22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
I TEMMUZ 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr 15 Ünlü felsefecilerimiz için yayımlanan 'armağan' kitaplann her biri önemli bir kaynak oluşturuyor Uygarlık bilincinin anıtlan Bilim felsefesinde özgün görüşleri olan, genel felsefe konusunda ilgi çekici yazı ve çevirileri bulunan Nusret Hızır, kJasik rrantık ıiTmanı Vehbi Eralp, bilim felsefesi, bilim tarihi ve mantıkçı pozitivizm alanındaki kitap ve yazılanyla tanıdığımız Cemal Yıldınm gibi hccalanmız için hak ettikleri armağanlar ne zaman yayımlanacak? ARSLAN KAYNARDAĞ Bir bilim ve kültür adamına say- gı amacıyla yazılan yazılan bir ara- ya getirerek yayımlanan kitaplara armağan deniyor. Bu kıtaplar yılla- nn birikimini değerlendiren anıtlar gibidirve ancak uygarlık bilincinin gehştiği toplumlarda görülmekte- dir. Çogunîukla kitap halinde su- nulmakla birlikte. saygın dergilerin "özel sayıları" olarak da yayımla- nır. Bu yazımda felsefecilerimiz için hazırlanan armağanlardan söz edeceğim. Bu konuda on armağan yayım- landığı anlaşılıyor. Hepsi bir gaze- te yazısında tanıtılamayacağından beşini seçtim. Yayımlanış sırasına göre onlan ele alacağım. Ötekiler içinse yalnız kaynakça bilgısi veri- yorum. 10 armağan kitap Bedrettin Cömert Armağanı Sanat felsefesi alanındaki çalış- malanyla kısa zamanda adını du- yuran Bedrettin Cömert, Hacette- pe Ünıversitesi'nde öğretim üye- siydi. I978'de terör kurşunlanyla öldüriildü. Ünıversitenin 1980'de yayımla- dığı armağanda, kişiliği tanıtıldık- tan sonra. kırk sekiz yazann estetik. edebiyat, eleştiri, dilbilim ve sanat tarihi konusundaki yazılanna yer veriliyor. Armağan, Hacettepe Be- şeri Bilimler Dergisi'nin özel sayı- sında yayımlandı. (Hazırlayanlar: Günsel Renda, Emre Kongar, Ta- lat Tekin). Macit Gökberk Armağanı Armağanı Bedia Akarsu ile Tahsin Yiicel hazırladı, I983'te Türk Dil Kurumu yayımladı. Oysa daha önce Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölü- mü'nün yayımlaması beklenirdi. Yaklaşık elli yıl öğretim üyeliği yaptığı bölümde böyle bir gırişim görülmedi. 1- Bedrettin Cömert, 2- foanna Kuçuradi, 3- Macit Gökberk, 4- Doğan Özlem, 5- Suut Kemal Yetkin, 6- Server Tanilli. 7- Hilmi Ziya Ülken, 8- Bedia Akarsu. Armağanda aydınlanmacı ve fel- sefe tarihçisi Gökberk'i tanıtan ya- zılar yanında felsefe ve dil konu- sunda on dokuz yazı bulunuyor. Macit Gökberk in felsefenin Türk- çeleşmesıne, Türkçenin felsefeleş- mesine verdiği emek özellikle vur- gulanıyor. Takiyettin Mengüşoğlu Arma- ğanı Türkiye Felsefe Kurumu'nun 1997'de hazırladığı bu armağanda Türk ve Alman felsefecilerin yaz- dığı yirmi beş yazı var, hepsi de yüzyılımızdaki insan felsefesiyle il- gili. Felsefe Kurumu Başkanı loanna Kuçuradi. bizde insan felsefesi ça- Iışmalannı başlatan Mengüşoğ- lu'nun öğrencisidir ve bu felsefeyi sürdüren çalışmalara önem vermiş- tir. O bakımdan burada yayımlanan yazısı aynca ilgı çekiyor: Yüzyıl Felsefı Antropolojisinde Takiyet- tin Mengüşoğlu'nun Yeri. Şu gerçeği her zaman dile getire- biliriz: Takiyettin Mengüşoğlu ül- kemizde felsefenin gelişimine Ba- tılı anlamda katlada bulunan, eser veren ender felsefecilerden biridir. Server Tanilli'ye Saygı Felsefe konusundaki yazı ve ki- taplarıyla da tanıdığımız Server Tanilli. akademik yaşamının on beş yılını Strasbourg Ünıversitesi'nde (Fransa) ders vererek 1997'de ta- mamlamıştır. Adı geçen üniversite aynı yıl onun onuruna sempozyum düzenledi. Konu olarak Türkiye'de Aydınlanma Hareketi seçilmişti. Sunulan bildiriler, yapılan konuş- malar sempozyumdan sonra Istan- bul'da kitap halinde yayımlandı. Aydınlanmanın dünü, bugünü Kitaba eklenen sözlerinde Tanil- li, "Meslek yaşamımın belki en güzel armağanını böylece almış oldum" demektedir. Kitapta, biz- deki aydınlanma hareketinin dünü, bugünü ve sorunlan üzerine Türk ve yabancı on beş düşünürün yazı- lan görülüyor. Bedia Akarsu Armağanı llk kadın felsefe profesörümüz olan Bedia Akarsu'nun elli yılı aş- kın akademik yaşamı var. Felsefe- ye ve felsefe eğitimine verdiği e- mek 1984'te emekliye aynldıktan sonra da sürdü. Birçok öğrenci ye- tiştiren Akarsu, özellikle aydınlan- macı felsefe, ahlak felsefesi ve Ata- tiirk devrimleri konusunda çalış- malar yapmış; yazı ve kitaplar, bu arada Felsefe Terimleri Sözlüğü'nü yayımlamıştır. 2000 yılında yayımlanan arma- ğanı Betül Çotuksöken ile Doğan Ozlem hazırladı. Içinde yirmi yedi yazı ve iki söyleşi bulunuyor. Akarsu Armağanı, Istanbul Üni- versitesi Edebiyat Fakültesi Felse- fe Bölümü'nde öğretim üyeliği ya- panlar için ikinci armağan oluyor. Birincisi yukarda da belirtildiği gi- bi Macit Gökberk Armağanı 'dır. Doğan Özlem Armağanı Tanıtacağım son kitap bu olacak. YayımJanan en yeni felsefe armağa- nı da budur, 2002'de yayımlandı ve Kadir Çüçen, Hatice Nur Erkı- zan, Güçlü Ateşoğlu hazırladı. Doğan Özlem, 2001 'de Ege Üni- versitesi'nden emekliye ayılmıştır. 60 yaş, armağan için biraz erken sa- yılabilirse de, bu felsefecimiz çalış- malanyla böyle bir onuru çoktan hak etmişti. Az öğrenci yeriştirme- diği gibi, yorumbilim (hermene- utik) ve Kant başta olmak üzere önemli felsefe konulannda çalış- malan. çevirileri bulunuyor. Felsefecilerimiz için Oteki Ar- mağanlar • 1979. HiJmi Ziya Ülken'in Anısına Yayımlanan Sosyoloji Konferansları 17. kitap, tstanbul Üniversitesi. tktisat Fakültesi Yayı- nı, 187 sayfa. • 1984. Suut Kemal Yetkin'e Armağan, Hacettepe Üniversitesi, Armağan dizisi 1, 365 sayfa. • 1987, Ipşiroğlu'ya Saygı, Ada Yayınlan, Istanbul, 171 sayfa (Ar- mağanda konu olarak çağdaş dü- şünce teması ele alınmıştır). • 2001, toanna Kuçuradi Ar- mağanı (Essays in Honour of loan- na Kuçuradi) Harvard Üniversite- si'nın Journal of Turkish Studies'in (Türklük Bilgisi Araştırmalan Der- gisi) 26. sayısı bu armağana aynl- mıştır. Haz. Sevgi lyi, 312 sayfa. • 2002. Vehbi Hacıkadiroğlu Armağanı, Haz: Doğan Özlem, Hayrettın Ökçesız. Şükrü Argın, Everest Yayınlan. 473 sayfa. -Ve armağan bekleyenler Şu soruyu sorabiliriz: Armağan hak eden felsefecilenmiz bu on ki- şi mi? Elbette bu kadar değil. Yu- kardaki soruyu bir de şöyle sora- hm: Bilim felsefesinde özgün gö- rüşleri olan, genel felsefe konusun- da ilgi çekici yazı ve çevirileri bu- lunan Nusret Hızır(l), klasik mantık uzmanı Vehbi Eralp, bi- lim felsefesi, bilim tanhi ve man- tıkçı pozitivizm alanındaki kitap ve yazılanyla tanıdığımız Cemal Yıldınm gibi hocalanmız için hak ettikleri armağanlar neden yayım- lanmadı? Şu soruyu da sorayım: Hilmi Zi- ya Ülken hocamızın yıllarca ders verdiği Istanbul Üniversitesi Felse- fe Bölümü'nün, bu çalışkan ve üret- ken hocamız onuruna armağan ya- yımlaması gerekmez miydi? Gerçi ben. Istanbul tktisat FaİcüItesi'nin onun anısına yayımladığı Sosyolo- ji Dergisi özel sayısını da, gördüğü- nüz gibi, armağan kabul ettim. Ne var ki sorun bununla bitmiyor, çün- kü Hilmi Ziya Ülken bir sosyolog olmaktan çok bir felsefecidir. Bir dileğim daha var: Bizde ya- yımlanmış bütün armağanlan içine alan toplu bir kaynakça çalışması yapılsa ne kadar iyi olur. (1) Nusret Hızır, Geride Kalanlar, 1987, Adam Yayınlan; Füsun Akat- lı buradaki sunu yazısında Nusret Hı- zır için armağan kitabı hazırladıkla- nnı söylüyor. Ama yayımlanan bir şey yok. Amerikan yönetiminin yalanları Cide'de düzenlenen etkinlikte şiir okumalan, söyleşi ve konuşmalar yer alıyor Rıfat Ilgaz şenliği başlıyor Bıısh sanık sandalyesinde Kültür Senisi - Fransa'da, dünya ilk göste- rimleri yapılan ve dün gösterime giren 'Li- berty Bound / Kısıtlanan Özgürlük' ve 'Le Monde Selon Bush / Bush'a Göre Dünya' ad- h iki belgesel de, ABD Başkanı George Bush'u sanık sandalyesine oturtuyor. •Kısıtlanan Özgürlük', Amerikah yönetmen Christine Roseun ilk uzun metraj filmi. Eski foto muhabiri VVilliam Karel'in 'Bush'a Gö- re Dünya' adlı filmi ise 'Amerikan yönetimi- nin halka söylediği yalanları' ortaya koyan bir çalışma olarak gösteriliyor. 34 yaşındaki çevreci ve banşçıl yönetmen Rose, 2000 yılında Bush'un başkan seçilme- siyle. demokrasiye olan bütün inancını kaybet- tiğini, Amerikan 'imparatorluğu'nun karanhk yüzü ve yurttaş haklan ihlallerinin üzerindeki perdeyi kaldırmak amacıyla bu filmi çektiğini anlatıyor. ABD Başkanı Bush'u Hitler'le kryas- ladığını, bunu yaparken de tanıklıldara, arşiv belgelerine, Bush'la 'Führer'in konuşmalan- na ve Irak'ta bombalanan masumlann fotoğ- raflanna dayandığını anlattı. Christine Rose, Bush'a eleştirisini Hitler'in şu ünlü sözüyle bıtinyor: 'İnsanların düşün- mediği ülkelerdeki liderler ne şanslı...' Kültür Servisi - Türk edebiyatının koca çuıarlarmdan Rıfat Ilgaz ı anmak amacıyla her yıl düzenlenen ve gelenekselleşen 'Cide Rıfat Ilgaz Sarryazma Kültür ve Sanat Festivali' bu yıl 2, 3,4 Temmuz tarihlerinde yapılacak. Cuma günü saat 14.00'te Rıfat Ilgaz'ın evınin önünde toplanılarak başlayacak olan festival yürüyüşünün ardından düzenlenecek çelenk koyma töreninin ardından konuşmalar yapılacak. Daha sonra Rıfat Ilgaz'ın doğduğu evin bahçesinde 'Hababam Sınıfi' fotoğraf ve belgesel sergisi açılacak. Saat 17.00'de Halk Eğitim Salonu'nda düzenlenecek 'Rıfat Ilgaz'ın Şiiri' başlıklı panele konuşmacı olarak Sennur Sezer, Gülsen Tuncer, Turgay Fişekçi. Müslim Çelik ve Güngör Gençay katılacak. Aynı gün saat 20.00'de Recai Yılmaz'ın Cide fotoğraflan saydam gösterisi yapılacak. Ardından Gülsen Tuncer'in sunacağı 'Truva F.A. D'den türküler ve halkoyunlan gösterisi gelecek. Daha sonra Engin Ayça'nın yönettiği 'Rıfat Ilgaz 80. Yaşgünü' belgeseli gösterilecek. Cumartesi günü yazarlann imza ve söyleşilerinin ardından, San Yazma Güzeli seçilecek. Halk Eğitim Salonu'nda Prof. Dr. Ahmet Saltık'uı katılacağı 'Büyük Ortadoğu Projesi'; Adnan Özyafçıner. Fahrerrin Demir ve Utku Erişik'in konuşmacı olarak yer alacaklan 'Rıfat Ilgaz'ın Öykücü Yönü' başlıklı paneller yapılacak. Saat 2O.ÖO'de ise Cide Stadyumu'nda Gülsen Tuncer'in sunacağı Cide Halkoyunlan ile Truva F.A.D. Halkoyunlan 'nın gösterisi yer alacak. Barbaros Uzunönerin tek kişilik gösterisini Musa Eroğlu ve Murat KekiUi'nın konseri izleyecek. Festivalin son günü olan pazar günü ise düzenlenecek ses yanşmasının ardından Sadık Albayrak, Yusuf Ziya Bahadınlı, Nihat Ateş ve Mehmet Saydur'un konuşmacı olarak katılacaklan 'Toplumcu - Gerçekçi Edebiyat' başlıklı paneli ve ardından yapılacak bisiklet yanşması ile etkinlik son bulacak. Türk edebiyatının anısına düzenlenen çınarlarından olan ünlü yazarın etkinlik yarın başlıyor. ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Tiyatro Eğitimi, Güncellik ve 'liyatrosuz' Oyuncular (2) Geçen haftaki yazıma şu saptamayla başla- mıştım: "Yıldan yıla genelinde daha ağırlıklı ola- rak 'oyunculuk' eğitimi üzerinde odaklaşan, bu- nun doğal bir sonucu olarak da oyunculuğu ti- yatro ile neredeyse eşanlamlı kılan bir tiyatro eği- timi anlayışımız var..." Bu saptamayla dile getir- mek istediğim, ülkemizdeki tiyatro eğitimine ege- men olan yaygın anlayışın, tiyatronun öğrencile- rini tiyatro üzerine düşünmek gibi bir tavırdan git- tikçe artan ölçüde uzaklaştırdığıydı. Burada bir noktayı vurgulamak istiyorum: Bu anlamlı tiyatrosuz bir oyunculuk eğitimiyle ne gerçek anlamda tiyatro oyuncusu yetiştirebil- mek, ne de tiyatroyu bir yerlere götürebilmek olasıdır. Tiyatro, hiç kuşkusuz yainızca düşünce değildir; ama düşünce ile eylemin özdeşleştiği sanat dalıdır. Aynca tiyatro, örneğin düşünme işinin sadece yönetmene bırakıldığı, oyuncula- nn ise sahnede birer piyona ındirgendiği bir sa- nat da değildir. Tiyatronun ıdeali veya 'olması gereken'i, sahneye her şeyin bir ekip çalışması içerisinde, herkesin düşüncelerinden yola çıkıla- rak bir sentez yapısıyla taşınmasıdır. Çok genel söyiemle, tiyatro sahnesınde öngörülenin bir al- tematif dünya olduğu dile getirilirse bunun nasıl bir dünya olması gerektiği konusunda oyuncu- ların düşünmekten muaf tutulmaları, hiçbir ge- rekçeyle açıklanamaz. Kendisi için o dünyayı araştırmayı abes bulan ve salt oynamakla yetin- mek isteyen bir oyuncunun sözü edilen alterna- tif dünyayakatkıları, mutlakabiryerinden sarka- cak ya da fire verecektir. örneğin trajik düşüncenın tarihsel süreçteki gelişiminetümüyle yabancı bir 'oyuncu'nun can- landıracağı bir trajik kahramanın ne ölçüde 'tra- jik' ve ne ölçüde 'doğru' olabileceği sorusu, bu bağlamda sorulmalıdır. Modem tiyatronun en büyüklerınden Antonin Artaud, artık tiyatro düşüncesinin olmazsa ol- mazlan arasına girmiş olan "Tiyatro ve Ikizi" ("Le th'eâtre etson double") adlı eserınin "Tiyatro ve Kültür" başlığını taşıyan önsözünde, yirminci yüzyılın yozlaşmışlığı içerisinde kültürel bağlam- da ne gibi çıkış noktaları aranabileceğini irdeler ve bir tür 'uygulamalı kültür' anlayışıyla neler üze- rinde nasıl düşünmemiz gerektiğini saptamaya çalışır: "Hepimiz için herşeyden çok gerekli olan, hayat ve bizJm için hayatı olası kılan şeye duydu- ğumuz inançtır, bir şeyin bizim için hayatı olası kıl- dığına yönelik inançtır-ve o gizemli iç dünyamız- dan kaynaklanan şey, hep sadece besinleri sin- dirme hedefli olmamalıdır-. Söylemek istediğim şu: Hepimiz için önem taşıyan, şimdi ve hemen yemek yemekse, o zaman bundan çok daha önemlisi, açlık duyabilmemizi sağlayan gücümü- zü sadece yemek uğruna harcamamızdır..." Kemikleşmiş kavramlardan ve inançlardan oluşma bir dünyada, yapay bir kültür içerisinde yaşamaya koyulmuş bir insana çıkış yolunu tiyat- royla göstermeye çalışan Artaud. 'bugüne kadar hiç kimseyi açlık karşısındaki korkulardan, daha iyi biryaşama ilişkin kaygılanndan kurtaramamış' bir kültürün savunuculuğunu yapmaktansa 'kültürdi- ye adlandınlan şeyden, güçleri canlılık açısından açlığın gerisinde kalmayan yeni düşüncelerkazan- ma' çabasına girmeyi daha anlamlı bulur. Artaud'nun "Vahşet Tıyatrosu"diyedeadlandı- rılan tiyatrosu, bu yeni düşünceler kazanmateme- line oturtulmuş bir girişimdir: "Hayatın tiyatro aracılığıyla yenilenmiş biranlamına inanma zo- runluluğu vardır; bu anlam çerçevesinde insa- noğlu, korkusuzca henüz var olmayanı ele ge- çirecek ve onu var edecektir. Ve henüz var ol- mayan ne varsa, daha varlık kazanabilir, yeter ki bizler, sadece almayı bilen organlar olarak kalmakla yetinmeyelim..." Bu alıntılan, Artaud'nun yeni bir tiyatro anla- yışına hangi kapsamda bir düşünme eylemiy- le uzanmış olduğunu göstermek amacıyla yap- tım. Bu tiyatro anlayışı ve o anlayış doğrultu- sunda yapılacak tiyatro. önce en genelinde ya- şam üzerine düşünmeyi gerektiriyor; onun ar- dından, var olan kültürel olgularla acımasız bir hesaplaşmayı koşul kılıyor; en sonunda da, ti- yatro diye adlandınlan sanata, "hayatın yenilen- miş biranlamını" yaratma görevini veriyor. Bütün bunları bir yana itip oyunculukla yeti- nelim mi? Konuyu haftaya sürdüreceğiz. e-posta: ahmetcemal" superonline.com acem20 <' hotmail.com Sizi hayata bağlıyoruz I Kültür Servisi - Mustafa Tezel'in Istanbul'u, istanbuPun renklerini. Istanbul'da yaşayan insanlann gözlerindeki ışıkla, yüzlerindekı her koşulda gülümsemeleriyle onlann yaşama nasıl bağlandıklannı yansıtmaya çalıştığı 'Sizi Hayata Bağlıyoruz' sergisi 1 - 24 Temmuz tarihleri arasında Tekno Iş Merkezi Shovvroom katında görülebilir. TEKNOTEL'in desteğiyle düzenlenen sergide Mustafa Tezel'in son bir yıl içerisinde yaptığı çahşmalar yer alıyor. (0 216 384 87 60) BUCUN • AKBANK KÜLTÜR SANAT MERKEZt'nde 20.30'da Engin Gürkey Ritim Atölyesi Klasik Vurmalı Topluluğu konseri. (0 212 252 35 00) • HARBtYE AÇIKHAVA TİYATROSünda 21.15te Cem Yılmaz'dan 'izlence'. (0 216 556 98 00) •BEYOGLU StNEMASI'nda 'Sinema Yazarlarının Seçtikleri '04' kapsamında 12.00 ve 18.00'de 'Kill Bill Böl. 1', 15.00 ve 21.00'de 'Kill BU1 Böl.2' adlı fümlerin gösterimi. (0 212 251 32 40) İSTANBUL MÜZİK FESTİVALİ • ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ BÜYÜK SALON'da 20.00de HoUanda Dans Tiyatrosu'nun gösterisi. (0 212 251 56 00)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear