Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 12 TEMMUZ 2004 PAZARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
ls:anbul
Edime
Kocaelı
Çanakkaie
İ2mır
Manisa
Aydın
Denızli
Y
Y
PB
PB
B
B
B
B
30
29
32
32
33
38
37
38
Zonguldak PB 24 Antalya
Sınop
Samsun
Trabzon
Gıresun
Ankara
Eskışehir
Konya
Sıvas
PB
PB
PB
PB
B
B
B
B
28
29
27
28
34
32
33
31
Adana A 36
A 39 Kars
Mersin
Diyarbakır
Sanlıurfa
Mardın
Sıirt
Hakkân
Van
A
A
A
A
A
PB
PB
33
37
39
34
35
31
27
PB 22
Yurdun doğu ke-
sımlerı ıle kuzeybatı
kesımlen parçalı yer
yer çok bulutlu. Trakya
ıle istanbul çevrelerı
sağanak yağışlı. dığer
yerler az bulutlu ve
açık geçecek. Hava sı-
caklığı; yurdun kuzey-
batı kesımlennde bıraz
azalacak. dığer yerter-
de1-3dereceartacak.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
Münıh
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
19
20
17
19
17
14
21
25
17
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Zürih
Y
B
B
Y
Y
Y
Y
B
Y
16
14
24
19
25
25
27
36
1R
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
Y
B
Y
PB
PB
Y
PB
A
22
29
23
38
28
34
15
39
Şam A 38
^ "
Moskova
Parçalı Duıutlu Bulutlu ^ Çok bulutlu Yağmurlu 5 Kartı i Gok güriiftüiü
78 bin derslik gerekiyor
Okullann
derslik açığı
kapaülamıyor
FIRAT KOZOK
ANKARA - Milli Eğitim Bakanlığı tarafindan
yayımlanan istatistikler, Türkiye'deki derslik ye-
tersizliğine çözüm bulunamadığını ortaya koy-
du. Ortaöğretim kurumlannda 12 bin 813, ilköğ-
retim kurumlannda da 78 bin 750 dersliğe gerek-
sinim duyuluyor. Derslik sorunu ikili öğretımle
çözülmeye çalışılırken, imam hatiplerin bu soru-
nu yaşamadığı ortaya çıktı. Ülke genelinde sade-
ce 1 imam hatip lisesinde derslik yetersizliği ne-
deniyle ikili öğretim yapılıyor. Ilk ve ortaöğretim-
de derslik sorununun çözümlenmesi için 9 katril-
yonluk kaynağa ihtiyaç duyulduğu belirlendi.
Millı Eğitim Bakanlığı tarafindan yayımlanan
okullara göre öğrenci istatistikleri, eğitimdeki so-
runlan bir kez daha gözler önüne serdi. îstatistik-
ler, AKPhükümeti tarafindan "mağdur" olduk-
lan ileri sürülen imam hatiplerin, öğrenci başına
düşen derslik sayısı bakımından diğer okullardan
çok daha "ayncalıklı" oldukJannı ortaya koydu.
îstatistiklerden elde edilen veriler şöyle:
• Ilköğretimdeki 36 bin 116 okuldan, derslik
yetersizliği nedeniyle 8 bin 325'inde ikili öğre-
tim yapılıyor. Toplam 5 milyon 596 bin 338 öğ-
renci ikili öğretimde okuyor.
• Ilköğretimde toplam 78 bin 750 yeni dersli-
ğe gereksinim duyuluyor. Bu dersliklerin malıye-
ti 8 katrilyon 200 milyar lira. Ilköğretimde 646
bin 457 öğrenciye "taşımah" eğitim veriliyor.
• Ilköğretimde derslik ihtiyacı en fazla olan ıl
ise îstanbul. Bu ilde derslik ihtiyacı 24 bin 197.
Istanbul'dan sonra yeni dersliğe gereksinim du-
yan iller ise Ankara, tzmir, Adana. Gaziantep,
Bursa, Sanlıurfa, Konya, Mersin ve Van.
• 2 bin 178 ortaöğretim okulunun 533'ünde
ikili öğretim, bin 645'inde de normal eğitim ya-
pılıyor. tkili öğretimde 813 bin 104, normal öğ-
retimde ise 792 bin 74 öğrenci eğitim görüyor.
• Ortöğretimde bir dersliğin 30 öğrenciden
oluştuğu varsayılırsa, açığın kapatılabilmesi ıçin
toplam 12 bin 813 yeni derslik açılması gereki-
yor. Bu derslikJerin maliyeti ise yakJaşık 1 katril-
yon 330 trilyon lirayı buluyor.
• Derslik ihtiyacının en fazla olduğu iller, or-
taöğretimde de İstanbui, Izmir ve Ankara.
• tlk ve ortaöğretimdeki bu olumsuz tablola-
ra imam hatip liselerinde rastlanmıyor. Türkiye
genelinde din öğretimi yapan toplam 452 okul-
dan sadece 1 'inde derslik yetersizliği nedeniy-
le ikili öğretim yapılıyor. imam hatip liselerin-
de ikili öğretimde okuyan öğrenci sayısı 163.
Buna karşın normal öğretimde 84 bin 735 öğ-
renci eğitim görüyor.
Prof. isıkli: Billmsel değil
KPSS'de
AKP sorusu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kamu Per-
soneli Seçme Sınavı'nın (KPSS) dünkü ikinci
orurumunda, "Hangisi muhafazakâr demok-
rat bir siyasi partidir" bıçiminde bir soru sorul-
duğu, seçenekler arasında AKP'nin de bulundu-
ğu belirtildi. Prof. Dr. Alpaslan Işıklı sorunun bi-
limsel olmadığıru söyledi.
• KPSS'nin ikinci oturumu dün gerçekleştirildi.
Sınava katılan adaylardan edinilen bilgiye göre,
kamuda mülki nitelikli ve yargıyla ilgili görevle-
regeleceklerin seçilmesi amacıylayapılan KPSS
suıavında şıklan arasında AKP'nin de bulundu-
ğu bir soru soruldu. "Aşağıdakilerden hangisi
muhafazakâr demokrasi eğilimini savunmak-
tadır" şeklindeki sorunun yanıt seçenekleri ise
şöyle sıralandı: "Anavatan Partisi, Doğnı Yol
Parrisi, Demokrat Parti ve Müliyetçi Hareket
Partisi, Adalet ve Kalkınma Partisi.'* Soru ki-
tapçıklan ve yanıtlarının basına dağıtılmayan
KPSS'de yöneltilen sorunun doğru yanıtmm da
"AKP" olduğu belirtildi.
Soruyu değerlendiren Prof. Dr. Alpaslan Işık-
ü demokrasi kavramının böyle bir nitelemesinin
olamayacağını söyledi. Işıklı, "Bilimsel olarak
ve nesnel olarak sıraianan parrilerden yalnız-
ca herhangi birisini bu kategoriye sokmak
mümkün değildir. Bu partilerin her biri, ken-
dilerinin muhafazakâr ve aynı zamanda de-
mokrat olduğunu iddia edebilir. Dolayısryla
bu, subjektif değerlendirmeye açık, biümseÜik
özelliği olmayan kategorileştirmedir" dedi.
Her sınavda var
Daha önce de 13 Haziran'da gerçekleştirilen
Liseye Giriş Sınavı'nda Atatürk'ün okullarda di-
ni eğitim yapılması gerektiğini söylediği iddia
edilmiş, Dışişleri Bakanlığı Hukuk Müşavirliği
mülakatında ise adaylara, "Ahirete inanır mısı-
nız? Haftada kaç defa Kuran okursunuz? Pey-
gamberlerin gökyüzüne çıktığına inanır mısı-
nız" gibi sorular sorulmuştu.
Cumhurbaşkanı, kadının toplumdaki rolünün güçlendirilmesi gerektiğini vurgıdadı
Sezer: Şiddet son bulmalıANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer, kadına yönelik ay-
rımcılık ve şiddetin son bulması
çağnsında bulundu. Kız ve erkek
çocuklannın eşıt eğitim olanakla-
nndan yararlanması gerektiğini
vurgulayan Sezer, "Kadınlann
ve İuz çocuklannın toplumsal
ve ekonomik yönden güçlendi-
rilmesi ve töre cinayeri gibi ka-
dına yönelik şiddet uygulama-
larının sonlandınlması insan-
lığa karşı sorumluiuğumuz-
dur" dedı.
AKP hükümetı, türban tartış-
ması ile kadınlann özgürlüğü
üzerinde baskı oluştururken.
Cumhurbaşkanı Sezer, Dünya
Nüfus Günü nedeniyle yaptığı
açıklamada "kadının toplum-
daki rolünün güçlendirilmesi-
ne" vurgu yaptı. Dünya Nüfus
Günü etkinliklerinin bu yıl "Ka-
dınlann Hayatım Kurtarmak*
1
konusuna odaklanmasına karşın,
Meclis Başkanı Bülent Annç ve
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan'tn mesajlannda kadın konu-
suna hiç değınmemeleri dikkat
çekti.
'Artış geHşmeye engel'
Cumhurbaşkanı Sezer mesa-
jında. hızlı nüfus artışının geliş-
mekte olan ülkelerde yarattığı so-
runlara dikkat çekerken "Gelir
dağıhmımn bozulması, işsizlik,
çarpık kentleşme, eğitim ve
sağlık alanlanndaki sorunlann
büyümesi gibi çok yönlü etkile-
riyle hızlı ve plansız nüfus artı-
şı. ülkelerin kalkınma sürecini
kesintiye uğratmakta. toplum-
sal gelişimini engellemekte \e
gönenç düzeyini düşürmekte-
dir" dedi. Dünya nüfusunun ya-
nya yakınını oluşturan kadın ve
kız çocuklann, birçok ülkede aç-
lık, yoksulluk, hastalık gibi olum-
suz koşullar altında yaşamını sür-
dürdüğüne, şiddetle karşı karşıya
kaldığına işaret eden Sezer. bu-
nun mutlaka üzerinde durulması
ve çözümlenmesi gereken bir ko-
nu olduğunu vurguladı. Sezer, şu
değerlendirmeyı yaptı:
"Kadın ve kız çocuklannın
yaşamın her alanında etkin ola-
rak yer alnıası. kadının yararı-
cılığını ve verimliliğini kullana-
bilmesi, toplumları zenginleşti-
recek ve gûçlendireeekrir.
Kız ve erkek çocuklannın
eşit eğitim olanaklarından ya-
rarlanması, temel sağlık hiz-
metlerine erişimi, yaşamlannın
güvence altında olması, kadın-
lann ve kız çocuklannın top-
lumsal ve ekonomik >önden
güçlendirilmesi ve töre cinaye-
ri gibi kadına yönelik şiddet uy-
gulamalarının sonlandınlma-
sına ilişkin düzenlemeler yapıl-
ması, insanlığa karşı sorumlu-
luğumuzdur. İnsanlığın ortak
zenginliği ve umudumuz ço-
cuklanmızın ve gençlerimizin
kız-erkek aynmı olmaksızın
eğitim almaları, onları sorum-
luluk sahibi, sağlıklı ve üretken
bireyler olarak görebilmek iç-
tenlikli dileğimizdir."
Yurttaşlar eğltllmeli'
TBMM Başkanı Bülent Annç
da mesajında. devletlerin güç ve
gelişmişlik düzeyinin. sahıp ol-
duklannı nüfusun çokluğuyla de-
ğil, o nüfusun niteliği ve insanla-
ra sunulan hizmetlerle ölçüldü-
ğünü söyledi. Bülent Annç, Tür-
kiye'de nüfus artışının bellı bir
dengeye kavuşturabilmesi ıçin
yurttaşlann eğitılerek bilinçlen-
dınlmesının büyük önem taşıdı-
ğını kaydetti.
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan. nitelıklen geliştirilmiş nüfus
potansiyelinin gelişmekte olan
ülkeler ıçin iticı güç olduğunu
ifade ederek "Bu nedenle,
önemli olan kaliteli nüfus ar-
tışını sağlamaktır" dedı.
Başbakan Erdoğan'ın kızının düğününe katılan kadınlann büyük bölümünün türbanlı ve kara çarşaflı olması dikkat çekti. Tören önce-
si ve sırasında yoğun güvenlik önlemleri ahnırken özel eğitimU köpeklerie bomba araması yapıldı. (Fotoğraflar: UGUR DEMlR AA)
Başbakan'dan hanedan düğünü
Türbanlı ve çarşaflı konuklann ağırlıkta olduğu düğünde çiftin nikâh şahitleri
arasında KralAbdullah, PervezMüşerref veKostas Karamanlis de bulunuyordu
fstanbul Haber Servisi -
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan'ın kızı Esra Erdoğan ve
hükümete yakınlığı ile bilinen
Yeni Şafak gazetesi yazan Sa-
dıkAlbayrakın oğlu Berat Al-
bayrak dün Lütfi Kırdar Kong-
re ve Sergi Sarayı'nda "yoğun
güvenlik önlemleri" altında
evlendiler. Tören için NATO
Zirvesi'ndekine benzer bir va-
di oluşturuldu. Kara çarşaflı ka-
dınlann da aralannda bulundu-
ğu davetlilerin didik didik ara-
narak girdikleri "Nikâh Vadi-
si"nde görev yapacak gazete-
cilere, valiliğin düzenlediği
özel güvenlik kartlan dağıtıldı.
istanbul Büyükşehir Beledi-
ye Başkanı Kadir Topbaş'ın
kıydığı nikâhta, çiftin nikâh şa-
hitliğini Yunanistan Başbakanı
Kostas Karamanlis, Pakıstan
Devlet Başkanı Pervez Müşer-
ref, Romanya Başbakanı Adri-
an Nastase. Crdün Kralı Ab-
dullah, TBMM Başkanı Bü-
lent Annç ve Dışişleri Bakanı
AbdullahGül yaptı. Nikâh tö-
reninin gerçekleştirildiği Lütfi
Kırdar Kongre ve Sergi Sara-
yı'nın Rumeli Salonu'na öğle
saatlerinden itibaren davetliler
gelmeye başladı.
5 bin polis görev yaptı
Törene katılan erkekler, mo-
dern ve şık takım elbiseler gi-
yerken yanlanndaki kadınlann
kara çarşaflı ve türbanlı olması
tezat oluşrurdu. Nikâha, mo-
dern giyimli türbansız kadmlar
da katıldı.
Nikâh nedeniyle istanbul
Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı
1600'ü çevik kuv^vet, 5 bin po-
lis bugün Lütfi Kırdar Kongre
ve Sergi Sarayı çevresinde ola-
ğanüstü güvenlik önlemi aldı.
Salonun çevresindeki binalara
50 dolayında keskin nişancı
yerleştirildi. Bomba ihbarlan-
na karşı da 50 bomba uzmanı
görevlendirildi. NATO Zir\esi
sırasında kullanılan bomba im-
ha edebilen robotlar da düğün
için devreye sokuldu. Düğüne
gönderilen çelenkler içinde
bomba olma ihtimaline karşı
polis köpeklerine arama yaptı-
nldı. Nikâhın yapılacağı yere
çıkan yollann. yaya ve araç tra-
fiğine kapatılması ulaşımı ak-
sattı. Bölgede, GSM şebekele-
rini engelleyici sistem kullanıl-
dı. Bu arada basın mensuplan
için düğünün yapıldığı Rumeli
Salonu'nun karşısına bir plat-
form oluşturuldu. Esra Erdoğan
ve Berat Albayrak, saat 17.00
sıralannda salonun girişinde
basınapozverdi. Düğün, Yuna-
nistan'dan gelen gazeteciler ta-
rafindan da takip edildi.
Üst düzey katılım
Nikâh törenine AKP'li bakan,
milletvekilleri ve belediye baş-
kanlan ileYunanistan Başbaka-
nı Kostas Karamanlis ve eşi Na-
tassa Karamanlis, Romanya
Başbakanı Adrian Nastase, Ur-
dün Kralı Abdullah, Pakistan
Devlet Başkanı Pervez Müşer-
ref ve eşi Begüm Müşerrefin
yanı sıra Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanı 1. Melih
Gökçek. Oğuz Satıcı, Mahsun
Kırmızıgül, Ömer Balıbey,
Orhan Gencebay, Mustafa
Koç, Ali Şen, Sezen Cumhur
Önal da katıldı.
'Medenl Yasa'ya aykırı'
Hukukun Egemenliği Derne-
ği Genel Başkanı Avukat Er-
dem Ak\üz. Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın kızı Esra Er-
doğan'ın nikâh töreninde bir-
den fazla ve yabancı kişilerin
tanık olarak getirilmesinin Türk
Medeni Yasası'na uygun olma-
dığını belirtti. Akyöz, "Huku-
ki mevzuata göre evlendirme
törenlerinde, birer tanıktan
fazla tanık bulunması ve ta-
nıklık yapacak kişilerin ya-
bancı olması halinde, o resmi
dili bilen tercüman kullanıl-
maksızın törenin icra edilme-
si doğru değildir" dedi. Mali-
ye Bakanı Kemal Unakıtan da
"Bizim bakanlığımız şu anda
zaten açık veriyor. Takacağı-
mız hediye de mütevazı bir
hediye olacak" diye konuştu.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
H Baştarafı 1. Sayfada
Masumları oynamayla saldırganlaşma arasında
salıncak kuran AKP kurmayları önlerine bir hedef
koydu:
Kamusal alan tartışmasını derinleştirip sığlaştı-
ralım ve içini boşaltıp yolumuza devam edelim!
Bu gelenek arkadaşların atalarında da vardı.
Onlar da iş laikliğin inceliğine geldi mi hemen şu-
nu söylerlerdi:
- Aziz kardeşim, bu laiklik nedir, önce tarif ede-
lim, sonra uygulamaya geçelim!
AKP'liler, AÎHM kararının kendileri için doğurdu-
ğu vahim sonucu en aza indirmek için kamusal
alan kavramını tartışmaya açtılar. Değişik tarifler
yapıp durumu kendilerince içinden çıkılmaz hale
getirmek, ardından da şunu demek istiyorlar:
Bakın işte kimse kamusal alan tarifinde birleşe-
medi. Gelin bu alanı ortadan kaldıralım, olsun bit-
sin!
Tartışma sürecinde "masumlan" oynamak ge-
rekirse şu tümceler yeğleniyor:
"Oünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir tanımyok."
"Din düşmanlığı yapılıyor. Türbanlı insanlan ni-
çin dışlıyorsunuz."
"Toplumu kamplara bölmek kimsenin işine ya-
ramaz."
Eğer haddıni bildirmek gerekiyorsa söylem ve
biçim değişiyor:
"Kimse kendisini toplumun üzerinde görmesin."
"Kamusal alanda ısrar edenlerin dinle-camiyle
hiç ilgisi yok."
Genel kamuoyu AKP'ye karşı hoşgörülü yaklaş-
tığı için, toplumun önemli kesimi yaz uykusunda
olduğu için bu sözler toplumu dalgalandırmıyor a-
ma, özünde çok tehlikeli, iç barışı erozyona uğ-
ratabilecek olumsuzlukta...
Hukuk kimi bağlamaz?
AİHM karannı ilk aşamada istediği biçimdetar-
tıştırtamayan AKP önümüzdeki günlerde yeni
adımlar atmaya hazırlanıyor. Bakarsınız kendine
göre karşı hukukçular bulur, karşı diplomatlar bu-
lur, değişik bir ortam yaratmaya girişir.
Devlet kurumlannın kımi duyarlı sorumluları ge-
rekeni söylemeye çalışıyor ama, durum şu atasö-
zünü anımsatmaktan başka bir işe yaramıyor:
Ne söylersen söyle, söylediğin karşı tarafın an-
ladığı kadardır!
Örneğin, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri
Ok, yüksek yargı ciddiyetini bozmadan şöyle de-
di:
"Mahkeme karan herkesi bağlar!"
Ok ne desin, tutup bu tümcesinin arkasına şu-
nu da ekleyecek değil ya:
"Başbakan dahil..."
YÖK Başkanı Prof. Erdoğan Teziç de Başba-
kan'ın, "Devlet ünıversiteleri olmuyorsa, bari va-
kıfüniversitelerinde türban serbest bırakılsın" söz-
leri kamuoyunda değişik yankılar bulmaya başla-
yınca bilinen gerçeği anımsattı:
"Devlet üniversitelerinde dinsel simgeye dönüş-
müş olan giysi biçiminin, vakıf üniversitelerinde
hukuken olması mümkün değildir."
Erdoğan buna da şu karşıhğı verdi:
"Türkiye 'de bununla ilgili yasal maniler varsa bu
yasal manilen değiştirecek veya yeni düzenleme-
ler yapacak olan yerler bellidir. Ona göre bunun
değerlendirmesj yapılır."
Teziç'in daha önceki görüşlerine karşılık da hü-
kümet aynı çıkışı yapmış, "Yasalan bizyapanz" na-
karatını okumuştu.
Evet doğru ama, yasa yapmakla hukuk devleti
olmak aynı şey değil. AKP'nin bir türlü anlamak
istemediği durum bu.
Değişimden anladıkları da şu:
Tüm Türkıye'nin usul usul değişmesi ve onlara
benzemesi!
AKP'nin türban tekerlemesi yeni bir boyuta u-
laştı:
Bu işi yasallasak da mı kamusallasak.. yasalla-
masak da mı kamusallasak!
ankcum(tt cumhuriyet.com.tr
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
"...'Şafağın Işığı'na,
Kim, Nasıl Bakıyor?..."
• Baştarafı Arka Sayfada
Ne de fırsaf ya!..
(Tesbit/4. "...ilginç değil mi? özellikle Rand
Corporation da Akdeniz Uzmanı lan Lesser'in
söyledikleri, belirgin bir çelişki içeriyor; hem
Türkıye'nin Avrupa Birliği'ne üyelikten başka
seçeneği olmadığından bahsetmiş; hem de, bu
gerçekleşmezse, 'uluslararası alanda Türki-
ye merkezli politika izleyebileceğini' ileri sür-
müş; iyi de, bu ikinci söylediği, başka, -üstelik
son derece önemli- bir 'seçenek' olmuyor mu?
Meselâ, Avrasya seçeneği!
Insan bu arada, yeniden oluşan iki farklı -
AB/ABD çelişkisini de sayarsanız üç- kutup-
taki yeryüzü faaliyetini izlerken, Türkiye'deki
yönetimin ve sorumlularının, tutum ve davranış-
larını da elbet merak ediyor. Görünen odur ki,
son elli yıldır olduğu gibi, Ankara başrol oyun-
culuğu yerine, figürasyonda yer almayı; -bilin-
mez hangi yeni tavizler için- ağzına bir parmak
bal çalmak amacıyla; 'yönetmenlerin' ona sun-
duğu, toplantı ve konferansları önemsemekle
avunmayı, tercih ediyor. Örnek mi, buyurun.
(Tesbit/4. "...NATOZirvesi'nin, İstanbul için
bir yük gibi görüldüğünü, görenlerin de çok ol-
duğunu belirten ve bu durumu nasıl değerlen-
dirdiğini soran gazeteciye, Dışişleri Bakanı Ab-
dullah Giil'ün cevabı şöyledir:
"...Öyle gözüktüğünü biliyorum ama aslın-
da bu her açıdan Türkiye için 'tarihi' bir fır-
sat!..") (Sabah, 26 Haziran 2004)
Evet, handiyse yarım yüzyıldır sürekli Türki-
ye'nin aleyhine işlemiş bir 'tarihi fırsaf!