala- nyla ABD'de okuyan ve günü geldiğinde de am- canın şirketlerinde çalışarak borcunu ödeyecek olan Esra ile 160 SL Mercedes sahibi 22 yaşında- ki damadın debdebeli ve şaşaalı düğününün 50 mil- yar liraya mal olduğunu duyduk. Ahmet Burak'ın, 200 milyar liralık takı takılan nikâhının şokunu üze- rimizden atamamışken Bilal Erdoğan'ın 40 milyar liraya mal olan düğününe alışmaya çalışırken, 11 ay arayia yeni bir düğüne hazırlanmak, çağnlılar açı- sından zor olsa gerek! Herkes de Maliye Bakanı ka- dar mütevazı hediye alamaz ki canım!.. Dünürlenn dünya görüşleri ve söylemleriyle çe- lişen törende Ürdün'den Romanya'ya, Pakistan'dan Yunanistan'a, Annç'tan Gül'e uzanan şaMçeşit- liliği, nikâhın "çokuluslu" ve "sıkı bir nikâh" oldu- ğunu gösterdi. Allah tamamına erdirsin ve de bir yastıkta kocatsın. Bu arada insanın aklına ve gözüne takılan birkaç aynntıdan da söz etmemek olmaz. Deneyimli ga- zeteci Sadık AJbayrak ın "gerçek haber" değeri taşıyan "çeyiz kumaş"\a ilgili müthiş açıklamalan, habercilere, haberciliğin nasıl yapılması gerektiği konusundaki önerileri, basın tarihimizde hak ettiği yeri er geç alacaktır kuşkusuz... Başbakanımızın sunuculuk yaptığı yılın nikâhı, Do- ğu-Batı, Kuzey-Güney sentezi olarak, hanedanlık tarihinde "çini işlemesi" şeklinde yerini alacaktır mut- laka... Neyin, kimden, niye korunduğunun bir türlü an- laşılamadığı düğündeki bu çarpıcı görüntüleri "tarz" diye mi, "değişim" diye mi okumalıyız? Buna da bir türlü karar veremedik. Bu arada siyaset ve med- ya iç içeliğinin ülkelere ve kurumlara sağladığı ya- rariar ve ödettiği bedeller bilinir, gözlenirken, bu ye- ni akrabalığın başta ülkemiz olmak üzere aileler ve genç evliler için hayırlara vesile olmasını temenni ederiz. Demokrasi ve de Idam... Halit ÇELENK Hukukçu G azetelere bakıyorum. Irak olay- lanyla ilgili haberler arasında şunJan okuyorum: Irak'ın eski devletbaşkanı Sad- dam Hüseyin ve devrik rejimin 11 üyesi ABD'nin gözetimi altında iken bu gözetim yetkisi 28 Haziran Pazartesi günü ge- çici hükümete devredildi. Yeni Irak yönetimi daha önce askıya aldı- ğı ölüm cezasını yeniden uygulamaya koy- du. Yeni hükümet güçleninceye kadar Sad- dam Hüseyin ve arkadaşlan ABD'nin yöne- timindeki bir cezaevinde kalacak. Sanıklan yargrlamak için özel bir mahkeme kuruldu ve mahkeme başkanı Salim Çetebi, Saddam Hüseyin ile görüşerek ona sahip olduğu hak- lan anlatmıştır. Habenn özeti budur. Biz burada hukuk, uluslararası hukuk ve ceza hukuku açılanndan kimi kurallar üze- rinde kısaca durmak istiyoruz. Bunlar çağ- daş ve gelişmiş ülkelerde öteden beri kabul edilen ve uygulanan temel kurallardır. 1- Haberlerde, ABD'nin. Irak'ta egemen- liği kendisinin kurdurduğu geçici hükümete devrettiği bildirilmektedir. Amerika, Irak'ta işgalci bir devlettir. Işgalci bir devletin ege- menlik hakkı olamaz. Egemenlik halkın ve ulusundur. Halk bu hakkını serbest seçimler- de ıktidara getirdiği bir hükümete devrede- bilir. Başka bir deyişle bağımsız bir ülkede serbest seçimlerle iktidara gelen hükümet halk adına bu hakkı kullanabilir. Bu neden- ie ABD sahip olmadığı bir hakkı devredemez. Irak'taki geçici hükümet işgalci ABD tara- fından kendisine bağlı kişilerden. başka bir deyişle işbirlikçilerden oluşturulmuş bir hü- kürnettir. Bu hükümet meşru (yasal) bir hü- kümet değildir ve olamaz. Yine bu hükümet özel bir mahkeme de kuramaz. Buna yetki- si de yoktur. Fiilen kursa da hukuka aykın olur. Mahkemelerin başta gelen özelliği bağımsız- lıktır. Bir hükümet tarafindan özellikle meş- ru olmayan bir hükümet tarafindan kurulan bir mahkemenin hâkimleri bağımsız olamaz. Böyle bir mahkeme, hâkimliğin temel nite- liklerinden olan yansızlık niteliğine de sahip olamaz. Böyle bir mahkeme hâkimlerinin güvencesi de (hâkim teminatı) yoktur. îste- nildiği zaman görevlendiren tarafından gö- revden alınabilir ve görevine son verilebilir. Özetle bu mahkemeye "mahkeme" denile- mez. Bu, emirkulu birkuruldur, böyle birku- ruldan adalet beklenemez. 2- Saddam Hüseyin ve aıkadaşlannın Irak'ta ABD ve tngiliz işgalinin sürdüğü, işgal as- kerlerinin bulunduğu, Irak'ın bağımsızhğı- nın söz konusu olmadığı böyle bir dönemde yargılanmalan adalerin gerçekleşmesinin en- gellerinı de beraberinde getirir. Emektar bir CIA ajanı olduğu basına yansıyan haberler- den anlaşılan kukla bir hükümerin başbaka- nı İyad ADavi'nin yönetimi döneminde ya- pılan biryargılamadan adalet beklemek abes- tır. Bu nederderle önce Irak'taki yabancı as- kerlerin çekılmesi. Irak'ın bağımsızlığına ka- vuşması, bu bağımsız Irak'ta serbest seçim- lerin yapılması, Irak halkının özgür irade- siyle biriktidann oluşması gerekir. Ancak böy- le bir iktidar Saddam Hüseyin ve arkadaşla- ruun yargılanmasına karar verebilir. tdam mı demokrasi mi? 3- Öteden beri, dünyada ve Türkiye'de de- mokratik ılkelerin ve insan haklannın savu- nuculan, bilim insanlan, hukukçular, insan haklannın en yücesi olan ve tnsan Haklan Ev- rensel Bildirgesi'nin de üçüncü maddesinde yer alan "yaşam hakkTna temel hak ve öz- gürlüklerin başında yer vermişlerdır. Tüm bu çalışmalar sonucunda ulaşılan nokta, ya- şam hakkının dokunulamaz ve ortadan kal- dınlamaz oluşudur. Bu hakkı ortadan kaldı- ran, suç işlemekte caydıncı bir etkisi olma- yan, geri dönüşü de mümkün olmayan idam cezasının kaldınlması bir gereklilik olarak or- taya çıkmıştır. Bu ve benzeri haklı gerekçe- lerle tüm Avrupa ülkelerinde ve Amerika Birleşik Devletleri'nin 39 eyaletinde insan hak- lanna aykın bulunan ölüm cezası yasalar- dan çıkanlmıştır. Geçen aylarda Türkiye Cumhuriyeti de ölüm cezasına son vermiş, anayasasından ölüm cezasına ihşkin madde- leri çıkarmışnr. Günümüzde idam cezasına çağdışı bir ceza olarak bakılmaktadır. Bu ge- lişmeler karşısında kendi ülkeierinde idam ce- zasını insan haklanna aykın bularak yasala- nndan çıkarmış olan devletler, verilmesi ola- sı idam kararlan karşısında sessiz kalabile- cekler midir? Bu kararlan onaylamak iki- yüzlülüğünü kabul edecekler midir? Irak'ta idam cezasının askıya alındığı ve uygulama- dan kaldınldığı halde gen getirilmesinin si- yasal amaçlı bir karar olduğu gerçeğine göz yumabilecekler midir? Bunun. kendini yad- sımaktan başka bir anlamı olabihr mi? Önümüzdeki kasım ayında .Amerika Bir- leşik Devletleri'nde seçimler yapılacaktır. George Bush da bu seçimlerde adaydır. ABD'nin, haklı bir neden olmadan, Birleş- miş Milletler'in herhangi bır karanna dayan- madan, Irak'ta kitle imha silahlan bulundu- ğu yalanuıı ileri sürerek bu ülkeyi işgal et- mesi, teknolojınin ürettiği en ağır, öldürücü silahlan kullanarak binlerce savunmasız si- vili, kadın ve çocuklan öldürmesi, kamuoyu yoklamalannın da gösterdiğı gibi George Bush'un seçim şansını azaltmıştır. Saddam Hüseyin vekimı direnişçılerle ilgili olarak ve- rilecek kararda. George Bush'un, etkisinin ol- mayacağını düşünmek zordur. Yukanda belirttiğimiz nedenlerle, asıl yar- gılanması gerekenler, Geroge Bush ve onun suç ortaklandır. "Özd mahkemeler^ onlan oluşturan siya- sal iktidara bağımlı \ e yansızlık koşulundan yoksun mahkemelerdir. Bu nedenle Irak sı- nırlan içinde yapılacak biryargılamadan ada- let beklemek olanaksızdır. Saddam Hüseyin ve arkadaşlanna yüklenmek istenen suçlann niteliği de göz önüne aluıarak bunlann Irak dışında oluşturulacak uluslararası bağımsız ve yansız (Uluslararası Ceza Mahkemesi gi- bi ) bir mahkemede yargılanmalan adalet açı- sından en doğru çözüm yoludur. Dokunulmazlık ve Maaş Zammı... Ercan YEŞİLYURT "V Tasama dokunulmaz- j / lığı; milletvekilleri- A ni, adli kovuşturma- lardan koruyan bir anayasa hukuku kurumudur. Bu ku- rum ilk kez Ingıltere'de or- taya çıkmışhr; kralla parla- mentonun çahşhğı yjllarda, yürütmeyi temsil eden kral, kendisine muhalefet eden parlamento üyelerini rutuk- latıyor ve böylece istemedi- ği kisileri parlamento dışına atarak muhalefetlerinı önlü- yordu. Nihayet 1689 tarihli "Halklar BMrgea" böyle- si uygulamalan yasaklar. Par- lamento içindeki söz ve tar- tışma özgürlüğü engellene- meyecek ve bundan ötürü parlamento dışında hiçbir yargı mercii önünde soruş- turma açılamayacakhr. Bu ilke 18. yüzyıldan itibaren bütün Batı ülkeleri anayasa- lanna girer. Kurumun doğuşu ve ge- lişimi de gösteriyor ki yasa- ma dokunulmazlığı, yürüt- meye, yani iktidara karşı as- lında muhaleferi korumak amacını taşıyor. Böylece ya- sama dokunulmazlığı. en QPBS NTVRodyo ANHMA 104 7 '7MIR 95 7 www.ntvmsnbc.com başta. ıktıdann kendisi içtn tehlikeli gördüğü muhale- fet mensuplanru tutuklata- rak oniardan kurtulmak ola- nağını ortadan kaldınyor. Böyle bir kovuşturma. iktı- dardan gelebileceği gibi baş- ka kurum ve kişilerden de gelebilir. Parlamento üyesi işte bu şekilde korunduğu takdırdedirki temsilcilik gö- revinı korkmadan, tam bır serbestlik ve huzur içinde yerine getirebılır. Dokunulmazlık. milletve- killenne a^ncalık sağlamak için değil, siyasal nedenler- le yapılacak kovuşfurmala- ra karşı. iktidann bırtakım bahanelerle. muhalefet mil- letvekıllennden kurtulmak istemelerim önlemek için- dir. Yakın tarihimizde, ikı çarpıcı ömek bulunmakta- dır. Birisi 1967'de TlPmıl- letvekili Çetin AJtan. öbürü 1986 yıhnda SHP milletve- kili CünevtCanwr'tn doku- nulmazlıklannın kaldınlma- sıdır. Çetın Altan'ın doku- nulmazhğımn kaldınlması, Akşam gazetesinde yazdığı bir yazıyı Meclis kürsüsün- de okuvarak suç işlediği, Cü- neyt Carrver'inki ise Cum- hurbaşkanı Kenan Evren'e hakaret ettiği savına dayan- maktaydı. Bu örneklerde şu- nu göstenyor ki amaç, mu- halefetı susturmak ve etkisiz duruma getirmektır. Yolsuz- luk yaptı diye. ilki 1928 yı- hnda olmak üzere bugüne kadar 12 bakanın dokunul- mazlığı kaldınlmıştır. Zaten yolsuzluk yapma olanağı da- ha çok iktidar milkrvekille- rinde vardır. Muhalefetin, devletin ekonomik ve siya- sal gücünü kullanma olana- ğı yoktur 1960 öncesi DP döneminde de dokunulmaz- lık hep siyasal baskı aracı olarak kullanılmıştır. Yasama dokunulmazlığı. Batı ülkelen anayasalannda da vardır. ttalya Anayasa- sı'nın 68., Fransa'nın 26 , Almanya'nın 46. maddele- rinde. suçüstü hali dışmda bağlı bulunduklan meclisin izni olmadan milletvekille- n hakkında sonısrurma açı- lamaz. hükümleri vardır. Ingiltere gibi liberal-de- mokratik Batı ülkelennde dokunulmazlığın kapsamı- nın hayli dar bir çerçevede ol- ması, bu ülkelerde, kişi öz- gürlüklerinin yeterince gü- venceye alınmış olmasıyla açıklanabilır Zira ke\fi tu- ruklamalara karşı bireyleri koruyan ve yargı bağımsız- lığının gerçekleştiği birülke- de yasama dokunulmazlığı- nın kapsamının geniş tutul- masının bir anlamı kalma- mıştır. Bizimki gibi ülkeler- de dokunulmazlığın kapsa- mı Batı'daki gibi dar tutula- maz, ama yeni bir düzenle- me yapılabilir CHPVegörev Dokunulmazlıklan kaldı- ralım diye sürekli demeçler veren CHP'liler, neden açıp da Batı ülkeleri anayasalann- da bu nasıl düzenlenmiş dı- ye bakmıyorlar? Geçen ya- sama döneminde hakkında yolsuzluk iddıası bulunan başbakanlar. bakanlar. mıl- letvekillen vardı. Bunlann hiçbirisi yeniden milletve- kilı seçilemedi ve şu anda dokunulmazlıklan yok. Ne- den acaba bunlar hakkında adli bır işlem yapılmıyor, bu konuda herhangi bır gırişim- de bulunmayı düşünmüyor- lar° Parlamentonun saygın- lığını sağlamak ve korumak. bütün partilenn görevı ol- malıdır Şımdi bakan. baş- bakan ve milletvekili olanla- nn, seçimden önce daha çok belediyelerde görev \apar- ken haldannda yolsuzluk id- dıalan vardı ve hiçbirinin do- kunulmazlığı yokru. Hiçbi- nsı hakkında o dönemde so- ruştunna açılmadı: yargıç önüne çıkanlmadılar Yapılması gereken, doku- nulmazlığın kapsamını da- raltmaktır. Bunun için yapı- lacak anayasa değışıkh'ğıy- le, yasama dokunulmazhğı- nın ceza kovıışturmasına en- gel olmaması sağlanmalıdır. Yalnızca özgürlüğü sınırla- yan yakalama. gözaltına al- ma ya da tutuklama halle- rinde Meclis'in karan gerek- lı olmalıdır. Bunun için de anayasantn 83. maddesinm "sorguya çekikıııez'','^ar- gdanamaz" ifâdelennın çıka- nlması yeterlıdir Bir oneri Şimdi muhalefet partisı CHP'ye hem kendilerine hem de parlamentoya say- gınlıkkazandıracağına inan- dığım bir önerim var. 1961 Anayasası 'nın 82. maddesi- nin ilk şekliyle yeniden ana- yasaya girmesi için önerge versinler. Bu madde, "Mil- lehekiDerine her ne surette olursa olsun yapılacak zam ve ilaveler, ancak bu zam ve ilaveleri takip eden 'millet- vekili genel seçiminden son- ra' uygulanır" şeklindeydi. 12 Mart"tan sonraparlamen- todaki bütün partilerin iş- bırliğıyle 30 Haziran 1971 günü yapılan değişiklikle hem de geriye doğru işleti- lerek 1 Mart 1970tarihınden geçerli olmak üzere değiş- tirilmiştır. Bu değişiklikle milletvekillerine yapılan zam ve ılaveler hemen uy- gulanır duruma getirilmiş- tir. İşte hem size hem depar- lamentoya saygınlık kazan- dıracak bir öneri. PENCERE Merak Bu Ya!.. Insanlığın bilgi birikimi hızla artıyor, baş dön- dürücü bir ivme kazanıyor, mekanikten elektro- niğe geçiş bu süreci pompalıyor, uzmanlık yo- lunda dallı budaklı gelişme karşısında eski bil- genin sözü bugünden yarına değerleniyor: "- Ben bir şey bilirim, o da hiçbir şey bilme- diğimdir." Çağdaş dünyada yaşayan kişi kendinde bir ke- ramet aramaya kalkışmaktan kaçınmalı!.. • Dostlar alışverişte görsünler, ben dinci gaze- teleri dikkatle izlerim, o kesimde neler olup biti- yordiye okurum; bunlann arasında "YeniŞafak" iktidann sesi gibidir; bir bölümünü aşağıya aldı- ğım yazı bu gazetede Dücane Cündioğlu'nun köşesinde yayımlandı: "Hitler'in bir zamanlar memleketimizde gör- düğü alâkanın güçlü nedenleri olmalı, değil mi? Mesela Hitler'in kendileriyle savaştığı güçlü ül- keleri hatıriayalım: Ingiltere, Fransa, Rusya, (ABD unsuru ise bir bahs-i diğer) Almanya 1. Cıhan Harbi'nde Osmanlı'nın müttefikiidi ve bu üç ül- keye karşı biıiikte savaşmışlardı. Hitler Alman- ya'sı Lozan'/ delip bu ülkelerihizaya getirdiği sı- ralarda, Lozan'ın bir diğer mağduru olan Türki- ye'de Hitler'e ilgi gösterilmesinin psikolojik bir anlamı, hatta bir teselli bulma hissinin hiç etki- si yok mudur? Eh, bir de unutmayalım ki Hitler iyi-kötü biraskerdi; askeri birliderdi. (...) Bizde Napolyon'a yönelik ilgiyle Hitler'e yönelik ilgi- nin kesiştiği nokta tam da burasıdır. Herikisi de -en azından başlarda- gayet güçlü, becerikli ve tarihen bizim de rakibimiz olan ülkeleri dize ge- tiren birer askeri lider idiler." (26 Haziran 2004) • Düzeltmeye gerek var mı bilmem!.. Almanya'nın Lozan'la bir davası yoktur; Birin- ci Dünya Savaşı'ndan sonra galip devletler Ber- lin'e Versailles'ı dayattılar!.. Hitier, Napolyon gibi askeri lider değildir, Bi- rinci Dünya Savaşı'nda askere alınmış, onbaşı- lığa kadar yükseltilmişti; Ikinci Dünya Savaşı'nda elinin hamuruyla bu işe kanşmaya kalkmış, ağ- zına burnuna bulaştırmıştır... Almanya "Lozan'ı delip" Fransa, ingiltere ve Rusya'y "hizaya gef/r"memıştir; Hitler, Versail- les'ı büyük çapta çöp tenekesine atmıştır... Peki, bu kadar büyük bilgi yanlışları nasıl olu- yor da bir araya toplanıyor ve büyük çapta bir yoruma yol açabiliyor?.. Bizim medyada buna benzer çok yazı yayım- lanıyor... Cündioğlu'nun yazısını da okuyup geçecek- tim; ama, arada bir başka şey oldu. • A/i Saydam. Sabah'taki köşesinde, "Ya Bile- ceksin, ya da Güveneceksin" başlığı altında şun- lan yazdı: "Kitaplannı büyük keyifle okuduğum Dücane Cündioğlu dostum bir keresinde döıt türinsan olduğunu söylemişti: 1- Bilmeyenler ve bilme- diklerini bilmeyenler. Bunlar ahmaktır. Böylele- rinden uzak duracaksın. 2- Bilmeyenlerfakatbil- mediklerini bilenler. Bunlardan iyi öğrenci olur. 3- Bilenler fakat bildiklerini bilmeyenler. Bunlar- dan çok iyi öğretmen olur. 4- Bilenler ve bildik- lerini bilenler. Bunlann ise peşinden gidilir." (11 Temmuz 2004) Eh, bunun üzerine bir sorayım, dedim, Ali ile hukukumuz eskidir, köşesine aldığı saptamaya göre Cündioğlu dört şıktan hangisine giriyor?.. ÖREN PesinOdeme °.1O İndirim Kart ile bir sefet ".5 İndirim Otel Club NINA 59.000 >d.,i.,b™ Kişibaşı Gecelik 3x19.600 Wt»W iıeçs VMtm* Krcdi \>3t\mı 3TaksrtHZDEN HERŞEY DAHIL 0-10 YasUcretsiz • Deiıze S'f r Odala' • Klımalı Klmasız • vüz'ne Havuzu • Çocuk Havuzu • Çocuk Parxı • Dısco • Amenkan Bar • YöruK Çaüın Rez. Tel: 026i 4t6 4J 32-416 43 33 - 416 3b 73 Fax: 0266 416 36 07 Islanbul Irtıbal Tel : 0216 449 23 74 . 449 32 75 Fax : 0216 449 37 93 HOTB. MAVİDENİZ MAVt BAYRAK ÖDÜLLÜ, MARMARİS TURUNÇ KOYU'NDA DENtZE SIFIR, ÖZEL PLAJ, YÜZME HAVTJZU, HAVUZ BAR, RESTAURANTLAR, ODALARDA KLlMA, MÜZtK YAY1NI, TELEFON. (0-2 YAŞ tCRETSİZ) AVMODADA 3. KİŞİ %50 tVDİRİMLİ Kişi Başı Yanm Pansijon Açık Bufe BLJVGALOV 40.000.000.- TL+KD\ OTEL ODASI 60.000.000.- TL+KD\ KAMPANYA (7 Gece - 8 Gün) Kişi Başı \ arını Pansivon Açık Büfe BINGALOV 250.000.000.- TL+KD\ OTEL ODASI 350.000.000.- TL+KDN (E>lülfi>atlarımı/ısorunuz) REZER\ A Tel 0 253 4 " 6 " l SU-il ınfo'i hotelma\ ıdenız com ^ Fak> 0 252 4"6 "0 07 hötelmavıdenız com ADRES DEGİŞİKÜGİ LJÇU1VI HUKUK BÜROSU "La Martin Cad. No: 44/7 - 46'3 Taksim ISTANBUL" adresinde bulunan büromuz "Cumhuriyet Cad. Okay Apt. No: 47/2 Taksim ÎSTANBUL" adresine taşınmıştır. Tel: 0 212 297 27 48^*9 Av. Veysel Uçum Av. Mehmet Uçum Av. Hatice Uçum Av. Ensar Uçum
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear